adoramer3ku
Çok düşük puanlar almış. Bu düşük puanların sebebi gerçekten kötü bir film olması mı yoksa içeriği mi?OST Enigma'danmış hem.
Çok düşük puanlar almış. Bu düşük puanların sebebi gerçekten kötü bir film olması mı yoksa içeriği mi?
OST Enigma'danmış hem.
OST Enigma'danmış hem.
0
adoramer3ku
Bende bir tane soğuk buhar özelliği olan bir vantilatör var, UFO'nun. Sürekli içimdeki hınzır çocuk ortaya çıkıp beni "içine kolonya koysak ne olur acep?" sorusuyla taciz ediyor. Ne olur hakikaten? Patlar mı, karadelik açılıp dünyayı içine çeker mi?
Bende bir tane soğuk buhar özelliği olan bir vantilatör var, UFO'nun. Sürekli içimdeki hınzır çocuk ortaya çıkıp beni "içine kolonya koysak ne olur acep?" sorusuyla taciz ediyor. Ne olur hakikaten? Patlar mı, karadelik açılıp dünyayı içine çeker mi?
0
buharlaşır efenim. içindeki büyük ihtimalle metil alkoldür ve toksikdir. küçük çocuğun solumasına kesinlikle izin vermeyin.
0
adoramer3ku
Böyle bir şey ben kendimi bildim bileli. Gerçekten öyle mi?Cevap veren arkadaşların bilgisi "ezan kulağa güzel geliyor bence"den ileri olursa iyi olur çünkü benim bilgim de ancak o seviyede.
Böyle bir şey ben kendimi bildim bileli. Gerçekten öyle mi?
Cevap veren arkadaşların bilgisi "ezan kulağa güzel geliyor bence"den ileri olursa iyi olur çünkü benim bilgim de ancak o seviyede.
Cevap veren arkadaşların bilgisi "ezan kulağa güzel geliyor bence"den ileri olursa iyi olur çünkü benim bilgim de ancak o seviyede.
0
Haftasonu Kuranda insan diye bir kitap okumaya basladim. Kitabin baslangicinda Kurandaki belagat denen ifade guzelliklerinden bahsediyordu. Orayi okuyunca keske edebiyat dersi alsaymisim dedim farkli bir tat
0
kendisinden önce yazılan "kutsal kitap"lardan yüklendiği "ilahilik" kalıplarıyla, basit bir senaryo içeren kitaptan başka bir şey değil.
0
arapca bilmem, etmem ama oyle olsa bile okuma yazmasi olmayan bir bedevi yazmamistir.
ayrica arkadakiadam + 1
ayrica arkadakiadam + 1
0
zamanın yaygın görüşüne aykırı bütün metinlerde yenilik ve soyutlamalar bulunur. o açıdan güzel tabii. kendi zamanının putperest edebiyatını lanetleyip yok etmeyi tavsiye ettiği için zamanın diğer arap edebiyatıyla kıyaslayamadığımızdan zamanının ne kadar ötesinde olduğunu anlamamız da pek zor. eyyorlamam bu kadar.
0
Edebi bir eser değil çünkü bir fikri yok. Fikirleri, rastgele saçılmış cümleleri yorumlayan insanlar oluşturmuş. Kuran önemli bir kültür.
Edebi eserler, kültürlerin üstüne oturup fikirler üretirler. Mevlana'nın Mesnevi'si önemli bir edebi eser bence.
Edebi eserler, kültürlerin üstüne oturup fikirler üretirler. Mevlana'nın Mesnevi'si önemli bir edebi eser bence.
0
kuran-ı kerim'in belagati güzeldir. şiir gibidir. fakat edebi eser olma gibi bir kaygısı yok. kuran "ben allah'ı duyuruyorum, onun emirlerini duyuruyorum diyor. gelin buna inanın diyor.
o yüzden ne bilim teknik ne hukuk ne edebi bir kaygısı vardır.
o yüzden ne bilim teknik ne hukuk ne edebi bir kaygısı vardır.
0
adoramer3ku
Şarlatan sacopanın ot işi ne oldu diye tavitırına bakayım dedim de insanlarla tutuştuğu muhabbeti gördüm. Vatandaş kertenkele öldürmenin sevap olduğunu savunuyor. Ciddi mi bu insanlar?
Şarlatan sacopanın ot işi ne oldu diye tavitırına bakayım dedim de insanlarla tutuştuğu muhabbeti gördüm. Vatandaş kertenkele öldürmenin sevap olduğunu savunuyor. Ciddi mi bu insanlar?
0
Eğer ulu bir yaratıcı varsa, ki bence var, kertenkele öldürene sevap point veriyorum diyeceğini sanmıyorum. O insanlar ciddi olabilir. Çok mümkün.
0
adoramer3ku
Arkadaşlar bu "litre", "metre" gibi ölçülerin hem sembolik hem referans olarak duran ve saklanan şeysileri var ya hani. Şu an tam hatırlayamadım ama, anlatabildim galiba. Neyse, zaman diliminin referansı olarak ne kullanıyorlar? Örneğin programlanmış ve hiç sapmamasına dikkat edilerek sürekli kontro
Arkadaşlar bu "litre", "metre" gibi ölçülerin hem sembolik hem referans olarak duran ve saklanan şeysileri var ya hani. Şu an tam hatırlayamadım ama, anlatabildim galiba. Neyse, zaman diliminin referansı olarak ne kullanıyorlar? Örneğin programlanmış ve hiç sapmamasına dikkat edilerek sürekli kontrol edilen bir alet mi var?
Edit: Evet de ben tutulanı da merak ediyorum. Mesela adamlar litrenin sembolü olarak bir cisim tutuyorlardı özel bir mahzende. Bir kilo da öyle mesela.
Edit: Evet de ben tutulanı da merak ediyorum. Mesela adamlar litrenin sembolü olarak bir cisim tutuyorlardı özel bir mahzende. Bir kilo da öyle mesela.
0
geçen biri sormuştu metrenin uzunluğuyla alakalı. gelen cevapta ışığın x sürede kat ettiği mesafenin 1/y kadarı gibi bişeymiş meğer 1 metre. senin dediğin de bunun gibi ama bu standardın bi adı vardır elbet, asıl onu öğrenmek lazım daha kolay bulunur o zaman.
0
adoramer3ku
http://eksisozluk.com/entry/10338418Şöyle bir şeye denk geldim de, arkadaşın dediğine göre ışık hızına çok yaklaşmış olan tanecik 32.000 ışık yılı uzaklığı 3.2 saniyede alabiliyormuş. Benim bildiğim kadarıyla ışık yılı uzaklığı ışığın bir yılda aldığı uzaklıktı. Yani ışığın boşluktaki hızından daha
eksisozluk.com
Şöyle bir şeye denk geldim de, arkadaşın dediğine göre ışık hızına çok yaklaşmış olan tanecik 32.000 ışık yılı uzaklığı 3.2 saniyede alabiliyormuş. Benim bildiğim kadarıyla ışık yılı uzaklığı ışığın bir yılda aldığı uzaklıktı. Yani ışığın boşluktaki hızından daha küçük bir hıza sahip olan parçacığın 32.000 ışık yılı uzaklığı 32.000 yıldan daha uzun sürede alması gerekmez mi? Yanlış mı biliyorum?
Şöyle bir şeye denk geldim de, arkadaşın dediğine göre ışık hızına çok yaklaşmış olan tanecik 32.000 ışık yılı uzaklığı 3.2 saniyede alabiliyormuş. Benim bildiğim kadarıyla ışık yılı uzaklığı ışığın bir yılda aldığı uzaklıktı. Yani ışığın boşluktaki hızından daha küçük bir hıza sahip olan parçacığın 32.000 ışık yılı uzaklığı 32.000 yıldan daha uzun sürede alması gerekmez mi? Yanlış mı biliyorum?
0
evet orda bir hata var. zaten dunya/kan hucresi meselesinde de bir hata var. dunya atomsa, kan hucresi protondur demeye mi calismis ne olmus bilemedim.
0
kan hücresi meselesini ben de anlamadım büyük ihtimalle cümle eksiği var da süre meselesinde problem yok. aradaki fark zamanın göreceli olmasından kaynaklanıyor. bir nesne hızlandıkça onun(sadece onun) için zamanın akışı yavaşlar. ışık hızında ise zamanın akışı tamamen durur. yani mesela ben bu parçacıkla aynı hızda giden bir uzay gemisiyle yola çıktığım anda benim ikizim de dünyada normal yaşamına devam etse. ben 32000 ışık yılı uzaklığa gidinceye kadar benim saatim sadece 3.2 sn ilerler ama dünyada 32000 yıl geçer. yani ben o sürede o hızla gezip dünyaya geri dönsem ikizimin binlerce nesil sonraki torunlarından biriyle aynı biyolojik yaşta olabilirim.
0
orada atomu dünya büyüklüğünde düşünürsek eğer proton kan hücresi büyüklüğünde olacaktır şeklinde olmalı cümle
htwins.net
3,2sn kısmı ise parçacığın kendi referans sistemi için geçerli
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
htwins.net
3,2sn kısmı ise parçacığın kendi referans sistemi için geçerli
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
Kafam biraz karıştı yalnız.
Biz aynı yolu 3.2 saniyede alırken ışık neden 32.000 yılda alıyor? Birim zamanın genişlemesinden oluyor tamam da zaman ışık için neden genişlemiyor? Işık bizimle yolculuk ettiğinde 3.2 saniyede alırken bizimle yolculuk etmediğinde 32.000 yılda mı alıyor? Uzay gemimizde ışık yakmazsak bu kadar hızlı alamaz mıyız gibi bir şey sormayacağım tabii ama bu ışığın yokluğunda dahi ışık hızının korunması demek. Niye öyle oluyor ki?
Yoksa ışık da zaten böyle bir sınır olduğu için mi o hızda gidiyor? Yani aslında evrenin bu yapısı ışığın hızına göre mi şekillenmiş yoksa ışığın hızı mı bu yapıya göre şekillenmiş?
Biz aynı yolu 3.2 saniyede alırken ışık neden 32.000 yılda alıyor? Birim zamanın genişlemesinden oluyor tamam da zaman ışık için neden genişlemiyor? Işık bizimle yolculuk ettiğinde 3.2 saniyede alırken bizimle yolculuk etmediğinde 32.000 yılda mı alıyor? Uzay gemimizde ışık yakmazsak bu kadar hızlı alamaz mıyız gibi bir şey sormayacağım tabii ama bu ışığın yokluğunda dahi ışık hızının korunması demek. Niye öyle oluyor ki?
Yoksa ışık da zaten böyle bir sınır olduğu için mi o hızda gidiyor? Yani aslında evrenin bu yapısı ışığın hızına göre mi şekillenmiş yoksa ışığın hızı mı bu yapıya göre şekillenmiş?
0
Tüm eylemsiz referans sistemlerinde ışığın bosluktaki hızı c dir
Tum eylemsiz referans sistemlerinde fizik kanunları degismezdir
Genişleyen bir evren içerisindeyiz burası öz referans diyebileceğimiz bir nokta yok her ivmesiz sistem birbirine özdeş
Ve ışık hızında zaman genişlemesi son noktasına erisiyor ışık için yolculuk boyunca zaman duruyor ışık hızına yaklaştıkça zaman daha yavaş akıyor (durgun olarak aldığımız referans sistemine göre) yoksa örneğin sabit 0.5c ile giden bir uzay gemisi ile yolculuğa çıkıp gemi saatine gore 1 yıl yol aldığında dünyada 1.2 yıl geçmiş olacak hiz arttıkça etki daha da artıyor.
Tum eylemsiz referans sistemlerinde fizik kanunları degismezdir
Genişleyen bir evren içerisindeyiz burası öz referans diyebileceğimiz bir nokta yok her ivmesiz sistem birbirine özdeş
Ve ışık hızında zaman genişlemesi son noktasına erisiyor ışık için yolculuk boyunca zaman duruyor ışık hızına yaklaştıkça zaman daha yavaş akıyor (durgun olarak aldığımız referans sistemine göre) yoksa örneğin sabit 0.5c ile giden bir uzay gemisi ile yolculuğa çıkıp gemi saatine gore 1 yıl yol aldığında dünyada 1.2 yıl geçmiş olacak hiz arttıkça etki daha da artıyor.
0
Yani kırılmayacağı bir ortamda ilerleyen ışık, foton için zaman kavramı yok mu? Bu yüzden o grafiğin tam 100-100 olmak yerine yakınsaması gerekiyor sanki.
Ben hala o ışığın 32.000 yılda aldığı yolu neden ışıktan yavaş olmamıza rağmen ışıktan çabuk aldığımızı anlayamadım.
Ben hala o ışığın 32.000 yılda aldığı yolu neden ışıktan yavaş olmamıza rağmen ışıktan çabuk aldığımızı anlayamadım.
0
Işıktan çabuk almıyorsun zaten, dünyadan bakan biri için 32000 yildan daha fazla süre gececek
Isikyili uzaklık birimi mesafe belirtir sadece ışık dünyadan bakan birine göre 32bin yilda 32bin ışık yılı yol alır, kütlesi olan bir cisim asla isik hızına ulaşamayacağı için illaki 32k ly yolu 32k yildan daha uzun sürede alır
Isikyili uzaklık birimi mesafe belirtir sadece ışık dünyadan bakan birine göre 32bin yilda 32bin ışık yılı yol alır, kütlesi olan bir cisim asla isik hızına ulaşamayacağı için illaki 32k ly yolu 32k yildan daha uzun sürede alır
0
Yani o yol 300.000 km hıza yakınsayan cisim için sıfıra yakınsayan bir sürede alınırken gözlemci için o zaman 32.000 yıla yakınsayacak?
Peki merak ettiğim bir şey daha var. Tek foton ışını buna göre ne kadar yol alınırsa alınsın "yepyeni" olmalı. Bunu ölçebiliyorlar mı? Yani fotonu inceleyebiliyorlar mı? Ben o yolu gidip gelsem aradan 32.000 yıl geçmesine rağmen aynı yaşta olacağım mesela, aynısı foton için geçerli mi?
Peki merak ettiğim bir şey daha var. Tek foton ışını buna göre ne kadar yol alınırsa alınsın "yepyeni" olmalı. Bunu ölçebiliyorlar mı? Yani fotonu inceleyebiliyorlar mı? Ben o yolu gidip gelsem aradan 32.000 yıl geçmesine rağmen aynı yaşta olacağım mesela, aynısı foton için geçerli mi?
0
fotonda zaman mekan kavramı yok. Kaynak ve ulaştığı nokta bir
0
fotonlar için uzay var, kaynak ve ulaştığı nokta bir değil ama geçen süre yok zaman durmuş halde ancak gayet aldığı yol var jeodezik denklemleri(geodesic equations) koskaca genel göreliği gravitasyonel lens etkisini uzay zamanın bükülmesini çöpe atmayalım.
ayrıca
web.mit.edu
ayrıca
web.mit.edu
0
Şimdi zaman aynı 3 boyutun her biri gibi bir şey ve tamamen mekanla birleşik diyoruz, öyle mi? Yani foton için zamanın değişmemesi benim yerimde oturarak üç mekansal boyutta "evime göre" sabit kalmam kadar normal?
