zaten yapmışsanız veya işe yarar mı bilmiyorum ama klasör seçenekleri/görünümden seçenekleri tüm klasörlere uygulamayı seçmeyi deneyebilirsiniz.

@irbat

valla buymuş. teşekkürler...

var yukaridaki sekmelerden birinde.
insert>comment.

Hafif metroya binip aksarayda gidersin.Ordan taksim veya eminönü otobüslerine binip saraçhanede(alt geçit) durağinda inersin.

Yaklaşık ne kadar sürer acaba? Bir de bu Saraçhane Vefa'ya yakınmıdır acaba? Kusura bakmayın İstanbul'u pek bilmeyen biri olarak soruyorum. Gideceğim yer Vefa Lisesi.

Yarım saat kadar metro sürer. Aksaray'dan 5 dk Saraçhane, ordan 5 dk.da Vefa Lisesi sürer.

çok teşekkrler...

kendimi bildim bileli cesitli arabalar icin duyarim o motor o kasaya kucuk geliyor konseptini. dusunmek lazim Toyota gibi icinde yuzbin muhendis calistiran butun dizayn anlayisiyla muhendislik ve isletme kitaplarina konu olmus bi marka kasanin agirligini kaldiramayacak bir motoru neden koysun arabaya. Tabi ayni dusunce tarziyla devam edersek 1.0 hacimli bir motor tamamen sehirici dinamiklari dusunulerek maksimum ekonomi icin tasarlanmistir, tem de 150 ile giden bi 5.30 un pesinden giderken neden cekmiyo bu araba diye mutlaka dusunursun. "o motor tam cekmedigi icin gaza daha fazla yukleneceksen" onun yerine audi 1.8t oneririm sana...

performans aramıyorsanız alabilirsiniz. ama az bir şey performans arıyorsanız boş verin. biraz seri kullanmak istediğinizde çok yüksek devirlere çıkmanız gerekiyor. bu da yakıt sarfiyatını artırıyor doğal olarak. ama ben yavaş yavaş takılırım derseniz tasarruflu olabilir. bir de bagajı çok ufak. gerçekten çok ufak. ama iç hacmi dışarıdan göründüğü gibi ufak değil. gayet geniş, rahat.

corsa 1.0 kullanıcısı ve yaris 1.0 kullanıcı arkadaşı olarak üstteki yorumlara katılıyorum.

yorumlara katılıyorum fakat ne kadar basarsanız basın, 1.0 lt hacimli olan motor ne kadar fazla yakabilir? yaris kullanmadım bilmiyorum ama arabalardan iyi anlarım, demem o ki, atıyorum yaris normal kullanımda 15 kuruş yakıyor olsun, bastığınızda, yani yüksek devirli düşük vites kullanımda bu araba en fazla, hatta taş çatlasa 20-25 kuruş arası yakacaktır ki, bunu da sürekli yapmayacağınızdan, çok da bir şey farketmeyecektir. bir de şu var, ne kadar basarsanız basın o araba matah bir hız yapmayacak, bunu da bilesiniz. yaris yerine, illa toyota olsun diyorsanız, auris'e yönelebilirsiniz, ya da vw olarak polo alabilirsiniz yeni kasalardan.

Cevaplar için teşekkürler. Aslında aradığım hız değil. Hızlı kullanacağımı sanmıyorum şimdilik. Asıl merak ettiğim yokuşlarda falan çok zorlanır mı şeklinde...

öncelikle şunu belirteyim, yaris kullanmadım ama 1.4 motor tanm otomatik araba bile özellikle klima açıkken yokuşta zorlanabiliyo. çok fazla yokuşlu yerlerde kullanacaksan, ya düz vites al ya da 1.0 motor alma derim. en azından 1.3 falan olsun.

amazon.com'un böyle bir özelliğinin olduğunu sanmıyorum; fakat bir kitabı satın alırsanız ya da alışveriş sepetine koyarsanız ileriki günlerde mailinize ve amazon.com kişisel sayfanıza o yazarla ve genre ile ilgili kitapları bildirecektir.

teşekkürler cevap için. kitapyurdu.com'da olup da, amazon'da olmayan bir özellik de varmış demek ki...

amazon.com'da calisan arkadaslarima iletirim bu durumu. (ciddiyim)

Yani, iyi olur tabi ki. Mesela kitapyurdu.com'da aynı şekilde bir de Yayınevi takip özelliği var. Böylece seçtiğin bir yazar veya yayınevi'nin yeni bir kitabı çıktığında sana bir bilgi e-postası geliyor. Güzel bir özellik...

