turkiye'de yasanabilecek en guzel ve dogru yer. yaz sıcağı dışında kötü bir ozelligini dusunemiyorum. sakin, temiz, ferah, ucuz, güzel, düz (yokus mokus yok) ve yeşil bir şehir.

Üniversitedeki 5 senelik ara dışında 34 senelik hayatımın tamamını geçirdiğim şehir Antalya. Hâlâ buradayım. Yaz aylarındaki cehennem sıcakları ve dayanılmaz nem oranı dışında ülkenin en yaşanılası şehri bence. Her köşesi ayrı güzeldir. Kafanıza takılan, özellikle öğrenmek istediğiniz herhangi bir konuda daha detaylı yardımcı olabilirim.

Antalyada yaşam güzel.. her türlü soru sorabilirsiniz.. mesleğiniz ve yaşlarınızı merak ettim iş olanakları için tavsiye vermekte faydası olur..

2 ay önce Antalya'dan istanbul'a taşındım, taşınmak zorunda kaldım. İş yok, olan işlerin maaşı düşük. İstanbul'da benzer masraflarla(kira, fatura vs) maaşım 2 katından fazla arttı. Uzun süre sonra ek iş yapmadan ay sonunda cebimde para kalmasının huzurunu yaşıyorum.

Yaşamak için mükemmel bir yer. Milletin kıtalar aşıp tatile geldiği yerde yaşıyorsun, çevresinde gezmek tozmak için dünya kadar yer var.

Tek sıkıntısı insani şartlarda yaşamak için gerekli maaş yok. Ayrıca kiralar uçtu, 1000tl ye kaldığım evden çıkınca sahibi sonraki kiracıya kapıyı 1700tl'den açtı.

3 yıl oldu biz geleli. Ankaradan geldim ben. Bence yaşanılır bir yer. Araç varsa ve uzaklık sorun değilse Döşemealtı taraflarına bakın. İstanbulda normal eve verdiğini kira ile bahçeli villada oturursunuz. Nem ve sıcaklık düzeyleri merkeze göre daha yaşanılır seviyede. Şehiri sevdim, görüntü güzel, sosyal imkanlar bolca.

İş konusunda benim alanımda kısıtlıydı mesela, iş bulurum umuduyla geldim, bulamadım, eski işime home office olarak devam ediyorum. Sizin de iş imkanınız sektöre bağlı.

eğer iş güç işlerini çözebilirseniz türkiye'nin en güzel şehri bence. benim de 20 ye yakın senem geçmiştir. şu an istanbuldayım, buradaki şartlarımla orada iş bulabilecek olsam 1 saat beklemeden dönüş yaparım.

turist olmayan biri için güzeldir esasen antalyada yaşam. antalyanın en sevdiğim yanı, büyük şehir zaafiyetlerini onlara göre nispeten az çekerek, büyük şehir avantajlarını sonuna kadar kullanmasıdır. trafik bir büyük şehire göre fazlasıyla kabul edilebilir seviyede. yaşam yine onlara göre fazlasıyla kabul edilebilir maliyetlerde ancak sosyal faaliyet olarak onlardan geri kalan hiç bir yanı yok. dışarı çıktığın zaman gece gündüz yaşam var. tiyatroya sinemaya konsere gideceğim desen var, gece hayatına takılacağım dersen fazlasıyla var.


tek önerebileceğim şey şu, geliriniz ne düzeyde bilmiyorum ama iyi bir semtte oturmaya çalışın mümkünse. bana kalırsa lara en yaşanılabilir yeri şehrin. sonrasında konyaaltı iyidir bir tık altta(kimine göre konyaaltı öndedir hatta). ardından merkez muratpaşa bölgesi, en son olarak da kepez ilçesidir. kiralar, ev fiyatları ne durumdadır bilmiyorum ama lara tarafında yaşarsanız türkiye'nin en güzel semtlerinden birinde yaşamınızı sürdürürsünüz.


antalya'da sanayi olmadığından çalışma şartları büyük şehirler kadar iyi değildir. maaşlar belli bir seviyenin üstüne çıkmaz. kurumsal firma pek bulunmaz. para genel olarak turizm üzerinden döner. diğer iş kolları zayıftır istanbul'a izmir'e göre.


sıcaklık ise gerçekten pek sorun değil. hem bir iki sene adapte olursunuz size o kadar da sıcak gelmez hem de şehir bu aşırı sıcağa adapte olmuştur. klimasız ortam yok denecek seviyededir. herkesin evinde ikişer üçer klima bulunur, arabalar klimalıdır, dükkanlar otobüs durakları her şey klimalıdır. ben öğlen sıcağında dışarıda bir iş yapacağım demiyorsanız o kadar da problem olmuyor kısacası.