0
www.thebigview.com
formül bu
t'=t/sqrt(1-V^2/c^2) oluyor t'= durgun kabul ettiğimiz için zaman t=hareket eden için
fotonda v=c oluyor t'=t/0 ne oldu limit sonsuza yakınsadı yani hareket eden için 1 birim zaman geçmesi duran için sonsuz süre geçmesine tekabül etti.
3 boyutlu uzayı newton sistemi için hesap yaparken kullanıyoruz ve iki varsayım var aslında orada birincisi uzay sabit, ikincisi zaman sabit
zaman her yerde aynıdır diyoruz ve o şekilde işlem yapıyoruz
e ama zaman aslında her yerde sabit değil hareket ettikçe oda değişiyor nasıl olacak bu işler derken onuda koordinat olarak ekleyip durumu kotarıyoruz 4 boyutlu uzayımız oluyor işin aslı bu yani.
formül bu
t'=t/sqrt(1-V^2/c^2) oluyor t'= durgun kabul ettiğimiz için zaman t=hareket eden için
fotonda v=c oluyor t'=t/0 ne oldu limit sonsuza yakınsadı yani hareket eden için 1 birim zaman geçmesi duran için sonsuz süre geçmesine tekabül etti.
3 boyutlu uzayı newton sistemi için hesap yaparken kullanıyoruz ve iki varsayım var aslında orada birincisi uzay sabit, ikincisi zaman sabit
zaman her yerde aynıdır diyoruz ve o şekilde işlem yapıyoruz
e ama zaman aslında her yerde sabit değil hareket ettikçe oda değişiyor nasıl olacak bu işler derken onuda koordinat olarak ekleyip durumu kotarıyoruz 4 boyutlu uzayımız oluyor işin aslı bu yani.
0
adoramer3ku
Bir dönem Japonca aldım kredisiz. Seneye Fransızca almaya başlamak istiyorum, bir yandan da Japoncaya devam etmek niyetindeyim. Bana sorarsanız ben hiçbir problem çıkmayacak gibi hissediyorum çünkü iki dil birbirleriyle çok alakasız ve öğrenme sırasında hiçbir karmaşa olmuyor anladığım/gözlemlediğim
Bir dönem Japonca aldım kredisiz. Seneye Fransızca almaya başlamak istiyorum, bir yandan da Japoncaya devam etmek niyetindeyim. Bana sorarsanız ben hiçbir problem çıkmayacak gibi hissediyorum çünkü iki dil birbirleriyle çok alakasız ve öğrenme sırasında hiçbir karmaşa olmuyor anladığım/gözlemlediğim kadarıyla.
Sizce sıkıntı olur mu?
Sizce sıkıntı olur mu?
0
adoramer3ku
Şimdi arkadaşlar, spektrumda görünür ışık çok küçük bir bölge, biz de de 3 tane renk algılayıcı sinirler var bildiğim kadarıyla. Bunlar ya "con" idi ya da diğeriydi tam hatırlayamıyorum. Şimdi birkaç soru soracağım.3 tane renk sinirimizin olması 3 tane ana renk görüyor olabilmemizle doğrudan bağlant
Şimdi arkadaşlar, spektrumda görünür ışık çok küçük bir bölge, biz de de 3 tane renk algılayıcı sinirler var bildiğim kadarıyla. Bunlar ya "con" idi ya da diğeriydi tam hatırlayamıyorum. Şimdi birkaç soru soracağım.
3 tane renk sinirimizin olması 3 tane ana renk görüyor olabilmemizle doğrudan bağlantılı mı?
12 tane renk algılayıcısı olan bir "karides" (shrimp karidesti değil mi?) türü varmış. Bu vatandaşın görebildiği ışık aralığı spektrumda daha büyük yer mi kaplıyor?
Eğer öyleyse bu 12 tane ana renk görebiliyor olduğu anlamına mı geliyor?
Yoksa bu renk algılayıcılar ana renkle alakasız olup sadece daha detaylı görüş mü sağlıyor? Mesela o karides türü bizim zaten gördüğümüz renkleri 12 ayrı algılayıcıyla gördüğü için daha mı seçici gözlere sahip? Bunu neden soruyorum, çünkü daha önce okuduğum bir araştırmada bir Afrika kabilesinin üyelerinin bize mavi gibi görünebilecek bir tonu yeşilden ayıramadığını ve bizim yeşilden ayıramadığımız, yeşille arasında minnacık bir ton farkı olan bir rengi çok rahatlıkla ayırt edebildiğini öğrendim. Ama bunun sebebinin salt genetik mi yoksa işin içinde linguistik elementlerin de mi olduğu bilinmiyordu.
Yani demek istediğim, bu hayvan bizim göremediğimiz renkleri mi görüyor (vardır ya klişe, "hiç görmediğin bir renk hayal et" diye) yoksa bu hayvan bizim zaten gördüğümüz renkleri daha mı iyi seçiyor?
Edit: Karidesin adı "Mantis Shrimp" imiş:
upload.wikimedia.org
upload.wikimedia.org
Şu da vikipedi sayfası: en.wikipedia.org
3 tane renk sinirimizin olması 3 tane ana renk görüyor olabilmemizle doğrudan bağlantılı mı?
12 tane renk algılayıcısı olan bir "karides" (shrimp karidesti değil mi?) türü varmış. Bu vatandaşın görebildiği ışık aralığı spektrumda daha büyük yer mi kaplıyor?
Eğer öyleyse bu 12 tane ana renk görebiliyor olduğu anlamına mı geliyor?
Yoksa bu renk algılayıcılar ana renkle alakasız olup sadece daha detaylı görüş mü sağlıyor? Mesela o karides türü bizim zaten gördüğümüz renkleri 12 ayrı algılayıcıyla gördüğü için daha mı seçici gözlere sahip? Bunu neden soruyorum, çünkü daha önce okuduğum bir araştırmada bir Afrika kabilesinin üyelerinin bize mavi gibi görünebilecek bir tonu yeşilden ayıramadığını ve bizim yeşilden ayıramadığımız, yeşille arasında minnacık bir ton farkı olan bir rengi çok rahatlıkla ayırt edebildiğini öğrendim. Ama bunun sebebinin salt genetik mi yoksa işin içinde linguistik elementlerin de mi olduğu bilinmiyordu.
Yani demek istediğim, bu hayvan bizim göremediğimiz renkleri mi görüyor (vardır ya klişe, "hiç görmediğin bir renk hayal et" diye) yoksa bu hayvan bizim zaten gördüğümüz renkleri daha mı iyi seçiyor?
Edit: Karidesin adı "Mantis Shrimp" imiş:
upload.wikimedia.org
upload.wikimedia.org
Şu da vikipedi sayfası: en.wikipedia.org
0
tüm renklerin 3 ana renk ışık ile elde edilebiliyor oluşunun algıyla alakalı bir durum olduğunu sanmıyorum.
ha karides kızılötesini de görüyordur o başka.
ha karides kızılötesini de görüyordur o başka.
0
hayır renkler üç ana renk ve bunların karışımıdır. karidesin fazla algılayıcıları afiyet'in dediği gibi kızıl ötesi, uv veya diğer ışınlar için olabileceği gibi keskinlik, şekil, karanlıkta görebilme gibi işlere de yarıyor da olabilir wiki'yi detaylı incelemedim ancak diyor ki 12 filtre zaten renk hassasiyeti içinmiş. aynı zamanda diyor ki multispectral görüntüleme yapabilir. bu da demek oluyor ki spektrumun görünür ışık dışında kalan kısmında da görebiliyor. www.biltek.tubitak.gov.tr
belki bu yardımcı olur.
bir araştırma da da türkçenin renk adlandırması açısından diğer dillere göre çok zengin olduğundan bahsediliyordu. eğer türkçe konuşan bir milletle karşılaştırma yapılmışssa linguistik olup olmadığını anlayabiliriz.
belki bu yardımcı olur.
bir araştırma da da türkçenin renk adlandırması açısından diğer dillere göre çok zengin olduğundan bahsediliyordu. eğer türkçe konuşan bir milletle karşılaştırma yapılmışssa linguistik olup olmadığını anlayabiliriz.
0
adoramer3ku
Örneğin saat akşam 8 civarı atılmış bir taviti 9 am diye gösteriyor. Bilgisayar saatimde sıkıntı yok, hiçbir yerde böyle bir şey yaşamıyorum. Hesabım neyin yok, masum stalkırlığımın kalitesini düşürüyor :(
Örneğin saat akşam 8 civarı atılmış bir taviti 9 am diye gösteriyor. Bilgisayar saatimde sıkıntı yok, hiçbir yerde böyle bir şey yaşamıyorum. Hesabım neyin yok, masum stalkırlığımın kalitesini düşürüyor :(
0
Bir hesap buldum ve giriş yapıp saati düzelttim ama çıkış yaptığımda yine bozulmuştu. 11 saat öncesini gösteriyor. Yani GMT-9 galiba, çok alakasız.
0
adoramer3ku
Diyolmuşuz burada o yüzden heykırlamışlar bizi, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda mübarek kardeşlerim? Bu, peygambere dil uzatılan pislik yuvasını bizim iyiliğimiz için heykırlayan mü'min kardeşlerimiz hakkında? :(
Diyolmuşuz burada o yüzden heykırlamışlar bizi, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda mübarek kardeşlerim? Bu, peygambere dil uzatılan pislik yuvasını bizim iyiliğimiz için heykırlayan mü'min kardeşlerimiz hakkında? :(
0
salakça, bu memleketteki çoğu şey gibi salakça.
o Allah yok din yalan diyorsa sen de Allah var din de doğru dersin. Bol bol tartışırsın tehdit etmeden küfretmeden ucu nereye giderse gider.
o Allah yok din yalan diyorsa sen de Allah var din de doğru dersin. Bol bol tartışırsın tehdit etmeden küfretmeden ucu nereye giderse gider.
0
hekleri bi yerlerine girsin bence. boş akşamların tek eğlencesini mayfettiler. :((
0
Selamün Aleyküm mübarekler, Allah yok, din yalan diyen münafıklar günlerini gördü... Zafer bizimdir.
Müslüman uyuma . . . ... . .. . . . . (devamını unuttum)
Müslüman uyuma . . . ... . .. . . . . (devamını unuttum)
0
adoramer3ku
Para vermeden nasıl olur? Devletin dil sınavı parasız mı? Yok mu ucuz/beleş yöntemi bunun, yok mu ucuz/beleş yöntemi güvenilir bir dil seviyesi belgesi almanın? Toefl 250 dolar mıydı neydi :/
Para vermeden nasıl olur? Devletin dil sınavı parasız mı? Yok mu ucuz/beleş yöntemi bunun, yok mu ucuz/beleş yöntemi güvenilir bir dil seviyesi belgesi almanın? Toefl 250 dolar mıydı neydi :/
0
Önemli olan ucuz sınav değil, verdiğin yerin o sınavın sonucu kabul etmesidir. Toefl, ielts falan gibi belgeler geçerlilik sağlar, devletin dil sınavı dediğin de yüksek lisans için yapılan mı? Oysa, üniversite mezunuysan girebilirsin sanırım, 50 TL falan olması lazım. Ama vereceğin yer kabul ediyor mu onu bilmelisin.
0
İşte ben de fiyat/performans olarak daha uygun bir şeyler var mı diye soruyorum. Üniversite mezunu değilim, mezun mu olmak gerek yds için?
Vereceğim bir yer yok, lazım olsa mecbur parasını verip alırım zaten ama ben kendimi tatmin edecek bir sonuç alabilmeye çalışıyorum.
Vereceğim bir yer yok, lazım olsa mecbur parasını verip alırım zaten ama ben kendimi tatmin edecek bir sonuç alabilmeye çalışıyorum.
0
adoramer3ku
Bunlar hediyelik dükkanlarında filan satılıyordu yurtdışında. Gümrükten geçirmek kesinlikle yasak, değil mi? Geçirmenin yasak olmadığı ülkeler mi var da hediyelik olarak satıyorlar bunları? Yoksa orada yaşayanlar alıyor ya da turistler otelde kullanmak için alıyor da adı mı hediyelik?
Bunlar hediyelik dükkanlarında filan satılıyordu yurtdışında. Gümrükten geçirmek kesinlikle yasak, değil mi? Geçirmenin yasak olmadığı ülkeler mi var da hediyelik olarak satıyorlar bunları? Yoksa orada yaşayanlar alıyor ya da turistler otelde kullanmak için alıyor da adı mı hediyelik?
0
adoramer3ku
Abi ülker golf'ün coco star temalı dondurması vardı, hatta adı aynı bile olabilir. Coco star gibi hindistan cevizi filan vardı içinde. 10 yıl önce yedim 1 kez, aşık oldum; bir daha da göremedim. Ne zaman golf dolabı görsem bakıyorum ama yok! Yok mu gören bilen?
Abi ülker golf'ün coco star temalı dondurması vardı, hatta adı aynı bile olabilir. Coco star gibi hindistan cevizi filan vardı içinde. 10 yıl önce yedim 1 kez, aşık oldum; bir daha da göremedim. Ne zaman golf dolabı görsem bakıyorum ama yok! Yok mu gören bilen?
0
o "beyler tum cikolatalarimizin dondurmasini da yapiyoruz" isi bitti sanirim. ben de gormedim senelerdir.
0
ben de bir daha hiç görmedim malesef ve tadı benzer midir değil midir bilmiyorum ama madodaki hindistan cevizli dondurmayı deneyebilirsin: www.mado.com.tr
0
adoramer3ku
Hı?
Hı?
0
after earth.
gitmedim ama umutluyum.
edit: shyamalan filmmiymiş lan bu. sakın gitmeyin. 2. alternatif olarak the lone ranger düşünülebilir.
gitmedim ama umutluyum.
edit: shyamalan filmmiymiş lan bu. sakın gitmeyin. 2. alternatif olarak the lone ranger düşünülebilir.
0
peki şu johnny deep'in filmi için ne dersiniz? kara şövalye mi ne işte o.
0
adoramer3ku
Özellikle yürüyen merdivende. Ankara'da yapmak lazım aslında yürüyen merdivenlerde.http://www.youtube.com/watch?v=lnL4fjMzsSU
0
neyi?
düdüt: bisiklet günlük hayatımıza tamamı ile yerleşmiş bir araç olmadığından insanlar "ne yapıyo la bu siktiğim?" ifadesi ile yol vermeden bakarlardı. çalan kişi de şebekleştiğiyle kalırdı.
düdüt: bisiklet günlük hayatımıza tamamı ile yerleşmiş bir araç olmadığından insanlar "ne yapıyo la bu siktiğim?" ifadesi ile yol vermeden bakarlardı. çalan kişi de şebekleştiğiyle kalırdı.
0
adoramer3ku
Tamamen birinci oyunla alakalı, değil mi? İzleyip spoylır yemeyelim :/
Tamamen birinci oyunla alakalı, değil mi? İzleyip spoylır yemeyelim :/
0
1+2 karışık diye biliyorum. tamamen birinci oyunun hikayesi olmadığından eminim. bu arada daha dün indirdim lan o filmi, izlemedim ama henüz.
