Giriş
(6)

Yenidoğan aşıları

vulpius
Merhabalar,4 ay önce oğlumuz dünyaya geldi. Normal prosedürde, belirli zamanlarda belirli aşılar uygulanıyor. Ancak doktorumuz şu sebepleri öne sürerek bu aşıların uygulanmasını en azından bebek 6 aylık olana kadar ertelememizi önerdi:1- Henüz kendi bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş bebeğe aş
Merhabalar,

4 ay önce oğlumuz dünyaya geldi. Normal prosedürde, belirli zamanlarda belirli aşılar uygulanıyor. Ancak doktorumuz şu sebepleri öne sürerek bu aşıların uygulanmasını en azından bebek 6 aylık olana kadar ertelememizi önerdi:

1- Henüz kendi bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş bebeğe aşıdaki yabancı organik maddelerin zerkedilmesi tehlikeli olabilir.

2- Aşılar genelde tek kullanımlık değil, o yüzden uzun zaman boyunca bozulmadan kalabilmeli. Bozulmayı engellemek için thiomersal gibi koruyucu maddeler kullanıyorlar, bunlar da sinir sisteminde onarılmaz sorunlara yol açabiliyor (bkz: otizm).

3- İnsanoğlu milyonlarca yıldır vitamin hapı, aşı gibi dış destekler olmadan yaşamayı başardı. Bunun gibi icatlar genelde ilaç şirketi tekellerinin korkutmaları ve dayatmalarıdır.

----------

"Bana kalsa hiç aşı yapmam ama siz istiyorsunuz diye 6 aydan sonra yapabiliriz" diyor ayrıca. Böylesine büyük risklerin ortaya konduğu bir konuda karar verecek konumda değilim, hangi seçimin bizi nereye götüreceğini kestiremiyorum. İlaç şirketi tekelleri konusunda haklılık payı olsa da bu kadar komplo teorisi havasında çizilen resim de bu söylemin sağlamlığına dair şüphelerimi artırıyor. Ama, dediğim gibi, bunları tartıp doğru karar verecek bir eğitimim yok.

Bu durumda başka doktorlara sormaktan başka bir yol göremiyorum. Ama eminim ki kendi mesleğimde olduğu gibi tıpta da her uzmanın yorumu farklı olacak, ve yine bir yere varamayacağım. Peki ne yapmalı?

Bir de, misal ben inşaat mühendisiyim. İnsanların can güvenliğini ilgilendiren bir meslek olduğu için, yaptığım projelerdeki kabullerimi, hesap yöntemlerimi, analiz sonuçlarını, bunun gibi tüm bilgileri bir raporla yazılı ve imzalı olarak ortaya koymak zorundayım. Aynı durum hekimlikte de mevcut mudur? "Bu bebeğe aşı yapmadım, çünkü şu şu sebeplerden..." gibi yazılı ve imzalı bir raporları var mıdır hekimlerin? Böyle bir şey istersem verme zorunluluğu var mıdır?

Teşekkürler.
0
vulpius
(04.02.09)
3 numaradaki sebebi gosteren bir doktordan ben kosarak kacarim. Hemen kendinize yeni bir doktor bulun bence. Ama hemen.
0
wpi
(04.02.09)
Bu konuyla ilgili olarak malpraktis bahsini araştırmanızda fayda var. Doktorların verdikleri kararlar nedeni ile hukuki sorumlulukları var tabii ki, yanlış bir karar vermeleri ya da yanlış tedavi uygulamaları sonucunda davalık da olabiliyorlar.

Tıpta malpraktis konusu Türkiye'de oldukça yeni, fakat hastaların bu konuda bilinçlenmeye başlamasını takiben, onlar da kendilerini bu konuda korumaya almaya başladılar. Bu koruma genellikle öneri sunma fakat kararı nihayetinde hastaya bırakma şeklinde gerçekleşiyor. Örneğin hasta kendisine önerilen bir uygulamayı yapmazsa ya da doğrudan reddederse bununla ilgili olarak hastadan imzalı kağıt alınıyor (şu testi yaptırmadım, şu prosedürü uygulatmadım gibi). Bu sizin sorduğunuz sorunun tam tersi gibi görünüyor aslında ama muhtemelen sizin durumunuzda da doktor ben önerimi sundum, hasta /hasta yakını son kararı kendisi verir şeklinde tezahür edecektir.

