yıllardır kafamda var bu düşünce de hep erteledim. yaşım 22, belli bi yaştan sonra öğrenilir mi yeni dil, nasıl olur bilemiyorum. 5 yaşımdan beri ingilizce öğreniyorum, şu anda ingilizcem profesyonel seviyede. alanım da ingilizce üzerine zaten.
şimdi esasında çok vaktim yok. halihazırda derslerle uğraşıyorum, bi yandan da yazı yazıp resim yapmaya çalışıyorum. aralara sıkıştırayım mı ne yapayım, yoksa yazı bekleyip yazın mı başlayayım? bilemedim.
şimdi esasında çok vaktim yok. halihazırda derslerle uğraşıyorum, bi yandan da yazı yazıp resim yapmaya çalışıyorum. aralara sıkıştırayım mı ne yapayım, yoksa yazı bekleyip yazın mı başlayayım? bilemedim.
Chen et al. use breadth of ownership as a proxy to show that as divergence of opinion widens ...
Şimdi burada bahsi geçen proxy istatistikte bazı etkenlerin ölçmesi veya regresyona uygun hale getirilmesi için gösterge olarak yerlerine kullanılan değişkenlere deniyor. Yani mesela bu cümlede diyor ki;
Chen ve ark. breadth of ownership'i fikir ayrılığı arttıkça hisselerin olması gerekenden fazla fiyatlandığını göstermek için proxy olarak kullanmıştır. Yani fikir ayrılığını ölçmenin somut veya tek bir yolu olmadığı için breadth of ownership denen, yatırımcıların bir yatırım aracı hakkındaki kanaatlerini dolaylı yoldan gösteren bir değer seçiliyor analizde kullanılmak üzere.
Proxy yerine ne diyelim? Özellikle daha önce bu tarz yayınlar okumuş olanlar cevaplarsa yani zaten olan kullanımını öğrenebilirsem harika olur. Çünkü ben mi beceremedim bilmiyorum ama göremedim türkçe kullanım.
Şimdi burada bahsi geçen proxy istatistikte bazı etkenlerin ölçmesi veya regresyona uygun hale getirilmesi için gösterge olarak yerlerine kullanılan değişkenlere deniyor. Yani mesela bu cümlede diyor ki;
Chen ve ark. breadth of ownership'i fikir ayrılığı arttıkça hisselerin olması gerekenden fazla fiyatlandığını göstermek için proxy olarak kullanmıştır. Yani fikir ayrılığını ölçmenin somut veya tek bir yolu olmadığı için breadth of ownership denen, yatırımcıların bir yatırım aracı hakkındaki kanaatlerini dolaylı yoldan gösteren bir değer seçiliyor analizde kullanılmak üzere.
Proxy yerine ne diyelim? Özellikle daha önce bu tarz yayınlar okumuş olanlar cevaplarsa yani zaten olan kullanımını öğrenebilirsem harika olur. Çünkü ben mi beceremedim bilmiyorum ama göremedim türkçe kullanım.
Yakşanlar. Hocaya mail atacağım, kendisi "hi" ile başlamış ben biraz daha resmi olacağım haliyle. Dear Billy, mi yazmalıyım?
İlaç etki alanı bölümünde geçiyor.
(İlacın uygulama alanı dispeptik belirtiler)
(İlacın uygulama alanı dispeptik belirtiler)
arkadaşlar entry yazarken tıkandım bir kaynağı çeviremiyorum, çevrilmiş versiyonunu da bulamıyorum. 1908 senesinde yazılmış bir guide için osmanlıca bilgi içeren dipteki küçük notları günümüz türkçesine çevirebilecek varsa çok makbule geçer, entride de referans veririm. resimler burada :
A- i.hizliresim.com
B- i.hizliresim.com
şimdiden sağolun.
A- i.hizliresim.com

B- i.hizliresim.com

şimdiden sağolun.
Şurada bir hata görüyor musunuz?
I like to feel the process of changing as a way to create myself better. There are so many changes I’ve gone through, which has brought many great things in my life. I have enough wish, will and power to add to my life new elements, at the same time remove all the bariers that prevent mine development. Then one day realize that old lifestyle has been replaced by a new one.
I like to feel the process of changing as a way to create myself better. There are so many changes I’ve gone through, which has brought many great things in my life. I have enough wish, will and power to add to my life new elements, at the same time remove all the bariers that prevent mine development. Then one day realize that old lifestyle has been replaced by a new one.
