[]

İçsel çöküş, tatminsizlik, hevessizlik ve yerinde sayma hk.

Selam duyuru, bir süredir bunları yaşıyorum. Psikolog ile de 11 kere görüşme yapmışım, (bunlar 3-4 tanesi ilişki ile ilgilidir) ama birkaç farkındalık dışında bir değişim göremedim kendimde.

Aslında dışarıdan bakıldığında hayatımda çok da bir sorun yok gibi işimde gücümdeyim, şakalar komiklikler, hobiler, hanımla gezmece, arada dövüşmece falan akıyor gidiyor bir şekilde.

Fakat 6 sene önce mezun olduktan sonra hayattan beklentilerim, azmim, heyacanım ve kendimi geliştirme arzumla ilgili bir şey oldu, kesildi yani hepsi. Normalde tembel bir cocuktum zaten, lise sondan sonra asıldım, unide güzel ortalama falan yaptım ama sanırım benden bu kadar deyip zirvede bıraktım. İş bulmakta da zorlanmadım hemen iş buldum. Baktığım alan kendini sürekli yenilemeye ihtiyaç duyulan bir yer değil. Yani kişinin insiyatifinde.

Bakıyorum arkadaşlar alanlarında uzmanlaşmışlar, dil öğrenmişler, yurt dışına yerleşmişler, müdür olmuşlar... Bu arkadaşlar benimle aynı orta okula, liseye ve üniversiteye gitmiş insanlar, benden daha başarılı insanlar da değillerdi.

Fakat işte bir amaçları, hevesleri var. Evden, şehirden, ülkeden veya o yaşadıkları hayattan kurtulma motivasyonları var.

Ben ne yabancı dile hevesleniyorum, ne yabancı kültüre, ne yeni bir bilgiye... Hırs yok içimde.

O yüzden yıllardır yerimde sayıyorum. Tabii ki hiç bişey yapmadım denilemez işimde az da olsa ilerledim, şan eğitimimi ilerlettim, gitarda bir kaç teknik daha öğrendim, video kurgu işlerine el attım basit olarak. Fotoğrafçılığım fena değildir. Çok iyi olmasa da bir motor ve araba falan aldım...

Ama içimde biri var, bunlar hiç tatmin etmiyor. Öte yandan, o içimdeki birinin, bir şeylerle kıyaslama yapıp da kendimi beğenmememe sebep olan şeyleri yapmaya da bir hevesim yok.(cümle biraz garip oldu, x benim yaptıklarım olsun, iç sesim de y ler ile kıyasa girip yaptıklarımı beğenmiyor olsun, o y leri yapmaya bir hevesim arzum da yok) Mesela alanımda şimdiye uzmanlaşsaydım, müdür olsaydım, son model bir araç alsaydım, yurt dışına yerleşseydim belki daha çok "bir şey yapmış" gibi hissedecektim ama hem üşeniyorum hem de bunlar bende o kadar da bir heyacan uyandırmıyor ya. Öyleyse neden rahatsızlık duyuyorum?

Genel olarak salmış vaziyetteyim. Mühendisliği 3 üstü ortalama ile bitirdim ama ne mühendisler görüyorum, neredeyse sektöre yön veriyorlar. Öyle olunca kendimi mühendis gibi de görmüyorum. Öğretilenleri uygulayan memurlar olarak sektöre sürüldük gibi hissediyorum.

Küçükken ki merakım, deney yapma, buluş çıkarma hevesim falan hiç bişey kalmamış. Memur bir aile evindeyim diye mi bu rahatlığım ve tembelliğim vardı diyordum, evlendim, 3 sene oldu, 2 şehir değiştirdim, değişen pek bir şey olmadı.

Bu konuda nasıl bir yol izlemeliyim, psikologum kac seanstir beni dinliyor, testler falan da çözdürttü beck depresyon, beck anksiteye falan mı var diye ama bişey çıkmadı. Ben de bıraktım, zaten psikolog ücretleri ne abi öyle? Saatte 3-5 bin kazanmak nedir ben günde o kadar kazanmıyorum.

Her neyse, sağlam bir dayağa veya dibe vurmaya mı ihtiyacım var nedir sorunumu anlayamadım. Bir tavsiyesi falan olan varsa alırım.

 
Hedef belirle. Uygula. Devlet çok alım yapıyor. Bu zamanda devlete atamazsan kendini bir daha hiç atamazsın. Tavsiyem bakanlıklar. İyi bir yer kapmaya çalış.

