[]

Şarjı en az 3 gün giden akıllı saat - ekg de yapsın

Merhaba eğer Apple şarjı az gidiyorsa önermeyin lütfen. Hergün. senin şarj peşinde koşamam Apple gardaş.




 
Huawei


  • jülsezar  (15.07.25 22:52:12) 
[]

Ekim sonu Kopenhag, Stockholm çok soğuk olur mu?

O tarihlerde hiç gezdiniz mi? Nasıl oluyor hava?

Soğuktan yamulan biri o tarihlerde tatil yapabilir mi?

Bir rota oluşturacağım. Onun için ayrı bir duyuru açarım. Belki farklı bir ülkeye giderim Ekim sonu.

 
iki senedir ocak ayının son haftasında kopenhag'a gittim. en düşük 3 dereceyi gördüm. soğuk değil ama rüzgar gezmeyi biraz kısıtlıyor. bir de yağmur varsa iyice zorlaştırıyor. bu sebepten günübirlik gittiğim malmö'den 3 saat sonra geri döndüm. haziranda stockholm'e gittim sıcak ama rüzgarlıydı yine. geçen sene eylül sonunda helsinki'ye gitmiştim. mükemmeldi. tahminim helsinki gibi olur hava durumu. rüzgar olmazsa şansınıza sonbaharda 13 14 derecelerde gezersiniz.


  • dedim ben sana  (15.07.25 22:43:48) 
[]

Bir-iki sene acemilik için şu araç mantıklı mı?

Seat altea 1.6 TDI style xl 2013 dizel otomatik model. Bunu alırsam kredim bitince satıp sıfır araç almayı düşünüyorum, aklımda clio, Toyota gibi araçlar vardı ancak bir tanıdık koyduğu ilan fiyatından epey indirim de yapınca olabilir diye düşündüm.




 
12 yıllık kuru tip çift kavramalı şanzımanlı araç almazdım ben. sanayiye gitmeyi seviyorsanız bilemem tabi.


  • sir gawain  (15.07.25 23:05:43 ~ 23:06:42) 
[]

İş Stratejisi Hakkında Fikir Alışverişi

Merhaba,

Diğer birçok sektör gibi bizde de pazarlama faaliyetlerinin kişi üzerinden yürümesi gerekiyor gibi gözüküyor. En azından sektördeki başarılı örnekler bunu gösteriyor. Özellikle Z kuşağı merkezli tekstil ürettiğimiz için bizde daha da gerekli sanırım. Gençler markayla değil, markanın arkasındaki kişiyle etkileşime geçmek, hayatına ortak olmak ve süreci görmek istiyor diye düşünüyorum. Yani birisinin kamera önüne ve spot ışıklarının altına geçmesi lazım. İşi yürüten 3 kişiyiz ve bu inisiyatifi alacak yegane kişi benim. Ancak böyle bir işe girişeceksem iyi bir planlama gerektiğini düşünüyorum. Bu kendi hayatımı ele aldığım bir vlogdan ziyade persona yaratmak gibi. Asıl olay tüketilecek içerik üretmek ve bu insanların beklentisine göre şekillenmeli. Her yönüyle buna kafa yoracak vaktim ve enerjim olmadığı için de birileriyle çalışmak yerinde olur diye düşünüyorum.

Öncelikle bu karar sizce doğru bir karar mıdır nasıl değerlendirirsiniz? Başarısız bir girişim olursa bizi negatif etkileyebilir, birçok riskleri olan bir hamle. Ama trend uzun süredir de bu yönde, trendin değişmesini beklemek gereksiz geliyor. "Trend is your friend." Bu fikir doğrultusunda fikir alışverişine açığım. Bir diğer konu da destek alacağım kişi/şirket ile olan ilişkiler konusunda tavsiye. Hiç fikrimin olmadığı bir iş alanı, dolayısıyla kendimi zayıf hissediyorum ve biraz bilgi edinmek faydalı olacaktır.

Teşekkürler

 
[]

yurt dışına ilaç götürme hakkında

ağrı kesici ve dideral var orjinal kutularında ve adıma reçeteli. reçete tarihleri yeni. yani yarın olacak. onlarda bir sorun yok ama xanax ilacı var orjinal kutusunda ve adıma reçeteli. ama reçete tarihi geçeli bu günü de sayarsak 6 gün olmuş. malum her gün her gün içilmez bu ilaç ihtiyaç olunca alınır. hatta 50 adedin sadece 5 ini içmişim daha.şimdi psikiyatrist randevusu yok gitmeme 3 gün var. ne yapsam. reçeteyi yanına koyup e nabızdan da kullanım geçmişi alsam 4 yıllık kullanım geçmişi var.orjinal kutusuna da 50 adet değil 1 flaster koysam olur mu acaba. atarlarsa bari hepsini atamasınlar




 
Hayatımda daha ne ilaç goturdugum kontrol edilmedi. Babam 20 tane ilaç ile gelirdi, kalbinden şekerine tansiyonuna, bir kere bile umursanmadi. Bence cantada peynir olmasi ilac olmasından daha riskli bir şey.


  • logisticsmanager  (15.07.25 21:50:38) 
25 senedir okyanus asiri ucuyorum.
receteli ilaca kimse takmaz +1

  • cooperr  (15.07.25 22:42:41) 
[]

Bu adam TURK Fatih Tutak’a götürülür mü ?

herkese selamlar,

yurtdışından direktör seviyesinde bir misafirimiz gelecek, olayın kahramanlar bu abimiz, ben ve bir şoför. Bir gece İstanbul’da konakladıktan sonra kendisini araç ile Adana’ya götüreceğiz. Ağırlama işi bana düştü ve birkaç gündür bu adam için uygun bir yer aramaktayım. Adama ne tür bir yer tercih edeceğini de sorduk ama evin sahibi sizsiniz, karar sizin dedi.

Elimizdeki doneler;

-60 yaşlarında, renkli çorap ve renkli pantolon giyen enteresan bir tip
-Şırdan dahil hayatında ilk defa gördüğü her şeyi tadabiliyor ve çok yiyor
-Ben ve şoför çok yemek seçen iki güneyli marabayız, mekanda aç kalma ihtimalimiz kuvvetle muhtemel
-Adam yemeklerde mütemadiyen alkol alıyor


Bu bilgiler ışığında, bu abimiz ve diğer iki maraba olarak; mekan fazla mı elegant kaçar ? adam burada sıkılabilir mi ? Konsept gereği adamın aç kalma riski var mı ? (Tadım mönüsü vs muhabbeti) yada tam tersi onun için unutulmaz bir deneyim olabilir mi ?

burası uygun değilse, neresi ?

 
cok yiyorsa tadim menusune 3 kisi 48k verip ac kalmaniz mumkun.

madem butce var

balikci kahraman, lacivert veya kalbursutu kebapci?
  • cairo  (15.07.25 21:56:34) 
Seraf Restaurant - Vadi İstanbul.

Macera aramaya gerek yok. Hem Türk yemekleri hem ortam iyi
  • ırene adler  (15.07.25 22:20:23) 
TURK gibi mekanlar doymalık değil bence. bütçe sorunu olmadığına göre balıkçı kahraman diyorum bende. otantik olsun denirse çiya olabilir.


  • scudman1  (15.07.25 22:32:41) 
iş yemeği için biraz riskli bence. tadım menüsü doyurucu bir şey bu arada az az veriliyor evet ama 10 tane tabak veriyor normal insan rahat doyar. ama bazısı da kıl kapar bu konseptlere michelin yıldızlı yerler yerine normal yemekler yemek ister. o yüzden riskli. unutulmaz bir deneyim yaşama ihtimali de var hiç sevememe de. bence adama ne istersiniz gibi geniş bir soru yerine 2-3 seçenek verip hangisini tercih edeceğini sorabilirsiniz. bir tane 2 michelin yıldızlı tadım menülü türk yemeklerini modernize eden şef var diye fatih tutak'ı anlatırsınız. diğerleri de lezzetli ama daha klasik tarzda başka restoranlar olur. balıkçı kebapçı vs. yok artık soramam diyorsanız risksiz seçeneklere yönelirdim ben olsam.


  • semaforo de medianoche  (15.07.25 22:49:09) 
Seraf
Hodan

  • dedim ben sana  (15.07.25 22:49:16) 
[]

ingiltere vizesi için finansal kaynak sorusu

ilk defa ingiltere vizesine başvuracağım. kendi hesabımın birisinde duran bir miktar euro'yu (cüzi sayılabilir) çekip dolar yapmıştım. hesap dökümü almadan önce bunu tekrar yatırmak ters teper mi? ya da durumu ek açıklama kısmında anlatmak işe yarar mı? bu durumla ilgili genelde olumsuz şeyler söyleniyor. siz ne diyorsunuz? teşekkür ederim.




 
Mümkünse ters işlem sonrası 3-4 hafta hesapta tut parayı, dökümü almadan hemen önce yatırman, evet ters teper.


  • lebaron  (15.07.25 21:32:24) 
[]

Araç kiralamada kasko

Kiralanan aracın kaskosu varken niye ayrıca, mini hasar veya far/cam/lastik vs gibi ekstra sigorta hizmetleri satın alınıyor, zaten kasko yok mu?




 
Genelde bu kaskolar sadece agir hasarları karşılıyor, ufak tefek hasarlar için mini onarım vs almak şart oluyor. Biraz pazarlama taktigi maalesef.


  • orient blue  (15.07.25 20:58:04) 
normalde de araci kasko yaptirirken en ucuz kasko; lastik,far,cam karsilamaz.

Kiralik araclarda bunu yapiyor,
ayrica ihtiyari mali mesuliyet(imm),
ve mini sigorta;1 adet,far,cam,lastik karsilayan kaskoyu yaparsan yine limitler dahilinde birsey ödemezsin.

ihtiyari mali mesuliyet sigortasininda 3-5-20 milyon yada sinirsiz diye secenekleri oluyor.
  • designer  (15.07.25 21:06:10) 
Kaskonun karsilamasi bildigim kadariyla hasarin agirligina bagli degil. Kaza hafif de olsa raporlanabilir bir kaza ise kasko karsilar. Sikinti raporlanamama durumlarinda cikiyor, mini hasarda da oyle belirtilir zaten, beyana dayali falan gibi.

Bir arkadasin kiralik arabanin camina tas sekip catlatti. Polislere rapor tutturmaya calisti ama tutmadilar, sigortacilar sonra dava aciyor vs demisler.
  • mbond  (15.07.25 21:41:41) 
[]

damacana için su pompası önerisi

elektronik olanlardan öneriniz var mı? nette çoğu ürüne ait yorumlar çok kötü. ne yapacağımı bilemedim.




 
www.trendyol.com

10 yıldır kullanırım. Evime gelen herkes, görünce Aaaa biz de alalım der. Yurtdışına götürenler oldu. O derece.
  • Mirket  (15.07.25 21:13:22 ~ 21:23:41) 
Şundan memnunuz (şarj etmeyi hatırlamak gerekiyor):

www.hepsiburada.com
  • cosmicstring  (15.07.25 21:17:24) 
[]

blind guardian bileti arıyorum.

26 eylül 2025 ankara blind guardian konseri için bilet arıyorum. ilgili satış için özelden telinizi atın.




 
[]

20.07.2025 - 24.07.2025 tarihleri arasında dikmende kalacak yer

Merhabalar, 21 temmuzda kara harp okulunda astsubaylık sınavı varmış, ona girmek için ankarada olacağız 2 kişi.

Okula yakın kalacak yer tavsiyesi olan var mı acaba ?


 
[]

Türkçe Şarkıyı Bulabilecek ?

Nto'nun sahnesinde çaldığı ve hikayesinde paylaştığı bu düzenlemeyi bulamadım. Yardımcı olabilecek var mı?

www.instagram.com


 
  • pislick0  (15.07.25 21:03:26) 
[]

4 yaş üzeri için hangi omega 3?

Efa liquid omega 3 kullanıyoruz. Önerileriniz nedir?

Balık tüketmek en doğrusu olabilir ancak yaşadığımız yerde taze balığa ulaşmak zor.


 
Degerleri yuksek olani secmelisin diye biliyorum.
örnegin epa 600mg,dha 300mg olan.

EPA (Eikosapentaenoik asit)
DHA (Dokosaheksaenoik asit)
  • designer  (15.07.25 21:25:54) 
Osman muftuoglu, fosfolipid yapidaki balik yağini tercih edin diyordu,

Tabi en guzeli haftalik balik tüket.
  • designer  (15.07.25 21:29:56) 
Möllers kullanıyorum. Elmalı olan


  • kullanicadi  (15.07.25 21:51:29) 
Wellkid Omega-3 Chewable Tablets. 4-12 yas icin.
Peppa Pig olanlar degil, onlar yosun bazli oldugu icin biyoyararlanimi düsük.

su: www.vitabiotics.com

Önerilenlerden Möller sgene cok iyidir.

Cocuklar icin dha, epa'dan daha önemli cünkü dha direkt beyin üstünde etkili. Günlük limit genelde 75-250 mg denir. epa ve dha'nin birbirine orani da genelde 2:1 önerilir. IFOS ve GOED onayi önemlidir.

