Giriş
(4)

günlük ortalama besin/gıda/yemek harcamanız

kixo
pazar gününün getirdiği can sıkıntısıyla oturdum hesapladım.proteini, yağı, karbonhidratı, vitamini, minerali şuyu buyu her şeyi tam kararında olacak şekilde bir günümün bana maliyeti 300 lira.ancak fiyat algım bir süredir bozuk olduğu için bu çok mu az mı normal mi kestiremiyorum.kira ve faturalar
pazar gününün getirdiği can sıkıntısıyla oturdum hesapladım.
proteini, yağı, karbonhidratı, vitamini, minerali şuyu buyu her şeyi tam kararında olacak şekilde bir günümün bana maliyeti 300 lira.
ancak fiyat algım bir süredir bozuk olduğu için bu çok mu az mı normal mi kestiremiyorum.
kira ve faturalar düştükten sonra kalan paramın yüzde yirmisi yapıyor.
0
kixo
(12.10.25)
keşke yaptığın hesaptaki kalemleri de yazsaydın.

ben çok uzun zamandır 3 öğün yemeyi bıraktım. 1 ya da 2 öğün yiyorum. 200-300 gram köfte ve yanına salata gibi oluyor genelde. 150 lira maksimum.
0
co2s2
(12.10.25)
300 baya azmış.
0
jelly bear
(12.10.25)
Günlük minimum 1000 tl
0
gobekliraki
(12.10.25)
Ortalama 1000 tl diyebilirim. Menüde et varsa 2000 tl yi görebiliyor.
0
runaway
(12.10.25)
(4)

terzilik işleri

kixo
20+ kg verdim ve kıyafetler üzerimde kötü durmaya başladı.yeni de sayılırlar. seviyorum da. bir sıkıntıları da yok.pantolon alayım dedim en tırtı 500 600 lira.pantolonları, ceketleri, gömlekleri daraltmadanın, bedenini küçültmenin bir yolu yordamı var mıdır?terziye götürsem halledebilir mi yoksa rez
20+ kg verdim ve kıyafetler üzerimde kötü durmaya başladı.
yeni de sayılırlar. seviyorum da. bir sıkıntıları da yok.
pantolon alayım dedim en tırtı 500 600 lira.
pantolonları, ceketleri, gömlekleri daraltmadanın, bedenini küçültmenin bir yolu yordamı var mıdır?
terziye götürsem halledebilir mi yoksa rezil mi eder?
yapılabilir bir şey mi yani yoksa özel bir usta mı aramalıyım bunun için?
ve elbette yenisini almaktan daha ucuza gelir mi?
0
kixo
(20.09.25)
Küçültme, daraltma bir terzi için
en basit işlerden ama kıyafete
uygun şekilde işlem yapamayan da olabiliyor.
Elbisenin yenisini almaktan ucuza gelir. Fiyatı baştan konuşun. Terziden terziye değişkenlik gösteriyor çünkü.
İş bir tane değil toptan olunca pazarlık yapılır.
0
diyecevaplandı
(20.09.25)
aramahalle terzisine götürürseniz halleder. ama mahalle önemli. istanbul'da mesela kozyatagi, erenköy, suadiye gibi semtlerde terziler adami soyar. istanbul'da isenize istiyorsaniz terzi adi veririm, kadiköy merkezde, orada uygun fiyatla halledebilirisniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
Dışarıda dükkanı olan her terzi her işi yapamıyor, hepsi aynı alanda ya da aynı oranda usta olmuyor. Kimi sadece pantolon boyu paça falan kısaltıyor sadece, kumaş türleriyle alakası kalmayan az değil. Onun için işinin ehli olan bir terzi bulmak lazım. Her kıyafet standart bilgilerle düzeltilmiyor, bazen özel işlem hayal gücü vs gerekebiliyor. Bilinen, iyi bir terzi bulmak lazım. Ama o da terzilik çok çok azaldığı için çok para ister, bu da yeni kıyafet almakla eşdeğer hatta daha da pahalı olabilir. İşin fahiş fiyat uygulaması vs de var.

