Giriş
(8)

Bu kadar sahtekarlığa, rezilliğe, siyasete, kara paraya,hileye... rağmen futbol neden bu kadar ilgi görüyor?

luluki
Tek tük türk yıldız futbolcu var, topçu bile bahis oynuyor, maç satıyor....Yanii sıfıra yakın ciddiyet ve samimiyet varken, hâlâ bu ilgi alaka niye?Tuttuğum takım[ yok] bile şampiyon olsa bana sahte bi başarı olduğundan heyecan yaşatmaz.Yanii tek akıllı ben olamam değil mi? Bi yerde mi yanılıyorum?
Tek tük türk yıldız futbolcu var, topçu bile bahis oynuyor, maç satıyor....
Yanii sıfıra yakın ciddiyet ve samimiyet varken, hâlâ bu ilgi alaka niye?
Tuttuğum takım[ yok] bile şampiyon olsa bana sahte bi başarı olduğundan heyecan yaşatmaz.
Yanii tek akıllı ben olamam değil mi?
Bi yerde mi yanılıyorum?
+4
luluki
(06.12.25)
Alışkanlık, deşarj olma ihtiyacı, bir camiaya bağlılığın verdiği huzur. Tek değilsiniz ama nadir akıllılardansınız :)
+2
cosmicstring
(06.12.25)
Avcı toplayıcı olarak yaşadığımız binlerce yılda erkeklerin genlerine kazınmış adına aidiyet duygusu denen bir olgu var. Erkek adam tek başına kendini güçsüz hissedip gücüne güven duyduğu bir topluluğa ait olmak istiyor. Ait olmakla övünebileceği bir güç. İçgüdüsel bir şey bu. Bu devirde de bu imkanı erkeklere futbol camiası sunuyor.
Sebep bu.

Ayrıca mesela 12 Eylül öncesi sol sağ çatışması vardı. Aidiyet solcu ve sağcı örgütlere kaymış, bu da devletin başına terör şeklinde bela olmuştu. Böyle olmasın diye devletler Futbolseverliği el altından desteklerler.

Bu konuda "Salazar'ın 3 F'si" diye aratırsanız Google'da detaylı bilgi bulursunuz.
-1
Mirket
(06.12.25)
ben de merak ediyorum buna, sık sık soruyorum bu soruyu kendime.

arada bir maça gidersin, atmosferi yaşarsın.
bazen tv karşısında kalabalık bir ortamda heyecan yaşarsın.
bu koşullarla ve az olmak kaydıyla maçları takip etmeyi anlayabiliyorum.

ancak sabah akşam spor konuşmalar; internette veya gerçek hayatta sürekli buna mesai harcamak, spor haberlerini takip etmek, futbol takımına gönül verip(?) alışverişlerinde buna göre tercihte bulunmak, başka kişilerler sırf takım farklılığı yüzünden kavga etmek akıl alır gibi değil.

alışkanlık diye tahmin ediyorum.
çoğu kişinin iki kelimeyi bir araya getirecek aklı fikri yok; muhabbet bitince ne olacak bu fenerin hali diyorlar. bence en makul açıklaması bu.
+1
biseysorcaktim
(06.12.25)
bile bile kandırılmaktan zevk alan bir topluluğuz ondan galiba. dün fifa dünya kupası kura çekimi var, trumpa barış ödülü verildi. yani tiyatro izleriz ama kral çıplak olan tiyatrolarıda izlemek salaklık. ben türk futbolunu Anelkanın elle konyaya gol atmasından sonra bıraktım.
insanları mutlu eden çok az şey var. bir yerde kazanmak ve üstünlük sağlamak istiyor. türkiye için mutluluğun formülü çok açık. gs tut, akpye oy ver.
0
mikahakkinen
(06.12.25)
Biraz daha konuyu açarsak magazin programları, temeli şehvete ve şiddete dayanan gereksiz onlarca dizi (bazısının senaryo ve kurgusunun İngiltere kaynaklı oldupuna dair yorumlar var) akşama doğru çıkan aile kavgalarını içeren yapımlar vs bir çok şey de dahil olmak üzere aslında izleyici /seyirci/takipçi olarak ne derece kaliteli(!) olduğumuzu bize gösteren hususlar .

Bunları düşündükçe ,hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz kaidesi akla geliyor.

Bu adama tamamen hak veriyorum :
x.com

x.com
0
diyecevaplandı
(06.12.25)
dunyanin her yerinde insanlar belirli spor takimlarina aidiyet hissedip bir community olma hissi yasiyorlar. farkli sehirler, mahalleleler birbirine saldiracagina, sehirlerin takimlari birbirleriyle spor mucadelesi verip zararsiz bir ustunluk mucadelesi kuruyorlar. sporun toplumlarin enerjisini atmasinin bir yolu olarak goruyorum. bu olmasa alternatifi insanlarin birbirine girmesi.

turkiye'de futbol olmus bu spor. amerika'da amerikan futbolu ve basketbol takimlari var. futbol cok eglenceli bir spordur bu arada. sirf populer oldugu icin, avam gorerek futbola burun kiviranlar fanatik holiganlardan cok farkli bir yerde degiller gozumde.
+1
antikadimag
(07.12.25)
hocam insanlar kurgu olduğunu bile bile yarışma programlarını izliyor ve heyecanlanıyor. Kimin kazanacağı önden belli senaryo gibi yazılmış show programlarını "aaaaaa" diyerek şaşırarak izliyorlar.

Futbolda da aynı durum.

daha iyi alternatifleri bilmiyorlar. Türkiye'de alman ligi kalitesinde takım var da millet mi izlemiyor?

ha talep eden var mı? O da yok.
0
anten
(18 saat)
Şahsen dünya futbolun evirildiği durumdan hiç memnum değilim, hatta şikayetçiyim ama gel gör ki vazgeöiyorum.
0
put it in your appropriate place
(14 saat)
(3)

Yeni nesil siyasi anlamda nasıl oyalanacak?

luluki
X kuşağını sağ sol diye oyaladılar. Y yi laiklik din çatışmasyla. Bu sistem en fazla 3 belki 5 yıl daha gider. Sonrasında hangi şeyle oyalanacak z kuşağı?Yeni moda derdimiz? Ne olacak?
X kuşağını sağ sol diye oyaladılar. Y yi laiklik din çatışmasyla. Bu sistem en fazla 3 belki 5 yıl daha gider. Sonrasında hangi şeyle oyalanacak z kuşağı?
Yeni moda derdimiz? Ne olacak?
+2
luluki
(05.12.25)
ekonomi / yapay zekanın iş hayatına yerleşmesi
0
galahad reloaded
(05.12.25)
Reelslerden, shortlardan başını kaldırabileni oldu da ayrıca oyalayacak bir şey mi gerekti?
+1
Mirket
(05.12.25)
Z kuşağı diye nitelendirilen bir topluluğu oyalamaya gerek var mı ki?!
Onlar kendi kendini oyalıyor zaten. En son ankara’da bir tabelanın önünde saatlerce sıraya giriyorlardı. Sence bunları oyalamaya gerek var mı?

Bu arada z,x veya y gibi standardize edilmiş ve salt tüketim alışkanlıklarına göre temellendirilen gruplamaları asla dikkate almıyorum. Çünkü zırva. Bilimsel hiçbir değeri yok. İnsanlar tekdüze ve homojen yaratıklar değil. Somali’deki 20 yaşındaki bir insanla; abd’deki veya türkiye’deki akranını aynı kategoriye koymak eblehliktir, pazarlama stratejisidir.
0
ezkaza
(05.12.25)
(4)

Beyaz ın sevgili yok mu? Gençliğinde hep aşkları olay olurdu

luluki
Yıllardır tek satır haber yok.
Yıllardır tek satır haber yok.
0
luluki
(05.12.25)
adam 60'ına geldi artık bu işlerden elini eteğini çekmiştir. anı yaşıyordur. bir de artık eski popülerliği de kalmadı talk show'u da bitince ondan haber de yapılmıyordur varsa bi manitası.
0
elektr10
(05.12.25)
Bazı tercihleri ortaya çıkınca bıraktılar peşini, tiksindiler sanırım.