Kaleci arkadas yazmis, sizin kullandiginiz da cok iyidir. Ama cocuk sikildiysa kisa süreligine bunlardan birine gecebilirsiniz.
  • alice in potatoland  (15.07.25 22:55:36 ~ 23:12:22) 
Hocam kullandığınız ürünün markası bu sektörün iyi bir ismi ayrıca IFOS onayı var ve DHA-EPA değeri de iyi aynı üründen devam edin gayet şükela bir ürün.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (15.07.25 23:02:07) 
[]

maaş günü ayın 25'i. Promosyon yenilemeye şimdi başvursam yeni maaşa göre

Emekli promosyon sürem 20 Temmuz'da doluyor.
Maaş aldığım gün her ayın 25'i.
Maaşım 13 bin civarındaydı.
25 temmuz'da 15'i geçecek.

Yeni promosyon, 15.000 TL üstüne 12.5000 TL. Altına ise 10.000 TL.

Şimdi ben uygulamadan promosyon yenileme için başvursam maaşımı kaç sayarak işlem yapacak sistem?

25 Temmuz'dan önce başvurursam beni 15.000'den az maaş alıyor mu sayacak?

 
En iyisi şube ile iletişime geçmek. Babam ne zaman yenilese şube ile görüşüp bi şekilde hallediyor. Nasılyapıyor? Ne yapıyor bilmiyorum.


  • 1917  (15.07.25 20:20:59) 
[]

En ufak temasta irkilmek, huylanmak, içi bi hoş olmak?

Merhaba arkadaşlar,

Böyle bir durumdan muzdarip olanlar var mi? Ya da bunun sebebini bilenler? Nasil yenilir? Sürekli bir içi gıdıklanma oluyor en ufak bir temasta sarilmada. Ama bunlar genelde ön görülemeyen hareketlerde oluyor. Hareketin gelişini görünce temas edilen yere bağlı olarak bu tepki azalabiliyor. Hatta bazen azıcık bir rüzgar enseden girse onda bile irkilne ve bi iç bi gıdıklanması oluyor. Bu durum nasıl yenilir ya da yoğunluğu azaltılabilir?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.

 
Ani şeyler endişelendiriyor demek ki, haddinden fazla düzen odaklı biriyseniz ondandır belki.

İkinci tahmin (aynısı bende de vardı tahmini), çocukken gelen geçen her yerde yanağımı sıkıyordu, ben istemiyordum itiyordum makara yapıyorlardı, bununla ilişkili buluyorum kendiminkini.

Bir de bence şu tarafını da atlamamak lazım, dokunsal/beden sınırlarının ne olduğuna dair bir fikri olan bir toplum değiliz pek.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 18:28:28) 
youtu.be
şuradaki gibi mi? öyle ise normal bir şey bu.

  • neira  (15.07.25 18:39:59) 
Duyusal bütünleme problemi olabilir.


  • mikahakkinen  (15.07.25 18:49:38) 
[]

Esnaf ile alışverişi kesseniz ona söyler misiniz ?

Ya bizim bi peynirci var, 6-7 yıldır ailem oradan alışveriş yapar bugün onlara alışveriş yaptım

Peynirci dedi ki temassız çalışmıyo şifreli işlem yapcam, 220 lira tuttu, şifremi girdim yanlış dedi, ikinciye girdim yanlış dedi, ekranda 3. defa yanlış girerseniz bloke olacak yazıyor, dedim kart bloke olacak haftaya öderim (pazar esnafı olduğu için en erken haftaya bugün)

Adam da diyo ki olsun olsun şifreyi gir, ya sen beni bankayla mı uğraştıracan dedim, sonra temassız okuttum ödemeyi aldı.

Bu arada kart yeni geldi, uzun süredir her yerde temassız geçtiği için kartın şifresini kendi şifreme değiştirmemiş olabilirim.

Keşke aldıklarımı bıraksaydım da o an kartıma bişey mi oluyo derdinden aklıma gelmedi. Ama adamın 220 lira için parayı çekmeye çalışması bana çok paragözlük geldi.

Haftaya adamı görünce geçen hafta şöyle şöyle oldu artık uğramam desem mi

 
aciklama yapmak sacmalik. niye aciklama yapasin.

220 TL'yi kücümsemek kadar simarikca bir sey olamaz. adamin sattigi ürün 220TL zaten. parasini almak istedi niye suclu oluyor? gidip migrostan mi peynir alicaksin. eminim kasada 220 TL'yi sorun etmezlerdi... saka misin

biz annemle kartla alisveris bile yapmiyoruz. kücük esnafin bankaya ödedigi komisyon cok oluyor diye. sen aldigin 220TL'lik peynir icin kart cektiriyorsun. paketlemesiydi, komisyonu falandi derken cok kar ediyor olamaz. aman aman bir müsterisi de degilsindir yani merak etme.
  • sonsuz  (15.07.25 17:56:48 ~ 17:58:13) 
Salakmış ya. 3. ye gir ne demek. Bloke olunca o mu uğraşıp açtıracakmış. He pazarda kart kullanmak lüks. O ayrı. Nakit olması gerekiyor. Soruya cevap olarak açıklama yapmazdım, bir daha gitmezdim.


  • arbre  (15.07.25 18:00:14) 
Ahahaha peynirciye önce love bombing yap sonra ghostla


  • anon1m  (15.07.25 18:04:46) 
@220 lirayı küçümsemiyorum sonsuz, adamla uzun süredir bir hukukumuz var zaten yüksek bir tutar olsa bankaya gidip nakit çeker veririm mağdur olmasın diye. Pazar esnafı deyince fakir fukara sandın o komisyonları bize saplıyorlar zaten, esnaf adam seni beni donunda sallar merak etme. Tabi ki yapmak zorunda değil.

Arbre nin dediği gibi kart bloke olsa o da işini göremeyecek beni de uğraştıracak

Pazarda sadece peyniri kartla alıyorum normalde 220 den fazla tutar, bu hafta peynir tüketilmemiş evde sadece böreklik lor aldım, adamın her hafta 500+ lık garanti müşterisi bizimkiler

Bende nakit kalmamıştı çünkü pazarda harcamıştım, peynir benimle pazarı dolaşıp sıcakta ekşimesin diye en son alırım.



Oversharing yaptım :)
  • grimavi  (15.07.25 18:21:01 ~ 18:30:09) 
Gucenme de aşk mı yaşıyordunuz da ayrılık konuşması yapman gerekip gerekmediğini düşünüyorsun fksks


  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 18:24:57) 
Aşk değil hocam herhangi bir konuda pasif agresiflik yerine sıkıntıyı muhatabına doğrudan söylemek


  • grimavi  (15.07.25 18:28:13) 
Benim tahminim, böyle sürekli alışveriş yapılan insanlar çok efektif trip atabiliyorlar çeşitli şekillerde ve müşteriyi böyle böyle bağlıyorlar. Ondan zor geliyordur belki.

Ama yani adama gıcık olduysanız da söylemekte bir beis göremedim ben.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 18:30:35) 
Temassız çalışmıyor deyip kestirip atması yanlış, önceki bir iki kişide çalışmadıysa bile bir denese olurmuş.

Ben esnaf olsam haftaya öderim muhabbetinden de rahatsız olurdum. Bu da yanlış bence. Ben böyle şeyde ricacı olmaktan da hoşlanmam.

Ben sizin yerinizde olsam ikinci kez şifre yanlış dediğinde "şifreli kullanmadığımdan hatırlayamadım, kusura bakmayın" der poşeti geri uzatır giderdim. Bir daha da zorda kalmadıkça oradan almam, ders olsun diye değil ama aynı şeyi yaşamak istemem.
  • akhenaten  (15.07.25 18:44:41 ~ 18:45:35) 
Yalnız, adam haklı ilginç bir şekilde. Bazı kart ve POS modellerinde (eskiden hepsi öyleydi) yeni kartınıza şifrenizin yüklenmesi için 3 kez yanlış girmeniz gerekiyor.

Kartınızın şifresi normalde çipte tutulur. Siz pos cihazına şifre girince, bankaya bağlanmadan direkt kartın çipindeki şifreyle kıyaslar. (Offline data authentication)

Eğer kart yeniyse ve şifresini siz telefonda yahut internette belirlediyseniz, şifreniz kartınıza (çipe) ilk alışverişte (temassız olmayan) yahut ilk atm kullanımınızda yüklenir.

Haliyle, girdiğiniz şifre kartın çipinde olmadığından dolayı, POS otomatik ret veriyor. 3 defa yanlış gitseniz, dördüncüde banka serverına bağlanıp şifrenizi kartınıza yüklerdi pos cihazı. Sonraki kullanımları buzda normal kullanıyorsunuz her zamanki gibi. (Yeni kartın ilk çipli alışverişi için geçerli bu Dediklerim sadece)
  • yadigar  (15.07.25 20:15:13) 
Ben bu anlattığınızı ahlaki olarak sorunlu görmediğim için alışverişi kesmem. Peyniri için gidiyorum peyniri için gitmeye devam ederim. Ama hukukumuz var ve bişey söylemek istiyosam saldırgan olmayan biçimde söylerim. Ne biliyim derim ki bak nakit getirdim nolur nolmaz sen kartı bloke ettiriyodun geçen hafta. Sen de ne kıl esnaf çıktın herkeste çalışıyo kart sende çalışmıyo vs.İşte yakınlığıma göre şakalar filan.


  • benim bir gizli bildiğim var  (15.07.25 20:27:51) 
Hocam böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum ama kendime yeni şifre ne internetten ne bankamatikten belirledim


  • grimavi  (15.07.25 20:30:07) 
Alışverişi keseceksem söylemem, savunma dinlemekle uğraşmam. Ama ürünlerine güvendiğiniz bir pazar esnafı bulduysanız bunu dert etmeyin, alışverişe devam edin derim.


  • cosmicstring  (15.07.25 21:23:06) 
Ay yürüsün gitsin esnaflık öğrensin. Düzenli müşteriye kredi açmak esnaflığın adabindandir. Bu kadarcik bir ahlak pratiğinden bile yoksun kaldığımız günler.


  • sekizdokuzon  (15.07.25 21:53:09) 
tabi ki de söylenmez.
ya bu her şeyi konusarak halledelimci insanlara ayar oluyorum. sen söylediğin zaman o kafasını eğip susacak mı? o da sana cevabını verecek. bu sefer buraya gelip duyuru açacaksın esnaf bana böyle böyle dedi ne kadar ayıp diye :)
sen burada sinirleniyorsun ama ailen oradan alışveriş yapmaya devam edecek gibi geliyor bana
  • abelardo  (15.07.25 22:31:45) 
[]

İçsel çöküş, tatminsizlik, hevessizlik ve yerinde sayma hk.

Selam duyuru, bir süredir bunları yaşıyorum. Psikolog ile de 11 kere görüşme yapmışım, (bunlar 3-4 tanesi ilişki ile ilgilidir) ama birkaç farkındalık dışında bir değişim göremedim kendimde.

Aslında dışarıdan bakıldığında hayatımda çok da bir sorun yok gibi işimde gücümdeyim, şakalar komiklikler, hobiler, hanımla gezmece, arada dövüşmece falan akıyor gidiyor bir şekilde.

Fakat 6 sene önce mezun olduktan sonra hayattan beklentilerim, azmim, heyacanım ve kendimi geliştirme arzumla ilgili bir şey oldu, kesildi yani hepsi. Normalde tembel bir cocuktum zaten, lise sondan sonra asıldım, unide güzel ortalama falan yaptım ama sanırım benden bu kadar deyip zirvede bıraktım. İş bulmakta da zorlanmadım hemen iş buldum. Baktığım alan kendini sürekli yenilemeye ihtiyaç duyulan bir yer değil. Yani kişinin insiyatifinde.

Bakıyorum arkadaşlar alanlarında uzmanlaşmışlar, dil öğrenmişler, yurt dışına yerleşmişler, müdür olmuşlar... Bu arkadaşlar benimle aynı orta okula, liseye ve üniversiteye gitmiş insanlar, benden daha başarılı insanlar da değillerdi.

Fakat işte bir amaçları, hevesleri var. Evden, şehirden, ülkeden veya o yaşadıkları hayattan kurtulma motivasyonları var.

Ben ne yabancı dile hevesleniyorum, ne yabancı kültüre, ne yeni bir bilgiye... Hırs yok içimde.

O yüzden yıllardır yerimde sayıyorum. Tabii ki hiç bişey yapmadım denilemez işimde az da olsa ilerledim, şan eğitimimi ilerlettim, gitarda bir kaç teknik daha öğrendim, video kurgu işlerine el attım basit olarak. Fotoğrafçılığım fena değildir. Çok iyi olmasa da bir motor ve araba falan aldım...

Ama içimde biri var, bunlar hiç tatmin etmiyor. Öte yandan, o içimdeki birinin, bir şeylerle kıyaslama yapıp da kendimi beğenmememe sebep olan şeyleri yapmaya da bir hevesim yok.(cümle biraz garip oldu, x benim yaptıklarım olsun, iç sesim de y ler ile kıyasa girip yaptıklarımı beğenmiyor olsun, o y leri yapmaya bir hevesim arzum da yok) Mesela alanımda şimdiye uzmanlaşsaydım, müdür olsaydım, son model bir araç alsaydım, yurt dışına yerleşseydim belki daha çok "bir şey yapmış" gibi hissedecektim ama hem üşeniyorum hem de bunlar bende o kadar da bir heyacan uyandırmıyor ya. Öyleyse neden rahatsızlık duyuyorum?

