Ekşi Duyuru

Evet.

2018'den itibaren Cumhurbaşkanı istediğini atayabilir.

İlgili kanun: www.memurlar.net

Olunuyor. Örnek: tr.m.wikipedia.org

2018 öncesinde de oluyordu. valilik istisnai bir kamu görevi. üniversite mezunu olmana bile gerek yok

@paintov un yazdığına bir düzeltme yapmak istiyorum.
2018 de değişti artık lisans mezunu olma şartı geldi
www.mevzuat.gov.tr
(Madde 3 b kısmında)

bir insan iyi futbol oynayamayabilir ama cok iyi bir teknik direktor olabilir.

Hayır ona konuyu açmayın. Ne size ne de ona faydası olmaz.
Aklıma gelmeyen ama sizin veya onun için iyi olabilecek bir ihtimal var mı aklınızda?

Sadece size karsi bilenmesine yol acarsiniz baska faydasi olmaz bence. Bilginizle gereken yerlerde ignelemek daha is hayatinin cetin kosullarina uygun maaleaef

Doğrudan değil, dolaylı olarak konuyu açın. Konuyu doğrudan açmak için aranızda resmiyetin azlığı samimiyetin de biraz fazla olması gerek. Mahalle arkadaşlığı gibi.
O da sanırım söz konusu değil.

Mesela onun kendi görev alanına giren ve sizi doğrudan ilgilendiren şeylerle ilgili,
- şurada hata, problem var..
- şurası olmamış.. gibi sözlerle işi hakkında hiç olmaması gereken en basit şeyleri söyleyin kendisine olabildiğince.


Liyakarsizlik hastalığı toplumun hemen her alanında yaygın. Hiç beklenmeyen kimseler makam yer sahibi olmuş.
Geçenlerde izlediğim videoda verilen bir örneği dinlemiştim ki hak vermemek elde değil:

- tanınmış bazı siyasiler, kendi seçim bölgesinde bağımsız olarak aday olsa kendi hanımı bile oy vermez demişti.

Yakın zamanda yaşadığım bir olayı anlatayım.

Yeni bir işe başladım. üst yönetimdeyim. 4 müdür var altımda, toplamda 50+ kişilik ekibim. Herkesle 1-1 görüşmeler yaptım. Burada bir kadın var (ekip lideri), insan olarak beğendim kendisini, enerjik düzgün biri ama biraz agresif işinde ve araştırmadan sonuca varıyor, çünkü kendisini bu işte çok iyi olarak görüyor, yeni bir konu varsa bile bilgi birikiminden bu konuda sonuçlara varmaya çalışıyor. Biraz da denk geldi, ilk 3-4 konuda ne dediyse ben tersini iddia ettim ve benimki doğru çıktı. Sonra bir konuda önce ben adım attım, yine tersini iddia etti ve şirketi 2 m TL zarara soktu. Kendi kendine gerilmeye başladı ve üzerime oynamaya başladı. Bana mail atarak direkt teknik sorular sormaya başladı. Bir iki tanesini uzun uzun cevapladım. Sonuncusunda yine teknik bir soru sorup doğru cevap verdiğimde, cevap olarak zaten bu yönde geçen hafta ilerlediğini gösteren mailler attı. Yani bu arkadaş kendi kendini sabote ediyor.

Senin konuna tam benzemese de, iş yerinde üstüne karşı nasıl davranılmayacağını çok net gösteren bir örnek. Benim hatam ve eksik bilgim de olabilirdi, ilgisiz bir yönetici de olabilirdim, hiç kimse iyi gözle bakmaz.

Şöyle yaklaşılabilir, ya başarısız olmasını izleyeceksin (bu senin de başarısızlığın olabilir, dikkat) ya da nazik bir dille senin takibindeki işleri aktarmak istediğini, ekip liderine rahat soru sorabilmek ve aynı dilden konuşabilmek için sadece sende olan bilgileri aktarmak istediğini gibi bir yaklaşımla onu da konuların içinde tutacaksın. Bu iş kavgayla, hiç ilgin yok işlere demekle olmaz.

o işi bilmiyor olabilir; ama sen de kurumsal anlamda nasıl dialog kuracağını bilmiyorsun ki ilk aklına gömmek geliyor. haklı olsan bile birbirinizden çok da farkınız yok profesyonellik anlamında. sanırım genç bir kardeşimizsin. o yaşlarda bu enerji, ego, isyan normal; ama üslubu bu değil. yıkıcı değil yapıcı ol.

bunun ne faydası olacak ki?
o iş konularında bilgisiz sen de insan ilişkileri konusunda bilgisizsin. o senden daha çok hak ediyor ekip lideri olmayı

soru buysa yarısı faiz yarısı dolar, kafa rahat. aynısını ben bugün düşündüm, %100 kriptodaydım, askerde bakamayacağımdan tamamen altına geçicem yarın.

Yarısını bozdurup faize yatırın.

Yanlış hesaplamış olabilirim, siz de bi hesaplayın ama kabaca şöyle:

Parayı %53'ten 180 günlük faize koyarsanız 1.250.000 TL haline geliyor.
Bundan 180 gün sonra dolar 40 TL olursa faizle aynı oluyor.

Şu anda dolar 32 TL. Bundan 180 gün önce 28 TL'ymiş. Bundan 365 gün önce 19 TL'ymiş.

Bu tabloya bakınca faiz bana daha mantıklı görünüyor ama size nasıl görünüyorsa öyle davranmalısınız.

faizler de inişe geçecek bu ivme devam ederse
gerçi mevcut mevduatı etkilemez herhalde

Tabii ki faiz. Rasyonellik bunu gerektirir. Bütün tahminlerde USD yıl sonu tahmini 40 TL civarında olacak. USD tahmini geçmişe bakılarak yapılmaz.

Yatırım fonlarına bir bakın bence

Soruna cevap veremem ama bildigim bise varsa o da bu sene faizin indirilmeyecegi yonde. Bi yerden duymuslugum yok sadece biseyleri toparlamak icin baska care kalmadi

bozmadan eurobond yapabilirsin, makastan zarar etmemiş olursun.

bozacaksam, altın fonu GGK alırdım.

Soru yanlis.Dolar yatirim araci degildir.Dolar alip vadesizde mi bekliyorsunuz?
Paranizi dolar bazli kazandiracak bir yontem bulmaniz lazim. Kisa donem faiz, altin,hisse senedi,yabanci hisse senedi,kripto,arsa/arazi vs.

YUksek faiz fazla hircinlasan ati sakinlestirmek icin vurulan kirbac gibi dusunun.Devamliligi olmaz.Kisa donem icin cekicidir ve balon olusan diger kalemleri dizginler ve ekonomide sikilastirici etkisi vardir. Faize yatiracaksaniz da diger kalemlere vaktinde girebilecek beceriniz olmali.Yoksa birkac ay faiz ne guzelmis dersiniz uzun vadede diger kalemlerin arkasindan bakarsiniz.

markayı bilmiyorum ancak hiçbir lazer kalıcı değil bildiğim kadarıyla. sadece koltuk altı için aldıysan rahatça işini görür. diğer yerler için biraz uğraştırıcı

ipl uyutmak demek yapmazsanız tekrar çıkacak
lazer gibi kökleri yakmıyor. hormonel durumlar harici dışarda lazerle yaktırdığınız kıl kökleri çıkmıyor tabi dışardaki her yerde gerçekten yakamayabiliyor.

ben philips'in modelini almistim , 1 bucuk sene kullandım simdi tüyler ya dikmiyor ya da çok daha cılız cikiyor

Bu noktada danışman etkin bir şekilde size yol göstermeli.
Kendi başınıza da konu bulabilirsiniz tabii ki ama bu size zaman anlamında pahalıya patlar.

bu sizin tek basiniza bulabileceginiz birsey degil, o yuzden zaten danisman var. Sizin uzerine calismak istediginiz bir konu danismaniniza uymayabilir, o zaman zaten konu kitleniyor.

benim master konusunu direk danismanim belirlemisti, bence dogrusu da budur.

Geçen bir arkadaşım şok evde internet dedi ama detaylara hakim değilim. Fiyatları diğer markalara göre uygun görünüyor.

Bir bakayım acaba hangi altyapıyı kullanıyor? Teşekkür ederim

dusunelim.. vatandasin zararina mi? evet.. cevap basit o zaman, yaparlar.

"o kadarını yapmazlar"
bu sözün boşa çıktığını kim bilir kaç kere yaşadık son 22 yılda.
cevap: istedikten sonra her türlü yaparlar.

Bavul ticareti ve yurt dışına çıkanlara verilen siparişlerin önüne geçiyor. Vergi yetmez, iç pazardaki satış oranını ve biraz da ona bağlı gelecek sözleşmeleri ile dolaylı vergileri düşürmeyelim diyor. Yani yurt dışına çıktın. Üstünde kendi telefonun, şirket telefonun ve bir de gizli kapaklı işleri için olan 3. telefon var. Yurda dönerken de kendine yeni bir telefon aldın. Vergisini ödüyorsun. Gümrükte de sorun yaşamıyorsun. Kendine aldığın telefonun yanında bir de birinin siparişini getirdin, o 5. telefon gümrükte kalıyor.

