çok sevmişsen koyar... hala daha seviyosan yine koyar...
gözünden sakınmışsan, ayağı taşa takılsa acısını yüreğinde duymuşsan, onu yatırıp, sen yatmamışsan, canı sıkılsa sen daha çok üzülmüşsen, hasta olduğunda başında beklemiş, alnına sirkeli bez koyarken üşüyecek/ürperecek mi diye yüreğin pır pır etmişse, sana karşı büyük küçük her hatasında hoş görüp affetmiş, hakkından vazgeçmişsen, onu huzursuz etmemek için beklemeyi düşünüyorsan, bigün sana geri gelecek olursa onu bağrına basacağından, hiç bir şey olmamış gibi kaldığınız yerden devam edeceğinden adın gibi eminsen; KOYAR!
Yapabileceğin iki şey var;
1- Sessizce her şeyin düzelmesini beklemek,
2- Diğer kişiyle bir takım "etkileşim"lere girerek, arkadaşınla birbirlerine yaklaşmalarını imkansız kılmak. (Açıkça ifade etmedim; aralarını açmaktan vahşileşmeye varan geniş bir yelpazeyi kast ediyorum...)
(Bu yazı, 20 yaşında birinin 10 yıllık -ki ömrünün yarısı ediyo- arkadaşıyla böyle bir duruma düşmesi hayal edilerek yazılmıştır. Ve evet o 20lik delikanlı, kardeşi için HER ŞEYİ yapabilir...)
edit: O 20lik delikanlı, bazen çok fena heyecana da kapılabilir ;)
0