Giriş
(21)

Ekonomide bundan sonraki fantastik süreç nedir?

logisticsmanager
Döviz patladı.Sonra enflasyon patladı.Kiralara limitler falan geldi.Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.Mb pazardan döviz toplamaya başladı.Şimdi de 50
Döviz patladı.
Sonra enflasyon patladı.
Kiralara limitler falan geldi.
Sonra ülke dövizi baskiladi, bu sefer ülke pahalanirken döviz sabit kaldi, Avrupa'dan pahaliya gelmeye başladı çoğu ürün.
Faizlerde banka ile devletin faizi arasında deli gibi fark oldu.
Mb pazardan döviz toplamaya başladı.
Şimdi de 50 farklı kur oluştu. Millet bankalarla calisamamaya başladı.

Bundan sonraki fantastik süreç nedir?
Bunları görüp hala "abi düzelecek" diyen var mi?
0
logisticsmanager
(24.04.23)
Seçim sonrası kim kazanırsa kazansın İMF'ye gidecek.
İMF ile bir anlaşma yapılacak, sabit gelirlilerin epey zorlanacağı, para getirmeyen yatırımların duracağı dolayısıyla durgunluğun ve işsizliğin patlayacağı, mesela ayakkabı alırken markasına bakmak yerine ayakkabı olmasıyla yetineceğimiz, hiç kullanılmamış olmasına sevineceğimiz en az yirmi yıl sürecek bir sürece gireceğiz.

diye düşünüyorum.
0
Mirket
(24.04.23)
Ya bu döngü ülkenin makus talihi diil mi zaten? Bankadan dolar alış kuruyla satış kuru arasında 1.5 lira fark olmuştu geçen haftalarda. Şimdi 1’e düştü sanırım. Takip bile etmiyorum artık, neye derman olacak ki… Eskiden haberlerde tahtakale’deki dolar kurunu da ayrıca söylerlerdi, yine o tarz bi yere sürükleniyoruz.

Buna rağmen ben düzelecek diyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
sermaye kısıtlamaları
çift döviz kuru, gerçek döviz kurunun x2 olması
bankalarda döviz çekimine kısıtlama getirilmesi
döviz alım satımının yasaklanması
bazı ithal malların ve hammaddelerin alınamaması
moratoryum
0
nuisance
(24.04.23)
@vedat; duzelecek kismi 5 sene mi 10 sene mi? Çünkü bedavaya dogalgaz dagitilan bir donemdeyiz, bunlari kim odeyecek diye bile sorulamiyor.

Ben de duzelecek diyorum ama uzun dönemde çok sıkıntılı yıllar sonrası, o da kurallara uyulursa. Arjantin olmayiz da bence bu saatten sonra eskisi gibi olmak için bir 10 yil kadar sıkıntı cekilecek.
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
@nuisance; 3. Ben yakin süreçte bekliyorum. Olmaz olmaz denildi ama komisyon başladı, kur farki başladı.

5 bu gidişle olacak. Zaten medikal taraf böyle değil miydi bayadir?
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
kim gelirse gelsin ekonomi düzelmez. düzelecek diyenler ev ve araba fiyatları düşecek diyenlerle aynı bana göre. ayrıca düzelecek demekle olmuyor, ne zaman düzeleceğini söyleyeceksin.
0
nothing in my way
(24.04.23)
eğer yönetim değişirse en azından dünyadan kopmayan düzgün bi ekonomi politikasına döneriz diye düşünüyorum. (bu çeşitli yasakları kısıtlamaları getirebilir ama yokuş aşağı gitmekten iyidir. Yani iyi olacak demiyorum ama daha kötüye gitmeyebilir diyorum)

10 yıla bir şeyler "eh" olsa, bu ülkede her 20 yılda bir büyük kriz çıkıyor zaten trendin bozulacağını da sanmam. Yani düzelmek için yeterli vakit var mı ona da emin değilim. Çok akılcı politikalarla büyük paraları ülkeye çekmek lazım. Estonya gibi dijital şirket mi kurdururuz, kumarhaneleri mi açarız artık sağlam bişeyler lazım.(ama yapılmaz bunlar bence)

Bankalara kısıtlama getirilmemesinin sigortası altılı masa bence. Onlar gelirse öyle bir şey yapmamaya çalışırlar çünkü çok kötü bir imaj olur. Malum yönetim devam ederse her şey olabilir.