Komünist ülke gibi ona buna yasak getireceklerine ekonomiyi düzgün yönetseler bu tip ambargolara gerek kalmaz. Gerçi bizim ülke kobisi rekabete girip kaliteli ürünü uyguna satmak yerine rakiplerinin önünü kesmek istiyor hep. İyi ekonomi yönetimi yetmez, esnafın da ağzına biber sürmek lazım. Oradan kaçacak oy kaygısından dolayı da ses etmiyorlar. Hop, yine döndü her şey siyasete.

@gule gule halkın zararına değil. Halkın zararına olan iç piyasada yaptıkları zaten. Bu, halkın çıkarının engellenmesi.

1. Bunu nasıl kontrol edecekler?
2. İkinci vatandaşlığı olan Türklere de yapabilecekler mi?
3. Zaten imei kaydı olayı var, yapmazsan kullanım kısıtlı. Hadi kayıtsız kullanım süresini azalt bari.
4. El koyup geri verme olayı çalışmaz. Bir de devlet sınıf öğretmeni mi oldu bizi telefonla yakalayınca ders bitimine kadar telefona el koyuyor. Bu ne yahu. Ne yapacaklarını şaşırdılar.

Bu arada yurtdışı kripto para borsalarını da Türklere yasaklatmaya çalışıyorlar galiba. Burayı avantajlı hale getirip akışına bırakmak yerine hep başkasını yasaklama mantığı çok ilginç ya.

Öncelikle şurayı düzeltelim el koyma (müsadere) değil o, yurda girişine izin vermeme! Güzel bir gelişme hem yerli üretici korunacak hem vergi kaçağı azaltılacak bu kadar cari açığı olan bir ülkede kapsamı daha da genişletilmelidir. Vatandaşın ve ülkenin lehine bir uygulama. Özellikle vatandaşı yerli ürünlere daha fazla yönlendirmeliyiz.

yaparlar niye yapmasınlar. 2 binlik kayıt ücretini 30 bin yaptılar bir günde. ekonomiyi biz bozduk ceremesini siz çekeceksiniz diyorlar.

Haha. Kanadali maden sirketinin 7.2 milyon dolarlik borcunu, cezasini silerler, vatandasin esine cocuguna getirdigi telefona el koyarlar.

Ben veesim 2'ser iphone kullaniyoruz. Cocuklarda da bir tane var. Ellerinde ipadleri'de var. Hepsi kisisel kullanim icin. Simdi biz sorunsuz girebiliyor muyuz Turkiye'ye? Giremezsek Izlanda tatilini uzatirim. Tr'ye gitmem.

Yaparlar. Gördüğümüz üzere savunucusu her yerde var da buraya az bütçe vermişler ondan bir iki tane var. Bir de yeni yasayi getirirler eleştireni de operler öyle mis.

Benim de fikirlerim var; misal makam arabaları Türkiye'de üretilen egea olsun. Herkesin arabası olmasin, misal sarayin bütçesi ve diyanetin bütçesi sürekli artmasin ve bütçeyle yapamiyorlarsa yapmasinlar falan filan. Ama bunu yapamazlar çünkü halkın yarari var, ust yönetimi etkiliyor.

güncel bilgi değil ama 2010da şöyleydi. ptt ile koli geliyor, komutanlar kontrol ediyor, uygunsuz bir şey yoksa salıyor.

2016 Güncellemesi ile @inheritance +1

evet. geçen sene ekimde gönderildi, bi nöbetçi astsubay kontrol edip veriyor.

2023 güncellemesi

Evet oluyor. PTT ile gönderebilirsiniz.

gönderilir.

Gönderiliyor fakat PTT'yi tercşh etmenizi tavsiye ederim. Ayrıca PTT AVM'den alışveriş yapılabiliyor.

Ben usd onlarak teb usd hesabıma gönderiyordum. Kartım yoktu transfer edip sonra teb hesabımdan çekiyordum.

300 dolara 5$ gönderim ücreti, sonra teb de 5 dolar gibi bi kesinti yapıyordu.

TEB +1

yurtdışı çekimlerde de en az komisyonu teb alıyor.

kınalı ya da heybeli..büyük adanın yanından bile geçmeyin.

adalarda bütün güzel mekanlar alkollü. kahvaltı için büyğkadada bahçe vardı bir tane ama açılmamıştır diğer nezih olmayan seçenek de burgaz ergun pastanesi

Cumartesi günü sakin bir yer bulmanız mümkün değil. İmkan var ise hafta içi ayarlamaya çalışın.

geçen sene ilave mtv kilitlemişlerdi. o olmasın? ödemiş miydiniz?

lazpelle, ben de o tarz bişey olabilir diye düşünüyorum ama trafik cezası olarak görülmesi kafamı karıştırdı. Bu ödeme işini ablam yapıyor belki geciktirmiş olabilir.

Bir de ek MTV ayrı olarak görünüyor. MTV, ek MTV ve bu bahsettiğim trafik cezası diye listelemisler

Aynı şeyden bahsediyorsak eğer bende de var bir tane böyle ceza, bir kod ile başlıyor.

Piyasada kullanılmayan plakalar tekrar satıldığı için daha önce kullanana yazılmış cezalar olabiliyor.

Mesela benim arabam 2020 de sıfır olarak ceza yazılan plakayla alınmış ama ceza tarihi 2013 e ait o yüzden hala duruyor öyle :)

Gecenin bir yarısı umarsızca gürültü yapan aslında magarada yaşaması gerekirken dogal alanında yaşamayıp apartmanda yaşayan komşu. Gecenin bir yarısı bagıra bagıra konuşurken tüm öfkem kabarıyor. Hapishanede yatan insanları anlayıp öfke nöbeti geçiriyorum

1.Emrivaki
2.Birşeyin çalışmaması/işlememesi
3.Haddini aşmak.
4.Köylü kurnazlığı, kendini zeki zannetmek.

Çıldırmam an meselesi hepsinde.

şu sıralar en çok cinleri tepeme çıkaran şey yan komşum

bu izansızların köpeği var, bir kere bile dışarı çıkarmadılar hayvanı neredeyse 1 yaşına geldi köpek, kedi besler gibi köpek besliyor şuursuz. nefret ediyorum bunu yapmasından.

her sabah da karşılaşıyoruz benim köpeğimi seviyor, gerizekalı gibi köpek seviyor. tıpkı bir mal gibi köpek seviyor. salak salak sesler çıkarıyor hayvana, tetikliyor hayvanı, hayvan da heyecanlanıyor atlıyor zıplıyor, sonra hayvanıma sesini yükseltiyor hayır diye. sen kimsin lan? sen kimsin deli? allahın delisi

bok gibi de surat sallıyorum anlamıyor eq fakiri. pis bozucam bir gün.

yemeğin çöpe dökülmesine gelemiyorum, kırmızı çizgim, maddi manevi emek harcanmış bi ürünün umarsızca atılması beni bitiriyor.

Hayvanlara şiddet.

Umarsız insanlar beni deli ediyor. Yemekte ağız şapırdatmaktan tutun, otobüste ineceği durakta otobüs durana kadar bekleyip durduktan sonra milleti yara yara alelacele inmeye çalışanlara kadar hepsi. :D Her geçen sene daha fazla Downton Abbey'deki Violet Crawley'e dönüşüyorum.

1. Aptal yerine konmak. Çok zekiymiş de geri kalanlar anlamayacakmış gibi birilerini kandırmaya çalışmak.
2. Hayvana şiddet.
3. Önüne konulan hazır yemeğin keyfi sebeplerden beğenilmemesi.
4. Kendi yaşamsal faaliyetlerini yerine getiremeyen yetişkin insanlar. Yemek yapamayan, vs vs...

Trafikte biz edebimizle beklerken, arkadan gelenlerin araya kaynak yapmasi. Kuduruyorum sinirden, ifrit oluyorum.

Saygisizlik
Dusuncesizlik
Anlayissizlik

Bu ucu beni cildirtan seyler

Ozellikle apartmanda, toplu tasimada, spor salonunda, toplumun bulundugi kalabalik yerlerde cok goruyorum hayattan sogutur

E5te yol boş olmasına rağmen 50 km hızla giderek sol şeriti işgal edenlere çok sinir oluyorum. çoğu elinde telefon varken yapıyor bunu.

Bir diğeri de trafikte sıraya geçmiş beklerken sadece sinyal verdiği için kendini haklı sanarak senin önüne atlayan andavallar.

Gerçekten bazen arkadan gidip bir tane geçireyim diyorum benim arabam gider ama onunki de gitsin uğraşsın dursun.
bu kadar sinirli olduğumu bilmiyordum trafiğe çıkınca öğrendim ya da trafikten sonra böyle oldum.

markette yeni kasa açıldığında kasiyer "sıradan alayım" der demez arkamdaki uyanıkların fırlayarak kasaya geçmesi. her seferinde uyarıyorum. şöyle bu kadar basit bir toplumsal kuralda bile eşşek kadar insanları uyarmak zorunda olmak baya saçma aslında...

Her türlü düşüncesizlik. Metroda sesli video dinleyenler, mekanda başkaları yokmuşçasına bağıra bağıra sohbet edenler, apartmanda yaşadığını unutanlar, milletin hakkına girmeyi uyanıklık sananlar vs vs. İnsanlıktan soğutuyor.

