Giriş
(7)

Küçük bir çeviri yardımı

nihilanth
1 - You are almost replacing like for like, but because of the better protein quality, you will get a little bit more bang for your buck with a lean chicken breast over nuggets.2'nin son kısmı sadece: Fresh Fish (e.g. salmon, mackerel) should be considered, not least for fish oil content.----1- ?2-
1 - You are almost replacing like for like, but because of the better protein quality, you will get a little bit more bang for your buck with a lean chicken breast over nuggets.

2'nin son kısmı sadece: Fresh Fish (e.g. salmon, mackerel) should be considered, not least for fish oil content.


----


1- ?

2- Taze balık (somon, uskumru) da göz önünde bulundurulduğunda.........
0
nihilanth
(21.04.09)
Baskasi icin ceviri yapiyorsan benimkiler ise yaramaz ama cumlelerin manalari soyle:

1. Bir seyin yerine tam benzerini koyuyorsun denebilir, ama daha yuksek protein kalitesi yuzunden tavuk gogsu ile daha iyi sonuc elde ediyorsun nuggeta gore.

2. Taze balik yemeyi dusunmelisin, ki bunun icin onemli sebeplerden biri balik yagi icerigi.

Cok kotu oldu valla ceviriler de, olayin ozunu kapmissindir herhalde.
0
wpi
(21.04.09)
1- Hemen hemen aynı gibi görünseler bile, protein kalitesinin daha iyi olması nedeniyle, verdiğiniz paranın hakkını nuggets yerine yağsız tavuk göğsü tercih etmekle alacaksınız.

2- taze balıklar (somon uskumru gibi ) sadece içerdikleri balık yagı ile degerlendirilmemelidir.

PS: haddim olmayarak ikinci cümleni düzelttim, not least olumsuz bir ifade katıyor cümleye. umarım isine yarar.
0
dark willow
(21.04.09)
"not least" cumleye olumsuz bir anlam katmiyor. sunu diyor: "yag icerigi, taze baligi degerlendirmek icin EN ONEMSIZ SEBEP DEGILDIR." baska sekilde ifade etmek istersen "yag icerigi, taze baligi degerlendirmek icin onemli bir sebepler arasindadir"
0
wpi
(21.04.09)
teşekkürler. yine de daha iyi önerisi olan varsa alabilirim.
0
🌸nihilanth
(21.04.09)
"balık yağı içeriyor oluşu bile taze balığı değerlendirmek için bir sebeptir" gibisine yordum ben. yani wpi'nın dediği gibi oluyor. daha iyi sebepler tabi var ama bu sebep de iyi, yeter diyor.
0
jumpdafuckup
(21.04.09)
@wpi

haklısın, senin dedigin gibi olmalı. ikinci cumleyi takip eden ve balıgın diger faydalarından bahseden baska bir cumle olabilir diye dusunmustum, duzelttigin icin tesekkurler.
0
dark willow
(21.04.09)
Yani neredeyse benzeri benzerle ikame ediyorsunuz aslında, ancak yüksek protein kalitesinden dolayı aynı paraya yağsız tavuk göğsü almakla tavuk kanadından daha karlı çıkarsınız.
somon vs, gibi taze balıklar tercih edilmelidir, özellikle de içerdikleri yüksek balık yağı oranı nedeniyle.
Bu bir tanesi.
İkinci seçenek:
Birinin yerine yine benzer birşeyi koyuyorsunuz, ancak aynı paraya yağsız tavuk göğsüyle tavuk kanadındakinden çok daha yüksek kaliteli protein almış oluyorsunuz.
Üçüncü seçenek:
Bir anlamda benzeri benzerle ikame ediyorsunuz, ancak aynı paraya alacağınız yağsız tavuk göğsü daha nitelikli protein içerdiğinden, tavuk kanadına göre daha karlı çıkacaksınız.
Umarım iş görür, de hadi kolay gele.
Not least olumsuz bir ifade katıyor denmesi içime sinmiyor bu kesinlikte,
burada not least, o özellik, artık her ne ise, ki burada yüksek fish oil iöermesi, onun dışında başka şeyler de olduğunu ifade ediyor, yani bunu gözardı etmeyin hafife almayın diyor belki evet, eğer buna olumsuz dersek; lakin, daha daha da neler var gibisinden aslında bir olumlu anlam katıyor gib derim ben.
Yani aslında yüksek balık yağı içeriği başta olmak üzere, bir çok çzelliğinden dolayı, somon gibi taze balıklar tercih edilmelidir demeye getirmiş bu beslenme gurusu.
evet budur son sözüm.
0
serendipity
(21.04.09)
(5)

