sezai karesort
Selamlar,Direkt konuya girizgah yapıyorum.Mevcut şirketimde 4 yıldır çalışıyorum, fakat 1,5 yılını bahsedeceğim hanımefendi ile her gün iletişimde olmayacak şekilde beraber çalıştık ve çalıştığımız şehirler de farklı. yani hiç yanyana gelip fiziki olarak çalışmadık.Beraber çalışmamız gereken süreler
Selamlar,
Direkt konuya girizgah yapıyorum.
Mevcut şirketimde 4 yıldır çalışıyorum, fakat 1,5 yılını bahsedeceğim hanımefendi ile her gün iletişimde olmayacak şekilde beraber çalıştık ve çalıştığımız şehirler de farklı. yani hiç yanyana gelip fiziki olarak çalışmadık.
Beraber çalışmamız gereken sürelerde iletişimimiz esprili, enerjik özetle samimi bir iletişim şeklinde gerçekleşti. Hatta bu durum benim dikkatimi çekti sanki bir frekans yakalamışız gibi bir durum oldu, diğer çalıştığım ekip arkadaşlarımla yaşadığım gibi bir iletişim değildi. Fakat iş dışında herhangi bir şekilde iletişimimiz olmuyordu açıkçası. Bazen 1 ay iş sebebiyle bile olsa iletişime geçmediğimiz oluyordu.
Ve bu Hanımefendi benimle iletişim kurması gerektiği zamanlarda mail veya teamste yazması kafi olacakken genellikle direkt cepten arayarak iletişim kuruyordu. Bu durumdan da bir kıllandım açıkçası.
Bir konuşmamızda sanırım ben samimiyet boyutunu biraz ileri götürünce sanki ona karşı bir ilgim varmış gibi algıladı sanırım bana "biz seninle bu kadar çok iş yapmazdık ne oldu sürekli yazıyorsun :) " gibi sanki üstü kapalı şekilde bana amacın ne kardeşim mesajı çaktı. Bu soru karşısında afallayan ben "ne diyeceğim lan ben" moduna girip gayet ciddileşip çünkü bu işin bu kısmı senin sorumluluğunda öteki kısmı da benim haliyle sana yazıyorum dedim.
Neyse sonra bir şey daha fark ettim ki -biraz avelim, laglı çalışıyor algılarım- son konuşmalarımızda beni telefonla aradıktan sonra konu daha kişisel özel hayata kapsayacak kısımlara kayıyordu, yani sohbet etmeye çalışıyordu. İşte kurumsal hayat bana uygun değil, şöyle planlarım var vs. gibi sen ne planlıyorsun kendin için vs. gibi. Yani işi konuştuk hallettik fakat telefon kapanmadı farklı bir konu açıldı ama ben her zamanki gibi hımm anladım geri dönüşleriyle neyse o zaman görüşürüz deyip telefonu kapattım genellikle.
Neyse son bölüme geçiyorum.
Geçen Cuma günü pat diye "Bugün benim son iş günüm" diye yazdı.
Şaka yapıyor sandım "ciddi misin ?" diye dönüş yaptım.
"Evet, sizleri tanımak güzeldi :) instagramdan ekle :)" diye geri döndü bana.
Ben de; "Seni tanımak da güzeldi fakat instafram kullanmıyorum, söz açtığım gibi ilk seni ekleyeceğim :) dedim.
"hahaha mantıklı, tamamdır. Kendinize iyi bakın" diye dönüş yaptı.
Lan kafamda deli sorular oluştu sonra dedim "lan kafayı mı yedi bu sanki daha şimdi tanışmışız gibi sizli bizli konuşuyor" tak diye gideceğini söylüyor ve şimdi bana instagramdan ekle vs. diyor. Telefon numaram da var halbuki instagram ne alaka mk diyorum.
Sonra vakit geçtikçe acaba kendisine yalan söylediğimi mi düşündü instagramım yok diye vs. kuruntu yaptım. Sonra dedim bir arayayım sonra dedim bu iş farklı yerlere de gidebilir amacı ne çözemedim şehirler de farklı falan fistan kafam karışık yani anlayacağınız.
Belki söylemedi bana ama benim bulunduğum şehire de geliyor olabilir. İletişimimin kesilmesini de pek istemiyorum ama durum da ciddileşirse diye de korkuyorum. Sanki benim hissettiğim o ikimizin arasındaki freakansı o da hissetti ve "lan belki ?" oldu veya ben kuruntu yapıyorum.
Yardım edin ya :( napayım ben :(
Direkt konuya girizgah yapıyorum.
Mevcut şirketimde 4 yıldır çalışıyorum, fakat 1,5 yılını bahsedeceğim hanımefendi ile her gün iletişimde olmayacak şekilde beraber çalıştık ve çalıştığımız şehirler de farklı. yani hiç yanyana gelip fiziki olarak çalışmadık.
Beraber çalışmamız gereken sürelerde iletişimimiz esprili, enerjik özetle samimi bir iletişim şeklinde gerçekleşti. Hatta bu durum benim dikkatimi çekti sanki bir frekans yakalamışız gibi bir durum oldu, diğer çalıştığım ekip arkadaşlarımla yaşadığım gibi bir iletişim değildi. Fakat iş dışında herhangi bir şekilde iletişimimiz olmuyordu açıkçası. Bazen 1 ay iş sebebiyle bile olsa iletişime geçmediğimiz oluyordu.
Ve bu Hanımefendi benimle iletişim kurması gerektiği zamanlarda mail veya teamste yazması kafi olacakken genellikle direkt cepten arayarak iletişim kuruyordu. Bu durumdan da bir kıllandım açıkçası.
Bir konuşmamızda sanırım ben samimiyet boyutunu biraz ileri götürünce sanki ona karşı bir ilgim varmış gibi algıladı sanırım bana "biz seninle bu kadar çok iş yapmazdık ne oldu sürekli yazıyorsun :) " gibi sanki üstü kapalı şekilde bana amacın ne kardeşim mesajı çaktı. Bu soru karşısında afallayan ben "ne diyeceğim lan ben" moduna girip gayet ciddileşip çünkü bu işin bu kısmı senin sorumluluğunda öteki kısmı da benim haliyle sana yazıyorum dedim.
Neyse sonra bir şey daha fark ettim ki -biraz avelim, laglı çalışıyor algılarım- son konuşmalarımızda beni telefonla aradıktan sonra konu daha kişisel özel hayata kapsayacak kısımlara kayıyordu, yani sohbet etmeye çalışıyordu. İşte kurumsal hayat bana uygun değil, şöyle planlarım var vs. gibi sen ne planlıyorsun kendin için vs. gibi. Yani işi konuştuk hallettik fakat telefon kapanmadı farklı bir konu açıldı ama ben her zamanki gibi hımm anladım geri dönüşleriyle neyse o zaman görüşürüz deyip telefonu kapattım genellikle.
Neyse son bölüme geçiyorum.
Geçen Cuma günü pat diye "Bugün benim son iş günüm" diye yazdı.
Şaka yapıyor sandım "ciddi misin ?" diye dönüş yaptım.
"Evet, sizleri tanımak güzeldi :) instagramdan ekle :)" diye geri döndü bana.
Ben de; "Seni tanımak da güzeldi fakat instafram kullanmıyorum, söz açtığım gibi ilk seni ekleyeceğim :) dedim.
"hahaha mantıklı, tamamdır. Kendinize iyi bakın" diye dönüş yaptı.
Lan kafamda deli sorular oluştu sonra dedim "lan kafayı mı yedi bu sanki daha şimdi tanışmışız gibi sizli bizli konuşuyor" tak diye gideceğini söylüyor ve şimdi bana instagramdan ekle vs. diyor. Telefon numaram da var halbuki instagram ne alaka mk diyorum.
Sonra vakit geçtikçe acaba kendisine yalan söylediğimi mi düşündü instagramım yok diye vs. kuruntu yaptım. Sonra dedim bir arayayım sonra dedim bu iş farklı yerlere de gidebilir amacı ne çözemedim şehirler de farklı falan fistan kafam karışık yani anlayacağınız.
Belki söylemedi bana ama benim bulunduğum şehire de geliyor olabilir. İletişimimin kesilmesini de pek istemiyorum ama durum da ciddileşirse diye de korkuyorum. Sanki benim hissettiğim o ikimizin arasındaki freakansı o da hissetti ve "lan belki ?" oldu veya ben kuruntu yapıyorum.
Yardım edin ya :( napayım ben :(
0
ne kaybedersin ki? ara konuş. aniden çıktın gitti ne oldu nereye geçeceksin bir yer buldun mu merak ettim de. cesur ol konuş. gönlü varsa uzar gider muhabbet. gerçekten instagram'ın olmadığını açıkla ama yaş 50 değilse bence aç o instagram'ı. instagram kullanmamak havalı değil. kullanmak da değil. ama günümüzde gerekli bir sosyal medya ve iletişim aracı bence.
+2
@art cat chocolate +1 bence de instagramı açmalısın. Hatta bunu yaparsan bi taşla iki kuş vurmuş olursun. Onun için instagram hesabı açtığını anlayıp eğer gerçekten aranızda bahsettiğiniz gibi bir frekans varsa ve bunu o da hissettiyse sana kendini daha da açıkça ifade etmesine vesile olacaktır bu hareketin.
Ama yok hala arkadaş gibi davranıyor o zaman da "ya acaba iletişim kursa mıydım?" ikileminden çıkmış olursun ve "en azından denedim." dersin.
Ama yok hala arkadaş gibi davranıyor o zaman da "ya acaba iletişim kursa mıydım?" ikileminden çıkmış olursun ve "en azından denedim." dersin.