0
adoramer3ku
Bu grubun bu tatta başka hangi şarkıları var? Diğer parçalarını da dinliyorum da bu çok farklı bir havada, çok ayrı bir seviyede gibi geliyor bana.
Bu grubun bu tatta başka hangi şarkıları var? Diğer parçalarını da dinliyorum da bu çok farklı bir havada, çok ayrı bir seviyede gibi geliyor bana.
0
never ending nightmare, McAuley-Schenker Group'un şarkısı.bi dönem Robin McAuley'le çalıştılar o dönemki grubun adı.bi de Michael Schenker Group var.
ben de McAuley-Schenker Group'un bildiğim şarkıları içinden time, this is my heart, take me back önerebilirim.
anytime,what happens to me vs. dinlerken bulmuşsunuzdur zaten.anytime da iyidir.
ama never ending nightmare gerçekten farklı havada.
ben de McAuley-Schenker Group'un bildiğim şarkıları içinden time, this is my heart, take me back önerebilirim.
anytime,what happens to me vs. dinlerken bulmuşsunuzdur zaten.anytime da iyidir.
ama never ending nightmare gerçekten farklı havada.
0
adoramer3ku
Yutub davnlodırla bir şarkı indirdim geçen. Bilirsiniz, o önce vidyo olarak indiriyor, sonra isterseniz müzik dosyasına çeviriyor. Neyse, indirdiğim dosya 9 mb idi. Bunu çevirdikten sonra 10 mb'a çıktı. Nasıl böyle bir şey oluyor? Sesini filan da artırmadım çevirme sırasında.
Yutub davnlodırla bir şarkı indirdim geçen. Bilirsiniz, o önce vidyo olarak indiriyor, sonra isterseniz müzik dosyasına çeviriyor. Neyse, indirdiğim dosya 9 mb idi. Bunu çevirdikten sonra 10 mb'a çıktı. Nasıl böyle bir şey oluyor? Sesini filan da artırmadım çevirme sırasında.
0
sesini arttırman bi şey değiştirmez.
kullandığın araç belli ki saçmalamış.
freemake video downloader'ı önderirim.
hayvanlar gibi çalışıyor...
kullandığın araç belli ki saçmalamış.
freemake video downloader'ı önderirim.
hayvanlar gibi çalışıyor...
0
normalde atıyorum videoda 192 kbit'tir kalitesi, dönüştürürken (varsayılan odur ya da sen en kalitelisi olsun demişsindir) 320 kbit ile yazmıştır. sahte hd görüntüler gibi düşün.
0
adoramer3ku
Belki hatırlayan olur, ilginç bir tercih dönemi sonucu Bilkent İşletme'yi ODTÜ Makine'ye tercih etmiştim. Neyse, ilk sınıf çok iyi bir ortalamayla bitti ancak ben bütün yıl iktisat bölümüne geçip geçmemeyi düşünerek çıldıracak hâle geldim. Öyle ki bu kararı çoğu zaman erteledim. İktisat giriş dersle
Belki hatırlayan olur, ilginç bir tercih dönemi sonucu Bilkent İşletme'yi ODTÜ Makine'ye tercih etmiştim. Neyse, ilk sınıf çok iyi bir ortalamayla bitti ancak ben bütün yıl iktisat bölümüne geçip geçmemeyi düşünerek çıldıracak hâle geldim. Öyle ki bu kararı çoğu zaman erteledim. İktisat giriş derslerini rahat geçtim, derslere ilgiliydim ve bunu da fazlasıyla belli ediyordum. İki dönemde de hocalarım beni iktisat bölümüne davet etti, hatta bölüm başkanı epey ısrarcıydı bu konuda. Zaten her yıl böyle işletmeden öğrenci devşiriyormuş gözüne kestirdikçe. Ben bu yıl içerisinde belki on kez karar değiştirmişimdir. En son bölüm başkanıyla yaptığım konuşma sonucu beni anladığına karar kılıp iktisata geçmeye kesin karar vermiştim, bu sefer babam sorun çıkardı. Saçma sapan yerlere getirdi, bir ton olay çıkardı adam. Kendi akıl aldığı ve benim de tanıdığım, iyi yerlerdeki yönetici insanların hepsi işletmede kalmamın ve orada sivrilmemin daha değerli olduğu görüşünde ama ben işletme bölümünde tatmin olamıyorum.
Dikey geçiş için son başvuru tarihi 19 temmuz. Eğer geçiş yaparsam not ortalamam siliniyor ve sanırım fazladan 2 ya da 3 ders almam gerekiyor. Eğer işletmede kalırsam iktisat veya felsefe (çok alakasız bir bölüm de olabilir gerçi)den yandal yapmayı düşünüyorum. Bunun yanında mezun olana kadar bir enstrüman (zaten birkaç ay eğitimini alıp sınav nedeniyle bıraktığım çello) ve bir dil (fransızca) dersi almak istiyorum. Bir de kredisiz aldığım japonca var ama idare ederim diye düşünüyorum. Yani şöyle, işletmede kalırsam yaz okulunda üstten ders alıp açtığım boşluğa bunları sığdıracağım ya da sığdırmaya çalışacağım. İktisatta kalırsam ortalamam silinecek, erasmus gecikecek (iyi öğrenci olduğum için o ortalamayı sayabilecekleri gibi ilginç bir varsayımda bulundu öğrenci işlerindeki vatandaş). İşletme'de kalırsam büyük ihtimalle rahatlıkla Amsterdam'a erasmusa gideceğim.
Neyse işte, böyle ihtimaller var. Ne dersiniz?
Dikey geçiş için son başvuru tarihi 19 temmuz. Eğer geçiş yaparsam not ortalamam siliniyor ve sanırım fazladan 2 ya da 3 ders almam gerekiyor. Eğer işletmede kalırsam iktisat veya felsefe (çok alakasız bir bölüm de olabilir gerçi)den yandal yapmayı düşünüyorum. Bunun yanında mezun olana kadar bir enstrüman (zaten birkaç ay eğitimini alıp sınav nedeniyle bıraktığım çello) ve bir dil (fransızca) dersi almak istiyorum. Bir de kredisiz aldığım japonca var ama idare ederim diye düşünüyorum. Yani şöyle, işletmede kalırsam yaz okulunda üstten ders alıp açtığım boşluğa bunları sığdıracağım ya da sığdırmaya çalışacağım. İktisatta kalırsam ortalamam silinecek, erasmus gecikecek (iyi öğrenci olduğum için o ortalamayı sayabilecekleri gibi ilginç bir varsayımda bulundu öğrenci işlerindeki vatandaş). İşletme'de kalırsam büyük ihtimalle rahatlıkla Amsterdam'a erasmusa gideceğim.
Neyse işte, böyle ihtimaller var. Ne dersiniz?
0
mezun olduktan sonra akademik kariyer hedefin yoksa bosuna iktisata gecemene gerek yok cunku ozel sektorde de kamu kuruluslarinda da iibf mezunu bazli calisan araniyor. isletme veya iktisat ayrimi cok yok.
ha dersen ki benim ideallerim buyuk, fed´e, imf´e giricem pure economics gecmisim olmasi lazim o zaman gec. ama turkiyede kalicaksan onemi yok, yandal yap tatmin olmazsan da master patlat ekonomiden, tamam.
not:iktisat okuyorum ve iki bolum arasindaki -akademik- farklari cok iyi biliyorum.
ha dersen ki benim ideallerim buyuk, fed´e, imf´e giricem pure economics gecmisim olmasi lazim o zaman gec. ama turkiyede kalicaksan onemi yok, yandal yap tatmin olmazsan da master patlat ekonomiden, tamam.
not:iktisat okuyorum ve iki bolum arasindaki -akademik- farklari cok iyi biliyorum.
0
İşletmede kal. İktisattan çift anadal yap, erasmusa başvur, enstrümanına yoğunlaş. Okul bittikten sonra iktisattan y.lisans yapabilirsin nasıl olsa. Erteleme hiçbi şeyini.
Ayrıca dikey geçiş değil o, yatay geçiş.
Ayrıca dikey geçiş değil o, yatay geçiş.
0
Çap yok, yandal var.
Çok önemli bir etkeni yazmayı unutmuşum, yurtdışında yaşamak istiyorum. Hangisi yurtdışı kapılarını açmak bakımından bir adım önde ya da hiçbir farkları yok mu bu açıdan?
Edit: Dikeymiş yahu. Ben de yatay biliyordum ama dikey dedilerdi bana.
Çok önemli bir etkeni yazmayı unutmuşum, yurtdışında yaşamak istiyorum. Hangisi yurtdışı kapılarını açmak bakımından bir adım önde ya da hiçbir farkları yok mu bu açıdan?
Edit: Dikeymiş yahu. Ben de yatay biliyordum ama dikey dedilerdi bana.
0
dikey olamaz yahu dikey başka bişi.
hatta belgelerle geliyorum: www.osym.gov.tr
"meslek yüksekokulları ile açıköğretim önlisans programları mezunlarının lisans öğrenimine geçişi" dikey budur. ösym'nin resmi sitesindeki kılavuz diyor bunu.
hatta belgelerle geliyorum: www.osym.gov.tr
"meslek yüksekokulları ile açıköğretim önlisans programları mezunlarının lisans öğrenimine geçişi" dikey budur. ösym'nin resmi sitesindeki kılavuz diyor bunu.
0
adoramer3ku
Anlamadım gitti. Ben babası ölsün diye hatırlıyordum gerçi.Edit: Orada neneden bahsetmemiş ki :/ Neneyi niye kimse umursamıyor?
Anlamadım gitti. Ben babası ölsün diye hatırlıyordum gerçi.
Edit: Orada neneden bahsetmemiş ki :/ Neneyi niye kimse umursamıyor?
Edit: Orada neneden bahsetmemiş ki :/ Neneyi niye kimse umursamıyor?
0
Savaşların insanı, insanlığı bitirdiği yıllar… belki doksanüç harbi, belki yemen, belki de ‘iptida Bağdat’a sefer olanda’… zamanın ve mekanın insanı yuttuğu yıllar.
Kahramanımızın babası gittiği savaştan dönmemiş, annenin ya da babaannenin (nene) umudunda palandöken dağının karlı eteklerinde gencecik delikanlı babasız büyümüş. Nenesi helal süt emmişinden bir dadaş kızı bulmuş; kendi haline, kimsesiz bir yetim düğünüyle evlendirmiş. Mürüvvetinden çok zaman geçmemiş ki, savaş için erler toplanırken bizim delikanlıyı da parmağındaki kına daha solmadan askere almışlar.
Bir zaman sonra artık cepheden dönüşler başlamış. Her savaş gibi acımasız olan bu savaş da bir çok yiğidi yad ellerde hasretiyle baş başa bırakmıştır.
Cepheden bazısı yaralı dönerken bazıları hiç dönemiyordu. Gelin ve nenesi her dönen kafilenin önüne çıkıyor, başlarının tacı olan yiğitlerinden sağ salim haberler bekliyorlardı.
Nene her kafilenin önüne çıkıp yavrusunu beklerken gelin de pencere önünde bir gün nenesinin kolundan tutmuş gelen erini beklemektedir.
Yine bir gün nene, gelen son kafilenin önüne çıkar bakar, hepsini teker teker koklar, yoktur onların içinde biricik yavrusu. Ve bu son kafiledir. Bütün umutlar bitmiştir.
Yıkılmış bir vaziyette eve dönerken gelin yolda önüne çıkar;
--nene! yine mi yok, der ve yıkılır.
Nene cevap verir.
--ah nenen ölsün sarı gelin. Keşke nenen ölseydi de bu günleri görmeseydi, der ve dövünür.
Nene güngörmüş, acılar yaşamış, gelin yanında metin olması gerekir. Bir taraftan;
‘Ah nenen ölsün sarı gelin’ deyip dövünürken diğer taraftan da gelini kimselere vermeyeceğini sahip çıkacağını söyler.
‘Seni vermem ellere, yeter ki, bu canım sağ’
Bu ağıt zamanla türküleşir, dilden dile gönülden gönüle akıp gider.
Son olarak rahmetli Faruk Kaleli yeniden derlemiştir.
Kahramanımızın babası gittiği savaştan dönmemiş, annenin ya da babaannenin (nene) umudunda palandöken dağının karlı eteklerinde gencecik delikanlı babasız büyümüş. Nenesi helal süt emmişinden bir dadaş kızı bulmuş; kendi haline, kimsesiz bir yetim düğünüyle evlendirmiş. Mürüvvetinden çok zaman geçmemiş ki, savaş için erler toplanırken bizim delikanlıyı da parmağındaki kına daha solmadan askere almışlar.
Bir zaman sonra artık cepheden dönüşler başlamış. Her savaş gibi acımasız olan bu savaş da bir çok yiğidi yad ellerde hasretiyle baş başa bırakmıştır.
Cepheden bazısı yaralı dönerken bazıları hiç dönemiyordu. Gelin ve nenesi her dönen kafilenin önüne çıkıyor, başlarının tacı olan yiğitlerinden sağ salim haberler bekliyorlardı.
Nene her kafilenin önüne çıkıp yavrusunu beklerken gelin de pencere önünde bir gün nenesinin kolundan tutmuş gelen erini beklemektedir.
Yine bir gün nene, gelen son kafilenin önüne çıkar bakar, hepsini teker teker koklar, yoktur onların içinde biricik yavrusu. Ve bu son kafiledir. Bütün umutlar bitmiştir.
Yıkılmış bir vaziyette eve dönerken gelin yolda önüne çıkar;
--nene! yine mi yok, der ve yıkılır.
Nene cevap verir.
--ah nenen ölsün sarı gelin. Keşke nenen ölseydi de bu günleri görmeseydi, der ve dövünür.
Nene güngörmüş, acılar yaşamış, gelin yanında metin olması gerekir. Bir taraftan;
‘Ah nenen ölsün sarı gelin’ deyip dövünürken diğer taraftan da gelini kimselere vermeyeceğini sahip çıkacağını söyler.
‘Seni vermem ellere, yeter ki, bu canım sağ’
Bu ağıt zamanla türküleşir, dilden dile gönülden gönüle akıp gider.
Son olarak rahmetli Faruk Kaleli yeniden derlemiştir.
0
erzurumluyum hikayesini bilmem ama deyimdir nenen ölsün lafı. herkes birbirine söyler. herhangi bir telmihte bulunularak yapılan bir şey değil.
0
adoramer3ku
1. sezon 2. bölüm yerine yanlışlıkla 6. sezon 2. bölüm açmışım dizimag'in müthiş tasarımı sağolsun. İlk 10 dakikayı izledikten sonra fark ettim. Tabii [SPOYLIR] bizim pısırık avukatın da hala dizide olduğunu öğrendim, hatta bu ilk bölümlerde bunu kandırıp odasına alan, "malımsım" diyen vatandaş da b
1. sezon 2. bölüm yerine yanlışlıkla 6. sezon 2. bölüm açmışım dizimag'in müthiş tasarımı sağolsun. İlk 10 dakikayı izledikten sonra fark ettim. Tabii [SPOYLIR] bizim pısırık avukatın da hala dizide olduğunu öğrendim, hatta bu ilk bölümlerde bunu kandırıp odasına alan, "malımsım" diyen vatandaş da bundan hafiften tırsıyordu. Bizim pısırık avukat vip bir şahsiyetin hayatını kurtardı diye şartlı tahliye alma olasılığı artmıştı hatta.
