her kafadan bir ses çıkıyor, açıldı mı açılmadı mı burası? yok mu şöyle sağlam bir bilgi verebilecek teleferik personeli, gece bekçisi, teleferik manzaralı evinden dürbünle piknikçileri röntgenleyen falan?

seksenli-doksanlı yıllarda renkli renkli, yumurta şekilli, şeffafımsı, avuç boyutunda bir sabun vardı.. reklamında avuçtan pörtletiyorlardı.. neydi ki bu?

izmir'de pideli köfte yapan yer var mı? (illa ki vardır ama hiç denk gelmedim)
nerede yenir, nereden uzak durmak gerekir? çakma manisa kebabını pideli köfte diye kakalamaya çalışan bir yer olmasın mümkünse..
aşeriyorum yahu, bir yardım ediverin..
yapan yer yoksa da yazıklar olsun..
edit: bursa pideli köftesi olması tercih sebebi.. :)

efendim ismi lazım olmayan bir herifin ziyaretinden beri youtube kullanırken ispanyolca öğrenmek durumunda kalıyorum.. bir dropdown menü olsun, ispanyol bayrağı olsun; dil değiştirme ile ilgili hiçbir şey göremedim, rastgele tıkladığım yerlerden de sonuç alamadım.. ispanyolca'dan nefret ediyorum.. ne olur yardım elinizi uzatın.. ühühü..

ifşa etmeye karar verdim; 3200 bunu okuyorsan topsun olm.. sangria'sına böcek düşesice..

muhtemelen çok basit bir cevabı olacak ama, en azından aklımdan geçen olasılıklardan biriyse teyit ettireyim.. windows mobile üzerinden internet explorer olsun, opera mobile olsun sözlüğü açmıyor, açamıyor, erişilemez diyor, vs.. başka sitelerde sorun yaşamıyorum ama.. banka sitesine bile giriyorum, sözlüğe gelince "giremezsin" diyor.. neden ki?

kablo modemden gelen bağlantıyı, evde boş oturan adsl modemi router olarak kullanmak suretiyle iki pc'ye dağıtmak istiyorum.. iki pc birbirini görüyor, gayet güzel dosya paylaşımı var.. ama kablo modemden gelen internet bağlantısını paylaştırmıyor.. ha derseniz ki kablonet değil adsl için yapılmış o, özünde hepsi router değil mi derim ve daha önce bu şekilde iki bilgisayarı internete bağlamış olduğuma ama şimdi bir türlü internete çıkamadığıma dikkatinizi çekerim..

özetle şöyle bir şey:

kablo modem --> adsl modem / router --> pc1 + pc2

doğrudan dağıtması lazım bağlantıyı ama bir şeyi gözden kaçırıyor muyum bilemedim.. ağ sağlam olduğuna göre en azından pc'lerde sorun yok, modemlere ne yapayım peki? adsl modemin ayarlarını kurcalayabilirim ama uzun zamandır kablonet kullandığımdan adsl ile ilgili neyin ne olduğunu pek bilmiyorum.. (daha önce bağlantıyı dağıtmayı becerdiğimde de ben bir şey yapmamıştım gerçi, doğrudan router halletmişti..)

uzun oldu ama böyle işte durum..

korkutucu, travmatik bir ninni vardı eski bir filmde.. ninni olmayabilir, öyle hatırlıyor da olabilirim.. gulyabanili bir şey olabilir ("beyim bahçede gulyabani var" değil).. adile naşit söylüyor olabilir, olmayabilir.. sözlükte bahsi geçiyordu ama hatırladığım ipuçları yetersiz kaldı.. çok bulanık çok.. var mı hatırlayan?

usb diskin tamamını değil de, içerisindeki belirli dosyaları şifrelemek istiyorum. disk birkaç farklı yerde elden ele dolaştığı için kimi dosyaların / klasörlerin şifreli olmasını, ama diskin kalanına rahatça erişilebilmesini istiyorum. ahmet'in dosyalarını ayrı, mehmet'in dosyalarını ayrı şifreleyebilmek istiyorum. dosyalar şifreli halde görünüyorsa, yazılımın kurulu olmadığı bilgisayarlarda da şifre girerek dosyayı açabilmek istiyorum. e bunları winrar'la yapabiliyorsun derseniz, doğal olarak dosyaların görünmemesini, görünse bile kopyalanamamasını istiyorum. yüzsüzlük ediyorum, bunun mümkünse hem windows hem linux altında olmasını istiyorum. (bağırma arkadaşım, ev-iş arası gidip geliyor olsak biz de biliriz anahtarlığa taktığımız diski sadece iki bilgisayarda kendimiz kullanmayı)

böyle bir şey var mıdır özetle? şifreli zip dosyası gibi çalışacak ama dosyaların (tercihan hem windows hem linux altında) görülse bile kopyalanmasını / görülemediği için kopyalanmasını önleyecek bir şey.. daha önce yazılan konuları arattım ama doğrudan istediğime yönelik bir şey bulamadım..