+1
Bir iş arkadaşınla ilk defa özel konulara girdin sanırım. Bu kadar panik yapacağın bir şey yok. Bunlar normal şeyler. Bunlar ilişki için sinyal değil. Bu arkadaşlık başlangıcı olabilir. Instagram tavsiye etmem. Ona bir sürü erkek mesaj atıyordur. Whatsapp'tan ya da arayıp kahve içelim mi de. O zaman hoşlandığını belli edebilirsin.
0
kimin lafı hatırlamıyorum.
erkekler, kadınların tüm nazik hareketlerini flört çabası zanneder. kadınlar, erkeklerin tüm flört çabalarını nazik hareket zannederler.
erkekler, kadınların tüm nazik hareketlerini flört çabası zanneder. kadınlar, erkeklerin tüm flört çabalarını nazik hareket zannederler.
+2
Cevaplarınız için çok teşekkürler arkadaşlar.
İlk olarak ilk defa iş arkadaşlarımla özel konulara girmedim açıkçası özellikle karşı cinsle. Oturup mekana gidip, içip dertleştiğimiz çok oldu fakat herkesin mesafesi gayet netti yani anlayabiliyorsun onu.
Nazik davranış konusunda da katılmıyorum açıkçası. Nazik davranış veda niyetinde olur iyi temennide bulunma olur kalkıp instagramdan ekle diyorsan bu artık nazik davranışın dışına çıkmış oluyor. Bilmiyorum ben mi yanlış yorumluyorum.
Burada asıl sorun asılında benim gibi duruyor.
İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam ama adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir işte ben bunu istiyor muyum ondan tam emin değilim ki şu açık belli gibi duruyor bence; eğer iletişimi devam ettirir hatta hafif meyilli konuşmalar yaparsam yüksek ihtimal karşılık alacağım gibi hissediyorum bu sefer olay ciddiye binip farklı bir boyuta geçecek.
İşte ben bunu istiyor muyum ? bilemiyorum. İletişimim kopmasın da istiyorum ama bir sonraki evreye (Sevgililik) de hemen geçmek de istemiyorum.
İlk olarak ilk defa iş arkadaşlarımla özel konulara girmedim açıkçası özellikle karşı cinsle. Oturup mekana gidip, içip dertleştiğimiz çok oldu fakat herkesin mesafesi gayet netti yani anlayabiliyorsun onu.
Nazik davranış konusunda da katılmıyorum açıkçası. Nazik davranış veda niyetinde olur iyi temennide bulunma olur kalkıp instagramdan ekle diyorsan bu artık nazik davranışın dışına çıkmış oluyor. Bilmiyorum ben mi yanlış yorumluyorum.
Burada asıl sorun asılında benim gibi duruyor.
İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam ama adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir işte ben bunu istiyor muyum ondan tam emin değilim ki şu açık belli gibi duruyor bence; eğer iletişimi devam ettirir hatta hafif meyilli konuşmalar yaparsam yüksek ihtimal karşılık alacağım gibi hissediyorum bu sefer olay ciddiye binip farklı bir boyuta geçecek.
İşte ben bunu istiyor muyum ? bilemiyorum. İletişimim kopmasın da istiyorum ama bir sonraki evreye (Sevgililik) de hemen geçmek de istemiyorum.
+1
Tabii ki instagram açmak zorunda değilsiniz. Kullanmıyorsanız kullanmamaya devam edin bence.
Bir buçuk yıldır iletişim halinde olduğunuz birisi için hâlâ "acaba" diyorsanız, hiç zorlamayın derim. Aksi bir durum olsa ve "keşke sevgili olsak" tarzı bir temenniniz olsaydı, farklı konuşurdum.
İkinizin de yolu açık olsun.
Bir buçuk yıldır iletişim halinde olduğunuz birisi için hâlâ "acaba" diyorsanız, hiç zorlamayın derim. Aksi bir durum olsa ve "keşke sevgili olsak" tarzı bir temenniniz olsaydı, farklı konuşurdum.
İkinizin de yolu açık olsun.
0
Sen erkeksin. Yani hem başlatıcı hem de ilişkiye yön verici sensin. Kadın tarafı aklına yatarsa, uygun bulursa devam eden taraf, beğenen kişiyi beğenirse uyan taraf. Sen bağı kuracaksın ve yöneteceksin. Dolayısıyla hemen sevgili olmak istemiyorsan olmazsın, hiçbir kadın seni istemediğin şekle sokamaz ki, yani senin kadınlar karşısında bu tarz bir iradenin olması lazım. Kendine güvenmeyen bir erkek kaçar evet ama kadınlar da özgüvensiz erkeği ya istemezler ya da elde edip yönetirler, bence kendini iyi bir incele.
-2
iş için, iş sırasında yapılan muhabbete bence fazla anlam yüklemişsiniz. size özel hissettiğiniz, kıllandığınız davranışların tamamı pekala karşı tarafın doğal hali olabilir.
"İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam..." demişsiniz de kadın zaten "instagramdan ekle :)" diyerek iletişimin kopmaması adına bir girişimde bulunmuş. siz ise reddetmişsiniz.
"adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir" kısmındaki "farklı noktalar" ile kastettiğiniz nedir? yani bu noktada kendinize fazla güveniyorsunuz gibi geldi. iş arkadaşlığı dışında muhabbetinizin olmadığı bir kişiyle ilk defa karşılıksız sohbet edeceksiniz ve konuşunca hemen sevgili olacağınızı zannediyorsunuz. karşı taraf da sizi bir arkadaşı gibi görüyor olamaz mı, illa sizden hoşlanmış mı olmalı? hadi hoşlanmış diyelim, belki sohbet sarmayacak ve sürdürmek istemeyecek(siniz). fazla anlam yüklüyorsunuz. biraz rahat olun.
son olarak instagram tanımadığınız bir kişiyi tanıyabilmek için de kullanılan bir araç. yeni açacağınız -yani hiç geçmişi olmayan- hesap saklayacak bir şeyleriniz olduğu şüphesini uyandırabilir. sizin yerinizde olsam instagram hesabı açmamaya devam eder, ama bir şekilde sohbeti farklı kanaldan devam ettirip buluşmaya çalışırdım.
"İşten ayrıldığı için iletişimimizin kopma durumu yüksek şayet ben bir adım atmazsam..." demişsiniz de kadın zaten "instagramdan ekle :)" diyerek iletişimin kopmaması adına bir girişimde bulunmuş. siz ise reddetmişsiniz.
"adım atarsam konu artık farklı noktalara da gidebilir" kısmındaki "farklı noktalar" ile kastettiğiniz nedir? yani bu noktada kendinize fazla güveniyorsunuz gibi geldi. iş arkadaşlığı dışında muhabbetinizin olmadığı bir kişiyle ilk defa karşılıksız sohbet edeceksiniz ve konuşunca hemen sevgili olacağınızı zannediyorsunuz. karşı taraf da sizi bir arkadaşı gibi görüyor olamaz mı, illa sizden hoşlanmış mı olmalı? hadi hoşlanmış diyelim, belki sohbet sarmayacak ve sürdürmek istemeyecek(siniz). fazla anlam yüklüyorsunuz. biraz rahat olun.
son olarak instagram tanımadığınız bir kişiyi tanıyabilmek için de kullanılan bir araç. yeni açacağınız -yani hiç geçmişi olmayan- hesap saklayacak bir şeyleriniz olduğu şüphesini uyandırabilir. sizin yerinizde olsam instagram hesabı açmamaya devam eder, ama bir şekilde sohbeti farklı kanaldan devam ettirip buluşmaya çalışırdım.
0
instadan eklersin mevzusu özel bir anlam ifade etmiyor bana göre. Ara, de ki merak ettim yaa nereye gidiyorsun nasıl oldu vs. sonra son mesajlarında siz'li biz'li konuştun şirketle beraber bizi de mi geçmişte bıraktın cart curt derken verdiği cevaplar ve tonlardan olay bir yere gidiyor mu gitmiyor mu anlarsın. arkadaşça aramış olursun yani bir şey yok bunda.
0
sezai karesort
Öncelikle herkese selamlar.Mevcut olarak şu an sadece 1 tane kol saatim var. 2 senedir de kullanıyorum ve memnunum kendisinden de;Seiko 5 SRPG41 (git:https://www.seikowatches.com/tr-tr/products/5sports/srpg41 )Deri kayış olduğu için yazlar kullanmaktan imtina ediyorum bu sebeple bir tane de çelik ko
Öncelikle herkese selamlar.
Mevcut olarak şu an sadece 1 tane kol saatim var. 2 senedir de kullanıyorum ve memnunum kendisinden de;
Seiko 5 SRPG41 (git:www.seikowatches.com )
Deri kayış olduğu için yazlar kullanmaktan imtina ediyorum bu sebeple bir tane de çelik kordonlu bir saat arayışına girdim ve gönlümü şu canavara kaptırdım;
Hamilton Khaki Field H70455133 (git:www.konyalisaat.com.tr )
Şimdi sorunda burada başlıyor. Fikrine danıştığım bir kaç arkadaşım aynı tip olduğunu bence almanın gereksiz olduğunu belirtti. 38 mm kasa çapı ve görüntüsü "ben buradayım" diye bağırmadığı için böyle düşünüyorlar diye düşünüyorum.
Acaba yanılıyor muyum ? almalı mıyım ? yoksa farklı modellere mi yöneleyim ?
Şimdiden teşekkürler.
Mevcut olarak şu an sadece 1 tane kol saatim var. 2 senedir de kullanıyorum ve memnunum kendisinden de;
Seiko 5 SRPG41 (git:www.seikowatches.com )
Deri kayış olduğu için yazlar kullanmaktan imtina ediyorum bu sebeple bir tane de çelik kordonlu bir saat arayışına girdim ve gönlümü şu canavara kaptırdım;
Hamilton Khaki Field H70455133 (git:www.konyalisaat.com.tr )
Şimdi sorunda burada başlıyor. Fikrine danıştığım bir kaç arkadaşım aynı tip olduğunu bence almanın gereksiz olduğunu belirtti. 38 mm kasa çapı ve görüntüsü "ben buradayım" diye bağırmadığı için böyle düşünüyorlar diye düşünüyorum.