x.com
+2
kizil karga
(05.12.25)
Beyazın sıkıntılı bir kişilik olduğunu düşünüyorum. Gainde mazhar alansona konuk olduğu programı izlemiştim. Mazhar da pek aklım selim değil ama beyaz pek normal gelmedi bana. Bir de bunun bok fantezisi vardı.
+3
mikahakkinen
(05.12.25)
bu adam gay olabilir genellikle gay'ler evlenmez cunku. adam mülk zengini, cok popüler, gırla parası var. çok da güzel sevgilileri oldu. çevresi de var. büyük ihtimal gizli gay.
0
Başka
(05.12.25)
(12)

Freddie mercury yaşayan son yıldız mıydı?

luluki
Belki michael jackson. Bu kadar yetenekli biri daha çıktı mı? Merak edenler youtube freddie mama live yazabilir.
Belki michael jackson. Bu kadar yetenekli biri daha çıktı mı?
Merak edenler youtube freddie mama live yazabilir.
-1
luluki
(03.12.25)
James Hetfield ikisinden de yetenekli bence, biraz sıksam en az kişi daha sayarım böyle.
0
kizil karga
(03.12.25)
yetenekten kastınız nedir?

sahne karizması + ses + enstrüman + bestecilik ?!?

bu tarz bir yıldız çıkması artık çok çok zor çünkü hem sahne karizması olacak, hem sesi olacak, hem de iyi şarkı yazacak.. madonna olmadı, Justin Timberlake olmadı, Rihanna olmadı, lady gaga olmadı.... en tepede ayrı bir yere konumlanma anlamında Beyonce ve Taylor swift'i saymak mümkün belki. Taylor swift, hem şarkı yazıyor, ortalama söylüyor ama bu şekilde bir karizması yok. Beyonce'de karizma var, ses var, ama besteci değil. Elton john, şarkı söyler, karizması var, beste yapar ama çok niş bir yerde. eminem rapçi falan ama kendi dalında çok yukarıda .. tartışmasız en tepede. Ozzy Osbourne olabilir mi acaba, şarkı yazar, karizma en tepede, tartışmasız tepe heavy metal vokalisti..

ama şunu net söyleyebilirim. james hetfield'ı Freddie mercury ya da Micheal Jackson'la aynı cümle içinde karısı bile kullanmıyordur.
+7
co2s2
(03.12.25)
bence hayır.
yorumuyla, sahnedeki duruşu, performansı ve müzik türleri arasında zahmetsiz ama tam hakkını vererek geçişleriyle beyonce kanlı canlı bir örneği olabilir. ölmeden dünya gözüyle görmek istediğim sanatçılardan biri.
0
m e b
(03.12.25)
Taylor Swift'i en tepede konumlandırabilen tipe bak ya James Hetfield'i beğenmiyor ıfıfıf abi sen müzik konusunda fikrini her yerde açıklama lütfen :)
-2
kizil karga
(03.12.25)
Nejat Yavaşoğulları
saygılar
0
HellKeePer
(03.12.25)
Değerlendirme parametresi tam olarak nedir bilemedim ama Iggy Pop, Axl Rose ve Tarkan sahnesi gayet iyi sanatçılar.

Freddieye yetişirler mi, tartışılır tabi.
0
yurtsuz john
(03.12.25)
lady gaga da var mesela şuan. belki fredie mercury seviyesnde değil (belki de seviyesinde) ama her haliyle dört dörtlük star.
0
whatdreamsnevercome
(03.12.25)
belki michael jackson mı?
michael jackson freddie'den daha büyük star?
0
deranzo1
(03.12.25)
Belki mi? Michael Jackson dediğiniz adam dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük starıdır. İnternetin olmadığı bir dünyada afrikada insan yiyen kabileler bile onu tanır, tshirtüyle gezerdi. Freddie tabi ki muazzam bir yetenekti, biz de çok seviyoruz falan ama mesela müzisyenlik yeteneği konuşuyorsak Prince ondan daha multi bir müzisyendir ve muhtemelen daha popüler bir stardır.
+1
thracia
(03.12.25)
Yaa Allah aşkına Freddie ile James’i nasıl aynı kefeye koyabiliyorsunuz, neyin kafası bu? :)) james iyi bir sanatçı ama Freddie “ikonik” bir sanatçı. Adam sanatıyla da cinsel yönelimiyle de hareketleriyle de ikonik bir sanatçı. Hatta adam hem rock hem opera takılıyor. Sembol olmuş artık. Freddie gibi kim olabilir peki? Michael Jackson tabi ki olabilir. O da sembol isimlerden birisi.
+1
yankee jumping
(03.12.25)
abi ne diyon yav aşk olsun, beni ne ara öldürdün
0
der meister
(03.12.25)
(bkz: Davil Gilmour)
(bkz: Paul Mccartney)
(bkz: Slash)

Bunlar sayılıyor mu
0
cay koy geliyorum
(03.12.25)
(14)

Gerçekçi bi dizi arıyorum. Hayatta olan biteni anlatan.

luluki
Mesela how i met, breaking bad tarzı şeyler kurmaca. Normal hayatta böyle şeyler yok.Behzat gibi. İşinde gücünde adamlar, cinayet oluyor, gidip buluyorlar. Sıradışı şeyler yok. Hayatın kendisi. Eskilerden ikinci bahar gibi.Aşk olur, polisiye olur, komşuluk olur.
Mesela how i met, breaking bad tarzı şeyler kurmaca. Normal hayatta böyle şeyler yok.
Behzat gibi. İşinde gücünde adamlar, cinayet oluyor, gidip buluyorlar. Sıradışı şeyler yok. Hayatın kendisi. Eskilerden ikinci bahar gibi.
Aşk olur, polisiye olur, komşuluk olur.
0
luluki
(29.11.25)
İlk aklıma gelen ‘this is us’ oldu.
+2
pop art
(29.11.25)
this is us +1
virgin river küçük bir kasabada herkesin birbirini tanıdığı bir yerde geçiyor ama ufaktan pembe dizi gibi de.
shrinking olabilir belki ama o da psikologlara realist gelmiyordur :D
ted lasso'nun eh yok artık dedirten tarafları var ama insan ilişkilerini gerçekçi yansıttığını düşünüyorum dizinin.
0
black holes in the sky
(29.11.25)
When They See Us
0
Amaranta ursula
(29.11.25)
Line of duty
0
mikahakkinen
(29.11.25)
the bear
0
eileengray
(29.11.25)
mymister
0
Rondak
(29.11.25)
Üvey Baba
+4
yurtsuz john
(29.11.25)
eskilerden baba evi süper baba

bazı yerleri kurmaca ama gerçek hayata çok da uzak değil ekmek teknesi

ikinci bahar'ı söylemişsiniz zaten
0
exlibris
(29.11.25)
Sopranos
The Wire
Better Call Saul

Üçünü de izledim. Hepsi birbirinden gerçekçi diziler. Bu dizilerde olan olayların son derece benzerlerini kimi zaman bizzat yaşadım, kimi zaman sözüne itibar ettiğim insanlardan dinledim. Üç dizideki karakterlere son derece benzeyen insanlarla tanıştım, iş yaptım.
0
10551037
(29.11.25)
çernobil
+1
hold the door
(29.11.25)
Northern exposure.
0
logisticsmanager
(29.11.25)
Narcos. Evet narcos serileri. Gayet de gerçek yaşamla aynı şeyler. Dizinin tadı da buradan geliyor.
0
ground
(30.11.25)
Six feet under
0
egerbiryolcu
(30.11.25)
1) borgen - danimarkali politikacilarin hayatlari, mutevazi bir yasam.
2) downton abbey - ingiliz soylularinin hayatlari, gundelik yasamlari, sorunlari.
3) ricky gervais'in after life'i - karisini kaybeden bir adamin gundelik hayati.
4) skam - norvecli ergenlerin hayatlari, cok az aksiyon var ama partiledikleri icin, aykiri bir sey yok.
0
Sour
(02.12.25)
(9)

Boşver memleketi dünyayı...