Yardımseverlik adı altına gizlenmiş kibir veya hadsizlik

ghosting
iftira
hadsizlik

Çok çok var da. En önce aklıma gelen seni yönetmeye çalışıp ta manipüle etmeye çalışan ve ardından gayet masum bir tavırla "Ben senin iyiliğin için söylüyorum" diyen tayfa.

kibirli, egolu kamu çalışanları. müfettişlerin yanında kediye dönen onlar gidince canavarlaşanlar. halkın ekmeğini yiyip halka çemkirenler. azcık rütbe görünce kendini kaybedenler bunları kollarından tutup gökyüzüne kadar çıkarıp oradan aşağıya bırakmak istiyorum

Irkçılık
Ayrımcılık
Yabancı düşmanlığı

Eskiden milliyetçilik vardı ama ona mental sorun olarak bakıyorum artık.

-kişisel alan ihlali

-bekletilmek

-sigara

-uykumun bölünmesi

-yobazlık (politik ve/veya manevi)

-birini ciddi ciddi dinlerken ahkam kesmeye başladığı sırada gelen konu hakkındaki kaçınılmaz fahiş hatalar.

hayvana şiddet.

Amaranta ursula+1

Empati yoksunluğu sebepli suçlar

gurura haysiyete dokunan bir şey olmadıkça kolay kolay tepem atmaz.

özünde insan işte, yapabilecekleri belli. ilkeliz hala çoğu yönden.

şaşırmıyorum o yüzden artık bir şeylere.

öldürme, aldatma, yalan, küfür.. hep vardı ve olmaya devam edecek.

bunları normalleştirelim demiyorum. ama şaşırmak veya sinirlenmek bana saçma geliyor.

biri gelip çocuğumu öldürse önce bir tepem atar, sonra bu dünyaya getirmeyecektim diye kendimi suçlarım. malzeme belli yani ne umuyordum ki?

geçen bir anahtarımı düşürmüşüm karakola gittim. benden önce bir teyze vardı birisi bankamatikte yardımcı olucam diyip 30bin tl sini almış kaçmış.

hiç mi haysiyet yok hiç mi utanma yok nasıl alırsın nasıl harcarsın be adam diye ağlıyordu.

yok hiç biri teyzem yok, niye şaşırıyorsun. din bile işe yaramamış bu topraklarda.

yaya geçidine, kaldırıma park eden.
evinde, otomobilinde dışarıdan duyulacak yükseklikte müzik dinleyen.
toplu taşımada, kalabalık yerlerde başkalarını rahatsız edebileceğini düşünmeden hipnotize halde son ses tiktok kaydırmaya devam eden saygıdeğer türdaşlarımız, homo sapiensler.

Hadsizlik,yobazlık,liyakatsızlık

Avrupa uçuşlarında 70Euro civarı, yurtiçinde PNR konu ile kontrol etmek lazım. Ama light paket alsanız bile koltuk altına sığacak çanta hakkınız var.

ekleyebiliyorsunuz ücreti mukabilinde
uçuşa henüz çok zaman varsa pegasus uygulamasında her pazartesi açılan bir oyun var, o oyundan puan toplayarak bedavaya getirebilirsiniz ama iş gelebilir biraz :) biz arkadaşlarla öyle yapıyoruz.

Checkini 1 hafta önceden yaparsanız daha ucuza, bi kaç gün önceden yaparsınız bir tık pahalıya ekleyebilirsiniz.

Ucak ici kabin valizi genelde ucustan sonra eklenmiyor (kapasite dolu diyor). Sanirim biket alirken light degil de bi ust paketi alsinlar diye.

Bilet aldiktan sonra 12 kg ucak alti valiz en uygunu.
Yurtdisi ucularda 250 300 lira fiyat cikiyor bana genelde.

yıllık %54 yani kabaca 108 bin.
böl 360'a. bir de vergileri vs. düş kabaca bu rakam çıkar. ben sallama bir hesap yaptım. detaylı olarak vardır nette.

[(200.000 x 54)/36600 (artık yıl olduğu için 366 gün)] x 0,925 (stopaj %7,5 olduğu için) = 272,95 lira gecelik faiz.

Edit: Mevduat hesabında yıl kredide olduğu gibi 360 alınmaz, 365 alınır (artık yıl değilse).

önce iyi bir yerden lahmacunlar alınır. ikiye katlayıp oda sıcaklığında kurumaya bırakılır. Fırında da olabilir.
iyice kuruduktan sonra iyice sarıp sarmalayıp ardından havalı poşete sarılarak yollanır.

kurubuzla göndermen lazım bayatlar

Hayvansal gıdayı İsviçre'ye öyle gonderemezsiniz ki? Gümrükten geçmez. Dondurmaları bile atıyorlar.

Ayrica hemen her donercide lahmacun da var. İsviçre'dekileri begenmiyorsa Almanya'ya geçsin arabayla iki-uc saatte, ne yiyecekse yesin. Lahmacun istenir mi ya?

Ona bu videoyu gönder: www.youtube.com

et, süt, köklü herhangi bir bitki falan sokamazsin. les gibi kokar bir de o lahmacun. dalga geciyor herhalde.

Lahmacun gönderilmez, kokar bozulur. Ya kendi yapacak ya da arkadaşların dediği gibi Berlin'e bir yere gidecek.

İsviçre gibi bir ülkeye öyle kafanıza göre gıda gönderemezsiniz. Gümrükte çöpe gider bu arada yurtdışında yaşayan insanımızda salça lahmacun börek sevgilisi kabardı. Bir lahmacunu kendisi orda da yapabilir. Alt tarafı ekmek hamurunun üstüne kıyma domates ve biberle hazırladıgı harcı bir şişeyle bile düz hale getirdiği hamurunun üzerine sürüp fırına airfryere koyacak. Siz yaptıgı eziyete degmez. Bence lahmacun tarifi gönderin

arkadaşı 10 kavanoz domates sosu isteyen duyurucuda sen miydin?
bu gurbetçleri anlamak mümkün değil beleşe diye mi yapıyorlar yeminle arkasındaki sebebi anlamıyorum gayette isviçrede neredeyse her şehrinde iyi bir türk restoranı var ya.
böyle sığ arkadaşlıkta ne bileyim.

İsviçre Türklerin yoğun yaşadığı bi yer gitsin yesin. İlla antep lahmacunu istiyosa da kalkıp burda yesin bir zahmet. Burdan oraya giden lahmacundan hayır mı gelir zaten.

Ayrıca internette de sırf yurtdışında yaşayıp lahmacun özleyenler için bir dünya tarif var avrupadaki marketlerde bulunabilecek ürünlerle. Onlara baksın.

bizde fırına pide harcı götürüp pide yaptırdığımız gibi acaba kıyma, soğan, domates falan pide içi yapıp pizzacıya götürse, hamuru ince açıp üstüne bunu yayarak pizza yaptırsa. buradan gıda kargolamaktan daha mantıklı hareket.

arkadasiniza bir tarif:

markette hazir pizzateigler oluyor. ondan aliyor hemen bir tane, sonra evde robotta malzemeleri cekip pizzateig ustune yayip pisiriyor. 20 dkda lahmacun hazir.

En iyisi arkadaşınıza sormak bence.

zeytin bile sokamazsın isvicreye

sadece sizlik biseyse

-adblocker varsa iptal edin
-vpn varsa kapatin
-gizli moddan deneyin
-farkli tarayicidan deneyin.
-3gden hotspot baglanmayi deneyin.
-farkli cihazdan deneyin

Hepsini döne döne deniyorum. Telefon'dan wifiyi kapatmış bir sonuç almaya başlamıştım ki orada da beni tanıdılar sanırım:/

randevu sitelerinde botlar aracılığı ile randevu alınmasını engellemek için neler yaptılarsa artık size çok kötü denk gelmiş. vfs global randevu botu diye son 1 yılı aratınca 1 ay önce botlar güncellendi diye videolar çıkıyor :)

şuraya baktınız mı hiç? www.facebook.com

Mangal olarak Nurgaz ateş üstü ızgara kullanıyorum gayet memnunum. (git: )www.nurgazshop.com.tr
sandalye ve masa olarak bag the joy ürünleri rahatlık ve kalite olarak ortalama üstü.(git: )keyifli-isler.com

a101'e gelecekmis. instagramda gormustum. bi bakin insertlere akakce uzerinden

isteğinize göre biraz abartılı ama güzel bir mangal gibi gözüküyor:

www.hepsiburada.com

hocam bir ihtimalle tuz haznesine ağzına kadar tuz doldurduktan sonra içine su gelince genleşme/tıkanma gibi sorunlar oluyordur. tuz zaten sudan ağır olduğu için hazne içinde su olduğunda fazla olan suyu gidere gönderir. kılavuzda yazdığı gibi kullanın derim ben.

makineyi kullanmaya başladığınızda zaten hazne içinde su kalacağından sadece ilk kullanım için böyle yapın demişler.

@shadowfollower Yarı yarıya su doldurup üzerine tuz ekleyeyim?

Zaten o hazne yıkama sırasında su ile doluyor ve hep sulu kalıyor. Tuz koyun, sonra çeşme suyu ile ağzına kadar doldurun.

olur bence hocam, zaten fazla su taşacak veya gidere gidecektir.

istanbul anadolu yakasında ikamet ediyorsanız tuz koymayın bosh servis söylemişti camlar çizilir buralar da kireçlenme çok az tuza gerek yok demişti o gün bu gündür tuz almıyoruz.
bölge servisine de sorabilirsiniz.