Çok mu ağır spoylır yemişim?
Çok mu ağır spoylır yemişim?
0
çok ağır olmasa da OZ gibi bi dizide beecher'ın 6 sezon yaşayabildiğini öğrenerek baya bi spoiler yemişsin aslında. mesela beecher için herhangi bir bölümde "aha adam gitti bu sefer" diyemiceksin. schillinger'ın köleliğinden kurtulduğunu da öğrenmişsin. ama çok bişey değil. neler neler olucak.
0
adoramer3ku
Birinin şeysiydi ama neysiydi yahu.Hani birini yıllardır görmediniz diyelim, onun şeysini bilmezsiniz. Böyle anlık durum gibi bir şey, birinin "whereabout"u gibi. Ne oldu, başına ne geldi, şimdi nerede olduğuyla alakalı bir şey. Böyle hepisini kapsayan bir kelimeydi.Edit: "Akıbet"ti tamam.
Birinin şeysiydi ama neysiydi yahu.
Hani birini yıllardır görmediniz diyelim, onun şeysini bilmezsiniz. Böyle anlık durum gibi bir şey, birinin "whereabout"u gibi. Ne oldu, başına ne geldi, şimdi nerede olduğuyla alakalı bir şey. Böyle hepisini kapsayan bir kelimeydi.
Edit: "Akıbet"ti tamam.
Hani birini yıllardır görmediniz diyelim, onun şeysini bilmezsiniz. Böyle anlık durum gibi bir şey, birinin "whereabout"u gibi. Ne oldu, başına ne geldi, şimdi nerede olduğuyla alakalı bir şey. Böyle hepisini kapsayan bir kelimeydi.
Edit: "Akıbet"ti tamam.
0
azıcık daha düzgün anlatırsanız yardımcı olmaya çalışacağım.
tam da akıbet diyecektim hay allah. tüh.
tam da akıbet diyecektim hay allah. tüh.
0
adoramer3ku
www.youtube.com/watch?v=WuPCaEy9JDQhttp://prognotfrog.blogspot.com/2006/12/osiris-osiris-bahrein-1982-prog-rock.htmlEkşide Kadıköy Anadolu Lisesi'nde kurulmuş bir grup olduğunu söylüyor. Öyle mi hakikaten?
www.youtube.com/watch?v=WuPCaEy9JDQ
prognotfrog.blogspot.com
Ekşide Kadıköy Anadolu Lisesi'nde kurulmuş bir grup olduğunu söylüyor. Öyle mi hakikaten?
prognotfrog.blogspot.com
Ekşide Kadıköy Anadolu Lisesi'nde kurulmuş bir grup olduğunu söylüyor. Öyle mi hakikaten?
0
sitede parantez içinde bahreynli oldukları yazılmış.
progarchives sitesinde de bahreynli diyorlar:
www.progarchives.com
yine aynı stı sitede grubun web sitesi olarak şu verilmiş. orada da türk durmuyorlar:
www.osiris.1hwy.com
gepr.net'te de bahreyn diye geçiyor:
gepr.net
progarchives sitesinde de bahreynli diyorlar:
www.progarchives.com
yine aynı stı sitede grubun web sitesi olarak şu verilmiş. orada da türk durmuyorlar:
www.osiris.1hwy.com
gepr.net'te de bahreyn diye geçiyor:
gepr.net
0
0
adoramer3ku
Oblivion, Silent hill gibi oyunları kutulu nereden bulurum Türkiye'de? İkinci el olmasın istiyorum. Anlamıyorum, saçma sapan oyunların bile dağıtımı durmamışken bu oyunları hiçbir dağıtım firmasının satmaması çok ilginç.
Oblivion, Silent hill gibi oyunları kutulu nereden bulurum Türkiye'de? İkinci el olmasın istiyorum. Anlamıyorum, saçma sapan oyunların bile dağıtımı durmamışken bu oyunları hiçbir dağıtım firmasının satmaması çok ilginç.
0
oyun mağazalarında falan var ya oblivion' u falan görüyorum arada. d&r' ın veya aral'ın sitesinde yok mu?
0
hayır, yok. iki yıldır düzenli kontrol ediyorum. ne mağazalarda var ne de sitelerinde. sorduğumda da "dağıtımı durmuş" diyorlar.
0
hangi şehirdesin bilmiyorum ama istanbul' daysan bulursun her türlü. bir sürü oyun satan yer var çünkü. mesela paladium avm' de bi oyun dükkanı vardı. orda oluyor baya eski oyunlar bile.
0
Ankara'dayım ve d&r ve aral (zaten bunlar d&r'a veriyor) dışında hiç oyun satan bir yer veya oyun dağıtım şirketi görmedim.
0
Başgan obli zaten 2006 oyunu değilmiydi ya? Tabi durmuştur. Yurt dışından bakmayı denedin mi peki?
0
Abi 1990'ların oyunları hala dağıtılıyor, oblivion niye duruyor yahu? Yurtdışında fiyatlar daha pahalı nasıl oluyorsa, hem kargosu da var.
0
beyazitta, tahtakalede bir oyun satan yer var. tam yerini bulamadim da, tahtakalede az ilerleyin, monopoly alcam diye sorun, size orayi tarif ederler.
orda vardir %99.
orda vardir %99.
0
adoramer3ku
http://youtu.be/bbdm8GrohzQ?t=55sŞurada ne diyor? Hemen mutfaktaki sahne.
0
adoramer3ku
Sanki 2 yıl civarı bir süre önce böyle bir açıklama yapmıştı. Daha doğrusu "sanki" değil, direk açıklamıştı yahu. Şimdi vizyonda filmi var. Nasıl iş anlamadım.Edit: Gerçi film 2012 yapımıymış. Belki de onun çekimleri bitince bırakmıştır. http://www.imdb.com/title/tt1654829/Ama imdbde 2013 yapımı bir
Sanki 2 yıl civarı bir süre önce böyle bir açıklama yapmıştı. Daha doğrusu "sanki" değil, direk açıklamıştı yahu. Şimdi vizyonda filmi var. Nasıl iş anlamadım.
Edit: Gerçi film 2012 yapımıymış. Belki de onun çekimleri bitince bırakmıştır. www.imdb.com
Ama imdbde 2013 yapımı bir filmi daha var.
Edit: Gerçi film 2012 yapımıymış. Belki de onun çekimleri bitince bırakmıştır. www.imdb.com
Ama imdbde 2013 yapımı bir filmi daha var.
0
"In August 2011, the actress states in 'The Telegraph' that she intends to quit acting very soon, so she can dedicate herself to other activities." demiş IMDB.
Demek ki o "very soon" daha gelmemiş.
Demek ki o "very soon" daha gelmemiş.
0
adoramer3ku
Ellerim! Gitti narin ellerim! 30 kilo mal taşıdım marketten eve, tasarım harikası naylon poşetler öyle bir ...ti ki elimi hala sızlıyor kesik gibi. Krem sürdüm fayda yok. Geçiremez miyim bu ağrıyı?
Ellerim! Gitti narin ellerim! 30 kilo mal taşıdım marketten eve, tasarım harikası naylon poşetler öyle bir ...ti ki elimi hala sızlıyor kesik gibi. Krem sürdüm fayda yok. Geçiremez miyim bu ağrıyı?
0
adoramer3ku
Farkında olmadan masa lambasının altında bırakmışım, kabından çıkarıp elime aldığımda dahi sıcaktı. Bir şey olur mu?
Farkında olmadan masa lambasının altında bırakmışım, kabından çıkarıp elime aldığımda dahi sıcaktı. Bir şey olur mu?
0
oda kosullarinda saklanmalilar. uzun sure kaldiysa ve sicaksa pek riske girme bence. bi sey yapmasa bile etkisi ortadan kalkabilir. tabii icindeki kagidi da okumak lazim.
0
İçtim bile :/ Kağıdı zaten önceden okumuştum, oda sıcaklığında ve kuru ortamda tutunuz diyor her ilaçta olduğu gibi.
0
bu nevi maddelerin raf ömrü ; içeriğindeki etkin maddenin %10 unun bittiği süreye göre belirlenir (desemde onuda aşağıya yuvarlayıp, iteleyip nerdeyse hepsini 2 yıl yapmaya başladılar. mutlak sıfıra göre sıcaklığın artışı ile etkin maddenin bozunma hızı genelde üstel olarak artar. bozunmayı belki biraz hızlandırmışsındır ama kuru ortam olduğu için fazla bişey olmamıştır ve içmişsin zaten heman. jaa jaa
0
adoramer3ku
Benim epey bir zamandır aklımda bu olay. Hayır, daha önce kısırlaştırılan bir hayvan beslemedim ama hayvan besledim.Bir canlının sırf sahibi daha rahat etsin diye kısırlaştırılması nasıl bu kadar normal görünüyor, nasıl çekici bir çözüm olarak algılanıyor aklım almıyor benim. Bana çok hasta fikirli
Benim epey bir zamandır aklımda bu olay. Hayır, daha önce kısırlaştırılan bir hayvan beslemedim ama hayvan besledim.
Bir canlının sırf sahibi daha rahat etsin diye kısırlaştırılması nasıl bu kadar normal görünüyor, nasıl çekici bir çözüm olarak algılanıyor aklım almıyor benim. Bana çok hasta fikirli bir hareket gibi geliyor. Elbette yapanların art niyetli olduğunu söylemiyorum, alınanlar olacaktır ama ben cidden bu işin nasıl bu kadar normal ve olası karşılandığını anlayamıyorum. Madem "normal" hayvana bakamıyorlar, almasınlar arkadaşım. Kısırlaştırmak nedir? Dediğim gibi daha önce böyle bir olayı seçenek olarak önüme sunacak bir hayvan beslemediğimden elbette şartları bilemem ama yine de bana çok uç ve çok canice geliyor bu iş.
Bir canlının sırf sahibi daha rahat etsin diye kısırlaştırılması nasıl bu kadar normal görünüyor, nasıl çekici bir çözüm olarak algılanıyor aklım almıyor benim. Bana çok hasta fikirli bir hareket gibi geliyor. Elbette yapanların art niyetli olduğunu söylemiyorum, alınanlar olacaktır ama ben cidden bu işin nasıl bu kadar normal ve olası karşılandığını anlayamıyorum. Madem "normal" hayvana bakamıyorlar, almasınlar arkadaşım. Kısırlaştırmak nedir? Dediğim gibi daha önce böyle bir olayı seçenek olarak önüme sunacak bir hayvan beslemediğimden elbette şartları bilemem ama yine de bana çok uç ve çok canice geliyor bu iş.
0
sadece sahibi değil kendisinin de rahat etmesini sağlıyorsun. öncelikle rahim kanseri riskini ortadan kaldırıyorsun. ayrıca bu hayvanlar ormanda korulukta değil evde ve bahçelerde yaşıyorlar ve alanını koruma, doğal sosyalleşme, avlanma gibi içgüdüleri doyuramadıkları için hayvanlar da özellikle çiftleşme dönemlerinde strese giriyor, hormonlarından gelen bazı davranışlar neticesinde çevresine ve kendisine zarar verebiliyorlar.
eğer yavru edinme amacı yoksa ki zaten dünyada gereğinden fazla evcil hayvan var, o yüzden bir çoğu sokaklara mecbur, daha fazlası sokaklara düşmesin diye kısırlaştırılıyor. örneğin bir akrabamın köpeği belki anne yaparız diye kısırlaştırmadılar, hayvan gereksiz saldırgandı, kapı çalınca fırlıyordu kapıya havlamaya, ısırma falan yoktu ama korkutuyordu. çiftleşmedi de rahim kanserinden bi sürü acı çekerek öldü hayvancağız.
eğer yavru edinme amacı yoksa ki zaten dünyada gereğinden fazla evcil hayvan var, o yüzden bir çoğu sokaklara mecbur, daha fazlası sokaklara düşmesin diye kısırlaştırılıyor. örneğin bir akrabamın köpeği belki anne yaparız diye kısırlaştırmadılar, hayvan gereksiz saldırgandı, kapı çalınca fırlıyordu kapıya havlamaya, ısırma falan yoktu ama korkutuyordu. çiftleşmedi de rahim kanserinden bi sürü acı çekerek öldü hayvancağız.
0
sadece sahibi rahat etsin diye yapilmiyor bu islem. ozellikle disilerde yaslandikca ihtihaplanma problemi ortaya cikiyor. bu da hayvanin hayatini tehlikeye atiyor cunku henuz basindayken anlasiliabilir bir sey degil. bu nedenle eger ikinci bir dogum dusunulmuyorsa kisirlastirilmasi tavsiye edilir.
0
r_u_h +1
ayrıca her kızgınlık dönemi kediler için işkence oluyor resmen. sırf sahip rahat etsin diye yapılan bir şey değil. o dönemi bizzat gördükten sonra aslında kısırlaştırmamak daha canice sanırım.
ayrıca her kızgınlık dönemi kediler için işkence oluyor resmen. sırf sahip rahat etsin diye yapılan bir şey değil. o dönemi bizzat gördükten sonra aslında kısırlaştırmamak daha canice sanırım.
0
hayvanlarin bu kizginlik dönemi denilen ciftlesme zamanlarini biliyor herkes, ona göre aliyorlar ama zor geliyor, cat diye kisirlastiriyolar ki burda hayvan aci cekiyo, komplikasyonlar oluyor etc.
0
bi önceki yazdigimi silmisim yanlislikla.
ayni fikirdeyim. sahipler rahat etsin diye hayvanin vucut bütünlügü bozuluyor, kizginlik dönemi denilerek ki bu hayvanin tamamen dogal icgüdüleridir, hayvan küt diye kisirlastiriliyor.
kesinlikle ama kesinlikle yanlis ve zevk amacli hayvan beslemek bence bu. hayvan haklarini savunup hayvan ksiirlstirmak cok büyük bir ironi.
elbette bazi durumlar olabilir hayvanin ksiirlastirilasi gerekir ama cogu keyfi .
bende duyuru acmistim, küfür yedim, hakaret ettiler en son "yasal mi? yasal arkadasim yapariz" a geldi.
ayni fikirdeyim. sahipler rahat etsin diye hayvanin vucut bütünlügü bozuluyor, kizginlik dönemi denilerek ki bu hayvanin tamamen dogal icgüdüleridir, hayvan küt diye kisirlastiriliyor.
kesinlikle ama kesinlikle yanlis ve zevk amacli hayvan beslemek bence bu. hayvan haklarini savunup hayvan ksiirlstirmak cok büyük bir ironi.
elbette bazi durumlar olabilir hayvanin ksiirlastirilasi gerekir ama cogu keyfi .
bende duyuru acmistim, küfür yedim, hakaret ettiler en son "yasal mi? yasal arkadasim yapariz" a geldi.
0
Ben kesinlikle onaylamiyorum kisirlastirmayi. Iki kedim de erkek ve ksiirlastirmadim, disariya saliyorum, miyavlayip kapiyi actiriyorlar, ogrendiler bunu. Kesinlikle normal veya dogal bir sey degil.