Bununla birlikte doktorunuzun oldukça cesur bir insan olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bir çok doktor, bir çok konuda, sizin doktorun tam tersi bir şekilde, ne yapılıyorsa hepsi yapılsın düşüncesindedir. Aşı konusunda haksız olmadığı noktalar var, özellikle bazı aşılar, diğerlerine göre nispeten daha yeni oldukları için uzun vadeli yan etkileri henüz raporlanmış değil. Geçmiş tıp literatüründe bunlara benzer kötü tecrübeler var üstelik.

Eğer 4 ay ile 6 ay arasında çok ciddi bir etki farklılığı yoksa, ben doktorunuzun dediklerini aklımın bir köşesinde tutardım. İlaç sektörünün gücünü aklımın hep bir köşesinde tuttuğum gibi.

Ha bir de, madem araştıran bir insansınız, size söylenenlerin bilimsel bir gerçek olup olmadığını da araştırabilirsiniz. Binlerce tıp dergisi, milyonlarca makale var ve en azından abstractleri google dan ulaşılabilir şekilde duruyor.

Ve şöyle de bir yazı buldum, onu okuyorum, gayet ilginç:

www.chiro.org
0
sui
(04.02.09)
nihayetinde karşımızdaki işin ilmini yapmış doktor. ama ben kendi oğluma aşı takvimine bire bir uyarak aşılarını yaptırttım. bir sorun çıkmadı.

üçüncü madde beni de kıllandırdı başka bir hekimden yorum isteyin mutlaka. bazı aşılar üç dört taksitte yapılıyor. ilkini kaçırınca sorun olmasın sonra
0
trocero
(04.02.09)
@sui,
Doktorumuzun söyledikleri ile verdiğiniz linkteki bilgiler tamamen uyuşuyor. Ben burada mevzuyu eksik tarif etmiş olabilirim, o yüzden konuyu daha derli toplu görmek isteyenler için faydalı bir link olmuş, teşekkürler.

Dediğiniz gibi düşünüp aşıları en azından 6 aydan sonra uygulama yönünde karar aldık biz de zaten. Korkumuz, çocuğun ileride karşılaşacağı mikroplara karşı zayıf olması ihtimali. "Aşı yaparak başka riskleri baştan tetiklemek yerine, doğal beslenip sağlıklı yaşayarak vücudun mikroplara karşı kendi savunma sistemini kurması çok daha doğru olacaktır" diyor doktorumuz. Ama bu noktada iş iyice karışıyor. Bunu başarabilmek için insanlar arası mesafenin yeterince büyük olduğu köy hayatı gibi bir yaşam düzenine geçmek gerekiyor. O zaman hem sağlıklı beslenilebiliyor, hem de mikroplarla karşılaşma ihtimali düşük. Ama ne zaman ki insanlar iç içe yaşamaya başlıyor, salgın hastalıklar o zaman ortaya çıkıyor öyle değil mi? Bu çocuk köyde yaşayanların karşılaşmadığı binlerce mikropla karşılaşacak şehirde. Bu durumda onu savunmasız bırakmaktan korkuyoruz. Seçimimizi hangi yönde yaparsak yapalım, diğer seçeneğin ağırlığı yaşıyoruz.

3. madde konusunda; doktorun bir tek cümlesini cımbızlayarak yanlış anlam vermekten korkarım ama genel itibariyle bu çerçevede idi sözleri.
0
🌸vulpius
(04.02.09)
3 numaradaki sebebi gosteren bir doktordan ben derhal çok hoşlanırım. Tabi kendinize yeni bir doktor da bulun sağlama almak için.

o bir komplo teorisi değil.
ama tıp eğitimi almamış kişiler için yine son sözü doktor söyleyecek o ayrı.
tedavinin açıkça anlatılması bir zorunluluk.
hasta hakları konusunu ara bir ara. ayrıca her hastanede bir hasta hakları bölümü vardır. şikayetleri ciddiye alırlar.
0
can see
(04.02.09)
merhaba

doktorunuzun 2. maddede söylediğini ben bizzat gördüm.otistik oldu çocuk ve büyük ihtimalle aşıdan dendi.ben doktorunuza sonuna kadar katılıyorum bence aşıları erteleyin
0
amaterasu
(04.02.09)
(1)