Tavsiyem, yakın çevrende "çok iyi terzidir" bilgisine sahip bir yakının varsa o terziye o yakınınla birlikte git, eşyaların hepsini götür, sıkı pazarlık et. Gerçekten kâra geçiyorsan tamam ama hatırı sayılır bir kâr olmazsa kıyafetlerini riske atma.
0
muhayyer divan
(20.09.25)
güncelleme:
tavsiye üzerine iki yere gittim. zaten küçük bir yerde yaşıyorum 5 tane falan anca terzi var.
3 gömlek 1 pantolon için ikisi de 1k dedi. pazarlıkla 900 oldu.
ikisine de verdim bir set.
ikisi de gayet güzel iş çıkarmış.
ancak birisi hem uzak hem de biraz yavaş olduğu için eledim.
sadece ütüye 50 lira aldıklarını düşürsek bana makul gibi geldi ama bilemedim.
ayrıca ilginç ve mutlu bir his ya aynı kıyafet ama daha şık duruyor üstünde.
yeni alsam bu kadar heyecanlandırmazdı herhalde beni.
0
🌸kixo
(12.10.25)
(5)

sıkılıyorum, bunalıyorum 2. yıl güncellemesi

kixo
buraya yazıyorum çünkü türkçe internet ortamında aklı başında birkaç insanın olduğunu bildiğim tek yer burası. ve artık kafamda aynı şeyleri düşünüp çözüm bulamamak midemi bulandırıyor.derdimi olabildiğince kısa ve net anlatmaya çalıştım ama gene de uzun ve dağınık oldu biraz, kusura bakmayın.https:
buraya yazıyorum çünkü türkçe internet ortamında aklı başında birkaç insanın olduğunu bildiğim tek yer burası. ve artık kafamda aynı şeyleri düşünüp çözüm bulamamak midemi bulandırıyor.
derdimi olabildiğince kısa ve net anlatmaya çalıştım ama gene de uzun ve dağınık oldu biraz, kusura bakmayın.
www.eksiduyuru.com
bunu yazalı iki yıl oldu. okumanıza pek gerek yok.
erkek / yakında 33 / anadolu'da bir yer


son iki yılda önce 10 kilo aldım, sonra 20 kilo verdim ve vermeye devam ediyorum. halen sağlıklı sayılan sınırlar içindeyim veya yakınım.

çalıştığım yerde hâlâ tek yabancı benim. yaşıtım pek kimse yok, olanlar da çoktan evlenmiş. bu yüzden sosyal açıdan vebalıdan farklı muamele görmüyorum.

bütün kötü alışkanlıklarım nüksetti: sigara, bahis, alkol. bir ara kontrolümü çok kaybetsem de son zamanlarda toparladım. birkaç haftadır içmiyorum, bahise para yatırmadım. bunlar hayatım kötü gittiğinde ortaya çıkıp düzelince kayboluyor.

uzaktaki arkadaşlarım ve ailemle iletişimim var. arkadaşlarımın beni teselliden başka yapabileceği bir şey yok. durumumu anladıklarını sanmıyorum. bazılarının beni manipüle ederek maddi çıkar sağlamaya çalıştığını düşünüyorum. ailem "işin var, daha ne istiyorsun? birini bulup evlen" modunda.

son üç aydır mahallenin merdiven altı spor salonuna gidiyorum. neden gittiğimi bilmiyorum. kapıdan içeri girmek bile bir haftamı aldı. defalarca döndüm, girip çıktım. neden korktuğumu bilmiyorum ama bu korkuyu çoktan yendiğimi sanıyordum. mutsuz mutsuz koşuyor, ağırlık kaldırıyor, eve gelip bir şeyler içiyor ve yarın uyanmamayı umarak yatıyorum.

işim daha da kötü. kimsenin çalışmak istemediği birime yolladılar. hukuki değil ama hakkımı arayacak durumda da değilim. yaptığım iş hiçbir derde derman olmuyor. graeber görse kitabında özel bölüm açardı. muhatap olduğum en düşük unvanlı kişiler il müdürleri veya vali yardımcıları. herkesin yarattığı küçük dağlar yüzünden atmosfer çok yorucu ve gergin.

