Giriş
(4)

Bizim el sanatları anlayışımız neden bu kadar çirkin ?

ardolf rendall
Sevgili sanat sevdalıları, merhabaBirincisi aklıma bir şey takıldı. Arkadaş, ne zaman gezintiye çıksam sağda solda araba içerisinde dükkanlarda vs. saçma sapan biblolar, böyle gayet sıradan alçıyla yapılmış fatma ana elleri, garip swarovski taşlı arapça işlemeli abidik biblolar, sime bulanmış alçıda
Sevgili sanat sevdalıları, merhaba

Birincisi aklıma bir şey takıldı. Arkadaş, ne zaman gezintiye çıksam sağda solda araba içerisinde dükkanlarda vs. saçma sapan biblolar, böyle gayet sıradan alçıyla yapılmış fatma ana elleri, garip swarovski taşlı arapça işlemeli abidik biblolar, sime bulanmış alçıdan kelebekler, çiçekler görüyorum. Geçen kil aldım, kafamda bazı figürler düşünüp evde amatörce çalışıp ülkemizin sanatını kurtarmayı düşünüyorum mesela :).

Yahu, güzel sanatlarda okuyan arkadaşlar neler yapıyor acaba ? Bu kanayan bir yara mıdır ?

ikincisi, Kadıköy, Taksim vs. yerleri turladığımda da bilindik, hepimizin bildiği dükkanlardaki aynı şeyler çarpıyor gözüme. Şöyle bir tarzdan nasibini almış, orijinal biblolar, heykeller yapan, ağaçlara çok güzel figürlerin oyulduğu, çarpıcı mini tablolar, zeki şeyler yapan ve üreten bir dükkana ya da bir kişiye hiç denk gelmedim. Geldiklerim de genelde yurtdışından getirtilmiş hazır mallardı.

Mesela ekteki gibi bir heykel çalışması yapıp vitrinine koyan yahut sergileyen birisini hiç görmedim.

İnstagramdan Facebooktan vs dünya kadar sayfayı takip ediyorum, kendimce bişeyler yapıyorum fakat Türkiye içinde ne yapmalıyım böyle özgün ve orijinal şeylere doğrudan erişebilmek için, Yok mu böyle benim tarif ettiğim söylediğim şeyler Romalılar ?
0
ardolf rendall
(20.05.16)
Ben de tam "Ekteki ne güzelmiş, bu mu çirkin ve sıradan" diyecektim. :)

Arz-talep meselesi olabilir. Turistik bir şehirdeyiz ve otantik, oryantal şeyler satılıyor, gidiyor. Onlar toplu toplu üretilip sunuluyor. Fatma'nın eli bilcümle müslüman ülkelerin bir numaralı satış malzemelerinden biri.

Ek olarak, halkın çoğu için bunlar lüks. Alabilecek kitle sınırlı. Sanatçının o kadar büyük bir değeri yok. Bir Amsterdam değil ki, herkes sanatını sokakta sunabilsin ve sunarken kendini tanıtıp bir şeyler yapabilsin. Geçenlerde bir performans sanatçısı İstanbul'a gelmişti ve hayatın hızlı aktığını, yavaşlamamız gerektiğini söyleyen gösterisi kendini ıslatıp İstiklal'de sümüklüböcek gibi sürünmekti. Sokak röportajlarında millet "Allah akıl fikir versin" diyordu. Genel olarak sanata yaklaşım bu şekildeyken, yaratıcı olmak çok riskli. Yüz kişi yaratıcı olsa biri sivrilecek, diğerleri aç sanatçı olacak. Para kazanmak için de Fatma'nın eli lazım oluyor bu sefer.
0
aychovsky
(20.05.16)
@aychovsky Ne güzel söyledin, fakat ben yine bunun -ki yine kazanç kapısıysa- kolay yoldan olduğunu düşünüyorum.

Mesela ben bir dergi olsam, o abzürt 2 tl lik biblolar yerine bir sanatçının kendine özgün çalışmalarını da yayınlarım arkadaş. Bir kaç kilo kil, kaç tele Allahaşkına ? Ben küçükken, mahallede güzel sanatlar okuyan bir abla vardı. Ihlamur ağacına yan yana 5 6 tane bebek melek deseni işledi, işte benim 3 kuruşluk aklımı uçup gitmişti o zaman. Hala aklıma geldikçe heyecanlanırım.

Benimki de böyle bir dert işte :)

@Sour, haklısın... Düşüncelerimiz de istemesek de azınlıkta o zaman fekat dediğim gibi, bizim gibi düşünenlerin buna el atacağını, yani atması gerektiğini düşünüyorum. Heykeller desenler vs. yapılıyor. İslamda zaten gölgeli olan bir şeyin çizilmesinin haram olduğunu anlayabiliyorum peygamber dönemindeki putlar vs. ile ilgili islamın tam güçlü olmadığı zamanlarda bu olabilir. Tüm padişahlar dönemin en kral ressamlarına resimlerini çizdirmiştir hiç sıkıntı problem olmamıştır ama zihnen hala bunları kabul etmeyip o çağdaki gibi düşünüyorsak vay halimize.

