aynı olayı başka bir üniversitede ben yaptım. biz seni tanıyoruz gibi bir sevimlilik içinde olmuyorlar. hatta ben aynı universitenin ıkıncı öğretımınden birinci öğretmıne kayıt yaptırdım. tum birinci sınıf derslerim muaf olarak gözüktü, tek bir dersten kalmıştım onunda muafiyet sınavına girdim, bb aldım o dersten ortalamam sırf o ders sayesinde 3.00 oldu. aa olaydı 4 olacak idi. neyse fazla uzattım sanırım ama şunu da söyliyeyim: kayıt sildirme işlemi sıkıntılı değil de yenı kayıttan sonraki belirsizlikler fena can sıkıyor. mesela ben tum bir seneyi üstten aldım. geçiş yapmasam yarım dönem ders alamayacaktım.

kayıt sildirme kolay ya gidip kütüphaneden borcunuz olmadığına dair bir kağıt alıyorsunuz sonra da medicodan kaydınızı sildirip bunları öğrenci işlerine veriyorsunuz tadaa! ayrıntılı bilgi için yine gidip öğrenci işlerine uğramanız sizin faydanıza olur

prof'un iki sene geçerliliği var hesabını siz yapın

transkript alırsınız sonra dilekçeyle dersleri saydırmayı istersiniz öğrenci işlerinden muhtemelen cc üstünü kesin sayarlar da altını bilemeyeceğim odtü bu sağı solu belli olmaz

odtü için
kayıt sildirmiyorsun direkt kaydolacaksın
hazırlıgı okumuyorsun
cc ve üzeri dersleri saydırabilirsin ama iktisadi bilimler dd leri de sayıyordu
deneyim : buyrun benim :)

kayit sildirip yeniden kayit yaptirmana gerek yok.
prof 2 yil gecerli.
ama ben olsam ogrenci islerini arar onlara sorardim, kesin.

geçen yıl yaptım aynısını.

1)kayıt sildirmene gerek yok. kayıt tarihinde gidiyorsun, yeni dosyanı veriyorsun yeni dosyanla eskisini birleştiriyorlar.

2)sınava girmene gerek yok. hatta kayıt için gittiğinde ingilizce yeterlilik sınavı harcı mı ne öyle bir şey var onu da yatırma sakın boşu boşuna.

3)ben bölüm sekreterliğine transkriptimle birlikte dilekçe verdim. cc ve üzeri dersleri geçti diye saydılar. oibs'de gözükmüyor geçtiğim dersler. ortalamam da sıfırlandı haliyle. bir de ben bu işi ders kaydı sırasında yaptığım için add-droplara dahi yetişmedi. geç kayıtla uğraşmak zorunda kaldım. erkenden yapabiliyorsan daha iyi olur.

ekstradan şunu söyleyeyim eğer kyk'dan kredi alıyorsan dersler başladığında üzerinde 'lys ile şu şu bölüme geçiş yapmıştır' yazan (bu önemli) öğrenci belgeni alıp kyk'ya gidiyorsun ve nakil yaptırıyorsun ondan sonra harç kredinin iadesi için başvurabiliyorsun.

not: geçtiğin kredili her beş ders için bir dönem atlatıyorlar.

sancılı olmaz; aynı olayı bilkentte yaşadım ve evet o sevimliliği yaptılar, zaten dosyan öğrenci işlerinde oluyor. öğrenci kaydın, numaran, mail adresin vs. hepsi aynı kalıyor. hatta devam eden öğrenci olduğum için hazırlık sınavından da muaf oldum. bu arada öğrenci işlerine dilekçe verip C ve üstündeki derslerden muaf sayılabiliyorsun ve sene sonunda not olarak görünüyorlar [sadece geçti kaldı değil yani]. kaydını sildirmeden öğrenci işleriyle bir konuşmanı tavsiye ederim.

prof iki yıl gecerli degil. kac sene gecmis olursa olsun profun üzerinden okula ara vermeden degistirirsen hazırlık okumuyorsun.

eğer henüz yirmili yaşlarının başındaysan ve sözünü ettiğin bölümü kazanabileceğine inanıyorsan sakın vazgeçme. ne istiyorsan onu yap. bölümde okumuyorum ama yine de tavsiye ederim.

ben de diger bir acidan yaklasayim:

okul 4 sene, hayat 40 sene. (Allah omur verirse tabii).

okulun zengin bebelerle mi, zeki bebelerle mi beraber gececeginin filan bi onemi yok. cunku okul gecici bi donem. beraber okudugun adamlarin cogunun adini ve yuzunu unutacaksin ileride. hic bi onemi yok hem de. cunku onlar da seni unutacaklar.

sen ne is yapmak istedigine karar ver. okudugun meslekten mi hazzetmiyorsun yoksa o bolum ozelinde bi memnuniyetsizlik mi soz konusu?

sosyal bilimler, akademik kariyer dedigine gore muhendis olmak istemedigine karar verdin.

peki soruyu neden "bu bolumu bitirenler memnun mu hayatindan?" diye sormadin? asil sorman gereken sey o.

hatta, telefon et veya e-mail at ve oralarda akademik kariyer yapmakta olanlara sor boyle sorulari. artilarini eksilerini ogrendikten sonra karar ver.

ABD'deki Yahudilerin cok begendigim bi huylari var. Egitime cok onem veriyolar ve 4 senelik okulu sekiz senede bitirseler de vaz gecmiyolar. Cok sebatkarlar yani.