Acaba yanılıyor muyum ? almalı mıyım ? yoksa farklı modellere mi yöneleyim ?
Şimdiden teşekkürler.
+1
Seiko'ya farkli kordon takmayi da dusunebilirsiniz. Seiko da zaten ayni saati farkli kordonlarla satiyor, bende mesela mavi kumas kordonlusu var: m.media-amazon.com 
Siz isterseniz metal kordon takin, hatta belki Seiko'dan orijinal metal kordonunu da alip takabilirsiniz.
Siz isterseniz metal kordon takin, hatta belki Seiko'dan orijinal metal kordonunu da alip takabilirsiniz.
0
Hamilton'u alacaksan Seiko'yu satabilirsin.
bence de goruntu olarak bir fark yok.
bir baska secenek de diver tipi saatlere gecmek.
citizen promaster mesela
www.citizenwatch.com
bence de goruntu olarak bir fark yok.
bir baska secenek de diver tipi saatlere gecmek.
citizen promaster mesela
www.citizenwatch.com
+1
Merhaba Sertaç, evet dediğini de düşündüm fakat kasa siyah olduğu için metal kordon pek iyi bir seçenek olmayacaktır benim için. Siyah metal kordon da hem kalitelisini bulmak zor olacaktır hem de pek tercih etmek istemiyorum.
Bu arada seikonun orijinal deri kordonu da biraz kalitesizmiş 1 sene sonra baya yıprandı, bakım vs. yapmama rağmen.
Bu arada seikonun orijinal deri kordonu da biraz kalitesizmiş 1 sene sonra baya yıprandı, bakım vs. yapmama rağmen.
0
Merhaba Cooper,
Baya beğendim paylaştığın modeli ama 45 mm kasa çapı benim bilekte duvar saati gibi durur :) bakındım biraz ama bulamadım daha düşük mm kasa çapı. Önerin için teşekkürler.
Merhaba eileengray,
Evet, yeşil kadranlı metal düşünülebilir, sevdim bu fikri. Biraz da olsa elimdeki seikodan farklılaşıyor yeşil kadran ile. Teşekkürler önerin için.
Baya beğendim paylaştığın modeli ama 45 mm kasa çapı benim bilekte duvar saati gibi durur :) bakındım biraz ama bulamadım daha düşük mm kasa çapı. Önerin için teşekkürler.
Merhaba eileengray,
Evet, yeşil kadranlı metal düşünülebilir, sevdim bu fikri. Biraz da olsa elimdeki seikodan farklılaşıyor yeşil kadran ile. Teşekkürler önerin için.
0
Khaki field çok bilinen çok başarılı bir model ama arkadaşların haklı.
Saat stilleri kabaca dress watch, diver, aviator, field, military, racing gibi adlandırılıyor. Paylaştığın iki saat de field watch.
Bunlar fonksiyona göre ayrılsa da bir stil anlatıyorlar. Tabii ki bir field watch'u takım elbise ile kombinleyebilirsin ama genelde nerede ne giydiğine göre farklı tarz seçmek mantıklı.
Buna takılmasan bile, bir field aldıysan öbürü de başka türlü olsun, değişiklik olur kafasındayım. Tabii bu biraz koleksiyoncu kafası, hep aynı stil takan da var ama teamülden bahsettim.
O yüzden önce şuradan stillere bak, sonra karar verip marka model arayışına gir derim.
encrypted-tbn0.gstatic.com
Field watchlara metal kordon yakıştırmıyorum ben, o yüzden metal olsun diyorsan yine çok bilinen sevilen citizen tsuyosa, sieko presage, orient bambino modellerine bakabilirsin. Bunların 37-40 arası çapları var, dar bir saat istediğin için diyorum. diyorum.
Mainstream olmayan seçenekler olsun diyorsan maen, venezianico, baltic gibi microbrandlere bakabilirsin. sevdiğim modelleri de şöyle bırakayım.
www.aslansaat.com
www.teksaat.com
Saat stilleri kabaca dress watch, diver, aviator, field, military, racing gibi adlandırılıyor. Paylaştığın iki saat de field watch.
Bunlar fonksiyona göre ayrılsa da bir stil anlatıyorlar. Tabii ki bir field watch'u takım elbise ile kombinleyebilirsin ama genelde nerede ne giydiğine göre farklı tarz seçmek mantıklı.
Buna takılmasan bile, bir field aldıysan öbürü de başka türlü olsun, değişiklik olur kafasındayım. Tabii bu biraz koleksiyoncu kafası, hep aynı stil takan da var ama teamülden bahsettim.
O yüzden önce şuradan stillere bak, sonra karar verip marka model arayışına gir derim.
encrypted-tbn0.gstatic.com
Field watchlara metal kordon yakıştırmıyorum ben, o yüzden metal olsun diyorsan yine çok bilinen sevilen citizen tsuyosa, sieko presage, orient bambino modellerine bakabilirsin. Bunların 37-40 arası çapları var, dar bir saat istediğin için diyorum. diyorum.
Mainstream olmayan seçenekler olsun diyorsan maen, venezianico, baltic gibi microbrandlere bakabilirsin. sevdiğim modelleri de şöyle bırakayım.
www.aslansaat.com
www.teksaat.com
+1
hamilton'in komple simsiyah olanini esim cok severek kullaniyor. field watch cok sevdigi icin cesitli markalardan topluyor. eger seiko'ya cok benzemesin istiyorsaniz lorier diye nis bir marka var. en güzelleri bence onlarda.
saat olayini seviyorsaniz alinmayacak bir sey degil, kimseyi takmayin.
saat olayini seviyorsaniz alinmayacak bir sey degil, kimseyi takmayin.
+1
@bruce'a katılıyorum.
Elinizde güzel bir Field var ve ikincisini eklemek bence çok mantıklı değil. Eğer elinizde Hamilton olsaydı ve Seiko'yu almak isteseydiniz, yine aynı şeyi söylerdim.
Şahsi fikrim, field'lara çelik bilezik yakışmıyor. Field bence deri ya da Nato ile kullanılmalı. Hatta deri Nato nefis olur. Neyse, ona bakarsınız.
Yerinizde olsam başka bir tema seçerdim, böylece çeşitliliği ve kullanışlılığı arttırma yoluna giderdim. Yazın takılacak çelik bilezikli bir saat aranıyorsa akla ilk gelen seçenek dalgıç. İkinci seçenek ise son 10 yılda bir hastalık haline gelen entegre bilezikli saatler (Tissot PRX, Citizen Tyusoya ve türevleri).
Başka alternatifler de elbette çıkabilir ancak bence çelik bileziğin yakıştığı saat görece az. Bir de bilezik birazcık kaliteli olsun istenirse seçenekler iyice daralıyor. @eileengray'in önerdiği Nomos bence de çok güzel ama fiyatı Hamilton'un 4 katı civarında olacaktır, ayrıca bulmanız da kolay değil. Çok sevildi ve büyük bir hızla stokları tükendi bu modelin.
Deri kayışın 1 senede yıpranması normal. Aldığınız Seiko ve benzeri fiyatlardaki saatlerin üzerinde gelen kayışlar aşırı kaliteli olmuyor. Kaldı ki günlük takılan deri kayışın ömrü de 2-3 seneyi geçmiyor, ne kadar kaliteli olursa olsun yıpranıyor.
Kafanızda şekillenmesi için birkaç örnek saat linki ekliyorum, bütçenizi bilmediğim için kafamdaki modelleri eklemiyorum, sadece Hamilton'un fiyatına yakın birkaç model geldi aklıma onları ekliyorum.
Doxa köklü bir markadır, giriş seviyesi ama fena değil bence: www.abtsaat.com
Nivada Grenchen çok bilmediğim ama güzel bir marka, bu tip saatlere (Rolex Explorer, Datejust ve Milgauss, Omega Aqua Terra vs) bence çelik bilezik yakışıyor: www.abtsaat.com
Elinizde güzel bir Field var ve ikincisini eklemek bence çok mantıklı değil. Eğer elinizde Hamilton olsaydı ve Seiko'yu almak isteseydiniz, yine aynı şeyi söylerdim.
Şahsi fikrim, field'lara çelik bilezik yakışmıyor. Field bence deri ya da Nato ile kullanılmalı. Hatta deri Nato nefis olur. Neyse, ona bakarsınız.
Yerinizde olsam başka bir tema seçerdim, böylece çeşitliliği ve kullanışlılığı arttırma yoluna giderdim. Yazın takılacak çelik bilezikli bir saat aranıyorsa akla ilk gelen seçenek dalgıç. İkinci seçenek ise son 10 yılda bir hastalık haline gelen entegre bilezikli saatler (Tissot PRX, Citizen Tyusoya ve türevleri).
Başka alternatifler de elbette çıkabilir ancak bence çelik bileziğin yakıştığı saat görece az. Bir de bilezik birazcık kaliteli olsun istenirse seçenekler iyice daralıyor. @eileengray'in önerdiği Nomos bence de çok güzel ama fiyatı Hamilton'un 4 katı civarında olacaktır, ayrıca bulmanız da kolay değil. Çok sevildi ve büyük bir hızla stokları tükendi bu modelin.
Deri kayışın 1 senede yıpranması normal. Aldığınız Seiko ve benzeri fiyatlardaki saatlerin üzerinde gelen kayışlar aşırı kaliteli olmuyor. Kaldı ki günlük takılan deri kayışın ömrü de 2-3 seneyi geçmiyor, ne kadar kaliteli olursa olsun yıpranıyor.
Kafanızda şekillenmesi için birkaç örnek saat linki ekliyorum, bütçenizi bilmediğim için kafamdaki modelleri eklemiyorum, sadece Hamilton'un fiyatına yakın birkaç model geldi aklıma onları ekliyorum.