A2 plotter ne alalım?

vulpius
Bir proje bürosuyuz, autocad çizimlerini basabileceğimiz A2 plotter arıyoruz. Hangi markayı önerirsiniz, özellikleri ne olmalıdır, bu plotteri kim satar?
Bir proje bürosuyuz, autocad çizimlerini basabileceğimiz A2 plotter arıyoruz. Hangi markayı önerirsiniz, özellikleri ne olmalıdır, bu plotteri kim satar?
0
vulpius
(21.10.08)
"hp designjet 110 plus nr" tavsiye ederim. 60 cmlik rulo takılıyor. a3, a4 gibi elle besleme de yapılabiliyor. hızlı, kaliteli, güzel bir alet. fiyatını bilmiyorum. bir de renklidir bu.
0
dursunkaptan
(21.10.08)
(5)

Topraklama neden yapılır?

vulpius
Cihazların çalışma halinde elektrik bulunmaması gereken yerleri topraklanır ki, herhangi bir kaza durumunda elektrik insana ulaşmadan toprağa akıversin. güzel.Ama elektriğin bizi çarpmasının sebebi, iletim hatlarının 3 fazlı trafolarının nötr noktalarının toprağa bağlanması değil mi? Hattın toprakla
Cihazların çalışma halinde elektrik bulunmaması gereken yerleri topraklanır ki, herhangi bir kaza durumunda elektrik insana ulaşmadan toprağa akıversin. güzel.

Ama elektriğin bizi çarpmasının sebebi, iletim hatlarının 3 fazlı trafolarının nötr noktalarının toprağa bağlanması değil mi? Hattın toprakla bir bağlantısı olmasaydı akım kapalı devresini insan üzerinden tamamlayamayacaktı. dolayısıyla sadece faza dokunarak çarpılmayacaktık.

bu durumda, "fazlar arasındaki dengesizlikleri nötürlemek" gibi teknik bir amaçla kullanılan topraklama sistemi, çarpılma olayının da sorumlusu mu olmaktadır yoksa bir yorum hatası mı yapıyorum?
0
vulpius
(06.08.08)
hayır, tam tersini sizi çarpmadan korumaya yarar topraklama sistemi.
fazdan gelen elektriğin cihazdan geçtikten sonra toprağa gitmesi gerekir zaten. akmayan elektrik enerji vermez. pilin tek ucuna bağlanan lambanın yanmamasıyla aynı şey. nitekim topraklanmamış cihazlarda da aslında uçlardan biri toprağa gider.

elektrik sizi çarptığında ise toprağa olan bağlantısını genelde sizin üzerinizden tamamlar. elektrikle uğraşanların çalışırken lastik ayakkabı giymesi bu yüzdendir.
tabi bağlantıyı sizin üzerinizden tamamlayacağı gibi aynı anda canlı ve nötr uçları tutarsanız elektrik yine sizin üzerinizden geçerek toprağa gidecektir.

topraklamanın amaçlarından biri de çarpma tehlikesini azaltmak. topraklama cihazın metal kısmına yapılır, örneğin bir fırının dış yüzeyi gibi. böylece içreride bir kablo sıyrılıp da bu yüzeye değerse siz fırına dokunduğunuzda çarpılmazsınız. bu elektrik direkt toprağa gider, sigortayı attırır.
0
386 dx
(06.08.08)
İletim hattının kendisi topraklanmasaydı (elektrik santralinden mahalleye kadar gelen hat ve trafo sisteminden bahsediyorum), elektriğin devresini insan-toprak sistemi üzerinden tamamlama şansı olmayacaktı ki? Zaten sormak istediğim de bu: İletim hattının topraklanması sebebiyle elektriğin toprak üzerinden çevrim tamamlama şansı oluyor. Hat topraklanmasa, faz-insan-toprak sisteminden akım geçmeyecekti.
0
🌸vulpius
(06.08.08)
ütüyü düşün, metal aksamları var. Sen bu alette topraklı priz kullanmadığını düşün. Bu cihazın içinde kablo kopsa (faz), cihazın içinde bir yere değse, daha sonra sen ütüyü tutsan ne olurdu ? Cevap, uf olurdun.