@deepex, galiba o bosch servis bizimkiyle aynı servis. 2019 gibi böyle bir şey söylediler bize de ama çaydanlıkta deli gibi kireç kalıyor.

umarım dediğini yapmışsınızdır.
o hazne tuzun erimesi için suyla dolu olmak zorunda. dikkat ettiyseniz her tuz doldururken oradan su geliyor. o yüzden önce su sonra tuz.

naptınız peki?

ihtimal dahilinde konulmuş bir uyarıdır. makine ilk çalıştığında gerekli yerlerine su alır ve sonrasında çalışır. ancak ventillerde olabilecek bir sorun, motorların hava yapması vs. gibi durumlardan ötürü başına bir şey gelmesin diye su konulması söylenmiş. zaten tuz haznesinin su ile dolu olması gerekir tuzu çözebilmesi için.

klavuzda verilen bu uyarı ile 2 tip arızanın önüne geçilmek istenmiş

1 hava yapabilecek motorların daha çabuk su almasını sağlamak
2 su koyulmadan eklenecek tuzların bir yerlere zarar vermemesini sağlamak

önce hamburg görülebilir, güzel bir şehir. sonra batıya ruhr bölgesine (köln, düsseldorf vs) gidilebilir. oradan da hollanda’ya ya da belçika’ya geçersiniz.

Hannoverden en kolay en kısa bremen ve hamburg çizgisi olur. Hamburg almanyanın zaten en yaşanılası güzel şehridir (evet öyle) ama orda yaşıyorsanız. Yoksa turist olarak bölgeden bölgeye gezilcek görülcek güzel yerler çok.

Bence hannoverden hollandaya sürmeye değmez ama gideceğiz en yakın mesafedeki yerler standart yerler ama süreniz bolsa sürün tabi.

Süre bol gezerim derseniz Kölne de inerseniz ordan zaten Belkçika Hollanda açılabilirsiniz rahat.

Planladığınzı mesafeye bağlı. Avrupada her yer hem yakın hem uzak işte bütçe, gün sayısı vs ye göre.

Aklımda 3 günlük bir gezi vardı. Olmadı bir gün daha uzatırım diyordum. Ama bu kadar bir süre planladığım gezi için kısa mı olur bilemedim.

3 gününüz varsa eğer tamamını Almanya’ya ayırmanız daha iyi olur sanırım. Hannover ve Göttingen gezilebilecek şehirler. Hamburg ve Lübeck en iyi rota bana kalırsa. Bremen yakın ama ben pek beğenmedim, bu sebeple tavsiye etmem.

Bremen, Hamburg, Amsterdam'a kadar uzanabilirsiniz. Köln açıkçası hiç ama hiç cazibiyeti olmayan bir şehir. Vakit ve yol kaybı, başka bir şey değil.

Almanya guzel memleket ama soruna net bi yanit yok
3 yil yasadim
Berlin disinda (orasi baska bi ortam) neredeyse her sehir ayni planlamaya ve yapiya sahip
Mesela yanikmiyorsam her sehirden bir nehir geciyo ya da bi sekilde su akiyo
Dogasi vs muhtesem
Git surayi gor diyemem ama gittigin sehrin tarihi mekanlarina bak
Ben afedersin kic kadar sehirdeydim bizim orda bile tarihi bi kale vardi hatta goethe’nin son yillarini gecirdigi dag evi de ayni sehirdeydi (bkz. Kickelhahn)
Hadi aklima gelen bi yer onereyim: heidelberg

dolapta ise sıkıntı yok. küf varsa veya kötü bir koku yayıyorsa, bu durumda tüketilmemeli.

Avokado kesilip oksijenle temas edince kararır, bildiğim kadarıyla bir zararı yok. Limon biraz geciktirebiliyor. Bir dahaki sefere üstüne limon zeytinyağından bir katman yapıp streç filmle sıkıca kapatabilirsiniz.

Tadi degismedigi surece ben kararan yerleri de yiyorum.
benim saklama yontemimde su dolu bir kaba koymak, mesela yarisini yedim digeri fazla su dolu kaba kestigim yeri suyun icinde kalacak sekilde koyuyorum, 2-3 gun bisey olmuyor.

Avokadolara fısıldayan adam olduğumdan çok nadiren karşıma çıkan bir durum. Böyle bir durumdaki avokadoları kendime hakaret saydığım için ve moralimi çoo bozulduğu için o tüketmiyorum.

Kesince kararmış olunca mesela yenilebilir durumda da olabilirdi yenmeyecek durumda da olabilirdi. Kestikten sonraki hali görsek anlardık. Burda sonradan böyle olmuş. Saklama konusunda yukardaki arkadaşlara katılıyorum

Ama sizin durumda genelde tad değişikliği de oluyor o zaman yenmez.

www.singer.com.tr
Bende bu var, kıvırma ayağı, penye ayağı vs ayrıca almak gerekiyor tabii ama evde her işi görüyor. Profesyonel terzi olan halamdan onaylı model, aksesuarlarını alınca elinden her iş gelirmiş.
(Singer sitesinde stokta yok ama pazaryeri sitelerinde var, fiyatı sizin seçtiğinizden biraz daha uygun.)

janomeyi de övüyorlar, yine de bize değil. usta bir terziye sorun. ben a101 singerle başladım dikişe. nevresim, penye, emprime, şifon, saten, pazen hepsini dikiyor, 3 iplik şardonlu bile dikiyor. ama ben epey ustalaştım şimdi yetmiyor bana. yavaş gidiyor. ben bazen dışarı da yapıyorum. yine ev tipi overlok almıştım o da yetmiyor. demin bahsettiğim 3 iplik şardonlu da çok yıpranıyor.

başlangıçta ev tipleri iyi ama eliniz alışıp hızlandıkça sanayii arıyorsunuz. ben kursa yazıldım siparişlerimi orda dikiyorum iplerim kendimden ama yine de pek razı gelmiyorlar.

"uyku çok güzel" diye telkin verip uyumaya çalışıyorum sürekli. işe de yarıyor.

Düşünmem. Uyumak istiyorsam kafamı yastığa koyduktan 5-6 saniye sonra uyuyakalmış olurum. Uyumak istemiyorsam telefondan ekşi'yi falan açıp bir şeyler okur, onlar hakkında düşünüp uyuyakalırım

önemli bir iş, satın alma, seyahat falan yoksa hiç bişey düşünmem direkt uyurum +1

Belki birilerine faydali olur diye yaziyorum

Onceden dusunmekten saatlerce uyuyamazdim geceleri 50 defa uyanirdim

Agirlik egzersizi ve kardiyolara basladim. Dinlenme gunlerinde full kardiyo seklinde. Sabahlari yapsrsan harika oluyor.

Beslenmemi degistirdim saglikli besleniyor aksam yemeginden sonra cok acikirsam sebze hasliyip yogurtluyorum

Bilgisayar ve telefon ekranina mavi isik filitresi koydum ama yataga girince telefonu direk sessize alip kaldiriyorum

Bu sekilde arkadaslar artik kafami koydumu zaten yorgun oluyorum cat diye uyuyor sabaha kadar bebek gibi oluyorum

Bol sans

o gün neler oldu kisa özet.
yarin sabah neler olacak kisa fragman.
sabah olsun da kahve iciyim yemek yiyim tarzi obur düsünceler ve uykuya dalis genelde

Ruh halime, nasil bir gun gecirdigime bagli olarak dusunceler mutlaka ucusur kafamda.

Düşünmemek için podcast dinliyorum her gece.

Haftanin cogunda spor yaptigim icin cok uyanik kalmiyorum yataga yatinca, uykum gelmis oluyor tatli tatli. Ammavelakin uyku bastirmasina bagli olarak aklimdan gecenler sunlar; gun icinde onemli bir sey olduysa gozden gecirme, ertesi gun ve full hafta heyecanli bir sey varsa dusunup heyecanlanma, must yapmam gerekenler.

düşünmem.

Nefes alışverişime odaklanır ve nefesimi yavaşlatırım. Odak nefesteyken düşünceleri duymaz insan.

Herhangi bir an düşünmeyi bırakamadığım için de düşünürken uykuya dalıyorum. Yani bir insan nasıl bi şey düşünmez hayal edemiyorum. Bende o konsept yok. Birkaç ay önce bi tweet okumuştum, kadınlar bilmiyor ama erkekler olarak süper gücümüz istediğimiz zaman hiçbir şey düşünmeden durabilmek diye. Ben erkek değil miyim acaba diye kendimi sorgulamıştım :d

Uyumadan önce de gün içinde olanlar, yarın olacaklar, 10 sene önce olmuş bir olayın iç değerlendirmesi vs derken uykuya dalıyorum. Podcast değil de youtubeda sevdiğim birkaç kanal var pokemon falan oynuyolar genelde shdhsh onları açıyorum ses tonları ve konunun akışı içinde masal gibi geliyor uyutuyor.

hic dusunmem. 5 dkda hemen uykuya dalmis olurum.

Gecenin bir yarısı gürültü yapan komşuyu nasıl evrenden silerim onu düşünürüm

+1 Komşuyu evrenden silme

Uykuya dalmam genelde 1-2 dakika sürdüğü için pek düşünmeye fırsat olmuyor. Ama genelde günü düşünüyor, ya da aklımdaki beyi düşünüyorum.

