Ekşi Duyuru

bizzat görmedim ama nt mağazalarının kırtalsiyesi güçlü oluyor varsa yakınınızda bi bakın.

cepa'nın altında nezih adında bir kırtasiye varmış, büyük ihtimalle orada bulabilirsin.

ozalitçilerde bulunuyor. kızak galiba adı da

iptal oldu o karar tabii ki. yarı final ve final maçları şifresiz olacakmış.

madem iptal edilecek niye böyle karar çıkıyor. tey allam

restleşme? gözdağı?

puzzledepo ya da hepsiburada'dan falan alabilirsiniz, beğendiğiniz model hangiinde varsa artık.
Ayrıca Educa'dan şaşmayın derim.

niyeyse aklıma direkt brokeback dağı geldi :)

Youtube'un sorumluğu o, embed ettiğiniz için sorun olmaz. Ama Türkiye burası tabii.

üşümüş olabilirler mi? rüzgar almamak için siniyorlardır belki

Kuşlardan anlamam ama yuvaya ihtiyaçları vardır belki?

Çiftleştilerse yumurtlayacak yuva arıyorlardır. Motor gibi üredikleri için büyük ihtimal öyledir diye düşünüyorum.

biraz pamuk tikistirin tellerin arasina, alip yemligin icine koyarsa, yuva yapiyor demektir.

"shamisen"i hatırlatıyor bana, sesten çok çalınış tarzı sebebiyle.

clive cussler romanlarını incelersen bir sürü seçenek bulabilirsin.

kitap.antoloji.com

hacettepe, tobb, odtü'de japon politikaları vs dersi veren bahadır pehlivantürk var, mail yada twitterdan falan ulaşabilirseniz birini bulur sanıyorum. kendisi de biliyoır japonca, eşi falan da japon ama ders verir mi bilmem.

bilkenti kazan beleşe kredisiz ders al saeko oohashiden. aslında bilkente gelip kendisiyle görüşürsen ve bilkente sürekli gelip gitmeyi göze alabilirsen bedava verebileceğini düşünüyorum.

Tömere bi uğra, japonca dersi veren hocalarla bi görüş derim. Dil tarihte hapon hocalar var

türkiye sayılmaz ama: ebay?

gümrükten geçmez gibi geliyor o yüzden dışarıdan alamıyorum.

www.misra.com.tr

şu adrese de göz atmanızı tavsiye ederim. Kendi özel kutusunda set olarak satılıyor. Bu da videosu.

www.youtube.com

Evde olmaz o iş. Anken var bi araştır istersen.

evde kendo mu öğrenilir allesen gitar mi bu

sinkov tarzı böcek ilacı al.

gaz lambasıyla pek uğraşılmaz ama almışsınız bir kere. çadırın içi için led çadır lambası alın. el feneri yerine de yine led kafa lambası alın. soğukta kamp yapacaksanız uyku tulumunun içine atmak için ısıtıcılarınız olsun. mangal bir çok yerde yasak olabilir. kamp ocağı almanız daha mantıklı. isviçre çakısı mutlaka bulunsun.

2 kişilik diye satılan çadırlandansa sığamayabilirsiniz. hani arabaya istesen 20 kişi de sokarsın, genelde o mantıkla satıyorlar:) ayrıca bu havada -10 comfort uyku tulumunda hakkaten uyunmaz, pişersin. o yüzden yanına pike gibi bir şey de al, pişersen tulumdan çıkar onla yatarsın.
-ilk yardım malzemesi al mutlaka.
-gideceğin yerin haritası.
-çok amaçlı çakı -victorinox- -beşiktaş'ta altuğ galeri var oranın fiyatları ve çeşitleri ideal-
-bıçak
-bebeklerin popolarını sildikleri içinde 924234 adet ıslak mendil olan zımbırtı

bilincinizi yaninizdan ayirmayin. dogada bilinçsizce yapilan hareketler, kötü sonuçlar doğurabiliyor:)

cakmak, kibrit alin derim. bir de her zaman ip bulundururum ben yanimda (camasir ipi gibi bi sey) ama hic isime yaramadi şimdiye kadar:)

yanınıza çakıda alın tavsiyem lazım oluyor.