Özel istiyorsan globali hedefle. Türk şirketlerini aş. Türk şirketi olacaksa THY, Tüpraş... üst seviye hedefle.

Sen evlenince salmışsın. Bu heyecanla ilgili bir şey değil. Bir gün 40 yaşına geldiğinde başına senden küçük yönetici gelirse o zaman daha kötü hissedersin. Bu zorunluluk. Disiplin isteyen bir şey. Dil öğrenmek zaten emek ve zaman gerektirir. Heyecan olarak bakarsan ömür boyu A1 seviyesinde kalırsın.
  • arbre  (15.07.25 17:55:55) 
@ arbre, mezun olup işe girmemden evlenene kadar da bir 3 sene var, o 3 sene de aynı geçmişti ki.

valla ne devlet kurumlarındaki tipleri çekebilirim ne de yabancı şirket için kültüre, insanına, diline ayıracak motivasyonum var.

bir de tembelliğime şöyle bir kılıf bulmuşum, sen yıllarını verip bir şeyler öğreniyorsun, uzmanlaşıyorsun, ama günün sonunda eline geçen, senin o yıllarına değmiyor ya genellikle...

başkaları seni kullansın, sağsın diye emek ve çaba harcamak da anlamını yitirmiş durumda bende.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 18:03:28 ~ 18:05:02) 
Nasıl değmiyor? Sen bilgisayar mühendisliği bitirmeseydin sana niteliksiz işler için 22 bin 30 bin TL arası maaş vereceklerdi. Şu an bundan yüksek maaş alıyorsan bunu bu eğitim için harcadığın zamana borçlusun. Sen eğitime 4 yıl veriyorsun ama o 4 yıllık eğitim sana 60 70 yaşına kadar bakıyor.

Kullanılmak istemiyorsan kendi işini kuracaksın. Benim kurstaki muhasebe hocam yazılım satıp para basıyor. Bu adam mühendis, uzman, yazılımcı değil.

Kendi işin mutlu etmiyorsa, hevesin yoksa kalan zamanında seni mutlu edecek başka işlerle uğraş. Eticaret, gayrimenkul, danışmanlık bir sürü iş var.
  • arbre  (15.07.25 18:12:26) 
tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsin. ama hafif şiddetli. bunun dibini yaşadım bir ara. ciddi bir sıkıntı. her şey anlamsız geliyor. işini yapmakta zorlanıyorsun.

öncelikle tavsiyem: böyle bir riske karşı dikkatli ol. ilerlemesini önle.

hedefler belirle, hayaller kur, disiplinli bir şekilde çalışmaya, kendini geliştirmeye çalış.

tükenmişlikten de kurtulabiliyor insan. hiçbir zaman geç değil.

hayatında büyük değişiklikler de iyi gelebilir. iş ya da şehir değiştirmek gibi.

mutlaka hareket halinde ol. durup düşünme sürekli. sonra hayat duruyor ve harekete geçmek zorlaşıyor.

yaşama anlam katmaya çalış. mesela adalet için, özgürlükler için vb. bir şeyler yap.

hobilerinle uğraş, geliştir.

kendini zorla, tükenmişlik bir bataklık. çabalayıp çıkmadıkça her an daha zorlaşıyor çıkmak.

hayatında seni deprese eden bir şeyler varsa onları, aşağı çeken insanlar varsa onları hayatından çıkar.

ben şu an 43 yaşımdayım ve dibe vurduktan sonra yeniden ayağa kalkmaya çalışıyorum. üniv.e yeni başlamış gibiyim :) her şey çok güzel olacak...
  • santimantal  (15.07.25 18:22:15) 
@ arbre, öyle bir zamana denk geldik ki aslında bazı durumlarda niteliksiz işçiler bizden daha da çok kazanıyorlar.

tabii ki az da olsa önceki çalışmalarımın bir karşılığını almış olabilirim.

fakat 2000lerin başında odtü mühendislikten mezun olmuş bir akrabam var,

bu akrabam evli 2 çocuk babası. istanbulda da bir şirkette müdür.

bu adam master ını yaptı, farklı dallarda eğitimler de aldı, ingilizceyi de çok iyi biliyor. eşi 3-4 dil biliyor. o da müdür, o da odtü mezunu.