Kendine özgü bir metotla,
Aşırı basit kelime/cümlele başlatıp listening'e dayalı bir yol izliyordu
Amerikan ve kıvırcık kısa sarı saçlı, mavi gözlü bi adam
Bebeklerin de dil öğrenirken "duyarak" başladığını söylüyordu
YouTube'ta falan vidyoları, yabancı dil sitelerinde bı audio dosyalarından bir sürü vardı
Easy english miydi neydi hatırlayamadım kimdi bu adam?
Teşekkürler
Aşırı basit kelime/cümlele başlatıp listening'e dayalı bir yol izliyordu
Amerikan ve kıvırcık kısa sarı saçlı, mavi gözlü bi adam
Bebeklerin de dil öğrenirken "duyarak" başladığını söylüyordu
YouTube'ta falan vidyoları, yabancı dil sitelerinde bı audio dosyalarından bir sürü vardı
Easy english miydi neydi hatırlayamadım kimdi bu adam?
Teşekkürler
Transcript ederken aynı kurallar mı geçerli?
Nerde 'e' var nerede 'a' var gibi?
Nerde 'e' var nerede 'a' var gibi?
X şirketinde Y şirketinin personeli olarak çalıştım.
I worked in X company as a staff of Y company.
I worked in X company as a staff of Y company.
earth'ün bir anlamı da toprak. ama toprak için daha çok "soil" kullanılıyor.
hangi durumda earth=toprak oluyor?
hangi durumda earth=toprak oluyor?
sb
Duyuru ahalisi bu bir sorudan çok gaza getirilme çığlığıdır.
Eğitim için birkaç aylığına İsviçre'ye geldim. İngilizcem var. Upperindermediate seviye. Baktım burada çevrendeki herkes en az 3-4 dil biliyor. Öfkelendim. Bari milletle iletişim kurabileyim diye almanca dersi almaya başladım. Bir hoca buldum. Ama orak tek dilimiz İngilizce olduğundan dersleri ingilizce yapıyoruz. Ama tahmin edeceğiniz üzere ilk dersler çok zorlayıcı oluyor. Daha önce hiç Almanca temelim yok.
Başka bir yabancı dilde yabancı dil eğitimi almak çok yanlış bir karar mı sizce?
Bir şu bana bir şey söyleyin allah aşkına. Yok beceremeyecem, yok hayatta öğrenemem ben bunları filan deyip duruyor bana. Kendimi kasayım değil mi, sonunda değecektir
Eğitim için birkaç aylığına İsviçre'ye geldim. İngilizcem var. Upperindermediate seviye. Baktım burada çevrendeki herkes en az 3-4 dil biliyor. Öfkelendim. Bari milletle iletişim kurabileyim diye almanca dersi almaya başladım. Bir hoca buldum. Ama orak tek dilimiz İngilizce olduğundan dersleri ingilizce yapıyoruz. Ama tahmin edeceğiniz üzere ilk dersler çok zorlayıcı oluyor. Daha önce hiç Almanca temelim yok.
Başka bir yabancı dilde yabancı dil eğitimi almak çok yanlış bir karar mı sizce?
Bir şu bana bir şey söyleyin allah aşkına. Yok beceremeyecem, yok hayatta öğrenemem ben bunları filan deyip duruyor bana. Kendimi kasayım değil mi, sonunda değecektir
İmzalı forma nasıl söylenir? Futbol forması.
image.prntscr.com 
imaj olduğu için translate kullanamadım. bir meslek bu, ne diyor burada?
teşekkürler.

imaj olduğu için translate kullanamadım. bir meslek bu, ne diyor burada?
teşekkürler.
Resimdeki gibi şapkayla atkı kısmı birleşik berelerin ingilizce adı nedir, teşekkürler.
Açılamayan iphone4 telefonum için bir çözüm paylaşılmış bir forumda. Çevirisi için yardımcı olursanız çok sevinirim. Yazı bu:
You may have bumped the LCD connector off in the drop. Removing the rear glass is easy, and you won't have to do anything fiddly like removing screws inside the phone. You'll need a pentalobe screwdriver to remove the back, but that's it. Follow the Display Assembly Replacement guide and skip to the step that shows the LCD connector. The LCD connector should be second from the left. (The digitizer is on top of it.) Just give it a good push to seat it back in place and then retest your phone.
You may have bumped the LCD connector off in the drop. Removing the rear glass is easy, and you won't have to do anything fiddly like removing screws inside the phone. You'll need a pentalobe screwdriver to remove the back, but that's it. Follow the Display Assembly Replacement guide and skip to the step that shows the LCD connector. The LCD connector should be second from the left. (The digitizer is on top of it.) Just give it a good push to seat it back in place and then retest your phone.