Kisirlastirmayi savunanlar gitsin kendilerini kisirlastirsinlar. Bakalim o zaman bu kadar "normal" gorunecek mi? Ama insanlar onu bir canli olarak gormedikleri icin icleri rahat tabi. Disi kedim olsa da kisirlastirmam asla. Cok uc sagliksal bir sorun olmadigi surece. Hic sacma sapan bahanelerle kisirlastiranlar savunmasinlar normal bir seymis gibi gostermeye calismasinlar.
Kisirlastirmayi savunanlar gitsin kendilerini kisirlastirsinlar. Bakalim o zaman bu kadar "normal" gorunecek mi? Ama insanlar onu bir canli olarak gormedikleri icin icleri rahat tabi. Disi kedim olsa da kisirlastirmam asla. Cok uc sagliksal bir sorun olmadigi surece. Hic sacma sapan bahanelerle kisirlastiranlar savunmasinlar normal bir seymis gibi gostermeye calismasinlar.
0
@ruh ve ek olarak bilgi
rahim kanseri gibi bazi kanser risklerini azaltmasinin yaninda bazi kanser türlerini 2-3 kat arttiriyor. mesela Hemangiosarcoma ve idrar kanali kanserleri, ondan buna bir cözüm diyemeyiz,
obeziteyi arttirir ayrica kisirlastirma buna paralel kalp krizi gecirme orani artar.
benim okudugum ve bildigim her durumda kisirlastirmak daha dezavantajli saglik acisindan.
rahim kanseri gibi bazi kanser risklerini azaltmasinin yaninda bazi kanser türlerini 2-3 kat arttiriyor. mesela Hemangiosarcoma ve idrar kanali kanserleri, ondan buna bir cözüm diyemeyiz,
obeziteyi arttirir ayrica kisirlastirma buna paralel kalp krizi gecirme orani artar.
benim okudugum ve bildigim her durumda kisirlastirmak daha dezavantajli saglik acisindan.
0
Abi kadınlarda da rahim kanseri riski var, ne yapalım kızımızı filan kısırlaştıralım mı? Maazallah rahmi iltihap kapar da ölürse ne olacak?
Bilmiyorum bana o iş pek yeterli bir mazeret gibi gelmedi. İlacı, bakımı yok mu?
Bilmiyorum bana o iş pek yeterli bir mazeret gibi gelmedi. İlacı, bakımı yok mu?
0
Sokak hayvanlarına karşı duyarlı olan her insan kısırlaştırmadan yanadır. Sokaklar kedi, köpek dolu. Şiddet görüyorlar, aç susuz kalıyorlar, eziliyorlar, sakat kalıyorlar ya da ölüyorlar.
Beslenmesine dikkat ederseniz aşırı kiloya bağlı sağlık sorunları da gelişmez.
Beslenmesine dikkat ederseniz aşırı kiloya bağlı sağlık sorunları da gelişmez.
0
insanlar icinde aynisi gecerli.
dünya nufusu dünyanin bakabilecegi insan sayisini gecti, dünya büyük bir felakete gidiyor, afrikada, asyada hatta türkiyede insanlar aclik cekiyorlar,Şiddet görüyorlar, aç susuz kalıyorlar, eziliyorlar, sakat kalıyorlar ya da ölüyorlar. napalim hepsini kisirlastiralim mi?
ayni sekilde insanlarda dikkat ederse obezite olmaz, ama etmiyoruz.
dünya nufusu dünyanin bakabilecegi insan sayisini gecti, dünya büyük bir felakete gidiyor, afrikada, asyada hatta türkiyede insanlar aclik cekiyorlar,Şiddet görüyorlar, aç susuz kalıyorlar, eziliyorlar, sakat kalıyorlar ya da ölüyorlar. napalim hepsini kisirlastiralim mi?
ayni sekilde insanlarda dikkat ederse obezite olmaz, ama etmiyoruz.
0
@serabetan
İnsanlarda doğum kontrolü bahsettiğiniz sorunlar nedeniyle uygulanıyor zaten. Yoksa herkes 10- 12 çocuk doğursun, nedir yani. Nitekim, sık ve çok doğum yapmak kadın sağlığı için de son derece sakıncalıdır. Evcil hayvanlarda böyle bir bilinç olmadığına, onlara prezervatif ya da doğum kontrol hapı veremeyeceğimize göre... Kusura bakmayın da at gözlüğüyle bakıyorsunuz konuya.
İnsanlarda doğum kontrolü bahsettiğiniz sorunlar nedeniyle uygulanıyor zaten. Yoksa herkes 10- 12 çocuk doğursun, nedir yani. Nitekim, sık ve çok doğum yapmak kadın sağlığı için de son derece sakıncalıdır. Evcil hayvanlarda böyle bir bilinç olmadığına, onlara prezervatif ya da doğum kontrol hapı veremeyeceğimize göre... Kusura bakmayın da at gözlüğüyle bakıyorsunuz konuya.
0
insanlarda kendini kısırlaştırsın diyenler insan ve hayvanlar arasındaki cinsellik ihtiyacı ve anlayışı farkını kavrayamamış olarak görüyorum. insan haricinde zevk için seks yapan canlılar sadece yunus ve orangutanlardır. benim eksiğim varsa başka hayvanlar da varsa belirtin lütfen. geri kalanı üreme içgüdüsüyle kızgınlık sonucu olur. ayrıca bu hormonlar hayvanların kendisine, başka hayvanlara ve insanlara zarar verecek duruma gelmelerine sebep olabilir. ayrıca bilinçli insanlar da yeterli çocuk sayıda çocuk sahibi olduktan sonra kendilerini kısırlaştırabiliyorlar ameliyat ile.
siz bu hayvanların o anki kendi alanını belirleyecek kadar büyük alan, azgınlığını gidecerek kadar eş, doğan yavruları sokağa bırakmayıp aynı döngüyü hepsi için sağlayabilecek büyüklükte yer sunabliyorsanız ne mutlu size. ama bu yoksa, 8 tane yavruyu sahiplendiremiyorsanız kusura bakmayın yanlış düşünüyorsunız. Her gün sadece facebook'ta en az 5-6 tane ev arayan hayvan ilanı görüyorum.
siz bu hayvanların o anki kendi alanını belirleyecek kadar büyük alan, azgınlığını gidecerek kadar eş, doğan yavruları sokağa bırakmayıp aynı döngüyü hepsi için sağlayabilecek büyüklükte yer sunabliyorsanız ne mutlu size. ama bu yoksa, 8 tane yavruyu sahiplendiremiyorsanız kusura bakmayın yanlış düşünüyorsunız. Her gün sadece facebook'ta en az 5-6 tane ev arayan hayvan ilanı görüyorum.
0
@r_u_h: Elbette ikisi karşılaştırılamaz ama sen bence çok yanlış anlamışsın seks olayını. Yanlış anlama, laf atmak için söylemiyorum. Cinsel birleşimde önemli olan şey ya da şu konuda bahsettiğimiz şey zevk almak değil üreme yeteneği. Zevk nereden çıktı ki?
0
insan kısırlaştırınca yani hayvalardaki anlamıyla cinsel dürtüleri bitirecek bir operasyon yaptığında onun elinden yaşamın büyük önem taşıyan cinselliği almış oluyorsun. hayvandaysa böyle bir durum yok onu demek istedim. onun yaşamını daha az saldırgan, daha az huzursuz geçirmesini sağlıyorsun. ayrıca başlıca amaç zaten üremesin ki boşu boşuna aç, sefil hayat süren hayvanlar olmasın etrafta.
0
Sen de haklısın ama bir canlının elinden üreme yetisini almak bana haklı sebebi olamayacak bir eylem gibi geliyor. Yani düşünsene, zaten iki tane temel dürtüsü var hayvanın: yaşamaya devam etmek ve üremek. Bilmiyorum ya...
0
@devils trill'in yazdığı üzerinden söylüyorum; kısırlaştırmaya karşı olabilirsin, yahut bunu gereklilik olarak görebilirsin yahut bazı durumlar için gereklilik olarak görebilirsin geri kalanında doğru bulmazsın, bunlar tercih ve bakış açısı. ancak devils trill'in yaptığı gibi yapacak isen hiçbir şey yapma. o adamın yaptığı erkek olan kedilerini sokağa bırakıp sorumsuzca, her yıl sokakta yaşam mücadelesinden çıkamamaları muhtemel olan ve çıksalar dahi çok zor koşullarda yaşayacak olan sokak kedileri yaratmak ve sokak kedisi sorununu sürdürüp kendi yapabileceği ölçüde de arttırmak. bunu yapacak isen mümkün ise kedi alma zaten; sorumsuzluğun ile safi zarar olursun kediler açısından. kendi sorumsuzluğun kaynaklı olarak sokakta bir kısmı ölecek, geri kalanı sefil olarak yaşayacak, insanlardan işkence görecek, türkiye'nin berbat barınaklarına gidip ya hemen ölecek yahut berbat bir hapis hayatı ile kısa bir süre yaşayacak, tüm bunlardan azadi olup yaşamı olursa da zorluklar içerisinde sonradan gene yaşamı bunlardan oluşacak olan yeni yavrulara neden olacak bir yol izlemenin hoş bir tarafı yok.
0
@kulkke yahu iyi misin? oncelikle adam degil, kadinim. asla ama asla sorumsuzca kedimi birakmiyor um sokaklara. Kedim ev kedisi komforunda ozgur bir kedi. Hayvanlar konusunda sorumsuz olacakeminol ki son kisiyim. Elimden geldigince sokak hayvanlari a yardim ediyorum. Bulduklarimi veterinere goturuyorum, mama, su veriyorum. Su sekilde itham edilemem kesinlikle. Nasil bir imaj cizdim bilmiyorum ama kesinlikle sorumsuzca kedimi salip da zavalli sokak kedileri yaratmiyorum. Insanlari tanimadan suclamayin.
0
Bakin ben her turlu hayvani cok severim. Hayatinizda taniyacaginiz en hayvansever insanlardanomdir emin olun. Asla sorumsuzca kedi-kopek besleyen tiplerden olmadim, olanlara da sinir olurum. Gordugum her turlu hayvana yardim etmeye calisirim. Balkonda bir suru yuvadan dusmus kanadi kirik yavru saksagan, guvercin besledim. Karsilastigim tum hasta/yarali sokak hayvanlarina yardim etmeye calisirim, veterinere gotururum. Imkanim olsa daha da fazlasini yapmaya calisirim. Su anda kendi kedim disinda iki tane kedi daha sahiplendirmeye cslisiyorum. Ikisini de sokakta yavruyken ve gozleri enfeksiyonla tamamen kapanmisken buldum ve hemen beterinere goturdum, simdi sagliklilar. Bu sekilde itham edilmek gercekten cok uzucu, tum samimiyetimle soyluyorum bunu.
0
@devilstrill lafın gelişi adam demiştim aslında; insan dese idim daha iyiydi belki ama yani, neyse.
onun dışında, iyi niyetli olabilirsiniz, hayvanseviyor olabilirsiniz. zaten kedi besleyen birisi olarak hayvan sevmeyen birisi olduğunuzu düşünmüyorum.
ancak yaptığınız iyi niyetli yahut kötü niyetli ya da niyet barındırmayan bir eylem olarak da olsa; sorumsuzca. hakeza erkek kedileriniz gidip dışarıda dişi kedi ile çiftleşecekler ve sokakta doğacak yavru kediler oluşturacaklar. bu kediler de ya şartlardan ölecekler ya insanların kötülüklerine maruz kalacaklar ya ezilecekler ya sokak köpekleri yahut kargaların saldırganlıklarına maruz kalacaklar ya açlıkta kalacaklar yahut da yaşayacaklar ve sokak hayvanları sorununu arttırıp devam ettirecekler. kedilerinize çok sorumlu davranıyor olabilirsiniz, rahatları yerinde olabilir ama zaten sorumsuzluk dediğim şey bu değil. sorumsuzluk dediğim şey yukarıda söylediğim şey.
yardıma muhtaç olan ve sokakta her türlü şey başına gelebilecek-geliyor olan sokak hayvanlarına yenilerini katıyorsunuz erkek kedilerinizi bırakarak. illaki erkek kedilerinizin çiftleşmesini istiyorsanız ya çiftleştikleri kediyi takip edip yavrularına bakın ve sahiplenin yahut da bizzat çiftleşecek dişi kediler bulun sahipli olan ve yavrularını sahiplenin yahut sahiplendirin. hakeza sahiplendirme konusunda da aslında sokaktaki diğer kedilerin sahiplendirilmelerinin önüne sahiplendirdiğiniz kendi yavrularınız kadar eksi koyarsınız ama yani o kadar da büyük sorun olmayabilir bu.
kötü niyetli olmayabilirsiniz ama eyleminizin sonucu oldukça kötü.
bu arada basit bir matematik yapın örneğin; kedileriniz diyelim ki 7-8 yıl boyunca dışarı çıkıp çiftleştiler ve bu kedilerin verdirdiği döllerden 3 yavru yaşama tutundu tekrar çiftleşebilecek yaşa kadar. ilk yıl 3x2=6 yavru var elimizde. diğer yıl 6 büyük sokak kedisi ve 6x3 ile 18 yavru sokak kedisi. diğer yıl 24 sokak kedisi ve 24x3 yavru sokak kedisi. arada ölümler vesaire olacak, yavru sayıları parabolik olarak gitmeyecek elbette lakin 7-8 yılda bolca sokak kedisi kazandırmış olduk dünyaya. iyi birşey mi, değil. kurtardığınız iki sokak kedisi yavrunun yerine kaç tanesi geldi dışarı bırakmanız ile gördüğümüz üzere.
dediğim gibi kısırlaştırmaya karşı iseniz ve kızgınlık döneminde çifleşmesini istiyorsanız kedinizin ortaya çıkan yavruların sorumluluğunu almak durumundasınız. almıyor iseniz yaptığınız şey sorumsuzluk oluyor niyetiniz ne olur ise olsun ve yaptığınızın şeyin sonucu güzel olmuyor.
onun dışında, iyi niyetli olabilirsiniz, hayvanseviyor olabilirsiniz. zaten kedi besleyen birisi olarak hayvan sevmeyen birisi olduğunuzu düşünmüyorum.
ancak yaptığınız iyi niyetli yahut kötü niyetli ya da niyet barındırmayan bir eylem olarak da olsa; sorumsuzca. hakeza erkek kedileriniz gidip dışarıda dişi kedi ile çiftleşecekler ve sokakta doğacak yavru kediler oluşturacaklar. bu kediler de ya şartlardan ölecekler ya insanların kötülüklerine maruz kalacaklar ya ezilecekler ya sokak köpekleri yahut kargaların saldırganlıklarına maruz kalacaklar ya açlıkta kalacaklar yahut da yaşayacaklar ve sokak hayvanları sorununu arttırıp devam ettirecekler. kedilerinize çok sorumlu davranıyor olabilirsiniz, rahatları yerinde olabilir ama zaten sorumsuzluk dediğim şey bu değil. sorumsuzluk dediğim şey yukarıda söylediğim şey.
yardıma muhtaç olan ve sokakta her türlü şey başına gelebilecek-geliyor olan sokak hayvanlarına yenilerini katıyorsunuz erkek kedilerinizi bırakarak. illaki erkek kedilerinizin çiftleşmesini istiyorsanız ya çiftleştikleri kediyi takip edip yavrularına bakın ve sahiplenin yahut da bizzat çiftleşecek dişi kediler bulun sahipli olan ve yavrularını sahiplenin yahut sahiplendirin. hakeza sahiplendirme konusunda da aslında sokaktaki diğer kedilerin sahiplendirilmelerinin önüne sahiplendirdiğiniz kendi yavrularınız kadar eksi koyarsınız ama yani o kadar da büyük sorun olmayabilir bu.
kötü niyetli olmayabilirsiniz ama eyleminizin sonucu oldukça kötü.
bu arada basit bir matematik yapın örneğin; kedileriniz diyelim ki 7-8 yıl boyunca dışarı çıkıp çiftleştiler ve bu kedilerin verdirdiği döllerden 3 yavru yaşama tutundu tekrar çiftleşebilecek yaşa kadar. ilk yıl 3x2=6 yavru var elimizde. diğer yıl 6 büyük sokak kedisi ve 6x3 ile 18 yavru sokak kedisi. diğer yıl 24 sokak kedisi ve 24x3 yavru sokak kedisi. arada ölümler vesaire olacak, yavru sayıları parabolik olarak gitmeyecek elbette lakin 7-8 yılda bolca sokak kedisi kazandırmış olduk dünyaya. iyi birşey mi, değil. kurtardığınız iki sokak kedisi yavrunun yerine kaç tanesi geldi dışarı bırakmanız ile gördüğümüz üzere.
dediğim gibi kısırlaştırmaya karşı iseniz ve kızgınlık döneminde çifleşmesini istiyorsanız kedinizin ortaya çıkan yavruların sorumluluğunu almak durumundasınız. almıyor iseniz yaptığınız şey sorumsuzluk oluyor niyetiniz ne olur ise olsun ve yaptığınızın şeyin sonucu güzel olmuyor.