Doxa köklü bir markadır, giriş seviyesi ama fena değil bence: www.abtsaat.com
Nivada Grenchen çok bilmediğim ama güzel bir marka, bu tip saatlere (Rolex Explorer, Datejust ve Milgauss, Omega Aqua Terra vs) bence çelik bilezik yakışıyor: www.abtsaat.com
+2
field watch yerine diver tipi olanlara geçmek kullanım alanını arttırır belki ama diver olanları da dress watch olarak düşünemiyorum ben. en iyisi GADA bir saat bulup, hem çelik hem deri kaliteli birer kordon sahibi olup mevsime göre kordonu değiştirmek bence.
nomos’un saatleri mekanizma olarak biraz soru işareti ama her ortama gidecek saatleri var. seiko’da presage serisinde, tissot’da le locle serisinde de çok yönlü kullanım sunan saatler mevcut. onlara da bakabilirsiniz. field watch’unuz zaten bir tane var, o dursun satmayın ama gidip ikinci bir field watch’u da sırf çelik kordonlu diye almayın.
bende tissot heritage 1938 var, hasır çelik kordonla kullanıyorum. her ortamda takılabileceğini dişündüğüm bir saat: imgur.com
nomos’un saatleri mekanizma olarak biraz soru işareti ama her ortama gidecek saatleri var. seiko’da presage serisinde, tissot’da le locle serisinde de çok yönlü kullanım sunan saatler mevcut. onlara da bakabilirsiniz. field watch’unuz zaten bir tane var, o dursun satmayın ama gidip ikinci bir field watch’u da sırf çelik kordonlu diye almayın.
bende tissot heritage 1938 var, hasır çelik kordonla kullanıyorum. her ortamda takılabileceğini dişündüğüm bir saat: imgur.com
+1
deer hunter
Alınca oradaki kazanca yüzde 30 gelir vergisi istiyor mu devlet. Misal Midas gibi uygulamalardan direk yabancı hisse alınca istiyor. Ama karışık içerikli yabancı hisse fonlarinda giderlerimiz komisyonlarının neler içeriyor?
Alınca oradaki kazanca yüzde 30 gelir vergisi istiyor mu devlet. Misal Midas gibi uygulamalardan direk yabancı hisse alınca istiyor. Ama karışık içerikli yabancı hisse fonlarinda giderlerimiz komisyonlarının neler içeriyor?
0
Merhaba,
Şu zamana kadar baktığım fonların hiçbirinde devlet %30 gelir vergisi istemiyor. en fazla %10 stopaj keser o da kazanç üzerinden. diğer fon giderleri her kuruluşta farklı o yüzden @orient blue'nun da dediği gibi kap'ten izahnamelerine bakın fonların.
Bu arada ilk defa duyuyorum %30 gelir vergisi kesildiğini, ilginç gerçekten.
Şu zamana kadar baktığım fonların hiçbirinde devlet %30 gelir vergisi istemiyor. en fazla %10 stopaj keser o da kazanç üzerinden. diğer fon giderleri her kuruluşta farklı o yüzden @orient blue'nun da dediği gibi kap'ten izahnamelerine bakın fonların.
Bu arada ilk defa duyuyorum %30 gelir vergisi kesildiğini, ilginç gerçekten.
0
sezai karesort
Selamlar,Allah aşkına biri bana şu cümleyi açıklayabilir mi ?" Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir. "Nasıl belirliyoruz bunu bilen beri gelsin ya.Bir işverenden 70.000 altında vergim. yani 2. d
Selamlar,
Allah aşkına biri bana şu cümleyi açıklayabilir mi ?
" Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir. "
Nasıl belirliyoruz bunu bilen beri gelsin ya.
Bir işverenden 70.000 altında vergim. yani 2. dilimde değilim ama diğer işverenden 70.000 üstü vergim.
Normalde beyan vermemem lazım ama bu 1. ve 2. işveren olayını ben nasıl belirteceğim bunlara ?
Allah aşkına biri bana şu cümleyi açıklayabilir mi ?
" Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı ücretli tarafından serbestçe belirlenecektir. "
Nasıl belirliyoruz bunu bilen beri gelsin ya.
Bir işverenden 70.000 altında vergim. yani 2. dilimde değilim ama diğer işverenden 70.000 üstü vergim.
Normalde beyan vermemem lazım ama bu 1. ve 2. işveren olayını ben nasıl belirteceğim bunlara ?
0
cümle gayet açık aslında.
kanun ne diyor? birinci işverenden aldığın ücretin bir sınırı yok, ikinci işverende aldığın ücret 70.000 lirayı geçiyorsa beyan edeceksin diyor. hangi işverenden aldığının birinci, hangisinin ikinci olduğunu kendin seçebilirsin diyor.
senin işverenlerden biri 70.000 üstünde, diğer 70.000 altında ise fazla olana birinci, az olana ikinci işveren diyeceksin ve beyan vermeyeceksin.
bu tercihini birine veya bir yere "benim birinci işverenim budur, ikincisi de şudur" diye belirtmene gerek yok. kendi kendine diyeceksin. elinde durumu kanıtlayan belgeler (ücret bordrosu) olsun yeter.
kanun ne diyor? birinci işverenden aldığın ücretin bir sınırı yok, ikinci işverende aldığın ücret 70.000 lirayı geçiyorsa beyan edeceksin diyor. hangi işverenden aldığının birinci, hangisinin ikinci olduğunu kendin seçebilirsin diyor.
senin işverenlerden biri 70.000 üstünde, diğer 70.000 altında ise fazla olana birinci, az olana ikinci işveren diyeceksin ve beyan vermeyeceksin.
bu tercihini birine veya bir yere "benim birinci işverenim budur, ikincisi de şudur" diye belirtmene gerek yok. kendi kendine diyeceksin. elinde durumu kanıtlayan belgeler (ücret bordrosu) olsun yeter.
0
@kibritsuyu cevap için teşekkür ederim.
Ben belirtmezsem bunu nasıl anlayacaklar peki ?
Yani ben belirtmezsem benim neyi birinci neyi ikinci seçtiğimi bilecekler.
Kaldı ki olabildiğince ne koparırsam kardır mantığı yaygın olduğundan memleketimizde, 70 bin üstünü kendileri ikinci belirleyip, aha vergi borcun bu deyip yazı göndermesinler şimdi bana.
Ben belirtmezsem bunu nasıl anlayacaklar peki ?
Yani ben belirtmezsem benim neyi birinci neyi ikinci seçtiğimi bilecekler.
Kaldı ki olabildiğince ne koparırsam kardır mantığı yaygın olduğundan memleketimizde, 70 bin üstünü kendileri ikinci belirleyip, aha vergi borcun bu deyip yazı göndermesinler şimdi bana.
0
bir tanesinin 70 bin üzerinde, bir tanesinin 70 bin altında olduğu durumlarda her normal insan gibi yüksek olanın birinci işvren seçileceğini bildikleri için öyle bir şey demezler, diyemezler, kanun açık.
ama yine de her ihtimale karşı bordrolarını sakla. öyle bir şey diyen olursa "birinci işveren bunu seçtim, ikinci de geçmiyor" diye bir dilekçe verirsin, sıkıntı olmaz.
ne koparsam kârdır mantığı yaygın ama o kadar da değil. kanunda yaza yaza "ben senin 70 bin altında olanı birinci saydım, o zaman öteki de geçmiş oldu, vergisini ver" diyemezler, olmaz öyle şey.
ama yine de her ihtimale karşı bordrolarını sakla. öyle bir şey diyen olursa "birinci işveren bunu seçtim, ikinci de geçmiyor" diye bir dilekçe verirsin, sıkıntı olmaz.
ne koparsam kârdır mantığı yaygın ama o kadar da değil. kanunda yaza yaza "ben senin 70 bin altında olanı birinci saydım, o zaman öteki de geçmiş oldu, vergisini ver" diyemezler, olmaz öyle şey.
0
her seye atarlanan adam
İnsanların dinledikleri müziklerden, izledikleri filmlerden ya da okudukları kitaplardan kişilik analizlerini yapmak saçma mı sizce? Geçen gün arkadaşlarla oturup dakikalarca bunu tartıştık. Ben yukarıdaki yöntemleri kullanarak insanların nasıl karakterlere sahip olduğunun yüksek oranda tahmin edile
İnsanların dinledikleri müziklerden, izledikleri filmlerden ya da okudukları kitaplardan kişilik analizlerini yapmak saçma mı sizce? Geçen gün arkadaşlarla oturup dakikalarca bunu tartıştık. Ben yukarıdaki yöntemleri kullanarak insanların nasıl karakterlere sahip olduğunun yüksek oranda tahmin edilebileceğini savundum. Arkadaşlarım ise bunun saçmalık olduğunu söylediler. Örneğin aynı üniversiteden ve aynı bölümden mezun 2 kişiyi işe almak için mülakata çağırdınız mülakat sonunda şu soruyu sordunuz: En sevdiğiniz yönetmen, şarkıcı ve yazar kimlerdir? Bu kişilerin en sevdiğiniz eserleri hangileridir?
Kişileri A ve B olarak adlandıralım.
A kişisinin sorulara verdiği cevaplar sırasıyla şöyle;
1- Nuri Bilge CEYLAN- Bir Zamanlar Anadolu'da
2- Zülfü LİVANELİ- Gözlerin
3- George ORWELL- 1984
B kişisinin sorulara verdiği cevaplar sırasıyla şöyle;
1- Şahan GÖKBAKAR- Recep İVEDİK 2
2- Ben Fero- Biladerim İçin
3- Pucca- Küçük Aptalın Büyük Dünyası
Bu iki kişiden birini işe almak zorunda olsanız hangisini alırdınız? Sebebi nedir?
Kişileri A ve B olarak adlandıralım.