Fransızca öğrenmekteki yegâne amacım: 2-3 yıl içerisinde Fransızca roman ve makale okuyacak seviyeye gelmek. Sadece okuma becerimi geliştirmek istiyorum. Diskur çekmek gibi bir niyetim yok yani. Şu anki imkânlarımla sadece okuma kısmını hâlledebilirim.
Bana Fransızca cümle yapısını sağlam şekilde kavratacak bir gramer kitabı tavsiye eder misiniz? İngilizce anlatımlı da olabilir. Cümle yapısını ve temel gramer kurallarını öğrendikten hemen sonra basit seviyeli hikâye kitapları okumaya yöneleceğim. Fransızca öğrenirken işimi kolaylaştıracak ipucularınız varsa, paylaşmak istemeniz durumunda onları da dinlemeye hazırım.
Teşekkürler. :)
Bana Fransızca cümle yapısını sağlam şekilde kavratacak bir gramer kitabı tavsiye eder misiniz? İngilizce anlatımlı da olabilir. Cümle yapısını ve temel gramer kurallarını öğrendikten hemen sonra basit seviyeli hikâye kitapları okumaya yöneleceğim. Fransızca öğrenirken işimi kolaylaştıracak ipucularınız varsa, paylaşmak istemeniz durumunda onları da dinlemeye hazırım.
Teşekkürler. :)
Aşağıdaki cümleyi en yakın ve sağlıklı şekilde İngilizceye çevirmek istersek nasıl olabilir sizce?
"Mevcut müşteri memnuniyetinin sürekliliğini sağlamak için, geri bildirimleri değerlendirerek müşteri memnuniyeti analizi yapmak ve alınması gereken aksiyonları planlamak/uygulamak"
Teşekkürler.
"Mevcut müşteri memnuniyetinin sürekliliğini sağlamak için, geri bildirimleri değerlendirerek müşteri memnuniyeti analizi yapmak ve alınması gereken aksiyonları planlamak/uygulamak"
Teşekkürler.
ekrana bakıp okuma işinde pek istikrar gösteremiyorum, lisede ing hocasının newsweek aboneliğinden faydalanıyorduk sınıfça, aylık internetten abonelik yapıp eve teslim 1 adet haber, 1 adet genel kültür ingilizce dergi önerisi verebilir misiniz?
Do you want to do something relaxed tomorrow evening?
cümledeki "relaxed" ın manasını tam anlayamadım?
"yarın akşam rahatlamış bir şeyler yapmak ister misin?"
ya da "rahatlatmış" mı?
ya da ne bileyim böyle bir kalıp mı var?
bilen var mı? bir şey anlamadım.
cümledeki "relaxed" ın manasını tam anlayamadım?
"yarın akşam rahatlamış bir şeyler yapmak ister misin?"
ya da "rahatlatmış" mı?
ya da ne bileyim böyle bir kalıp mı var?
bilen var mı? bir şey anlamadım.
merhaba herkese aşağıdaki cümleyi türkçeye çevirebilecek var mıdır?
"non chrysalle intrante volare non potest."
"non chrysalle intrante volare non potest."
- i have another one with your name to it
ne dersiniz?
context polisiye. cümleden hiçbir şey anlamadım. context'i hesaba katmadan da çevirebilirseniz işime yarar yine.
edit: bu kadarı yetti, önünü arkasını yazınca hem okuyana hem bana angarya oluyo ondan yazmadım.
ne dersiniz?
context polisiye. cümleden hiçbir şey anlamadım. context'i hesaba katmadan da çevirebilirseniz işime yarar yine.
edit: bu kadarı yetti, önünü arkasını yazınca hem okuyana hem bana angarya oluyo ondan yazmadım.
Merhaba güzel insanlar. Hepinize iyi haftalar öncelikle.
Ben Birleşik Krallık içerisinde yer alan ülkelerden birinde dil eğitimi almak için araştırmalar yapıyorum bu aralar. Ama çok fazla seçenek var ve gerekli gereksiz bir sürü bilgi ile karşılaşıyorum internette. Sizce hangi ülkeyi seçmeliyim? Daha önceden bildiğiniz veya gittiğiniz bir dil okulu var mı(eşten dosttan bilen de olur)?