shichinin no samurai

farklı tatlar olur dersen anime'ye yönelebilirsin, misal onun animesi var: samurai 7(www.imdb.com).

samurai champloo www.imdb.com var.

ikisi de boktan. karavan daha pahalı tabi.

güvenlik caddesindeki karadeniz balıkçısı. ankaranın en iyi balıkçısıdır kendisi. bütün restoranlara topluca onlar verir.

kalamar özellikle metro grosslarda oldukça taze ve güzel.

ehliyet kursları genelde sadece ehliyet verir (motosiklet için) uygulama pek yoktur. iki seçenek sunabilirim sana
1- ehliyeti alacaksın ve başlangıç için kendine küçük bir motosiklet alıp boş bir yerde kullanarak öğreneceksin ki ben böyle yaptım.
2- bazı motosiklet markaları - şirketleri - bayileri vs. motosiklet kullanımına yönelik ücretli kurslar düzenliyorlar istanbulda seçenek fazla örneğin
www.honda.com.tr
gibi ama ankarada da vardır internetten araştırmak lazım .
2. seçenek 1. seçeneğe göre daha sağlıklı ve akıllıca bir seçim olacaktır.
kolay gelsin..
bir seçenek daha eklyeyim: ankarada bulunan motosiklet ile ilgili dernek, kulüp gbi sivil toplum oluşumlarını yine internetten bulup onlardan yardım alabilirisin..

motor klupleriyle irtibata gecersen bence de seve seve yardim ederler.

nabzın belli bir süre hızlı atması normal ve yatmadan 1 kaç saat önce spor yapılmışsa metabolizma hızlı olduğundan pek uyku tutmaz.

ama sabah yaptığın spor akşam çarpıntı yapıyorsa pek normal değil.

ben de bazı akşamlar 9-10 arası spor yapıyorum. nabız 120-130'a çıktığı oluyor ki yüzme ve kürekte de bu civarlardadır sanıyorum. çok normal değil gibi geldi.
yaşınız kilonuz spor aktivite geçmişiniz anlamaya daha yardımcı olabilir.
gece kahve-çay falan içiyor musunuz spordan sonra bu çarpıntı yapıp uykuyu zorlaştırabilir.
dün 10:30 da espresso içip sonra 12-1'e kadar ayakta kalmış biri :)

hacı bi git doktora goster. spordan sonra uyuyamamak normal bir olay degil, heyecandan uyuyamamayı anlarım ama, normalde öyle bir şey yok.

problem olmayabilir ama bunu net ogrenmek en iyisi.

Psikanaliz ve Uygulamayı okuyun mutlaka.

Psikanalize giriş . Temelden başla işte

sınırlı sayıdadır ve hepsinin kime ait olduğu sertifika gibi bir şey ile bellidir.onun adına olmayan bi sertifika ile yakalandığı için de gözaltına alınmıştır.

ntvmsnbc sazanlamış. 1 milyon dolarlık banknot diye bir şey yok. hiçbir zaman olmadı. bazı şirketler tarafından hediyelik/eğlencelik/geyik amaçlı üretiliyor o kadar. fotoğrafta görülen de resmi bir banknot değil.

en.wikipedia.org

muhtemel. yeme.

Tavuktan her zaman korkacaksin abi

tavuk olmasa gotur derdim de tavuk riskl.
tavuklari ayir oyle ye.

pişmiş tavuk + buzdolabı. bişi olmaz. ye.

fransızca

aslında biraz karışık. kendisi, bildiğim kadarıyla cezayirli. kuzey afrikalı arapların arapçaları biraz farklıdır. kullandıkları dil, arapçaya da benzer fransızcaya da... bir ortadoğulu, cezayirli birini pek anlamayabilir.

cevap değil aslında ama dayanamadım; (bkz: gürkan genç)