türkçe-ingilizce çeviri yardımı acil

nen var kuzum
selamlar,acil olarak aşağıdaki metnin ingilizce çevirisi lazım oldu. yardımcı olabilecek varsa, yardımını esirgemesin lüftfen...Disney’in Central Michigan Üniversitesi işbirliği ile sunduğu bu programı üniversitelerin turizm, seyahat, otelcilik, konaklama, ağırlama ve bunlara ait işletmecilik bölüml
selamlar,

acil olarak aşağıdaki metnin ingilizce çevirisi lazım oldu. yardımcı olabilecek varsa, yardımını esirgemesin lüftfen...

Disney’in Central Michigan Üniversitesi işbirliği ile sunduğu bu programı üniversitelerin turizm, seyahat, otelcilik, konaklama, ağırlama ve bunlara ait işletmecilik bölümleri ile iletşim, halkla ilişkiler, reklamcılık, sinema, işletme, spor ve bunlar gibi Walt Disney World bünyesinde staj görebilmek için uygun benzeri sosyal bölümlerinde okuyan, 4 yıllık fakülte veya 2 yıllık yüksek okullar ile yüksek lisans programları öğrencilerine hitap etmektedir.

şimdiden teşekür ederim. hallolunca sileceğim hemen.
0
nen var kuzum
(25.03.09)
This program, offered by Disney in cooperation with Central Michigan University, is intended for undergraduate (2 / 4 yr. programs) and graduate students of tourism, travel, hotel management, accmomodation, entertainment programs and administration programs affiliated to these; and students of communication, public relations, advertising, cinema, business administration, sports and alike programs which are considered as appropriate for internship at Walt Disney World.
0
dehri
(25.03.09)
bölüm isimlerini check etmek gerekecektir kesin, pis sıkışlar olabilir.
allahım kahrolsun ekonomik kriz, bedava çeviri yaptım az önce.
bu arada cümlenin türkçesi sucks.
0
dehri
(25.03.09)
hallolunca silmeyin lütfen. duyurular kalsın, hangi duyurunun kimin işine yarayacağını bilemezsiniz.
0
kahvegibi
(25.03.09)
Offered by Disney in collabaration with C.M.U, this program targets graduate and undergraduate students from tourism and hotel management, hospitality industry administration and management, communications management, PR, cinematography, business administration, physical education and relevant humanities programs suitable for internship positions within WDWORLD body.

gibisinden bir şey çiziktirdim ben. Nispeten edilgen çatıdan etken çatıya, yan cümlecikleri toparlayarak düz cümleye yaklaşmaya niyet ederek.

olursa olur suyu, olmazsa hamur suyu.
afiyet olsun.
0
serendipity
(25.03.09)
cümle sanki biraz sapıtık gibi gelmişti bana bir turlu baglayamadım valla. devriklik falan filan zordu yani.

yayında ve yapımda emeği gecen herkese sonsuz tesekkurler.
0
🌸nen var kuzum
(26.03.09)
(3)

İngilizce bir kaç soru??

ilkdefa
1-) These colleges strove,over the years, to maintain curriculum equivalent to that of the largely male universities.Bu cümlede "... to that of..." kafamı karşıtırdı tam olarak ne gibi bir işlevi anlamı var?2-)... and it would be rashly optimistic to assume that Americans will not face serious stres
1-) These colleges strove,over the years, to maintain curriculum equivalent to that of the largely male universities.