Amacım 3 aylık dil eğitiminin ardından yüksek lisans veya farklı yollarla kalış sürecimi uzatmak. Özellikle Londra'da bir sürü akrabam var ama bana bir faydaları yok. Yanlarında kalmak istemiyorum ama zor durumda kalırsam olabilir. Bir hostelde veya aile yanında konaklama yapmak istiyorum. Özellikle dil okulu konusunda bana yardımcı olacak veya yönlendirecek tanıdıklarınız varsa onlarla da iletişime geçebilirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Edit: Şehir tercihim yok çünkü zaten yepyeni bir kültürün içine gireceğim. Sadece Londra'da halam dahil çok akrabam var iş konusunda biraz daha avantajlı olabilirim orada. Ama kendimi hazırladım tüm koşullara neresi olursa farketmez yani. Türklerin içinde yaşamayı pek tercih etmem dilimi daha hızlı geliştirebilmek için ama konaklama için olabilir. İngilizce seviyem de intermediate. kurs bütçesi ortalama 7 bin civarı. Yüksek lisans için orada bulunduğum süre içerisinde araştırma yapacağım. İelts veya toefl'a gireceğim tabi yüksek lisans için.
Ben Birleşik Krallık içerisinde yer alan ülkelerden birinde dil eğitimi almak için araştırmalar yapıyorum bu aralar. Ama çok fazla seçenek var ve gerekli gereksiz bir sürü bilgi ile karşılaşıyorum internette. Sizce hangi ülkeyi seçmeliyim? Daha önceden bildiğiniz veya gittiğiniz bir dil okulu var mı(eşten dosttan bilen de olur)?
Amacım 3 aylık dil eğitiminin ardından yüksek lisans veya farklı yollarla kalış sürecimi uzatmak. Özellikle Londra'da bir sürü akrabam var ama bana bir faydaları yok. Yanlarında kalmak istemiyorum ama zor durumda kalırsam olabilir. Bir hostelde veya aile yanında konaklama yapmak istiyorum. Özellikle dil okulu konusunda bana yardımcı olacak veya yönlendirecek tanıdıklarınız varsa onlarla da iletişime geçebilirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Edit: Şehir tercihim yok çünkü zaten yepyeni bir kültürün içine gireceğim. Sadece Londra'da halam dahil çok akrabam var iş konusunda biraz daha avantajlı olabilirim orada. Ama kendimi hazırladım tüm koşullara neresi olursa farketmez yani. Türklerin içinde yaşamayı pek tercih etmem dilimi daha hızlı geliştirebilmek için ama konaklama için olabilir. İngilizce seviyem de intermediate. kurs bütçesi ortalama 7 bin civarı. Yüksek lisans için orada bulunduğum süre içerisinde araştırma yapacağım. İelts veya toefl'a gireceğim tabi yüksek lisans için.
"This can include a list of examples that would not have each term defined in the Glossary." ne demek istemiş burada?
arkadaşlar ielts'ten 7.0 almam gerek.
yds puanım 75-72.5. son iki yıl.
toefldan 5 yıl önce 60 almıştım ama kursa falan gitmemiştim acil sınav puanı lazım olmuştu.
yurt dışında derslere falan katıldım, konuşmakta sorunum yok ama dinlemekte kötüyüm. özellikle karşılıklı sohbet değil de bir şey izlerken, müzik dinlerken birebir anlamıyorum. bu girdiğim toefl'ın listening kısmından 9 mu ne almıştım hiç bişey anlamadan geçmişti.
şimdi gramer çalışıyorum. gramer eksiğimi kapatmak için.
sonra kelime ve kitap okuma kısmına geçeceğim. more to read ları bitireceğim işte.
ondan sonra da sınava yönelik çalışacağım.
izmir de ielts kursuna katılmak istiyorum. ama daha önce amerikan kültüre genel ingilizce için gitmiştim. lisanstayken, bence tamamen para tuzağı. başka hiçbir şey değil. seviyen b1 demişlerdi, b1-b2 kurslarına katıldım gramer olarak modal perfectlere, pasiflere falan hiç girmediler. can'den could'tan öteye gitmediler.
şimdi kafam karışık, ielts kaynaklarından kendim çalışıp, tek konuşma kursuna mı gideyim? yoksa tamamen ielts kursuna mı gideyim?
yds puanım 75-72.5. son iki yıl.
toefldan 5 yıl önce 60 almıştım ama kursa falan gitmemiştim acil sınav puanı lazım olmuştu.
yurt dışında derslere falan katıldım, konuşmakta sorunum yok ama dinlemekte kötüyüm. özellikle karşılıklı sohbet değil de bir şey izlerken, müzik dinlerken birebir anlamıyorum. bu girdiğim toefl'ın listening kısmından 9 mu ne almıştım hiç bişey anlamadan geçmişti.