A kişisinin sorulara verdiği cevaplar sırasıyla şöyle;
1- Nuri Bilge CEYLAN- Bir Zamanlar Anadolu'da
2- Zülfü LİVANELİ- Gözlerin
3- George ORWELL- 1984
B kişisinin sorulara verdiği cevaplar sırasıyla şöyle;
1- Şahan GÖKBAKAR- Recep İVEDİK 2
2- Ben Fero- Biladerim İçin
3- Pucca- Küçük Aptalın Büyük Dünyası
Bu iki kişiden birini işe almak zorunda olsanız hangisini alırdınız? Sebebi nedir?
0
Bana kalırsa karakter analizi başka şey, iş için gerekli yetkinlikleri ölçmek ayrı şey. kişinin sevdiği yönetmenden, sanatçıdan tabii ki bir ölçüde karakteri tahmin edilebilir ama bu zevkler bile kalıcı değilken "yüksek oranda" doğru bir tahmin yapmak bence mümkün değil.
A ve B kişisinin verdiği yanıtlar işe alım aşamasında benim için önemsiz olurdu ama işin niteliğine de bağlı biraz. örneğin metalürji mühendisi alacaksanız bu yanıtlar neyi kanıtlar, ona bakmak lazım. kişi "zevksiz" olabilir belki ama müthiş matematik biliyordur, acayip kod yazıyordur vesaire. kime göre, neye göre zevksiz, ona da bakmak lazım.
verdiğiniz örnekte iki kişi de aynı bölümden aynı mezuniyet notuyla mezun oldu diyelim, ikisi de işini layığıyla yapabiliyor. verdikleri yanıtlara göre işe alıp almamak işverenin takdiri tabii. bu konumda olsam, adaylar birbirine eşit olsa, örneğin ben de george orwell'i çok sevdiğim için belki A kişisini seçerdim.
A ve B kişisinin verdiği yanıtlar işe alım aşamasında benim için önemsiz olurdu ama işin niteliğine de bağlı biraz. örneğin metalürji mühendisi alacaksanız bu yanıtlar neyi kanıtlar, ona bakmak lazım. kişi "zevksiz" olabilir belki ama müthiş matematik biliyordur, acayip kod yazıyordur vesaire. kime göre, neye göre zevksiz, ona da bakmak lazım.
verdiğiniz örnekte iki kişi de aynı bölümden aynı mezuniyet notuyla mezun oldu diyelim, ikisi de işini layığıyla yapabiliyor. verdikleri yanıtlara göre işe alıp almamak işverenin takdiri tabii. bu konumda olsam, adaylar birbirine eşit olsa, örneğin ben de george orwell'i çok sevdiğim için belki A kişisini seçerdim.
0
sormak istediğiniz ile sorduğunuz birbirinden çok farklı olmuş diye düşünüyorum.
kişisel zevkler bir insanın kültür düzeyi, entelektüellik seviyesi veya yakın olduğu yaşam tarzı hakkında bir fikir verebilir evet ancak bu zevkleri karakter özellikleri ile bağdaştırmak çok doğru bir bilgi vermez.
mülakat sorusunu ise hiç bağdaştıramadım. işe alacağım kişiye yukarıdakileri değil işe olan yetkinliğini anlayabileceğim sorular sorardım. bir sıva ustası muhtemelen george orwell okumamıştır ancak sırf george orwell okumadı diye gayet iyi sıva yapan bir ustayı eleyecek değilim. arkadaş/sevgili değil eleman arıyorum.
kişisel zevkler bir insanın kültür düzeyi, entelektüellik seviyesi veya yakın olduğu yaşam tarzı hakkında bir fikir verebilir evet ancak bu zevkleri karakter özellikleri ile bağdaştırmak çok doğru bir bilgi vermez.
mülakat sorusunu ise hiç bağdaştıramadım. işe alacağım kişiye yukarıdakileri değil işe olan yetkinliğini anlayabileceğim sorular sorardım. bir sıva ustası muhtemelen george orwell okumamıştır ancak sırf george orwell okumadı diye gayet iyi sıva yapan bir ustayı eleyecek değilim. arkadaş/sevgili değil eleman arıyorum.
0
Bence yapılabilir. En azından küçük de olsa bir fikir verir. Ama hangisi daha kıymetlidir onu bilmem.
0
Uzaktan evet ama dışarıdan hayır.
Sıkı bir Rammstein fanıyım. Synthwave tarzı müzikler severim. Modern klasik müzik parçaları da çok dinlerim. Ama ortamlarda Azer Bülbül, hemşerim Cengiz Kurdoğlu vs gibi şarkıcılardan bir kuple söylerim. Keyfim olunca sevinçli olduğumda İsmail Yk bombabomba.com açarım. İsmail yk şarkılarının çoğunu da ezbere bilirim.
NBC’nin tüm filmlerini izledim ve çok severim kendisini. Ama Şahan Gökbakar’ı da severim. Dikkat Şahan çıkabilir’in YouTubeda yüklü tüm skeçleri ezberimdedir.
Genel kültür konusunda karşıma rakip çıkmadı diyebilirim. Popüler kültürün içindeyim, beyaz Türk edebiyatınında. Ama bana sorarsanız ne NBC izlemek ne de Orwell okumak da bir kıstas değil. Çünkü bunlar da popüler kültür malzemesi oldu. Hiç umulmadık insan instagramında Orwell kitabıyla story koyuyor ama mesela kapağını açmamış. Ben ortamda İsmail yl övüyorum geyik olsun diye. Hangimiz neyiz şimdi?
Burada geçen sorulmuştu en sevdiğiniz şarkılar nedir Türkçe yabancı diye. Ben Türkçeye İbrahim Erkal-sen aldırma, Orhan Gencebay-dokunma ve barış Manço-dönence demiştim. Yabancıya da Keane-Everybody’s changing, Rammstein-ohne dich ve kavinsky-nightcall demiştim. Sizin yaptığınız formülle ben nasıl konumlandırılıyorum?
Bazı insanları çok iyi tanımadıkça nasıl biri olduğunu bilemeyiz özetle.
Sıkı bir Rammstein fanıyım. Synthwave tarzı müzikler severim. Modern klasik müzik parçaları da çok dinlerim. Ama ortamlarda Azer Bülbül, hemşerim Cengiz Kurdoğlu vs gibi şarkıcılardan bir kuple söylerim. Keyfim olunca sevinçli olduğumda İsmail Yk bombabomba.com açarım. İsmail yk şarkılarının çoğunu da ezbere bilirim.
NBC’nin tüm filmlerini izledim ve çok severim kendisini. Ama Şahan Gökbakar’ı da severim. Dikkat Şahan çıkabilir’in YouTubeda yüklü tüm skeçleri ezberimdedir.
Genel kültür konusunda karşıma rakip çıkmadı diyebilirim. Popüler kültürün içindeyim, beyaz Türk edebiyatınında. Ama bana sorarsanız ne NBC izlemek ne de Orwell okumak da bir kıstas değil. Çünkü bunlar da popüler kültür malzemesi oldu. Hiç umulmadık insan instagramında Orwell kitabıyla story koyuyor ama mesela kapağını açmamış. Ben ortamda İsmail yl övüyorum geyik olsun diye. Hangimiz neyiz şimdi?
Burada geçen sorulmuştu en sevdiğiniz şarkılar nedir Türkçe yabancı diye. Ben Türkçeye İbrahim Erkal-sen aldırma, Orhan Gencebay-dokunma ve barış Manço-dönence demiştim. Yabancıya da Keane-Everybody’s changing, Rammstein-ohne dich ve kavinsky-nightcall demiştim. Sizin yaptığınız formülle ben nasıl konumlandırılıyorum?
Bazı insanları çok iyi tanımadıkça nasıl biri olduğunu bilemeyiz özetle.
0
ikisini de işe almam, bu soruyla önüme gelen insan kaynakları personelini şirketten kovarım.
sırf beethoven dinliyor diye kaynakçı işe alırsak, şirket batar ya da recep ivedik izliyor diye aşçıyı kovarsak, şirket batar.
sırf beethoven dinliyor diye kaynakçı işe alırsak, şirket batar ya da recep ivedik izliyor diye aşçıyı kovarsak, şirket batar.
0
kişisel görüşüm; büyük oranda, EVET yapılır. yani bir insanın sosyokültürel seviyesi, dinlediği müzikten, izlediği filmden, okuduğu kitaptan belli eder kendini. şöyle bir kabaca da bakarsak;
sosyakültürel seviyesi düşük olanlar = mavi yakalı işlerde ( kayankaçı, sıvacı vb.)
sosyakültürel seviyesi ara formda olanalar = beyaz yakalı işlerde ( muhasebe vb. )
sosyakültürel seviyesi yüksek olanlar = altın yakalı işlerde (ar-ge çalışanı vb.)