"ne bicim soru bu tabi ki herkes dusunuyodur" diye actim ama sasirdim acikcasi

uykudan gozlerim aksa gene bi suru sey dusunuyor olurum. ya iste olan bir seyi dusunuyorum, ya sevgilimin yaptigi bir seyi, ya ozlediklerimi, kaybettiklerimi.... sirf bu yuzden sleep hypnosis filan sinliyorum. onu dinleyince kolay dalabiliyorum.

tam şu an, şu saniye twitter'a hdp yazarsanız 5-10 önce cılız da olsa protesto kültürü olup meclisten sokaklara bu tür konulara itiraz eden insanlara cezalar okunuyor.
toplumun geri kalanı zaten 20 sene önce de böyle konulara pek ses çıkarmıyordu, bu ceza yiyen insanlar ve bileşenleri türkiye solu tek başlarına bir şeyler yapıyordu.

Benim gündemimde de siz önce sorduğunuz konuyu enine boyuna araştırın önce bilgi sahibi olun sonra fikir danışın. Öncelikle Türkiye'de 9. Yargı paketi içinde yapılacak olan düzenlemenin Gürcistan'da ki kabul edilen yabancı etkinin şeffaflığını konu alan yasa ile benzerlikleri bulunmasına rağmen içerik ve kapsam bakımından çok farkı bulunuyor. Bu yasa tasarısı MİT'in tavsiyesi ile oluşturuldu ve çok geç kalınmış bir düzenleme ülkemizde her türlü 5. kol faaliyeti ve etki ajanlığı ''muhalif'' kisesi altında yürütülüyor bu düzenleme MUHALEFETİ HEDEF ALAN BİR DÜZENLEME DEĞİL aksine muhalefetin içine gizlenen yabancı istihbarat unsurlarının, Türkiye cumhuriyeti devletini hedef alan bölücü yıkıcı terör gruplarının, lobilerin önüne geçecek muhalefeti yerli ve milli hale getireceği için aslında gerçek muhalifleri koruyan çok geç kalınmış bir düzenleme. Bundan böyle her türlü terör örgütünün, istihbarat örgütlerinin cirit attığı sosyal medya denen çöplükte muhalefet kisvesine bürünüp propaganda yapılmasının önüne geçilecek.

çıksa ne olur çıkmasa ne olur? sanki yasalarla tanınan her özgürlüğümüzü sonuna kadar kullanabiliyoruz da bu çıkınca elimiz kolumuz bağlanacak.

zaten tepkisiz bir halkız, biraz da işin ucu kaçtı hangi birine tepki vereceğiz?
muhalafet liderleri de yandaş gibi davranıyorlar, halkın sorunlarına duyarsızlar.

osanit

Kendiniz gidecekseniz DM magazalarinda iyi seyler bulabilirsiniz.

shazam'a dinlettiniz mi?

Tam aradığım ritimde çıkmadı

Bence artik hersey chatgpt 4o’da bulunabilir denemelisin

birkaç duyuru altta bir ilan var, 12 bin TL yazmış fiyata da. Çarpılan fena çarpılacak, uyarınız yerinde olmuş.
İlgili duyuruyu da moderasyona bildirdim. Birkaç kişi daha bildirirse daha hızlı kaldırılır muhtemelen. Kimseye yazık olmasın.

bireysel alınan bilet ve kombinelerde devir yok haklısınız, ama şirket adına alınan kombineler ve sponsor biletlerinde transfer limiti yok. bu platformlardan bilet arayan kişilerin yüz yüze transfer yapmalarını tavsiye ederim. QR kod ekran görüntüsü olarak satanlar var hiç bulaşmayın

ekran (display) ayarlarına girip, çözünürlüğünü artırmanız gerekli. bu monitör için ayrı, mac masaüstü için ayrı olur mu bilmiyorum, hatırlamıyorum.

Var.
Monitör ve MacBook ekranı farklı iki ekran olsun, biri sağda biri solda olsun şeklinde ayarlayabilirsiniz.
Farklı ekranlar olmasını ayarladıktan sonra çözünürlüğü de ayarlayabilirsiniz.
Sol üstteki Apple Menüsü>System Settings>Displays menüsünde seçenekler.

Bu arada Mac OS'ta ekrana zoom özelliği de çok pratik. Ayarlamak gerekiyor galiba.
System Settings>Accesibility>Use Scroll Gesture with modifier....+ Modifier Key for scroll gesture (Bende klavyenin sol en altındaki "kntrl" tuşu ayarlı)
O tuşa basıp mouse wheel'i ileri yapınca zoom in giriyor, geri yapınca zoom out yapıyor. Çizim yaparken ekranı tam istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz böylece.

1080p çözünürlükte gibi gözüküyor bahsettiğiniz monitör macbook ise 3024 x 1964 çözünürlükte ve 2x scaling ile retina çalışıyordur muhtemelen. yani yine 1080'den daha fazla bi çözünürlük. Daha fazla yeri görmek için daha fazla çözünürlük gerekiyor 4k bir monitöri 2k scaling ile çalıştırırsanız daha makul bir görüntü alırsınız.

Ha belki macos 1080'i de HiDPI modunda çok ufak 960x540 gibi çözünürlüklerde açmış olabilir ayarlardan displays altından tek tek çözünürlüklere bakın zaten en tepede native çözünürlüğü çıkacaktır monitörün.

belirli bir miktar altında faiz işlemiyor, ing günlük vadeli
2017den beri kullanıorum bende çözemyorum hala vercekmi faiz vermicek mi, faiz oranı değişken hesaba para gelince yükseltiyorlar veya görünenin altında alınıyor hoşgeldin faizi 1 ay sonra faizi düşürüyorlar

Söylediğiniz hesabın işleyişini internet sitesinde yazdığı kadarıyla şöyle aktarayım.

Bu günlük faiz işleyen bir hesap haliyle vade sınırı yok, bu yüzden gün seçimi yapmıyorsunuz. İster 5 gün tutun ister 1 ay tutun isterseniz oraya koyup unutun. Neticede orada durduğu her gün için paranıza faiz işliyor

Ancak

Faiz hesaptaki tüm paraya işlemiyor, alt limitin üstünde kalan tutara işliyor. Bu limitler de internet sitesinde verilmiş.

Örneğin 100.000 lira yatırdığınız takdirde bunun 15.000 lirası vadesiz mevduatta bekler gibi duracak. 85.000 lirası ise gördüğünüz orandan faizlendirilecek. Gördüğüm kadarıyla hoşgeldin faizi olarak %54 denmiş.

O halde 100.000 liranızın 1 günlük getirisi

((100000-15000)/100)*(54/366)*1 = 125,41 lira olur.

Sonra bundan %7,5 stopaj alınır.

125,41*(1-0,075) = 116,00 lira bir günde vergisi ödenmiş olan kazancınızdır.

Sonra yukardaki hesabı 100.116,00 lira için tekrarlarsanız bir sonraki günkü kazancınızı bulursunuz. Paranızı çekene kadar bu böyle gider.

Hesapta 3.000 liradan daha fazla bakiye olması gerekiyor, ona dikkat edin.

iki tane kadın görüyorum instagramda falan shortslarını görüyorum. ünlülerle yayın yapıp gömüyorlar. bence gayet komikler.

cem işçiler komikte fazlı polat değil ya

cem-fazlı
jiklet kızları (ben sevmem ama seviliyor nedense)

Pınar Fidan ve Seda Yüz.

cen kerdem ve kalt tadında ilk akla gelen pes(Pınar Fidan ve Seda Yüz)

çimen show güzel ama farklı bir tür bence.

kurcala vardı ama devam etmiyorlar galiba. nevzat can ünsal mezat şov çekiyor; sahneye çıkanlar dışında gelen konuklar bölümün kalitesini çok etkiliyor zamanla oturacak gibi.

bunlar dışında futbol sevmesem de underdog kanalının futbol bakanlığı ve diyojen programları çok zevkli.

Cenk ve Erdem Bey'lere yetisemezler ama Fazla Merak Podcast ekibi de fena degil, YouTube'da varlar.

Pek çok insan Midas'a güveniyor ve kullanıyor.
Devletten gerekli izinleri de almış bir şirket.
Ama bir ay kadar önceydi bir sürü kuralı uygulamadıkları için devletten ceza yediler.

Aklınıza yatarsa tercih edebilirsiniz.

bu tip aracı kurumların spk'dan lisansı olup olmadığına bakabilirsiniz.

Spk denetimi ve güvencesi altındaki firmaların listesi spk'nın web sitesinde görebilirsiniz.

Onun dışında türkiye'de tamamen yurtdışına yatırım yapan yatırım fonları var. Bunlara da bakabilirsiniz.

En az riskli ve garantili yatırım aracı faiz (bunu yatırım aracı olarak değil de belli süre bekleyecek parayı değerlendirmek için bir araç olarak düşünün, depozitolar, ödemeler vs.) ama uzun vadede enflasyona yeniliyor. Bir koyup beş almak için borsa tabii ki fakat önce eğitimini alması lazım. Altın olabilir. Döviz ve yurtdışı yatırımı tavsiye etmiyorum

benimki turkcell ve istanbul'da duraklarda çekiyor ama iki durak arası metro hareket halindeyken gidiyor. ankara'da hiç çekmiyor yer altına iner inmez gidiyor.

soylebir haber vardi
www.hurriyet.com.tr

ama pratikte oyle degil. sadece durak beklemelerinde cekiyor. hareket halinde internet de telefon da cekmiyor.

m2'de evet. 4-5 durak arası çekmiyor sadece.

