işyerindeyse cevap vermiyorum, gugılda var diyorum. ısrar ederse gıgılı yanlarındayken açıp gösteriyorum. bir dahakine "abi gugılda baktım yoktu" diye geliyorlar.

İnternete sormakla karşıdaki insana sormak arasında nasıl bir fark var, neden bireyselliği bu kadar ön plana çıkartıp karşılıklı iletişimi bu kadar minimuma indirgemeye çalışıyoruz anlamıyorum. Google'da rahatlıkla bulunabilecek bir şeyi bana sorarsa karşımdaki insan "ulan götünü kaldırıp internete yazmıyor pezevenk, armut piş ağzıma düş bilgi arıyor" diye düşünmek yerine ne kadar hoş, internete bakmak yerine bana sormayı tercih etti diye düşünürüm. Daha doğrusu sorulan bir şeye cevap olarak gugıla bak demek aklıma bile gelmez. Hiç de rahatsız olmam.

bana soranlara sinirlerim hatta duyuruda basit şeyleri bile soru açanlara sövüyorum içimden.

türk esnaf yok mu etrafta?

maalesef duruma dahil edebileceğim biri yok.aslında sırf gıcıklığına bunu ödememek istiyorum ama bu almanların son kuruşuna kadar peşine düşüceğini de tahmin edebiliyorum.

normalde boya evin yıpranmasına dahildir ve bunun için ayrıca bir ödeme yapmamanız lazım. Evi temizlediyseniz temizlik için de ücret ödememeniz lazım. imzaladığnız kontrata bir bakın isterseniz.
aslında ev kiralanırken ve çıkarken bağımsız bir kuruluş tarafından survey yapılır ve ona göre belirlenir hasar ama sanırım siz böyle birşey yapmamışsınız.

eve yerlesmeden once evin fotograflarini cektiniz mi? move in survey gibi birsey var, girerken evin durumunu en ince ayrintisina kadar not ederler. check in'i ev sahibi oder. ayrica eve girmeden once temizlik yapili bunu da genelde ev sahibi oder.

bundan sonrasi anlasmada ayrintilariyla yazar. anlasmayi ayrintilariyla okuyun, profesyonel temizlikci tutmaniz sart mi? eve girmeden ev sahibi denetim yaptirmis mi? bunlari bir ogrenin. 510 Euro istediklerine gore ellerinde saglam delil olmasi lazim, ayrintilari isteyin, neye dayanarak bu parayi istiyorlar? duvarlar siz tasinmadan once cok temizdi de, siz poster mi yapistirdiniz? yoksa duvarlara birsey mu surttu? bunu size aciklamalari lazim.

hakliysaniz isin pesini birakmayin, ama onlarin haklilik payi varsa parayi alirlar. hatta boyle bir durumda odemeyi mutlaka yapin. dava ederler isminiz dilekcelere yazilir, hic olmadik yerde karsiniza cikar.

maalesef var. Biz de Amerika'da 1000 dolarin ustune 650 dolar daha vermistik. cok arastirdik ama kurtulamadik odemekten.. bizden de hali parasi diye almislardi.. eger kefilin varsa orada yasayan onun basi belaya girer, parayi ondan kat kat alirlar. yoksa ve bir daha geri donmeyeceksen kop gel...ama 60 euro icin alamanya kapisi da kapanmaz..

girerken ve çıkarken kontroller yapıldı.not olarak sadece duvarların boyanması gerektiği not edilmişti.o da sigaradan dolayı hafiften renk değişimini sebep gösterdiler..çıkmadan duvarları o sildim ama yine de tamamen boyanacak dediler.şimdi o kadar yorulduğumu da yanıyorum bi yandan.bi yandan da keşke kendim boyasaydım diyorum.küçük odanın duvarlarının boyanması için 470€ boya masrafı gösterdiler fatura olarak.nasıl bu kadar tutuyor hala anlamış diğilim.çıkarken ben de tahmin ediyordum duvara laf edebileceklerini o yüzden uğraştım o kadar ama bu kadar tutabileceğini düşünmemiştim.herneyse artık olan oldu sonuçta.

haftaya döneceğim için işin çok da takipçisi olmam pek mümkün değil.ofistekilerin de pek iyi niyetli olmadıklarını düşünüyorum zaten.bu kullandığımız boya çok özel bi boya.çift kat sürülmesi gerekti gibisinden savunma yapıyorlar.