Şimdi burada arkadaşların atladıkları bir nokta var. o da meslek.
her ne kadar kendileri bunu kabul etmeyecek olsalar da toplum nezninde mesleklere göre bir statü'ye, sosyokültürel bir seviyeye koyuluyorsunuz.
kaynakçı ve sıvacı örneği verilmiş. kaynakçı ve sıvacı mavi yaka dediğimiz kısım ve toplum gözünde mavi yaka eğitimine devam etmemiş, sosyokültürel olarak alt sınıfta bulanan bireylerin yaptığı işleri kapsıyor. yani beethoven dinleyen bir kaynakçı ustası bulmanız, erdoğanın istifa etmesi olasılığından daha düşük.
beyaz yaka ise ara geçiş formu gibi, biraz mavi yaka'nın kültürel seviyesinde biraz da altın yaka dediğimiz sınıfın kültürel seviyesinde. işte " ben nasıl konumlandırılıyorum? "diye soran arkadaş bu sınıfta.
memleketimizde altın yaka dediğimiz kesim yok denecek kadar az olduğundan beyaz yaka diye tabir edilen kesimi altın yaka gibi değerlendiriyor toplum. kültürlü, eğitimli vs. diye
halbuki yok öyle bir şey, beyaz yaka dediğiniz güncellenmiş biraz da modernlik getirilmiş mavi yaka, tüm olay bu. yani şunu bu yüzden söylüyorum, beyaz yakalı olup da ben fero dinleyen, recep ivedik izleyen gırla insan var.
yani nasıl beethoven dinleyen kaynakçı bulma olasılığınız düşükse, ismail yk dinleyen bir yazılımcı bulma olasılığınız da bir o kadar düşük. yok demiyorum, çok çok çok düşük bir ihtimal diyorum.
yani A ile B'nin yöneleceği meslekler birbirinden çok bağımsız meslek grupları olacaktır. ama şunu söyleyebilirim. A beyaz yakalı belki altın yakalı olabilir, B ise ya beyaz yakalı ya da mavi yakalıdır.
tam anlatamadım derdimi ama olduğu kadar artık.
sosyakültürel seviyesi düşük olanlar = mavi yakalı işlerde ( kayankaçı, sıvacı vb.)
sosyakültürel seviyesi ara formda olanalar = beyaz yakalı işlerde ( muhasebe vb. )
sosyakültürel seviyesi yüksek olanlar = altın yakalı işlerde (ar-ge çalışanı vb.)
Şimdi burada arkadaşların atladıkları bir nokta var. o da meslek.
her ne kadar kendileri bunu kabul etmeyecek olsalar da toplum nezninde mesleklere göre bir statü'ye, sosyokültürel bir seviyeye koyuluyorsunuz.
kaynakçı ve sıvacı örneği verilmiş. kaynakçı ve sıvacı mavi yaka dediğimiz kısım ve toplum gözünde mavi yaka eğitimine devam etmemiş, sosyokültürel olarak alt sınıfta bulanan bireylerin yaptığı işleri kapsıyor. yani beethoven dinleyen bir kaynakçı ustası bulmanız, erdoğanın istifa etmesi olasılığından daha düşük.
beyaz yaka ise ara geçiş formu gibi, biraz mavi yaka'nın kültürel seviyesinde biraz da altın yaka dediğimiz sınıfın kültürel seviyesinde. işte " ben nasıl konumlandırılıyorum? "diye soran arkadaş bu sınıfta.
memleketimizde altın yaka dediğimiz kesim yok denecek kadar az olduğundan beyaz yaka diye tabir edilen kesimi altın yaka gibi değerlendiriyor toplum. kültürlü, eğitimli vs. diye
halbuki yok öyle bir şey, beyaz yaka dediğiniz güncellenmiş biraz da modernlik getirilmiş mavi yaka, tüm olay bu. yani şunu bu yüzden söylüyorum, beyaz yakalı olup da ben fero dinleyen, recep ivedik izleyen gırla insan var.
yani nasıl beethoven dinleyen kaynakçı bulma olasılığınız düşükse, ismail yk dinleyen bir yazılımcı bulma olasılığınız da bir o kadar düşük. yok demiyorum, çok çok çok düşük bir ihtimal diyorum.
yani A ile B'nin yöneleceği meslekler birbirinden çok bağımsız meslek grupları olacaktır. ama şunu söyleyebilirim. A beyaz yakalı belki altın yakalı olabilir, B ise ya beyaz yakalı ya da mavi yakalıdır.
tam anlatamadım derdimi ama olduğu kadar artık.
0
youshookmeallnightlong
Dus aldiktan sonra saclarima fon cekmeye basladim guzel duruyor. Fakat fazla kuru gozukuyor ve en ufak ruzgarda dagiliyor. Youtube’da baktigim videolarda hep bir sey suruyorlar ama turkiye’deki muadili nedir bilemedim. Jole olur belki diye gittim egos jole aldim (2 numara) istedigim gibi olmadi. Tav
Dus aldiktan sonra saclarima fon cekmeye basladim guzel duruyor. Fakat fazla kuru gozukuyor ve en ufak ruzgarda dagiliyor. Youtube’da baktigim videolarda hep bir sey suruyorlar ama turkiye’deki muadili nedir bilemedim. Jole olur belki diye gittim egos jole aldim (2 numara) istedigim gibi olmadi. Tavsiyelerinize acigim.
Edit: marketten uygun fiyatli bi tane wax aldim. Yillardir aradigim sey buymus meger tam olarak istedigim goruntuyu elde ettim. Cevaplar icin tesekkurler
Edit: marketten uygun fiyatli bi tane wax aldim. Yillardir aradigim sey buymus meger tam olarak istedigim goruntuyu elde ettim. Cevaplar icin tesekkurler
0
belki şu aradığın şeydir; www.trendyol.com
çok methettiler ben de sipariş verdim fakat daha ulaşmadı bana o yüzden pek yorum yapamayacağım ürün hakkında. ama bir alternatif olarak bakabilirsin tabii ki.
çok methettiler ben de sipariş verdim fakat daha ulaşmadı bana o yüzden pek yorum yapamayacağım ürün hakkında. ama bir alternatif olarak bakabilirsin tabii ki.
0
faati
Merhaba,Bir elektro gitar aldım ve buradan aldığım tavsiyeler ile YouTube üzerinden Selim ışık gitar derslerini izleyerek pratik yapmaya başladım. Bugün ise yousician uygulaması ile tanıştım, şarkı ile pratik yaptırması ve bastığınız notayı duyarak sizi kontrol etmesi çok hoşuma gitti. Ancak bir yan
Merhaba,
Bir elektro gitar aldım ve buradan aldığım tavsiyeler ile YouTube üzerinden Selim ışık gitar derslerini izleyerek pratik yapmaya başladım.
Bugün ise yousician uygulaması ile tanıştım, şarkı ile pratik yaptırması ve bastığınız notayı duyarak sizi kontrol etmesi çok hoşuma gitti. Ancak bir yandan da biraz pahalı, ayda 25 pound.
Derken rocksmith oyununu öğrendim tesadüfen, biraz YouTube videolarına baktım sanki gerçek gitarla guitar hero oynanıyor gibi. Ama öğretir mi, yoksa oyun oynar gibi kendimi mi eğlendiririm emin olamadım.
Aranızda yousician ya da rocksmith ile gitar çalmayı öğrenen ya da öğrenmeyi deneyen var mı? Varsa yorumları çok işime yarar.
Ayrıca, yousician ya da rocksmith gibi bastığınız notayı duyarak kontrol eden ve size basit parçalar çaldırarak pratik yaptıran başka oyun/uygulama varsa o da çok makbule geçer.
Bir elektro gitar aldım ve buradan aldığım tavsiyeler ile YouTube üzerinden Selim ışık gitar derslerini izleyerek pratik yapmaya başladım.
Bugün ise yousician uygulaması ile tanıştım, şarkı ile pratik yaptırması ve bastığınız notayı duyarak sizi kontrol etmesi çok hoşuma gitti. Ancak bir yandan da biraz pahalı, ayda 25 pound.
Derken rocksmith oyununu öğrendim tesadüfen, biraz YouTube videolarına baktım sanki gerçek gitarla guitar hero oynanıyor gibi. Ama öğretir mi, yoksa oyun oynar gibi kendimi mi eğlendiririm emin olamadım.
Aranızda yousician ya da rocksmith ile gitar çalmayı öğrenen ya da öğrenmeyi deneyen var mı? Varsa yorumları çok işime yarar.
Ayrıca, yousician ya da rocksmith gibi bastığınız notayı duyarak kontrol eden ve size basit parçalar çaldırarak pratik yaptıran başka oyun/uygulama varsa o da çok makbule geçer.
0
eğer tab okumanız varsa burayı önerebilirim. www.ultimate-guitar.com
bir de buna entegre guitar pro var.
yani ben eskiden kullanırdım, baya değişmiş. bir kaç bakınırsan durumu anlarsın sanırım.
bir de buna entegre guitar pro var.
yani ben eskiden kullanırdım, baya değişmiş. bir kaç bakınırsan durumu anlarsın sanırım.
0
selim ışık ın dersleri gayet güzel. youtube harici udemyde de dersler var. şuan pahalı görünsede sık sık 25tl civarına düşüyor. deniz sayman ın dersini aldım ben fena değil. rocksmith kablosu alman gerekiyor oynayabilmen için fiyatlar uçmuş 500-600 leri bulmuş değmez bence. telefon uygulaması olarak songster öneriyorum ben. gitar pro nun mobil versiyonu gibi birşey tablara bakarak çalmaya çalışıyorum. eğer amfin yoksa irig araştır.tabi ki gerçeğinin yerini tutmuyor ama telefonu amfi gibi kullanabiliyorsun. normal tıngırdatmaya göre baya keyifli oluyor
0
Rocksmith 2014 remastered orijinal kablosuyla birlikte 38 pound burada, 300 lira civarına geliyor. Alınabilir eğer işe yarıyorsa.
Amfi var, gitarla birlikte geldi, iyi de bir amfi (Fender Mustang) ama kullanmayı hiç bilmiyorum. O yüzden kurcalamadım henüz pek. Çalmayı biraz öğrendikten sonra amfi kullanmaya başlarım diye düşündüm.
Songster'e bakacağım, bastığım notaları duyabiliyor mu yousician/rocksmith gibi?
Guitar Pro'yu da çok duymuştum ama o sadece şarkıların gitar tablarini gosteriyor diye biliyorum. Bir öğretme modu var mı?
Amfi var, gitarla birlikte geldi, iyi de bir amfi (Fender Mustang) ama kullanmayı hiç bilmiyorum. O yüzden kurcalamadım henüz pek. Çalmayı biraz öğrendikten sonra amfi kullanmaya başlarım diye düşündüm.
Songster'e bakacağım, bastığım notaları duyabiliyor mu yousician/rocksmith gibi?