Aslında senin dediğin doğru. Yürüyen merdivenden indirip çıkarıyorlar aklım çıkıyor. Otobüste, dolmuşta da böyle. Ama otobüs ve dolmuşta ebeveynlerin hatası yok. Rampa olması lazım. Anne ve babayla beraber yolcular hep birlikte bebek arabasını sırtlayıp öyle bindirip, indiriyorlar.

bu dedigin 2,3 milyonluk avrupa sehri icin mantikli. ama 20 kusur milyon yasiyor bu sehirde. heryerde kuyruk. bi sekilde herkes o an kendisine uygun olan opsiyona yonleniyor.

Aslında bebek arabalarının yürüyen merdivenleri kullanması yasak ama burası Türkiye kurallar uygulanmıyor.

Adam öldürme, yaralama, dolandırıcılık, iş hukuki gibi bazı alanlarda kanun uygulanıyor ama özellikle sokaktaki düzenle ilgili kuralların çoğu uygulanmıyor.

O bebek arabası o metroya ulaşana kadar kaç tane kaldırıma park eden arabadan, kaldırıma ürün koyan esnaftan, yol verilmeyen yaya geçidinden, yürürken sigara içen insandan, hoparlörle domates satan satıcıdan, kaldırımdan giden motorsikletten kendini koruyarak geldi. Onlarca kanunsuzluğun içinden geçtikten sonra cezası olmayan bu basit kurala uymamaları çok normal.

Gerekiyor, onun için birçok yerde yürüyen merdivenler önünde engeller var aslında.

Bir kere avm'de yürüyen merdivendeyken (bant da olabilir tam emşn değişim ama eğimli bantlardan) inilen kısımdaki metallere bebek arabasının tekerlekleri sıkışmıştı. Çok korkunçtu ama allahtan bir şey olmadı, çekip çıkardılar. Tabi onlar çıkarana kadar arkadan gelen insanlar önde birikmeye ve sıkışmaya başladı, bir süre daha çıkaramasalardı hepimiz üst üste düşecektik. Kesinlikle asansör kullanmaları lazım.

maalesef insanların birbirine saygısı yok, bebek arabası ile asansörde binmesi çok zor (tecrübe ile sabit) gençler 1 kat için bile asansör kullanıyor; ihtiyaç sahiplerine sıra gelmiyor

cam atölyelerinde kırık kısmını eritip körleştirebilirler bence ama ne kadar para isterler, dayanıklılığı etkilenir mi bilemedim.

ürünün kendisi zaten 319 lira. ben olsam yenisini alırdım ama siz bilirsiniz.

Edit: zımpara da olabilir ama çok ince çatlaklar varsa ısınınca ilerleyip tamamen cezvenin kırılmasına da sebep olabilir diye ısıtma metodunu tavsiye ettim.

bildiğimiz camsa zımpara yapılabilir.
cam zımparası diye özel bir zımpara var ama çok da gerek olduğunu sanmıyorum. her hangi bir nalburdan zımpara alıp bir kaç sürtmeyle keskinliği gideriliz

Zımpara +1

sacma bi tavsiye olacak ama rossman'da 350 tlye torpu makinesi var. demirli(2 yada 6 nolu uc)ucuyla torpulersin sanki. diger uclariyla da tirnagini, topugunu vs.. torpulersin. 1 tasla 2 kus:)
www.rossmann.com.tr

@buenosdias hiç de saçma değil, güzel bir öneri ama camı köreltir mi emin olamadım.

camı köreltmekten kastınız nedir?

ince zimpara alip zimparalayin. topru makinesi gibi seyleri yaklastirmayin, o cami paramparca yapip patlatir ve o dagilan cam yuzunuze gozunuze girebilir.

torpu makinasi cami patlatir iddiasi epey abarti olmus. tunel acma makinesi degil bu yahu narince calisan bir tirnak torpu cihazi. ha koreltir mi konusuna emin degilim.

@kisa camın kesme özelliğini yitirmesi anlamında kullandım.

@buonesdias, aile meslegi cam sektoru. oyle titresimli aletler camin kenarina temas ettiginde, cami yuksek frekansta sallayacagi icin parcalar. iskembeden uydurmuyorum.

"A common cause of breakage is damage to the edge of the glass. Edge damage can significantly reduce the strength of the glass by more than 50% and therefore its ability to resist both thermal and mechanical loads. "

www.vitroglazings.com

zımpara işe yarayacaktır, zaten kullanılan bir yöntem.

Hayat sizin. Yaşayın. Ben hayatımı istediğim gibi yaşamalıyım. Aile ancak tavsiye verebilir, bir şey dayatamaz.

yurtdisina ciktiginda manevi olarak kisitlanacaksin, bundan kacisin yok.
onun yerine zaten cogunluk maddiyati koyuyor dolayisiyla onda da kisitlanacaksan zaten disari cikmanin pek anlami kalmiyor. yani bu topa girmene degmez.

Yurtdışında yaşamak derken nasıl olacağına bağlı. Türklerin çoğu çantayı alıp gideceğini sanıyor ama işin gerçek yüzü öyle değil.

10 senedir öğrenci vizesinde takılanlardan tut doktor olup şöförlük kuryelik yapanlar var. Durumu değerlendirmek lazım. Tam secure bir durum yoksa iyice düşünmek gerekir.

Maddi rahatlık yoksa iyice düşünmek gerekir. Başka ülkeye gidince dostluğu arkadaşlığı hemen bulmuyorsun.

Sonuç olarak hayat senin derim

Değmez. Ben yapmam doğrusu.

Maddi manevi kısıtlanacaksa kişi, yurtdışına gitmesinin bir manası yok. Ya para için gidilir zaten ya da sessiz sakinlik için gidilir yurtdışına ikisinden de eksi yiyilecekse üstüne aileyi üzecek ve aranın açılmasına sebep olacaksa cevabı çok basit bunun.

İnsanlar çeşit çeşit. Ailesine akrabasına aşırı bağlı insanlar da var. Şehir dışında yaşayıp kırk yıl ana babasıyla konuşmasa eksikliğini duymayacak da var.

Gittiği yerde kısa sürede kendine bir çevre edinebileni de var, tüm dünyası aile akraba takımı olanı da var.

Fazla bağlı ve bağımlı olanlar zaten gitse de barınamayıp erkenden dönüyor. Kişiliğinize göre kendiniz karar vermelisiniz.

maddi olarak kısıtlı olmayacaksan bile ailen karşı çıkacaktı muhtemelen. bu yüzden onlara göre değil kendine göre karar ver. ama param bitti bana biraz ateşleyin diyeceksen kimseyi zor durumda bırakma.

biraz da aileyle ilişkiye bağlı bence.

bazı insanlar aileleriyle çok kopuk ve aralarında kan bağı dışında bir bağ yok gibi. o durumdaysanız sallamayın, gidin.

benim ailemle bağlarım çok kuvvetli. bir kere olsun destekleri eksik olmadı, varlıklarıyla bile bir güven verdiler. beni karşılarına alıp hakikaten içtenlikle yurtdışına gitmememi isteseler bu fikri siler atarım.

@gitdaddy +1

Yalnız hissetmek, yalnız kalmak, yurtiçi ya da yurtdışında olmaktan, ne bileyim ekonomik koşullardan vs vs çok daha büyük bir sorun. İnsan yaşadığı her şeyde sevdiklerini ve ailesini düşünerek ve onlardan güç alarak anlam buluyor. Aynı sebepten Green Card'ımı yaktığım için gönül rahatlığıyla gitmem, gitmedim diyebilirim. Bir gün dönüp pişman da olmadım. İnsanın dünya üzerinde en sevdiklerini bir vize almak zorunda kalmadan gidip görebilmesi bile o kadar büyük bir nimet ki yaşayan bilir...

Kesinlikle değer. Başarısız ve mutsuz olacaksanız bile "denedim, olmadı" dersiniz.

Eğer cesaret edemezseniz 70 yaşına gelince "acaba yapsaydım nasıl olurdu" diyeceksiniz ve ömrünüzün sonuna kadar da her kötü giden durumda ailenize suç bulup "onların yüzünüzden oldu, izin vermediler" diyeceksiniz.

Tüm bu söylediklerim 50-55 yaşın altındaysanız geçerli. Eğer o yaşlara geldiyseniz denemeyin.

Michael +1
Yani aileniz hasta olsa vs neyse ama "gitme" diyorlarsa gitmeyeyim bana çok iyi gelmedi. Benim ailem de ben giderken süper degildi uzgunlerdi ama şimdi mutlular çünkü senede bir iki geliyorlar, ben bir iki gidiyorum falan.

Eğer gitmezseniz 10 sene sonra neden yapmadım deme ihtimali var.

Pispinti +1 aileniz size tavsiye verebilir, sizin hayatiniz baska. Kendi istediginize odaklanin, yurtdisinin iyi kotu taraflari sizin icin neler, nasil altindan kalkabilirsiniz bu kisma bakin. Aileye maddi bagimliliginiz varsa bu bagimliligi bitirmeden gitmeyin.