Yani 5-10 yılda biraz pozitif şeyler olabilir fakat uzun vadede işlerin kötü olduğunu düşünüyorum ben. Bir sürü ekonomik yük, anlamsız bir nüfus, parasal veya kültürel getirisi olmayan göçmenler... Sonra iklim krizi geliyor Akdeniz bölgesinin turizm potansiyeli azalıp her yaz yangınlarla uğraşmak zorunda kalabiliriz vs. vs.
0
nhk ni youkosu
(24.04.23)
düzelir, çok da basit olur;
serbest piyasaya yavaş yavaş dönülecek, bildik iktisat politikaları izlenecek, merkez bankası bağımsız olacak ve esas amacını yerine getirecek, sermaye piyasasını da öldürmeden bunu yapmaya çalışacak, kuvvetler ayrılığı oluşacak, yargı bağımsız olacak, adalet önünde herkes eşit olacak, yatırımcıya güven verilecek, liyakat temelli atamalar yapılacak, sığınmacılar mevzusu doğru yönetilecek, ihracatçı desteklenecek.
yol haritası gayet belli, tabi ülkenin en kıymetli varlıkları satıldı, onun dönüşü yok.
0
tiny penny
(24.04.23)
Bu kadar karamsar olmaya gerek yok, gerçekliği de yok. Adam zamanında sıfırdan ülke kurduktan 2 sene sonra uçak fabrikası kurup 5 sene sonra uçak üretip Hollanda'ya uçak satmayı başarmış, liyakatli insanlar geldikten sonra bu işler hiç zor değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.04.23)
türkiye gibi nitelikli üretimi olmayan ve 80 milyon gibi nüfusu olan bir ülkenin kısa vadede düzelmesi mümkün değil. Bu siyasetten bağımsız bir gerçek. Partiler üstü bir konu.

Türkiye'nin tarihine bakın, ekonomisi hep dalgalı, Bazen dibe batıyorsun tam nefesin kesilecek gibi oluyor bi yüzeye çıkıyorsun... Çok ciddi yapısal değişiklikler olmadan bunu değiştiremez kimse. Şu anda hiçbir partinin de programında böyle bir reçete yok. Herkes kısa vadeli günlük çözümler öneriyor. 21 yüzyılda hala fabrika açıp üretim üsleri kurmaktan bahsediyoruz ülkede her iki siyasi cenahta da... Bugün üretim yapmak mesele değil, fikri mülkiyet mesele.

Dünyaya entegre olmakla da alakası yok. Bizim dünyaya satabildiklerimiz sınırlı. Ama aldıklarımızın sınırı yok. Rakamları atıyorum ama şöyle ilerliyoruz 1 kazanıp 3 harcıyoruz gibi düşünün. Böyle bir ekonomi refaha erer mi?

Çok uzatmadan şöyle özetleyebiliriz. 19. yüzyıla kadar ülkeler orduları kadar güçlüydü. 19. yüzyıldan itibaren markaları kadar güçlü olmaya başladılar. Türkiye'nin dünya çapında kaç tane sanayi, teknoloji, hizmet, gıda, tarım vs. markası var? Ülkeye para kazandıracak ve eğitimden savunmaya her şeyi finanse edecek olanlar bunlar. Fason üretimden bahsetmiyorum. O konuda örnek çok. Mesela Zara'nın birçok ürünü türkiye'de üretiliyor. Bunu üreten onlarca tekstil fabrikamız var. Ama bir tane Zara yok türkiye'den dünyaya açılan. Böyle bir yatırım yok. Bunu başarmayınca 1 tane Zara, senin tüm tekstil sektöründen daha fazla kazanıyor.

Zara'nın yıllık geliri 19 milyar euro seviyesinde yaklaşık.
Türkiye'nin bütün tekstil firmalarının toplam ihracatı 12,5 milyar dolar civarındaymış 2022'de. Anlatabildim mi... 1 marka>100lerce tekstil firması.