Guitar Pro'yu da çok duymuştum ama o sadece şarkıların gitar tablarini gosteriyor diye biliyorum. Bir öğretme modu var mı?
0
güzelde amfi varmış hakaten :) songster ve guitar pro sadece tabları ve notaları gösteriyor senin ne çaldığını algılamıyor. ama tab okumak aşırı kolay birşey zaten. mesela gitar pro veya ücretsiz versiyonu tux guitar ı indiriyorsun. nette binlerce guitar pro tabı var. istediğin şarkıyı açıp şarkı içinde istediğin enstrumanı seçip çalınan kısımları öğrenmeye çalışıyorsun gayet pratik.
rocksmith de ilk etapta şarkının tümü akmıyor ekrandan baya bir sadeleşmiş haliyle belli notalar geliyor. aynı anda sana klavyede nereye basman gerektiğini de gösteriyor tabi. ben de yeni olduğum için öğretiyor mu yorum yapamıyorum ama eğlenceli ve hiçbir işe yaramıyorsa bile gitara hakim olmana yarıyor. bir de ufak eğlencelik oyunlar var içinde doğru akora basarak zombi vuruyorsun felan güzel yani.
rocksmith de ilk etapta şarkının tümü akmıyor ekrandan baya bir sadeleşmiş haliyle belli notalar geliyor. aynı anda sana klavyede nereye basman gerektiğini de gösteriyor tabi. ben de yeni olduğum için öğretiyor mu yorum yapamıyorum ama eğlenceli ve hiçbir işe yaramıyorsa bile gitara hakim olmana yarıyor. bir de ufak eğlencelik oyunlar var içinde doğru akora basarak zombi vuruyorsun felan güzel yani.
0
Benim gitar öğrenme konusundaki en büyük korkum parmak alışkanlığı, asla doğru tele hele de 3-4 parmak aynı anda doğru yerlere basamayacakmışım gibi geliyor.
Yani bana klavye hakimiyeti verse bile büyük bir nimet benim için. :) Tab okumayı falan yaparım sonra, o konuda pek korkum yok, müzik kulağım da iyidir. Parmaklari zaptedemiyorum ben. :/
Yani bana klavye hakimiyeti verse bile büyük bir nimet benim için. :) Tab okumayı falan yaparım sonra, o konuda pek korkum yok, müzik kulağım da iyidir. Parmaklari zaptedemiyorum ben. :/
0
AlsterWasser
Selamlar,Kim bana Tool 101 dersi vermek ister?6 yaşımdan beri olmasa da yakın yaşlardan beri rock/metal müzik dinledim/dinliyorum. Farklı alt-türlerini de dinledim. Ama nedense Tool'u bir türlü doğru düzgün dinleyemedim. Benzeri grupları da biliyorum dinledim ama (benzeri varsa tabii) Tool biraz eks
Selamlar,
Kim bana Tool 101 dersi vermek ister?
6 yaşımdan beri olmasa da yakın yaşlardan beri rock/metal müzik dinledim/dinliyorum. Farklı alt-türlerini de dinledim. Ama nedense Tool'u bir türlü doğru düzgün dinleyemedim. Benzeri grupları da biliyorum dinledim ama (benzeri varsa tabii) Tool biraz eksik kaldı bende.
Bir kere zor dinleniyor ama zaten hikmeti de burada sanıyorum. Kafalar da saykodelik sanki. Lirikal olarak ilgi çekici ama içine girmek dinlemek gerçekten kolay değil. Tabi yılların grubu..
aşağıya Tool 101 şarkıları yazabilirsiniz.. neden o şarkıyı sevdiğinizi yazabilirsiniz..neden grubu sevdiğinizi vs. istediğinizi yazabilirsiniz..
sober, parabola, lateralus falan dinledim.
zor ama cidden kolay bir dinleme değil o yüzden merak ettim dinleyicilerin görüşlerini burda.
Kim bana Tool 101 dersi vermek ister?
6 yaşımdan beri olmasa da yakın yaşlardan beri rock/metal müzik dinledim/dinliyorum. Farklı alt-türlerini de dinledim. Ama nedense Tool'u bir türlü doğru düzgün dinleyemedim. Benzeri grupları da biliyorum dinledim ama (benzeri varsa tabii) Tool biraz eksik kaldı bende.
Bir kere zor dinleniyor ama zaten hikmeti de burada sanıyorum. Kafalar da saykodelik sanki. Lirikal olarak ilgi çekici ama içine girmek dinlemek gerçekten kolay değil. Tabi yılların grubu..
aşağıya Tool 101 şarkıları yazabilirsiniz.. neden o şarkıyı sevdiğinizi yazabilirsiniz..neden grubu sevdiğinizi vs. istediğinizi yazabilirsiniz..
sober, parabola, lateralus falan dinledim.
zor ama cidden kolay bir dinleme değil o yüzden merak ettim dinleyicilerin görüşlerini burda.
0
ders veremem ama parabola, sober gibi bilindik şarkıları en kolay dinlenenleridir. bunu belirtmek istedim.
zaten her zaman dinleyebileceğin bir grup değil. diğer şarkılarını dinlemek için biraz zorlamak gerekiyor, ben de çok alışamadım. hepsini de dinlemedim zaten.
iyi gruptur, güzel gruptur. şarkı sözleri felsefiktir. müzikal altyapısı güzeldir.
zaten her zaman dinleyebileceğin bir grup değil. diğer şarkılarını dinlemek için biraz zorlamak gerekiyor, ben de çok alışamadım. hepsini de dinlemedim zaten.
iyi gruptur, güzel gruptur. şarkı sözleri felsefiktir. müzikal altyapısı güzeldir.
0
vallahi benim dinleme sebebim;
1-maynard james keenan'in vokali
2-diğer grup üyelerinin enstrümanlarına olan hakimiyeti diyebilirim.
ama artık dinleyemiyorum, sebebi de soundları ve müzikleri tekdüze gelmeye başlaması. ilk dinlediğimde " vuhooaa" desem de artık senede bir iki kere dinliyorum. burada tool'u gömmüyorum, sadece müziklerini sindirdiğimi ifade ediyorum ve bu sindirme de uzun yıllar aldı.
misal mastodon ve deftones tek düze müzikleri yok. çıkardıkları bir sonraki albümler, bir öncekinden farklı olabiliyor veya aynı albüm içerisinde çok uç noktalarda şarkılar barındırabiliyorlar.
örneğin; www.youtube.com
www.youtube.com
2 şarkı arasında dağlar kadar fark var, soundundan, vokaline her şeyiyle.
örneğin bu 2 şarkı da aynı albümde fakat aralarında bariz farklar var.
www.youtube.com
www.youtube.com
dediğim gibi tool böyle değil. neredeyse birbirlerine çok yakın şarkılar yapmakta bu da sindirmesi zor ve ağır geliyor. ha iyiler mi ? fazlasıyla iyiler. artık dinlemekten çok, icra etmesi daha keyifli gibi duruyor tool'u tabii o soundu yakalamak için ufak bir servet bırakmak da cabası kişisel fikrim bu yönde.
1-maynard james keenan'in vokali
2-diğer grup üyelerinin enstrümanlarına olan hakimiyeti diyebilirim.
ama artık dinleyemiyorum, sebebi de soundları ve müzikleri tekdüze gelmeye başlaması. ilk dinlediğimde " vuhooaa" desem de artık senede bir iki kere dinliyorum. burada tool'u gömmüyorum, sadece müziklerini sindirdiğimi ifade ediyorum ve bu sindirme de uzun yıllar aldı.
misal mastodon ve deftones tek düze müzikleri yok. çıkardıkları bir sonraki albümler, bir öncekinden farklı olabiliyor veya aynı albüm içerisinde çok uç noktalarda şarkılar barındırabiliyorlar.
örneğin; www.youtube.com
www.youtube.com
2 şarkı arasında dağlar kadar fark var, soundundan, vokaline her şeyiyle.
örneğin bu 2 şarkı da aynı albümde fakat aralarında bariz farklar var.
www.youtube.com
www.youtube.com
dediğim gibi tool böyle değil. neredeyse birbirlerine çok yakın şarkılar yapmakta bu da sindirmesi zor ve ağır geliyor. ha iyiler mi ? fazlasıyla iyiler. artık dinlemekten çok, icra etmesi daha keyifli gibi duruyor tool'u tabii o soundu yakalamak için ufak bir servet bırakmak da cabası kişisel fikrim bu yönde.
0
maynard james keenan'in vokali+1
a perfect circle'ı tool'dan daha çok seviyorum. hollow, passive, judith, outsider, pet, blue...henüz dinlemediysen dinlemeni öneririm.
a perfect circle'ı tool'dan daha çok seviyorum. hollow, passive, judith, outsider, pet, blue...henüz dinlemediysen dinlemeni öneririm.
0
Ænima albümünü tavsiye ederim başlangıç için.
atmosfer yaratmakta başarılı oldukları için seviyorum sanırım.
atmosfer yaratmakta başarılı oldukları için seviyorum sanırım.
0
fobfilm
Özellikle çalışmalarının genelini beğendiğim üç grup var: The Blaze, Lulu Rouge, RöyksoppBu ayarda başka hangi müzisyen/gruplar var?
Özellikle çalışmalarının genelini beğendiğim üç grup var:
The Blaze, Lulu Rouge, Röyksopp
Bu ayarda başka hangi müzisyen/gruplar var?
The Blaze, Lulu Rouge, Röyksopp
Bu ayarda başka hangi müzisyen/gruplar var?
0
0
sislerrr
Selamlar,Aşağıdaki linkte çalan müziğin adını bilen var mı ?şimdiden teşekkür ederim.https://www.youtube.com/watch?v=cCZnbyYzaL0
Selamlar,
Aşağıdaki linkte çalan müziğin adını bilen var mı ?