bunlar daha kendi evlerini 2021 de falan alabildiler. sıfır araba alamıyorlar çünkü cocukların okul masrafları yüksek. yaşantılarına gelsen, sıradan bir memur gibi yaşıyorlar. şimdi bazı şeyler tercih olabilir, kapitalizme hizmet etmek istemiyor olabilirler, ama ellerindekilere bakınca pek bir şey göremiyorum yıllarını eğitime ve çalışmaya vermiş birileri olarak.

hal böyle olunca benim de motivasyonum kırılıyor.

eşim yıllarını vermiş eğitime, yurt dışını gezelim desek rahatlıkla çıkamıyoruz. en ucuz sıfır arabayı alalım desek alamıyoruz, ev alalım desek alamıyoruz.

intihar eden mühendisler doktorlar boşuna etmiyor bence. hayal edilenle gerçekte olan pek örtüşmüyor. bu yurt dışı için de geçerli olabilir. oradaki monotonluktan şikayet edenler de çok refah olsa bile.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 18:26:05 ~ 18:27:37) 
başkasına bakıp vay be ne güzel 10 dil öğrenmiş, üzerine şunu yapmış bunu yapmış ben hiç bir şey yapmadım, sığır gibi yattım diye kendini kıyaslayınca heves gelmez. aksine kendi kendine sürekli negatiflik yapmış oluyorsun. insan negatif olunca karşısına çıkan fırsatları göremez, görse bile ben beceremem der. beceririm dese bile cesaret edemez.

o senden daha başarılı olmayan insanların koşul ve şartları seninkiler ile aynı değil. dışarıda başka içeride başka, hevesleri yada hırsları değil onları o hale getiren, karşısına fırsat çıkınca değerlendirmesi yada o fırsatı oluşturması.

nereden biliyorsun 0 araba, ev, yat, katın olunca "bir şeyler yapmış" hissedeceğini? kahin misin? kahinsen sayısal oyna.

sektöre yön veren mühendisler diyorsun, onlar zaten limited edition, her sene binlerce mühendis mezun oluyor, binlercesi iş yapıyor, yön veren kişilerden öncesinde de orada o işi yapan başka mühendisler vardı, yön veremediler.

eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsan kendinle ilgili, karşılaştırma yapma, yaptığını fark ettiğin anda başka bir şey bul onunla ilgilen.
  • selam  (15.07.25 18:57:25) 
Bazı şeyler de bizim elimizde değil ya. Yani genel şartlar malum.

Bir ara farklı bir hobi edineyim dedim, baktım birçok şeyi yurt dışından getirmem gerek, ama getiremiyorum çünkü 30 euro sınırı var. Basit bir örnek.

Siz de demişsiniz, kafanızdaki her şeyi yapmış olsanız bile değmeyen bir durum var. Gayet varlıklı olup kötü bir muhitte oturuyor gibi düşünün, neye yarayacak? Bu pek bireysel çözümü olan bir şey değil. Şartların düzelmesi gerek.
  • akhenaten  (15.07.25 18:59:06) 
Ya şimdi çok iddialı da konuşmak istemiyorum ama biz biraz büyük adamlar olacağımız inancıyla yetiştik. İyi bir üniversite kazanıp mezun olduktan sonra her şey süper olacak, şahane hayatlar yaşayacağız gibi bir algımız vardı. Yaşamayı, hayattan keyif almayı pek öğrenemedik, hep bir hedef uğruna yaşadık ve hedef zaman geçtikçe belirsizlesti. Sonra okullar bitti, iş bulundu, evlenen evlendi. Gözümüzü bir açtık 35 yaşına gelmişiz ve öyle çok şahane hayatlar da yaşamıyoruz, hatta hayatımızın büyük bölümü yoğun stres altında, sürekli oradan oraya koşturarak geçmiş. Ne denirse yapmışız, biri ya da bir şey olmaya çabalamisiz ama bir durup da ben bu hayatta ne yapmak, nereye varmak istiyorum diye sormamisiz. Duygusal olarak olgunlaşmamıs, hayata küskün, ne istediğini bilmeyen, kafası karışık bir dünya insan işte. Çaresi de bence bu yaşa kadar yapmadıklarımızı yapmaya başlamak. Kendini tanımak, ne istediğini anlamak, hayattan keyif almaya çabalamak, kendi yolunun farkında olmak.