Hayatları daha rahat. Koşturmuyolar 'mezun olayım acilen işe gireyim' diye. Aile baskıları yok genelde. Pasaportları ise bir sürü yere vizesiz giriş izni sağlıyor, çok rahat o konuda. E ingiliz sterlininin yabancı paralar karşısındaki değerini de biliyorsunuzdur. Dolayısıyla adamlar çok rahat gezebiliyorlar. En azından benim tanıdıklarım böyle.

bizim pasaportlar her yerde geçti de biz mi gitmedik gardaş :)

bu arada şehirlerarası geziyorum ben bisikletle. iyi oluyor. yani yunanistan falan düşünüyorum ama genel olarak türklerde bir gezmeme isteği var onu ben de anlamadım.

bence adamların refah ve gelir seviyeleri yüksek. imkan olsa türkiyede de bir sürü gezgin ortaya çıkar.

haklı tarafı olmakla beraber bu işi sadece paraya bağlamak bence işin sosyal-kültürel kısmını pas geçmek oluyor. 400-500 binlik evde oturan insanlar, 390 binlik evde oturayım, 10 binle turlayayım demiyor mesela.

kaldı ki gezginlerin çoğu parasız geziyor. ha şu doğru ama işini kaybetme korkusu var, evlen çoluk çocuk yap baskısı var vs.

olay tamamen kültürel. keşfetme ruhu avrupalılarda olup ortadoğulularda olmayan bir şey. türk insanı nereye giderse gitsin rahat içeceği, dinleneceği, kız keseceği yere bakıp saatlerce orda oturur, bir restoranı beğenmişse başka bir yere gitmez. avrupalı böyle değil. coğrafi keşiflerde vs başarılı olma sebeplerinden biri de budur zaten.

-"kültürel olarak türklerde niye böyle bir alışanlık yok"

olayin ne parayla ne de vizeyle ilgisi var. mevzu kulturel nedenlerle mantalitenin farkli olmasi.

bizde cocuk 20 yasina kadar aman oss, ygs, ysd, cs, vs sinavi diye sinavlardan sinava kosturulur. 10'lu yaslardan itibaren stres ve gelecek korkusuyla buyur. (travma #1) okumuyorsa zibidi denir, dislanir. 20'li yaslarin basinda askere gonderilir. en az 6 ay, ortalama 15 ay askerlik yapar. (travma #2) olmez de sag donerse bir an once ise sokup elindeki parasi alinir. (travma #3) sonra da cevreden bulunan bir kiz sayesinde basi baglanir. (travma #4) ortalama olarak 25 yasinda evlenen adam onundeki 30 seneyi olu bir iste calisir. sonra emekli olur ama eline adam gibi para gecmediginden, yine calismak zorunda kalir. (travma #5) zaten belirli bir yas gecince de dongu bir sonraki nesil icin tekrarlar.

turkiye'nin buyuk bir kismi bu standart model hayati yasiyor. ben adini "elalem ne der" koydum. haliyle bu yasam seklinde yurticinde ya da yurtdisina gidip macera yasamak ya da vizyonunu genisletmek yok.

bizde her sey bize denildigi icin, ya da baskalari ne der telasiyla yapilir. sirf komsulara, akrabalara, tanidiklara facebook'tan hava atmak icin balayini yurtdisinda geciren insanlar var.

ailenle degil de arkadaslarinla kac kere tatil yaptin/yapabildin? bu sorunun cevabi nedeni ne olursa olsun sifir ise, zaten yasadigin toplumdan farkin yok demektir. yani anormal olan sen degilsin, toplumun anlayisi.

gap year

türkiye'de iken türkiye'nin yasalarına göre suç işlediği için türkiye'de çekecektir.