çok teşekkür ederim yanıtlarınız için. bizim de taşınma kararını verirken en çok takıldığımız konu iş bulmaktı. Kalabalıktan, itiş kakıştan uzak ve denize yakın olmak istiyoruz, iş bulsak dakika durmayacağız.

eşim ve ben 35 yaşlarındayız, özel sektörde yönetici olarak çalışıyoruz. ikimiz de dış ticaret konusunda deneyimliyiz, ben proje odaklıyım, eşim planlama ve operasyon yönetimi. 10+ yıl iş tecrübemiz, çok iyi seviyede ingilizce bilgimiz var. tabii ki bahsettiğiniz gibi mevcut konumlarımıza benzer işler bulamayacağımızı tahmin ediyoruz, ancak kendimize bir yer edinebiliriz diye ümit ediyoruz. mevcut işlerimizi bırakmadan araştırmaya başladık bu nedenle.

Antalya'da yaşamak için Konyaaltı ve Lara iki tercihimizdi, isabetli olduğuna sevindim.

@tequila Sevindim. Serbest bölge ve Döşemealtında epeyce firma var yurtdışı satış yapmak için.. Ben Konyaaltındayım.

Eğer mahalle tavsiyesi de isterseniz hemen yeşillendireyim.
Konyaaltı dışında bir semtinde yaşamadım Antalya'nın ancak Lara daha çok İstanbul anımsatır bana. müthiş bir Trafik yüksek evler pahalı vitrinler ve soğuk insanlar.. Ben Konyaaltıcıyım :) Evim denize de yakın zaten adımdan da anlaşılacağı üzere sürekli denizdeyim ^^ sail iyidir.. Lara'da da plaj var ama kum çakıl plaj değil. Rampalardan atlamalı kayalık yerler. Bunlar haricinde İngilziceler çok iyiyse bence Otellerin yönetici pozisyonları için de başvurabilirsiniz oda Satışı konusunda.. Bunun için de tüm otellere gidip güzel bi cv hazırlayıp elden tanışarak sunmanızı öneririm oradaki yetkililere. Bu çok iyi olacaktır.. Bol şans :)

ben 1989 dan beri antalyadayım. (iş dışında yok olduğumu saymazsak) Bence antalya yaşanılacak bir yer değil. Eskiden güzeldi. Yoğun göç alıyor ipini koparan (sizi tenzih ediyorum) işsiz güçsüz, sabıkalı bir sürü insan doldu. Sokaklarda güvensiz tipler. Asayiş olayları desen arttı. Adana ve samsun'u solladı. Yazın desen aşırı sıcak ve nem millet dışarı çıkamıyor.

Esnafı ve halkı bi acaiptir.

www.wolframalpha.com olabilir mi?

Maalesef orasi degildi. Ücretsiz bir siteydi.

Boomsocial var

hızla uzaklaşmak. hayat bir kişinin keyfini beklemek için çok kısa. ortada düzgün bir ilişki olmadan size böyle davranan, ilişkiniz olsa çok daha beter acıtır canınızı ve zerre umrunda olmaz. güvenemezsiniz de zaten, tekrar çekip gitmesini bekler durursunuz. olan sonunda size olur, tükenirsiniz. yeniden başlayamayacak hale gelmeden kendinizi koruyun ve uzaklaşın.

Kaç kurtar kendini

Dünyadaki tek kadının o olmadığını bildiğimi söylerdim ona

sen bu kızla sevgiliyken ona kötü bişey mi yaptın? senden intikam almaya çalışıyor gibi.

eğer bir şey yapmadıysan da standart fuckbuddy işte. neresi tam olarak değil? sen fb'ne aşık olmuşsun belli ki. genelde erkek tarafı karar veriyor biriyle fb olup olmayacağına, o yüzden eğer senin durumundaki gibi kadın tarafı böyle bişeye karar verdiyse erkek "ne ki şimdi bu" tepkisi veriyor.

sonuçta eğer sana acı veriyorsa görüşmeyi bıçak gibi kes, "sadece sevişmek de güzel, bana yetiyor" diyorsan böyle devam et.

yok kötü birşey yapmadım. hatta dagh ayrıldık, devam etmeye çalıştık, en son bu hali aldı.

klasik fuckboddy olsa ok dicem, bi süre oyle gitti de son buluşmada bişeyler yapmadan da sevebiliriz falan gibisinden konuştu ve dedi sen kalbimde farklı bi kesime dokunuyorsun dedi ve ağlamaya başladı. bir de işine geldiği gibi yönlenmeye başladı, bu durumda iş farklı bişeye dönüğştü. kafa karışıklığı ve güvensizlik de cabası.