  • sekizdokuzon  (15.07.25 19:13:06) 
Dışarıdan ittiren biri bir şey olmadı mı harekete geçmeyen birisin izlenimi verdi yazdıkların. Başarılı üni sinavinda basarili olup, mezun olunca is bulup anne babana çevrene istediğini vermişsin ve amaçsız kalmışsın. Bu şekilde devam edersen de sırada çocuk mu yapsam vs türü şeyler geliyor haberin olsun.

Psikolog senin sorununa hitap etmiyor gibi geliyorsa da başka birini ya da başka bir yöntemle çalışan birini falan ara.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 19:38:01) 
bu arada ben öyle birilerini kıyaslayan, içinde kıskançlık duygusu olan da bi insan değildim yani. zaten dertsiz tasasız bir hayat yaşadığım için, olan da olmayan da umurum dışıydı açıkçası.

şimdi de kıskançlıktan falan beslenmiyorum, zaten göründüğü gibi de olmayabilir her şey. sadece, normalde derede akıyor gibi hissederken, kaygısız yaşarken, bir kayada takılı kaldığımı, başka insanların kolaylıkla veya acılar eşliğinde olsun fark etmez, ilerlemeye devam ettiğini görüyorum.

sen de yap abi mal mısın diyorum kendime, vaktin var, zamanın var, elin kolun tutuyor, sağlık sorunun yok, neden yapmıyorsun?

bilmiyorum. ya yapasım yok ya da başlıyorum, hemen bırakıyorum. beni çeken veya iten bir şey yok.

psikologum bazen bir şey beklemek anlamsızdır, yola çıkarsınız, yolda gelir o çeken şey veya iten şey artık ne diyorsanız, heves, tutku falan sonradan da oluşabilir dedi.

fakat forrest gump gibi sadece yapmam gerekiyor deyip yapamıyorum. keşke öyle olsaydım. böyle yaptığım anlar, başka çaremin kalmadığı anlardı. şimdi o kadar da mecbur hissetmiyorum.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 19:39:11 ~ 19:45:38) 
@ encokbenisevinnolur, evet öyle gibi oldu sanki.

nasıl biri veya bir yer destek olabilir ki başka? nasıl seçeceğimi de bilmiyorum.

o yüzden buraya sordum belki aynı yerden geçenler olmuştur.

bu arada hayatı kötü yaşadığımı düşünmüyorum, şu an ölsem, pişman olacağım bir şey olmaz. içimde keşkeler de yok. sadece boşlukta hissediyorum.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 19:42:52) 
  • ahmet oturum cerezi  (15.07.25 20:30:51) 
Eşin doktor, sen mühendissin. Nasıl araba alamıyorsunuz? Sen alamıyorsan diğer insanlar nasıl alıyor?


  • Kahvedesu  (15.07.25 20:35:52) 
sifir araba almak o kadar da matah bir sey degil ki...
siz cok sabirsizsiniz bi de bence.

evlerini yeni almislar diyorsunuz da bunun sebebini bilemezsin. belki evi nakit parayla alacak kadar ekonomiden uzaklardi. e öyle olunca gec alirsin tabi evi.

sen, ben, herkes another brick in the walluz. bununla barisman lazim.
pozitif ol.
  • sonsuz  (15.07.25 20:44:23) 
Yani benim duyduğum rastladığım aklıma gelen yontemler şunlar: psikanalitik, şema, bilişsel, varoluşçu. Başka varsa da bilmiyorum ayrı duyuru aç istersen. Sen yine kendin bak ama senin duruma ismen uyarmış gibi duran varoluscu bence.

Bir de cevap veriyorum ama senin sorununu hala anlamadım. Çıkarım/tahmin, belki sen de anlamamissindir daha.
  • encokbenisevinnolur  (15.07.25 22:20:00) 
@ Kahvedesu, her ay kenara 75bin tl koysak, 2 yıl gerekiyor giriş seviyesi bir sıfır araba alabilmemiz için. ki o da enflasyonun sabit kaldığı durumda geçerli. ve de ayda 75bin araç için ayıramıyoruz yani.

Aile desteği veya başka bir taşınmazı para çevirmeden sıfır araba almak çok zor neden bu kadar şaşırdın anlamadım.

Annem 2004 te öğretmen maaşıyla hem ev almış hem araba almış. Şimdi mühendis doktor alamıyor kirada oturuyorsa, aile desteği almadıysa.
  • ananiyimioguz  (15.07.25 22:46:20 ~ 22:46:59) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.