Genel olarak salmış vaziyetteyim. Mühendisliği 3 üstü ortalama ile bitirdim ama ne mühendisler görüyorum, neredeyse sektöre yön veriyorlar. Öyle olunca kendimi mühendis gibi de görmüyorum. Öğretilenleri uygulayan memurlar olarak sektöre sürüldük gibi hissediyorum.

Küçükken ki merakım, deney yapma, buluş çıkarma hevesim falan hiç bişey kalmamış. Memur bir aile evindeyim diye mi bu rahatlığım ve tembelliğim vardı diyordum, evlendim, 3 sene oldu, 2 şehir değiştirdim, değişen pek bir şey olmadı.

Bu konuda nasıl bir yol izlemeliyim, psikologum kac seanstir beni dinliyor, testler falan da çözdürttü beck depresyon, beck anksiteye falan mı var diye ama bişey çıkmadı. Ben de bıraktım, zaten psikolog ücretleri ne abi öyle? Saatte 3-5 bin kazanmak nedir ben günde o kadar kazanmıyorum.

Her neyse, sağlam bir dayağa veya dibe vurmaya mı ihtiyacım var nedir sorunumu anlayamadım. Bir tavsiyesi falan olan varsa alırım.

 
Hedef belirle. Uygula. Devlet çok alım yapıyor. Bu zamanda devlete atamazsan kendini bir daha hiç atamazsın. Tavsiyem bakanlıklar. İyi bir yer kapmaya çalış.

Özel istiyorsan globali hedefle. Türk şirketlerini aş. Türk şirketi olacaksa THY, Tüpraş... üst seviye hedefle.

Sen evlenince salmışsın. Bu heyecanla ilgili bir şey değil. Bir gün 40 yaşına geldiğinde başına senden küçük yönetici gelirse o zaman daha kötü hissedersin. Bu zorunluluk. Disiplin isteyen bir şey. Dil öğrenmek zaten emek ve zaman gerektirir. Heyecan olarak bakarsan ömür boyu A1 seviyesinde kalırsın.
  • arbre  (15.07.25 17:55:55) 
@ arbre, mezun olup işe girmemden evlenene kadar da bir 3 sene var, o 3 sene de aynı geçmişti ki.

valla ne devlet kurumlarındaki tipleri çekebilirim ne de yabancı şirket için kültüre, insanına, diline ayıracak motivasyonum var.

bir de tembelliğime şöyle bir kılıf bulmuşum, sen yıllarını verip bir şeyler öğreniyorsun, uzmanlaşıyorsun, ama günün sonunda eline geçen, senin o yıllarına değmiyor ya genellikle...

başkaları seni kullansın, sağsın diye emek ve çaba harcamak da anlamını yitirmiş durumda bende.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 18:03:28 ~ 18:05:02) 
Nasıl değmiyor? Sen bilgisayar mühendisliği bitirmeseydin sana niteliksiz işler için 22 bin 30 bin TL arası maaş vereceklerdi. Şu an bundan yüksek maaş alıyorsan bunu bu eğitim için harcadığın zamana borçlusun. Sen eğitime 4 yıl veriyorsun ama o 4 yıllık eğitim sana 60 70 yaşına kadar bakıyor.

Kullanılmak istemiyorsan kendi işini kuracaksın. Benim kurstaki muhasebe hocam yazılım satıp para basıyor. Bu adam mühendis, uzman, yazılımcı değil.

Kendi işin mutlu etmiyorsa, hevesin yoksa kalan zamanında seni mutlu edecek başka işlerle uğraş. Eticaret, gayrimenkul, danışmanlık bir sürü iş var.
  • arbre  (15.07.25 18:12:26) 
tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsin. ama hafif şiddetli. bunun dibini yaşadım bir ara. ciddi bir sıkıntı. her şey anlamsız geliyor. işini yapmakta zorlanıyorsun.

öncelikle tavsiyem: böyle bir riske karşı dikkatli ol. ilerlemesini önle.

hedefler belirle, hayaller kur, disiplinli bir şekilde çalışmaya, kendini geliştirmeye çalış.

tükenmişlikten de kurtulabiliyor insan. hiçbir zaman geç değil.

hayatında büyük değişiklikler de iyi gelebilir. iş ya da şehir değiştirmek gibi.

mutlaka hareket halinde ol. durup düşünme sürekli. sonra hayat duruyor ve harekete geçmek zorlaşıyor.

yaşama anlam katmaya çalış. mesela adalet için, özgürlükler için vb. bir şeyler yap.

hobilerinle uğraş, geliştir.

kendini zorla, tükenmişlik bir bataklık. çabalayıp çıkmadıkça her an daha zorlaşıyor çıkmak.

hayatında seni deprese eden bir şeyler varsa onları, aşağı çeken insanlar varsa onları hayatından çıkar.

ben şu an 43 yaşımdayım ve dibe vurduktan sonra yeniden ayağa kalkmaya çalışıyorum. üniv.e yeni başlamış gibiyim :) her şey çok güzel olacak...
  • santimantal  (15.07.25 18:22:15) 
@ arbre, öyle bir zamana denk geldik ki aslında bazı durumlarda niteliksiz işçiler bizden daha da çok kazanıyorlar.

tabii ki az da olsa önceki çalışmalarımın bir karşılığını almış olabilirim.

fakat 2000lerin başında odtü mühendislikten mezun olmuş bir akrabam var,

bu akrabam evli 2 çocuk babası. istanbulda da bir şirkette müdür.

bu adam master ını yaptı, farklı dallarda eğitimler de aldı, ingilizceyi de çok iyi biliyor. eşi 3-4 dil biliyor. o da müdür, o da odtü mezunu.

bunlar daha kendi evlerini 2021 de falan alabildiler. sıfır araba alamıyorlar çünkü cocukların okul masrafları yüksek. yaşantılarına gelsen, sıradan bir memur gibi yaşıyorlar. şimdi bazı şeyler tercih olabilir, kapitalizme hizmet etmek istemiyor olabilirler, ama ellerindekilere bakınca pek bir şey göremiyorum yıllarını eğitime ve çalışmaya vermiş birileri olarak.

hal böyle olunca benim de motivasyonum kırılıyor.

eşim yıllarını vermiş eğitime, yurt dışını gezelim desek rahatlıkla çıkamıyoruz. en ucuz sıfır arabayı alalım desek alamıyoruz, ev alalım desek alamıyoruz.

intihar eden mühendisler doktorlar boşuna etmiyor bence. hayal edilenle gerçekte olan pek örtüşmüyor. bu yurt dışı için de geçerli olabilir. oradaki monotonluktan şikayet edenler de çok refah olsa bile.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 18:26:05 ~ 18:27:37) 
başkasına bakıp vay be ne güzel 10 dil öğrenmiş, üzerine şunu yapmış bunu yapmış ben hiç bir şey yapmadım, sığır gibi yattım diye kendini kıyaslayınca heves gelmez. aksine kendi kendine sürekli negatiflik yapmış oluyorsun. insan negatif olunca karşısına çıkan fırsatları göremez, görse bile ben beceremem der. beceririm dese bile cesaret edemez.

o senden daha başarılı olmayan insanların koşul ve şartları seninkiler ile aynı değil. dışarıda başka içeride başka, hevesleri yada hırsları değil onları o hale getiren, karşısına fırsat çıkınca değerlendirmesi yada o fırsatı oluşturması.

nereden biliyorsun 0 araba, ev, yat, katın olunca "bir şeyler yapmış" hissedeceğini? kahin misin? kahinsen sayısal oyna.

sektöre yön veren mühendisler diyorsun, onlar zaten limited edition, her sene binlerce mühendis mezun oluyor, binlercesi iş yapıyor, yön veren kişilerden öncesinde de orada o işi yapan başka mühendisler vardı, yön veremediler.

eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsan kendinle ilgili, karşılaştırma yapma, yaptığını fark ettiğin anda başka bir şey bul onunla ilgilen.
  • selam  (15.07.25 18:57:25) 
Bazı şeyler de bizim elimizde değil ya. Yani genel şartlar malum.

Bir ara farklı bir hobi edineyim dedim, baktım birçok şeyi yurt dışından getirmem gerek, ama getiremiyorum çünkü 30 euro sınırı var. Basit bir örnek.

Siz de demişsiniz, kafanızdaki her şeyi yapmış olsanız bile değmeyen bir durum var. Gayet varlıklı olup kötü bir muhitte oturuyor gibi düşünün, neye yarayacak? Bu pek bireysel çözümü olan bir şey değil. Şartların düzelmesi gerek.
  • akhenaten  (15.07.25 18:59:06) 
Ya şimdi çok iddialı da konuşmak istemiyorum ama biz biraz büyük adamlar olacağımız inancıyla yetiştik. İyi bir üniversite kazanıp mezun olduktan sonra her şey süper olacak, şahane hayatlar yaşayacağız gibi bir algımız vardı. Yaşamayı, hayattan keyif almayı pek öğrenemedik, hep bir hedef uğruna yaşadık ve hedef zaman geçtikçe belirsizlesti. Sonra okullar bitti, iş bulundu, evlenen evlendi. Gözümüzü bir açtık 35 yaşına gelmişiz ve öyle çok şahane hayatlar da yaşamıyoruz, hatta hayatımızın büyük bölümü yoğun stres altında, sürekli oradan oraya koşturarak geçmiş. Ne denirse yapmışız, biri ya da bir şey olmaya çabalamisiz ama bir durup da ben bu hayatta ne yapmak, nereye varmak istiyorum diye sormamisiz. Duygusal olarak olgunlaşmamıs, hayata küskün, ne istediğini bilmeyen, kafası karışık bir dünya insan işte. Çaresi de bence bu yaşa kadar yapmadıklarımızı yapmaya başlamak. Kendini tanımak, ne istediğini anlamak, hayattan keyif almaya çabalamak, kendi yolunun farkında olmak.


  • sekizdokuzon  (15.07.25 19:13:06) 
Dışarıdan ittiren biri bir şey olmadı mı harekete geçmeyen birisin izlenimi verdi yazdıkların. Başarılı üni sinavinda basarili olup, mezun olunca is bulup anne babana çevrene istediğini vermişsin ve amaçsız kalmışsın. Bu şekilde devam edersen de sırada çocuk mu yapsam vs türü şeyler geliyor haberin olsun.

Psikolog senin sorununa hitap etmiyor gibi geliyorsa da başka birini ya da başka bir yöntemle çalışan birini falan ara.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 19:38:01) 
bu arada ben öyle birilerini kıyaslayan, içinde kıskançlık duygusu olan da bi insan değildim yani. zaten dertsiz tasasız bir hayat yaşadığım için, olan da olmayan da umurum dışıydı açıkçası.

şimdi de kıskançlıktan falan beslenmiyorum, zaten göründüğü gibi de olmayabilir her şey. sadece, normalde derede akıyor gibi hissederken, kaygısız yaşarken, bir kayada takılı kaldığımı, başka insanların kolaylıkla veya acılar eşliğinde olsun fark etmez, ilerlemeye devam ettiğini görüyorum.

sen de yap abi mal mısın diyorum kendime, vaktin var, zamanın var, elin kolun tutuyor, sağlık sorunun yok, neden yapmıyorsun?

bilmiyorum. ya yapasım yok ya da başlıyorum, hemen bırakıyorum. beni çeken veya iten bir şey yok.

psikologum bazen bir şey beklemek anlamsızdır, yola çıkarsınız, yolda gelir o çeken şey veya iten şey artık ne diyorsanız, heves, tutku falan sonradan da oluşabilir dedi.

fakat forrest gump gibi sadece yapmam gerekiyor deyip yapamıyorum. keşke öyle olsaydım. böyle yaptığım anlar, başka çaremin kalmadığı anlardı. şimdi o kadar da mecbur hissetmiyorum.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 19:39:11 ~ 19:45:38) 
@ encokbenisevinnolur, evet öyle gibi oldu sanki.

nasıl biri veya bir yer destek olabilir ki başka? nasıl seçeceğimi de bilmiyorum.

o yüzden buraya sordum belki aynı yerden geçenler olmuştur.

bu arada hayatı kötü yaşadığımı düşünmüyorum, şu an ölsem, pişman olacağım bir şey olmaz. içimde keşkeler de yok. sadece boşlukta hissediyorum.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 19:42:52) 
  • ahmet oturum cerezi  (15.07.25 20:30:51) 
Eşin doktor, sen mühendissin. Nasıl araba alamıyorsunuz? Sen alamıyorsan diğer insanlar nasıl alıyor?


  • Kahvedesu  (15.07.25 20:35:52) 
sifir araba almak o kadar da matah bir sey degil ki...
siz cok sabirsizsiniz bi de bence.

evlerini yeni almislar diyorsunuz da bunun sebebini bilemezsin. belki evi nakit parayla alacak kadar ekonomiden uzaklardi. e öyle olunca gec alirsin tabi evi.

sen, ben, herkes another brick in the walluz. bununla barisman lazim.
pozitif ol.
  • sonsuz  (15.07.25 20:44:23) 
Yani benim duyduğum rastladığım aklıma gelen yontemler şunlar: psikanalitik, şema, bilişsel, varoluşçu. Başka varsa da bilmiyorum ayrı duyuru aç istersen. Sen yine kendin bak ama senin duruma ismen uyarmış gibi duran varoluscu bence.