Brother marka kullanıyorum, modeli aynı değil DCP bilmemkaç. Toner dolumu oluyor, tonere yaklaşık 35 TL alıyorlar, drum+toner için geçen hafta 65 TL ödedim.

E, hocam iyiymiş bu. Bense internette o kadar araştırdım ama bu brother hl-2040'a uyan ucuz bir drum satıldığını göremedim. İnşallah bu model için de satılıyordur.

Bir de bir şey sormak istiyorum Bu benim düşündüğüm modelde drum ve toner ayrı. yani samsung ve hp'lerdeki gibi tümleşik değil. sizdeki de öye mi acaba?

Böyle konularda berbatımdır ama, anımsadığım kadarıyla toneri götürüp getirdiler, ayrıca bişiy almadılar sanırım.

İstanbul'da ve Avrupa Yakası'nda iseniz size iki yer önerebilirim, ama pazartesini beklerseniz.

lexmark e250d 'te de bir bakınd erim. bes artı bes yıldız veriyorum kendisine sahsen

@uyuklayankedi, hocam istanbul'da değilim ama sen yine de bir isim ya da int. adresi verirsen memnun olurum. En azından bitince irtibata geçerim, eğer burada o drum'ı bulamazsam belki gönderirler. İsim, adres zor bir yerde ise de uğraşma. Teşekkürler...

@jeanne hebuterne, hocam o model satıştan kalkmış galiba. Yeni modeli de bu bahsettiğimin iki katı fiyatı neredeyse. Teşekkürler yine de...

y'yi bloklamak aklıma geliyor. ama x'le konuşursa anlar.

ya da senin yerinde olsam şöyle yapardım. x'in teklifi reddet. kendi profil ayarlarına gir. kimse seni arkadaş olarak ekleyemesin olarak ayarla, add as a friend butonu koybolucak sana bakanlarda. sonra bi yanlışlık oldu deyip X'e msj at ve ekle. y görse bile ekleyemez seni

Y'yi bloklarsam X'in arkadaş listesinde beni göremez mi?

kimseyi bloklamadım yalan olmasın ama öyle olması gerekir mantıken.

Anladım. Olmazsa bunu bir şekilde test edeyim. Ya da bizim X'e durumu anlatıp kendisini reddedeceğim. Yapacak başka bir şey aklıma gelmiyor.

Teşekkürler...

x'e söyle y'yi arkadaşlıktan men etsin,sen de huzura kavuş o da.

y yi bloklarsan aramalarda falan da çıkmazsın. aradaki bağı tamamen koparır. x in listesine falan baksa seni yine göremez

idja, öyle bir seçeneğim yok tabi ki :) istemem de zaten.

Gündüz havalar sıcak olabilir hatta tişörtle bile gezebilirsin fakat akşam hava karardıktan sonra kalın montla bile üşüyebilirsin. Geceleri otelde kalacaksan eğer yanına kalın pijama almanı tavsiye ederim. Kılık kıyafet konusuna gelince, orada satılan kıyafetler buradakinden kalitesiz ve daha pahallı. Ne giyeceksen buradan götür bence. Hatta birisine hediye götüreceksen kılık kıyafet en iyisidir derim. Oradan hediye alacaksan da en iyi hediye papirüstür yalnız 1 paund'dan fazla verme belki 2 paund. Hediye olarak başka bişey almanı tavsiye etmem ne alırsan çoğu çin malı. gümüş almak istersen çoğu türkiyeden gidiyor mısıra :)
Heryerde senden bahşiş koparmak isteyen insanlar olacak, hiçbirisine yüz verme. bahşiş vereceksen de 25 Piastres'ten (1/4 paund) fazla verme derim.
Ucuz ve leziz yemek olarak milli yemekleri olan koshari'yi tavsiye ederim. güzel bir yerde bile 2-3 paunda yiyebilirsin.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar...