şimdiden teşekkür ederim.
www.youtube.com
Aşağıdaki linkte çalan müziğin adını bilen var mı ?
şimdiden teşekkür ederim.
www.youtube.com
0
mr. crowley
Kaç saat uğraşınca bir şarkıyı çalabiliyorsunuz? Sorum amatörlere, yeni başlamışlara. Tablara bakıp çalmaktan bahsediyorum. Örnek olarak welcome home-metallica, hells bells ?
Kaç saat uğraşınca bir şarkıyı çalabiliyorsunuz? Sorum amatörlere, yeni başlamışlara. Tablara bakıp çalmaktan bahsediyorum. Örnek olarak welcome home-metallica, hells bells ?
0
elektro gitar çalmıyorum fakat bas gitar çalıyorum, üç aşağı beş yukarı aynı kapıya çıkıyor diye yazıyorum.
benim için tamamıyla şarkıyı ne kadar dinlediğimle alakalı aslında. şarkının hiç tablarına bakmadan önce onu bir hafızama kaydetmem gerek. yani şarkı hiç çalmasa bile benim kendi kendime kafamın içinde o şarkıyı çalmam lazım. bas gitar çaldığım için özellikle ilk önce davulu dinlemem sonra bas gitarı dinlemem gerek yani özellikle bu 2 enstrümana odaklı dinliyorum şarkıları.
bunlardan sonra tablara bakarım. kabaca çalmam için bir 20 dakika yeterli oluyor benim için. yani tabları ezberlemem için 20 dakikalık bir çalışma yeterli benim için.
sonra bunu iyice sindirmem ve şarkıya hakim olmam için şarkının metronomunu düşürüp sadece bateri sesi ile birlikte bir 5 veya 10 tur bazen 15 20 tur çalıyorum. sonra bas hariç diğer enstrümanlar eşliğinde - yine düşük metronomla - üzerinden bir kez daha geçiyorum ve tamam diyorum.
yani bir şarkıyı amatörce çalmam için; dinlediğim bir şarkı yani bildiğim bir şarkıysa 20 dakika yeterli, hiç dinlemediğim bir şarkıysa 1 saati geçer diye tahmin ediyorum.
şarkıdan zevk alarak çalmam için belirli aralıklarla düşük metronomdan başlayarak, arttıra arttıra 3,4 gün o şarkıyı çalmam gerek diyorum.
ve bunun da kişiden kişiye değişebileceğini, kişinin yaptığı pratiğe, müzik kulağına ve enstrüman hakimiyetine bağlı değişkenler yüzünden değişebileceğini de eklemek istiyorum. anlatamadım gecenin bu saatinde ama olduğu kadar artık.
benim için tamamıyla şarkıyı ne kadar dinlediğimle alakalı aslında. şarkının hiç tablarına bakmadan önce onu bir hafızama kaydetmem gerek. yani şarkı hiç çalmasa bile benim kendi kendime kafamın içinde o şarkıyı çalmam lazım. bas gitar çaldığım için özellikle ilk önce davulu dinlemem sonra bas gitarı dinlemem gerek yani özellikle bu 2 enstrümana odaklı dinliyorum şarkıları.
bunlardan sonra tablara bakarım. kabaca çalmam için bir 20 dakika yeterli oluyor benim için. yani tabları ezberlemem için 20 dakikalık bir çalışma yeterli benim için.
sonra bunu iyice sindirmem ve şarkıya hakim olmam için şarkının metronomunu düşürüp sadece bateri sesi ile birlikte bir 5 veya 10 tur bazen 15 20 tur çalıyorum. sonra bas hariç diğer enstrümanlar eşliğinde - yine düşük metronomla - üzerinden bir kez daha geçiyorum ve tamam diyorum.
yani bir şarkıyı amatörce çalmam için; dinlediğim bir şarkı yani bildiğim bir şarkıysa 20 dakika yeterli, hiç dinlemediğim bir şarkıysa 1 saati geçer diye tahmin ediyorum.
şarkıdan zevk alarak çalmam için belirli aralıklarla düşük metronomdan başlayarak, arttıra arttıra 3,4 gün o şarkıyı çalmam gerek diyorum.
ve bunun da kişiden kişiye değişebileceğini, kişinin yaptığı pratiğe, müzik kulağına ve enstrüman hakimiyetine bağlı değişkenler yüzünden değişebileceğini de eklemek istiyorum. anlatamadım gecenin bu saatinde ama olduğu kadar artık.
0
sparkle kiddle
https://www.instagram.com/p/B2IFvBLHaw_/?igshid=s1drebigi28b
0
yayınlanma tarihine bakarsak ve tahminlerime de güvenirsek.
anathema ama hangi şarkısı bilmiyorum.
ek: ki şu www.instagram.com eklediği fotoğrafta da zaten anathema diye etiketlemiş.
grup anathema ama şarkı bende yok.
anathema ama hangi şarkısı bilmiyorum.
ek: ki şu www.instagram.com eklediği fotoğrafta da zaten anathema diye etiketlemiş.
grup anathema ama şarkı bende yok.
0
gkhT
Merhabalar... Kedim 4-5 gündür çok halsiz ve iştahsızdı. Veterinerlik fakültesine götürdüm ve yapılan testlerde fib teşhisi konuldu. Şu an için kuru mu yoksa ıslak fib mi bilmiyoruz...Veterinerler bana sürekli uyutmanın en doğru tercih olduğunu söylüyorlar ama şu an kedim daha iyi, iştahı daha açık
Merhabalar...
Kedim 4-5 gündür çok halsiz ve iştahsızdı. Veterinerlik fakültesine götürdüm ve yapılan testlerde fib teşhisi konuldu. Şu an için kuru mu yoksa ıslak fib mi bilmiyoruz...
Veterinerler bana sürekli uyutmanın en doğru tercih olduğunu söylüyorlar ama şu an kedim daha iyi, iştahı daha açık evet eskisi gibi değil ama uyutulacak bir hayvan gibi de durmuyor. Çok kararsızım sizce ne yapmam gerekiyor.
Kedim 4-5 gündür çok halsiz ve iştahsızdı. Veterinerlik fakültesine götürdüm ve yapılan testlerde fib teşhisi konuldu. Şu an için kuru mu yoksa ıslak fib mi bilmiyoruz...
Veterinerler bana sürekli uyutmanın en doğru tercih olduğunu söylüyorlar ama şu an kedim daha iyi, iştahı daha açık evet eskisi gibi değil ama uyutulacak bir hayvan gibi de durmuyor. Çok kararsızım sizce ne yapmam gerekiyor.
0
fip için kurtulma oranı %2 civarında. iyi beslenir sürekli evde baklırsa yaşama şansı var. ancak ne stres ne soğuk. ayrıca kedinizi diğer kedilerle temas ettirmemenizde lazım.
bunu bir de veterinerlik fakültesindeki bir profesörle konuşun derim. benim oğlum fip oldu. kurtarmak için çok uğraştık.evde kalsa kurtulma şansı olacaktı ancak dışarı kaçtı. kurtaramadık.
bunu bir de veterinerlik fakültesindeki bir profesörle konuşun derim. benim oğlum fip oldu. kurtarmak için çok uğraştık.evde kalsa kurtulma şansı olacaktı ancak dışarı kaçtı. kurtaramadık.
0
Bence hiçbir koşulda yahut hani ciddi acılar çekmiyorsa uyutmak gibi bir hakkımız olmadığı gibi içim de el vermez=( bence yapmayın.
0
Eger aci cekmiyor ise uyutmak su an icin gereksiz degil mi ? Eger agrisi acisi var ise degerlendirilebilir.
0
fip konusundan çok çekmiş biri olarak söyleyebilirim ki; hangi testleri yaptı bilmiyorum fakat fip teşhisi öyle hemen koyulacak bir teşhis değil. özellikle kuru fip. ıslak formunda zaten hayvanın karın bölgesinde sıvı biriktiğinden belli ediyor kendini ama direkt atlayıp fip de denilemez bu durumda da.
büyük bir olasılıkla corona pozitif (ki sokak kedilerinin %80'ninde pozitif çıkar) çıkmıştır ve hayvanın belirtileri üzerine bakıp direkt fip demiştir.
" eğer serum albümin-globülin oranı 0,8'den azsa kedinin fip olma olasılığı yüksek (%92'lik pozitif belirleyicilik değerinde) fazla ise kedinin fip olma olasılığı düşük olduğu belirtilmiştir " - alıntı -
yukarıdaki cümleye göre de direkt fip teşhisi konulamaz sadece ihtimali kuvvetlendirir.
kısacası şunu demek istiyorum: fip teşhisi için herhangi bir test yok, öyle hızlı testlerle vs. direkt fip denilemez ve çoğu fip denilen kedi aslında fip değil.
büyük bir olasılıkla corona pozitif (ki sokak kedilerinin %80'ninde pozitif çıkar) çıkmıştır ve hayvanın belirtileri üzerine bakıp direkt fip demiştir.
" eğer serum albümin-globülin oranı 0,8'den azsa kedinin fip olma olasılığı yüksek (%92'lik pozitif belirleyicilik değerinde) fazla ise kedinin fip olma olasılığı düşük olduğu belirtilmiştir " - alıntı -
yukarıdaki cümleye göre de direkt fip teşhisi konulamaz sadece ihtimali kuvvetlendirir.
kısacası şunu demek istiyorum: fip teşhisi için herhangi bir test yok, öyle hızlı testlerle vs. direkt fip denilemez ve çoğu fip denilen kedi aslında fip değil.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
İki dişi kediyi kısırlaştıracağım. Önerebileceğiniz bir yer var mı? Çok pahalı rakamlar duyuyorum. Yakında yaptıran oldu mu?
İki dişi kediyi kısırlaştıracağım. Önerebileceğiniz bir yer var mı? Çok pahalı rakamlar duyuyorum. Yakında yaptıran oldu mu?
0