Bir de cevap veriyorum ama senin sorununu hala anlamadım. Çıkarım/tahmin, belki sen de anlamamissindir daha.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 22:20:00) 
@ Kahvedesu, her ay kenara 75bin tl koysak, 2 yıl gerekiyor giriş seviyesi bir sıfır araba alabilmemiz için. ki o da enflasyonun sabit kaldığı durumda geçerli. ve de ayda 75bin araç için ayıramıyoruz yani.

Aile desteği veya başka bir taşınmazı para çevirmeden sıfır araba almak çok zor neden bu kadar şaşırdın anlamadım.

Annem 2004 te öğretmen maaşıyla hem ev almış hem araba almış. Şimdi mühendis doktor alamıyor kirada oturuyorsa, aile desteği almadıysa.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 22:46:20 ~ 22:46:59) 
[]

Alınık konser biletleri

Eskiden konser biletlerini hammer müzik'den alıyordum artık zamanım olmadığı için genellikle dijital bilet alıyorum, bu nedenle aranızda yakın dönemde geçen King Diamond konseri gibi konserlerin basılı biletleri olan varsa ve saklamayı düşünmüyorsa alabilirim.




 
[]

Tenis neden zengin sporu?

Neden böyle bir algı var ve zenginler neden bu sporu izliyor ? sponsorlar neden pahalı saat markaları oluyor?




 
zengin sporu golftür. tenis bence zengin sporu değil. takipçi kitlesi niş sadece. herkes izlemiyor.


  • jelly bear  (15.07.25 17:07:44) 
Malzemeleri de biraz pahalı galiba diger bircok spora göre (güncel bilgi değil).


  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 17:17:54) 
golfü oynayanlar, tenisi izleyenler zengin :)


  • sonsuz  (15.07.25 17:18:57) 
Golfle tenis neredeyse aynı bu arada masraf olarak. Kurs olarak aynı, kiralama olarak 30% falan fark var.

Futbol için iki taş kale, bir top yeter.

Basketbol için her yer pota zaten.

Tenis için kort lazım, ve Türkiyede kort yok. Ücretsiz olan 3 5 taneyi zaten boş bulmak imkansız.

Saati 800 liradan kort kiralıyoruz biz. Fakir biri nasıl oynasın
  • aguen  (15.07.25 17:47:34) 
Tenis kursuna gitmiştim. Temel sebebi bu sporu öğretecek antrenör çok yok mezuniyet olarak. Ondan özel ders ücreti yüksek. Kort gerekiyor. Güneşin altında açık kort zor. Kapalı olması lazım. Kaliteli raketler pahalı.


  • arbre  (15.07.25 18:03:35) 
kort kirası kurs parası malzeme parası bir dünya para. her yerden ulaşım da yok köy kasabayı geçtim ilçelerde bile oynanacak kort bulmak zor.

işin pro olma kısmındaysa aşırı yetenekli değilsen boku yedin. sponsor bulmak zorundasın otel yol masraflarını karşılamak için. daha bireysel antrenör fizyo tutmak için para lazım olduğunu söylemiyorum bile. o yüzden top 150'den sonra açlık savaşları başlar. şikenin en çok döndüğü spordur. ne yapsın adamlar taş mı yesin?
  • deranzo1  (15.07.25 18:05:10) 
Bazı spor dalları bazı ülkelere hitap etmiyor.
Tenis de böyle bir spor dalı.
Yığınlardan ayrışmak isteyenlerce tercih edilen bir spor dalı olmuş ülkemizde.
Kitlelere hitap edememiş.
Spordan ziyade cümle kurarken kelimenin Türkçesini denk getiremeyip İngilizcesini sıkıştırmak gibi farklı bir haz veriyor olmalı.
Gerçi tüm genellemeler yanlıştır ama bana verdiği algı bu.
Kort parasından bahsedilmiş de, bizim az ileride belediye parkında tenis kortu da basket sahası da var. Biri hep dolu, biri hep boş. Hangisi belediyeye daha pahalıya malolmuştur? Kort bulamayana adres vereyim. Parkımız şenlensin.
  • Mirket  (15.07.25 18:05:50) 
Golf ve tenniste yükselmek para kazanmak uzun zaman alıyor. Çok iyi olmadığınız sürece para kazanma ihtimaliniz bile yok. Bu süreçte giderleri kendiniz karşılamalısınız. Ayrıca golf ve tennis yurt dışında daha yaygın olduğu için kendi cebinizden harcayıp gitmeniz gerekir. Parası olmayanda pek yönelmez bu sebepten.


  • mikahakkinen  (15.07.25 18:41:43) 
sanirim olay oynayabilmek icin zaman ayirmanizin gerekmesinde. barrier to entry futbolda, basketbolda dusuk. topa vurmak, firlatmak basit ama raketi o kadar hizli gelen topta kullanmak kolay degil. yani teniste karsilikli 5 vurus yapabilmek baya zor.

dolayisiyla surekli zaman ayirabilecek vaktinizin olmasi lazim. raket almaniz lazim. herkes yapamiyor.
  • antikadimag  (15.07.25 19:13:33) 
Golf/tenis yalnızların spordur
Zenginler de yalnızdır.

Zenginler için o deliğin sabit yerinde durması olması lazım.
Yoksa delik hareket ettiğinde spor olmaktan da çıkar sanırım.
  • diyecevaplandı  (15.07.25 19:53:18) 
[]

Sapanca civarlarında "güvenilir" havuzlu yer

3 yaşında bir ufaklık var. Biraz haşarı olması sebebiyle kimseye rahatsızlık vermemek için mümkün mertebe izole bir ortamda 2 gece kafa dinleyelim istedik.Çocuk da bahçede koştursun havuza falan girsin diye Sapanca düşündüm ama malumunuz dolandırıcılık had safhada.

Daha önce tecrübe ettiğiniz güvenilir ve temiz bir yer var mı?


 
Pentalow


  • kisa  (15.07.25 17:41:30) 
[]

Acil satılık kitaplar

Toplu Kitap Satışı – Şiir, Roman, Felsefe, Kurgu ve Daha Fazlası

Kitaplığımı küçültüyorum. İçinde şiirden romana, felsefeden kurguya birçok türde kitap bulunan bir koleksiyonu toplu olarak satıyorum. Tek tek satış yoktur; tüm kitaplar birlikte verilecektir.

İlgilenenler, detaylar için mesaj atabilir.

(git: docs.google.com )

 
[]

aski kartlı sayaç aboneliği sonlandırma süreci

bu aski'den nefret ediyorum, diğer her şeyi uygulamasından ya da e-devlet'ten çat çat yapmıştık ne güzel. neyse.

mümkünse yarın artık evi boşaltmak ve aynı gün köyüme dönmek istiyorum. daha önce süreci yaşayan varsa: şimdi ben yarın kimlik fotokopisi, kira sözleşmesi, dask poliçesi ve tapuyu götürüp kartı teslim ettiğimde iş bitiyor mu? devamında tekrar aski'ye gitmemi gerektirecek bir işlem var mı?

bir an önce evden çıkmak istiyorum ama netten çalışıyorum, kullandığım yazılımdan dolayı sadece kendi biglisayarımı kullanabiliyorum ama o da bk gibi zaten starbucks'a filan otursam kovarlar direkt kendi klavyesi çalışmıyor filan. yani elektriksiz-susuz bir gün dahi idare edebilecek durumda değilim, o yüzden tam günü gününe ayarlayıp halletmek, her şeyi toplamışken aynı gün toz olmak istiyorum.

 
Soruna cevap değil ama müsait olsam gel bende kal kaç gün gerekiyorsa diyesim geliyor. Yolun açık olsun.


  • 1917  (15.07.25 20:25:52) 
[]

Kulübe yapmak yasal mı?

Youtube izliyorum yabancı birisi 6 ayda nehir kenarına tahtadan kulübe yaptı. Ormana, göl nehir kenarına yani insanların yerleşimin olmadığı yerlere birkaç metrekarelik kulübe yapmak türkiyede yasal mı?




 
Türkiye için:

1) Kendi araziniz değilse hiçbir şey yapamazsınız. Yasak.
2) Kendi arazinizde imar planı yoksa basit yapılara genellikle göz yumuyorlar. İmar planı olmadığı için elektrik, su, tapu vs alamıyorsunuz tabii.
3) Araziniz eğer tarım arazisi olarak tescilli ise o zaman işler biraz daha kolaylaşıyor.

Yine Türkiye için:

1) Türkiye'de hukuk yok. Güçlüyseniz her şeyi yaparsınız.
  • amortisman  (15.07.25 16:35:41) 
yasal değil. ama türkiyede kaçak yapı çok fazla. özellikle deniz kıyısı yerlerde çok fazla kaçak villa var. bunlara göz yumuluyor. özellikle biri şikayet etmedikçe kulübe tarzı bi şeyi yıkmazlar. tabii başkasının arazisine yaparsanız sıkıntı.


  • jelly bear  (15.07.25 17:04:45) 
kayınpeder tarla statüsündeki dağ başındaki yerine konteynır attı şikayet gelene kadar kimse bir şey demedi şikayet edilince yıktılar. Şimdi derme çatma kulübe yaptı takılıyor kimse bir şey demedi hala.


  • biravekahve  (15.07.25 20:53:08) 
[]

erkek vücut kıllarını hangi yöntemle aldırmalı?

uzun yıllardır vücut kıllarımı kesmiyorum.

özellikle sırt, omuz, göbek ve göğüs bölgesinde ciddi birikme var.

daha önce braun'un makinesiyle bu bölgedeki kıllarımı alıyordum.

kıllar epey uzamışken, ağda düşünmeli miyim? ağda kılların tekrar çıkması esnasında ciddi sorunlara yol açıyormuş sanırım.

epilasyon düşünmüyorum.

bunun dışında başka önerilerinize de açığım.

 
www.philips.com.tr
philips 3000 serisi bir makine yeterli olur. ben bunun eski bir modelini kullanıyorum tüm vücut için en iyi tercih bence bu tarz folyolu makineler.
sırt, göğüs, kasık bölgeleri ve özellikle testiste sorunsuz tahrişsiz traş olunabiliyor.
  • my fault  (15.07.25 16:02:44) 
my fault +1

ağda = işkence. 1 kere yaptırdım, çok sinir bozucu.
hiç düşünmeden epilasyona gidin derim, büyük rahatlık. yaptırdım ve çok memnunum.

ya da makineyle alıp devam edeceksiniz.
  • MtKrt  (15.07.25 16:53:40) 
ben tüm vücudu ayda bir falan makineyle kesiyorum ve çok memnunum bu yöntemden. en acısız, ucuz yöntem bu herhalde. tabii kılların sıklığı ve kalınlığına göre yöntem değişebilir. hani kazak gibi olanlar kılları, makineyle kesse nasıl hisseder bilmiyorum. benim kıllarım çok sık ve kalın değil.
kılların kesildikten sonra çıkıp da belli bir uzunluğa gelmesi de hoşuma gidiyor. hafif kıllı olmak da kötü değil. ama belli bir seviyeyi geçince hoşlanmıyorum. güçlü bir makine ile kısa zamanda büyün vücudu hallediyorum.

  • santimantal  (15.07.25 18:28:11) 
Tabii ki de erkek dediğimiz usturayla kendi kökünden alır.


  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 19:39:16) 
[]

Kapadokya'da 3 saatliğine ne yapmalı?

Kayseri'den Konya'ya geçerken neredeyse yol üstü. Hiç oraları görmemiş insanlar için 3 saat en verimli nasıl değerlendirilebilir? (Balona binmeyeceğiz, 4 kişi bir böbreğe tekabül ediyor balon fiyatları)




 
Güneşin cozurdadığı bir saat aralığı değilse Göreme Açık Hava Müzesi gezilir.


  •   (15.07.25 16:23:05) 
Göreme Açık Hava +1


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (15.07.25 19:31:26) 
[]

Kullanmadığınız Hobi Malzemeleriniz (İst. Anadolu Yakası)

Selamlar,

Yeni hobilere yelken açarken, kullanmadığınız kuru boyalarınıza, akrilik kalemlerinize, takı yapma malzemelerinize ve incik boncuklarınıza talibim. Karşılığında kendi yaptığım el emeği ürünlerden hediye edebilirim.

İstanbul Anadolu yakasından gelip alabilirim.

Teşekkürler!

 
[]

Herkesin çocuğu Koç Kolejinden mezun oluyor?

Televizyon ve müzik camiasından Feridun Düzağaç, Emek Ege ve bir çok ünlü ismin oğulları, kızları çok öenmli liselerden mezun olmuşlar.

Bu sanatçıların ya da sunucuların evlatları Koç Koleji ve St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu gibi yerleri kazanmak için hakettiğini düşünüyor musunuz?


Bunlar benim şuan denk geldiklerim, eminim fazlası da vardır.

 
Parası olan okuyabiliyor. Ben mi eksik biliyorum. Hak etmek gibi bir şey söz konusu değil.


  • arbre  (15.07.25 15:17:17) 
paran varsa gitmene de gerek.