0
neden kısırlaştırma biliyor musunuz? bazen mecbur oluyorsunuz coşkun adında kedimi kısırlaştırdım, şuan 1,5 yaşında 10 aylıktan itibaren eve koku bırakmaya başladı kısırlaştırmamak için bekledik ama apartman dahi kokmaya başladı makinaya atılan idrarlı çamaşırların haddi hesebı yok . rahat etmekten öte zorunluluk oluyor. bebekken bulmuştum sokakta yaşaması imkansız ki aklımdan dahi geçirmedim. bilmeyenler '' aaa yazık cinsellik onunda hakkı'' diyor hiç bakmayan insanlar fakat hiç isteği olmuyor ameliyattan sonra,tek sorun idrar yolu enfeksiyonu ve taşlar o yüzden dikkatli beslemek gerekiyor.
0
adoramer3ku
Dün gece keşfettiğim bu vidyolara bağlandım kısa sürede. Çette de beni yönlendiren bir dişçi arkadaş vardı, sağolsun çok güzel parçalar buldum. Yönlendirdi beni. Bana yeni bir şeyler önerseniz? Osteotomi ne demek bilmiyorum ama onlar güzel oluyor bak.Mesela birkaç lefort 1 vidyosu izledim, özellikle
Dün gece keşfettiğim bu vidyolara bağlandım kısa sürede. Çette de beni yönlendiren bir dişçi arkadaş vardı, sağolsun çok güzel parçalar buldum. Yönlendirdi beni. Bana yeni bir şeyler önerseniz? Osteotomi ne demek bilmiyorum ama onlar güzel oluyor bak.
Mesela birkaç lefort 1 vidyosu izledim, özellikle üst çeneyi (megzella mı ne) kesip ayırmaları inanılmaz heyecanlı oluyor (youtu.be ).
Lefort 3 ya da lefort iii ameliyatları çok daha ileri dereceymiş ama yutupta bulamadım. Bulunur mu onun vidyoları?
Neyse işte, bana şöyle bol gerilimli diş ameliyatı vidyosu önerin lütfen.
Mesela birkaç lefort 1 vidyosu izledim, özellikle üst çeneyi (megzella mı ne) kesip ayırmaları inanılmaz heyecanlı oluyor (youtu.be ).
Lefort 3 ya da lefort iii ameliyatları çok daha ileri dereceymiş ama yutupta bulamadım. Bulunur mu onun vidyoları?
Neyse işte, bana şöyle bol gerilimli diş ameliyatı vidyosu önerin lütfen.
0
kusura bakma kardeşim sana deli küfür ettim :( :( :( :( suan yerimde zıplıyorum delirdim dişçiden tırsan biri olarak dişime metal çatal kasık bile suremıyorum o ne a neyse
0
çok hiddetlendim!
o kadar hiddetlenmişim ki bilgisayara işaret parmağımı sallıyordum.
bu akşam istihareye yatıyorum ve rüyamda ip adresini bulucam.
seni en yakın zamanda bu gaflet uykusundan uyandırmak için geliyorum.
:D:D
o kadar hiddetlenmişim ki bilgisayara işaret parmağımı sallıyordum.
bu akşam istihareye yatıyorum ve rüyamda ip adresini bulucam.
seni en yakın zamanda bu gaflet uykusundan uyandırmak için geliyorum.
:D:D
0
0
@Orhan: Böbrek ameliyatı şimdi bitti. kalp naklinden sonra ona da bakayım kardeşim. Ama keşke dişten uzaklaşmasaydık :& Bunlar gerilimli olmuyor.
0
O ne laaaa ???? Nasıl bır fantezıdır bu ? Uc kez denedım mumkun degıl ızleyemedım.
Artık dıslerımı sabah aksam daha dıkkatlı fırcalayıp, lısterınle 3 kez gargara yapıp, dıs ıpıyle ıkı kez temızlıycem. Sırf bır gun olurda boyle seylere maruz kalmamak ıcın!
Acın ntv de penguenler var ona bakın!!
Artık dıslerımı sabah aksam daha dıkkatlı fırcalayıp, lısterınle 3 kez gargara yapıp, dıs ıpıyle ıkı kez temızlıycem. Sırf bır gun olurda boyle seylere maruz kalmamak ıcın!
Acın ntv de penguenler var ona bakın!!
0
adoramer3ku
Arkadaşlar pek çok müzede gördüğüm bir olay vardı, şimdi hatırlayamadım. Bir kadın var, galiba kocasının kellesini elinde tutuyor. Aynı Mikail'in ejderha ile savaşı gibi bu olayın da bir sürü resmi vardı. Heykeli dahi olabilir, hatırlayamadım şimdi.Nedir bu olay? Hikayesi ne?
Arkadaşlar pek çok müzede gördüğüm bir olay vardı, şimdi hatırlayamadım. Bir kadın var, galiba kocasının kellesini elinde tutuyor. Aynı Mikail'in ejderha ile savaşı gibi bu olayın da bir sürü resmi vardı. Heykeli dahi olabilir, hatırlayamadım şimdi.
Nedir bu olay? Hikayesi ne?
Nedir bu olay? Hikayesi ne?
0
Kadın olduğuna emin misin?
www.artbible.info
Kafa tutma sahnelerinin en ünlüsü David and Goliath'tır. Yüzlerce tablo var bunu kompozisyon edinen. Eğer aradığın buysa hikayesini anlatabilirim.
Bir de şu var; ama bunda durum ters, tutulan kafa dişi:
www.greekmyths-greekmythology.com
Mea maxima culpa da yazmış gerçi. Neyse, editlemiş olduk.
www.artbible.info
Kafa tutma sahnelerinin en ünlüsü David and Goliath'tır. Yüzlerce tablo var bunu kompozisyon edinen. Eğer aradığın buysa hikayesini anlatabilirim.
Bir de şu var; ama bunda durum ters, tutulan kafa dişi:
www.greekmyths-greekmythology.com
Mea maxima culpa da yazmış gerçi. Neyse, editlemiş olduk.
0
Yok. Birinci denileni, Medusa'nın ölümünü biliyorum. David ve Goliath'ı da biliyorum. Ama benim dediğim farklı. Böyle hizmetçi kılıklı bir kadın var, genç de... Ama adam kocası gibi. Neyse, resimlerden birinde adamın kafası servis tepsisindeydi hatta.
0
Hah! Bu işte ya. Bakayım hele.
Edit: Gördüğüm tablolara hiç benzemiyor gerçi. Neyse bakayım da, belli olur.
Edit 2: Bu, bu. Gördüğüm tablolardan yüzler, saçlar neyin farklı ama bu yani. Judith'yi isim. Sağol.
Edit 3: Benimki Salome galiba ya, Judith'in açıklamasında gördüm. Evet evet, galiba Salome. Çünkü John the Baptist'ti kafası kesik adam, eminim.
Galiba ben ikisinden de gördüm ve kafamda karışmışlar bunlar.
Edit: Gördüğüm tablolara hiç benzemiyor gerçi. Neyse bakayım da, belli olur.
Edit 2: Bu, bu. Gördüğüm tablolardan yüzler, saçlar neyin farklı ama bu yani. Judith'yi isim. Sağol.
Edit 3: Benimki Salome galiba ya, Judith'in açıklamasında gördüm. Evet evet, galiba Salome. Çünkü John the Baptist'ti kafası kesik adam, eminim.
Galiba ben ikisinden de gördüm ve kafamda karışmışlar bunlar.
0
ahahaha bu neymiş ben ilk kez gördüm.
sağol @ermanen. sayende yeni bir şey öğrendik gecenin bir saatinde.
sağol @ermanen. sayende yeni bir şey öğrendik gecenin bir saatinde.
0
Vay be, ben de bilmiyordum ki Hristiyan terminolojisine hakimim diye geçinirim.
Üstelik Caravaggio da çok güzel bir şekilde resmetmiş olayı.
www.ibiblio.org
Üstelik Caravaggio da çok güzel bir şekilde resmetmiş olayı.
www.ibiblio.org
0
Peki Salome olayı ne? Asıl aradığım oymuş benim. Elinde John the Baptist var, tam hatırladığım gibi bir aziz. Kafam çok bulanık şu an ve göz gezdirmeme rağmen anlayamadım. Yardım edebilir misiniz?
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
upload.wikimedia.org
Edit: Hah, olay şuradaymış: en.wikipedia.org
Edit 2: Gerçi hala o beni etkileyen tablolardan göremedim ama, neyse artık...
Edit 3: Aha şu tarz bir şeydi: www.lib-art.com
www.bible-people.info
www.lib-art.com
kloz inaf :/
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
upload.wikimedia.org
Edit: Hah, olay şuradaymış: en.wikipedia.org
Edit 2: Gerçi hala o beni etkileyen tablolardan göremedim ama, neyse artık...
Edit 3: Aha şu tarz bir şeydi: www.lib-art.com
www.bible-people.info
www.lib-art.com
kloz inaf :/
0
adoramer3ku
İnternette bazı kaynaklar yatarken diyor, bir yerlerde de yedikten sonra aceleye gerek olmadığını ve biraz beklemenin ağız sağlığı için iyi bile olabildiğini söylemişti. Gerçi gerekçesini hatırlayamıyorum... Neyse. Soru başlıkta. Normalde sadece fırçalama olsa fark etmez bence ama gargara ve/veya di
İnternette bazı kaynaklar yatarken diyor, bir yerlerde de yedikten sonra aceleye gerek olmadığını ve biraz beklemenin ağız sağlığı için iyi bile olabildiğini söylemişti. Gerçi gerekçesini hatırlayamıyorum... Neyse. Soru başlıkta. Normalde sadece fırçalama olsa fark etmez bence ama gargara ve/veya diş ipi de kullanmam lazım. Gargara ve diş ipi için ayrı ayrı fark eder mi diye merak ediyorum.
0
şimdiiiiii
bu konuyla ilgili zaten çeviri yapıyorum webMD'den. Onların yalancısıyım.
En makulu aslında asitli ve şekerli yiyecek ve içeceklerden sonra dişleri fırçalamak. asit ve şeker diş için zararlı çünkü. şeker dişe yapışıyor, aside dönüşen bakteriler için elverişli hale geliyor. asit ise zaten dişi aşındırıyor, eritiyor, çürük oluşumuna sebep oluyor.
eğer diş fırçalanamıyorsa ağzı su ile çalkalayın diyola. ya da şekersiz bir sakız çiğneyin ki tükürük salımı artsın, yiyecek kalıntıları giderilsin diye.
ancak gün içerisinde illa bir kez dişlerinizi fırçalayabilecekseniz, diş fırçalanmadan önce diş ipini kullanmanızı öneriyorlar çünkü diş ipi diş aralarında kalan yiyecek kalıntılarını çıkarıyor. ardından da diş fırçalarken zaten sökülüp gidiyor.
edit: sanıyorum siz tüm diş temizliğinden bahsetmişsiniz. bu durumda gece diyorum. aksi halde temizlediğiniz dişlerinizin arasına gün içerisinde yine başka kalıntılar kalacaktır.
bu konuyla ilgili zaten çeviri yapıyorum webMD'den. Onların yalancısıyım.
En makulu aslında asitli ve şekerli yiyecek ve içeceklerden sonra dişleri fırçalamak. asit ve şeker diş için zararlı çünkü. şeker dişe yapışıyor, aside dönüşen bakteriler için elverişli hale geliyor. asit ise zaten dişi aşındırıyor, eritiyor, çürük oluşumuna sebep oluyor.
eğer diş fırçalanamıyorsa ağzı su ile çalkalayın diyola. ya da şekersiz bir sakız çiğneyin ki tükürük salımı artsın, yiyecek kalıntıları giderilsin diye.
ancak gün içerisinde illa bir kez dişlerinizi fırçalayabilecekseniz, diş fırçalanmadan önce diş ipini kullanmanızı öneriyorlar çünkü diş ipi diş aralarında kalan yiyecek kalıntılarını çıkarıyor. ardından da diş fırçalarken zaten sökülüp gidiyor.
edit: sanıyorum siz tüm diş temizliğinden bahsetmişsiniz. bu durumda gece diyorum. aksi halde temizlediğiniz dişlerinizin arasına gün içerisinde yine başka kalıntılar kalacaktır.
0
Neferkitty genelde sabah kalktığımda direk dişlerimi fırçalarsam daha iyi olacağını söyledi. Bu, sabah diş ipi kullanmama gerek olmadığı anlamına geliyor, değil mi? Çünkü zaten gece yatmadan önce diş ipiyle temizlemiş olurum.
0
adoramer3ku
İlk ve son konsolum ps1'di. Onda fifa 2001, tekken 3, nascar thunder 2003 gibi oyunlar oynardım çocukken. Şimdi diyorum ki eve bir konsol alayım. Çünkü bilgisayarda oyun oynamaktan bir nebze bıktım, bilgisayar da epey eskidi. Yeni oyunların bile bazılarını kaldırmasına ve 7-8 yıldır tek bir format b
İlk ve son konsolum ps1'di. Onda fifa 2001, tekken 3, nascar thunder 2003 gibi oyunlar oynardım çocukken. Şimdi diyorum ki eve bir konsol alayım. Çünkü bilgisayarda oyun oynamaktan bir nebze bıktım, bilgisayar da epey eskidi. Yeni oyunların bile bazılarını kaldırmasına ve 7-8 yıldır tek bir format bile gerektirmemesine rağmen artık ihtiyarladı.