öncelikle kesin bilgim yok. bildiğim tek şey afrikada 6000 dil falan olduğu, birbirini anlamayan diller bunlar. iki komşu köy arasında dil farkı var anlaşmaya engel olan. ticaret gelişmeyince haliyle..

o iş öyle kargn dediği gibi değil, iki köyün anlaşamamsı olayı cetvelle çizilmiş götten uydurma sınırlar yüzünden. yoksa gayet dil bütünlüğü var bölgesel olarak bakılırsa. (ticaretin gelişmemesi için lütfen bknz koloniyel yönetimlerin bilinçli politikaları sonucu ulaşımı topal bırakmaları, bununla ilgili akademik bir kitap okuyorum şu an)


swahili bantu dil ailesinden ve nijer-kongo dil ailesinin bir kolu. doğu afrikada geniş bir bölgede pek çok ülkede konuşuluyor. ama başka hangi dilleri anlayabilirsin bilgim yok.

yav, hala olaya vakıf olduğumu söyleyememekle beraber kaynağım bilim ve teknik dergisinden bir makale aslında. siyasi değil, dil çeşitliliğinin afrikada fazla olmasını açıklamaya çalışan bir makaleydi. işin özü de yalıtılmış kabilelerin fazlalığı. yani ihtiyaç duymuyorlar. çeşitliliğin kaynağı bu. cetvelle çizilmiş sınır muhabbetine girmekten imtina ederim. o sınırların öyle cetvelle çizilebilmesinin sebeplerinden biri dil birliğinin zayıf olmasıdır desem bilmeden iddia etmiş olurum ama pek desteksiz sallamış da sayılmam herhalde.

kargn yanılıyosun. eğer sınır çizmek için tek dayanağımız dil birliğinin zayıflığı ise gana-nijerya ve doğu afrika'nın tümünü (bildiklerim bunlar başka da vardır) açıkla? neye göre ayırdık onları?

yanılma ihtimalimi kesinlikle gözardı etmiyorum. yöreyi bilmediğim için pek arkasında da değilim iddialarımın. colin ronan ve jared diamond haricinde konuyu irdeleyen kaynak yazar okumadım. tarihi gidişatı dilde kopukluğa indirgemiş bulundum evet. ticari ilişkilerin zayıflığı diye çevirmek de istemiyorum şimdi. bir normatif yargıdan diğerine atlamak istemem.

satan adam da yatayda kullanmış. alışılır ama evet ufak.

bende 5 inç ekranı bir ereader var sorun olmuyor ekran. aşağı yukarı bir kitap sayfası boyutu işte.

bu dili türkiye'de linguistlerden başkası bilmez. onu da boğaziçi, odtü gibi okullardakiler bilir. onlarla iletişime geçmez lazım.

ayrıca bir yıl dersini aldım, bi b.k anlamadım şu dilden. çok saçma bir yapısı var, hiç tavsiye etmem.

eşim var olmaz mı?

ek: ayrıca buluruz yani pratik yapıcak birilerini illa, gerçekten istiyorsan.

gezmeden büyüyen tavuk diye markette tavuklardan bahsediyorsanız sadece gezmesi değil olay. yüksek miktarda antibiyotik ve diğer ilaçlarla beslenip kısa sürede büyütülüyorlar. tek sorun oturmaları olsa keşke.

olay gezmekte değil. fabrikasyon tavuklar doğal şekilde yetiştirilmiyor* basıyorlar ilacı antibiyotiği hormonu. adı üstünde fabrikasyon, çabucak "normalden hızlı" büyüyen bir şey ne kadar sağlıklı olabilir?

lezzet açısından bile fark var. köy tavuğu çok daha lezzetli fabrikasyon tavuklara oranla

Şöyle birşey duymuştum fast food şirketleri tavukları daha çok yağlansın diye sıkış tıkış çiftliklerde yetiştiriyorlarmış, hareketsiz kalan hayvanlar da yağlanıp şişiyormuş. buradan yola çıkarak gezen tavuk daha yağsız denilebilir belk.

@trinitrotoluen e katılıyorum. olay sadece oturmaları değil. isterseniz food adlı belgeseli izleyin. daha iyi anlayabilrsiniz.
www.imdb.com

Sadece lezzet tada odaklanmamalı hayvanın doğasına uygun yaşayıp yaşamadığı önemlidir, çünkü doğal olan budur.Biz onlara mutlu tavuklar, mutlu inekler diyoruz görünce, mutluluk bulaşıcıdır sizede geçer.

yazın 5-6 saat kondisyon bisikletine mi yoksa normal bisiklete mi binecek?