luluki
Senin gündemin ne?
Senin gündemin ne?
+1
luluki
(23.11.25)
Aşksızlık
+6
olaylar olaylar
(23.11.25)
Gurbette tek başına hayatta kalmak
+1
Take it away honey
(23.11.25)
Güvensizlik…
0
Dağcı
(23.11.25)
ortalama uzeri paraya nasil ulasabilirim sorusuna cevap ariyorum
+1
cooperr
(23.11.25)
Sosyal anksiyetemi azaltmak
0
kaset
(24.11.25)
Arabanın bagajı açılmıyor nasıl açsam diye çözüm üretmeye çalışıyorum
0
mirty
(24.11.25)
şu sıralar demir beton tuğla fiyatlarına odaklandım.
0
ground
(24.11.25)
bir haftadır hastanede o test senin bu tahlil benim cebelleşiyorum. hastane, hasta olma vb. konularla ilgili ne kadar travmam varsa tetiklenmiş durumda, psikolojim de zorlanıyor. bir de zamanında bana ısrar kıyamet tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırtan sigortacı arkadaşıma her seferinde teşekkür ediyorum çünkü bu işlemleri şu an ki stres yükümle bir kamu hastanesinde yaptırdığımı hayal dahi edemiyorum.
0
Phoebe
(24.11.25)
Yalnızlık, hevessizlik
0
pislick0
(24.11.25)
(4)

Temmuz 26 için yurtdışı tur fiyatı 3600 euro

luluki
Paris amsterdam brugge. 3 kişi 6 gün. Bu fiyat mart nisan da artar mı? Euro olduğu için soruyorum.Diğer soru ailecek kendi imkanlarızla 3 kişi gitsek ortalama ne kadar kâr ederiz? Oda kahvaltı mütevazi yeme içme ve uçak?Çok farkeder mi? Yoksa organizasyon aktarma bilet yorar mı?Diğer tavsiyeleriniz
Paris amsterdam brugge. 3 kişi 6 gün. Bu fiyat mart nisan da artar mı? Euro olduğu için soruyorum.
Diğer soru ailecek kendi imkanlarızla 3 kişi gitsek ortalama ne kadar kâr ederiz?
Oda kahvaltı mütevazi yeme içme ve uçak?
Çok farkeder mi? Yoksa organizasyon aktarma bilet yorar mı?
Diğer tavsiyeleriniz dinlenir...
0
luluki
(24.10.25)
fiyat bana aşırı fazla geldi. tur yerine kendi imkanlarınızla ayarlasanız yarı yarıya kar edersiniz diye düşünüyorum
0
messina123
(24.10.25)
Kabaca bir hesap yazalim;

1000 euro: konaklama + kahvalti. Daha ucuza da yapilabilir ama merkezden uzak olacak belki, ya da cok dandik olacak vs. bu rakam kesinlikle abarti yuksek degil bu sehirler icin.
600 euro: ucak biletleri haric butun yolculuklar, sehir ici, tren, taksi falan. Bu biraz fazla fazla yazildi daha az olabilir kolayca.
1000 euro: gidis iyi ama donus amsterdam'dan olacaksa okul tatili donemine denk geliyor, cok pahali. 1 ay once yani haziran sonu gibi yapsaniz cok daha uygun olur. En az yariya iner.

2600 euro harcandi bile bu tarihler icin. Kalan kadar para yer misiniz bilmiyorum. Biraz tercihlere bagli, ugrasmak arastirmak istemiyorsaniz turla gidilir, ama ben olsam Haziran'da gider ucak biletinden biraz kar ederdim.
0
mbond
(24.10.25)
Amsterdam'a yakın bir yerde yaşayan ve sürekli seyahat eden birisi olarak 3600 euro 6 gün için yüksek bir fiyat diyebilirim.

Temmuz'da biletinizi şimdiden alırsanız gidiş Amsterdam dönüş Paris kişi başı 300 euro = 900 euro
Konaklama gecelik 100 euro ortalama diye düşünebilirsiniz = 600 euro
şehirlerarası ulaşım önceden alırsanız uygun olur = 200 euro
yeme içme, müze vs. diğer giderler = 800 euro
0
but that was just a dream
(24.10.25)
Bana da pahalı geldi.
Geçen gün şu tura bakıyordum, şimdi kontenjan dolmuş biraz pahalanmış ama 1900 euroydu.
www.jollytur.com
2 yetişkin fiyatı. 3 kişi aynı hesapla 3000 euro olması lazım. Ayrıca otellerin kalitelerinile filan da bakmak lazım
0
etna
(24.10.25)
(2)

Ivır zıvır üyelikler için laf olsun diye e posta

luluki
Adresi lazım oluyor. Onu telefon falan istemeden veren bi site yok mu? Sanki bi yer vardı e posta yı 10 saniye veriyordu sorgu sual olmadan.
Adresi lazım oluyor. Onu telefon falan istemeden veren bi site yok mu? Sanki bi yer vardı e posta yı 10 saniye veriyordu sorgu sual olmadan.
0
luluki
(11.10.25)
kobuzchu kiz
(11.10.25)
Temp mail diye aratabilirsin. Birden fazla seçenek çıkacaktır karşına.
+3
Murtazaaylak
(11.10.25)
(18)

İçimizde avrupa da yaşama hayali olmayan var mı?

luluki
Varsa dinlemek isterim. Biraz da sizi dinleyelim.
Varsa dinlemek isterim. Biraz da sizi dinleyelim.
0
luluki
(10.09.25)
Ben ama ne anlatayım
0
grimavi
(10.09.25)
Yeni hayat, ikinci sinif vatandas, irkcilik, hic bir zaman orali olmamak, aileyi geride birakmak, arinma gecesinde ilk hedef olmak. Her yerde kötü gözle bakilmak, kendi dilini konuşsan küçümsenmek. O ulkenin suriyelisi, afgani olmak.

Bu sebeplerden ben almayayim. Bütün önemli günleri veya olayları kacirmak da var. Hastalik da var. Yok tenks.
0
Shepard
(10.09.25)
Ben. Farklı ve yabancı bir kültürde uzun süreli yaşamak istemiyorum. Evet medeni, rahat falan ama yaptığım şakalar, sevdiğim müzikler karşılığını bulmayacak, hep bir yabancılık hissi olacak vs. İstekli değilim o yüzden
0
mor oje
(10.09.25)
şimdi buradaki şartlarım ile aynı olacak şekilde ortalama üstü bir avrupa şehrinde yaşama fırsat sunulsa tercihim avrupa'dan yana olur.

ama bu bir hayal mi? değil.

Avrupa'nın birçok yerini gidip gezdim gördüm zaten, milano'da metroda dilencilerin tacizine tanık oldum, almanyada türk taksici tarafından dolandırıldım, fransada ve almanyada pasaportumdan dolayı üçüncü sınıf insan muamelesi gördüm, polonya'da ırkçılığa maruz kaldım.

demek istediğim evet birçok konuda avrupa bizden daha önde, yaya geçiti, trafik, sosyal devlet, gelir adaleti, ekonomi, politika, hukuk adalet vs. ama bizimle aynı veya benzer olduğu çok durum da var.

özetle avrupa'da yaşama gibi bir hayalim yok, fırsat gelirse hayır demem muhtemelen ama bunun için çabalamıyorum.
0
emfuzi
(10.09.25)
böyle bir hayalim hiçbir zaman olmadı. sebebi korkmam. uyum sağlamakta zorlanacağımı düşünüyorum. bir de gitsem ne iş yapacağım?
0
Sadece soruyorum
(10.09.25)
ben. hayatta en önemli şey aile. isterse burası afganistan olsun. isterse iş imkanı olmasın, aç kalayım. ailemin yanında değilsem boş bir hayat yaşamış sayarım kendimi. defalarca teklifler aldım. hem çalıştığım yerlerde hem de headhunterlardan. bir kaç hafta, bir kaç ay geçici olarak çalıştım. daha fazlasını istemem.
0
gabe h coud
(10.09.25)
ben. sirf ab vatandasligi, vize serbestligi, ydch vs.. yuzunden basvurmustum. vize cikti ve aralikta gidiyorum. tamamen yasama gibi bir niyetim yok. yilda 3,4 ay kalmayi dusunuyorum. ekonomi, siyaset, halk vs.. hersey sikintili burada ama kulturu, tarihi ve sevdiklerim benim icin herseyden onemli.
0
buenosdias
(10.09.25)
Farklı şehirlerde, farklı hayatlar yaşadım. Avrupa'da da bir süre yaşadım. Ama dışarıdan göründüğü gibi değil, bir tatil gezisi gibi değil... Her şehir kendi hikayesini taşıyor, herkes için her şehir aynı da değil veya aynı mutluluğu yakalayamazsın. Göçmenlerin de şehirlere etkisi oldu tabii. Bazı yerlerde fırsatlar daha çok, bazı yerlerde zorluklar daha ağır... Kalabilirdim, ama kalmadım, birçok nedeni var. Gidip gezmek daha cazip şimdilik ve istediğim zaman gidebiliyorum, ama durmadan da gitmiyorum tabii. Yine de aklıma gidip tekrar yaşamak geliyor, farklı bir şehrinde belki. Hayal değil de, sadece bir düşünce. Hayat ilerledi ve ilerliyor, belli bir düzen ve rahatlıkla. Hayatın zorluklarını ise çoktan fazlasıyla yaşadım zaten.
0
ermanen
(10.09.25)
Shepard +1, niye tik alamamis anlamadim.