Ekonomisi kuvvetli ülkelerin hepsinin çok güçlü markaları var. Marka ve üretim farklı şeylerdir. Marka demek fikri mülkiyet demek. Telif demek, patent demek, tasarım demek, pazarlama demek... bunlar elinde olduktan sonra çin'de de ürettirirsin, somali'de de... bugün iphone'a 1000 dolar vermenin sebebi onun fikri mülkiyeti yani endüstriyel tasarımı ve entelektüel patenti. yoksa telefonun üretim maliyeti 300-400 dolar. Montaj sanayinin hiçbir önemi yok artık. Var da tek başına bir önemi yok.

Şöyle diyeyim, sen isveç'e 1 dolar'a kereste satıyorsun. O sana 20 dolara o keresteyi ikea sandalye olarak geri satıyor.

anlatmaya çalıştığım bu. Türkiye katma değerli ürün üretemediği sürece cari açık vermeye, borçlanmaya, döviz stoklarını eritmeye devam edecek. Onun dışındaki tüm konular 2. derecede etkili.

Faizmiş, kurmuş piyasa kontrolüymüş falan... Bunların etkisi var elbette. Ama sen para kazanamadıktan sonra bunlar senin ekonomini kurtaramaz.

Şöyle düşünün, bir adam 10.000 lira kazanıyor, 20.000 lira harcıyor... Bu adam borsada yatırım yapsa, döviz kurunu iyi değerlendirse, faizle uğraşsa ne olur uğraşmasa ne olur? Kazandığının 2 katını harcıyor, ya da harcadığının yarısı kadar kazanıyor diyelim. ya kazancını artıracak ya giderini düşürecek. 80 milyonluk bir ülkenin giderini azaltması kolay değil. Yaşam kalitesini etkiler. ama kazancını artırması için türlü yol var.

Ama tutup bütün sermayesini gayrimenkule gömen bir ülkeden çok hayır bekleyemiyorum ben.
0
anten
(24.04.23)
Bir üstten devam edeyim, herkes serbest piyasadan, liyakatten ve piyasaya güven veren demokratik ortamdan bahsediyor. Çok haklı. Çünkü yatırım için bunlar gerekli.

Ama kimse yatırımın niteliğini konuşmuyor. Abi yabancı yatırımcı çekmek zor değil. Bugün gana da, güney afrika da yabancı yatırım çekiyor. Karadağ da çekiyor... Hindistan da çekiyor. Ama nasıl çekiyor?

Al TL'nin değeri düştü, mükemmel gayrimenkulleri yabancılar sakız gibi alabiliyor. Al sana yabancı yatırım.

Asgari ücreti 400 dolara fikslersin, biraz demokratik bir ortam izlenimini oturtacak yönetmelikler çıkarırsın... Volkswagen gelir burada fabrika açar. Al sana yabancı yatırım? ee sana ne faydası var? ufak bir istihdam oluşturması ve bir miktar vergi geliri dışında? Şu an satın aldığın ürünlerin çoğunun üstünde "made in bangladesh" yazıyor. Bu ne demek? bangladesh yabancı yatırımcıyla dolu. Ama bangladeshliye ne faydası var? Adam oradaki çalışanlara cüzi bir ücret verip, biraz vergi ödeyip bütün karını alıp kendi ülkesine götürüyor.

O yüzden nitelikli üretimi olmayan bir ülkede ekonomi düzelir mi? yabancı yatırımcı gelir mi diye sormak çok iyi niyetli.
0
anten
(24.04.23)
100 yıl önce zart diye tepeden inme rejim değişikliği gerçekleşti ve buna uygun modern yasalar (isviçre’den kopyala yapıştır) implement edildi ama kültürel kodlarımız bunların hiçbirine uygun değildi. 100 yıldır yaşadığımız her sıkıntının temelinde bu var, tüm bu döngülere girip çıkılması da bundan kaynaklı kanımca. Son 20 yılda da siyasal islam ucubesinin ve hukuk güvenliğini yerle bir etmenin yarattığı sonuçları gördük.