Mustakil evin yoksa tavsye etmem aynisndan aldk 2. gun komsular geldi alttan skayete

@thracian normal bisiklet sahil şeridinde

anladığım kadarıyla sen bunu soğuk günlerde kondisyonun düşmesin diye alacaksın. bu tarz bir makinayla hiç çalışmadım. 6 farklı seviyesi varmış, acaba gerçekten bacak kaslarını iyi çalıştırır mı bilmiyorum ama deneyebilirsin. decathlona gidip bir denemeyi istersen yarcdımcı olurlar. eğer beğenirsen almanda bir sakınca yok.

decathlonda kurulu zaten bunlar gidip deneyebilirsin sormadan etmeden. bununla birlikte bu tip cihazlar yarışçılar için genelde. bisikletin ruhuna çok aykırı. yine de evet işe yarar bir alet. ama gerçek bisiklet sürme tadı yok.

Ben kullanmıyorum.

kitap okuyucu değil de tablet pc kullanıyorum kitap okumak için, çok memnunum.
cihaz polypad 9716.

ipad kullanıyorum. daha çok çizgi roman için kullanıyorum. 3000 kitaplık bir çizgi roman arşivim oluştu. bunların 1250 tanesini falan okuyabildim daha. günde 3-5 taneyle daha çok uzun zaman alacak gibi ;)

Kindle aldım. Kullanıyorum. Kitap okuyacağım zaman elime onu alıyorum direk.

gözlerimi bozacağını düşündüğüm için kullanmıyorum.

kindle dx kullanıyorum çok iyi dilediğim kadar kitap yanımda hem işyerind edoküman okuyorum hem d enormal kitap
ve kitapalrın cıogunu da netten bulabiliyorum

düzenli kitap okuma alışkanlığı olmayan, belki bu alışkanlığı kazanırım diye alanlardansanız (bkz: ben) almayın. bir kaç ay kurcalayıp çekmeceye atıyorsunuz. tıpkı ipad gibi. ipad'i de akıllı telefon alana kadar çok aktif kullandım, şimdi ise satmayı düşünüyorum.

tabi e-kitap okuyucular çok pahalı değiller. al-dene-sat yapabilirsiniz. ben yurt dışından 170 liraya alıp 2. elini 200e satmıştım. tabi şimdi piyasası ne durumda bilmiyorum. yine de yurt dışından alıp veya birine getirtip türkiye'de güzel rakamlara elden çıkartabilirsiniz. veya 2. el alabilirsiniz. kindle 3 için konuşuyorum taş gibi cihazdı allah için, hoyrat kullanıma rağmen aylar sonra bile sıfırdan hiç bir farkı yoktu.

1.5 senedir kindle kullanıyorum hocam
yaklaşık 400-500 kitap bitirdim
hem kitap okumanızı kolaylaştırıyor
hem daha fazla kitap okumanızı sağlıyor
hem de gözleriniz yormuyor
mutlaka alın bence

yalnız gitmeden iyice araştırın, iğne falan olunuyordu, bence daha farklı bir yolla yardım edin ama idealinizi çok sevdim, iğne olmayan bir adam ölmüştü, bağışıklık kazansanız bile iğne olun, silah taşıyın ne bileyim

avrupa gönüllü hizmeti diye bir şey var. yardım projeleri arasından benzer bişeyler bulabilirsiniz.

www.volunteerhq.org

ayrıca silah taşıyın diye tavsiye mi olur yahu

düzenli takip ediniz;
www.youthnetworks.eu

evet. app store'dan güncellemeler kısmında satın alınanlar var ordan girer istediklerini yüklersin veya iphone'dan back up alırsın itunesa bağlayıp sonra yeni iphone'u bağlayıp burdan yükle dersin.

niye ogrenilmesin hocam, bizim millet 1-2 yil icinde tum beyin fonksiyonlarini kaybedecegine inaniyor.