  • designer  (15.07.25 15:25:01) 
giris taban puani var ama o taban puana sahip olmak zor birsey degil


  • designer  (15.07.25 15:26:17) 
koc koleji, avusturya lisesi falan özel okullar. bir hakedilmislik yok.
özel liselere benim zamanimda anadolu lisesini kazanamayan zenginler giderdi.
3. yerlestirmede bile acik kalanlar, parayi basar lise dö san benuga'ya, san josef'e falan girerlerdi.
günümüzde sinav sartlari cok zorsa bilmem.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (15.07.25 15:30:01) 
Anaokulundan itibaren iyi eğitim alıyorlar. Gittikleri okullarda eğitim ciddiye alınıyor, gerekirse özel dersle destekleniyorlar. Ekonomik yönden kaygı da olmayınca çocuk için gün içinde güzel bir program yapılıp buna kolayca uyum sağlanabiliyor aileler tarafından. Yani bizim gibi işe gidince akşam ne yemek pişirecekleri, pazara gitmek için zaman ayır aşarı, ev temizliği, ütü vb dertleri olmuyor. Tatile çıkabiliyor çocuğun okul motivasyonunu yüksek tutabiliyorlar.
Benim oğlum geçen gün televizyonda gördüğü bir belgeselden sonra bana dönüp anne biz de turist olalım mı Bir gün diye sordu. Çünkü 9 yaşında ve hayatında iki kere Ankara'ya teyzesinin yanına, 2 kere de Ortaca'ya kuzenimin yanına gitti tatile. Otel bilmiyor, yabancı ülke, başka bir şehir bilmiyor. Bu çocuğu da sadece okul ve eğitim motivasyonunda tutmak zor çünkü hayatında başka bir şey yok. Kaldı ki ben yine çok şanslıyım yaşadığım yerde deniz, kamp, çiftçilik gibi pek çok şeyi deneyimleme şansı oldu.

O çocuklar da iyi eğitimin iyi bir gelecek olduğunu bizzat yaşayarak görüyorlar. Haliyle akademik motivasyonla da başarıları da yüksek. Zekalarını kullanmayı da becerip sınavları kazanıyorlarsa neden haketmesinler?
  • strawberry first  (15.07.25 15:31:42) 
Çünkü parası olan o okullarda okuyabiliyor. Sınavla girilen Galatasay, İstanbul Erkek gibi okullarda pek ünlü çocuğu çıkmaz. Gerçi son lise geçiş sınavında 800e yakın birinci çıkmış, artık duyabiliriz.


  • asteriks  (15.07.25 16:22:38) 
Bu okullar eskiden istedikleri gibi, kendi kriterleriyle öğrenci alıyorlardı. Son yıllarda bugünkü adı LGS olan sınav puanlarına göre alıyorlar. Ancak mutlaka zenginlere de kontenjan ayrılıyor diye düşünüyorum. Çok yüksek puanla giren " nispeten fakir" öğrenciler olduğu gibi, üniversiteye gitmeme gerek yok ya, babamın holdinginde çalışırım diyenler
de var. Yelpaze geniş. Ünlüleri mağdur etmiyorlar bir şekilde.

  • pro9it9is9  (15.07.25 16:51:54) 
@pro9it9is9 'e katılıyorum. kendi sitesinde taban puan belirlemiş. (470) www.sg.k12.tr

baba turnede,anne nişantaşında üstüne anne-baba boşanmış. Buradan vaha çıkması zor bencede. Hepsinin de babası annesi yurdum insanı, gel gör torunlar oxford. Bu işte bir kast sistemi olmalı.

Örneğin Koç holding bünyesinde beyaz yaka olursan, koç ailem den yararlanıyorsun diye biliyorum. Bununda kendi içinde seviyeleri vardır. Olay en başta değinmediğim gibi para değil. 1-2 milyon bir şekilde verilir. 80kişi diyor kontenjan. LGS puanı değilde değilde, mal varlılığı sıralaması mı oluşturuluyor?

Fakirler param olsa diye, zenginler referans diye geziyorlar bu dünyada.
  • hunharca ben  (15.07.25 17:15:33) 
sabancıların büyüğü (hacı mıydı adı) saint benoit mezunu. o oraya girip mezun olduysa seviyeyi az çok düşünebilirsin. ama kapasitesiz ve gerçek umarsız zenginler enka’ya, hisar’a falan gidiyor. yabancı liselerin de ismi eskiden vardı.


  • deartheodosia  (15.07.25 17:57:55) 
önce okullari ayiralim.
lise ya da üni fark etmez: robert, oxford, cambridge gibi okullar öyle siradan özel okullar degiller. buralara paran varsa da basarisizsan giremezsin, girsen bitiremezsin, ama zaten en basinda giremezsin.

ama siz soruyu Koc Lisesi ve St. Georg Avusturya Lisesi bazinda sormussunuz. bu okullarin ögrenci alim kriterleri bambaska.
ben ilkögretimi sisli terakki'de okudum, ailem parayi basti, ben okula girdim. lisede istesem gene terakki'ye devam edebilirdim ama iyi bir okul kazaninca o okula devam ettim.
benim ilk verdigim cevaptaki kriter St. Benoit gibi okullar ya da Koc gibi, Bilfen gibi, Terakki gibi okullar icindir. Oxford icin, Robert icin degil.
Sapla samani ayiralim.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (15.07.25 18:44:50) 
sinavlarda yapilan puanlar ile ailenin varligi arasinda ciddi korelasyon var zaten. yani o cocuklar ozel okullar, en iyi dersanelerde yetiserek gidiyorlar oralara. benim amerika'daki lisans okumus arkadaslarimin tamami hali vakti yerinde ailelerden geliyor. oncesinde de bahsettigin ozel okullarda okumus oluyorlar zaten. yani cocuk bu, toplumun kaynaklarini uzerine boca edince cocuk zaten donanimli, yetismis biri oluyor. mesela harvard'a giren turkler taniyorum. harvard gibi okullar ulke bazinda kota belirler. mesela atiyorum turkiye'den 10-15 kisi alacagiz bu sene gibi. bu cocuklar butun turkler arasinda yarisarak gelmiyor, kendi sosyal siniflarindakilerle yarisip harvard'a giriyor.

firsat esitligi oldugunun dusunulmesi cok komik. fakirlerin ses cikarmayip sigir gibi gudulmesi daha da komik. cok iyi yiyorlar kapitalizmin istersen yaparsin, birey her seydir masalini. dataya baktiginda gorulen trendler cok acik. hayattaki basariyi belirleyen parametrelere bakildiginda buyudugun zip code'un zenginliginin zekanin, egitiminin, vs vs diger her seyden daha onemli oldugu cikiyor. ama fakirler istisnalara bakip umutlanabiliyorlar. kendi etraflarindaki fakirlerin bir tik ustune cikabildiklerinde mutluluktan oluyorlar. fakirin fakire yaptigi nispet gibisi yoktur.

hak etmek diye bir mefhum cok yok dunyada. gucu olanin istedigini aldigi bir durum var. insanlik olarak bunun onune gececek sistemler yaratmaya calisiyoruz devlet gibi, sosyal sorumluluk gibi. ama cok zaman aliyor.
  • antikadimag  (15.07.25 19:19:52 ~ 19:25:32) 
Şu anda sınavla aldıklarını bilmiyordum. Belirledikleri taban puanlar ne derece yüksek, yüzdelik dilim ne bilmiyorum. Muhtemelen bir kısmını sınav taban puanıyla alıyordur. Geri kalan zaten kendi öğrencileridir. 8. Sınıfta mezun ettiği öğrenciyi puanı tutmadı diye yollayacağını sanmıyorum. O da yine aynı şeye geliyor, paran varsa erkenden okula sokuyorsun, ordan üniversite mezuniyetine kadar yolu var. Bir de transfer kontenjanları varsa ki vardır ordan da sınav olmadan öğrenci alabilirler.

Robert bahsi geçen iki okuldan farklı olmakla beraber oraya da zamanında puanı yetmeyen çocuğu ikizi orda, ailesi de şöyle böyle harikadır diyerek kayıt etmişlerdi, medyaya yansımıştı.
  • asteriks  (15.07.25 19:21:38) 
Avusturya lisesini gommussunuz de oraya oyle 100 soruda 70 dogru giremiyordun 90larda, simdi degistiyse bilmem. Bir arkadasim 90-91 cozerek girebilmisti.

Fransizlar benim zamanimda 70-75 asagisi ile almiyordu, simdi durum ne bilmiyorum, beli dusmustur.

Terakki'de o zamanlar 70 ile aliyordu ama ustune bir sinav daha yapiyordu, IQ testleri tarzi biseydi.

Firsat esitligi diye birsey yok, hayat adil degil. Zengin ailelerin cocuklarin "basarili olmaliyim" hirsi yok, cunku zaten herseyleri var neden kassinlar.
  • cooperr  (15.07.25 19:41:19) 
Ortalık bayağı karışmış,

Önce düz koşulları konuşalım.bu sene yanılmıyorsam yuzde bir 478 puana denk geliyor.koç 470 den başladı,keza italyan,avusturya ticaret te bu puandalar,diğerleri yukarıya gidiyor.kısaca sadece paran olması düz giriş için yetersiz.önce sınavda başarılı olman lazım,sonra parasını ödemen lazım.burayı tercih edenlerin çoğunun direk tercihleri bu,puan yetmeyip anadolu lisesi tercih etme tercihleri yok.kısaca önemli bir kısım bunu hakederek ve ücretini ödeyerek gerçekleştiriyor.

Burada ayrıcalık olan kısım yabancı öğrenciler ve bazı okulların anlaşmalı oldukları ilk ve orta öğrenim okullarına ayrılan kontenjan.ama bu sayı yuzde 5 i geçmez.
  • duptıs  (15.07.25 20:31:09) 
[]

Yat alıp yatta yaşamak

Nasıl fikir sizce? Deneyen oldu mu çevrenizde?




 
Ben cruise satin almistim ama kuzey kutbuna giderken buzdagina çarpip batti :(

Sigortanin ödedigi parayla karavan aldim, mutluyum..
  • feastofthedamned  (15.07.25 15:16:35) 
3-5 metrekare de yasamak,
kendinle barışık,
pozitif biri olmalısın heral.

imkanım olsa,
3-4 metre tavan yuksekliginde salonu olan,
tek katli bahceli eve geçmeyi tercih ederim.
  • designer  (15.07.25 15:17:11 ~ 15:18:15) 
konforlu değildir muhtemelen. özellikle kışın. zenginler bile yapmadığına göre.


  • jelly bear  (15.07.25 15:20:20) 
geçen gün arkadaşım memleketindeki taka teknesini 400 küsür bin tl ye satıyodu. Yatın fiyatını tahmin edemiyorum bile. Yat alacak paran var ve orada mı yaşamayı tercih ediyorsun?


  • koela  (15.07.25 15:27:50) 
karavanin aksine çok ciddi liman baglama ucretleri var. eger sorun degilse ve tekne tecruben varsa gayet caziom


  • unabomber  (15.07.25 15:29:20) 
@koela

ev fiyatlarından haberin yok herhalde. çocukların bağrışarak koşuştuğu full ev hanımlarından oluşan doğu göçmenleriyle dolu semtlerde bile evler uçuk fiyatlarda
  • runaway  (15.07.25 15:33:47 ~ 15:34:54) 
unlu bir hastanede calisan unlu bir profla kongrede ayni masada oturma sanssizligina yakalanmistim. etrafinda kendisi gibi godamanlar vardi. muhabbet aynen buydu. iste leventteki evi cocuga verdim bir sure yatta kalayim dedim ama bir turlu limanda sira gelmedi. 1 seneye kadar bekleme sureleri varmi bebek civarinda. yani herseyi goze alip bunu yapayim deseniz liman ucretleri ve bekleme sureleri sizi uzebilir


  • dogredsector  (15.07.25 15:37:32) 
Yapan arkadaşım var, kendisi memnun, bana fikren hiç cazip gelmiyor ama bu soruyu sorduğuna göre senin yapabileceğin bir şey. (Liman ücretleri vs konusunda güncel bilgim yok, ben fiziksel şartlar açısından değerlendiriyorum) Arkadaşımın ailesinin evi yakınında, zorluk yaşadığında seçeneği var yani.


  •   (15.07.25 16:30:26) 
@runaway

yat dediğin şey sıradan semt evlerinden daha mı ucuz onu mu demeye çalısıyosun.

git bir gün teknede vakit geçir bence 2. gün karada yürüyemezsin :)
  • koela  (15.07.25 17:01:38) 
tekne-yat işlerinin çok masrafı oluyor. bizim bir tanıdığın pancar motorlu 4-5 metrelik teknesi vardı onun bile devamlı masrafı çıkıyordu. yok bağlama ücreti, yok liman ücreti, motor devamlı bozulur onun tamiri, her yıl tekne karaya çekilir onun altının temizlenmesi, boyanması.
yaptığı tek şeyde yazın 3 ay tatilde balığa çıkıyordu. 2-3 sene çok uğraştı sonra sattı kurtuldu.
bu masraflar küçük tatil kasabasındaydı. istanbul, izmir, bodrum gibi yerleri düşünemiyorum. özellikle marina ücretleri.

o yüzden boşuna en iyi tekne arkadaşının teknesi dememişler.
  • my fault  (15.07.25 17:49:04) 
benim degil ama babamin yati var. o sebeple azicik asinayim.
taka degil, icinde yasayayim kalitesinde yat alsan en az 250 bin euro. firtina cikacak harika bir delik acilacak, yati cekeceksiniz karaya, bir 15 bin belki 40 bin girecek. artik doganin senin yata bictigine göre degisir.
bakimi olacak, o da para. ee tabi marinaya cekeceksin, o da para. yat ehliyeti var ama o is kolay. birkac bin euroya halledersin.
bence neden olmasin?
paran varsa yanciginda, runaway oynar katamaranda.

eger bir 50-60 bin euroya kadar hafif hasarli bir yat bulursan, bir o kadar da bakimina harcarsin. belki 200-250 bin euroluk yati 100-110 bin euroya mal edebilirsin ama yaninda bu isten anlayan biri olmazsa cok saglam d*z*lürsün.

su özlü slzümüzü de hatirlayalim: insan sevincten bir yati alirken bir de satarken aglarmis.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (15.07.25 18:35:49) 
Çevremde en fazla daire alabilen var yat alabilen bir çevrem olmadı. Ancak yat almaktan çok bakımı vb. baya ekonomi gerektiren bir durum


  • mikahakkinen  (15.07.25 19:16:44) 
zenginsen mümkün.


