fake'sin gibime geldi ama neyse önemli değil.
çok net yazcam, direkt böyle.
onlara mecbursun. eşine mecbursun ve onun isteklerine de. okula devam edemezsin, kocan izin vermez. onun ailesinden kurtulamazsın, eşin üzülür, istemez vs., izin vermez. bu iş bu kadar net ve açık. bazı haklar verilmez, alınır; kimisi için bu daha kolaydır, kimisinin de tırnaklarıyla kazıması gerekir.
şimdi sen kolay yolu seçmişsin ( sana kolay gelmeyebilir belki). eşinin hayatına tabi olmuşsun, ona entegresin. tüm bu yüklerden hop diye sıyrılmak kolay değil, konuşarak olacak şeyler de değil. sen istikrarlı bi şekilde eşinle konuşsan da, onun da duygusal karşı argümanları olacaktır, ya da biraz daha sabret edebiyatı vs.
kendi paranı kazanmalısın, evli ya da bekar ol farketmez. kendi paranı kazanmak sana sadece alışveriş hürrüyeti kazandırmaz, seni de onların gözünde birey yapar. kimseye mecbur olmamakatan geçer öncelikle 'birey olmak'. ister bir iş bul, ister okula başla ya da iş edindirme kurslarına git, ne yaparsan yap ama kendi ekmeğini kazan.
eşinin sana 'izin vermiyor' olması apayrı bir boyut. eşler birbirine saygı duymalı, dünyalarına, isteklerine, her şeylerine saygı duymak zorundalar. evlendiğimizde ya da biri sevdiğimizde kendi isteklerimizi oluşturan bir heykel yaratmıyoruz, o kişiyi 'o' olduğu için seviyoruz! öyle değil mi? değilse de şurda kimse sana yardımcı olamaz, zaten yardıma da ihtiyacın yoktur, kendine yardım edemedikten sonra kimse bunu senin adına yapamaz. bir şeylerin farkındasın ve yüzleşmek istemiyor, erteliyorsun. kimi insan ömrünün sonuna kadar böyle yaşayıp gidiyor, belki sen de bunu deneyerek mutlu olabilirsin.
0