Kaç

onun dogrusu fuckbuddy, halvetdostu yani.

Redd'in bir şarkısıyla özetlemek gerekirse;

-sen rahat ol, uzak dur, kaç kurtul.

torpilin yoksa boşuna çalışıp kendini heba etme. muhtemelen alınacak personeller belirlenmiştir.

Evet her okula göre değişiyor. Ve yine evet konu dağılımı çok geniş.
Sanırım mülakat yok. Bizde yoktu yani.

Ve torpil olmayan okullar da var. Sözlükteki torpil mantığını ben hala çözemedim. Her şeye torpil var yazıyorlar. Torpil olduğunu düşündüğüm okullar baştan hem ales hem yds puanımız diğer başvuranlardan iyi olduğu halde bizi direkt sınava almayanlar.

Yine çalış ama çok da umutlanma çünkü çok çok büyük bir ihtimalle alacakları kişiye konu çoktan fısıldandı ya da onun tez konusu/çalıştığı alandan soru gelecek.

Halihazırda araştırma görevlisiyim, ben öyp ile girdiğim için torpillik bir durum olmamıştı çünkü merkezi yerleştirme ile atandık; ancak daha sonra başvurduğum üniversitelerde (Anadolu, Hacettepe, vb.) net olarak gördüğüm şey torpilin artık bir norm haline geldiği ve torpillerin yarıştığı oldu. Puanlarım 90 üzeri olduğu için nereye başvursam 1. adayım, yayınlarım, kitap bölümüm vs var ama benim yerime bir tane bile akademik çalışması olmayan (hatta birinde yüksek lisansın 3. senesinde olan) kişiler alındı. Demek ki dil, ALES, ortalama, yayın, vs önemsiz detaylar. Torpilin varsa kadroyu sana uyduruyorlar. Üzücü ama böyle. Kaldı ki Hacettepe ve Anadolu büyük üniversiteler, taşra kadrolarında kim bilir neler dönüyordur.

torpil vardır mutlaka. onun için bu kadar çaresiz hissediyorum ve panik yaptım sanırım.

insan umutlanıyor yine de. =/

şimdi şöyle durumlar olabiliyor;
1. torpil bazı okullarda aleni olarak yapılıyor, belirli bir kişiyi almak için açılan kadrolar oluyor.
2. adamlar kendi öğrencilerine öncelik tanıyor. çalışmasını bildiği, okulda çalışılan konulara hakim birini almak işlerine geliyor, aslına bakarsanız sırf kendi öğrencisi diye salak birini almadıkları sürece bu bana yanlış gelmiyor.
3. tamamen adayların arasında eleme yapıp sınav sonuçlarına göre alan yerler de var.
bunların hepsi başımıza geldi. hangi okul bilmiyorum ama başvurunu yapmışsın zaten çalışacak çok konu var deyip vazgeçme, hocaların alanlarına bak daha çok onlara göre yoğunlaş, çoğu yer mülakat yapıyor ama yapmayan da var işte ona takılma. kesin torpil vardır diyenlere de bakma, şu an yapacak daha önemli bir işin yoksa otur güzelce çalış, bu okul olmazsa başkası olur ne olacak öğrendiğin yanına kar kalsın. kendini negatif-pozitif etkilemeden git gir sınavına.

öncelikle herkese yanıtları için teşekkür ederim.

@yere dusup kirilan sarap kadehi söylediklerinde haklısın, öyle ya da böyle çalışıp gireceğim, zaten bugün son gün artık ne kadar yapabilirsem. özel sektörde de tecrübem var, yüksek lisans öğrencisiyim başvurduğum okulda. iş bulamadığım için başvurduğum bir alan değil, gerçekten çok istiyorum. iş istesem girerim ama hedefim o değil. sınava gireceklerden tanıdıklarım var, onlar aman bir iş olsun da derdinde. kimisinin yakın tanıdıkları da var okulda. iş böyle olunca gerildim ama toparlanmam lazım. ne çıkarsa bahtıma artık.