  • orpheus  (15.07.25 20:33:42) 
[]

faststone capture ya da greenshot gibi bir uygulama

bilgisayarımızda açtığımız bir dosyadaki sayfaları, telefonla tek tek fotoğraf çekmek yerine doğrudan kaydedebileceğimiz bir uygulama veya yazılım öneriniz var mı? faststone capture ya da greenshot kullanmayı düşünüyorum ama belki daha pratik başka bir şeyler vardır bilmediğim.




 
eğer pdf falansa, eminim beleş şekilde jpg export eden uygulama vardır.(online araç bile vardır bi google'la derim)

Ben Adobe'ye para ödüyorum Acrobat Pro var, onda direkt imaj olarak kaydetme var.
  • nhk ni youkosu  (15.07.25 19:34:07) 
PC de açtığınız dosyanın formatı ne?
Telefon ile fotoğraf çekmek yerine yine pcden açtığınız dosyaya uygun bir uygulama ile de sayfalar kaydedilebilir.

Açtığınız dosya örneğin PDF ise, PDF to jpg yapan converter uygulamaları bunu çözer. yada PDF içindeki resim dosyaları gerekiyor ise
pdf to image extractor olarak arama yapın.
  • diyecevaplandı  (15.07.25 19:38:01) 
[]

Uyku sorununu nasıl çözerim?

uykuya dalmakta güçlük çekiyorum. melatonin alsam işe yarar mı*




 
yatmadan önce bir şeyler dinle onlara odaklan otomatik uyuyorsun. ya da ilaç yardımı.


  • koela  (15.07.25 14:08:42) 
gün içinde fazlaca yorulursan güzel uyunuyor. spor hareket aktivite vs.


  • jelly bear  (15.07.25 14:15:03) 
İşe yarar


  • kisa  (15.07.25 14:46:21) 
Video dinleyerek uyu


  • messina123  (15.07.25 15:10:24) 
hormon takviyesi doktor gözetiminde yapilmasi gereken uygulamadir,
fazla salinimı kanseri tetikler,

Sinir hücreleri uyaran veya mesaj alma hizini azaltan monoküller vardir,

Gün icinde fazla ekran süresi,aksam gec vakit yemek yeme, yani seni uyaran dış etkenler oldukca uykuya dalma süren geç saatlere öteleniyor,

Üstteki arkadasin dedigi gibi yorulmalisin ama egzersizini gündüz yap,kaslarinda yorgunluk belirtisi olsun.

Tv, telefon gibi cihazlar ile vedalas,
Uyudugun ortam zifiri karanlik olsun,
Oksijen ve oda sicakliğı da önemli tabi.
  • designer  (15.07.25 15:11:04) 
Kedi otu ekstrakti kullanmıştım ben bir ara, etkili oluyordu.


  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 15:15:19) 
esas olarak altında yatan nedenleri çözmek lazım.
yine de kafasında onlarca sorun dolaşan biri olarak kendi uyguladığım yöntemi yazayım.
nefes alırken gözlerinizi açıp verirken kapatacaksınız. bir yerden sonra iyice ağırlık çöküyor. şimdiye kadar hep işime yaradı.
  • lazpalle  (15.07.25 15:16:09 ~ 15:16:31) 
ne hormonu ne ilaci abicim. çok uzun suren ileri derecede hayatini etkileyen bir sey degilse onlara bulasma. spor, muzik veya kitap dene. dwnildigi gibi gun ici ekran sureni de azaltmaya calis. en kotu rutin saatinden bir tık erken uyan.


  • unabomber  (15.07.25 15:32:34) 
saat kacta yatip kacta kalkiyosun? gunde kac saat uyuyosun ortalama? her gun ayni sekilde mi?


  • icim urperiyor  (15.07.25 15:35:33) 
Bende işe yarayan yöntem,
Ilık duş almak, tam karanlık, kulaklıkla sesli kitap veya yağmur sesi dinlemek.

www.youtube.com

www.youtube.com
  • Mirket  (15.07.25 16:57:41) 
[]

Yeni yataklarda yaylar kısalmış, eski tarz yüksek yaylı yatak bulabilir mi

10 yıl önce Bellona'dan bir yatak almıştım. Hiç sorun yaşamadım.
6 ay önce aynı modelin çift kişilik olanını aldım ve sertliğinden kullanamaz oldum.

Servis çağırdım, "Artık yataklarda yaylar kısa." dedi. "Silikon vb. birçok katman var yay yerine."

Şimdi ben ya yeni bir yatak alacağım ya da mevcut sert yatağın üzerine bir ped. Pedler de pahalı ve işe yarayacak mı emin değilim.

Yeni yatak alırsam O ESKİ YAYLARI YÜKSEK YATAKLARDAN bulabilir miyim? Bildiğiniz bir marka, model var mı?

Bir diğer seçenekse yayları kısa yeni yatak modellerin daha yumuşak bir versiyonunu almak. Ne yapacağımı bilmiyorum.

 
Ped olarak biz şunu aldık geçen yıl, gayet memnunuz:

www.n11.com

Sorununuzu çözebilir
  • yadigar  (15.07.25 14:16:40) 
bir diğer seçenek yaysız visco yatak öneririm. 2014den beri kullanıyorum bi yere gidince vs. mecbur kalıp kullanınca yaylı yataklar eziyet geliyor.


  • konetsu  (15.07.25 15:54:15) 
[]

Ense ve sakalüstü epilasyon işe yarıyor mu?

Ense çok acıtıyor ve işe yaramıyor diyorlar. Zamanında jilet vurdurmuştum, berbat hâlde şimdi. Epilasyon faydalı olur mu?




 
biraz azaltır. sürekli gitmek lazım. kalıcı fayda sağlamıyor.


  • jelly bear  (15.07.25 13:51:03) 
20 yıl kadar önce yaptırmıştım.
İlk başta kıllar azalmıştı ama sonradan yine çıktı. Ama eski yoğunlukta değil, daha seyrek.
Şimdi tabii teknoloji değişmiş olabilir.

O zamanlar genç ve takıntılıydım. Bugünkü aklım olsa yaptırmazdım. Tıraş makinesiyle sık sık kendim kesip kurtulurdum.
  • santimantal  (15.07.25 13:52:04) 
Ben 7-8 sene önce enseme yaptırmıştım kaç seans olduğunu hatırlamıyorum 4-5 seans gitmişimdir bi daha hiç çıkmadı acısı da öyle sıkıntı edecek türde değildi.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (15.07.25 14:05:59) 
[]

Araç satışından vazgeçmek

Bir arkadaşımın başına şöyle bir olay gelmiş; Arabasını satın alacak kişi ile el sıkışıp anlaşmışlar, satın alacak kişi'de anlaşmaya güvenip eşinin bir kaç bileziğini ve çeyrek altınını bozdurmuş ve ertesi günü noterde buluşup aracın satışını alacakmış ancak aracı satan kişi akşam arıyor adamı diyor ki abi ben satmaktan vazgeçtim kusura bakma. Karşıdaki adam da diyor ki ee abi ben hanımın altınlarını bozdurdum senin sözüne itimat edip peki benim zararım nasıl olacak? Şimdi tekrardan altın almak istersem işte şu kadar bir zararım olacak vs diye bir konuşma geçiyor aralarında. Şimdi böyle bir durumda ne yapmak gerekiyor? Aracı satmaktan vazgeçen kişi karşı tarafın zararını karşılaması mı gerekli usülen yoksa bana ne kardeşim ben mi sana altınları bozdur dedim, araba benim satmaktan vazgeçtim hadi Allaha emanet ol mu demesi gerekiyor? Üçüncü yol nedir? Bu ikisi buluşup görüşüp aralarında anlaşsalar işte abi ben normalde aracı satacaktım ancak şu şu durumdan dolayı satmaktan vazgeçtim yani benim de borçlarım var malesef senin zararının hepsini karşılamayacağım ancak bir söz vermiştim aracı satıcam diye o sebepten senin zararının yarısını karşılayayım işi tatlıya bağlayalım mı dese daha iyi olurdu? Teşekkürler




 
ortada bir sözleşme olmadığı için bi şey yapılamaz. bu bir risktir. yapacak bi şey yok.

emlak olsa almadan önce sözleşme yapılırdı yazılı. cayma durumunda tazminat gerekirdi.
  • jelly bear  (15.07.25 13:28:55) 
aralarında yazılı bir sözleşme yoksa hiç bir şey yapamaz. ben mi sana altınlarını boz dedim.
altınlarını bozduğunun kanıtı var mı peki? alıcı tarafta para kopartmaya çalışıyor olabilir.
arkadaşın hiçbir şey demesine gerek yok.
  • my fault  (15.07.25 13:40:28) 
Alıcı kapora verip karşı tarafın vazgeçmesi durumunda şu kadar tazminatı olur diye yazılı bir sözleşme yapması faydasına olurdu. Şu an hak iddia edemez. Satacak kişi karşı tarafın maddi durumunu gözetecek kişi değil. En fazla ayıp etmiş olur.


  • himmet dayi  (15.07.25 13:46:26) 
Altın dusseydi tekrar altın aldığında ettiği kârı da verecekmiydi satıcıya?
Saçma bir soru, alan kişinin tl mi vereceği altın veya döviz mi bozacağı satıcının ilgi alanında değil

  • etna  (15.07.25 14:11:04) 
sözleşme yapılmıştır, tazminat ödenmelidir.

hakimin tazminata karar verirken başvurabileceği deliller şunlardır:

1) tarafların iddialarındaki tutarsızlıklar sonucu sözleşmenin varlığına kanaat oluşması.
2) tarafların sözleşmeyi kısmen ya da tamamen ikrar etmesi (ya da ağzından kaçırması)
3) sözleşmenin varlığına delalet edecek şeylerin (notere onaylatılmış) ekran görüntüleri.
  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (15.07.25 14:24:12 ~ 14:27:36) 
[]

Arabadaki kuş pislikleri

Şimdi herkes şey diyor. Kuş pisliği boyayı söker arabayı hemen yıka. Ben martıların oldukça yoğun olduğu bir bölgedeyim. Başlarsa bunu takıyordum ve hemen arabayı yıkatıyordum ama başa çıkılacak gibi değil. Yıkamadan saatler sonra kuşlar arabayı leş ediyor. Çare yol yani. Sonra bir hafta falan saldım yıkamadım. Ve sonrasında yıkadığımda hiçbir şey olmamıştı boyaya. Son 1 senedir falan haftada bire indirdim araba yıkama işini ki birkaç saat içinde sıçıyorlar zaten.

Gerçekten de bu kuş pisliğinin boyaya zararını gözlerinizle gördünüz mü yoksa şehir efsanesi mi? Eğer zararı olsa bizim sokaktaki arabalar yamalı pantolon gibi olmalıydı çünkü


 
dışkı asidik. güneşle birlikte iyice kuruyup kalıcı olarak boyaya zarar verebilir. her sıçtığında yıkamaz zulüm ve maliyetli.

onun yerine bir peçeteyi lekenin üstüne koy. üzerine normal su dök iyice. 5 dk bekle. peçeteyi sıyır. kir kolayca temizlenir. çok uzun süre saklama öyle.
  • jelly bear  (15.07.25 13:23:23) 
Evet benim arabada kuş pisliğinden aşınmış 5 kuruş büyüklüğünde 2 tane parça var şehir efsanesi değil yani ama bence asit oranı bakımından güvercin pisliği daha güçlü martınınki o kadar etkili değil.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (15.07.25 13:25:20) 
Eski arabamın tavan boyasını yakmıştı, boyatmak zorunda kalmıştım baya kötü görünüyordu. Özellikle Fransız grubunun boyası ince derler Facebook gruplarında vs boya attıran kuş pisliği vadeleri var. Ben de Martılarla dolu bölgedeyim ve arabada ıslak mendil bulunduruyorum. Arabaya binmeden siliyorum varsa. Ya da gün sonunda otoparkta bir kontrol ediyorum. Tehlikeli olan kuş pisliği+güneşte uzun süre bekleme sanırım.


  • Omelas'ı Terk Eden Köylü  (15.07.25 13:26:27) 
jelly bear'ın söylediği yöntem +1000

bagajda her zaman bir kağıt havu rulosu ve mümkünse fısfıslı şişe içinde su bulundurmakta fayda var.
  • himmet dayi  (15.07.25 13:48:17) 
Martı değil de güvercin pisliği fena. Güvercin, kumru pisliği varsa hiç bekletmeyin


  • olaylar olaylar  (15.07.25 13:57:13) 
[]

Güçlü bir tıraş makinesi arıyorum: Öneriniz var mı?