Toprak kullandığında ne oluyor peki ? Sen toprak hattını ütünün metal aksamına bağlıyorsun ve faz hattı bir şekilde buraya değerse akım senin üstünden akıp seni kül etmek yerine toprak hattına doğru akıyor.

Bunun sonucunda genellikle sigorta atar ve sen yaşamaya devam edersin.
0
kimlanbu
(07.08.08)
Bu konuyu arkadaşlarla beraber tartışmıştık, ama ne sonuca vardığımızı tam hatırlamıyorum :)
Şöyle bir şey kaldı aklımda; olay sadece insan yapımı ile alakalı değil, mesela yıldırım düşmesi var.Yani bir şekilde zaten topraklama doğal olarak var.
Tam anlatamadım ama idare et işte.
0
frown
(07.08.08)
@kimlanbu ve @386dx;
problemin tarifinde anlaşamadık sanırım. ütünün içindeki faz kopup dış yüzeye değdiği zaman ben de oraya dokunursam çarpılırım. topraklanırsa çarpılmam. bu nokta zaten açık.

Ancak, topraklama sisteminin çalışabilmesi için yalnızca ev tesisatının topraklanmış olması yeterli değil. Biliyorsunuz, elektrik kapalı devre tamamlanmadan akmaz. evlerdeki topraklama sisteminin çalışabilmesi için, üç fazlı iletim hatlarının nötr noktalarının hat boyunca topraklanmış olması gerekmekte. İşte bu sebepten, yani iletim hattının topraklanması yüzünden, toprak üzerinden akım geçme şansı oluyor. Hat topraklanmasaydı, ütünün topraklanmasına gerek kalmayacaktı zaten.

Daha basit bir örnek düşünelim. Elimizde bir pil ve bir lamba olsun. Pilin (+) ucunu lambaya dokundursam lamba yanmaz, çünkü kapalı devre kurulamamıştır. Ama pilin (-) ucunu toprağa bağlarsanız, lambayı da bu haliyle toprağa dokundurursanız, lamba yanacaktır. lamba üzerinden akım geçmesinin sebebi, pilin bir ucunun (iletim hattının) halihazırda topraklanmış olmasıdır. Şu halde, lambanın "çarpılmasının" asıl nedeni, iletim hattının topraklanmasıdır; pili topraklamasaydık lamba yanmayacaktı.

Aynı mantıkla; iletim hattı topraklanmış olmasaydı, ütünün fazına dokunduğum zaman akım üzerimden toprağa akamayacaktı, çünkü kapalı devre kuramayacaktı.

@frown;
Yıldırım örneği statik elektrik ile ilgili. Toprak ve bulut arasında potansiyel fark zaten mevcut. Ama şebeke elektriği ile toprak arasında potansiyel farkın kurulabilmesi için, trifaze hatların sıfır noktasının toprağa bağlanmış olması gerekiyor, diye biliyorum. Yani örnekler özdeş değil gibi.

Cevaplar için çok teşekkürler bu arada.
0
🌸vulpius
(07.08.08)
(1)

Bay Börek

vulpius
Rus edebiyatından olmalı, hatta tam Dostoyevski'lik bir tipleme. Adam birisinden dayak yiyor, üzerine gidiyor börek yiyor! Soyadı da Rusçada "börek" anlamına geliyordu galiba.Kimin eseriydi, eserin adı neydi?
Rus edebiyatından olmalı, hatta tam Dostoyevski'lik bir tipleme. Adam birisinden dayak yiyor, üzerine gidiyor börek yiyor! Soyadı da Rusçada "börek" anlamına geliyordu galiba.

Kimin eseriydi, eserin adı neydi?
0
vulpius
(04.06.08)
gogol'un neva bulvari(nevski prospekt) adli oykusu bahsettiginiz. dayak yedikten sonra borek yiyen eleman da tegmen pirogov.
0
petekdoku
(04.06.08)
(3)

Eş desenli katmanların kendi formlarını büyütme etkisi (?)