Mama sikinti degil sabah aksam verseniz hayvan sey etmez. Ama esas sikintiniz o hayvanin evde yalniz kalmaya alismasi. Yuvadan alip hayvani yalniz evde birakamazsiniz. Mermer kemirir.

benim evladım da golden, goldenlarda tavuk alerjisi olabiliyor, mamasını buna göre seçebilirsiniz. sabah akşam verebilirsiniz mamasını ama mutlaka dışarı çıkarıp enerjisini atmasını sağlamalısınız. 06.30'da evden çıktığınızı varsayarsak, beş buçuk gibi kalkmalısınız. beş aylık bir yavruya tuvalet eğitimi de vermeniz gerekebilir ki bu da bir ihtimal eve döndüğünüzde çiş kaka temizlemeniz gerekecek demektir. bunların size zulüm gelmeyeceğinden emin olun ki alacağınız bebek sizinle ömrünü geçirsin.

köpekler sosyal canlılar, yalnız sıkılıyorlar. özellikle bebek ve gençlerin enerjisi yüksek olur, atamazsa allah yazdıysa bozsun'un da dediği gibi bulabildiği her şeyi kemirir. buna kapı altları ve süpürgelikler ve hatta duvar köşeleri de dahil. beş aylık bebeğin çene ve diş gelişimi henüz tamamlanmamıştır, bir kaç ay daha belki yaş alana kadar kemirme ihtiyacı yüksek olacaktır. bunları da göz önünde bulundurun lütfen.

@tequila rainbow sabah 5'te kalkıp 30-45dk. dolaştırmayı planladım. Akşam da yine eve gelir gelmez 1 saat yürüyüş. Hafta sonları nispeten onun için de bizim için de daha rahat geçer diye düşünüyorum. Tuvalet için şu an belirli bir alana yapmayı biliyormuş. Evdeyken o yeri belirlememiz gerekecek sadece. Tabi gün içinde biz yokken neler olur, gelince neyle karşılaşırız bilmiyorum :) O yalnız kalacağı süreye alışabilir mi alışamaz mı o konuda emin olamıyorum işte..

Tavuk alerjisinin olup olmadığını yaşayarak mı tecrübe etmek lazım yoksa test vs var mıdır?

Tavuk alerjisi sorun degil. O kadar sure yalniz kalmak sorun. Bizimki yuvasini yedi. Dogalgazi yedi interneti yedi kedulerin mama kaplarinu yedi ilk aklima gelenler. Alman coban kopegi

@allah yazdiysa bozsun, nickiniz dileğimiz olsun, ne diyim.. gözümü korkuttunuz :)

alerjiyi biz yaşayarak öğrendik, testi var mı tam olarak bilemiyorum, veterinere danışmakta fayda var.

tuvalet için belirli bir alandan kasıt ped, gazete vs gibi şeylerse, eski köpeğimiz (sokak köpeğiydi ve kendisini hastalıktan kaybettik malesef) bize ufacıkken gelmişti, tuvalet eğitimi döneminde pedi parçalayıp içeriğini sağa sola saçmıştı bir süre sonra :))) evde yokluğunuzda tuvalet yapacağı malzemeyi bırakırsanız benzer bir durumla karşılaşabilirsiniz ama umarım sizinkinde sorun olmaz.

yalnız kalacağı süreye alışacaktır ama alışma süreci biraz zorlu geçecektir. size alışması, eve alışması gerektiği gibi bir de büyümeye ve yalnızlığa alışması gerekecek. ağlama/havlama gibi durumlar olabilir. bir de uzun yalnızlıktan sonra sizi görünce sevinçten çılgına dönecektir her akşam, sevincini ifade etmesi için ona fırsat verirken disiplini elden bırakmamanızı öneririm. üste atlama/ısırma gibi durumlar için.

sonuç olarak sizin için olduğu kadar onun için de zor. şimdiki golden evladım terkedilmiş bir yetişkin olarak geldi bize, alışma süreci nispeten kolay geçse de yokluğumuzda girişte unutulan/bırakılan ayakkabıyı çalma, çorap kaçırıp yeme gibi durumlar olmadı değil :))

öncelikle ps store indirimlerine bakmak lazım tabi. mesela şu anda yılbaşı indirimi var. bir sürü oyun baya ucuza satılıyor store'da. ama store'dan hediye oyun alınıyor mu bilmiyorum.

aradığın oyun store'da indirimde değilse gittigidiyor/hepsiburada satıcılarına güvenebilirsin. aslında en ucuz orada oluyor. iki oyun 50 lira falan gibi şeyler oluyor onları al. yorumlara da bak tabi olumlu yorum almış satıcılar var bir sürü.