60€ şu anda beni çok etkileyecek bi para değil şu an.dediğim gibi sırf bu tavırları yüzünden ödemek istemiyordum ama bunun peşine düşüp daha sonra da dediğiniz gibi abuk subuk bi şekilde karşıma çıkmaması için en mantıklısı ödemek olacak sanırım.

sonradan kurunca bi bok çalışmıyor. düşünme bile o opsiyonu.

windows 6.5 ne ki windows 7 olsun, büyük umutlar besleme ve android'li bişiler al derim. desire olur, galaxy s olur, nexus one bile olabilir.

taksimi salla, sultanahmet north shields

10 numara 5 yildiz

ben mixcloud kullanıyorum.. tavsiye ederim.

grooveshark

crystal castles - crimewave / getir.net

türkiye'de pasaport bir günde çıkıyor, uzatmak için de daha fazla süre gerekmez diye düşünüyorum. orada ne kadar sürer bilmem, konsolosluğa danışmak lazım.

ingiltere icin konusuyorum. gidiyorsun ogleden once. pasaportu verip parayi bayiliyorsun. ogleden sonra aliyorsun.

okuyor musun? okuyorsan 1 yıllık beleş veriyorlar okuyorsan, daha fazla uzatmıyorlar.
ha eger yasıyor veya calısıyorsan falan n. cuzdanı, pasaport, form, erkeksen askerlik durumu falan istiyorlar. konsolosluga gidersen gununde alıyorsun. cok da ucuz. ben karlsruhede'yim, bisey olursa sormak istersen bisey mesaj at bana.

vallahi yurt dışında aşırı ucuza yapılıyor o işler ,imkanın varsa yurt dışında yaptır ama prosedür nedir bilmiyorum.

geçenlerde okuduğum kadarıyla yurt dışında fiyat farkı oldugundan, uzatma süresi için kısıtlama getirilmiş. siz bir araştırın yine de.

oturma ve çalışma izniniz varsa uzatıyorlar. nüfus cüzdanı ve askerlik belgesi gerekli. almanyadan uzatın ve en az 5 yıllık yapın derim. en az yarı yarıya kar edersiniz. ben 82 dolara yaptırmıştım. tr de 500 tl civarıydı.

teşekkürler cevaplar için.anlaşıldığı kadarıyla yurtdışında uzatmak hem fiyat hem de uğraştırma açısından daha uygun gibi gözüküyor.

ya torrentleech veya karagarga da size ihtiyaç kalmıyor çünkü.. oradaki dosyalar çok popüler dosyalar olmadıkça hayatta indirdiğiniz kadar upload yapamazsınız.. bir de bunlar davetiye bulunması zor trackerlar olduğu için insanlar ratio sıkıntısı yaşamamak için dosyaları sürekli seed de tutmak zorunda kalabiliyorlar, bir de çok geniş arşivleri var, dolayısıyla örneğin karagarga daki birçok filmin 3-4 tane seeder ı genelde 0 veya 1 tane leecher ı vardır, karagarga da özellikle upload yapmak çok zor, bunun mom indireceksin onları seed edeceksin onların sadece uploadı tutuluoyr bildiğim kadarı ile.. torrentleech de güncel dosyalar için durum biraz daha farklı, orada popüler dizileri ve filmleri indirerek aynı ratio yu yakalayabilirsin..

şimdi sorulara cevap vereyim:
1)türkiye bağlantı hızları yavaş, dosya çeken çok abi, dolayısıyla sana her zaman ihtiyaç oluyor.. büyük dosyalarda daha fazla ihtiyaç var çünkü büyük dosyalar harddiskte yer kaplamasından dolayı daha çabuk kaldırılıyor seeden.. yabancı adamda ne hız sorunu var ne yer sorunu.. hem internet ucuz hem external harddisk falan..

2) üstte yazdım işte hepsini..:)

windows 7 ultimate/enterprise kullaniyorsan degistirebilirsin ancak.
www.mydigitallife.info

maalesef sistem home premium.anlaşıldığı kadarıyla uğraştırıcı bi süreç beni bekliyor...

dil pakedi yukleyınce duzelmıyor muydu yea ?

dil paketi sanırım assert h'nin de dediği gibi ultimate ve enterprise larda işe yarıyormuş

home premium ise bastan yuklemeniz lazim maalesef.

öncelikle ps kaç bu? ps2 mi 3 mü? nerden bilecek okuyan oradan? ps3 de hdd var, ps2 de yok ama bir hackle takmışlar demek ki? (oyun cafesinde ne işim olcak o değil ps2 neden oynayayım ki gitsem bile). en mantıklısı taşınabilir hdd ve bi duble layer dvd ile bir arkadaşından ayrdım istemek olabilir :) ben öyle yapardım.

bende biraz araştırdım bu ps2'de hdd işini, ulaştığım bilgiler şunlar, du bak anlatayım.