SCK@ ne yaptin yaw:)3 pounda yemek mi olur...cir cir olur otelden cikammsin valla:):)

kahirede yasiyorum hatta suan cevabi kahireden yaziorum...az once baktim hava gunesli:) 3 gundur hava bi bulanikti...hatta tam 3 dakka yagmur bile yagdi...

neyse gunduz tisort aksam hirka gayet ideal...

kahire dehset pahali kiyafet konusunda...turkiyede ayni marka ayni modeli 50-TL ye satarken burda 100 TL ye satiyor ( tabiki pound karsiligi)

bu arada bahsisde cimrilik etme 25 piaster verirsen adami sopayla kovalarlar.(Saka saka) ama burda bahsis onemli bi kultur ama yerine gore 1 ila 5 pound arasi verebilirsin)

bide hangi bolgede kalacagin onemli...giza, zamalek, heliopolis...???

ayrinti ver ben online cevaplarim:)

SCK ve Cairo, vallahi çok teşekür ederim. En azından ne giymek gerek konusu sorun olmaktan çıktı. Yalnız ben gazetelerde habire "Mısır tekstil konusunda büyük atılım yaptı", "Türk tekstilcileri ayakta kalmak için işlerini Mısır'a taşıyor" vb. haberler okuyordum. Ya bu haberler abartılı, ya da bu adamlar hep ihracata çalışıyor anlaşılan...

Cairo, vallahi otelin nerede olduğunu bilmiyorum şu an :) Benimkisi akrabanın katıldığı şirket tanıtım ve bayi gezisi gibi bir şeye onun kontenjanıdan dahil olmak. Ama ilk üç gün Kahire'de merkezde kalınacak, otelde şirketin bir programı var, sonraki 3 gün de gezi programı.

Kahire'de gezi turlarının mutad uğradığı yerler dışında görsen iyi olur dediğiniz yerler, bir de Kahire'de akşam gezilebilecek yerler hakkında bilgi verebilirseniz sevinirim.

Ha, bir de şu El Ezher'i merak ediyorum. Tarihi bir cami ve medrese olarak. Gezi turları buraya uğrar mı, değilse yeri nerededir, nasıl ulaşılır? (görmeye değmezse ayrıca yazın lütfen.)

Çok soru sorduysam da kusura bakmayın :)

artı eksisi hakkında bilgim olmamakla beraber www.flickr.com , yerli olarak da www.fotokritik.com (bu biraz daha profesyonel fotografçılar tarafından tercih ediliyor sanırım)

Flicr, biraz incelediğim kadarıyla gerçekten güzel özellikleriyle çok kullanılı bir siteye benziyor. Yalnız bir sorunu var: ücretsiz üyelikte 200. resimden sonra lk eklediklerin görünmez oluyor.

Google'ın picassa'sı var, ama onun hakkında pek bilgi sahibi değilim. O dediğiniz fotokritik.com'a bir bakacağım.

deviantart ve/veya tumblr derim. deviantart'in yorum yapilabilitesi iyi, ama tumblr'in da viralitesi sahane (reblog/like vs...). Tabi bunlar genelde secmece fotograflar icin iyi, yani arkadaslar veya aile fotograflari icin flickr veya picasaweb daha uygun olur, albumlu malbumlu.

www.photobucket.com da iyi bir alternatiftir, tavsiye ederim.

eger arada kiz da ayarlariz düserse falan diyorsan fotokritik ve deviantart derim ben. ama fotograflara bakacagim ve ben de gösterecegim fotograflarimi dersen flickr kesinlikle. orada grup işi daha gelismis (fotograf grubu anlaminda)..

atmacaged, öyle hain planlarım yok, ben sadece arkadaşlar, aile ve bir de mesela fotoğrafını çektiğim yerlere gidenlerle fotoğraf paylaşacağım bir site arıyorum.

devanart ve fotokritik daha ziyade proesyonel veya o yolda ilerlemek isteyenlere hitap ediyor sanırım.

aslında şu flickr'ın özelliklerini çok beğendim ama 200 fotoğra sınırı can sıkıcı. Picasa'da bu sınırlar daha yüksek. Ama ücretli üyelik alsam kesinlikle flickr'ı seçerdim.

ekran kartı driverinin programından sadece videolar için ekstra kontrast ve parlaklık ayarlayabilirsin. genel olarak da açılabiliyor. çoğu ekran kartı programında var bu opsiyon. ya da (bkz: bsplayer) kullanırsın videolar için.