Store üzerinden yeni hesap açıp oyun almak daha mantıklı. Şu an çok güzel indirimler var.

cd olarak almakla store üzerinden indirmek arasında ne gibi bir fark var?

cd alırsan cd geliyor kutusunda. cd'yi taktığın tüm ps'larda oynuyorsun.
store'dan indirirsen store'a girip indir'e basıyorsun ve ps hesabına indiriyor, hesabınla giriş yaptığın tüm ps'larda oyayabiliyorsun.

Biz Acana ve Orjin gibi en pahalı mamaları kullandık ama hepsi köpeğimizde ters tepti, protein oranları fazla geldi, kaşıntı yaptı, cildi tahriş oldu. Neticede, memnun kalmadık. Artık Hill's ve N&D kullanıyoruz, memnunuz. Tabii köpeğinizin değişik gereklilikleri varsa mamayı ona göre özelleştirebilirsiniz, bizimkinin cildi hassas diye artık mamaları ona göre seçiyoruz. Sonuncu aldığımız mama "Sensitive Skin" diye tanıtılıyor mesela. Genellikle deneme ve yanılma ile en iyi mamayı bulduk. Siz de bütçeniz dahilinde farklı mamaları deneyebilirsiniz.

Ayrıca kuru mamaya alıştırmak için aç bırakmak makul bir yöntem, kalbinizin el vermeyeceği bir durum yok. Her akşam saat 20'de önüne mamasını koyarsınız, 45 dakika beklersiniz, yemezse önünden alırsınız. Eninde sonunda yiyecek ve alışacaktır. Başlarda kuru mamaya biraz da ıslak mama karıştırmak, iki üç parça sosis-salam, tavuk vb. atmak, üzerine leziz bir tavuk suyu dökmek gibi yöntemler denenebilir.

Brit Care mamalarına bakabilirsiniz, mümkünse tahılsızlarını seçersiniz.

Bizimki de mama yemekten pek hoşlanmadığı için marka tavsiyesi veremiyorum ama yazmadan geçemedim, golden için tavuk verilmesini önermiyor zaten hiçbir veteriner çünkü egzamaya sebep olabiliyor tavuk. Sizinkinin de kaşıntısının bu kadar sürmesi tavukla beslenmesiyle ilgili olabilir mi acaba? Mamayı da tavuklu almayın derim ben. Tavuğa ara verirseniz azalır belki kaşıntısı.

kuru mamaya alıştırmaktan başka çare kalmadı şu an. Brit Care alerjisi olan köpekler için özellikle beğenilen bir marka gibi görünüyor, alıp deneyeceğiz. tavuğu da derhal kestik artık suyunu dahi vermeyeceğiz.

umarım çare olur kızıma. çok teşekkürler yanıtlarınız için.

borcunuzu erken kapayıp kartı kapattırabilirsiniz, müşteri hizmetleri yapar. şubeye gitmenize gerek yok. hatta internet şubesi kullanıyorsanız ordan yapmayı bi deneyin önce.

2 ay önce kurtuldum o dertten. internet şubesinden hesap kapatılabiliyor ama kredi kartı kapatılmıyor diye biliyorum. yanılıyor da olabilirim. telefonla halledersin en kötü. tek sıkıntı 4-5 kere farklı yollardan, önüne bişiler atarak seni kapatmamaya zorluyorlar. 2. de "1 milyon dolar verseniz de kapattırıyorum" dememe rağmen üstüne 3 kere daha sordu kadın :(

kartın borcu olsa bile kapatabiliyorsunuz kartı. borcu da zamanı gelince veya daha önceden, bu size kalmış, istediğiniz zaman ödeyebilirsiniz. ama ilk seferde kapatmıyolar 2-3 kere geri arıyolar, bilginize.