hem işin kendisi hem bu hayat beni zihnen ve bedenen geriletiyor. öyle günler oluyor ki zihnimin paslandığını hissediyorum. her gün burada çalışmak istemediğimi, kendi birimime dönmek istediğimi herkese söylüyorum. tayin için de dilekçe verdim ama umudum yok. dışarıdan ve dayısız olunca böyle oluyor sanırım.

salon kapalıysa veya işten geç çıkıp enerjim kalmadığında yürüyorum. boş boş 5-8-10 km yürürken yanımda bolca sigara oluyor. bu anlarda sorunlarım üzerine çok düşünüyorum ama bu onları çözmeme yardımcı olmuyor.

eskiden mutlu eden şeyleri tekrar denedim. yemek yapmayı ve yemeyi severdim. şimdi yokluk günlerindeki gibi sofralar kuruyorum. bazen 2-3 gün yemek yemeyi unuttuğum, aklıma gelince canımın sıkıldığı anlar oluyor.

çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım da nispeten izole geçti. belki bu yüzden bazı yeteneklerim gelişmedi. belki fırsatlar doğuyordur ama fark etmiyorumdur. fark etsem bile ne yapacağımı bilmiyorum.

tamamen yapabiliyor olduğum için veya takıntı yaptığım için sunucular kurardım. scriptler düzenler, kendime göre kodlar yazardım. basit elektronik tamir işleri yapardım. geçen gün ghost kurmak istedim. ne eski merakım kalmış ne de problem çözme yeteneğim. sıkılıp parayla hallettim. oyun oynamak, kitap okumak, bisiklete binmek gibi eskiden az da olsa keyif veren hiçbir şeyden artık zevk almıyorum.

ev aynı kötü ev. her yönüyle nefret ediyorum ama taşınamıyorum. ya iki kat kira verip eşya alacağım ya da daha uzağa taşınıp araba alacağım.

hem yaşaması hem de anlatması sıkıcı bir haldeyim. şu anki hayatımın geçmiş hayallerimle kesişen noktası yok. öyle uçuk hayallerim de yoktu. köprüden önceki son çıkışı kaçırmışım gibi hissediyorum. son iki yıl alkolle, pozitif bakmaya çalışmakla ve "yarın uyanamazsan her şey çözülür" düşüncesiyle geçti. artık her şeyiyle benliğimle bu kadar çelişen bir hayatı yaşamakta artık iyiden iyiye zorlanıyorum.

gerçekten izole bir hayat yaşıyorum ve bundan iyice sıkıldım. daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. biriyle anlamlı bir şey paylaşmayalı, içten bir sıcaklık hissetmeyeli çok uzun zaman oldu. sadece fiziksel bir temas değil bahsettiğim. reels gönderecek kimse bile yok. bu durumu değiştirecek fırsat çıksa ne yapacağımı artık kestiremiyorum.

psikiyatriye gitmem beni zora sokabilir. hele şu an yaşadığım şehirde gitmeyi göze alamam. belki başka şehirde yapabilirim ama bu çok yorucu ve masraflı olur.
0
kixo
(13.07.25)
sekizdokuzon
(13.07.25)
Ne desek bir şey yapmayacaksın. Ağlamaya devam edersin sen.

Ben olsaydım, işi bırakırdım. Ailemin yanına giderdim. Baştan başlardım. Bak bu kadar. Kafayı yemene, hergününün mutsuz geçmesine gerek yok. Psikiyatri falan boş iş para tuzağı. İşi değiş, işi bırak, şehirde kal veya aile yanına göç ve iş bulmak. Bu kadar basit. Araba al veya öyle çözmeyi dene. Ama yeter yani, sürekli şikayet şikayet. Git bir şeyler yap artık. Kendin için yapmıyorsan bir şey biz ne desek boş.
0
Shepard
(13.07.25)
30'lu yaşlarda birçok insan böyle dertler yaşayabiliyor. ben şehir değiştirmememe rağmen bende de var benzerleri, çok iyi anlıyorum yazdıklarını. geçen ben de bir duyuru yazmıştım hatta. yaşıtlarımız evleniyor veya farklı yollara gidiyor veya biz farklı yollara gidiyoruz. bir anda alışık olduğun sosyal ortamlardan uzak, daha izole ve yalnız bir hayata sahip oluyorsun nasıl olduğunu fark edemeden. iş yerinde de yoksa kafa dengi birileri yeni arkadaşlar ortamlar edinmek de çok zor oluyor çalışan birisi için. evlenmek de çare değil, evlenip boşanan ciddi sorunlar yaşayanlar var benim çevremde. onların durumu daha kötü hatta. o yüzden sadece evlenmek veya sevgili bulmak da çözüm değil gerçekten mutlu olacağın birini bulabilmek lazım. o bile tek başına çözüm değil tabi tüm sosyal çevrenin tek kişiden ibaret olması yine sıkıntı olur ama en azından karşılıklı güvenin olduğu biriyle yakın paylaşımda bulunmak ileriye doğru bir adım olur en azından.