acaba bunun başka bir çözüm yolu var mıdır? bilgisayardaki videoları izlemek çok sorun değil. onlar hadi oynatıcı ayarlarıyla biraz daha parlak yapabilirz. fakat bu sefer de resimler hala karanlık görünmeye devam edecek. her resmin parkalık ayarını arttırmaka falan da bayağı uzun iş. acaba tüpü biten monitörleri tamir ettirmek mümkün mü? ve tabi kaça yapılıyordur? bir de kendimizin yapabileceği bir şey var mı acaba?

teşekkürler...

hayal meyal hatırlıyorum ama sanki bu tüpü biten televizyonlara elektrik verilerek düzeltilebiliyordu. tabii ki evde yapılacak bir iş değil. tamamen sallıyor da olabilirim.
emin değilim bu konuda.

monitörlerde ekranın altındakilerin yanında bir de içeride parlaklık, focus, kontrast ayarları vardır. arka taraf açılınca monitörün marka ve modeline göre yeri değişen bir yerlerde genelde bir yazıyla işaretli ayar vidaları şeklinde tezahür ederler. bunları manipüle etmenin yolu montitörün arkasını alet açıkken açmayı gerektirir ki, tehlikeli bir yoldur. lakin daha evvelden böyle bir monitör kurtardığımdan (kontrast ayarı yalan olduğu için videolar, resimler filan koyu ve görülemez halde çıkıyordu) işe yaradığını ve elektrik çarpılmaya karşı gerekli önlemler alındığında (nereye dokunduğuna dikkat et, ayağına plastik bir şeyler giy vs.) bir sorun çıkmadığını ilk elden söyleyebilirim.

khuzdul of krsanthi, teşekkür ederim. İnternette bu sorunun çözümünü bulamamıştım. Eminim başkalarının da işine yarayacaktır.

sütlü necafe, sen de sağol, ama tehlikeli bir yöntem gibi :)

Ben 3 sene kadar Kültür Bakanlığı kaynaklı bi dergide düzeltme yaptım, ama öğrenciyken. Çünkü gidip dergide oturup yapmam gerekiyordu. Üçüncü seneye geldiğimde artık yavaştan eve götürüp yapmaya başlamıştım. Yani iş arayan kişi öğretmense gidip dergide, yayınevinde çalışması imkansız gibi duruyor. (Tabi internet üzerinden tashih yaptırmak isteyen yayınevleri de vardır.)

Bi arkadaşım da şu an x Kitap'ta (niye adını vermek istemediysem) redaktörlük yapıyor, bi tek pazar günleri boş, sabah 9-akşam 7 arasında günlük 250 sayfa falan kitap okuması gerekiyor. 1 sayfasını bile eve getiremiyor düzeltmek için. Kütüphaneden daha sessiz bi işyerim var diyor :) Bir de bu işi çok ciddiye alan kurumlar, redaktörlerinin yanlarında durup oturup çalışmasını istiyor haliyle. (Öğretmenlik yapan birine bu bilgiyi mutlaka iletin)

Ama dediğim gibi, internet üzerinden mutlaka iş verenler olur. Tabi yine de yazın böyle bişey bulsaydı, 3 ay boyunca iş yerine gidip gelseydi, okul açıldığında da internet üzerinden halederdi.

Bizdeki durum buydu yani, bol şanslar arkadaşınıza.

Edit: Sorduğunuz soruya tam cevap olmamış gerçi, o halde şöyle diyim :) Görüşebileceği yerler varsa gidip yüzyüze görüşüp durumu anlatsın; ben öğretmenim kardeş, işlerimi internet üzerinden yaparım desin. Hangi şehirde yaşadığı önemli, büyük şehirlerde bissürü yer bulur çalışacak, ama küçük bi şehirde ikamet ediyorsa en mantıklısı önüne gelen her yere aynı mail'i atmak :)

s.y.b., ilgin için çok teşekkür ederim. Arkadaşın yaşadığı yer pek büyük bir yer sayılmaz. Daha önce de bir iki defa kitap düzeltmesi yapmıştı ama onlar bir yazarın kendi bastığı kitaplar içindi. Yani bir yayınevi ile herhangi bir ilişkisi olmamıştı. Yani dediğiniz gibi tek yol e-mail göndermek sanırım.