şimdi elindeki ps2 kalın kasa ps2 ise bir adet "hdd adapter" ile ps2'nin içine hdd takabiliyorsun, daha sonra uygun bir çip ile otomatik olarak hdd üzerinden oyun oynayabiliyorsun.

ama elindeki ps2 slim kasa ise biraz daha karmaşık. iki yol varmış bu slim kasalar için, birincisi senin dediğin gibi elektrik beslemesi üzerinde olan usb'li bir hdd takarak ve gerekli çip modeline sahip olarak oyunları oynayabiliyormuşsun, ama usb hızı ide hızı kadar iyi olmadığı için bütün oyunları oynayamazmışsın, ps2 slim kasanın içini açarak ide kablosu da takılabiliyormuş ama bu çok zahmetli oluyomuş.

ben bunları okuduktan sonra kalın kasa bir ps2 aramaya koyuldum, şu ekonomik buhranımı atlatırsam kalın kasa ps2 ve hdd sistem yaklaşık 300-350 YTL arasında tutacak. bu da ek bilgi olsun istedim.

server'in oyunu başlatırken ayarlar'dan run as server'i seçmesi gerekli. eğer zaten seçtiyseniz, modeme göre 10093 ve 10094 no'lu portları açmanız gerekiyor olabilir. korsanla ilgili değil.

Bunu bir arkadaşımın evinde networku kurarken yaşamıştım. Bu böle MTU Force'mu ne öyle bi seçenek seçilmediğinde problem yaşatiyodu. Modeminin guide'ini okursan orda özellikle belirtiliyor. Umarım aynı problemdir.

uzuun yillar (3-4 sene kadar) norton kullanmis birisi olarak norton'u silmek pek dogru bi karar olmamis. nortonu silecegim zamanlarda anca format atarim. zira norton silinmez. sisteme oyle bi entegre olur ki. koydugu kilitler kalkmaz kolay kolay. halbuki nortonu silmeden muhtemelen icerisinden msn'i guvenli programlar grubuna ekleyerek sorunu asabilirdiniz diye dusunuyorum.

ben aci bi cevap vericem ama nortonu silmisseniz format atmanizi, firewall olarak da comodo'yu kurmanizi tavsiye ederim.

mtu ise modem ayarlarindan bakip 1492 yapiniz.en olmadi tekrar msn kurup tekrar deneyin, olmadi format atin.

maalesef format atıp düzeltebildim sonunda

Sonlandırılamayan bir program olabilir, görev yöneticisi o aşamada açılır mı denemedim ama açılırsa yanıt vermeyen progamı kaldırın...

yok.hiçbişey yapılamıyo o anda.öle kalıyo.bekletiyo da bekletiyo.

registry'i acin. (ba$lat -- cali$tir -- regedit)
arama kutusunu acin ve "WaitToKillAppTimeout" yazin (tirnaklar haric)
gelen sonuclardan degeri 20000 olanlari 5000 yapin.
bu bittikten sonra sol taraftaki tum kollari kapatin ve tekrar arama yaparak "AutoEndTasks"'i aratin (yine tirnak haric).
bunda da cikan sonuclarin degerlerini 1 yapin. kapatip bilgisayari yeniden ba$latin. bir dahakinde duzelmi$ olmasi gerekir diye umuyorum.

@assert bu dediğin şey artık kapanması yavaşlamış win xp'lere de ilaç olabilir mi?

evet xp icin de gecerli.

asus iyi midir? bu soruyu sormamış ol bence. ayrıca ekran kartı da paylaşımsız gibi geldi yani intel karttan iyidir. süper olmasa da güzel oyun oynatabilir gibi.

aynısının daha ucuzu var

www.ucuzcokucuz.com

3 senedir asus kullanıyorum. bu 3 sene içerisinde en az 15 kişiye asus dizüstü aldırdım, hepsi de çok memnun. ben yaklaşık 2,5 sene önce bir bardak kola döktüm üstüne, hâlâ canavar gibi çalışıyor. düzeltiyorum, aslında canavar gibi çalışmıyor. 2-3 aydır cd sürücü medya seçme olayını abarttı. en kaliteli cd olsa bile yazmıyor, kalitesi az düşükse okumuyor bile. neden dersen laptopların ortala cd sürücü ömrü 3 sen filan zatem. ben bir de son bir senedir kıbrıs'ta olduğum için çok sayıda ultra dandik cd yazdım, bitti tabii ömrü. asus son zamanlarda biraz ekran kalitesini düşürdü ama hala iyi seviyede yani bir hp nin ekranından filan farkı yok. benim gibi hor kullanmazsan asus dizüstülerin genel olarak ömrü uzun. pil ömrü konusunda dell den sonra ikinci. ekran kartım linkini verdiğim listede 81nci sırada fm yi rahat rahat oynuyorum. 2500 39ncu sırada. gerçi karışık word, excel dosyaları bile fm'dem daha çok işleme ihtiyaç duyuyorlardır belki.

www.notebookcheck.net

asusların 6 cell ve 9 cell (ya da 8 tam hatırlayamadım) olmak üzere iki tip bataryası var. bu yeni modellerde alırken büyük (ve haliyle uzun süre giden) olanı veriliyor bu da kasadan taşıyor. taşırken filan pek rahatsız etmiyor gerçi. ama dizayn hatası değil, diğer firmalar hep 6 cell kullanıyorlar çünkü. asus'u 6 cell alırsan o taşmaz.