vulpius
kareler halinde örülmüş bir tül perde düşünelim. bu perdenin önüne kendisiyle aynı desene sahip bir perde daha çekelim. şimdi bu iki perdeye belirli bir mesafeden bakıldığında, iki perdenin sahip olduğu örgü desenini çok daha büyük bir şekilde görebiliyoruz. desenlerin görüntüleri öyle bir şekilde k
kareler halinde örülmüş bir tül perde düşünelim. bu perdenin önüne kendisiyle aynı desene sahip bir perde daha çekelim. şimdi bu iki perdeye belirli bir mesafeden bakıldığında, iki perdenin sahip olduğu örgü desenini çok daha büyük bir şekilde görebiliyoruz. desenlerin görüntüleri öyle bir şekilde kesişiyor ki, ışık ve gölgeler perdenin yapısına benzer başka bir şekil oluşturuyorlar.

halen tarif edemediğimi hissediyorum ama bu fenomeni gözüyle gören elbet vardır.

bu olay bir tutarlılık sergiliyorsa, bu esasa göre çalışan bir teleskop yapsak, aynı düzende dizilmiş ama aralarında mesafe farkı olan galaksi kümelerinin birbiriyle kesişimlerini kullanarak çift perdede olduğu gibi dizilim örüntüsünü yakalama şansımız olsa, ben de bilim dünyasına adımı yazdırsam güzel olmaz mı?
0
vulpius
(06.03.08)
zekice bir düşünce ama arka arkaya duran iki galaksiyi aynı anda görmek çoğu zaman olanaksız gibime geliyor, kütle çekim hadiselerinden dolayı. arkadaki galaksinin ışığı buraya gelene kadar yolun üzerindeki büyük kütleli cisimlerin saptırmasına uğrar, ayrıca önündeki galaksinin muhteviyatı, kütlesinin de buna etkisi olacaktır vs. vs. bir yerlerde okumuştum da linkini bulursam koyarım buraya.

ayrıca arkadaki galaksinin öndeki üzerinde oluşturduğu izdüşümün görüntüsünü yakalamak bilime nasıl bir katkı sağlayacak anlamadım pek :)
0
lepidodendron
(07.03.08)
aslında tek bir galaksiyi görmek için değil, galaksilerin biraraya gelerek oluşturdukları kümelenmenin düzenini anlayabilmek için öneriyorum bu yöntemi.

lepidodendron, dediğiniz gibi, kütlenin ışık ışınlarının düzlüğünü bozması nedeniyle istediğimiz resim bozulacaktır. Ama belki de düşük mertebede olacaktır bu etki, bilemiyorum.

aynı mantık yakını görmekte de kullanılabilir. kristal yapısı aynı olan iki katman ard arda getirilerek kristal düzeni hakkında fikir edinilebilir belki de.
0
🌸vulpius
(07.03.08)
Bu fenomene "aliasing", bu fenomen sonucu görülen ve örgü deseninin büyümüş hali olarak tarif ettiğiniz görüntüye de "moire deseni" adı verilir. bir gişirim olayıdır, cisimleri büyütmez dolayısıyla da teleskop yapmakta kullanılamaz ama wikipedia'ya göre gergi ölçmek için kullanılıyormuş.

en.wikipedia.org
0
sirius
(11.03.08)
(1)

kuran-ı kerim meallerindeki parantezler

vulpius
Bu parantezlerin teknik bir ismi var mıdır? İslam tarihinde tartışma konusu edilmiş midir?
Bu parantezlerin teknik bir ismi var mıdır? İslam tarihinde tartışma konusu edilmiş midir?
0
vulpius
(24.12.07)
www.kuranmeali.net

Burda değinilmiş biraz
0
ermanen
(24.12.07)
(2)

turunç nasıl budanır nasıl aşılanır?

vulpius
Salatadan çıkan limon çekirdeğini toprağa ektim, çekirdek filizlendi ve şu anda 1 metre boylarına ulaştı. Tek dal halinde, uzun ince bir ağaççık oldu.Şimdi bu ağaç namzetini budamak gerekir mi? Hangi mevsim en uygunudur? Tepeden kesince yanlardan dal verir mi?Bir de, bu turunçgillerin hangisinin çek
Salatadan çıkan limon çekirdeğini toprağa ektim, çekirdek filizlendi ve şu anda 1 metre boylarına ulaştı. Tek dal halinde, uzun ince bir ağaççık oldu.

Şimdi bu ağaç namzetini budamak gerekir mi? Hangi mevsim en uygunudur? Tepeden kesince yanlardan dal verir mi?