eski sevgilime "havada karada senden iyi puan alırım"ı ispat etmek için öylesine sınava girip (ondan yüksek puan aldım, o ayrı), öylesine açık öğretim işletme yazıp (işin gücün var dediler, örgün eğitime izin vermediler), sonra da öylesine kayıt yaptırdım (bu harbi salaklık oldu evet). o kadarla kaldı ama.. bir daha ne bir sınav, ne bir ders, ne bir harç ödemesi.. cep telefonuma sınavınız var diye gelen mesajlar bile kesildi.. eski kaldığım eve bir iki sınav sonuç belgesi sınav giriş kartı falan gitmişti bir ara, onlar da pes etti sanırım.. peki bunlar bir süre sonra karşıma çıkıp "birikmiş on bin ytl harcınız var" derler mi? yoksa devamsızlıktan atılmış mıyımdır, harç hurç bir şey istemezler mi

yapboz satış siteleri vardı, güzel çeşitleri olanlar vardı ama neydi adresleri? ya da internet'ten alanlar nereleri tercih ediyor? google'dan bulup rastgele bir yerden almak istemiyorum, daha önce alıp memnun kaldığınız yerler varsa pek makbule geçer efendim..

geçen sene kaldığım eve (kadıköy) adsl bağlatmak için gittim telekoma, bir güzel telefon edindim.. yazın izmir'e gittikten bir süre sonra adsl'i ve telefonu geçen süre içerisinde birikmiş borçlarını ödeyerek iptal ettirdim, hatta "hepsini ödememişsiniz" deyip tekrar bir miktar para istediler, onu da ödedim.. kadıköy telekom'a faks çekerek falan iptal ettiler, hatta fakslar gözümün önünde gelip gitti..

istanbul'a döndükten sonra başka bir semte taşındım, kablonet kullandığım için de telekom'la bir işim olmadı.. ancak eski ev arkadaşımdan öğrendiğime göre adıma ayda 14 ytl civarında fatura gelmeye devam ediyormuş. sanırım geçen ağustos'tan beri kullanmadığım ve iptal ettirdiğimi sandığım bir telefon için borç biriktiriyormuşum yani..

şimdi bu borcu ödeyip sonra mı itiraz etmem gerekiyor, yoksa "kardeşim işte dekont işte makbuz, ben borcumu ödedim" mi demem lazım? yanlış hatırlamıyorsam "telefon iptal edilmiştir" diye makbuz harici bir belge vermediler ancak makbuzları falan bulup kontrol etmem lazım, emin değilim.. izmir'de telekom'un arşivlerinde buna dair bir belge duruyorsa onun gönderilmesini ve "iptal edilmişti, hata sizin, almayın o parayı" demelerini sağlayabilir miyim? yoksa paşa paşa ödeyeyim mi uğraşmadan? ödedikten sonra itiraz etmem gerekecekse takip edecek zamanım olmadığından haram edip ödeyeceğim, bu işin peşini de öylece bırakacağım..

uzun ve karmaşık oldu ama mesai saatlerinde grip etkisi altında bu kadar oluyor sanırım :) saygılar, sevgiler..

muhtarda bir güzel kayıtlıyım, oy kullanacağım yer de belli, pek güzel.. ama seçmen bilgi belgesi gibi bir şey vardı sanki yahu.. eve mi geliyor, muhtardan mı alıyorum, o olmasa oy kullanamaz mıyım, ne yapayım nerelere gideyim? eve makul saatlerde uğrayamadığım için adıma gelen postalar bir süre bekledikten sonra emekliye ayrılıp diğer bir çuval sahipsiz zarf ile beraber yöneticinin takdir ettiği bir konumda küfleniyor, onları mı bulup karıştırayım?

bu saatte niye oy kullanmayı düşünüyorum ben? hadi düşündüm diyelim; peki niye burada soruyorum? üç saat daha bekleyip muhtara mı sorsam gidip? "ben sana seçmen olamazsın demedim, adam olamazsın dedim" der mi?