ısınma problemleri pek olmuyor. ileride oyun oynamaya karar verirsen asus harici ekran kartı çıkarıyor xg station adı altında.

santa rosaların "az yakması" bildiğim kadarıyla biraz lafta kaldı. asıl fark montevina platformunda yaşanacak diye biliyorum. o da aralık'ta piyasaya sürülecek.

fani biraz gurultu yapar ve deli gibi isinir alet. ama isinmadan dolayi en ufak sorun cikmaz. ayrica ta$ gibidir genel anlamda. ben de asus kullaniyorum, memnunum. ama dedigim gibi isinir. kestane seviyorsaniz kacirmayin derim.

(unutmadan, konfigurasyon olarak super alet; vista'nin hakkini verir)

hp deme de ne dersen de! hp sahibi bütün arkadaşlarım en az bir servis gördü ve 1 aydan önce de geri dönmüyorlar. dizüstünde toshiba yı öncelikli görüyorum. 1 senedir kullanıyorum ve her türlü memnunum. çevremde benden sonra yaklaşık bir 15-20 kişi de toshiba aldı. memnun olmayanı görmedim henüz.

şahsen üni'ye girerken istediğim bölümlerden biriydi. Yani ben olsam seve seve okurdum. Hem Türkiye gibi biryerde kaliteli bir bölge planlamacısı olursan değme keyfine ;)

çok ayrıntısını bilmiyorum ama oss 2008 de istediğiniz bölüme girmeniz daha kolay olabilir. bir garantisi yok tabi.

şehir planlamaya girip mimarlığa geçmek ne kadar mümkün bilemiyorum, çünkü tahmin ediyorum hem kendi hocaların hem mimarlık hocaları bunu pek hoş karşılamayacaklardır. ya fazla şahane bir öğrenci olman, ya da şık tanıdığının olması lazım.

iş konusuna gelince düz şehir ve bölge planlamacıların -dört yıl oku çalış- sadece kendi işlerini yaparak ilerlemeleri ecnebilerin diyeceği gibi acı verici şekilde yavaş olur. çünkü çok takan yok şehri planlamayı. mimarlar daha iyi gene. bir diğer şansın yüksek lisans yapmak ve bunu kendi esas alanın dışında yapmak, yapabilmektir. misal endüstri ürünleri tasarımı. ya da yurtdışına gidip yüksek lisans yapıp diğer meslektaşlarının on adım ötesine geçebilirsin.

ama tavsiyem mimarlık istiyorsan "delikanlı gibi" mimarlık yaz ya da bir sene daha bekle. ironik olan ise ben zamanında tercih yaparken iki gün kala mimarlık tercihlerimi değiştirmemdir. ki o zaman şu da önemli, mimarlığı seviyorsan ve gerçekten şahane yapabileceğine inanıyorsan yaz. her halükarda mesleklerin ve sanatların en fevkaladesi :) -kendi görüşüm, kendi görüşüm, kendi görüşüm....-

yıldız mimarlığa mı geçeceksin? kolay gelsin. o bölümdeki her 100 kişiden 99'u onu hedefler herhalde. ve gerçekten çok azimli olanları oluyor hayatında üst üste bir kaç yıl 100/100 ortalama tutturamamış biriysen hiç deneme derim. ya da içine sindir bölümü sonra aç kaldım falan deme.

odtü de bu bölümü okuyan birçok kişi dpt de bununla alakalı bir genel müdürlükte çalışmayı düşünüyor. eğer orayı hedefler ve dpt ye girebilirsen gayet güzel bir işin olmuş olur.

ama şöyle de bir durum var: şbp yi hiç bilmeden sevmeden 'nasıl olsa geçerim mimarlığa ' diye düşünüp yazma..düşün ki olmadı, geçemedin mimarlığa...kaldın şbp de göt gibin, afedersin..hayat çekilmez olur o zaman..ben de endüstriyel tasarım istiyorum...puan yetmedi diye türlü türlü yollar aradım tasarıma girmek için, yatay geçiş de bunların arasında, ama sakat bi iş..paşalar gibin seneye de hazırlanacam..:) bence sen de hemen karar verme..iyi düşün derim..

bak üç yıl sonra tekrar yazıyorum. çok net. okunmaz.