Bir de, bu turunçgillerin hangisinin çekirdeğini ekerseniz ekin, yani ister portakal ister limon olsun, ortaya çıkan ağaç turunç oluyor(muş) ve aşılanarak türü seçiliyor(muş). (bkz: #3127205) Ne zaman ve nasıl aşılanması uygundur? Evimizde yapabilir miyiz?
0
vulpius
(24.12.07)
www.bahce.biz Burda budama islemini anlatiyor, sayfanin saginda da limon ve turuncgil icin ek bilgiler de var.
0
pyro clustic flow
(24.12.07)
şu an gövdesi yeşildir,esnek ama kırılgandır da.gövdesi odunsulaştıktan sonra isterseniz (eğer yeterince büyümesini beklerseniz ve gövdesi bayağı genişlemiş olursa) limon, portakal, klemantin, greyfurt, mandalinayı bir ağaçta yetiştirebilirsiniz.aşıların hepsi aynı anda yapılır mı onu bilmiyorum .
0
elcikpower
(26.12.07)
(5)

Bilim Teknik ve Piramitlerdeki Gizemler (aldatmacası)

vulpius
Eski bilim teknik sayılarından birinde (70'lerin sonları veya 80'lerin başları) piramit şeklinin kendine has metafizik özellikleri falan olduğuna dair bir yazı vardı. Yok içine traş bıçağı koyuyorsun da jilet iyice keskinleşiyor, yok suyun mikrobu kalmıyor, yok elbiseler cillop gibi oluyor, bunun gi
Eski bilim teknik sayılarından birinde (70'lerin sonları veya 80'lerin başları) piramit şeklinin kendine has metafizik özellikleri falan olduğuna dair bir yazı vardı. Yok içine traş bıçağı koyuyorsun da jilet iyice keskinleşiyor, yok suyun mikrobu kalmıyor, yok elbiseler cillop gibi oluyor, bunun gibi saçma sapan şeylerdi.
bilim ve teknik dergisinde böyle atmasyon bir yazı nasıl çıkmıştı şimdi inanamıyorum. Bu sayıyı hatırlayan var mıdır?
bilim teknik dvd'sinin içinde bulamadığımı şimdiden söyleyeyim.
0
vulpius
(08.12.07)
efsane avcılarında da test ettiler, youtube da vardır kesin, üşendim aramaya.
0
kimlanbu
(08.12.07)
bilim teknık degil de baska yerlerde de okudm ben bunların aynısısnı. suyun daha gec bozuldugu, pusulanın calısmadıgı, yaraların daha cabuk kapandııg vs.
0
bryan fury
(08.12.07)
www.biltek.tubitak.gov.tr

www.biltek.tubitak.gov.tr

Bilim ve Teknik bu söylenenleri yalanlıyor. Sen sadece yazıldığını veya söylendiğini hatırlıyorsun galiba. Bunları dedikten sonra da hiçbir bilimsel gerçekliğinin olmadığını söylüyor...
0
ermanen
(08.12.07)
ermanen, teşekkürler. Ama ben güncel yazıları değil, belirttiğim gibi yaklaşık 30 yıl önce bilim teknik dergisinde yayınlanan yazıları soruyorum.

bilim teknik dergisinin bir zamanlar yanlış işler yapmış olabilir. Şu anda dergi elbette reddedecektir bu iddiaları.

Bu yüzden, ellerinde bilim teknik dergisinin arşivine sahip olanlara seslenmek istiyorum.
0
🌸vulpius
(08.12.07)
vardır o tür şeyler eski dergilerde. eskiden bilim teknik in öyle övülesi gerçekçi bir durumu yoktu ki o tarz bilgilerin söylenti ya da gerçek dışı olup olmadığını kontrol etme şansı da yoktu.
0
nihilanth
(22.09.08)
(6)

parantezlerde noktalama işareti

vulpius
Parantezli bir cümlede noktalama işaretlerinin kullanımı hakkında gramer kuralları var mıdır? Yoksa keyfi midir?Örnekler: (Sondaki noktaya dikkat.)1. "Kimya konusunu ele alalım. (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"2. "Kimya konusunu ele alalım (biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"3. "Kimya konusu
Parantezli bir cümlede noktalama işaretlerinin kullanımı hakkında gramer kuralları var mıdır? Yoksa keyfi midir?

Örnekler: (Sondaki noktaya dikkat.)