Neyse işte, konsol fiyatlarına baktım. Galiba bir 700 lira bayılmak gerekiyor. Ps3 iyi göründü gözüme. Tabii ki oyunları orijinal almayı gözüm kesmediği için bu kırdırma denilen olayı yapmak gerek. Sormak istediğim şu: Ne kadara patlar? Her şeyiyle sağlam ve iyi performanslı bir konsol alsam şu anda ve kırdırsam bana kaça patlar? Bilen biriyseniz şöyle güzel bir anlatsanız bana olayı çok sevinirim çünkü hiçbir fikrim yok.
Neyse işte, konsol fiyatlarına baktım. Galiba bir 700 lira bayılmak gerekiyor. Ps3 iyi göründü gözüme. Tabii ki oyunları orijinal almayı gözüm kesmediği için bu kırdırma denilen olayı yapmak gerek. Sormak istediğim şu: Ne kadara patlar? Her şeyiyle sağlam ve iyi performanslı bir konsol alsam şu anda ve kırdırsam bana kaça patlar? Bilen biriyseniz şöyle güzel bir anlatsanız bana olayı çok sevinirim çünkü hiçbir fikrim yok.
0
1- konsolu buradan filan almak mantıklı olabilir. temiz ikinci el oyunlarla bile satanlar oluyor. en son 1000 tl'ye içinde guitar hero seti bile olan bir set satılıyordu. takip etmeni öneririm.
2- kırdırma sakın, internetten oyun oynayamıyorsun kırdırınca, ps3'ün zevki internetten oyun oynayınca çıkıyor.
3- ps3 öneririm :)
2- kırdırma sakın, internetten oyun oynayamıyorsun kırdırınca, ps3'ün zevki internetten oyun oynayınca çıkıyor.
3- ps3 öneririm :)
0
adoramer3ku
Cimciklemiyorlardır herhalde?
Cimciklemiyorlardır herhalde?
0
yok bekliyorlar ağlamasını. hemen ağlatalım olsun diye bir şey yok... ağlatamazlarsa da esnerken ki haline bebek ağlama sesi monte ediyorlar :D
0
bi belgeselde izlemiştim, bebek ağlasın diye topuktan iğne yapıyorlardı.
şaka şaka, çoğu projede ağlamasını bekliyorlar ya da arkadaşın dediği gibi dandik filmlerde falan montajla hallediliyor.
şaka şaka, çoğu projede ağlamasını bekliyorlar ya da arkadaşın dediği gibi dandik filmlerde falan montajla hallediliyor.
0
valla bir yerde, bebek bir türlü ağlamayınca anne babasını çekim alanından uzaklaştırıp bir kaç dakika beklediklerini, ana babasından ayrı kalan bebenin direk ağladığını okumuştum.hatta bu tür manipülatif yöntemler çocuk psikolojisini etkiler mi falan muhabbeti vardı.3-5 yaş grubunda da annen seni bize bıraktı gelmeyecek artık falan diyip ciğeri sökülürcesine ağlayan samimiyetli ağlayışlar oluşturabiliyorlarmış.
0
valla bebeklerin gülmesi için setlerde "bebek güldürücü" uzmanlar var. cidden. genelde de ingiliz oluyolar. ağlaması için genelde uykusunun gelmesi beklenir. uykusu gelen çocuk mutlaka ağlar çünkü.
0
adoramer3ku
Gargara kullanmam gerek bir süre. Gargara yaptıktan yarım saat sonraya kadar zaten bir şey yiyip içmediğimden tadı önemli değil. Ama 3 saat bile geçse bir şey içtiğimde tadı karışıyor.Hani şu şarap tadanların ya da gurmelerin kullandığı tad sıfırlayıcılar var ya, şimdi adlarını unuttum, bunun için d
Gargara kullanmam gerek bir süre. Gargara yaptıktan yarım saat sonraya kadar zaten bir şey yiyip içmediğimden tadı önemli değil. Ama 3 saat bile geçse bir şey içtiğimde tadı karışıyor.
Hani şu şarap tadanların ya da gurmelerin kullandığı tad sıfırlayıcılar var ya, şimdi adlarını unuttum, bunun için de öyle bir şey var mıdır? Ekmek de böyle bir etkiye sahipti galiba, işe yarar mı ki?
Hani şu şarap tadanların ya da gurmelerin kullandığı tad sıfırlayıcılar var ya, şimdi adlarını unuttum, bunun için de öyle bir şey var mıdır? Ekmek de böyle bir etkiye sahipti galiba, işe yarar mı ki?
0
buz. bi kalıp buzu gezdir 10 sanıye yeter. zaten gurmeler de oyle yapıyor tadacakları yemek aralarında dile reset atmak ıcın.
0
adoramer3ku
Şimdi, kendimi gözlemlediğim kadarıyla şu kısa hayatım boyunca, anlatacağım gibi değişikliklere gittim:Zihnen tutucu biri olmadığımı düşünüyorum, açık fikirli olmaya çalışıyorum filan işte. Ama mesela yaşam tarzımda değişime gitmeyi pek sevmem, kim sever ki? Normal olan da budur galiba. Neyse, çoğu
Şimdi, kendimi gözlemlediğim kadarıyla şu kısa hayatım boyunca, anlatacağım gibi değişikliklere gittim:
Zihnen tutucu biri olmadığımı düşünüyorum, açık fikirli olmaya çalışıyorum filan işte. Ama mesela yaşam tarzımda değişime gitmeyi pek sevmem, kim sever ki? Normal olan da budur galiba. Neyse, çoğu basit özelliğimi bile değiştirmem uzun süre. Ama en sonunda değiştiğinde çok farklı, bazen tam tersi hale gelir o özellik.
Şimdi bu muhafazakar bir yapım olduğunu mu gösteriyor yoksa radikal mi? Kısa vadeli bakarsak çok kısa zamanda inanılmaz oranda değişebiliyorum ama uzun vadeli bakarsak o özelliğimi çok uzun süreler sabit tutuyorum.
Mesela 5-6 yıl öncesinden bir örnek vereyim. Tek bir kişiyi dinlerdim müzik olarak. Başka kimseyi dinlemezdim. Nevrotiklikti bu, yani takıntı gibi bir şey yapmıştım. Ondan sonra onu bıraktım ve her türden müziği dinler oldum, bu sefer de o tek kişiyi dinlememeye ve nevrotiklik düzeyinde uzak durmaya çalışmaya başladım. Anlatabiliyor muyum? 3-4 yıl tek kişi dinle, 2 hafta içerisinde çok daha farklı zevklere bürün. Bundan bahsediyorum.
Edit: Bu müzik örneği bir çeşit nevrotiklik, ekstrem bir örnek. Tam olarak anlaşılsın diye verdim ama böyle değil elbette her şeyim. Hatta bu sadece bu örneğe özgü. Bir fikir versin diye şeettiydim.
Edit 2: Radikal veya muhafazakar deyince aklınıza sadece politika mı geliyor?
Zihnen tutucu biri olmadığımı düşünüyorum, açık fikirli olmaya çalışıyorum filan işte. Ama mesela yaşam tarzımda değişime gitmeyi pek sevmem, kim sever ki? Normal olan da budur galiba. Neyse, çoğu basit özelliğimi bile değiştirmem uzun süre. Ama en sonunda değiştiğinde çok farklı, bazen tam tersi hale gelir o özellik.
Şimdi bu muhafazakar bir yapım olduğunu mu gösteriyor yoksa radikal mi? Kısa vadeli bakarsak çok kısa zamanda inanılmaz oranda değişebiliyorum ama uzun vadeli bakarsak o özelliğimi çok uzun süreler sabit tutuyorum.
Mesela 5-6 yıl öncesinden bir örnek vereyim. Tek bir kişiyi dinlerdim müzik olarak. Başka kimseyi dinlemezdim. Nevrotiklikti bu, yani takıntı gibi bir şey yapmıştım. Ondan sonra onu bıraktım ve her türden müziği dinler oldum, bu sefer de o tek kişiyi dinlememeye ve nevrotiklik düzeyinde uzak durmaya çalışmaya başladım. Anlatabiliyor muyum? 3-4 yıl tek kişi dinle, 2 hafta içerisinde çok daha farklı zevklere bürün. Bundan bahsediyorum.
Edit: Bu müzik örneği bir çeşit nevrotiklik, ekstrem bir örnek. Tam olarak anlaşılsın diye verdim ama böyle değil elbette her şeyim. Hatta bu sadece bu örneğe özgü. Bir fikir versin diye şeettiydim.
Edit 2: Radikal veya muhafazakar deyince aklınıza sadece politika mı geliyor?
0
Kendini zorlama. Kafana o'an ne geliyorsa onu yap. Yani hissiyatın "aa hani olum radikaldin. Dinleme bakayım" gibi hissetme. Kafana ne esiyorsa onu yap. Şu hayatta değmez böyle kasmalara.
0
@urnganic: Yok yahu, kafamda öyle bir endişe yok. Radikallik veya muhafazakarlık bana bu açıdan bir şeyler ifade etmiyor zaten, sadece durumu tanımlamak için kullandım ilk defa. Öyle kasmalar da dediğim gibi sadece müzikte vardı, artık yok. Dedim ya, o sadece durumu en iyi anlatmak için verdiğim ekstrem örnekti ve nevrotik bir davranıştı. Bahsettiğim "genel" olarak hayatımdaki değişimler ise nevrotik veya takıntı sonucu oluşmuş davranışlar değil elbette.
0
adoramer3ku
Arkadaşlar 1 yıla yakın, belki de daha uzun süredir -fusetea denen meret çıkalı- bu lokal, küçük marketlerin hiçbiri lipton icetea satmamaya başladı. Niye böyle? Bu boktan malı mı içmek zorundayım ben ays ti diye ya da illa büyük marketlere mi gitmem lazım? Anlayamıyorum yahu, beni aydınlatın lütfen
Arkadaşlar 1 yıla yakın, belki de daha uzun süredir -fusetea denen meret çıkalı- bu lokal, küçük marketlerin hiçbiri lipton icetea satmamaya başladı. Niye böyle? Bu boktan malı mı içmek zorundayım ben ays ti diye ya da illa büyük marketlere mi gitmem lazım? Anlayamıyorum yahu, beni aydınlatın lütfen.
0
Fusetea coca cola'nın mı? Nestea göremiyorum çünkü hiç. Kesin coca cola'dır çünkü hep bu hıyarların başının altından çıkıyor bunlar. Malını satana bedava su vermeleri filan...
0
TabiÎ ki coca - cola'nın fuse tea... hatta tadı iğrenç ötesi. içindeki çay oranı %0.1 yani binde bir mi ne. o da konsantresi. Çay falan yok yani içinde. Glukoz şurubu ve ne olduğu belli olmayan şeyler var. Muhtemelen sözleşme gereği coca-cola satan yerler bunu da satacak tarzı şeyler yapıyorlardır. Bunu nerede görürseniz almayın bence. Lipton da yeni bir tane çıkardı bici bici mi ne, onu da beğendim fakat bir baktım onda da glukoz şurubu. Lipton'da glukoz şurubu yok ama genel olarak ice tea çok zararlı diyorlardı...
0
adoramer3ku
Arkadaşlar dişimde apse varmış, 5 gün antibiyotik kullanmam gerek. Benim bugün içmem gereken birkaç bir şey var, içsem sıkıntı olur mu? Mesela alkolü 8-9 gibi alsam da antibiyotiği 11de alsam?
Arkadaşlar dişimde apse varmış, 5 gün antibiyotik kullanmam gerek. Benim bugün içmem gereken birkaç bir şey var, içsem sıkıntı olur mu? Mesela alkolü 8-9 gibi alsam da antibiyotiği 11de alsam?
0
alacağın antibiyotiğin adını söyle de ona göre cevap verelim. her antibiyotik alkolle istenmeyen etkiler yapmıyor.
zaten normal bir insansanız yaptığı etki de mide bulanması, karın ağrısı, kusma, terleme felan olur. antibiyotiğin etkisini azaltmaz.
zaten normal bir insansanız yaptığı etki de mide bulanması, karın ağrısı, kusma, terleme felan olur. antibiyotiğin etkisini azaltmaz.
0
Doğru aslında, şeysini okumak lazım önce; prospektüs müydü?
Antibiyotik şu: Augmentin.
Edit: Yok, bir şey yazmıyor prospektüste. Gerçi eczacı tok karna dedi ama burada "Yemeğe başlarken alınması daha iyi olur." denmiş. Neyse, konumuz o değil.
Antibiyotik şu: Augmentin.
Edit: Yok, bir şey yazmıyor prospektüste. Gerçi eczacı tok karna dedi ama burada "Yemeğe başlarken alınması daha iyi olur." denmiş. Neyse, konumuz o değil.
0
yok dediğin ilacın etkisini kırması gibi bir durumu yok alkolün. ancak antibiyotikler zaten mide bulandırabilir. e alkol de aynı etkiyi yapabilir bokunu çıkarırsan. özetle gecenin sonunda kusup kusmayacağın bünyene bağlı, yine de lıkır lıkır içme, az iç, yerimize iç. afiyet olsun.
0
adoramer3ku
Ankara'da şöyle çeşit çeşit bira bardağı bulacağım bir yer var mı? Daha önce başka yerlerde bira dükkanları görmüştüm. İçlerinde çeşit çeşit bardak ve çeşit çeşit bira oluyordu.
Ankara'da şöyle çeşit çeşit bira bardağı bulacağım bir yer var mı? Daha önce başka yerlerde bira dükkanları görmüştüm. İçlerinde çeşit çeşit bardak ve çeşit çeşit bira oluyordu.
0
adoramer3ku
http://www.youtube.com/watch?v=JozVfR-XavQYolum şu parçaya düştü de acaba bu oyunu oynasam mı diye düşünüyordum. Oynamış olanlar var mı aranızda? Çok mu korku öğesi vardır?
www.youtube.com
Yolum şu parçaya düştü de acaba bu oyunu oynasam mı diye düşünüyordum. Oynamış olanlar var mı aranızda? Çok mu korku öğesi vardır?
Yolum şu parçaya düştü de acaba bu oyunu oynasam mı diye düşünüyordum. Oynamış olanlar var mı aranızda? Çok mu korku öğesi vardır?
0
adoramer3ku
"a wannabe gangster" mı yoksa "a gangster wannabe" mi?"A wannabe gangster" deyince kulağa normal geliyor ama "wannabe" burada "gangster"i nitelediğinden sanki özenti gangster bir gangster çeşidiymiş gibi oluyor."A gangster wannabe" kulağa daha doğru geliyor ama acaba Türkçedeki anlamının formuna ben
"a wannabe gangster" mı yoksa "a gangster wannabe" mi?
"A wannabe gangster" deyince kulağa normal geliyor ama "wannabe" burada "gangster"i nitelediğinden sanki özenti gangster bir gangster çeşidiymiş gibi oluyor.