Bu nedenle, ingilizcen yetersiz olsa bile, sen kafaya koyduysan ve mutlaka o bolumde okumak istiyosan, senelerin gecse de yilma, geri donme. Cunku 30-40 sene, hala sekiz seneden cok daha uzun bir sure.

cevaplar için çok teşekkürler.

ingilizce ve hazırlık sorun olacak şeyler değil. odtü'de okuyorum zaten ve hazırlığı gayet rahat bir şekilde okudum. ingilizce konusunda korkum yok o yüzden :)

sorun bölümden çok, gerçekten mühendis olmak istememem. okula da zerre istemeden girmiştim çünkü o zaman pek başka bir şansım yoktu (katsayı muhabbeti) ya mühendis ya doktor olacaktım kabaca. o sırada mühendisliği tercih ettim ama ne kadar rasyonel bir tercih olduğu şüpheli işte.

bilemiyorum, zor bir karar. birçok kişinin (nedense?) girmek için yırtındığı bir bölümü tamamen farklı bir şey için bırakmak sosyal çevremde de pek görülen bir şey değil aslında.

bölümde insanlar, çevre, insan kalitesi gerçekten beklediğin gibi değil. çok fazla çekememezlik var, çok fazla idiyot var. allahım bunlar bu sınavı nasıl kazanmış diyebileceğin tipler. görmeyen gözleri olan, tek yaptığı oturup okumaları ezberleyen insanlar var. ortam nefis değil yani onu geç. ha boğaziçi'nin ortamı genel olarak fena değildir, çiçek böcek falan fıstık ama odtü'ye kıyasla büyük hayal kırıklığına uğrarsın. (ha bence mühendislikten siyaset bilimi'ne geçmek isteyen insan da böyle biridir o ayrı, o yüzden mutlu olabilirsin)

bir de öss'de ea puanına göre ilk 1000'e girebilecek misin?

hocalar çok iyi değil. yine iyi gibiler var ama ingilizce konuşamayıp ingilizce ders anlatmaya çalışan insanlar var. her dönemde toplam 6 ders alsan 4 tanesinin hocası tırt 1i normal diğeri süper olur.

son not: sen sadece ben farklı bir şey yapmak istiyorsun. önce kendi özüne dön. beklentilerini ve kişiliğini yerli yerine koy. ondan sonra istediğini okursun. bak mesela boğaziçi felsefe'yi veya sosyoloji'yi de düşün.

ha şunu da hatırlatayım, ankara veya istanbul sbf'ye girmezsen hukukla ilgili hemen hiçbir şey öğrenemezsin. bu bahsettiğin bölümün öğrencileri belli bir mesleğe hazırlanmıyorlar, zaten daha çok medya sektöründe veya özel sektörde sıradan çalışan olarak çalışıyorlar. veya akademisyen tabi ki...

derdin okuldan çok meslekse ben iktisat veya hukuk okumanı tavsiye edebilirim... yani ne bileyim, mühendis olmak istemeyip ne olmak istiyorsan ona yönel...

dil okulu varmış zaten. almanyadan daha kolay vize alırsın. almanya vizesiyle de hollanyada girersin. corendon'dan amsterdam'a ucuz bilet bulabilirsin.

edit: corendon'a baktım da 14 €'ya bilet var. havaalanı vergisi sigorta ıvır zıvırı ekleyince 72 € yapıyor. bundan daha ucuz bilet bulamazsın sanırım...

cevabın için teşekkür ederim.

peki alman konsolosluğu bana hollanda tarihlerini kapsayacak vize verir mi? ilk hollandaya gideceğim için almanyadan alınmış schengen sorun olmaz mı?

alacagin almanya vizesine gore hollanda vizesine ihtiyac bile duymayabilirsin.

trene simdiden bakmaya baslarsan 40 euro civari bulabilirsin sansinda yaver giderse.

reiseauskunft.bahn.de

bir de sole bisey var.

www.mitfahrzentrale.de

30-40 euro civari arabayla. nekadar uyar bilemem. bu arada tarihler sallama fikir vermesi acisindan seyettim.

edit: yanlis anlamisim. ilk durak almanya sandim. almanya vizesiyle ilk almanyaya girmen gerekebilir. schengen e bakin derim.

teşekkürler.

direkt önce alman konsolosluğuyla görüşeyim o zaman. alman schengeniyle hollandadan giriş yapmak da pek problem olmaz sanırım ha o zaman?

ama iste almanya sana buyuk ihtimalle 90 gunluk tek girislik vize vercek. schengen i kime neden verirler bilmiyorum. konsoloslukla gorusmen faydali olabilir.

cevaplar için teşekkürler.

"schengen bölgesine hangi ülkeden girersen o ülkeden vize almak zorundasın" olayı sadece şehir efsanesi mi o zaman?

ilk uçak bileti amsterdama bir de. sorun olur mu o?

kulübün ait oldugu ilçenin sınırları içerisinde ürün satıs mağazası vardır.kendi sitelerinde akçay caddesi no:58 gaziemir/izmir diye bir adres mevcut, sanırım mağaza burada.
su numaralardan da bilgi alabilirsiniz.
telefon:0232-253-64-92
0232-253-76-65

tribündergi'de soruşturmayı deneyebilirsin. Belki taraftarlarından biri bulabilir sana. Varsa tabi.

not: belki de sormuşsundur, bakmadım.

abi altınordu'nun mağazası olduğunu hiç sanmıyorum. sen bence antrenmana falan git, kulübe git, bir şey yap. altınordu artık eski gücünde değil, malum. böyle ufak takımlar kendilerine ancak forma bulabilirler. ekonomik olarak taraftarı falan düşünecek durumda değiller. böyle olsa bile artık altınordu taraftarı çok kalmadı izmir'de. dediğim gibi kulübe gidersen daha fazka şansın olabilir.