ilaç işe yarar.

biraz acı hissetseniz de 1-2 saniyede hemen sinire ulaşınca anestezi verir o da rahatlatır direkt, korkmayın.

enfeksiyondan uyuşmamış.

antibiyotik maalesef diş sinirine etki etmiyor, çene kemiği ve çevre dokulara etki eder.

Çok sağolun. Doktorum da acı çektiğimi söylediğimde oldukça rahattı ve ilacı koyduğunda işe yarayacağını söyledi ama ben o an bir sonraki seans anesteziyi sağlayamazsak ne yapacağımızı sormadım.

Sinire ulaşıldığında yapılacak olan anestezi direkt olarak köke mi uygulanıyor peki?

bende biraz daha farklı bir durum olmuştu.

yirmilik çekilecekti, iltihap falan yoktu.
uyuşmadı, bir iğne daha, yine uyuşmadı, dişi oyup içine iğne yapmayı denedi, yine uyuşmadı.
arkada bir sinire iğne yaptı, geçici yüz felci hali yapacak dedi, yüzümün o tarafı tamamen uyuştu, gözümü elimle kapatıyordum, düşünün, diş uyuşmadı.
uyuşmadan çekerim dedi, kaçtım muayenehaneden.

tabii dişin canına okunmuş oldu, artık mecbur çekilecek.
bir tanıdık başka bir diş hekimine yönlendirdi.
gittim panik halinde, adamcağız sakin sakin konuştu, iğneyi yaptı, dur bakayım uyuşmuş mu derken dişi avucuma bırakıverdi. hissetmedim bile.

dediğine göre bazen olurmuş uyuşmama durumu, fazla zorlamayıp başka zaman denemek gerekirmiş.

sizde zaten o ilaç muhtemelen sinirleri öldürecek o yüzden panik yapmayın bence.

Sol üstteki azı dişimde küçücük bir çürük vardı.. Akşam ağrısı yapmaya başlamıştı ve dişçiye gideyim dedim. Adam şu kanca gibi aletle çürüğe bi dokundu yerimde zıpladım. Kendisi bi "ouuu" efektiyle 3,5 atmama neden oldu.

Neyse, uyuşturucu iğneyi vurdu ve 5dk bekleyelim dedi. 5 dk sonra koltuğa bir daha oturdum ve şu oyucu aleti çalıştırsı. Yine yerimde sıçradım. Bu sefer bir doz daha iğne yaptı ve "hallolucak bu sefer" dedi.. Biraz bekledikten sonra yine aleti çalıştırdı ve ben yine sıçradım.. İçimden herife nasıl küfrediyorum anlatamam.. En sonunda "son çareye başvurcaz, başka bir şey yok" diyince tansiyonum düştü.. "Morfin yapacaz" dedi ve iç taraftan iğneyi damağıma kadar soktu.. Önceden 2 iğne yapılmış olmasına rağmen iğnenin dibe kadar gittiğini hissettim.. Biraz bekledim ve yüzümün sol tarafı tamamen uyuştu.. Tükürüğümü tutamıyordum, düşün artık gerisini.. Mike tyson'dan yumruğu yesem gıdıklanırdım herhalde :) en sonunda oydu, etti ve o dışardan küçücük görünen çürüğün aslında kocaman bir kanyonun dışarı açılan penceresi olduğunu gördük

Sinirleri almak için kullanılan küçücük iğneler var. Onları kullanarak sinirleri aldı, kapattı. 1-2 sefer daha gittim aynı diş için. En sonunda tamamen kapattı dolgum tamamlandı.. 2-3 sene sonra da dolgum düştü.. Şu anda o dişten eser yok..

Bugün yaşadığım bir durum. Hastane işlerinden bir hayli tırsan biriyimdir. Hele ki diş.. Korku duyduğumu belirttim ve hafif sohbet eşliğinde iğne yapıldı. İğnenin ardından biraz bekledik uyuşmalar başladı. Bir süre sonra tedaviye başlandı fakat biraz deldikten sonra acı hissi duyunca bir kez daha anestezi yapıldı - bu kez başkası tarafından-. Uyuşma biraz daha artarken sol kolumda da uyuşma başladı ve giderek arttı. Diş hekimi bayan ara ara sorarak takip etti ve en son kol uyuşması aşırı olup titreme başlayınca hemşire çağırdı ve mavi kod veriyorum dedi. Ben de aha da gidiyorum heralde dedim bişey verecek bana :D meğer acil durum alarmıymış. Hemşirelerden birisi anestezilerde bir şey var heralde 4 oldu bu bugün diye belirtti. Artık bilemiyorum durum nedir. Öyle böyle derken olmadı iş haftaya kaldı yani :D

ticket atarak manuel geri geçebiliyormuşsun.

fakat diğer birçok bitki koloni halinde yaşar. genetik olarak benzer(ler), muhtemelen birbirine bağlantılı vaziyette ancak yarı otonom veya tam otonom birimler halinde varlıklarını sürdürürler. demiş.

genetik olarak benzer değil de, birbirinin aynısı diyor. klon gibi. tek yımırta ikizi gibi. benzer deyince sanki benziyor, ama aynı değil anlamı olmuş.

bu phytochrome lar beraber değişik gen kılıflarını aktive edip kapatıyorlar, buda değişik büyüme formlarına sebep oluyor.

hadi bakalım:)

bi alttaki daha doğru:)

Burada suıte'in anlamı takım. Gen takımlarını aktif veya pasif duruma getiriyormuş bu phytokromlar. Bunun sonucunda da farklı büyüme şekillerine neden oluyormuş.

Şöyle böl;

'the young chap could have told them, and, though that very thing was the the thing that interested the audience, would have been the only truth worth knowing.'
+
'the questions put to him necessarily led him away from what to me, for instance,'

Genç delikanlı onlara şunu söyleyebilirdi; o tek şey, ki dinleyiciyi ilgilendiren tek şey olmasına rağmen, öğrenmeye değecek tek gerçek olabilirdi.
+
ona sorulan sorular onu benden aldı, bir anlığına

Tam içime sinmedi benim de ama bir fikir verir belki.

Genç adam onlara anlatmış olmalıydı ve asıl olay, dikkatinin ister istemez bana çevrilmesini sağlayan, kendisine sunulmuş soruların, dinleyicileri de ilgilendirdiğini akıl etmiş olmalıydı, bilinmeye değer tek gerçekle ilgili olan soru gibi.

Gibi...