Benim vardi. 4 senedir Hollanda'da yasiyorum, Turkiye'ye gelince burayi ozluyorum aslinda ama artik Avrupa'da yasama hayalim yok. Hollanda ingilizce konusmanin sorun edilmedigi, insanlarinin yabanciya alisik oldugu ve bariz hissedilir irkcilik olmayan bir ulke diye dusunuyorum. Ona ragmen diger arkadaslarin yabancilik cekme olarak bahsettigi seyler gercekten bir noktadan sonra cok sikinti oluyor.

Simdilik cesitli sebeplerden Turkiye'ye donmek istemiyorum ama duruma gore Istanbul gibi asiri kalabalik, fazlaca kozmopolit yerler haricindeki yerleri tercih ederim. Insanlarin pek agresif olmadigi yerler, mesela Edirne. Ancak ofis isinde calisacaksam Turkiye'de calismayi istiyorum. Hibrit bile olsa ayda 2 kez her seferinde 2-3 gun ofise gelebilirim.

Yakin zamanda vatandaslik almaya calisip basarabilirsem yavastan baska bir ucuncu ulkeye uzarim. 2 sene kendime deneme sansi verir olmazsa doneriz.

Bir de cok bahsedilmeyen ilginc bir durum daha var. Tam tibbi sebebini bilmiyorum ama buranin havasi bizi ailecek cok etkiliyor. Soguk ve kapali hava olmasi da etkili ama sadece o degil. Buradayken cesitli kronik hastaliklar kendini gosteriyor. Belim agriyor mesela, burnum tikaniyor. Hanimda cocukda egzama gibi seyler oluyor. Turkiye'ye tatile gidince geciyor kisa surede. Burada da yaz aylari daha iyi geciyor tabii saglik anlaminda. Uyku yetmiyor vs bir suru sikinti var.
0
mbond
(10.09.25)
ben 10 yildir avrupa'da yasiyorum. su ana kadar bir kere bile irkciliga maruz kalmadim. bu arada 2, 3 sene araliklarla farkli ulkelerde yasadim (egitimle basladi, calismayla devam etti). ben epey sikildim avrupa'dan. bunu yasamayan insanin anlamasi pek mumkun degil, o nedenle ne anlatsak bos. bunu soyleyince de ya sen bulmussun da bunuyorsun ya da don o zaman ulkene diyorlar. neden daha iyisini aramak varken bunlari tercih edeyim ki? insan ulastigindan daha iyisini ister hep, bu motivasyonu olmali ki hayatin her alaninda basarili olsun. bu sorun aslinda global dunyanin bir sorunu (yani yasadigin yeri begenmeme) cunku imkanlar cok, herkes her seye cok kolay ulasabiliyor. ben turklerin hala avrupa hayali olmasina sasiriyorum (orta sinif bir insan icin gitmek o kadar kolay ki, bu kadar imkan varken bunun icin yanip tutusup da gidememek gercekten cok tuhaf). yani avrupalilarda da bu durum var. finlandiyalilar diyor ya bu nasil ulke, hollandalilar diyor ya bu nasil ulke, ingilizler diyor ya bu nasil ulke cunku her ulkenin kendine gore problemleri var. bazilarinin hayali olandan bazilari bikmis durumda.

daha once soyle bir duyuru acmistim, bir bak istersen:
www.eksiduyuru.com

buradan da goruldugu gibi avrupa'ya siki sikiya bagli olanlarin cevaplari turkiye'deki kaostan bikmis olmalari ve hala o sakinlige doymamis olmalari. insan heyecan ariyor bir sure sonra! ozellikle avrupalilar, fakat bu demek degil ki hayatini riske at, fakirles vs.
0
Sour
(10.09.25)
1) isa'yla, muhammed'le dalga geçmek düşünce özgürlüğü ama homolarla, zencilerle, sözde yahudi soykırımıyla dalga geçmek nefret suçu.
2) sadece ingiltere'de sosyal medya paylaşımıyla tutuklanan insan sayısı rusya'nın 10 katı ama avrupa cennet yeğenim.
3) internete girerken webcam'inize kimlik gösterip beraberinde de yüzünüzü okutuyorsunuz.
4) ab'nin otomasyonla dinleyemediği bütün chatler illegal. (wuhuuu özgürlük çok süper)
5) devlet okullarında 6 yaşındaki çocuklara götten yemenin faziletleri anlatılmasın dediğinizde nazi oluyorsunuz
6) yemeklerinize %10'a kadar böcek tozu katılması zorunlu hale getiriliyor.
7) ortalama avrupalı çocuk yapmak istemediği için ülkeye kedi köpek yiyen yamyamları dolduruyorlar.
8) ortalama avrupalı zaten aile kurup çocuk yapabilecek zenginliğe sahip değil.
9) 100 tane chad'ın, tyrone'un içine boşalmadığı iffetini, namusunu korumuş becky, stacy bulmak imkansız.
10) ülken için ölmeni istiyorlar.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.09.25)
@Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum

3) internete girerken webcam'inize kimlik gösterip beraberinde de yüzünüzü okutuyorsunuz.

bu nerede oluyor?
0
Sour
(10.09.25)
11 yildir avustralya'dayim, en buyuk hayalim turkiye'ye donmek.

Yalnizlik, izolasyon, ait olamama, ne orali ne burali olma.

Tek basina gocmenlik oturum yoksa kariyer yoksa artik hayattan ziyan etmek oluyor. Benim icin durum bu. Ingilizce sorunum da yok bu arada.
0
baldur2
(10.09.25)
@mbond abi duyuru'yu açan arkadaşımız gerçeklerden uzak bir hayat yaşıyor. Ondan ağlıyordur ahahahha. Kendine hakim olamayan bir kardeşimiz.
0
Shepard
(10.09.25)
Risksiz bir yolla gitmeyeceksem ben istemem. Evlilik, oturum almak, iş teklifi gibi kesin sonuç veren yollar dışında sonucu rezillikle bitebilir.

Avrupa'da avrupalı bile yaşayamayabiliyor. Şuan İngiltere'de ciddi bir işsizlik var. Elin İngilizi bile Latin amerika'da, ortadoğu'da falan çalışıyor. Yazılım kurslarıyla kod monkey olup gitme olayları falan da bitti.

Ben Türkiye'ye döndüm. Geleceği olmayan bir yolda olduğu hissettim. Ölü bir Ata bindiğini hissettiğinde yapacağın en iyi şey attan inmektir demiş bir kızılderili atasözü. Bunu takmayıp 20 sene öğreni vizesinde veya oturum alacam diye arafta kalanlar var.
0
runaway
(10.09.25)
Gezip görmeye varım. Sürekli de geziyorum. Ama hiçbir zaman yaşama hayali kurmadım. Türkiye’deki mikro hayatım beni tatmin ediyor.
0
ruhen hastayim ben
(10.09.25)
Fırsatım olsa 1 sn düşünmem giderim buradan, koşturdum da olması için ama bir türlü olamadı. Ne yediğimizin tadı var ne de soluduğumuz havanın bir hayrı.
0
guitarissimo
(10.09.25)
18 seneyi devirdim ben avrupa'da. geldigimde daha 18 olmamistim bile. gectigimiz 9 senedir yilda sadece 17 gün gidip kaliyordum, bu sene firsat olunca biraz uzun kalayim dedim. uzun dedigim de bir ay. cehennem neresi deseler o an bana, bak burasi, derdim.
yurtdisi tecrübesi kötü olanlara diyecek bir seyim yok, yasadigini kendi bilir. ama yurtdisina bile cikmadan ikinci sinif vatandas zart zurt diyenler neye dayanarak bunlari diyorlar, komik sahiden.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.09.25)
(7)

Avrupa gezisi tavsiyesi lütfen

luluki
Almanya, belçika , hollanda turu yapılacak. En fazla 6 gün. Sonrası sıkıyor. Ailecek. Ana baba ve ergenAlmanya dan düsseldort dortmund ya da köln.Tipik bi alman şehri olsun. Bolca tarih ve güzel şehir planlaması. Ve belçika sınırına yakın.Beçika dan yine bu ayarda bi şehirSon olarak hollanda. Amster
Almanya, belçika , hollanda turu yapılacak. En fazla 6 gün. Sonrası sıkıyor. Ailecek. Ana baba ve ergen

Almanya dan düsseldort dortmund ya da köln.
Tipik bi alman şehri olsun. Bolca tarih ve güzel şehir planlaması. Ve belçika sınırına yakın.