bu bir şeyi çözmeyecek tabi ama yalnız olmadığını bilmelisin. insanlığın doğası ve toplumsal yaşamın zorlukları bizim gibi bir çok insanı bu duruma bu hislere sürüklüyor. hiç kimsenin yaşamadığı veya çok az kişinin muzdarip olduğu dertler yaşamadığını bilmek bir nebze rahatlatıyor en azından. öneri olarak da online terapi deneyebilirsin. ben tek yaşamadığım için bana uygun değil ama senin için iyi olur teksen. hem ucuz oluyor hem de yaşadığın şehirde duyulma imkanı yok bambaşka bir yerde yaşayan bir psikologdan psikiyatristten alırsan. bir profesyonele içini dökmek burada dökmekten daha iyi gelir en azından.
0
semaforo de medianoche
(13.07.25)
anladigim kadariyla problemin ne is, ne ev, ne sevgili, ne arkadas. ne de sikilganlik. problemin hepsinin toplami. isi degistirsen diger problemler devam ettigi icin bisey farketmeyecek. nacizane tavsiyem, sehir degistir. sehir degistirdigin zaman hepsi de degisecek. korkuyorum, kimsem yok, isim yok, arkadasim yok falan deme inan bana su an ki durumdan daha kotu olamazsin.
0
buenosdias
(14.07.25)
sanki şehirden kurtulabilirsen bu sıkıntılarının da önemli bir kısmından kurtulurmuşsun gibi duruyor anlattıklarına göre.
buenosdias + 1
genel olarak semaforo de medianoche + 1
0
Whily
(14.07.25)
(2)

başını vermeyen sivilce

kixo
ulan tam da burnumun ortasında çıkmaya çalışıyor. kızarttı etti kaç gündür palyoça gibi dolaşıyorum, ama yok arkadaş kaldı öyle bir türlü olmadı; sıkılacak noktaya gelmedi. sönmüyor da şerefsiz. napıcam ben buna şimdi? saçı sakalı da kesiyoruz öyle çok garip görünüyor ya.
ulan tam da burnumun ortasında çıkmaya çalışıyor. kızarttı etti kaç gündür palyoça gibi dolaşıyorum, ama yok arkadaş kaldı öyle bir türlü olmadı; sıkılacak noktaya gelmedi. sönmüyor da şerefsiz. napıcam ben buna şimdi? saçı sakalı da kesiyoruz öyle çok garip görünüyor ya.
0
kixo
(17.04.25)
çay ağacı yağı kullanın ama bazıları direkt kullanılmıyor bazı oranda başka yağ ile karıştırıp sürün.
0
iwillsee
(18.04.25)
Ya bunu kesinlikle tavsiye olarak yazmıyorum ama kendine güveniyorsan yapabileceğin bir şey.

Ucu çok sivri olanlardan bir toplu iğne alıyorsun 80° kolonya ile ucunu iyice silip, sivilcenin baş vereceği noktaya (belli olur o) tam 12'den hafifçe daldırıyorsun. Canını yakmayacaksın ama dikkat et. O noktanın hemen içinde kocaman bir yağ hücresi var diye düşün, maksat o hücrenin çeperinde bir delik açmak. Yırtmak parçalamak değil, onun in çok hafif çok minik bir kuvvet uygulamak gerekiyor.

Sonra yanında bulundurduğun temiz peçeteleri veya pamukları iki parmağına sarıp o sivilceyi iki yanından (iğnelediğin nokta tam ortada kalıp sıkışacak şekilde) sıkıştırıyorsun. Hafifçe yapacaksın. Canını yapmayacaksın. Bu şekilde 2-3 kez dene, olmadıysa gece muhakkak baş verecektir.