Üslup ve ahlak konusunda ilerleyebildiğimiz ölçüde daha oturmuş ve ayakları yere basan bir ülke olabiliriz ancak. Siyasal islam bunu mahvetti, tartışma dili değişti. Herkes birbirine küfür ediyor, dayılanıyor ve bu normalleşti. Şu an geldiğimiz noktada genel olarak muhalefetin üslup ve ahlak konusuna özel olarak eğildiğini düşünüyorum ve bence doğru da yapıyorlar. Bu altyapı doğru kurulduğu zaman pozitif yönde ilerleyebileceğimizi düşünüyorum ama bu bir süreç tabii ki, 5 yıl mı olur 10 yıl mı orasını bilemiyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
He bir de dünya teknolojinin ilerlemesiyle sosyolojik olarak çok fantastik gelişmelere gebe. Bizim millet pek uyanmadı ama AI + otomasyon her şeyi değiştiriyor; 5-10 yıl içinde tüm piyasalar, iş ve istihdam modelleri, karar mekanizmaları falan da buna göre değişecek. Çok ciddi bir revizyon olacak ve hatta halihazırda oluyor, bunu görmek için medyum olmaya gerek yok, milyonlarca kişi işsiz kalacak bu çok açık. Bu global değişime de bir şekilde adapte olabileceğimizi umut ediyorum.
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
evet düzelecek. iktidar değişirse bal gibi de düzelecek.

30 tane şey saymışsın ama bunların tamamı bir kişinin inadını değiştirmediği için olanların sonucu. oturup 30 farklı şeyi çözmek için 30 ekip, 30 yıl çalışmayacak.

daha bisküvi bile üretemeyen, marketlerinin yarısı türk ürünü, beyaz eşyalarının neredeyse tamamı türk markası olan doğu avrupa ülkelerinde bile otomobil ve konuta ulaşım tr'nin 10 katı kolay. tr çok iyi para çeviriyor ama çok kısıtlı kişilere ve ödemelere gidiyor para. avrupalının çöpe attığı araca tr'de yüzbinlerce insan 20bin$ para vermek için birbirini kovalıyor. korkunç bir dengesizlik ve plansızlık var başka bir şey yok.

açın iki yabancı yatırımcı analist yorumu takip edin. kamu borç yükü, kişi başı borç miktarı, özel sektör borçları ile avrupanın en iyi ülkelerindeniz. hem halkın korkunç borcu yok hem özel sektörler bilinçli ilerliyor. yan tarafımızdaki yunanistanın public debt / gdp oranı %250 olmuş, avrupa'da bu oran %60-80 civarı iken tr'de 43 civarlarında.

hukuk düzelirse ve tl istikrara kavuşursa tr'ye para yağar diyenler goygoy yapmıyor ya da bizi pişpişlemiyor. 2000'lerde ülkeye yıllık 1b$ doğrudan yabancı yatırımcı gelirken, hem reformlar hem ab süreci hem istikrarlı tl ile 2005-2008'de 20b$'lara çıkmıştı. 2015'ten beri tekrar düşüş var şu an yıllık 8-10'larda. benzer bir sıçrama ve yıllık 30b$'lık u.arası doğrudan yatırım ile tr'nin belli fazlasıyla doğrulur bir kaç seneye.
0
avatar is back
(24.04.23)
bu arada imf denilmiş de bu konuda bilge yılmazın söyledikleri çok önemli.

1- bize imf'den gelecek parayı kendimiz fazlasıyla yaratırız çok gerek yok
2- imf'de çalışanlar benim öğrencilerim ya da mülakatına girdiğim, referans olduğum kişiler çoğu

2001'de değiliz, imf ile olacak iş değil. bir üstte yazdığım gibi tr aklını başına alırsa zaten imf'de 5 senede gelecek limitlendirilmiş para bir senede fazlasıyla doğrudan yatırım ile gelir
0
avatar is back
(24.04.23)
Bu arada İMF'den bahsedildi. İMF'nin ne olduğunu bilmeyen koca bir kitleye bir öcü yaratmak gerekiyordu. Yaratıldı. Don Kişot'un yel değirmenleri gibidir kendisi. Saldırmak gerekir.

Bu fona Türkiye de ortaktır. Fonun kuruluş amacı İflasa çeyrek kalmış ülkelere ucuz kredi sağlayarak iflastan döndürmektir. Bu fonun verdiği kredilerin diğer kredilerden farkı vardır. Bu fon kredi verirse o krediyle 'Bu ay doğalgazı bedava yaptım' şeklinde seçim yatırımında kullanamazsın. 'Şöyle bir yatırıma yönelteceğim, bu şekilde para kazanacağım.' dersin ve bunu belgelersin, öyle verir parayı.

Ha ama 'yok ben yel değirmeni buldum, saldıracağım.' dersen O da olur. Sonuçta kredi verecek tefeci çok.