Saçımı evde kendim kesiyorum.
Şarjlı iki tıraş makinem var ama güçlü değiller, işimi uzatıyorlar.

Berberlerdeki gibi bir şey olmalı, beş dakkaya kesip atmalı.

Kablolu bir şey mi alsam?

 
herhangi bir şarjlı powertec yıllarca işini görür. ben benimkini 2-3 yıldır kullanıyorum. zamanında 150 liraya aldım.


  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (15.07.25 13:09:22 ~ 13:11:16) 
Wahl ın 5star series diye bir modeli var, dışı bordo. Araştırırken ingilteredeki berberlerin de bunu kullandığını öğrenmiştim, profesyonel bir alet.

Fiyatı 8000 civarı olmuş türkiyede ama saç tıraşı fiyatı ile kıyaslarsan 2 senede kendini amorti eder

Hatta kirli sakal kullanıyorsan bununla onu da yapabilirsin

cdn.akakce.com

Tipi böyle
  • grimavi  (15.07.25 13:09:54) 
[]

Araba değerlendirme

Şu arabalar alınır mı? Otomatik ve max 300 bin TL. Kredisiz nakit ödeme olarak düşünüyorum. KM yüksek farkındayım. Ama 300 bin, 400 500 bin olanlara göre iyi sayılmaz mı? Teşekkür.

1. www.sahibinden.com

2. www.sahibinden.com

3. www.sahibinden.com

4. www.sahibinden.com

Ucuz olması normal mi?

 
audiye bulaşma , parçası çok pahalı.Araba hoşaf.
1.9 motor olan opele de bulaşma başına iş alırsın.
Bu fiyata Otomatik araba alıyorsan , kenarda 40-50 binin olsun çünkü bu kmlerde otomatik araba şansızman arızası verebilir.
Km doğruysa En makulu lpgli opel gibi duruyor ama kesinlikle motor ve şanzıman experi yaptırmadan alma başına iş alma
  • ayağiniza gelen overlokçu  (15.07.25 13:03:19) 
o paraya japondan şaşmayacaksın.
audi assla.

  • jelly bear  (15.07.25 13:24:17) 
Otomatik 300bine araç bulursun ama kapalı kutu yüzde 75 sıkıntılı olur. 300 bine öncelikle otomatik seçeneğinden vazgeç. Km yüksek olacaksa dizel seçeneğinden vazgeç. O fiyatlara eski model japon kore seni belki yormaz. Bu linkteki araçlar seni yorar.


  • mikahakkinen  (15.07.25 13:35:09) 
hocam ben 600 civarına otomatik bakıyordum, alma dendi. otomatiklerde sıfır sıfıra yakın olması tavsiye ediliyor genelde. gittim manuel aldım ben de.

trafikte zorlanırım halledemem diyordum ama alıştım zamanla, ehliyetiniz manuelse manuel tavsiye ederim. eksperim ilyas isimli bir youtube kanalı var otomatik vites üzerine videoları var onlara da bakabilirsiniz.
  • zemberek  (15.07.25 14:11:55) 
O fiyat bandında japon ve manuel al geç. Yoksa diğerleriyle sanayiden çıkamazsın. Toyota, honda, mazda, mitsubishi hepsi taş gibi eskilerin.


  • six packsiz  (15.07.25 14:19:44) 
bu kadar yaşlı otomatik vites araç alınmaz. hele easytronic gibi şanzımanlar gençken bile sıkıntılı. ya manuel vites bak ya da cvt vitesli japon arabalarını düşün.


  • sir gawain  (15.07.25 15:33:39) 
başına büyük bela arıyorsun sanırım.


  • orpheus  (15.07.25 20:37:36) 
bunlar olmaz coco
capon alacaksin, honda/toyota

  • cooperr  (15.07.25 22:34:44) 
[]

sahibinden.com e-devlet onaylaması

Merhaba ilan vermek için e-devlet onaylaması istedi. e-devletten giriş yapıp onay versem de sistem durmadan başa atıyor. Bu bugdan nasıl kurtulabilirim ?




 
[]

Dolar kuru piyasası anlamaya çalışmak

Herkese merhabalar, Google aramaya yazınca dolar kuru farklı çıkıyor, döviz bürosunda farklı, bankalarda farklı, merkez bankasında farklı, kapalıçarşıda farklı. Bunların hangisini baz almamız gerekiyor ve en doğru kuru hangisi veriyor? Teşekkür ederim.




 
biz fanileri ilgilendiren bankalar ve doviz burolardir. aradaki farklar bankalarin, burolarin kari, vergiler ve komisyonlardan dolayi olusuyor. doviz burolari bir tik daha avantajli fiyat verir bankalara gore genelde. google finansal verilere gore gosteriyor ancak bizim gibi alici saticilar icin o fiyatlar gecerli degil. gecenlerde 1300poundluk bir alisveris yaptim google'in verdigi ile bankanin kredi kartina kestigi esktre arasinda 2000 lira fark vardi


  • dogredsector  (15.07.25 15:41:28) 
Endeksteki spot fiyatı saydığınız her şeyin ve daha fazlasının bir ortalaması gibi düşünün.

Siz nereden alım satım yapacaksanız orayı baz alacaksınız. Eğer alım satım yapacağınız yer spot fiyattan absürt derecede farklıysa bunu sizi kazıklanmaya karşı koruyan bir gösterge gibi düşünebilirsiniz.

Dolara güncel bir değer verip ortalama bir hesap yapmak istiyorsanız spot fiyatı veya merkez bankasının sitesinde açıklanan günlük değeri baz alabilirsiniz.
  • akhenaten  (15.07.25 16:37:25) 
[]

Isparta vs denizli

Selamlar, ayni kurum bu iki ile personel aliyor hangisini tercih etmeliyim?




 
ısparta


  • koela  (15.07.25 11:43:58) 
Iki şehri de gezmedim görmedim bilmiyorum Isparta hakkında neredeyse hiçbir şey duymadım ama Denizli hakkında bir sürü güzel şey duymuştum


  • kisa  (15.07.25 11:47:27) 
Isparta yobaz sıkıcı bir şehir. Denizli izmirden sonra merkezi en büyük 2. Şehir. İzmire otobandan 2 aydına 1 saat. Gelişmiş bir şehir. Isparta Afyon Kütahya kadar yobaz değildir.


  • mikahakkinen  (15.07.25 13:37:12) 
Isparta çok küçük, sosyal yaşam çok kısıtlı. Para biriktirmek için Isparta derim ben.
Sosyal çevre önemliyse Denizli. (Denizli'de o kadar değil ama ısparta'dan iyi en azından ve de büyük şehir)

  • etna  (15.07.25 14:12:39) 
[]

Roma ulaşım

Merhaba havaalanından piazza navonaya geçeceğiz. Terminiye giden araçlara mı binmemiz lazım nasıl geçeriz acaba




 
evet termini. ondan sonra çok keyifli bir rotada yürüyerek navona meydanına gidebilirsiniz ya da toplu taşıma da kullanabilirsiniz ama ağır valiz yoksa ben olsam yürürüm.


  • orient blue  (15.07.25 12:11:24 ~ 12:11:42) 
[]

Bağkur borcuna haciz konulabiliyor mu?

Soru başlıkta.




 
sgk'ya borcunuz varsa hesaplarınıza bloke koyarlar mı, bunu mu demek istiyorsunuz? evet, koyarlar ama sgk bu konularda maliye kadar hızlı ve organize değil. mesela küçük bir yerde, az borçlunun olduğu yerde çok borcunuz varsa koyarlar. ama büyük bir ilçede belki bu seneleri bulabilir.


  • malheiros  (15.07.25 11:01:25) 
bu konuda amme alacaklarının tahsili hakkında kanuna bakmak lazım. ilk olarak ödeme emri çıkartılır, bir süre içinde mal beyanı yapmanı isterler. yapmazsan 90 güne kadar tazyik hapsine hükmedilebilir ve geciktirilmez. bu yüzden aile efradına, iş arkadaşlarına, muhtara yapılan tebligatlara dikkat etmek gerekir. alacakaların haciz edilmesi konusunda mahkemeye gerek var mı bilmiyorum ancak haciz gelirse sadece o anda bankada bulunmakta olan malına el koyulur. maaşının en az 4'te 1'i, en çok 3'te 1'ine haciz konulur. maaşsız çalışan adama nasıl haciz konulur muamma tabi.
eğer hiçbir malın, ödeyecek durumun da yoksa aciz belgesi çıkartılır, alınacaklardan da vazgeçilir.
fiziksel olarak icra yapıldığı zaman evde yaşayan diğer insanların malı da arada kaynar. bu kişilerin ayrıca dava açıp mallarını geri istemesi gerekir.
icraya gelenlerin yaptıkları çakallıklardan bir tanesi, haciz edemeyecekleri malları haciz ediyormuş gibi bir listeye yazıp, biz şimdi haciz etmekten vazgeçtik, şurayı imzalarsanız şu tarihe kadar haciz yapmayız diyip, imzayı aldıktan sonra normalde haciz edemeyecekleri malları da haczetmektir.
  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (15.07.25 11:37:32 ~ 11:45:25) 
[]

Polisi aradım polis gelmedi

Yasal olarak her çağrıya gelmek zorundalar mı yoksa benim ihbarımı mı beğenmediler? Niye gelmiyorlar.

Gece 3.30da apartmanın önüne bir araba geldi son ses arabesk açtı mahalle inledi resmen. Çocuğum uykudan uyandı ağladı ben de polisi aradım ve polis gelmedi. Çok sinir bozucu.


 
delilleri toplayıp polisler hakkında savcılığa şikayette bulunulabilir ya da sadece polisler hakkında emniyet müdürlüğüne idari soruşturma yapılması için cimer'den delillerle birlikte şikayet yazılabilir. memurun cezalandırılabilmesi için delil gereklidir.
geçimini vatandaş üzerinden sağlayan, tek istihdam maksadı vatandaşa hizmet olan birisi vatandaşı iplemiyorsa o kişi şikayet edilmelidir.

  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (15.07.25 11:23:26 ~ 14:31:02) 
adamlar o tarz olaylar için rahatını bozmuyor. cimere yaz. polis çağırdım gelmedi de. belki azarlarlar.


  • jelly bear  (15.07.25 13:18:38) 
Böyle durumlarda kanıt toplayın aklınızda olsun. Balkondan camdan falan mesela mumkunse arabanın plakasını da çekerek çekim yapın. Sesli olarak kamera kaydına girecek şekilde gece saat 3 falan diyin çekerken.

Yukarıda verilen cevaplardaki gibi eylemde bulunursaniz işinize yarar.

Birkaç kez benzeri durumlar için polis cagirdim, geldiği de oldu gelmediği de ama gelen ikaz edip gidiyor, kabahatler kanunundan işlem yapmak kanitsiz çok zor demişlerdi.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 14:21:53) 
O gibi bir şey için gelmezler. Gençler arabanın içinde ilişkiye giriyor rahatsız oluyoruz de hemen gelirler


  • runaway  (15.07.25 14:32:36) 
Polisler gelse bile hiçbir sey yapmadan dönerlerdi.

"imamoglu protestosu var" desen kosarak gelirlerdi o baska.
  • feastofthedamned  (15.07.25 15:14:34) 
[]

Ipad için ekran koruyucu kullanıyor musunuz sorusu vol 245

Daha önceki soruları okudum ama kimisi memnun, kimisi değil. Apple pen ucunun tükendiğine dair kullanıcı yorumları olmuş. Çok iyi kalem akıyor diye Paperlike önerilmiş ama kimisi de ekran ışığımı mahvetti demiş. Şimdi güncel durum nedir arkadaşlar kılıfı olup, kalemle çizim yapanlar üzerine koruyucu yapıştırıyor musunuz? Kullanıp memnun olduğunuz ürün var mı? Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.




 
Kalemin ucunu dert etmiyorum ben, paperlike kullanıyorum ve yazma deneyimi bence de daha iyi fakat her koruyucu görüntü kalitesi ve parlaklığı kötü etkiliyor, o bir gerçek. O yüzden kalem + iPad mini’de paperlike kullanırken oyun oynarken kullandığım iPad pro’da koruyucu kullanmıyorum.


  • orient blue  (15.07.25 10:04:17) 
iPad pro var. Aşağıdaki ürün takılı iki yıldır:
www.hepsiburada.com

Pencil kullanımı normal ekrandan farksız.
  • yadigar  (15.07.25 14:24:18) 
[]

işe alımlarda gramaj faktörünün rolü

az önce bir yerde gördüm. adam cs mezunu olarak 100 yere başvurmuş, çok dönüş alamayınca kadın olarak başvurmuş, %650 daha fazla dönüş yapmışlar. eğer böyleyse ben bunu ihtisas gerektirmeyen sektörlerde de denerim diyip 100 yere daha başvurumuş, bu defa %850 daha çok dönüş almış. sizin bu konu hakkında, Türkiye özelinde söyleyecekleriniz neler? hangi taraf daha fazla ayrımcılığa maruz kalıyor?




 
Cinsiyet değil de tanıdık faktörü çok etkili. Türk özel sektöründe iş ilanlarının çoğu formalite oluyor veya çok iş-az maaş işe talep olmayınca o zaman başvuruları ciddi inceliyorlar.