şimdi gramer çalışıyorum. gramer eksiğimi kapatmak için.
sonra kelime ve kitap okuma kısmına geçeceğim. more to read ları bitireceğim işte.
ondan sonra da sınava yönelik çalışacağım.
izmir de ielts kursuna katılmak istiyorum. ama daha önce amerikan kültüre genel ingilizce için gitmiştim. lisanstayken, bence tamamen para tuzağı. başka hiçbir şey değil. seviyen b1 demişlerdi, b1-b2 kurslarına katıldım gramer olarak modal perfectlere, pasiflere falan hiç girmediler. can'den could'tan öteye gitmediler.
şimdi kafam karışık, ielts kaynaklarından kendim çalışıp, tek konuşma kursuna mı gideyim? yoksa tamamen ielts kursuna mı gideyim?
Selamlar, 6-7 senedir ingilterede yaşayan, lisansı da orada okumuş, bir alman arkadaş ile ingilizce geliştirme hakkında muhabbet ederken geçti: “İngiliz klasikleri okumayın, dili çok ağır, ben hala zorlanıyorum. Bend It Lıke Beckham, Holes, Harry Potter yeni kitapları okuyun.“ Doğru mu söylüyor, abartıyor mu? eleman da 100% British aksanı yoktu, güvenemedim:)
merhaba.
ingilzice'yi pratik etmek için topluluk-grup tarzı bir şeyler var mı Ankara'da?
ingilzice'yi pratik etmek için topluluk-grup tarzı bir şeyler var mı Ankara'da?
pre-intermediate seviyesinde ingilizcem var. geliştirmek için aklımdaki yol anadili ingilizce olan bir ülkede 4 ay dil kursuna gitmek. yoğun ingilizce programı ile 4 ayda hangi seviyeye çekilebilir? bu kişiye bağlı elbette ama oraya yalnızca dil geliştirmek için gidildiğini düşünelim.
bunun dışında fiyatı dil kursları kadar yüksek olmayan yöntem önerileriniz var mı? yüksek lisans yapmayı düşünüyorum, bu sebeple üniversitelerin hazırlık kurslarına gitmek daha mı mantıklı olur?
work and travel için geç kaldım sanırım. ayrıca türkler'in çok olması ve oraya eğlence için gidiliyor olması beni uzaklaştırıyor.
work and study var avustralyada o cazip geliyor biraz.
bunların dışında ülke içerisinde hiçbir yol beni disipline sokamıyor, türkiye'deki dil kurslarını hiç düşünmüyorum.
bunun dışında fiyatı dil kursları kadar yüksek olmayan yöntem önerileriniz var mı? yüksek lisans yapmayı düşünüyorum, bu sebeple üniversitelerin hazırlık kurslarına gitmek daha mı mantıklı olur?
work and travel için geç kaldım sanırım. ayrıca türkler'in çok olması ve oraya eğlence için gidiliyor olması beni uzaklaştırıyor.
work and study var avustralyada o cazip geliyor biraz.
bunların dışında ülke içerisinde hiçbir yol beni disipline sokamıyor, türkiye'deki dil kurslarını hiç düşünmüyorum.
"The evil that men do lives after them; the good is oft interred with their bones" - M.Antonious ( Shakespeare - J.Ceaser)
Merhaba.
My very own gibi, my very interest gibi veya daha farklı biçim ve anlamda very kelimesinin "çok" anlamı dışında kullanım şekilleri nelerdir? Sanırım Britanya eşrafı daha çok kullanıyor bunu.
Teşekkürler.
My very own gibi, my very interest gibi veya daha farklı biçim ve anlamda very kelimesinin "çok" anlamı dışında kullanım şekilleri nelerdir? Sanırım Britanya eşrafı daha çok kullanıyor bunu.
Teşekkürler.
"Phishing saldırılarında kullanılan Google ürünleri"
ingilizceye nasıl çevrilir?
ingilizceye nasıl çevrilir?
geliyor mu gelmiyor mu? neye göre geliyor ya da gelmiyor?