Baş verdiyse tavsiyem odur ki bir parça buzu o başın etrafında dolaştırıp yağı dondur. 5'er dk bekleyip bekleyip tekrarla işlemi. Sence uygun bulduğu da sıkıştırma işlemini tekrarla.

Sivilce içinden çıktığında yine temiz bir pamukla orayı temizle, uygun bulduğun bir solüsyonla, gül suyu olabilir, temiz su olabilir, üzerinden geç.

Ya da bir cilt bakım uzmanına git. Ama ben kendimi böyle hallediyorum evde.

Kesinlikle tavsiye değildir, kendine çok ciddi anlamda güvenmeyen yapmasın.
0
muhayyer divan
(18.04.25)
(10)

sıkılıyorum, bunalıyorum

kixo
Taşrada memurlukta ikinci ayımı doldurdum, üçe yaklaşıyorum. Taşradan kastım hem kadrom taşra, hem de yaşadığım yer taşra. Bir şekilde büyükşehir sıfatı almış bir yer aklınıza gelmesin. Ancak en azından şehir merkezindeyim.İşten bahsetmek gerekirse, bir halt yaptığım söylenemez. Üç ayda iki üç hafta
Taşrada memurlukta ikinci ayımı doldurdum, üçe yaklaşıyorum. Taşradan kastım hem kadrom taşra, hem de yaşadığım yer taşra. Bir şekilde büyükşehir sıfatı almış bir yer aklınıza gelmesin. Ancak en azından şehir merkezindeyim.

İşten bahsetmek gerekirse, bir halt yaptığım söylenemez. Üç ayda iki üç hafta yoğun geçiyor gibi görünüyor, onun haricinde bir şey yok. Sabah bilgisayarı açıp kurum internet ağının izin verdiği ölçüde vakit öldürüp akşam eve geliyorum.

Ev ise 50 m2 bile değil. Üç kişi aynı anda evin herhangi bir yerinde yan yana duramaz. Teknik olarak mesken bile değil, ikametgah alamıyorum. İyi yanı yok mu, var. Faturalar dahil. Eşyalar dahil. Masrafı maaşımın tam çeyreği denk geliyor ve iş yerime yürüyerek 8-10 dakika mesafede.

Eve kedimi köpeğimi getiremedim. Hem ev sahibi sıkıntı, hem ev küçük. Ancak en büyük etken, en iyi ihtimalle 8 saat olan yolculuğu kaldırabilecek durumda değiller. Açık olmak gerekirse onlardan uzak olmak muhtemelen beni şu anda, ne kadar kabul etmek istemesem de, çok fazla etkiliyor sanırım.

İş konusunda şanslı mıyım, şanssız mıyım bilmiyorum. Çok alakasız işlerle görevlendirilip çok yoğun çalışanlar da var, benim gibi boş takılanlar da meslektaşlarım arasında. Bu durum biraz da benim çalıştığım yerin müdürü olsun, diğer çalışanları olsun genel olarak oldukça iyi, anlayışlı insanlar olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Açıkçası bu yönüyle memnunum, başlamadan önce bayağı bir gözüm korkuyordu, şans işte. Ancak iş olduğunda da neyin nasıl yapılacağı belli değil. Kervan yolda düzülür kafasında gidiyoruz.

Yaş ortalaması çok yüksek hem çalıştığım yerde hem şehirde. En yaşlı şehirlerden biri zaten. Tamam, bende yirmilerinin başında delikanlı değilim ama bana göre bile yaşlı. Konuşacak ortak bir şeyler bulmakta çok zorlanıyorum iş yerinde. Diyalog kurabileceğim üniversite mezunu iki kişi var sadece. Üniversite mezunu olmak çok matah bir şey değil, biliyorum, sadece durum bu. Onlar da hem yaşlı hem de biraz fazla kafa açıyorlar.

4 kişi aynı odadayız. Tek erkek benim. Bol bol yerel dedikodu dinlemekten, nereden uydurulduğu belli olmayan mankibe dinlemekten kusacağım artık.