Kredi kartımı kapatmama rağmen ödenmemiş borcunuz için yasal işlem başlatılacaktır diye mesaj alıp gitmiştim garantiye. 2.13 lira gibi bir borcum çıktı, nasıl olur kartın tüm borcunu ödemiştim diyince taksitlerden doğan fark bu demişlerdi yanlış hatırlamıyorsam, bankacılar daha iyi açıklarlar. Bunu da takip etmek lazım kartı kapattıracaksanız.

arkadaşınla konuş, durumu anlat ve görüşmeye git.

iyi bir arkadaşsa senin adına mutlu olacaktır.

Arkadaşıma söylerdim durumu ve görüşmeye giderdim. Eminim arkadaşım da beni desteklerdi herşeye rağmen. eğer arkadaşın sana trip atarsa zaten arkadaşlığından şüphe et.

Mutlaka git, arkadaşına söyle ya da söyleme.

aynı bu şekilde izah ettiğinde karşındakinin seni anlaması lazım. açık bir şekilde buraya nasıl yazdıysan, arkadaşınla da böyle bir durum oldu, beni görüşmeye çağırdılar diye paylaşabilmen lazım. sonuçta sen kötü bir niyet ile onun başvurduğu yere başvurmuş değilsin, bu senin ayağına gelmiş bir şans. gidip görüşmekten zarar gelmez, arkadaşın da böyle bir duruma bozuluyorsa gerçekten arkadaşın değil demektir.

Bence gidip bir görüşmekte fayda var. Anladığım kadarıyla, mevcut iş arkadaşının görüşmesini baltalamadın ya da onu bu işten vazgeçirmek için uğraşmadın. Firmanın onu tercih etmemesine sebep değilsin. Şans bu ya, firma seninle görüşmek istemiş. Hiç düşünme görüş, kimsenin hakkını yemiyorsun, teklif sana gelmiş. Kendi hayatınla ilgili kararlarda önceliği kendine vermek en iyisidir. Başkalarını düşünerek sana gelen şansı tepme. Herkes kendi geleceğini kurtarma peşinde sonuçta.

arkadaşınla bi alakası yok bu durumun. onu çağırmadılar diye senin de gitmemen çok saçma. git tabiki

Git gorus, arkadaşına da izah et durumu aynen. Onceligin kendinde olmali. eger isi alirsan senin adina sevinmesini de cok bekleme derim. Kiskanacagindan değil ama nasil sen once kendini dusunduysen o da kendini dusunup uzulecek, kaybettigi icin hayal kırıklığına ugrayacaktir.
Sonuc olarak bir sey olmaz ama, karsisina gecip hava atmadigin surece.

iş arkadaşının çalışmayı çok istediği firma sizi ararsa

o arkadaş benim iş arkadaşım olmaktan çıkar.

net.

arkadaşının yerine kendimi koyarak; herhangi bir arkadaşım bana böyle bir şeyle gelse kesinlikle gidip görüşmesini isterdim ve onun adına mutlu olurdum. hem ilerde o firmada benzer pozisyonda bi boşluk olursa sen de ona yardımcı/referans olabilirsin. win win yani. şayet bu durum için arkadaşın sana gıcık olacaksa ya da arkadaşlığınıza herhangi bir sorun olacaksa bu olay, arkadaş değilsiniz siz

saçma bir şekilde düşünüyorsun profesyonel hayatta bunun lafı olmaz.

Git görüş. Arkadaşına da durumdan bahset. Ilerde pozisyon olursa senin için de çabalarım felan de. Sen başvurmamışsın onlar aramış seni bi de. Hani elinden ekmek alma durumu da yok. Bir de uzun zamandır iş arıyorum diyorsun.

bi işi bin kişi ister biri alır, git görüşmeye ne olacak.

görüşmeye git. gittikten sonra da arkadaşına bahset. eğer çok samimi iseniz gitmeden evvel de bahsedebilirsiniz ama bence gittikten sonra bahset yine de.

ayrıca bahsetmek zorunda da değilsin tabi ama yine de içinin rahat etmesi açısından dedim.

evet, düşündüm, ve aynı durumda o arkadaşım olsa koşa koşa görüşmeye giderdi ve ben de hiç ama hiç bozulmazdım gibi bir kanaate vardım.
görüşmeye gidiyorum yarın sabah.

hayırlısı

Mağazadan alınan ürünlerde iade insiyatifi hukuken firmaya mı ait? evet

Öyleyse bunu tüketiciye bildirme zorunlulukları yok mu? alırken faturada filan bir yerde yazıyordur. bildiriliyor.