Beçika dan yine bu ayarda bi şehir

Son olarak hollanda. Amsterdam sanırım yeterli. Ve yakınsa bi şehir daha?

Almanya ya inip araba kiralasam...
Gittiğim her yerde park parası verecek miyim?
Park parası nasıl alınıyor? Bizdeki gibi işpark görevlisi mi yoksa ne?
Tüm tur 6 güne sığar mı? Yoksa vakit hep yolda mı geçer?
Her yeri görme derdinde değiliz. Sanat tarihçisi kafasında değiliz. 2 3 kiliseyi dışardan gör, sehir meydanında dondurma yiyerek ortalığa göz gezdir, 1 2 müzeyi laklak yaparak gezmek bizim için yeterli.

Bolca anlatın. Her satırınızı not alarak okuyacağım.
Herkese şimdiden teşekkürler...
0
luluki
(05.09.25)
almanya için konuşayım.

dortmund'da kelimenin gerçek manasıyla hiçbir şey yok. turizm açısından sıfır bir şehir. düsseldorf-köln ikilisi yeterli. vakit kalırsa köln'e çok yakın olan bonn da yapılabilir.

almanya'da park her yerde paralı değil. her şehirde parkın ücretsiz olduğu mahalleler var. tabi şehrin en merkezi bölgesine park etmek isterseniz oralar ücretli olur.

park için üç seçenek var:

birincisi, sokağa park edip yakınlardaki otomattan (sokak ücretliyse illaki vardır) park bileti (parkschein) alacaksınız ve bu bileti dışarıdan görülecek şekilde aracın konsolunun üzerine bırakacaksınız. ordnungsamt görevlileri rastgele kontroller yaparlar. bilet varsa ceza yemezsiniz. bu sokak otomatlarını kullanmanın dezavantajı, parayı önceden ödediğiniz için süreyi de önceden belirlemiş olursunuz. süreyi uzatmak isterseniz geri dönüp yeni bilet almalı ve arabaya bırakmalısınız.

ikincisi, telefona easypark gibi bir uygulama yüklemek. yabancı hatlı bir telefonla nasıl oluyor bilmiyorum ama hesabı bir karta bağladığınızda park ücretini buradan ödeyebilir, süreyi istediğiniz gibi uzayıp kısaltabilirsiniz. görevliler sistemden park ücretini ödediğinizi görür ve ceza yazmazlar. easypark'ta hangi bölgeler ücretli, hangileri ücretsiz, park ücreti ne kadar vs. hepsini önceden görebilirsiniz.

üçüncü ve en basit yöntem, arabayı şehir merkezinde ücretli bir otoparka bırakmak. girişte bilet alır, çıkarken otomattan ücreti ödersiniz. fiyatlar otoparktan otoparka değişiyor. google yorumlardan hesaplı otoparklar bulabilirsiniz.

birinci ve üçüncü seçenekler için not: otomatlarda bazen sadece nakit geçer. yanınızda her zaman nakit bulundurun.
0
sir gawain
(05.09.25)
Belcika'nin Almanya taralarinda öyle pek bir sey yok, Liege var ama ne biliyim, Plattenbau görmek icin harika bir sehir.
Amsterdam kesin planda olacaksa Amsterdam - Maastricht - Aachen yapardim, Belcika ocak disi kalirdi. Aachen <3
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.09.25)
Brüksel’e uçun, 1 gün şehir turu, 2 gün de günübirlik, akşam geri dönmeli, ghent ve brüj yapın. Dördüncü gün Amsterdam’a gidip 2-3 gün de orada kalın.
0
archmage mahmut
(06.09.25)
Köln'ün batısında kalan görmeye değer şehirlerin hepsi birbirine 2-3 saat uzaklıkta. Kölne sabah erken inip araç kiralasan, hollandadan belçikaya göreceğin bütün şehirlerde birer saat kalsan, kölne tekrar döneceğin şekilde bütün seyahati bir günde bile yapabilirsin. 6 günlük araç kiralamak ayırdığın bütçeyi zorlamayacaksa araç kiralamak hem uçağın zahmetinden hem alanın dar oluşundan dolayı bana daha mantıklı geliyor. Park konusu hem zahmet hem masraf ama kalacağın yerin otoparkı varsa eğer bu dertten kurtarır.
0
beyfendi
(06.09.25)
Hollanda'da köyleri kasabaları gezecekseniz araba işinize yarar ama Amsterdam ağırlıklı plan yaparsanız arabasız gidin. Şehir içi hız sınırı 30 muydu, öyle bir şey. Raylı sistem çok yaygın, her yere metro tramvay trenle gidebilirsiniz.

Gouda (peynir müzesi, peynir alışverişi), Delft (porselen müzesi), Utrecht (önereceğim özel bir müze yok) Amsterdam'a görece yakın ve keyifli yerler.
0
kobuzchu kiz
(06.09.25)
köln & düsseldorf gayet güzel. Zaten çok yakınlar trenle. 1 gün 1 gün yeter.
Düsseldorf'ta uzak doğu kültürüne meraklı olanlar için çok iyi uzakdoğu restoranları var öyle bir kommunite oluşmuş.

Hollanda'da rotterdam tavsiye ederim amsterdam yerine.

Belçika'yı bilmiyorum.

Araç kiralamak yerine tren kullanmak daha kolay olabilir.

Park yeri özellikle şehir merkezlerinde dert.
0
anten
(06.09.25)
Almanya Köln’e inebilirsiniz. Köln güzel, keyifli bir şehir ama 2. Dünya savaşında tamamen yıkılmış bir şehir. Bu sebeple tarihi bir şehir kriterinizi katedrali haricinde ne kadar karşılar emin değilim. Bu sebeple hem Belçika hem Hollanda sınırındaki Aachen daha iyi bir seçenek olabilir.

Yani şöyle:

1. Gün: Köln
2. Gün Aachen

Buradan sonraki 2 günü Brüksel-Antwerp-Gent’e ya da bunlardan ikisine ayırabilirsiniz.

Son 2 gün de Amsterdam. Bir gün şehir merkezi ikinci gün Zaanse Schaans, yel değirmenleri vs, oradan Köln 3 saat vs.

Park yeri ise:
Görevliler yok ama sokakta park bankoları var. Seety ya da Easypark uygulama indirirseniz neresi ücretli neresi ücretsiz görürsünüz. Almanya’da daha makul fiyatlar, Belçika’da ve bilhassa Amsterdam’da inanılmaz yüksek (5+ euro saatlik).

Spesifik sorularınız olursa dm’den yazabilirsiniz. İyi gezmeler.
0
but that was just a dream
(06.09.25)
(11)

Memlekette üniversite okumak neden hâlâ cazip?

luluki
Aslında sadece bunu sorup cevapları beklemek isterdim ama detaylandırmak gerekiyor galiba.İş azaldı, iş olsa bile insana ihtiyaç hızla azalıyor. Tarım toplumunda 10 dönüm tarlayı işlemek için 5 8 belki 10 kişiye ihtiyaç varken artık tek traktör yetiyor.Yeni iş hayatı da böyle değil mi? Sanki biz esk
Aslında sadece bunu sorup cevapları beklemek isterdim ama detaylandırmak gerekiyor galiba.

İş azaldı, iş olsa bile insana ihtiyaç hızla azalıyor. Tarım toplumunda 10 dönüm tarlayı işlemek için 5 8 belki 10 kişiye ihtiyaç varken artık tek traktör yetiyor.

Yeni iş hayatı da böyle değil mi? Sanki biz eskide inat ediyor gibiyiz.