Hukukun düzelmesi dediğin şeyi yapman için HSK'nın yapısını değiştirmen gerekiyor, bunun için güçlü irade gerekiyor, bunun için yeni atamalar, onun için de atanmışların görev sürelerinin tamamlanması yani uzuuuun yıllar gerekiyor. Ayrıca bunun için Anayasa'da bazı değişiklikler gerekiyor, onun için Mecliste Anayasa değişikliği yapacak çoğunluk gerekiyor.

Biz İMFye gitmeyiz o parayı buluruz mu? Dur daha seccade konuşacağız. Parayı sonra konuşuruz.
0
Mirket
(24.04.23)
sürekli yeni vaatler veriliyor, bir kısmı da gerçekten yapılıyor ve merkez bankası para basarak ödemeleri karşılamaya çalışıyor.
eyt gibi bir kaç ay/yıl içinde 5 milyon kişiyi emekli edecek bir uygulama mesela. yapabileceklerine çoğumuz rüyasında görse inanmazdı çünkü 100 yıllık cumhuriyet tarihinde biriken emekli sayısı nette 12 milyondu. bir yanda 100 yılda nette 12 milyon emekli diğer tarafta birkaç ay içinde +5 milyon emekli daha.
benim öngörüm sosyal güvenlik sisteminin tamamen çöküşü.
çökmezse de tl nin öyle bir değer kaybetmesi ki 7.500 lira emekli maaşının 1 haftalık mutfak masrafını zor karşılayabilecek olması.
ülkede üretim, ihracat, katma değerli ürünlerin %40 artması lazım ki sadece eyt yi karşılayabilsin.
0
Piyano piyano bacaksız
(24.04.23)
@stirlingshire;
twitter.com

Ayda 525 milyon m3 doğalgaz. Yilda 6.3 milyar m3.

Karadenizden cikacak gaz günlük 10 milyon m3. Ikinci fazda 40 milyon.
Kisacasi ilk fazda yillik max 3.6 milyar oluyor. Verilen söz ile arada 3 milyar m3 fark var.
Kendi gazi falan yok yani daha ortada.
Bunun parasini bütçe odeyecek, yani Türkiye'de yaşayıp vergi verenler.
0
🌸logisticsmanager
(24.04.23)
hmm bu durumda cebimizde para kalmış bile olabilir çok iyi haber değil mi

satınalmak yerine çıkardığımız 3.6 milyar m3 doğalgazın her 1000 metreküpüne 750-1000 dolar civarı ödemekten (spot fiyatı 1000-1500) kurtulduğumuzu ve bunun bilançoya katkısını niye hesaba katmamış ki bu enerji direktörü arkadaş. devlet bu maliyetlerin çoğunu sübvanse ediyor zaten kendisi demiş sonraki tivitte. çıkanın hafiflettiği yük ile diğerini kompanse ediyor

rusya azerbaycan iran ~1/3~ oranla paylaşıyor tedariğimizi. fiyatları da aynı, yalnız azerbaycan biraz daha ucuz oluyor. rusyanın savaştan sebep bize de indirim yaptığı senaryoda da bu hesap böyle.

aboneyi 21 milyon almış, 19,750 şu an (gugıllayınca tepede çıkan bir detay)
www.epdk.gov.tr
0
stirlingshire
(24.04.23)
Komşu ülkeler düzelmeden ve biz de onlarla iyi ilişkiler kurmadan düzelme zor.
Avrupa harici ülkelere ihracat yapmalıyız. Batı ticarette tek taraflı turnike gibi çalışıyor ve bize getirecekleri sıcak para da kalıcı çözüm getirmiyor.
0
hebanon
(25.04.23)
şu ülke dövizi baskıları olayı bildiğin saçma abi. döviz böyle kolay baskılanan bir şey olsaydı şimdiye kadar hiç yükselmezdi. döviz olması gerektiği yerde. bundan önce ülkedeki her şey inanılmaz ucuzdu, dünyada en çok turist çeken 10 şehirden biri olan istanbul gibi bir şehrin balkanlar’ın dandik köylerinden daha ucuz olmasını kimse açıklayamaz, olması gereken düzeltme yaşandı yani. alternatif yöntemler ile farklı kaynak yaratıyorlar ve krizi erteliyorlar şu anda. mesela ddkkm gibi.