Hiç alanınız ya da alanı duyanınız var mı? 3 ay kadar İsviçre'de olacağım. İngilizce iyi hoş da boş vakitlerimde çalışıp etraftakilerle konuşmayı deneyerek öğrensem mi diyorum. Hiç Almancam yok. Biraz pahalı geldi de. 97 saat 675 euro.
www.goethe.de
www.goethe.de
Ne demek istemiş şair
honourable ünsüzle başladığı için an yerine a olması lazım ama bu kalıpta neden an kullanılıyor. ordaki a-an'deki an değil de başka bi anlamı olan bi kelime mi yoksa? değilse neden böyle kalıplaşmış
Google translate mi tureng mi? Yada ingilizceden ingilizceye ceviren sozluk tavsiyesi
Nisan'daki sınava hazırlanmak üzere çalışmaya başladım kendimce. 2015 yds den 48.5 buçuk almıştım hiç çalışmadan. Genel olarak fena değil ingilizcem akademik olarak ama sınavın tarzı o zamanlar farklı gelmişti bana. Şimdiki hedef 70-80 i görebilmek. Bana 65 kesin lazım ama. Kafamda çalışma adımlarını şöyle kurguladım.
-ilk adım kelime tekrarı yapmak. yds kelimeleri olarak bir çok pdf döküman buldum. kelimeleri bir üstünden geçerek hatırlamam/öğrenmem gerekiyor sanki.
-kelimelere paralel bir grammer kitabını izlemek. lakin burdan falan da baktığımda bir çok kaynak var açıkcası kafam karışmış durumda önerilere açığım.
-kelime taramasından sonra reading alıştırması yapmam gerek sanki.reader at work var yine aklımda ama burda önerilere açığım. bu reading çalışmasını da grammer kitabıyla paralel yönetebilirim.
-sınava 3 hafta kala deneme/çıkmış soru çözümlerine girmek istiyorum. hem süre kullanımı hem soru tarzına alışabilmem adına.
video izleyerek ya da online test vs çözerek hiç bir zaman bir şeylere çalışamadım. kalem-kağıt benim için önemli. bu adımlarla ilgili önerilere ve eleştirilere ihtiyacım var.
Teşekkürler
-ilk adım kelime tekrarı yapmak. yds kelimeleri olarak bir çok pdf döküman buldum. kelimeleri bir üstünden geçerek hatırlamam/öğrenmem gerekiyor sanki.
-kelimelere paralel bir grammer kitabını izlemek. lakin burdan falan da baktığımda bir çok kaynak var açıkcası kafam karışmış durumda önerilere açığım.
-kelime taramasından sonra reading alıştırması yapmam gerek sanki.reader at work var yine aklımda ama burda önerilere açığım. bu reading çalışmasını da grammer kitabıyla paralel yönetebilirim.
-sınava 3 hafta kala deneme/çıkmış soru çözümlerine girmek istiyorum. hem süre kullanımı hem soru tarzına alışabilmem adına.
video izleyerek ya da online test vs çözerek hiç bir zaman bir şeylere çalışamadım. kalem-kağıt benim için önemli. bu adımlarla ilgili önerilere ve eleştirilere ihtiyacım var.
Teşekkürler
www.youtube.com 
ci όso yparchis tha yparchô,
sclaba tê zôê sou tha’ chô
ci as badizoume se drόmous chôristous.
Uparchô
mes’ sta matia sou pou claene,
mes’ sta chilê sou pou caene
cae tha yparchô sta tragoudia pou th’ acous.
Eimae tês zôês sou o enas,
de me sbêni canenas
ci an me allous milas
ci ôres ôres gelas
cata bathos ponas,
giati scephtes’ emena.
Eimae cae archê cae phinale
cae stê scepsê sou bale
pôs an canis desmό
mes’ se ligo caerό
tha chôrisis giati
tha yparchô egô.
Uparchô,
stê chara sou cae stê lypê
ê morphê mou de tha sou lipi
ci oute prόcitae pote na xechastô.
Uparchô
mes’ stên tychê sou pou brizis,
sto myalό sou pou zalizis
me tsigaro m’ anamnêsis cae piotό. telaffuzlarını yazabilir mi lütfen.. teşekkür ederim.

ci όso yparchis tha yparchô,
sclaba tê zôê sou tha’ chô
ci as badizoume se drόmous chôristous.
Uparchô
mes’ sta matia sou pou claene,
mes’ sta chilê sou pou caene
cae tha yparchô sta tragoudia pou th’ acous.
Eimae tês zôês sou o enas,
de me sbêni canenas
ci an me allous milas
ci ôres ôres gelas
cata bathos ponas,
giati scephtes’ emena.