Bu kadar genç, yılların emeği, masraf, çekilen çile sahiden ne için?

40 a merdiven dayamış bi dede olarak bazen gençlerden daha vizyoner olduğumu düşünüyorum. Bu beni emin olun üzüyor.

Şimdi genç olsam okur muydum üniversiteyi? Büyük ihtimalle tıp dışında hayır.

Bugün kim nereye yerleşti belli oldu.
Bu gençler hangi motivasyonla okula başlayacak merak ediyorum mesela.

En az 4 yıl süren bi macera ve sonrasında neredeyse hiçbir şey vaadetmiyor.

Yanii bu üniversite okuma işi, eski saçma gelenekler gibi bişey olmadı mı artık?
0
luluki
(25.08.25)
Aileden sermayesi ve tarlası toprağı yoksa okumayıp ne yapacak ?
0
grimavi
(25.08.25)
İşte ben de tam bunu soruyorum. Okuyup ne yapacak?
0
🌸luluki
(25.08.25)
Su an piyasa cok hareketli olmayabilir belki tam bilmiyorum. Dandik universitelerde 4 sene aylak aylak takilmak konusunda size katiliyorum. Ancak iyi bir universitenin iyi bir bolumunde okumak hala gecer akce olabilir. Sadece aldigin ders de degil, cevre de oluyor yapabilene, mesela Bogazicinde bir profesorun ozel sektorde sirketi var. Kendi ogrencilerinden ise aliyor. Hatta kendi alani disindaki islerde bile Bogazicine oncelik veriyor.

Yurtdisini niye dusunmuyorlar derseniz para giriyor isin icine zaten.

Bu arada is hayati konusunda az cok katiliyorum, bence zaten su an bir cok kisi 40 saat mesainin yarisini bile aktif calismiyor. Kafa isteyen islerde zaten her gun aksama kadar 8 saat calismak pek mumkun degil.
0
mbond
(25.08.25)
çünkü üniversite sadece diploma vermez. iş hayatına giriş için hazırlık alanı değildir. iş hayatına hazırlayan kurum da değildir.
0
anadolu flamingosu
(25.08.25)
Okul paralarinin anlamsizca arttigi bu donemde vakifa gidenleri asla anlamayacagim cok zengin degillerse. Onun disinda da cocuklar aile evinden cikmak icin okuyorlar zaten daha cok, yoksa o dandik okullara kim niye gider. Bence onlar da biliyordur bi sey olmayacagini ama 4 sene takilmak icin okuyorlar. Turkiyede bir ismi olan okullar ise devlet veya burslu vakiflar okunabilir ve okunmali hala. Universite sana is bulmaz ama kapi acar. En olmadi bi kultur saglar.
0
Kittie
(25.08.25)
üniversite okumak çoğu kez hiç bir işe yaramıyor ya da harcadığın o 4-5 sene ve maliyetini karşılamıyor.

ama okumadığın zaman da ne insanlarla çarpışıyor, ne insanları geliştirebilecek makul krizlerle karşılaşıyor ne de o harcamadığı 4-5 seneyi değerlendiriyor.
bir de üstüne, bir işe başvurmak istese çoğu zaman "4 yıllık lisans mezunu" diye aptalca bir filtreye takılıyorlar.

yani uyduruk bölüm okumaktansa hiç okumamak daha iyi, ama kimilerinin haklı sebepleri de var. eski saçma gelenekler gibi bir hale geldiğine katılıyorum çoğu bölüm için.
0
biseysorcaktim
(25.08.25)
Cazip değil aslında ama biraz kolaya kaçmak biraz da başka yapacak bir şey bulamamaktan kaynaklanıyor.Küçük sermaye ile ticaret yapmak genelde kazandırmaz. Zanaat öğrenmek de herkese göre değil.
0
michael harddd
(25.08.25)
1.Eskiden iyi bir iş için üniversite diploması gerekiyordu. Kafalar orada kaldı. İnsanlar yeni dünya düzenine adapte olamadı.

2. Gencin herhangi bir üniversiteye kaydolması, gelecek kaygısının 4 yıl süreyle ötelenmesi demektir. Bu durum genci de ailesini de hükümeti de mutlu ediyor.

3. Üniversite okumak, çevre ve kazara eğitim ile hala bir istikbal sağlayabilir durumda.

4. Üniversite diploması genç için de ve özellikle aile için de bir sosyal statü vesilesi, konu komşuya, eltiye bacanağa hava atma aracı
0
Mirket
(25.08.25)
insanlar masabasi is istiyor.
bunun yolu da üniversite okumaktan geciyor.

devlet de issizligi düsürmek icin her yere üniversite acmis durumda.

oyalanip mezun olunca baska bir is yapiyorlar iste.
0
sonsuz
(25.08.25)
17-18 yasindaki cocuklari 40 yasindaki bilinc ile degerlendirmek yanlis sanki. o yasta cocugu yonlendiren genellikle aile oluyor. aileden toprak, ticaret, is vs. yok ise, mesela benim ailem gibi memur bir ailenin cocugu ise, su anda 17 olsaydim da ailem yine beni universite okumaya yonlendirirdi sanirim. 17-18 yasinda zaten - kendi adima - fantastik bir vizyonum ve ongorum yoktu. bence bunun disinda da bir cok sebebi var ama bu onemli bir etken. ayrica ulkede liseyi bitirene kadar ev-okul yapan, ciddi bir sorumluluk almayan, interneti oyun oynamak icin kullanana milyonlarca genc var, o genclerin liseyi bitirdiginde bir anda vizyoner olup enteresan fikirlerle hayata atilmasini beklememek gerek, yine ayni sekilde bence bu cocuklarin universite bolumleri acisindan saglikli secimler yapmasini beklemek de mantiksiz. bununla birlikte universite bitirmenin fazla bir getirisi olmadigina inanan bu nedenle sacma sapan islere bulasan - kumar vs. degil ama basit ama anlamsiz gelir kapilari, ya da ne yapacagini bilemeyen milyonlarca genc de var. ne yazik ki, turkiye gibi ulkeler, yurtdisinda oldugu gibi liseden sonra biraz ara verip, belki calisip guzel para biriktirip ya da seyahat edip olgunlasmaya ve oyle saglikli secimler yapmaya izin vermiyor.

vakif universitelerinde neden okuduklarini da anlamiyorum yazmis bir arkadas yukarida, o da bence hem cocukla hem aile ile ilgili. bazi aileler birakin yurt disini cocugunu sehir disina bile gondermek istemiyor. dolayisiyla durumlari var ise vakif universitesi iyi bir secenek oluyor.
0
kassiopeia
(25.08.25)
1. Türk aile yapısı çok toksik. Liseyi bitirmiş ve bir süre ailesi ile yaşayan gençlerin herhalde rahat bi yüzde 80 si kısa sürede kafayı yeme noktasına gelebilir. Sırf aileden bi 4 yıl uzaklaşmak için lisans okuyan oranı epey bir sayı oluşturur.

2. Bizim zamanımızda düz lise dediğimiz şimdi anadolu lisesi denilen liselerden mezun olan çoğunluğun önünde üniversite eğitimi dışında bir seçenek yok. Başka türlüsünü düşünemiyorlar. Veya pek çok gencin girişimci olma farklı bir rota çizebilmek için imkanını geç, vizyonu yok. Kimisinde de o ruh yok. Potansiyel yok.

3. Annesi, babası belli bir standart konfor sağlayan gelir düzeyine sahip, ek yatırımları, gelirleri vb olan. Bir nevi çocuğu ömür boyu işsiz olacak olsa da en azından hayatta kalabilecek düzeyde maddiyatı garanti edilmiş insanlar, iş bulma sorunundan bağımsız olarak çocuğu üniversiteye yolluyor.