bu böyle gittiği yere kadar gidecek. sonra faturayı ödemek için biir süre ekonomik durgunluk ve işsizlik furyası olur yüksek faiz ortamında. sonra yabancı sermaye çekebilirlerse biraz daha normale döneriz. ya da normalimiz hep bu olur.

chpli olarak chp’nin ekonomi politikasını da aynı ölçüde yanlış buluyorum. herkese maaş bağlanan ve para dağıtılan bir ekonomide verimlilikten bahsedilemez. popülizm devam ettiği sürece yüksek enflasyonu yaşayacağız. bankada nakit tl tutan ve veya maaşını enflasyon kadar artıramayan herkesten para alınıp, halka ve ıvır zıvır yatırımlara dağıtılmaya devam edecek maalesef.
0
roket adam
(25.04.23)
(3)

Kılıçdaroğlu vekil olamıyor. CHP'nin başına kim geçecek?

summerof69
KK kazansa da kaybetse de vekil olamıyor. Acaba bu durumda partiyi bırakacak mı? bırakırsa, CHP'nin başına kim geçecek?
KK kazansa da kaybetse de vekil olamıyor. Acaba bu durumda partiyi bırakacak mı? bırakırsa, CHP'nin başına kim geçecek?
0
summerof69
(24.04.23)
Sisteme değişene kadar bırakmayacak. Bırakırsa da en favori isim Ekrem İmamoğlu.
0
but that was just a dream
(24.04.23)
vekil olmayınca niye bırakıyor, delegelerin ağırlığını kendine göre ayarladı (bkz ilgili entri), delegeler onun elinde, başkanlığı sabit
0
stirlingshire
(24.04.23)
begenin veya begenmeyin, CHP catir catir kurultay yapan yegane parti. delege yapisi kemal beyin etrafinda olabilir ama kurultay gunu gelince belli olur o.

su anki gorunuse gore ekrem imamoglu'nun olacagini dusunuyorum, bazi insanlari olaylarin akisi bir yerlere getirir turk siyasetinde.
0
bay b
(24.04.23)
(13)

kız almaya gelindiği zaman...

beraesad
gelinin abisi neden kırmızı kuşağı bi kaç defa gelinin belinde dolayıp sonradan bağlıyor. nedir bu ritüelin anlamı?
gelinin abisi neden kırmızı kuşağı bi kaç defa gelinin belinde dolayıp sonradan bağlıyor. nedir bu ritüelin anlamı?
0
beraesad
(04.04.23)
bakire kız veriyor :/
0
gabe h coud
(04.04.23)
Kemer bakirelik temsiliyle cikmis bi sey ama su anki mevzu o degil sadece rituel, gelenek. sorulan sey bekaret degil bagliyormus gibi yapip baglamamak. anlami yuk?
0
ala09
(04.04.23)
kırmızı renk bizde kötü ruhları kovar. bekaretle ilgisi yok.

hatta eski gelinliklerimiz de kırmızıdır. türkmenlerin bazıları hala kırmızı gelinlik giyer.

evlerin bahçe iç duvarları, çiçek saksıları falan da maviye boyanır. börtü böcek, akrepler falan o rengi sevmez. ciddiyim. köylü çocuğuyuz biliriz biraz :))
0
alperz
(04.04.23)
Alperz +1


Bunu bir ara biri uydurdu. Olayın bekaretle alakası yok. Orta Asya geleneği.

Alkarisi denen kötü ruhu kovmak için takılır.
0
westblack
(04.04.23)
Şamanizm adetlerinden.
0
komando kani var bende
(04.04.23)
eski türklere ait bir şaman ritüeli ancak bekaret hikayesi dinci kesimde alıcı bulduğu için genel olarak böyle pazarlanıyor.
0
makarnavodka
(04.04.23)
şu anda toplumdaki görüş tamamen bakirelik ile ilgili, yapan aileler bunu o yüzden yapıyor hani kızımızı temiz bir şekilde paketledik gönderiyoruz babında. kim ne derse desin sakallı amcalar babalar abiler şaman ritüeli diye takmıyor yani o kurdeleyi.
0
roket adam
(05.04.23)
askere gidenin omzuna da kirmizi havlu koyarlar mesela.
0
alperz
(05.04.23)
birisi uydurdu +1 ve popüler sosyoloji+psikolojiyle dünyayı açıklama kolaylığını seven çeyrek entelektüeller bunu çok sevdi
0
stirlingshire
(05.04.23)
Üç kez bağlamayı ilk kez birisi uydurdu ve görenler tekrarladı +1

Kuşak bağlamayı da mutlaka yakın tarihte birisi uydurdu, çünkü beyaz gelinlik tarihi bizde çok eski değil.