İşin anlamsızlığı da ayrı üzüyor. İş yüküm olsa da anlamsız olmasa da anlamsız. Varlığı da yokluğu da bir şeye iş demişler. Hiçbir zaman büyük adam olacağım derdim olmadı. Ancak bu kadar önemsiz bir işle meşgul olmak canımı sıkıyor. Bir şeyler öğrenir, kendime ya da kuruma bir katkım olur mu diye bakıyorum ama pek imkan görünmüyor.

Eve geliyorum, yapacak bir şey yok. Kitap okumaktan, dizi izlemekten sıkıldım. YouTube deseniz tüketecek bir şey kalmadı.

Üç kere tiyatro oyununa gitmeye niyetlendim. Üçü de iptal oldu, yetersiz bilet satışından. Çevre illerde oluyor güzel etkinlikler ama en fazla 2 saatlik bir etkinlik için git gel en az 5-6 saat yol, en az iki bin lira para harca ne mantıklı geldi ne içime sindi.

YDS kursuna gideyim dedim, kurs yok. Derdim en azından günlük boş muhabbet birilerini bulabilir miyim, kurs bahane. Tiyatro kursu buldum, onlar da sadece çocuk grubumuz var, yetişkin grubumuz yok deyip yolladılar.

Her tuşa basıyorum ama olmuyor. Akşamları dışarı çıkmaya niyetlendim. İki tane caddesi var. Aslında bir tane de sizin güzel hatrınıza iki dedim. Şehir hâlen ezan vakitlerine göre yaşıyor. Akşam ezanına kalmadan her yer kapanmış oluyor. Bar falan yok tahmin edersiniz ki. Bir iki tane pavyonla restoran arası yer var.

Uzun bir işsizliğin sonunda iş bulduğum için mutluyum. Deprem sonrası daha da artan borçlarımı kapatabileceğim için mutluyum. Bunlar güzel şeyler, kabul ediyorum. Ama bu yaşam tarzını ne kadar sürdürebilirim bilmiyorum. Şartlarımı iyice zorlayıp yurtdışına gidebilirdim, yapmadım. Belki de yapamadım. Şu anda bunun bir önemi var mı, onu da bilmiyorum.

Daha önce benzer süreçler beni içinden çıkmamın yıllar aldığı maddi ve manevi çukurlara itmişti. Bu sefer tekrar düşürsem o çukurlara çıkabileceğimi sanmıyorum. Memuriyetten devam edersem üç yıl daha sike sike buradayım. Sonrası belli değil. Bir yılın sonunda istifa etsem ne yapacağım belli değil.

Kendi varlığımdan sıkılma noktasına geldim. Bir akıl verin.
0
kixo
(27.09.23)
Hoacm yanlış anlama ama daha 2 ayda bu kadar bunaldıysan bence sıkıntıyı kendinde araman lazım.

Muhtemelen çok büyük önyargı ile gittin oraya, yani "zaten küçük şehir, insanlar şöyle böyle, benim ilgimi çekmez" diye başlarsan sıkılırsın tabi. İşte diyorsun ya mesela "bar yok" diye. Küçük şehre gitmişsin, bar olmayacağı belli, beklentiyi "bar olması" noktasında tutarsan tabi mutsuz olursun. Aynı şey "büyük adam olacaktım ama anlamsız iş yapıyorum" düşüncesinde de var, hala yurtdışı düşünmende de...

Bi kaç sene önceye kadar benim TR'nin "kaymak tabakası" diyebileceğin bi arkadaş çevrem vardı. Ben bundan sıkıldım ve sosyal çevremi biraz değiştirmeye karar verdim, başka ortamlara girdim falan. Başta inanılmaz sıkılıyordum çünkü kimse benim ilgilendiğim şeylerle ilgilenmiyordu, biriyle oturup yarım saat muhabbet etmekte bile zorlanıyordum.

Bi noktada çevreyi değiştirmeye karar verip, beklentiyi hala eskiden alışık olduğum şekilde tutmanın ne kadar anlamsız bişey olduğunu idrak ettim. Ondan sonra düzeldi. Karşıdakini merak etmeye, söylediklerini baştan "kafa açıyorlar" diye değil de içten bi şekilde dinlemeye başladığında, aslında orada da öğrenebileceğin ve keyif alabileceğin bişeyler olduğunu farkediyorsun.