Mesafeli satışta cayma var.


diye biliyorum.

mağazadan aldığınız ürünü ayıplı değilse iade edemezsiniz. İade alanlar yalnızca müşteri memnuniyeti için yapıyorlar. İade olayı internetten satın alınca var. Baya okudum ben de kanunu, sonuç bu.

Hukuki forumları karıştırdım sizin için. Öncelikle aldığınız mal ayıplı değil sanırım bir kusuru falan yok siz sadece vazgeçtiniz. Ürünü mağazadan aldım diyorsunuz muhtemelen yüzyüze görüşerek gidip bizzat aldınız. Yani mesafeli bir sözleşme de yapmadınız. Bu durumda mağazanın iade almama hakkı var. Daha ziyade sizin iade etme hakkınız yok çünkü size bu hakkı veren bir sözleşme yok. Mesela ürünü internetten alsaydınız 7 günlük koşulsuz cayma hakkınız olacaktı. Çünkü mesafeli satış sözleşmesi falan filan. Denildiği gibi fişinizde faturanızda iade alınacağına dair ibare varsa ayrı konu ancak şu halde iade mümkün gözükmemekte

cayma mesafeli satışta, mağaza satışında değil. mal ayıplı ise iade almak durumundalar değil ise tamamen kendi insiyatifleri.

Teşekkürler yanıtlarınız için, faturada yalnızca firma kaşesi var bir de " iade ve değiştirme için bu faturayı yanınızda getirmeyi lütfen unutmayınız." yazıyor.

Buradaki iade ayıplı ürün için herhalde ama sadece iade yazdıkları için yanıltıcı oldu. Bir daha da gitmem öyleyse, iade yapmadıkları için değil, terbiyesizlik yaptıkları için. Kanuna uygun bir durummuş hiçbir şey diyemem ama saygısızlığa hadsizliğe tahammülüm yok.

Sokak köpeği ve sokakta düzgünce bir muhitte anasız da yaşayabilecek kadar büyümüş bence. inşallah bir yuva çıkar ama, çıkmazsa da korkmayın yani o kadar. sonuçta hayvan sokakta büyümüş, sokağı biliyor...

mahalle olarak baksanız ona olmaz mı? bi ev yapsanız minik ahşap ya da kartondan. yemeğini suyunu verseniz?? ben mama yardımı yapabilirim.

sokakta büyür bu ama bakmak sizin elinizde sanki. illa eve gerek yok

Mama ben de aldım, o konuda sıkıntımız pek yok ama yavru ve dişleri kaşınıyor, ister istemez oynamak ısırmak istiyor ve ayarını bilmiyor. Oyuncak verdim yönlendirmeye çalıştım ama insanlara atlıyor sürekli. Herkes bunu tolere edemiyor dolayısıyla ve o büyüdükçe daha da istenmeyen olacak, bundan korkuyorum. Bu hafta gideceğim ve onu emanet edebileceğim kimse yok fazla. Mahalleli sahip çıkmadı ama şikayet eden de yok henüz. Bir umut bekliyorum.

hangi semttesiniz?
maltepe'ye getirme şansınız olur mu hayvanı? bizim sokakta bakarız ona biz

Bulunduğunuz yerde öyle bir imkan var mı bilmiyorum, ama bazı bölgelerde villa tarzı işyerleri var. Villa gibi olmasa da olur gerçi. Bahçesi olan işyerleri ile konuşun. Ben iki yavru köpeğe öyle yuva bulmuştum. Gittim iş yerlerine, "Şuraya iki kulübe koyarız, siz ona bakarsınız, zaten köpek arkadaşı da olacak yanında geceleri sıkılmaz, gece bekçi görevi görür, varlığı bile olası hırsızları kaçırır" demiştim. Bir şirket kabul etti. Senelerdir bahçede kalıyorlar, kendi kulübeleri var, elemanlardan biri her gün parka götürüyor.

@iamelf

çok super öneri ya bayıldım

Çok teşekkürler yanıtlarınız için, bugün parazit işini de halledip sahiplendirdik yavruyu. Yakın bir tanıdığımın arkadaşı aldı, böylelikle takibini de rahatlıkla yapabileceğiz.
@iamelf dediğiniz gibi şirketler var, tek tek gezdim yardım istedim, hepsi çok ılımlı davransalar da bir karar vermekten çekindiler, beslenmesine yardım etmeyi teklif ettiler. Neyse ki bir yuva bulundu, şimdilik bir sorun yok.