4. Lisans eğitimi alan birinin yeterince gayret sarf ederse bir şekilde bu eğitim sayesinde bir yerlere geleceğine inanan çok sayıda aile var. Ben edebiyat öğretmeniyim. milli eğitimde kadrolu, atanmış öğretmen olabilme amacıyla 2025 yılında bu bölümü dolduran binlerce öğrenci olmasına inanamıyorum örneğin.
0
wilhelmwasmuss
(25.08.25)
(17)

Universitede uzaktan eğitim şahane değil mi?

luluki
Birkac bolum disinda yüz yüze eğitim vakit kaybı ve çok zahmetli değil mi?
Birkac bolum disinda yüz yüze eğitim vakit kaybı ve çok zahmetli değil mi?
0
luluki
(10.03.21)
Universite egitimi çöp çunku yoksa boyle olmamali bence
0
Anjelik
(10.03.21)
kesinlikle katılıyorum. bence yüz yüze olabilecek bütün bölümler böyle devam etmeli, bazı mühendislik uygulamalı alanlarda uzaktan kontrollü laboratuvar kurulup sorun da çözülebilir.

herkes için fırsat akademisyen rahat, öğrenci rahat, devletin sırtında kampüs işletme ücreti düşüyor bu bir fırsattır.
0
kraldan cok kralci
(10.03.21)
Üniversite eğitimi akademik çalışmalar dışında insanı sosyal açıdan da geliştiren-değiştiren bir şey. O yüzden iyi değil.
0
mg3929
(10.03.21)
uzaktan eğitimi bilemem ama uzaktan çalışmak kesinlikle şahane.

sadece imza atmam gerekirse işyerine gidiyorum o kadar.

tüm toplantılar, dökümanlar, takipler her şey evden de oluyor. bunu işveren de gördü ve en büyük değişim budur.
0
hosein
(10.03.21)
ben de memnunum. inanılmaz bir okuma yüküm var. yurtta ya da öğrenci evinde yaşıyor olsaydım şu an kendime ayıracak vaktim kalmazdı muhtemelen. şu an her şeyim çok daha düzenli.

evet sosyallik konusunda dezavantajları olsa da.
0
black holes in the sky
(10.03.21)
Değil sosyal anlamda neler kaçırdığınızı bilmiyorsunuz
0
freebird5406_2
(10.03.21)
mg3929 +1

Zahmetli ama vakit kaybı değil. Kulüpleri, sosyal etkinlikleri, sanatı sepeti geçtim, kantinde/çayırda çimende oturup geyik yapmayı ve sosyalleşmeyi bile kaçırıyor çocuklar. Özellikle bu yıl başlayıp hocalarını bile yüz yüze görmeyen gençlere çok üzülüyorum cidden.
0
kobuzchu kiz
(10.03.21)
Soylenilenlere ek olarak mesela mezun olmadan 4 ay once full time calismaya baslamistim bir onceki seneden mezun olup ise giren arkadasim sayesinde. 4 sene evde patates gibi otursaydim oyle bir calisma alaninin oldugundan haberim bile olmazdi, referansi gec.

Veya mesela ortalama liseyi bitirmis 18 yasinda bir birey sifir donanimli oluyor. Benim okudugum universitede bircok kisi nasil mail yazilir, nasil topluluk icinde veya ciddi bir gorusmede konusulur ogrenci kuluplerinde calisarak ogreniyordu.

"vakit kaybi" diyenlerin gercekten vakitlerini nasil doldurgunu merak ediyorum.
0
hot potato
(10.03.21)
Üniversitelerde uzaktan eğitim çok güzel bir şey sosyalleşeceksen başka yerde sosyalleşirsin gerçi bu ortamda artik hiç bir şey eskisi gibi olmayacağı için o sosyalleşme işide whasupdan grup kurarak olur gerekirse toplanılır vs

bana kalirsa Tıp ve Mühendislikte gayet güzel uzaktan eğitim olabilir Laboratuvar olması gerektiği yerde okula gidersin diğer herşey uzaktan gayet güzel olur rahat olur maliyeti düşük olur
0
baknedicem
(10.03.21)
harika. beylikdüzünden taksime gitmekten kurtuldum. 4 saat artıdayım.
0
xrated
(10.03.21)
üniversite eğitimi baştan çöp zaten. tüm dünyada sıfırdan düşünülüyor, üniversite eğitimi 1500'lerden beri aynı teknikle sürüyor düşünebiliyor musun
0
roket adam
(10.03.21)
yüz yüze eğitim sistemimizdeki problemler nedeniyle uzaktan eğitime geçince farklılık yok gibi duruyor.

o halde bugüne kadar yerilen açıköğretim ve diğer uzaktan eğitim kurumlarının yerilmesi boşunaymış.

bir de üniversite kültürü diye bir şey var. okulları sadece bir kaç formül ezberleten ya da bir kaç konuyu ezberleten kurumlar olarak görürseniz yanılırsınız. mesela alakasız ama liselerdeki kılık kıyafet yönetmeliğinin esnetilmesi iyi bir şey değil. öğrencilere bulundukları ortamın gerekliliklerine göre giyinme kültürü veriyor. aynı şekilde üniversitelerde insanlar sosyalleşiyor. çeşitli konularda aktiviteler kovalayabiliyor. üniversite arkadaşları meslekleri boyunca yanlarında oluyor vs vs vs
0
co2s2
(10.03.21)
aga bu kadar seviyorsanız uzaktan eğitim okuyun:)
0
nothing in my way
(10.03.21)
Eğitim olarak daha iyi, tartışmasız bu. Şu anda da üniversitelerin fiziksel olarak açılmasına karşıyım.


AMA

Üniversiteler sadece bir öğretim kurumu değiller. Evet çoğu insan lise gibi okuyor buraları, gelişmemiş bireyler olarak çıkıyorlar. Yine de üniversiteler bireylerin kendilerini keşfettiği, topluma dahil oldukları yerlerdir. Ergen olarak girip sorumluluk bilinci olan, kişiler arası* ilişkiler kurmayı becerebilen yetişkin bireyler olarak çıkıyorlar.

*interpersonal yazacaktım çeviremedim tam
0
aguen
(10.03.21)
üniversite sadece eğitim değil ki, hayatı öğrendiğin bir yer. sosyalleşirsin, insan ilişkilerini öğrenirsin, hocalarınla ve kültür açısından seni geliştirebilecek, belirli kültür seviyesine ulaşmış arkadaşlarınla muhabbet edersin, ufkun açılır. sınıfta sunum yaparsın, topluluklara konuşmayı öğrenirsin.

diğer yandan, okula gidersin, biri müthiş ders notu tutmuştur laf arasında muhabbeti geçer alırsın, ya da proje vardır okul çıkışı kütüphanede toplanıp yapılır gibi şeyler de bence online'da bu kadar kolay yürümüyordur.

işin bir de sosyalleşme boyutu var. kulüpler var. üniversiteye gitmeden samimi arkadaşlıklar kurulabileceğini düşünmüyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.03.21)
Süper ya uygulamayı da çağırıyor hoca 2 kişiye 1 profesör 1 günde anlatıyor
0
gatherer
(11.03.21)
hahah herkes sosyalleşme , insan ilişkileri , kültür seviyeni arttırsın felan yazmış süper gerçekten. Üniversite öğrencilerini çoğu boş beleş takılıyor 4 sene ne kültürel anlamda ne sosyal anlamda kendine bişey katıyor. eğer bahsettiğiniz ders çıkışında cafeye gittikten sonra eve dönmekse evet üniversite öğrencileri kendine çok şey katıyor üniversitede. Dersler ve hocalarda ne kadar vasat olabilcekse o kadar vasat.
0
ishak77
(13.03.21)
(5)

ahlat ağacı

luluki
sinan çeşme başında kızla sohbet ediyor. bu olay gerçek mi yoksa sinan hayal mi görüyor? filmin başka hiçbir yerinde sinan sigara içmiyor. sinan ın polisten kaçma sahnesi, babasını ganyan bayinde basma anında bir çok hayal kurduğunu / düş gördüğünü biliyoruz.spoiler demeyin. bu zamana kadar izlemeye
sinan çeşme başında kızla sohbet ediyor. bu olay gerçek mi yoksa sinan hayal mi görüyor? filmin başka hiçbir yerinde sinan sigara içmiyor. sinan ın polisten kaçma sahnesi, babasını ganyan bayinde basma anında bir çok hayal kurduğunu / düş gördüğünü biliyoruz.