Hemen aklıma gelen "Düğün" filmine baktım, kırmızı kuşak yok, sene 1973. Oradan dan "Kumru" filmine atladım orada da yok, sene 1998.

70-80'li yıllardaki filmlere baksak belki de sadece bazı yörelerde çekilen filmlerde rastlarız kırmızı kuşağa.

Salak milyoner filmine baktım şimdi de, onda da yok, sene 1974. Gelinlikli sahne aklıma geldikçe bakacağım :)
0
John Bloor
(05.04.23)
hangi yörelerde olduğuna bakmak lazım. Annemde böyle bir şey olmamış(1989), eşimde de olmadı(2022).
0
nhk ni youkosu
(05.04.23)
@John Bloor

Duvara Karşı 2004, baktım orda var :)
0
🌸beraesad
(05.04.23)
:) duvara karşı 2004te heralde olacak ya. senarist o an nasıl türk kültürünü karikatürize ederim demiş tutmuş çorbaya çevirmiş

kemer dediğimiz şeyi daha dün* millet takmaya başladı, düne kadar herkes beline kuşak bağlıyordu, ip bağlıyordu, o elbisenin kültüründen miras kalmış olmasın sakın? hani bütün yöresel kıyafetlerde de var kuşak bildin mi

saman adamın hası. tarihin muğlaklığına sığınarak gerçekte olmayan bir düşman yarat, sonra da onu tokatlayarak türk kültürüne eleştiri getiriyorum hissiyle kabarıp dur
0
stirlingshire
(07.04.23)
(15)

Depremdeki gerçek vefat sayısı

duchess jessamine
Kaç olabilir?
Kaç olabilir?
0
duchess jessamine
(18.02.23)
50 binden asagi olma ihtimali yok. 100 bine yakin oldugunu dusunuyorum. yikilan bina sayilarindan yaptigim bir tahmin. 100 bin kotumser bir tahmin degil maalesef. cogu binanin ikinci depremde yikildigini dusunerek hesaplayinca bu cikiyor.
0
antikadimag
(18.02.23)
Şuan enkaz altında 120-140 bin kişi vardır. Matematik diye bir bilim varsa.
0
deer hunter
(18.02.23)
150 bin olduğunu düşünüyorum.
Öyle yerler yıkıldı ki tek bir binada zaten 1000 kişi yaşıyordu. En son baktığımda 10000 yıkılmış bina vardı şehirlerde. Her binada. Her bina da 15 kişi ölmüş olabilir dedim. Bazılarında bu sayıdan azdır, bazılarında ise çok fazla
0
zimbirik
(18.02.23)
Devlet ne dediyse onun 3 katı olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.02.23)
yıkılan evler, hane ve yaşayan kişi sayısı hesabıyla 150-200 bin arası olduğu söyleniyor. gerçek vefat sayısını hiç öğrenemeyeceğiz maalesef.
0
deartheodosia
(18.02.23)
risklayer ın bir tahmin modeli var, türkiye ve suriyeyi bölge olarak tutuyor
twitter.com
0
freebird5406_2
(18.02.23)
80 bin civarı olduğunu düşünüyorum. her yıkılan bina ilk depremde yıkılmadı. ayrıca yıkılan binaların tamamı konut değil.
0
paintov
(18.02.23)
Hukukçular daha iyi bilir ama bir insana resmen ve hukuken öldü diyebilmek için ortada tanımlanmış bir cenaze olması gerekiyor.

Devlet, tanımlanmış ve tanımlanamamış cenaze sayılarını veriyor. Onun için açıklanan resmi sayılara yalan ya da yanlış demek doğru değil.