6 yildir yurt disinda yasayan ve benzer hikayeleri cevremde cok gormus biri olarak Mirket +1 diyorum.

bir suru dinamik var burada.

atiyorum ailesini cok seven, yada gelecekte ihtiyac duyacak karakterde biriysen arayi bozmaya degmez.
tam tersi aile olmasa da olur, tek basima iyiyim diyen biriysen basip gidebilirsin.

ama ongorulu bir yorum yapayim. arabesk bir soylem olarak da gorsem "gurbet" gercekten zorlayici bir kavram. burada problem yasadiginda annen, baban, esin dostun var. ki oraya gidince adaptasyon, yalnizlik, kultur vs.. baslangicta bir suru problem yasama ihtimalin yuksek. ister istemez gozun anani, babani, esini dostunu arayacak.

yurtdisina cikmazsaniz icinizde kalir. gidip 5 sene para biriktirip dönmek de kötü bir senaryo degil.

çok fazla ''kişisel'' faktörü olan bir durum.

kişilik olarak pişman olma pahasına yeni bir şeyler deneyimlemeyi göze alan birimisiniz*

aile ile ilişkileriniz nasıl, çok içli dışlı mısınız? büyük kararlarda ailenizin fikri mi sizin için öncelikli yoksa bireysel kararınız mı son aşamada belirleyici

mevcut ekonomik durumunuz, mesleğiniz? yani maddi anlamda yaşam kalitenizin değişimi çok keskin mi olacak olumlu yahut olumsuz anlamda. veya gene bu keskin değişimleri göze alabilen biri misiniz?

ola ki maddi veya manevi sebeplerden ötürü tekrar türkiye'ye dönme kararı alırsanız, türkiye'de geçim durumunuz ne olacak? manevi olarak, deneyimledim olmadı tecrübe edindim öyle veya böyle iyi ki yaptım diyebilecek misiniz?

ve daha bir sürü şey...

ben şahsen türkiye'ye tekrar döndüğümde mesleki anlamda, kaldığım yerden devam edebilme durumum olsa giderim. pişman da olmam.

gitmeme kararı almam da en büyük etken de, türkiye'ye tekrar döndüğümde maddi olarak yeniden başlama opsiyonumun olmaması. çünkü memurum/öğretmenim ve özel sektöre geçiş yapabilecek bir mesleğim yok. yani var da, öğretmenlik özel sektörde yapılabilecek bir iş değil bana göre. ha bu bile kişisel. çünkü benimle aynı şartlarda biri bu derece endişe yaşamayabilir.


şunu da ekleyeyim, küçük bir kızım var. ileride bana yurt dışında yaşamak istiyorum derse, desteklerim. hatta yurt dışında yaşamasını kolaylaştıracak, bilgi, beceri ve mesleki yeterliliği edinmesi için çabalarım, ona göre eğitim hayatı hazırlamaya çalışırım.

Şöyle bir durum var. Son 5-6 senedir, çoğu ülke adım adım Türkiye'ye vize ve oturum işlerini zorlaştırıyor. Sebebi: Türkiye'nin önüne geleni ülkeye alması ve sorgulamadan vatandaşlık vermesi.

Neden bu girişi yaptım, yurt dışına gitmek için elinize fırsat geçtiyse, son fırsatlardan biri olabilir. Eğer çok kuvvetli bir altyapınız yoksa (aileniz bir ayağı o ülkede değilse vs.) bu şansı bir daha yakalayamayabilirsiniz.


.

zor bir karar.

bu konuda açıklık yok, ama muhtemelen merkezi atamalar sıfıra yakın düşecek ama torpil referans vs ile belediyelere emekli olan personel yerine 3-5 kişi alabilirler onlar da işinize yaramaz.

adalet bakanlığı mecbur alır gibi duruyor, iş yükü çok fazla çünkü. burası kpss + özel bir sınav daha yapıyor. bu tarz alımlar yapan bakanlıklar varsa denenebilir. enseyi karartmayın yine de. her şeyi denemek lazım. yerelleri bilmiyorum.

imkansız olur mu, bir belediye reisini gözünüze kestirin. o size kadro açar. bulunduğum ilçede var. 2 yıllık el sanatları okumuş bulunduğu ilçenin mali müdürü olmuş. söylenenlere göre. tam bilmiyorum. sallamış olmayayım.

Peki kamu işçisi alımı da olmayacak mı? Bari oradan deneyelim şansımızı kurayla:)

Kpss A da belli başlı hedef kurumlar zaten bir elin sayısını geçmeyecek kadar ilana çıkıyordu. 2 3 kişilik ilanlar olur belli bir süre o kesin. Zaten alışılmış bir şey. 2010ların başında 100 kişilik ilanlar 2010ların sonlarında 3 senede 1 2 kişiye düşmüştü.

Sağlık ve adalet sektöründe alımlar azalsa bile çok azalamaz buralarda iş gerçekten yetişmiyor.

Onum dışındakileri bilmiyorum.

belediye alır. yüzbin kişilik kadrosu oldu büyükşehir belediyesinin son dönemde

Hukuk iktisat maliye muhasebe dediğine göre a grubu kasıyorsun. a grubuna bir şey olmaz.
merkezi atama azalır ama ben çok da öyle öldük kaldık bittikler bir şey olacağını sanmıyorum.
belediyeler zaten dingonun ahırı gibi oradaki arpalığı kesebileceklerini sanmıyorum.

skyscanner.com

onu biliyorum ama takvimde renkli dairelere göre mi seçiyorsunuz?

Ben o yeşiller arasında da en uygununu arıyorum mesela teker teker önümüzdeki 3 ay için tüm yeşillere bakmam mı gerekecek?

bir de orada daha spesifik kalkış ve varış seçtiğinde çıkıyor onlar.

mesela ben genel olarak türkiyeden kalkacağım dediğimde fiyat için renkler çıkmıyor.

Gun gun degil de tum ayi secerek arama yapin. Gidis mayis, donus haziran gibi.(ya da mayis mayis)

www.flightlist.io

Aramalar icin kiwi.com kullaniyorum. Tarih araligi secmek mumkun, akla gelecek neredeyse her filtre uygulanabiliyor.

arkadaslar yazmis ama ben vaktinde hepsini arastirmistim. bulabildigim kadariyla 3 tane platformdan yapilabiliyor.

kiwi
fliglistio
skyscanner

çadırda her halükarda polarla/kazakla/hırkayla uyumak lazım. buna ek olarak kalın bir battaniye yeter. çadır zaten yatak gibi değil, yatayım da 12 saat uyuyayım bir mekan değil. gece 12-1de yatsan, ister istemez sabah en geç 7-8de uyanırsın. ama dediğim gibi polar tarzı, kapşonlu şeyler şart. ha hayvan gibi içip sızarsan şortla da uyursun o ayrı :)

cift kisilik yani fermuarlari birbirine gecen tulumlar var, ayrica tulum dusundugunuz gibi daracik degil deneyin bence mutlaka arkadastab vs alip, en ideali o cunku kamp icin. Hem tasimak hem kullanislilik acisindan

çadır için altına önce bir branda aldım. onun üstüne kuracağız.

sonra yatacağımız yerlere mat sereceğim. yine de rahatsız mı olur?

şişme yatak buldum amazondan bir tane, hatta pompası da kendinde var kenarına bastırdıkça şişiyor. içinde yani pompası. ama yorumlarda geri iniyor çabucak yazmışlar. şişmeden de vazgeçtim.

çok rahatımıza düşkün değiliz mata yatarız da üstümüze ne örtücez onu bulamadım.

tulum konforluysa ona da kayabiliriz ama keşke deneyebilsek bir yerde sdfjsg

arkadastan odunc alma ihtimali yok sanirim, decathlona gidip orda kurulu cadirlar oluyor onlarin icinde deneseniz? Cadirlarda mat ve tulumda serili oluyor cunku. Bir diger aklima gelen de tulumu alip deneyip begenmezseniz iade etmek.

Sisme yatak cok kisa omru olan bisi, sahsen tavsiye etmem. bu arada mat da ister istemez soguk cekebiliyor dedigjm gibi en iyisi tulum.

Mat üzerinde yatmak rahat olmaz. En azından şişme mat, uygunu da şişme yatak olur. Dechatlondan alınmış şişme yatağım var. Yıllardır inmedi. İki kişi için iki tane tek kişilik uygun oluyor. Aksi taktirde yani çift kişilik bir tanede diğer kişinin en küçük hareketi uykunun bölünmesine neden oluyor.

En uygunu uyku tulumusur. Hiçbir rahatsızlığı yoktur. Olmazsa yan fermuarını açık bırakırsın, ya da fermuarını hiç kapamayıp yorgan gibi kullanırsın.

Olmaz arkadaş illa ki tulum dışı bir öneri isterim dersen polar battaniye hem hacim ve hem de ısıtıcılık olarak iyidir.

Tuborg+1
kullandım aynı şekilde, çok rahat oluyor.

Decathlon'dan bir şişme yatak alın. Mat almanıza gerek yok, motorsikletle giderken gereksiz yük olur.

Üzerinize kalın eşofman, polar giydikten sonra bir de battaniye alın üstünüze. Battaniye taşımak zor olur diye düşünmeyin, taşımak zorundasınız. Hafiflik ve ısıtmada çok başarılı olduğu için göçebeler yüzyıllardır battaniye kullanıyor.