öğrenirsin hatta ben bile öğrenirim, dile yatkınlığım pek yoktur. ama bi yerden sonra, beyin elastikliğini kaybettiğinden falan diyim, sen anla, sanki bazı şeyleri bazı şeylerin üzerine yazıyor gibi hissediyor insan. öyle olunca kötü.

60 yaşından sonra zor oluyormuş(Evet o yaşta bir öğrencim vardı kendisinden duydum).

Böyle bir zihniyet sadece bize mi özgü ? Bu duyuruyu açmadan önce kendine sormalısın. Cevap "Evet" ise bitmiştir olay.

Metod konusuna gelirsek, kendine özgü bir metod bulmak, oluşturmak, keşfetmek gerekiyor. Benim sana önerim; alt yazılı fransızca film izlemek. (ingilizce, fransızca)

Lisede bir tarih hocam vardı, 65inde italyan kültüre gidip bütün kurları bitirmişti. İtalyaya giderek, buradaki italyanlarla da pratik yapıyordu devamlı. Neden olmasn ki..

babam 55 yasinda, ve gurcistanda bir projeye mudur olarak gitti, zorunlulugu olmamasina ragmen gurcuce ve rusca ogrendi. azim meselesi.

dil her yaşta öğreniliyor, ama yaş ilerledikçe biraz daha zorlandığını hissetmek normal.

çünkü daha gençkenki performansı arıyor insan.
şimdi başka yabancı dilin olmadan başlamış olsan, böyle hissetmezdin.

ortaokul-lise dönemlerinde yabancı dil öğrenenler 30'larına yaklaşınca eskisi gibi öğrenemediklerini hissederler genelde.
elbette yaşın etkisi var dil konusunda.
ama sadece ayak uydurmayı zorlaştırıyor, öğrenmeyi imkansızlaştırmıyor.

biraz sabırlı ol, sonra düzelir.

Merhabalar, forumdan öğrendiğim kadarıyla sizde fluenz french var. Eğer rahatsız etmezsem fluenzle ilgili bazı şeyler sormak istiyorum. hknyvz@gmail.com a sizinle iletişime geçebileceğim bir e-mail yollarsanız çok memnun olurum.

bi yağmuy yağdımı ... yedin

rüzgar alır çok. kışın nasıl ısıtacaksın?

(bkz: hotel rwanda)
(bkz: last king of scotland)
(bkz: blood diamond)

parcali olarak
(bkz: lord of war)

www.imdb.com
Ruanda soykırımını ile ilgili.. Mutlaka izlemelisin.

mogambo
the african queen
out of africa
the english patient

@wast kahkaha attım.

Önce eskisini okumalısın. En azından burada öyle diyor: www.gotquestions.org

Butun latin amerika ulkeleri ayni zaten. Uyusturucu mafya cinayet kara para

"Zavallı Meksika, Amerika'ya ne kadar yakın, Tanrı'ya o kadar uzak." diye bir söz vardır. Ondan olabilir, tamamen değil ama sebeplerden bir tanesi.

dz. Amerika tabii ki Tanrı değil yanlış anlaşılmasın.

yük gemisi ile tayfa olarak gidilebilir ama pek tavsiye etmem.

tinyurl.com

ben centrum kullanıyorum. bana göre piyasadaki en iyi multivitamin. evet, hapları biraz büyük ama sende tırnaklı yerinden kırar öyle içersin...

soruna tam cevap olmasa da doktor olmama rağmen, okuduğum ettiğim kadarıyla uzun süreli vitamin kullanma zaman zaman ara ver bırak.

pratikte çoğu banka kendisini garanti altına almak için evin ekspertiz değerini, senin alacağın krediden düşük tutar. şu an mevcut mevzuat en az %25 dese de, bankalar ortalama %30 civarında özkaynak ister senden. evin bedelinin %15'i ile türkiye'de mortgage kullanamazsın.

maaşının yüzde kaçından ziyade, ne kadar maaş aldığın önemli. aslında maaş kartının bulunduğu banka ile görüşsen, sana daha net şey söylerler.