Diğerleri uzun yıllar kayıtlarda 'kayıp' olarak geçecek ve 'öldü' diyebilmek için mahkeme kararı gerekecek.
0
Mirket
(18.02.23)
akp ne açıklıyorsa x3
hiç şaşırmayan hesaptır.

pandemide kovidten ölenlere bile salgın hastalık yazmamak için kırk takla attılar. kovid sebepli ölen binlerce kişi sırf sayı artmasın diye başka sebeplerden öldü gösterildi.
burada da aynı şeyleri yapmayacakları ne malum.
0
astronom bey
(18.02.23)
@mirket +1

kayıp olanlar vefat sayısına dahil edilemiyor. cenazesi bulunana dek bu sayıya dahil edilemiyor hukuk gereği. örneğin atsu'nun cenazesine bugün ulaşıldı ve bugün dahil oldu vefat sayısına.

önemli bir nokta da yıkımın ikinci depremde daha çok olması yani ilkini hasarlı atlatan binaların ikincide çok daha kolay bir şekilde yıkılması sayının yüz binleri bulmamasının asıl nedeni bence.
0
pardus
(18.02.23)
Enkazdan henüz çıkmayanlar
açıklanan vefat
sağ çıkıp sonra vefat edenler
Kurtulup çadırda kslan ve soğuk, bakımsızlık, evsizlik nedeni ile ilerleyen aylarda başka nedenlerle vefat edecekler

Hepsini düşünürsek en iyimser ihtimal 350.000
0
photo85
(18.02.23)
Depremin olduğı gün pazarı pazartesiye bağlayan gece. Yani hafta başı, insanlar işe gidecekler, evlerinde uyuyorlar.

Size çok iyimser bir hesap yapayım mı?

Önce bilgi, yenişafak gazetesinden:

"13 ilde yürütülen hasar tespit çalışmaları kapsamında şu ana kadar 236 bin 410 bina da yer alan 1 milyon 279 bin 576 bağımsız birimde hasar tespit çalışması yapıldı.

Yürütülen çalışmalar kapsamında 33 bin 143 binada yer alan 153 bin 506 bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edildi."

153 bin bina. 150 bin diyelim.

Her bir binada 1 kişi ölmüş olsa 150 bin kişi ölmüş olmalı. Peki her bir binada 1 kişi mi vardı? Hayır, kesinlikle.

Her bir binada en az 5 daire olsa, her dairede en az 2 kişiden, bina başına 10 kişi. 150.000 × 10 = 1.500.000

Kişi.

Hürriyet gazetesine göre 39.672 kişi ölmüş. 39.672 nerede, 1.500.000 civarı kişi nerede Allah aşkına.
0
muhayyer divan
(18.02.23)
@muhayyer divan,

gazetede yazan "bağımsız birim", yani doğru haliyle "bağımsız bölüm" bina demek değil. her daire, müstakil ev, villa (ikizse 2, üçüzse 3) bir bağımsız bölümdür. bina, binadır. binanın içindeki örneğin 10 daire 10 bağımsız bölümdür. aynı zamanda binanın altında 2 dükkan varsa bunlar da birer bağımsız bölümdür.

bir şeyi savunmak ya da karşı çıkmak için yazmıyorum, sadece bilgiyi düzeltmek istedim.
0
pheno
(18.02.23)
büyük oyun görülmüş
tüm enkaz kalktığında kaç ölüm + kayıp açıklanmışsa o kadar kişi vefat etti.
ben yakınımı kaybettim ama ölü-kayıp sayılmadı diyen çıkmadı 99 depreminde,

risklayer da tahmin ve medyan vermiş ama neye göresini söylememiş, tvitirdan ekmeğini arayan bir araştırma şirketi olduğunu söyleyebilirim

ilk depremde yıkılmayıp insanlar dışarı çıktığı için, yıkılan bina*insan sayısı hesabı da yanlış

tldr: istatistik böyle bir şey değil

@muhayyer divan
"33 bin binada yer alan 153 bin bağımsız birimin" orada 33bin *bina* yazmasına rağmen 150bin bina olarak anlaman bi kenara
"153 bin bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık"ı da hepsi depremde yıkılmış olarak almışsın.
0
stirlingshire
(18.02.23)
muhayyer divan'ın yanıldığı diğer konu da şu: 153 bin 506 bağımsız birimin acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkık olduğu. yani bu sayının tamamı yıkılmış değil. ağır hasarlılar ve yıkılması gerekenler dahil. ben gerçek sayı öğrenilmesin veya tahmin edilmesin diye sayıyı birlikte verdiklerini düşünüyorum
0
paintov
(19.02.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.