"A gangster wannabe" kulağa daha doğru geliyor ama acaba Türkçedeki anlamının formuna benzediği için mi bana bu doğru geliyor diye şüphe ediyorum.
"A wannabe gangster" deyince kulağa normal geliyor ama "wannabe" burada "gangster"i nitelediğinden sanki özenti gangster bir gangster çeşidiymiş gibi oluyor.
"A gangster wannabe" kulağa daha doğru geliyor ama acaba Türkçedeki anlamının formuna benzediği için mi bana bu doğru geliyor diye şüphe ediyorum.
0
Gangster olmak istiyo ama gereken ozelliklere tam olarak sahip degil, a wannabe gangster.
0
adoramer3ku
Kendimde yıllardır gözlemlediğim bir şey var. İnsanların (ve büyük ihtimalle bu kişiler sempati duyduğum kişiler) mimiklerini, jestlerini, hareketlerini taklit ediyorum. Bazıları şimdiye kadar yaşadığım sürede kalıcı oldu, bazıları ise geçiciydi.Bunun bir adı var mı, ne bileyim hani psikolojik bir f
Kendimde yıllardır gözlemlediğim bir şey var. İnsanların (ve büyük ihtimalle bu kişiler sempati duyduğum kişiler) mimiklerini, jestlerini, hareketlerini taklit ediyorum. Bazıları şimdiye kadar yaşadığım sürede kalıcı oldu, bazıları ise geçiciydi.
Bunun bir adı var mı, ne bileyim hani psikolojik bir fenomen olaraktan?
Bunun bir adı var mı, ne bileyim hani psikolojik bir fenomen olaraktan?
0
bu sorunun cevabını ben de merak ediyorum. Benim de kendim üzerimde dikkat ettiğim bir meseleydi ama hiçbir zaman dillendirmemiştim. Yalnız olmadığımı öğrenmek de ilginç oldu.
0
0
Kişiliksizlik sendromu (ben uydurdum)
Kötü bi insansın falan manasında değil kişiliğin yok demek ki başkasının kişiliğine bürünüyorsun. Toplumun hepsi beğenilmek için bunu yapıyor rahat ol. yapmayanlarda ya alkolik oluyor ya da yalnız kalıyor.
Kötü bi insansın falan manasında değil kişiliğin yok demek ki başkasının kişiliğine bürünüyorsun. Toplumun hepsi beğenilmek için bunu yapıyor rahat ol. yapmayanlarda ya alkolik oluyor ya da yalnız kalıyor.
0
Çoğunluk aynı durumda bence. Yok mu etrafınızda hiç Geniş Aile Ulvi ya da ne bileyim Avrupa Yakası Burhan ya da ya da İşler Güçler tiplemelerinin taklitlerini özümsemiş insanlar. Dolu. Allah öylelerine denk getirmesin tabi. Ben de kapıyorum öyle çevremden gördüklerimden. Bi arkadaşım şaşırtıcı, komik bişey olduğunda "kriiizz" derdi mesela sanırm artık ben de aynı tepkiyi veriyorum. Panpik hitabı da bi arkadaşımdan bulaştı bak onu hatırladım şimdi.
0
adoramer3ku
Avro nolur? Bir miktar para var da üşengeçlikten 1 haftadır bozdurmadım. Sizce düşüş olur mu?
Avro nolur? Bir miktar para var da üşengeçlikten 1 haftadır bozdurmadım. Sizce düşüş olur mu?
0
adoramer3ku
Ankara'da mikrodalgada ısıtılmış gibi pizza yapmayan bir fast food şeysi var mı? Çünkü insan arada bir gerçek pizza yemek istiyor.Edit: Pahalı olmayan restoranlar da olabilir.
Ankara'da mikrodalgada ısıtılmış gibi pizza yapmayan bir fast food şeysi var mı? Çünkü insan arada bir gerçek pizza yemek istiyor.
Edit: Pahalı olmayan restoranlar da olabilir.
Edit: Pahalı olmayan restoranlar da olabilir.
0
tadım'ların kentpark şubesi hariç pizzaları başarılı.
numnum da olabilir. gerçi bu fastfood şeysi sayılmaz.
pizza house da güzel, odun ateşinde.
numnum da olabilir. gerçi bu fastfood şeysi sayılmaz.
pizza house da güzel, odun ateşinde.
0
kennedy'de pizzacı altan diye bir yer var. ince hamurdan yapıyor, zamanında pizzacı işletmiş bir aileden gelen biri olarak çok iyi olmadığını ama ortalamanın üzerinde pizza yaptıklarını söyleyebilirim.
yalnız biraz yavaş çalışıyorlar.
yalnız biraz yavaş çalışıyorlar.
0
adoramer3ku
Çok zamansız oldu ama bir şey isteyip yiyeyim diyorum. Bu japon, çin, tayvan gibi egzotik mutfakları hep denemek istemişimdir ama o restoranlardan yakın olan yok (bir tane var ve servis yaptığını sanmıyorum), yakın olmadıkları için de en az bir 30-40 liralık taban alışveriş ücreti istiyorlar eve ser
Çok zamansız oldu ama bir şey isteyip yiyeyim diyorum. Bu japon, çin, tayvan gibi egzotik mutfakları hep denemek istemişimdir ama o restoranlardan yakın olan yok (bir tane var ve servis yaptığını sanmıyorum), yakın olmadıkları için de en az bir 30-40 liralık taban alışveriş ücreti istiyorlar eve servis için.
Pizza veya hamburger vesaire alabilirim ama onlara vereceğim 12-13 lira 4 lira verip mahallenin dönercisinden tavuk döner aldığımda daha çok lezzetli geldiği için boşa gitmiş gibi hissediyorum.
Ne yesek?
Yer: Aydınlıkevler/Ankara.
Edit: Ev dışında yav, yoksa yaparım bir şeyler. İnanılmaz üşeniyorum şu an. Abi üşengecim diyorum, evde yap diyorsunuz, ankamall'a git diyorsunuz... Neyse hadin verdim tikinizi gene...
Pizza veya hamburger vesaire alabilirim ama onlara vereceğim 12-13 lira 4 lira verip mahallenin dönercisinden tavuk döner aldığımda daha çok lezzetli geldiği için boşa gitmiş gibi hissediyorum.
Ne yesek?
Yer: Aydınlıkevler/Ankara.
Edit: Ev dışında yav, yoksa yaparım bir şeyler. İnanılmaz üşeniyorum şu an. Abi üşengecim diyorum, evde yap diyorsunuz, ankamall'a git diyorsunuz... Neyse hadin verdim tikinizi gene...
0
Bir tane bazlama al arasına kavurma ve kaşarı doldur biraz baharat, at tost makinasına yanınada ne istersen iç mis gibi.
0
adana kebap söyle, hem egzotik sayılır, adana sonuçta ekvator gibi. yanıyoruz reyiz :(
acıktım ben.
acıktım ben.
0
adoramer3ku
Enigma'nın "the greatest hits" başlıklı cd'sini aldım. Sadeness Part I'nın yarısından çoğu yok, belki başka şarkılarda da vardır; daha hepsini dinlemediğim için bilemiyorum. Bu daha önce de Chopin cd'si aldığımda olmuştu. Bilgisayarın okuyucusunda da sıkıntı yok. D&r taşak mı geçiyo benimle yoksa ba
Enigma'nın "the greatest hits" başlıklı cd'sini aldım. Sadeness Part I'nın yarısından çoğu yok, belki başka şarkılarda da vardır; daha hepsini dinlemediğim için bilemiyorum. Bu daha önce de Chopin cd'si aldığımda olmuştu. Bilgisayarın okuyucusunda da sıkıntı yok. D&r taşak mı geçiyo benimle yoksa başka bir şey mi var? Daha paketi açılmamıştı yahu, yeni taktım bilgisayara.
0
Abi iade etmek istemiyorum ki, sadece merak ediyorum acaba böyle bir sorunla karşılaşan oldu mu diye. Çünkü farklı bayilerden aldığım iki farklı cd'de böyle bir sıkıntı varsa belki de benim okuyucuda bir sorun vardır diye düşündüm.
0
adoramer3ku
Abiler evde süt yok, sanki bir yerlerde bu meretlerin meyve suyuyla gittiğini okumuştum. Kötü mü olur?
Abiler evde süt yok, sanki bir yerlerde bu meretlerin meyve suyuyla gittiğini okumuştum. Kötü mü olur?
0
git süt al. sanki her yer kapalı :) portakal suyuyla işkence etme kendine.
0
küçük yoğut kaselerine koy dene hacım azıcık.. hem güzel olursa de biz de bilelim..
0
adoramer3ku
Arkadaşlar ne bol bol mesaj atarım ne bol bol konuşurum hattan. Pakatlere bakıyorum en küçüğü 1000 sms, 500 dakika filan. Haliyle pahalı oluyor. Ben de paket maket almayıp bir ayda 43 (41.5'tu 43 oldu bir de) kuruş ödeye ödeye götürüyorum. Diyorum ki acaba faturalıya mı geçsem? Orada 100lük sms pake
Arkadaşlar ne bol bol mesaj atarım ne bol bol konuşurum hattan. Pakatlere bakıyorum en küçüğü 1000 sms, 500 dakika filan. Haliyle pahalı oluyor. Ben de paket maket almayıp bir ayda 43 (41.5'tu 43 oldu bir de) kuruş ödeye ödeye götürüyorum.
Diyorum ki acaba faturalıya mı geçsem? Orada 100lük sms paketi, küçük konuşma paketleri filan var. Fiyatları da ucuz. Ne dersiniz?
Diyorum ki acaba faturalıya mı geçsem? Orada 100lük sms paketi, küçük konuşma paketleri filan var. Fiyatları da ucuz. Ne dersiniz?
0
ben de faturalıda (vodafone) 500 dakika, 5000 sms 30 lira veriyorum. turkcell faturasıza geçmeyi düşünüyordum. www.turkcell.com.tr
0
@fuzzy: Hani abi? Ben onu faturalı sanıyorum, sitelerinde sadece faturalı diyor.
0
Benim tarifem 25 yaş altını geçtiğim için şu anda "genç tarife" ben yaptım pakedi ile 500 dakika (250 TR + 250 her yöne) yapıyorum 19 TL'ye üzerine her yüklememde ücretsiz 1200 sms geliyor (600 TR + 600 her yöne). Bunlar da yetmemiş gibi bi de her ay Turkcell içi indirimli 600 dakikam oluyor (ben yaptım pakedi dışında). Eğer aynı tarifedeysen veya geçiş yapabiliyorsan denemeni tavsiye ederim..
0
O tarifeye internet sayfasında "vakti geçti" diyor. Zaten ben ayda 43 yiye yiye 19 tlyi geçmiyorum ki?
0
0
adoramer3ku
Bu sabah yapmaya niyetlendim ama beceremedim sanki, gerçi epey lezzetliydi yine de.Şimdi Efes Pilsen yemek kitabına göre malzemeler şunlardı: yumurta sarısı, nişasta, un, bira, karbonat, tuz. Karbonat olmadığından koymadım, zaten 6 kişilik olana bile yarım çay kaşığıysa 1 kişiye hiç gerekmez herhal
Bu sabah yapmaya niyetlendim ama beceremedim sanki, gerçi epey lezzetliydi yine de.
Şimdi Efes Pilsen yemek kitabına göre malzemeler şunlardı: yumurta sarısı, nişasta, un, bira, karbonat, tuz. Karbonat olmadığından koymadım, zaten 6 kişilik olana bile yarım çay kaşığıysa 1 kişiye hiç gerekmez herhal dedim geçtim. Kabartma tozu koyabilirdim ama peh, üşendim anasını satayım. Neyse işte bu sosa buladım küpleri, orada 2 cm ebatlarla yapın diyordu ama ben 1 cm yaptım. Kıyamadım kaşara. Attım ve eridi bunlar tabii. Bir kısmı da altta yanar gibi oldu. Neyse biraz zorlayarak tavadan aldım bunu, ekmek olmadığından mecbur çatal bıçakla yedim bitirdim. O yanar gibi olan yerler de sucuk gibi görünüyordu, tadı da öyle gibiydi sanki; psikolojik midir bilmem ama...
Neyse, bunun aslı nasıl oluyor? Aslı derken, birasız veya biralı farketmez. Normal kaşar tavayı soruyorum. Yanlış bir şeyler yaptım gibi hissediyorum.
Şimdi Efes Pilsen yemek kitabına göre malzemeler şunlardı: yumurta sarısı, nişasta, un, bira, karbonat, tuz. Karbonat olmadığından koymadım, zaten 6 kişilik olana bile yarım çay kaşığıysa 1 kişiye hiç gerekmez herhal dedim geçtim. Kabartma tozu koyabilirdim ama peh, üşendim anasını satayım. Neyse işte bu sosa buladım küpleri, orada 2 cm ebatlarla yapın diyordu ama ben 1 cm yaptım. Kıyamadım kaşara. Attım ve eridi bunlar tabii. Bir kısmı da altta yanar gibi oldu. Neyse biraz zorlayarak tavadan aldım bunu, ekmek olmadığından mecbur çatal bıçakla yedim bitirdim. O yanar gibi olan yerler de sucuk gibi görünüyordu, tadı da öyle gibiydi sanki; psikolojik midir bilmem ama...
Neyse, bunun aslı nasıl oluyor? Aslı derken, birasız veya biralı farketmez. Normal kaşar tavayı soruyorum. Yanlış bir şeyler yaptım gibi hissediyorum.
0
sıvı malzemeler fazla olduysa, kaşar küplerini buladığınız harç fazla sulu kalmış ve peynirin etrafında bir tabaka oluşturmamış olabilir.
yağ yeterince kızgın değilse dışındaki harç tabakası yeterince hızlı kızarmamış ve peyniri içeri hapsetmemiş olabilir.
kaşar fazla yağlı olduğu için normalden fazla ve hızlı erimiş olabilir. muratbey tavsiye edebilirim bu tarz aksiyonlar için.
kaşar küplerini tariftekinden küçük kestiğiniz için erimesi daha kolay olmuş. tariflere güvenin derim.
yağ yeterince kızgın değilse dışındaki harç tabakası yeterince hızlı kızarmamış ve peyniri içeri hapsetmemiş olabilir.
kaşar fazla yağlı olduğu için normalden fazla ve hızlı erimiş olabilir. muratbey tavsiye edebilirim bu tarz aksiyonlar için.
kaşar küplerini tariftekinden küçük kestiğiniz için erimesi daha kolay olmuş. tariflere güvenin derim.
0
adoramer3ku
Arkadaşlar 2 koca kase gevrek + süt yedim şimdi hamile gibiyim. 1 saat sonra dışarı çıkmam lazım, ne yapsam iner bu şişlik? Daha bağırsaklara da geçmemiş hani, üst taraf şişik hala.
Arkadaşlar 2 koca kase gevrek + süt yedim şimdi hamile gibiyim. 1 saat sonra dışarı çıkmam lazım, ne yapsam iner bu şişlik? Daha bağırsaklara da geçmemiş hani, üst taraf şişik hala.
0
bir fincan su ykaynatın üzerine 1 çay kaşığı kekik atıp üstünü kapatın demlensin. sonra süzüp için.
0