Şişme yatak masrafından kaçmayın. Rahat uyumanız için elzem.
Yıllardır iki kişilik şişme yataklarda partnerimle yattım, hareketlerden rahatsız olmadım hiç.

yurtiçi var yurtdışı yok

www.bundle.app

Flipboard. Bu konuda en iyilerinden birisi.

prp+mezo yaptırdım, faydasını görmedim

İğneli işlemleri doktor yapmalı bence. Hastane içinde nasıl izin vermişler doktorsuz işleme, ilginç geldi.

Mezoterapi yaptırdım çok acılı bir işlem. Yanlış ellerde daha da acı verici olabilir kanısındayım

tanıdık doktorum prp saç için olan hedelerin çok çok minimal etk yapacağını söyledi ve saç ekime yönlendirdi

saçlarım çok gür ama ikisini de yaptırdım. faydasını gördüm. güzellik merkezinde yaptırmazdım.

saö ekimi yaptırdıktan sonra doktora prp yapmak gerekli mi diye sormuştum. prp değil, cgf'in daha etkili olduğunu ve onu uygulayacağını söylemişti. 3 seans olarak CGF uyguladık. cgf, prp'ye benzer bir şey. prp uygulamasının içerik yönünden zenginleştirilmiş hali diyebiliriz.

kan alınıyor, santrafüjde yüksek hızda döndürülüp iğne gibi bir şeye doldurulup kafanın muhtelif yerlerine aktarılıyor. keskin bu ucu var, minik minik kesikler atarak deri altına nüfuz ediyor.

güzellik uzmanının da yapabileceği bir şey ama sonuçta cerrahi bi durum. doktora yaptırmayı tercih ederdim sanırım.

Nisan'da alabilmiştim. Her sabah 8'den sonra siteyi sürekli kontrol ederek... Bilhassa saat başlarında yer açılıyordu. Gerçekten tek olayı bu, sürekli kontrol...

Sitesi çalışsa alıcam gibi ama gerçekten sinir bozucu bir sistem.

Siz Irlanda'ya gelecektiniz sanirim. Eger oyleyse THY gorevlileri ucaga binmeden once gate'te herkesin vizelerini kontrol edip ucaga oyle aliyorlar.

ayaklar için böyle silikon şeyler oluyor parmağında nasır olanlar için. her eczane, gratis, watson veya lostracıda vardır. ondan alıp deneyebilirsin, kesin çözüm olur mu bilmem ama. en azından daha yumuşak temas eder diye düşünüyorum.

Ayakkabılar insan ayağıyla uyumlu üretilmiyor. Ben iş ayakkabısı giyiyorum, çok memnunum.

ayakkabı ayağınızı sıkıyorsa ileride bunyon olabilirsiniz ve tedavisi de hiç kolay değil.

bende de aynı sorun var ve çözüm bulamadım. mecburen yalnızca kalın derili ayakkabılar giyiyorum. yazlık ya da ince kumaşlı spor ayakkabı vs hiç almıyorum.

Genellikle 1 hafta kala daha uygun olan biletler tamamen bitmis oluyor 2-3 gun kala zaten satmiyorlar. Onceden almak daha iyi tarihler kesinse, fakat italo ve trenitalia'nin anasayfasini takip edin genellikle persembe-pazartesi arasi gecerli indirim kodlari oluyor extra %30'a kadar indirim bulabilirsiniz.

omio app deneyin, seçenek olur. erken alıp riske atmak istemiyorsanız çok fazla seçenek yok.

geç bence. 40da mezun olsan, o yaşta çömez olarak hadi iş buldun, ne ciddiye alınırsın ne de kariyerin olur. bence tabi.

Varsa finansal destegin bence gec degil.
Hayatinin tamamini o ya da bu bolumu okuyarak geciriyor bazi insanlar. sonrasinda seceneklerine bakarsin, enerjine gore bi seyler bulursun falan,
Ama eger bi an once mezun olup is bulup para kazanmaya baslamam lazim kafasindaysan bence zor.
Yani 40 yasinda doktorluga adim atmanin gerektirdigi fedakarliklari ve zorluklari bir de aile gecindirme baskisi, aileyi belki tasinmaya zorlama baskisiyla bence kaldiramazsin.

Kafan rahatsa ama okul da biter, para kazanmaya da baslarsin. Rahat insanlarin zaten her isi rast gider. Kendilerine uyan opsiyonu rahat bulurlar. Bulamazlarsa da dert etmezler falan.

Teoride hiçbir şey için geç değil ama pratikte pek mantıklı gelmedi. 40'da mezun olsan pratisyen hekimlik yapacaksın anca. Enerjin hala varsa 4-5 sene de uzmanlık ekle, en iyi ihtimalle 44 yaş.

Hiçbir zaman hiçbir şey için geç değildir.

Amaç nedir? Zengin olmaksa doktorlukla olamazsın. Saygınlıksa da doktor oldun diye saygı duyacaklarsa bırak dağınık kalsın.

Başka idealler varsa tamam ama masraflı olur

Neye göre ne için? Bu sorunun cevabına göre daha sağlıklı yorum yapılabilir fakat şahsi düşüncem her ne için olursa olsun geç değil ki ben sırf okumuş olabilmek için dahi olsa okumayı isterdim hiçbir beklentim olmadan.

Değil

şimdi ben şöyle düşünüyorum bu tür durumları: derdiniz, akıllı çocuğum kekilli çocuğum tıpta kazanırmış desinler diyeyse ki; ülkedeki gençlerin yüzdeyüzü bu nedenle kazanmak istiyor buraları, bu olmaz, çok geç kaldınız ve paraysa da yine zorlayabilir sizi.

ama derdiniz gerçekten meraksa, alana aşırı ilginiz varsa her yaşta her türlü okunur.

@geveze yazar +1. ben de mesela bazen ciddi ciddi psikoloji okumayı düşünüyorum.

Hali hazırda iyi bir Fizik, matematik mezunu ve çalışan birisi ise kişi, çok geç olmayabilir, kolay kazanır çabuk okur. Yoksa bence imkansıza yakın kazanması da okuması da. Zaten Çekilecek çile değil .

değil. Madem 40 olacaksın, tıbbiyeyi bitirmiş olarak 40 olmak daha iyi.

www.cntraveller.com

Süper liste teşekkürler!

nice mutlu yıllara

Şu şarkıda geçen

'Seni doğuran ana, bal ilen mi yoğurdu.' dizesindeki 'ilen' ulaması, kastettiğine örnek saylırsa yörelerden biri Silifke'dir diyebiliriz.

tr.wikisource.org

direkt türkçe çevresinde kullanılır denilebilir, yöre/bölge kısıtı yok bu kullanımda.

"+ınan / +inan / +inän / +unan / +ünen
“ile” son çekim edatının gerileyici benzeşme yoluyla çeşitli ses değişmeleriyle ortaya çıkan şekilleridir. Türkçenin asıl vasıta hâli eki olan “+n”, “ile” son
çekim edatından sonra gelerek birleşik bir ek meydana getirmiştir. Zeynep
Korkmaz bunu “ek yığılması “ terimi ile açıklamıştır. (Korkmaz, 1960:175)
Souh suyunan yehamiş mendiliynen bağlamış. (Soğuk su ile yıkamış mendiliyle bağlamış.) ( Buran, 1996:238)
Közünen. (Gözüyle)
Gızınan. (Kız ile) (Gemalmaz, 1995: 287)
+nan, +nen
“ilen” biçimi gerileyici benzeşme yoluyla “inen” olduktan sonra kök sesi
olan “i”yi düşürmekte ve ek “nan” şeklinde ortaya çıkmaktadır. (Buran,1996:238)
Menimki de sahunnan hınne saterdi. (Benimki de sabun ile kına satardı.)
Kövün içi ama bele doldi urusnen. (Köyün içi böyle Rus ile doldu.) (Buran,1996:238)
"

dergipark.org.tr

Bazı lehçelerde ''bilen'' ''bilan'' olarak kullanılıyor. sizinle - Siz bilen, siz bilan

ewos bedding, promilky model. acaip bisey baya iyi tavsiye ederim. saticisini bulmak lazim ama

yatak önemli konu ya. sırf bu işi yapan firmalar var, internetten bulabilirsiniz. oraları gezin, deneyin. sonra bilindik mobilyacıları gezin istikbal, ikea falan.

bazı firmalar 10-15 gün deneme süresi veriyordu en son, beğenmezseniz iade alıyoruz diye. ama iş o raddeye gelirse çamura yatarlar mı, naparlar bilmiyorum.

Sadece yatak konusunda uzmanlaşmış markalara bakmak gerekiyormuş, biz yatak alırken öyle tavsiyede bulunuldu.

Bütçenize göre eğer iyi bir kaynak ayıracaksanız yatsana gidin, bir tık daha uygun bir şey alalım derseniz işbire bakabilirsiniz. Bence işbir mağazasına gidin bilgi alın. Anlatırlar size yatak olayını. İstikbal bellona gibi yerlerdense öncelikle yatsan-işbir derim ben.

İdaş'tan almıştım, tavsiye ederim. Çok gezmiştim alırken, bir ömürde kaç kere alıyorum en iyisi olsun demiştim ama tüm markalardan sonra İdaş'ta bir yatağa yatınca direkt budur diyebilmiştim. Ama yatak çok kişisel bir şey olduğu için tek tek denemekten başka bir seçeneğiniz yok.

Yatağı da buldum hatta, www.idas.com.tr

www.idas.com.tr 2 yıldır kullanıyoruz, memnunuz.

@silverleaf bu yatak çift yönlü mü acaba?