Yani yapman gereken arabayla 6 saat ötedeki şehre gitmek değil, kendinle uğraşmak biraz. Onu yapmazsan koskoca youtube bile biter tabi.
0
plutongezegendegilmi
(27.09.23)
Valla iki ayda bu kadar dolduysan sıkıntın büyük.
Yeteneğin veya tecrüben veya spesifik bir konuda bilgin varsa yeni iş aramaya başla şimdiden.
Ama bunlar yoksa kendini değiştirmen gerekecek, beklentilerini düşür, asosyalliği sindir, bulunduğun yerdeki ortama ve yaşayışa ayak uydur.
İnternette bir fotoğraf dolanıyordu bir ara, çölün ortasındaki bir tren istasyonunda görevli memur, istasyonun etrafına diktiği ağaçlarla 50 yılda görüntüyü tamamen değiştirmiş şekildeydi. İş yerinde de böyle bir şey yapman lazım. Bence her zaman yapılacak bir iş vardır, sen görevi bekleme görevler seni beklesin yapılmak için. Guzellestir etrafını, iş yerini evini, ev sahibini, iş arkadaşlarını...
0
etna
(27.09.23)
Öncelikle içinde bulunduğunuz durumdan sıkılmaktan haksız değilsiniz. Ama ben değişebileceğini düşünüyorum henüz 2-3 ay çok erken, memurum demişsiniz, yeni memurlar gelebilir gidebilir, 4 kişi aynı odadayız demişsiniz, sürekli aynı şeyleri yapmak yerine değişik bir şeyler yapmayı teklif edin bu kişilerle. Sürecin geçici olduğunu kabullenin, 3 seneyi verimli geçirmeye çalışırken farklı iş imkanları veya yurtdışına gitme imkanı arayın eğer bu kadar çekilmez bir durum ise. Tekrar işsiz olsaydınız bunların hiçbirisini de göremeyecektiniz ve inanın daha kötüdür.
0
babemsi
(27.09.23)
Eger ilgilendiginiz konu ile ilgili grup yoksa siz kurmayi deneyin? Belki sizin gibi tiyatro yapmak isteyen ama ayni cevabi alan insanlar vardir? Yas ortalamasi buyuk olabilir ama sizin yasiniza yakin insanlar mutlaka vardir. Mansur ark'a katiliyorum ve boyle hissetmekte haklisiniz, ona da katiliyorum

Eger ilgilendiginiz bir sey varsa mutlaka ilerletin, mesela ingilizce bilmiyorsaniz mutlaka haftada 2-3gununuzu ona ayirin, sadece ingilizce altyazili dizi film izleyerek inanilmaz ingilizce ogrenen insanlar var, onemli olan ciddiye almak. Onunuzde oradan dolu dolu bir insan olarak cikmak icin 3 yiliniz var, oyle dusunun. Ama ne yapacaksaniz ciddiye alarak yapin. Yazmaya merakiniz varsa, muhtesem atolyeler var online, onlara katilin. Online etkinlik olarak sizin yerinizde olsam 1 tane secer, emek verir, onun disinda mumkun oldugunca fiziksel dunyaya karismaya calisirdim. Belki hangi konulara ilgi duyuyorsunuz, hangi alanlarda gelismek istiyorsunuz, mesleginiz ne, ve neredesiniz yazarsaniz buradan cok guzel oneriler bile cikabilir?
0
songforsomeone
(27.09.23)
Ben de istanbulda yaşarken 1 yıl için ailemin yanına küçük bir ilçeye gitmiştim, sonra evlenip geri istanbula geldim, küçük yer insanlarının böyle küçük bi dünyası oluyor. Mesela dizi izlemeyi çok seviyolar. İşyerinde dizilerden bahsediyolar heyecanlı heyecanlı, bence onları biraz gözlemleyip onlar gibi dizi izlerseniz vs ertesi gün konuşacak konunuz olur gayet. Ne bileyim kendinizi geliştirmek isterseniz online kurs da var bissürü. Bi de küçük yerlerde belediyenin açtığı veya halk eğitim merkezlerinde gitar kursu filan oluyor. Öyle bir şey bakabilirsiniz. Ya da sizin bildiğiniz bir şey varsa siz gidip halk eğitimle konuşup kurs açabilirsiniz. İlkokul çocuklarına ing öğretmek gibi ya da matematik dersi vermek vs. Bunlar hem vakit geçirmenizi sağlar hem de çevre yaparsınız.