Eimae cae archê cae phinale
cae stê scepsê sou bale
pôs an canis desmό
mes’ se ligo caerό
tha chôrisis giati
tha yparchô egô.
Uparchô,
stê chara sou cae stê lypê
ê morphê mou de tha sou lipi
ci oute prόcitae pote na xechastô.
Uparchô
mes’ stên tychê sou pou brizis,
sto myalό sou pou zalizis
me tsigaro m’ anamnêsis cae piotό. telaffuzlarını yazabilir mi lütfen.. teşekkür ederim.
Evet arkadaşlar lower-intermediate ingilizcemle aşağıdaki paragrafı çevirdim. Burası olmamış dediğiniz yerleri söylerseniz sevinirim.
1- Henry Ford was a car builder = Henry Ford bir araba imalatçısıydı.
2 - He was not the first to have the idea of the horseless coach. = O atsız araba fikrinin ilk sahibi değildi.
3 - The Germans Daimler and Benz had invented it, but he was the first to use the assembly line for mass production. = Alman Daimler ve Benz onu icat etmişti, ama O montaj hattını kitle üretimi için ilk kullanandı.
4 – His Model-T car was the first to be produced on the assembly line. = Onun Model-T arabası montaj hattında üretilen ilk arabaydı.
5 – The new system cut the time in which the car was put together from 14 hours to 1 hour and 33 minutes. = Yeni sistem; arabanın bir araya getirildiği zamanı 14 saatten 1 saat 33 dakikaya düşürdü.
6 – Eventually, the price of the car fell from $1200 to $295. = Neticede, arabanın fiyatı $1200’den $295’e düştü.
7 – The car lacked certain luxuries, still, it could be relied on and did not need much looking after. = Araba belli lükslerden yoksundu, ama, güvenilirdi ve fazla bakım gerektirmiyordu.
8 – Soon, the Model-T became the people’s car. = Çok geçmeden, Model-T halkın arabası oldu.
9 – After nineteen years, when the Model-T became obsolete and sales dropped sharply – for other car manufacturers, copying Ford’s assembly line system, were able to bring down the costs of much more attractive cars – Ford developed the new Model-A. = On dokuz yıl sonra, Model-T’nin modası geçtiğinde ve satışlar sert bir düşüş gösterdiğinde – diğer araba üreticileri, Ford’un montaj hattı sistemini kopyalayarak, daha çekici arabaların maliyetlerini düşürebildikleri için – Ford yeni Model-A aracını geliştirdi.
10 – It, too, was the most inexpensive car on the market. = O da marketteki en ucuz arabaydı.
11 – Today there are hardly any factories to be found where Ford’s assembly line system is not being utilized for mass production. = Bugün neredeyse hiçbir fabrika yoktur ki Ford’un montaj hattı sistemi kitle üretimi için kullanılmıyor olsun. / Bugün Ford'un montaj hattı sistemini kitle üretimi için kullanmayan fabrika neredeyse bulunamaz.
1- Henry Ford was a car builder = Henry Ford bir araba imalatçısıydı.
2 - He was not the first to have the idea of the horseless coach. = O atsız araba fikrinin ilk sahibi değildi.
3 - The Germans Daimler and Benz had invented it, but he was the first to use the assembly line for mass production. = Alman Daimler ve Benz onu icat etmişti, ama O montaj hattını kitle üretimi için ilk kullanandı.
4 – His Model-T car was the first to be produced on the assembly line. = Onun Model-T arabası montaj hattında üretilen ilk arabaydı.
5 – The new system cut the time in which the car was put together from 14 hours to 1 hour and 33 minutes. = Yeni sistem; arabanın bir araya getirildiği zamanı 14 saatten 1 saat 33 dakikaya düşürdü.
6 – Eventually, the price of the car fell from $1200 to $295. = Neticede, arabanın fiyatı $1200’den $295’e düştü.
7 – The car lacked certain luxuries, still, it could be relied on and did not need much looking after. = Araba belli lükslerden yoksundu, ama, güvenilirdi ve fazla bakım gerektirmiyordu.
8 – Soon, the Model-T became the people’s car. = Çok geçmeden, Model-T halkın arabası oldu.
9 – After nineteen years, when the Model-T became obsolete and sales dropped sharply – for other car manufacturers, copying Ford’s assembly line system, were able to bring down the costs of much more attractive cars – Ford developed the new Model-A. = On dokuz yıl sonra, Model-T’nin modası geçtiğinde ve satışlar sert bir düşüş gösterdiğinde – diğer araba üreticileri, Ford’un montaj hattı sistemini kopyalayarak, daha çekici arabaların maliyetlerini düşürebildikleri için – Ford yeni Model-A aracını geliştirdi.