110 liralık eve 80 lira çektik, hiç sorun çıkmadı. toplam gelirin %45i kadar geri ödememiz var. şu anda ev kredileri oldukça makul. ancak kredi çekerken faizle birlikte kredinin toplam maliyetine bakmak lazım. ev kredisi banka banka dolaşıp pazarlıkla düşebilen bişeymiş, biz de yaşayınca öğrendik. her banka bir öncekinden daha iyi bişeyler ile sizi tavlamaya çalışıyor.dosya masrafı sigorta masrafı , ekspertiz masrafı bunlar değişken şeyler.

delik açmadan vidalama şansın varsa onu dene.
olmicak gibiyse, 4mm ile delip vidala, olmazsa 5le genişletebilirsin.

delik açmadan vidalarsan plakalar çatlayabilir. 5mm'lik delici uç yeterli.

Delmeden de yapabilirsin ama iz olacak kadar delersen daha kolay olur, komple delmene gerek yok. Matkabın darbe özelliğini kapat kesinlikle.

delmeden halledin. ahsap vidasi kullanin, motorlu vidalayici kullanin, hallolur.

Mudo? Ama çok pahalıdır.
Hangi ildesiniz bilmiyorum ama mutlaka antikacı vardır, oralara da bakabilirsiniz. Mesela Ankara'da iseniz İtfaiye Pazarı'nda güzel bir antikacı var.

mudo concept'te çok rahat bulursun ancak 3-4 milyar'dan aşağı değildir.

mobilya yapan yerler oluyor ama ankara'da nerde tabi bilemem. bu tarz mobilyalara yoğunlaşan yerler de var.

www.imhotep.com.tr mesela buradan fikir alabilirsin belki.

ikea'da da olabiliyor bazen.

Başkasını dinleme 2013 model al.

adam elindekini satmaya çalışmış bence. kanma 2013 al derim.

böyle bir dünyaya çoc... şaka yaptım. "benim düşüncem" avrupalıların bize göre daha bilinçli olması. yani çocuk bir zorunluluk değil onlarda.

eğitim seviyesi yükseldikçe çocuk yapma oranı düşer.bizde de durmadan doğuruyolar,düşünmüyolar bazı şeyleri.

çocuk demek dert demek. adamlar bunun farkında. çocuk yaptılar mı ilgilenmeleri gerektiğini biliyorlar. bizdekiler gibi 8 tane yapıp sokakta peçete satmak zorunda bırakmıyorlar yavrucakları. ondan.

Eğitim seviyesi yükseldikçe çocuk sayısı azalır. Zira adam gelecğeini düşünüyor. İlkokul mezunuysan dersin ki 'amaan 6 çocuk da olsa ilkokula kadar zaten devlet okutuyor, ben adam oldum onlar da hayli hayli bir şeyler yapar.' Ama doktoralı mühendissen 6 çocuk yapıp altısının da en azından mühendis çıkabileceğini, o kalitede eğitim alabileceğine kesinlikle emin olamazsın, o durumun yoktur yani.

toplumda evlen çocuk yap zihniyeti yok.
bir çoğu kariyere odaklanıp 30lu yaşlardan sonra evleniyor, 35lerde çocuk yapıyorlar.
bakacak durumu olmasa bile çocuk yapan yüzdesi az. genelde göçmenler zaten bol çocuklu olanlar.

tamamiyla egoizm.
yani cocuk dert diyenler hakli

daha kendilerini yetiştiremedikleri için bambaşka bir hayatın sorumluluğunu alıp sıfırdan bir kişilik yetiştirmek zor geliyor.

yukarıdaki tüm yorumlara katılıyorum, bu da farklı bir bakış açısı.

Çünkü oralarda "Allah her canlının rızkını verir" gibi fikirler olmadığı için ...