spoiler demeyin. bu zamana kadar izlemeyen zaten bundan sonra izlemez.
0
luluki
(20.02.21)
Bence gerçekti. Zaten kız yakında evleneceğini söylüyor ve sonraki sahnelerde gelin olarak görülüyor.
0
aslil
(20.02.21)
Bence o kız Onur Ünlü’nün sevgilisi olduğu için araya sıkıştırılmış bir sahne. Kızın filmde hiçbir olayı yok. Buna da rol verelim denmiş gibi.
0
suicides underground
(20.02.21)
Kızın filmde hiç bir olayı yok yorumunuza katılmıyorum. Sinan'in bir çok şeyde olduğu gibi aşk meşk sevgili vs. Konularında da hayal kırıklığından başka bir şey elde edemediğini gösteriyor bence.
0
aslil
(20.02.21)
Gerçek. Gerçek olmasa düğün sahnesi ve barajdaki kavga sahnesi de olmazdı.
0
halitkin
(20.02.21)
Diğer sahneler -yukarıda bahsedilmiş- gerçek olduğunu kanıtlıyor bence. Ayrıca Sinan’ın bildiğimiz çiğ ergenlerden olduğu fikrini daha da pekiştirmemiz için “bakın bu da aşk hayatı” denilerek yerleştirilmiş bir sahne olduğunu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(20.02.21)
(1)

ekşisözlük ten the mentalyan a mesaj atabilir misiniz?

luluki
ekşiduyuru dan mesaj atamadım burdan sorayım. ankilozan spondilit tedavisi gören biriyim. hapları alma işini mümkün olduğunca erteliyorum. spor ve takviye besinle ağrıları azaltma çabasındayım. ankara etimesgut taki aktardan aldığınız kürün içeriği nedir? bir de karaciğere zarar verdiğini belirtmişs
ekşiduyuru dan mesaj atamadım burdan sorayım.

ankilozan spondilit tedavisi gören biriyim. hapları alma işini mümkün olduğunca erteliyorum. spor ve takviye besinle ağrıları azaltma çabasındayım. ankara etimesgut taki aktardan aldığınız kürün içeriği nedir? bir de karaciğere zarar verdiğini belirtmişsiniz. uzun süre değilde makul süre bu kürü kullanmayı tavsiye eder misiniz?

ve bu kür hakkında bildiklerinizi mümkün olduğunca anlatır mısınız lütfen.

yardımınız için şimdiden teşekkür ederim. hepimize geçmiş olsun.

sevgiler...
0
luluki
(05.01.21)
duyuru linkini mesaj attım.
0
orijinal nick bulamadim
(05.01.21)
(1)

Online gazete haberi yapılan site neydi?

luluki
Hiç program indirmeden şuraya foto ekle şuraya metin yaz tarzı bi site vardi. Hazir sablonlari dolduruyorduk. Saka amacli gayet amatör işler içindi. Neydi o site?
Hiç program indirmeden şuraya foto ekle şuraya metin yaz tarzı bi site vardi. Hazir sablonlari dolduruyorduk. Saka amacli gayet amatör işler içindi. Neydi o site?
0
luluki
(15.10.20)
duster
(15.10.20)
(4)

Hadi o mutluluk veren şarkıyı bulalim

luluki
2 gündür google da taklalar atarak arıyorum bulamadım. Şarki italyan ispanyol ya da portekizce. Yakışıklı bi çocuk söylüyor. Moço moço diye nakaratı var. Bi on sene öncesinde çok popülerdi. Klibi bi konser ortamında çekilmiş. Şarkıda akerdeon var. Sonlara doğru seyirciyle beraber söylüyor. Daha fazl
2 gündür google da taklalar atarak arıyorum bulamadım. Şarki italyan ispanyol ya da portekizce. Yakışıklı bi çocuk söylüyor. Moço moço diye nakaratı var. Bi on sene öncesinde çok popülerdi. Klibi bi konser ortamında çekilmiş. Şarkıda akerdeon var. Sonlara doğru seyirciyle beraber söylüyor. Daha fazla şey anlatamıyorum hadi ingilizce olsa ıyi kötü bulurum da. canım dinlemek istedi. Bulan iyi hayir duasi alacak.
0
luluki
(03.10.20)
sallayayım aklıma bunu getirdi ben dinledim en azından :)
www.youtube.com
0
passion rules the game
(03.10.20)
youtu.be

Bu değil mi
0
freebird5406_2
(03.10.20)
@freebird +1

Ben de onu demeye gelmiştim.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(03.10.20)
Ha yaşayın be çocuklar...
0
🌸luluki
(04.10.20)
(2)

bu müzik tarzının adı ve bu tür şarkıları arıyorum.

luluki
söz ağırlıklı değil de müziğin ön plana çıktığı, söylemesi zor adeta senfonik neredeyse operaya yakın bi türk sanat müziği tarzı var. mesela bu akşam bütün meyhaneleri dolaştım istanbul un ya da huysuz ve tatlı kadın.icrası epey zor aynı zamanda dinlemesi o kadar zevkli şarkıları arıyorum. bi ara kl
söz ağırlıklı değil de müziğin ön plana çıktığı, söylemesi zor adeta senfonik neredeyse operaya yakın bi türk sanat müziği tarzı var. mesela bu akşam bütün meyhaneleri dolaştım istanbul un ya da huysuz ve tatlı kadın.

icrası epey zor aynı zamanda dinlemesi o kadar zevkli şarkıları arıyorum. bi ara klasik sanat müziği diye bişey duymuştum. o şekilde arayınca bişey bulamadım.

hani sanki türk sanat müziğinin özü gibi bişey. saray müziği mi dersiniz dede efendiler in altyapıları mı başka bişey mi bilemiyorum..

bilmem ifade edebildim mi? yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.

bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım istanbul un. isterseniz söylemeyi deneyin. yapamazsınız:)
www.youtube.com
0
luluki
(25.08.20)
kapın her çalındığında
cana rakibi handan edersin
pişman olup da dönersen geri
sazlar çalınır çamlıca'nın bahçelerinde

bir çırpıda aklıma gelenler :D
0
dougsampson
(25.08.20)
dede efendi diye girerseniz tasavvufa kadar gidersiniz ve harbiden de ağırdır yani. mesela yine bir gülnihal, icrası da zordur cidden -gerçi duyurudaki ve cevaplardaki çoğu eserin icrası zordur, belirteyim- direkt sözsüz istiyorsanız taksimleri -kanun taksimi vs yani doğaçlama olarak belli bir makamda takılmak yani, mesela orient blue'nun dediği gibi kürdili hicazkar olur nihavend olur- ya da saz semaileri de olabilir, dinleyebilirsiniz. ben güzin değişmez'in meftunun oldum diye bir albümü var, baya ağır eserler var, onu çok severim,m spotify'da da var mesela. kendisi mektepli değil alaylı -alaylı dediğim de, yine tsm korolarında sazla beraber çalışmış yani- bir hanım. sesi buğuludur, ben çok severim. size böyle daha osmanlı dönemi - cumhuriyetin ilk yılları eserleri lazım, çünkü günümüze doğru geldikçe eserler gitgide önce arabeskleşiyor sonra da poplaşıyor. gerçi son dönemde bir iki yeni genç yetenek çıktı -ben de çok yaşlıymışım gibi söyledim ama benim yaşlarımdalar XD annem sağolsun böyle böyle tsm dernekçi teyze oldum aşsdlkaidkas - bulursam annemlerin konser programlarındaki playlistleri atarım size, onlar da baya ağır söylüyor -annem kanun çalıyor, bazen koroda da yer aldığı oluyor- ya da direkt ona da sorarım.

ek olarak ben münir nurettin'in pek çok eserini çok severim. yalnız icrası zor olmasına rağmen sizin kastettiğiniz gibi eserleri azdır, çok bilinen rindlerin akşamı (dönülmez akşamın ufkundayım) ve beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, gibi. şahsi favorilerimden kanatları gümüş ve tereddüt -tereddüt biraz daha sizin istediğinize yakın olabilir, kanatları gümüş daha batılı bir eserdir, 3/4'lük olması lazım, vals gibiydi sanırım, film müziğidir zaten, nazım hikmet'in şiirinden bestelenmiştir. tavsiye ederim yine de.

ek olarak makber vardır harbi harbi ağırdır, ama sağolsun abdülhak hamit tarhan ölen eşi için yazmış olsa da, eşinin cenazesinde tanıştığı hanımla kısa sürede evlenmiştir, böyle de şarkı mahvederim asşdlkaidka

bir de, tatyos efendi'nin eserlerini çok severim ama çok klişe bir cevap oldu bu da XD zaten güzin değişmez de albümünde seslendirmiş bazı eserlerini.
0
pasp
(25.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.