1. "Kimya konusunu ele alalım. (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"

2. "Kimya konusunu ele alalım (biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"

3. "Kimya konusunu ele alalım (biyoloji de bir nevi meta-kimyadır)."

Bunlardan birincisi daha doğru gibi gözüküyor.

Ayrıca, köşeli parantezlerin yazıyı yazan kişinin kendi kişisel yorumlarının ifadesinde kullanılması internetle gelen bir kullanım mıdır [örnek: bence öyledir.] yoksa genel bir kurala bağlanmış mıdır? [Al işte yine aynı problem: bu parantezden önceki son cümleye bakınız: iki soru cümlesi tek bir soru işareti ile birleştirilirken aradaki parantezin anlamını da etkiler mi? [Yok artık! Matematik mi sandın bunu "çarpmanın toplama üzerine dağılması" gibi?]]

Zincirleme paranteze hiç girmeyelim bile. (Yalan yalan, ondan da bahsedin.)
0
vulpius
(21.11.07)
bir editör olarak, üçüncü şıkkın doğru olduğunu söylerim (bizim dergide üçüncü örnekteki kural standart hale getirilmiş durumdadır).
0
deckard
(21.11.07)
parantez içinde genelde açıklama olur, cümle olmaz, pek şık durmuyor, ayrı bi cümle varsa -çizgi işaretiyle gösterilir- ve parantez içinde nokta kullanılmaz.

köşeli ve zincirleme parantez ise sanırım edebiyatta değil de daha cok matematikte ya da başka formülle derslerde kullanılıyor, yazıda parantez, kesme, tek ve çift tırnak kullanılır
0
efruz
(21.11.07)
" Müspet bilimler, ispatlanabilir, kanıtlanabilir bilim anlamında kullanılır. Kimya konusunu ele alalım(biyolojinin üvey kardeşi olur kendileri(biyoloji de bir nevi meta-kimyadır),(ister inanın ister inanmayın)); kimya, maddeleri, birim ta$lari olan atomlari ve maddelerin birbiriyle etkile$imlerini inceleyen bilim dali olarak tanımlanabilir."

gibi bir örnekle belki soruna cevap vermiş olurum diye düşündüm. biraz incele istersen(üşenmedim yazdım bunu), bir de unutmadan o soru işareti cümle içerisinde kullandığın parantez içerisindeki cümleyi bağlamaz, o ayrı cümle olarak kabul edilir.
0
cuamnuatn
(21.11.07)
parantez içinde eğer bir cümle tam haliyle varsa büyük harfle başlar. ve hatta tdk'dan alıntıladım:

"Yay Ayraç ( ( ) )

1. Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:

Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.

(Nurullah Ataç)

UYARI: Yay ayraç içinde bulunan özel isimler ve yargı bildiren anlatımlar büyük harfle başlar ve sonuna uygun noktalama işareti getirilir.

UYARI : Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan sonra yazılır:

Yunus Emre (1240?- 1320)'nin..."

buna göre, çok kötü görünse de "Kimya konusunu ele alalım (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)." olacak sanırım. bu nedenle cümle sonunda parantez yerine - kullanmak daha hoş olacaktır. şu şekilde: "Kimya konusunu ele alalım -biyoloji de bir nevi meta-kimyadır."

köşeli parantezin o tarz bir kullanımı yok.

"Köşeli Ayraç ( [ ] )

1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:

Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum'da yazmıştır.

2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır: Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.

Server Bedi [Peyami Safa]"
0
arwear
(21.11.07)
Bir de devam eden cümle içerisinde (na böyle) parantez kullanılırsa, parantezden önce ve sonra boşluk bırakılır. Var yani bu da.
0
colonizer
(21.11.07)
arwear'ın doğru sonucuna ulaştığı "Kimya konusunu ele alalım (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)." şeklindeki cümle bence doğru değildir. Parantez içine alınan cümle genellikle bir ara cümle görevi göreceğinden, genellikle sonda olmaz. Dolayısıyla bu tür bir kullanım çok seyrek görülür. Eğer parantez içine alacağımız cümle son cümleyse bence şöye olmalıdır:
"Kimya konusunu ele aldık. (Biyoloji de bir nevi meta-kimyadır.)"
Yine arwear'ın alıntılamış olduğu Anadolu kentleri örneği, ara cümle kullanımı olarak doğru bir örnektir.
0
hopi
(21.11.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.