10 – It, too, was the most inexpensive car on the market. = O da marketteki en ucuz arabaydı.
11 – Today there are hardly any factories to be found where Ford’s assembly line system is not being utilized for mass production. = Bugün neredeyse hiçbir fabrika yoktur ki Ford’un montaj hattı sistemi kitle üretimi için kullanılmıyor olsun. / Bugün Ford'un montaj hattı sistemini kitle üretimi için kullanmayan fabrika neredeyse bulunamaz.
Kündigung meines Arbeitsverhältnisses vom xx.xx.xx.
Sehr geehrte Damen und Herren,
hiermit kündige ich das mit Ihnen bestehende Arbeitsverhältnis zum xx.xx.xx. Da ich noch in der Probezeit bin, erfolgt meine Kündigung mit der im Arbeitsvertrag vereinbarten Kündigungsfrist von zwei Wochen.
buradaki tarihlerin hangisi kontratin yapildigi tarih? Biri istifa edecegi tarih digeride ise basladigi tarih ama hangisi hangisi cözemedim.
Sehr geehrte Damen und Herren,
hiermit kündige ich das mit Ihnen bestehende Arbeitsverhältnis zum xx.xx.xx. Da ich noch in der Probezeit bin, erfolgt meine Kündigung mit der im Arbeitsvertrag vereinbarten Kündigungsfrist von zwei Wochen.
buradaki tarihlerin hangisi kontratin yapildigi tarih? Biri istifa edecegi tarih digeride ise basladigi tarih ama hangisi hangisi cözemedim.
"each holder can convert tokens for company’s share"
cümlesini "her token sahibi tokenleri şirket hissesi ile değiştirebilir." şeklinde çevirmem doğru olur mu?
cümlesini "her token sahibi tokenleri şirket hissesi ile değiştirebilir." şeklinde çevirmem doğru olur mu?
Yurtdisinda gecerli olmak kaydiyla internet üzerinden parali bir kurs sonunda sertifika alabilecegim bir site var mi?
ingilizce nasıl diyelim?
Mesela "kaç saatte bir?"
-how often dışında-
Mesela "kaç saatte bir?"
-how often dışında-
Ücreti ne kadar acaba? (civarı yeterli)
Bi de o ayarda (kalitede) İtalyanca öğreten bir yer var mı?
Teşekkür ederim.
Bi de o ayarda (kalitede) İtalyanca öğreten bir yer var mı?
Teşekkür ederim.
Merhabalar yurt dışında (avrupa ülkeleri) tıp için ortalama olarak toefl dan kac almak gerekiyor?
nasıl deriz?
yurtdışında hazirana - temmuza kadar devam edebileceğim bir dil kursuna gitmek istiyorum.
veya ufak da olsa ingilizce konuşabileceğim herhangi basit bir iş olabilir.
ingilizce için yurtdışına gitmek konusunda hiçbir fikrim ve bilgim yok.
google'da (saç ektirme konusunda olduğu gibi) bir sürü abuk subuk sitede boğulmaktansa size sormak istiyorum.
aranızda ingilizce için yurtdışına giden var mı?
nasıl yapsak?
edit: üniversite öğrencisi değilim. biteli çoook oldu.
veya ufak da olsa ingilizce konuşabileceğim herhangi basit bir iş olabilir.
ingilizce için yurtdışına gitmek konusunda hiçbir fikrim ve bilgim yok.
google'da (saç ektirme konusunda olduğu gibi) bir sürü abuk subuk sitede boğulmaktansa size sormak istiyorum.
aranızda ingilizce için yurtdışına giden var mı?
nasıl yapsak?
edit: üniversite öğrencisi değilim. biteli çoook oldu.
Alakasız bir Almanca sitede dolanırken "tarife" kelimesine rastladım. Daha evvel hiç görmemiştim. "price rates" anlamına geliyormuş. Bizdeki anlamı yani.
Şimdi bu kelime Almanca'dan mı dilimize geçmiş oluyor? Yoksa Almanca'ya başka bir dilden mi geçmiş?
Şimdi bu kelime Almanca'dan mı dilimize geçmiş oluyor? Yoksa Almanca'ya başka bir dilden mi geçmiş?
Elimde bir kaç yüzyıllık olduğu tahmin edilen bir kuran var ve ilk sayfaya şöyle bir not yazılmış. Tercüme edebilir misiniz rica etsem?