Bence 2 ay henüz çok erken o yüzden henüz kafa dengi arkadaş bulamamış olabilirsiniz umutsuz olmayın. İnsan tanımaya odaklanın bence.

Son olarak küçük yerlerde insanların siyasi partiye katılma eğilimleri baya yüksek oluyor. Oy verdiğiniz ve kitlesini sevdiğiniz bir parti varsa ilçe yönetimine gidip üyelik yapıp ordan insanlarla tanışabilirsiniz
Siyası parti arkadaşlıkları çok içten oluyor. Aynı partili olunca kadın kolları teyzeleri çok iyi davranıyor.
0
turuncu tonlarda
(27.09.23)
Ya pardon memur olduğunuz için üyelik yapamıyorsunuz unuttm bi an. Ama yine de gidip tanışabilirsiniz resmi üyelik olmasa bile.
0
turuncu tonlarda
(27.09.23)
evlen
0
bir soru sorcam
(27.09.23)
önyargı ile gitsin gitmesin ne fark edecek? önyargı ile gitmese gittiğinde farklı bir şey mi bulacaktı?
yeni bir yere taşındım, nasıl yeni birilerini bulurum diye burada her hafta min. bir tane duyuru açılıyor. hepsinde de aynı cevaplar var. dil kursunua git, o kursunu git bu kursuna git. içilecek bir yer vardı oraya git. eee, gitmiş işte? siz yazmadan bu alternatifleri denemiş ama yok.
kaldı ki ilk etapta sıkılacak zaten. üçüncü yılında mı sıkılacaktı?
sağda solda anadolu irfanı geyiği yapıp burada ama anadolu'da işte böyle ya ne olacaktı sorun sende, önyargılı gitmişsin demek komik olmuyor mu?
tek şehirli caddede çevreni ne kadar değiştirebilirsin? ne katabilirsin oraya? taşrayı anca nbc filmlerinde görmüşsünüz atın tutun kafanıza göre.
ama büyük bir mallık yapıp evlenme. gider oradan biriyle evlenirsin sonra tabutun bile gelmez üç yıla kurtuluyorum derken.
git xbox+ultimate al en f/p çözüm bu. mis gibi de vakit öldürürsün. bir de bira kiti falan al, senden kralı olmaz.
allah kurtarsın.
0
koxy
(28.09.23)
Bu süreyi kendinizi geliştirme ve para biriktirme süreci olarak değerlendirin.

Artık her şey online. Her türlü kursu online alabilirsiniz. İş yerinde online işlem yapamıyorsanız kitap alın.

Bahaneler ardına sığınmayın. Kendinizi biraz zorlayın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(29.09.23)
mobil oyun ve ilgi alanınıza göre online kurslar aklıma geldi. adaptasyon sürecindesiniz biraz kendinize zaman tanıyın.
0
elvan abeyiylegezse
(29.09.23)
(3)

bir yazar arıyorum

kixo
yahya kemal ile dönemdaş olabilir. türkçü bir çizgide. ünlü, bilinen bir isim. mauser ile intihar etmeye çalışıyor olmuyor.bunların bir kısmında kısmen ya da tamamen yanılıyor olabilirim elbette. ama emin olduğum silahla intihar etmeye çalışması.kimdir bu isim?
yahya kemal ile dönemdaş olabilir. türkçü bir çizgide. ünlü, bilinen bir isim. mauser ile intihar etmeye çalışıyor olmuyor.
bunların bir kısmında kısmen ya da tamamen yanılıyor olabilirim elbette. ama emin olduğum silahla intihar etmeye çalışması.
kimdir bu isim?
0
kixo
(09.03.23)
Ziya Gökalp?
0
hrskrs
(09.03.23)
Ziya Gökalp kafasına sıkıyo ama ölmüyo.
0
plutongezegendegilmi
(09.03.23)
Ümit yaşar oğuzcan?
0
ruhen hastayim ben
(09.03.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.