Bir osmanlı koleksiyonu, en kralından miniatürk harici eserlerimizin farklı bir formatını adam gibi göremedim maalesef..
0
🌸ardolf rendall
(20.05.16)
(git: 1080345)

sanatçı aç çünkü. aç olan insanın sanat umurunda olmaz, olamaz; günü kurtarmaya bakar.
0
devilred
(20.05.16)
handjobumuz gelişmemiş. :(

www.turkeyemergency.com
0
anonymice
(20.05.16)
(13)

Hangi Kariyer, Hangi Hayat ?

ardolf rendall
Dolgun bir maaş vereceğiz, hayatını İstanbul'da değil, artık o şehirde kuracaksın dediler. Pozisyonun şu şu dediler. Hem referans hem de performansımdan dolayı benim orada olmam konusunda ısrar ediyorlar. Aynı zamanda çalışacağım adam da kendi alanında çok zeki bir insan, kariyerimi tamamen değiştir
Dolgun bir maaş vereceğiz, hayatını İstanbul'da değil, artık o şehirde kuracaksın dediler. Pozisyonun şu şu dediler. Hem referans hem de performansımdan dolayı benim orada olmam konusunda ısrar ediyorlar. Aynı zamanda çalışacağım adam da kendi alanında çok zeki bir insan, kariyerimi tamamen değiştirebilecek, bana bağlı çalışanları olan, 2 şehiri birden idare edebilecek bir pozisyon. Kısa bir süre var. 3 haftadan biraz daha az.

Herşey iyi güzel giderken, işimizle gücümüzle güzel bir hayat kurmuşken kendimize, seneler önce o rüya gibi bakan kızı tekrar aşık edebilmişken ve ayları bulmasına rağmen tek bir çarpışma yaşamamışken ilişkimiz kendi aramızda, başka bir şehirden böylesine bir iş teklifi geldi.

25 Yaşındayım ve ailemden ayrılmadım hiç. Ayrılmamaktan ziyade böyle bir pozisyona düşmedim. Üniversite lise v.s bakkal gibi yakındı bana.

Ailemden çok o güzel kızı düşündüm ve ilk onu arayıp durumu anlattım. O üzgün sesini duyduğumda gözlerim kararmıştı.

Kendisinin de işi çok çok iyidir. Açıklamak istemem, kötü olmasına imkanı olmayan bir işi ve kariyeri olacak birisi. İlişkinin ciddiliği konusunda o da benim kadar ciddi ve bir o kadar da ruhuma yakın.

Çok insan geldi geçti hayatımdan. Kazığın daniskasını da yedim, belki aldatıldım. bi araba parası harcadığım da oldu ilişkilerimde.

Hayatımı birleştirebileceğim kızın bu olduğunu düşündüm ve ona karşı gözümü karartabileceğim düşüncelerini de söyledim. Ve bana gelen bu teklif de aynı zamanda zamanımın geldiğini ve artık 2. hayatıma başlamam gerektiğini hissettirdi.

Mesafeler engel değil denilebilir, haftasonları illaki hasret giderilebilir. Benim için bu kadar güzel bir insandan "eğer" ayrılınıp, başka şehire çalışmaya ve yeni bir hayat kurulmaya gidilecekse, yani bir nevi "severek ayrılmak" icra olunacaksa, bana daha düşünmeye başladığım andan itibaren bu düşünceler zarar vermeye ve üzmeye başladıysa.

Ama nereye kadar ?

Arada kaldım
0
ardolf rendall
(11.04.13)
ben olsam bi tık az maaşla çalışırdım belki ama sevdiceğimi bırakmazdım
0
Tam1Hi0n3
(11.04.13)
arada kalmamissin kararini vermissin sen gitmek icin.

ama sahsi fikrim; pisman olacaksin.
ayrica bana sorarsan degmez. is bir sekilde bulunur. ayni imkanlarla baslamasan bile bir sure sonra esitlenir.
dip not:dunyanin en guzel ulkelerinden, sehirlerinden birindeyim. burda bulundugum sure boyunca uzun uzun dusunme firsatim oldu.. kosar adim istanbula gitmek icin yazi bekliyorum su anda.
0
jimjim
(11.04.13)
patronla konuş:kizla olan durumunu anlat..
kızla konuş:patronla ve işinle olan durumu anlat.