Şu linktekileri inceleyebilirsiniz:

www.canpet.net

idefix üzerinden e-book olarak satabilirsiniz bence.
Lisanslama yapmak lazım önce

idefix üzerinden ebook olarak da satamazsınız. idefix yazarlarla doğrudan çalışmıyor, yayınevlerini aradan çıkarmıyor. ebook olsa bile. yayıneviniz olmasa bile. (yayınevi ile anlaşıp gelin diyor)

bunun yanında kitabınızı bence (bunu bilmiyorum) kendiniz bastırıp bandrol alma ihtimaliniz var. satışı da kitabınızın adı ne ise (örneğin: bir pazar akşamı olsun www.birpazaraksami.com ) bir site açarak oradan satarsınız. pay pal ile vs. ama fiş vermeniz filan lazım. her durumda bir ticari işletme olmalı arada.

elitistti benim bildiğim.

the last station filmini izlersen anlayabilirsin.

anarşistti

Uzun yıllar eski müstakil evde oturdum. Ustelik şehirden uzak, ve bahçeli. 2 yıldır şehrin göbeğinde 1+1 evde oturuyorum. Buna göre harika bir iş yapıyorsun. Bir an önce imkan bulup ben de yapmak isterim. Böcek, önlem alırsan çok sorun olmaz (benim oturduğum ev eskiydi bile). Fare vs aynı şekilde. Bahçe ekim işi ile uğraşabilirsin. Komşu gürültüsü çekmezsin. Deprem korkun olmaz. Kısaca kötü bir şey bulamıyorum söylemek için. Yani pişman olunacağını pek zannetmiyorum.

placebo olmus sende;)

1.5 ay değil ama 3 ay sonra falan bir ara versen iyi olur.

hazıra alıştığı için, bir süre sonra vücudun normal yiyeceklerdeki vitaminleri ayrıştırma yeteneğini kaybedebilir.

Suda cozunenleri atarsin vucuttan ama cozunmeyenler vucutta birikme yapar . A vitamini mesela, bunlardan, gozr iyi geloyor ama vucutta asiri birikirse gorme bozuklugu yapiyor

yahudi olunmaz, yahudi doğulur. anneden geçer bebeğe. böyle idi onlar için. yanılmıyorsam.

@ sen git: Doğru hatırlıyorsun.

Ama %100 doğru mu diye Yahudi arkadaşıma sorarım istersen.

- başka bir dinden Museviliğe geçmek isteyen kişinin dini daha önceden bilmesi ve tatbik etmesi şartı aranıyor.
- ikinci aşamada ise, bu kişinin maddi menfaat, muhit edinme ya da bir Yahudi’yle evlenmek amacı güdüp gütmediği inceleniyor.
- son aşamada ise, hahamlardan oluşan bir kurul, dini bilgiler ve amaç konusunda talepte bulunan kişiyi defalarca sınamadan geçiriyor. İbranice bilme şartı aranmıyor ancak sınama bazen yıllarca sürebiliyor. Kurulun onaylaması halinde kişi Museviliğe kabul ediliyor.

bir siteden alıntı yaptım ayrıca yahudilik doğuştandır ancak musevilik bir dindir, geçilebilir..

ediliyor. hahambaşı ile romantik bir gece geçirme şartı aranıyormuş?

ayrıca musevilik diye bir din yoktur. musevi musadan gelen demektir. yahudilik vardır. sende musa soyundan gelmediğinden yahudi olamazsın.

gidin bir yahudiye sen musevisin diyin duyacağınız küfürler ile kulağınız bayram etsin.

musevilik veya yahudilik bir dinden çok bir ırktır, yüzyıllardır öyle kabul edilir boşuna uğraşma yk öyle bir dünya

tr.wikipedia.org

@sen git
bütün mezhepler için geçerli değil bu

musevi olabilirsin ancak yahudi olmak için israiloğulları'nın soyundan gelmek gerekir.

Tömer'de İbranice dersi verilebilmesi için, minumum öğrenci sayısının 5 olması gerekiyor-muş. Ancak Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi'nin halka açtığı ve belirli bir kadro ile yürüttüğü dil kursları olabilir diye umuyorum. İrtibata geçmek istersen;

sosbilens.ankara.edu.tr

5 kişi ile ilgili bilgi internette başka sitelerde var ama tömer'in sitesinde ibranice ile ilgili hiçbir bilgi yok.

maalesef bu konuda özel ders veren de sınırlı.