Bu yüzden herkes kamuya yönelirdi eskiden. Şimdi o da bitik.

Çok sağlam bir profil yoksa CV atarak iş bulamazsın. Kamuda da birinin yeğeni değilsen sınavlara girmekten iflahın s.kilir çok afedersin
  • runaway  (15.07.25 01:43:57 ~ 03:37:32) 
okuldan 12-13 kisi mezun olduk bunlardan 2si kadindi.
hatunlar daha diplomayi almadan is buldu ki ikisinin de not ortalamasi iyi degildi, bolum birincisi 1 sene issiz gezdi.
bu ornek yurtdisindan, kadinlarin bazi sektorlerde ciddi avantaji var..
  • cooperr  (15.07.25 06:27:10) 
Bazı sektörlerde kadınlar bazılarında erkekler avantajlı.

Yazılımda da erkek adaylar çok daha avantajlı.
  • Gradient_tabanlı_mor  (15.07.25 06:58:02) 
Gram ifadesi kadınları aşağılayıcı bir şey. Kadınların reddedilmesi nadir bir şey değil. Bu konuda daha acımasız şeyler var. Hizmet sektöründe kadın genç, güzel değilse şansı düşük. Daha kötüsü güzel olandan daha güzeli var. İşten daha çok buna bakılıyor.


  • arbre  (15.07.25 09:07:58) 
erkek her yerde daha degersiz. kas gucu gerektiren kole aranan alanlaar haric.


  • gule gule  (15.07.25 10:03:16) 
Yazılım sektöründe kadın aday daha değerlidir. Bence artık ekipte kadın erkek oranın belirli seviyede olması verimliliği daha yükseltiyor ekip kalitesini de arttırıyor. Kendi hayatımdan örnek verecek olursam analitik/ yazılım gibi ekiplerde %33 kadın oranı, satış - reklam gibi alanlarda %50 erkek oranı gerçekten çok daha iyi oluyor.
Yazılım dediğinize göre zaten sektör bayadır erkek adaylarla domine edilmiş ve ekiplerin çoğu erkek. Bu yüzden kadın çalışan daha değerli.
Bir Türkiye doyumsuz yönetici sorunu var. İşe almayacak bile olsa beğendiği kadınla tanışmak için mülakat yapıyor sonrasında pozisyon kapandı hr veto etti vs diye başlayıp linkedinden yürüyor.
  • Omelas'ı Terk Eden Köylü  (15.07.25 10:29:04) 
Sektöre göre değişir +1 Mühendislikten mezun olduğumda ilgimi çeken işlerin çoğunda erkek olma şartı vardı mesela. Ustalar bunu dinlemez diye üstünüz çizilebiliyor.


  • peki madem  (15.07.25 10:44:21) 
yazilimda erkekler avantajli diyenlerin dünyadan zerre haberi yok. bu alanda sirketlerin tamami kadin oranini artirmaya calisirken yazmis bunu bir de. hahah. cok komiksiniz ya.


  • edmond honda  (15.07.25 10:50:08) 
Patronlar belki sederiz diye güzel kadın istihdam ettikleri için hala işsizsin. Aynen.


  • sekizdokuzon  (15.07.25 11:22:00) 
Yazılımdaki kadın oranını kimsenin artırmaya çalıştığı filan yok. 15 senedir yazılımcıyım. Kadınım. Sayısız kez erkek aday arıyoruz diye ikcılardan dönüş yapıldığına şahidim. (Ikcı gelir yazılımcı tavsiyesi ister kadın aday ismi söylersin ama erkek arıyoruz pozisyon önemli denir)
Siz erkek olarak nerden ve nasıl bileceksiniz acaba bi halt bildiğiniz yok. Kadın ayrımcılığına şahit olmuyorsunuz çünkü kadın değilsiniz. Mantık mı öğretelim??

  • Gradient_tabanlı_mor  (15.07.25 11:41:23) 
gramaj farkı ne dağdan mı geldiniz.


  • zemberek  (15.07.25 14:00:13) 
AKP'den sağlam torpil varsa yazılımcı ayağına HTML falan bilerek bazı STK'lara girebiliyorsun. Maaşlar yüksek ve bütün gün yatıyorlar.


  • runaway  (15.07.25 14:14:43) 
[]

Gastrit geçiren birinin iyileşse bile mide kanserine yakalanma riski?

Helikobakter pylori kaynaklı gastrit geçiren biri antibiyotik tedavisi görüp iyileşse bile mide kanseri olma riski var mıdır?

Gastrit sürecinde mide mukozası zarar görüyor ya, ondan kaynaklanan risk var mı?

Risk varsa azaltmak için ne gibi önlemler alınmalı. Şikayet olmasa bile belli zaman aralıklarında endoskopi yapmalı mı?

 
Gastrit bahsettiğiniz gibi mide mukozasına zarar vererek bazı hastalıklara temel olabiliyor ama bu temeli oluşturabilecek 50 tane daha sebep var. Toplumda o kadar yaygın ki, sokakdan 5 adam çevirsen 3-4 tanesinde vardır gastrit. o sebeple doğrudan kanser düşüncesini beslemesi doğru değil gibi. sağlıklı yemeli içmeli.


  • mordorlu ziya  (15.07.25 01:04:50) 
Gastrit herkeste var yahu gastrit olmayan mi var? Sadece ileri derecede midede yara yapan ülserin eger duzgunce tedavi gorulmezse kansere cevirebilecegini okumustum (teyzem mide kanserinden vefat etti. Saglik anksiyetem var cok arastiririm boyle durumlari)


  • matilda  (15.07.25 01:35:40) 
Endoskopi konusuna gelince de normalden cok fazla rahatsizlik duydugunda baktirmani tavsiye ederim. Ultrason degil ki her firsatta yapilsin. Sıkıntılı bir sey biraz.


  • matilda  (15.07.25 01:37:06) 
[]

cok iyi bir vücuda sahip olabilmek icin

hic mi cips, alkol, hamburg,pizza, cola yememek icmemek lazim?

www.instagram.com

mesela bu vücuda sahip olan birinin her ögünü planli mi? kahvenin yaninda hic mi tatli yemiyor? nasil oluyor?

 
Adanmışlık başka bir şey


  • sekizdokuzon  (14.07.25 23:49:38) 
Genetik de çok önemli ya bazısı doğuştan böyle


  • olaylar olaylar  (14.07.25 23:49:44) 
Ben mesela süper bir vücuda sahip olmak için nasıl yaşamam gerektiğini biliyorum ama işime gelmiyor


  • sekizdokuzon  (14.07.25 23:50:46) 
@olaylar, bu dogustan böyle degil ve olamaz da.
vücudunda yag yok resmen. dogustan hicbir insan böyle olamaz. idman yapiyor zaten 4-5 gün onu paylasiyor.

  • sonsuz  (14.07.25 23:54:53 ~ 23:55:07) 
Omzun dar kolların kürdansa istediğini yap böyle olamazsın tabi ki sıkı çalışma ve diyet yol almanı sağlıyor ama genetik faktörler de çok önemli


  • olaylar olaylar  (15.07.25 00:00:20) 
Genetik antrenman yaparken caydırıcı bir unsur olması açısından önemli. Birinin 1 yılda aldığı sonucu diğeri 2 yılda alabiliyorsa genetik faktörler sebepli o da.motivasyonu etkiler.

Hem güncel evi/ailesi/partneri hem büyürkenki de önemli. Surekli hamur işi börek yapan, bak zayıfladın sen üzülüyorum diyen bir anacigi varsa tabi imkansız değil.ama yine iş zorlaşır, ya da "sen kime begendiricen kendini bakalım" diyen bir karisi varsa da aynı hesap.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 00:04:50) 
@encok yiyordur ama yakiyordur mu diyorsun?


  • sonsuz  (15.07.25 00:07:15) 
kısa cevap, üç aşağı beş yukarı evet. açmadım linki.


  • sanal hayvan  (15.07.25 00:09:25) 
yemiyor.


  • gurur  (15.07.25 00:14:26) 
İstediğini ye. İnşaatlar böyle kalıpçılarla dolu


  • topkapiaksaray  (15.07.25 00:19:28) 
Nerede o inşaatlar, gidelim de construction izleyelim. Nerede lütfen söyleyin


  • sekizdokuzon  (15.07.25 00:23:44 ~ 00:29:26) 
formul su coco
%50 yemek, %25 spor, %15 gen %10 uyku

  • cooperr  (15.07.25 00:25:41) 
Abi ben istediğimi yedim içtim, buna yakın yaptım vaktinde. Ama adanmışlık yordu bıraktım. Cips kola burger king tatlı dondurma ne varsa çöp öğütür gibi yiyordum. Milkshake toz protein karışımı buzlu muzlu yapıyor içiyorduk. Bence yapılabilir. Millet çok yasakçı, kuralcı, mükemmeliyetçi olmuş diyorum.


  • Shepard  (15.07.25 00:30:08) 
yemiyor. yediğine dikkat ediyor. atarsa pizza falan gömüyor ama.


  • Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum  (15.07.25 00:41:35) 
40 yaşından sonra göbek çevresi yağlanır. metabolizma zayıflar.
yaşa göre değişir durum.
ne kadar hareket ettiği de önemli.
gün boyu yatan biriyle gün boyu ayakta çalışan bir olmaz.
arada, saydıklarınız yenebilir, o kadar ince bir ayar değil bence.
  • santimantal  (15.07.25 00:42:46) 
bu vucuda ulasmakla korumak farkli seyler. mesela ab'leri cikarabilmek icin yag oranini cok dusurmek lazim. yag yakmak icin de bir suru ugras dur. 3-5 kilo vermek bile cok zor cunku vucut cok verimli calisiyor.

boyle vucudu olan arkadaslarim var. ogunleri planli falan degil. oyle kalori kalorisine planli degil ama disiplinliler. spor yapiyorlar ve yediklerine dikkat ediyorlar. hamburger yiyorsa geri kalan ogunleri hatta sonraki gunler ona gore yiyorlar.

bir de bu kadar kas surekli tutulmasi gereken ekstra bir yuk. surekli calismalari gerekiyor. ciddi motivasyon gerek, herkes ugrasmaz. ben mesela kitap okuyorum, film izliyorum. zamanim bunlara gidiyor. bahsettigim arkadaslar bunlari yapmak yerine gym'e gidiyor.
  • antikadimag  (15.07.25 05:44:02) 
o gosterdigin vucudu 1 senede yapabilirsin ki.


  • baldur2  (15.07.25 09:58:12) 
Kola orijinal tat yerine zero içersen olur.


  • gabe h coud  (15.07.25 10:28:05) 
Fotolardan bir süre önce su içmeyip derisinin kaslarına yapışmasını ve kasların daha belirgin görünmesini sağlıyor da olabilir.


  • peki madem  (15.07.25 10:37:38) 
su vucudu yapmak zor degil abartmamamak lazım


  • koela  (15.07.25 11:26:52) 
Çok iyi vücut değil.


  • Cezcez  (15.07.25 11:57:33) 
Hayaller : Maria Sharapova

Gerçekler : alamanci Asiye
  • feastofthedamned  (15.07.25 15:19:10) 
[]

Radyo Tiyatrosu sevenler, takip edenler?

Var mı??

Varsa bir oyunun adını hatırlamadığım için bulup dinleyemiyorum. Bulmama yardım edebilecek biri olabilir mi acaba...


 
keşke sorunuzda oyunu da tasvir etseydiniz.


  • sanal hayvan  (15.07.25 00:09:48) 
youtube'u açıp "radyo tiyatrosu" yazın :)
şu kanalda var mesela:
www.youtube.com
  • santimantal  (15.07.25 00:45:25) 
  • onheil  (15.07.25 01:19:33) 
@sanal hayvan

O anda üşendim, ayrıca herkesin dinlediği bir şey değil, meraklı olan mesaj yazar diye düşündüm.

@santimantal

O dediğini ben en az 5 yıldır yapıyorum.

@onheil

Teşekkürler, bilmediğim oyunlar varmış onları da dinlerim. Ama burada bulamadım. Sağ ol.
  • muhayyer divan  (15.07.25 04:43:03) 
Oyundan hatırladıklarımı yazıyorum:

- bir kış gecesi Rusya'nın dağ başındaki küçük bir kasabasında veya şehrinde bir otele bir adam ile kölesi Angus geliyor.

- adamın bir de 1000 altınla dolu bir kutusu var, otel sahibinin kızıyla muhatap olup Angus'a 1000 altını emanet ediyor ve odaları görmek için yukarı çıkıyor.

- otel sahibinin kızı Staşa'nın işsiz sevgilisi kaçak olarak otele gelip kızla konuşuyorlar, 1000 altın olayını öğreniyor ve kutuyu bir şekilde alıyor kaçıyor.

- yolcu adam bunu fark edince karakola gidiyorlar bir sürü tartışma olay vs.

Angus'u Türker Tekin konuşuyor. Diğer sesleri bilmiyorum, oyunun adını çıkaramadığım için tekrar dinleyemedim. Bulan olursa çok sevinirim.
  • muhayyer divan  (15.07.25 04:50:37) 
hatırladıklarınızı biraz yüzeyselleştirerek chatgpt'e sorduğumda turgenev'in "the inn" isimli kısa hikayesi olabilir cevabını verdi. www.amazon.com.tr


  • tnz  (15.07.25 10:28:05) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.