2 sinden de sonuç çıkmazsa aklına ilk geleni yap.
0
jamswety
(11.04.13)
git. haftasonları görüşürsünüz. aranızdaki bağı da güçlendirir bu uzaklık.
0
tescillimarka
(11.04.13)
Hangi sehire gidiyorsun ki? Eger Konya ise tabii ki gitme. ama ne bileyim izmir filansa gidecegin yer, kizi da al git. Beraber yasamak bana gelmez diyorsan en olmadi evlenin, madem is ciddi diyorsun.
0
fortisvita
(11.04.13)
sevgilin bile olsa kendi hayatına ait kararları insanlara göre alma. sen o işi istiyorsan o iş için git, sevgilinle ilişkin sürecekse zaten biraz özveriyle sürer. 25, hayatını bir insana bağlayıp ona göre hareket etmek için çok erken bir yaş.
0
there is a light that never goes out
(11.04.13)
25 yaşında bi erkeksen kızın da en fazla 25 yaşında olduğunu düşünerekten evlenmek için acele etmene gerek yok mesafe girdi diye ilişki bitmez. Ki sizinki zaten henüz çok taze bir ilişki biraz fazla telefon faturası ve uçak parası ödersiniz en fazla :)
severek filan ayrılma saçmalama ya ne ayrılması, kıza da patrona da yalan dolan yapma anlat işte herşeyi kafanı karıştıracak bişey yok. Ayrıca o şehrin tapusunu almıyorsun ya dönersin yapamazsanız, hem misal askere gitsen beklemeyecek miydi ??
0
niye ama
(11.04.13)
işi tercih et. iki gün sonra ayrılırsın bir ömür pişmanlığını yaşarsın kaybettiğin iş için. kızı da bırakma. bırakacaksa o bıraksın. ki bırakacaksa eğer zaten sağlam değildir aranızdaki bağlar. işi tercih et çünkü sık sık görüşme fırsatı bulabileceksindir. onunla olan hayatının hazırlıklarını yap. iyi bir pozisyon diyorsun bol para demektir. 2 haftada bir haftasonunu ona ayırabilirsin anlamına gelir. buna rağmen gidiyorsa gitmiştir. olmadı başka limanlara yelken açarsın. :)
0
kallesnikof
(11.04.13)
bir kadın olarak söylüyorum ki işinden vazgeçme. o iş ikinizin geleceği için de önemli başka bir ülkeye gitmiyorsun. ki giden de var evliyken düşün! sonra bir şekilde ayarlanır birliktelik sağlanır. ya iş ya aşk diye bir seçenek gibi görmemelisin bence.

o kız seni gerçekten seviyorsa ilişkiyi iktidar savaşı olarak görmüyorsa ve senin onu bulduğuna inandığın gibi hayatının adamını bulduğundan eminse (yani belki kafasına takılan başka özelliklerin vardır yada çok sevdiği için göremediği üstünde durmadığı başka uyuşmazlıklarınız vardır.)vazgeçmez.
yani eğer bu olayın devamında ayrılırsanız tek nedeni senin başka şehre gitmen olmayabilir. Çünkü zaten başka konularda bir pürüz yoksa kız zaten her türlü katlanır senin şartlarına gerçekten sevdiğinde... ama pürüz varsa bu olay yalnızca nedenmiş gibi görünür arkasını görmek istemeyene...
öyle işte...yolunuz açık olsun :)
0
gis
(11.04.13)
Ben de sana başka bir olay anlatayım. Ben olayın kız tarafıyım. ABD'den yeni dönmüştüm. 30 yaşındaydım. Tam Anayasa krizi yeni patlamış. Şirketten 400 kişiyi çıkartmışlar. Benim çalışacağım alan kapatılmış. Beni geçici olarak başka bir göreve getirmişler, sığıntı gibi çalışıyorum. Daha doğrusu iş yok da kendi kendimize iş yaratıyoruz.
Bu arada kadın-erkek ilişkileri konusunda aşırı çekingen biriyim ve lisedeki hakikaten seviyeli ve maksimum el tutmalı ilişkimden sonra hiç ilişkim olmamış.
Döndükten sonra bir arkadaş toplantısında dönem arkadaşlarımdan biri ile pek samimi olmuşuz, üst üste birkaç haftadır hafta sonu planları yapıyoruz, sinemaya, yemeğe gidiyoruz. "İşte bu" diye düşünüyorum. Ama henüz teklif kıvamına gelmiş bir ilişki değil.
Tam da bu sırada Almanya Headquarter'dan iş teklifi geldi. Önümdeki 5 seneyi benim için planlamışlar ve 5 senenin sonunda buraya döndüğümde -her şey yolunda giderse- bölüm yöneticisi olacağım (ama bu konunun garantisi yok).
Ben aşkı seçtim, iş konusunda kesinlikle istediğim yere gelemedim, ama biliyorum ki o zaman aşkımı seçmiş olmasaydım şimdiki kadar mutlu olamayacaktım. Ama herkesin şartları farklı.
0
SiyamkedisiZorro
(12.04.13)
İnsanı en çok ne mutlu eder ki ?
:)

Anlıyorum, düşüncelerinizi ve söylemlerinizi derledim topladım ve sanırım gideceğim, gözümü karartarak ve hiçbirşey düşünmeyerek. Belki O da gelir.
"Geleceğim" dedi.
0
🌸ardolf rendall
(12.04.13)
hayirli olsun o zaman :)
0
65 derece
(12.04.13)
mutlu son :)
0
chezsoi
(16.04.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.