Bu cümlede "... to that of..." kafamı karşıtırdı tam olarak ne gibi bir işlevi anlamı var?

2-)... and it would be rashly optimistic to assume that Americans will not face serious stresses in coming to terms with the changes that are transforming the workplace today.

Bu cümledeki "in coming to" tam olarak ne demek? Kalıp gibi bir şey midir?



Teşşekürler
0
ilkdefa
(25.03.09)
in coming to - ele almakta yetersiz
to that of - bunun için
0
ocanal
(25.03.09)
that of, cümle içerisinde daha önce kullanılmış bir kelimeyi tekrar kullanmadan işinizi görmeyi sağlayan bir yapı. Başına her zaman to falan da gelmek durumunda değil. Şöyle bir örnek vereyim,

I compared the design of Apple computers with that of IBM's.

Yani diyor ki, "Apple bilgisayarların tasarımını IBM'inkiyle (IBM bilgisayarların tasarımıyla) kıyasladım".

Mesela burada design değil de, designs kullansaydı, o zaman that of yerine "those of" kullancaktınız, çünkü önceki kelime çoğul oldu.
0
sui
(25.03.09)
sorunuz eksik olduğu için cevaplardan bazıları da tam ihtiyacı karşılayamamış maalesef.
in coming to diye bir şey yok,
onun aslı to come to terms with sth. or someone: birisiyle ya da bir şeyle derdini halletmek, işini yoluna koymak, halleşmek demektir, sapiro'nun belirttiği gibi. bazen kabullenmek, içine sindirmek, sineye çekmek gibi bağlamsal anlamları da olabilir.

yani o sizin in coming to dediğiniz şey bir sonraki terms kelimesi ile ilgili ve onun mütemmim cüzü.
to that of ise bunun için anlamına çok da zorlasak çok zor gelir, hatta gelemez, to that of theconqueror'un dediğine yakın şekilde onunki, bununki şununki anlamına daha yakın durur.
yani falanın şununkine benzer, filanın bilmemnesine kıyasla gibi düşünülebilir.
İki şey arasında mukayese yaparken, aynı nesneyi ya da konuyu tekrar anmadan belgisiz zamir gibi kullanılıyor diyebiliriz epey kabaca.
0
serendipity
(25.03.09)
(4)

çeviri kontrolü

egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
Belediye Başkanı Roman Mahallesi'nde Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve Teknik Ekibi, Fevzipaşa Mahallesi Muhtarı Ramazan Işıldak ile birlikte Fevzipaşa Mahallesinde teknik incelemelerde bulundu. Fevzipaşa Mahallesi’nin Sarıçay kısmı (maşatlık) girişinden başlayan teknik inceleme, Testicioğlu Sokak, K
Belediye Başkanı Roman Mahallesi'nde


Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve Teknik Ekibi, Fevzipaşa Mahallesi Muhtarı Ramazan Işıldak ile birlikte Fevzipaşa Mahallesinde teknik incelemelerde bulundu.

Fevzipaşa Mahallesi’nin Sarıçay kısmı (maşatlık) girişinden başlayan teknik inceleme, Testicioğlu Sokak, Kuyu 1 Sokak, Kuyu 2 Sokak, Zafer Meydanı’nda yapılan incelemelerle devam etti.

Ülgür Gökhan teknik inceleme gezisinde; “ Fevzipaşa Mahallesi’nin Sarıçay kısmında kalan bölgesi ile Barbaros Mahallesi’nin Devlet Su İşleri tarafında kalan bölgesi arasında uygulanacak bir köprü projesi üzerinde çalışıyoruz. Fevzipaşa Mahallesi’nde kentsel dönüşüm projelerimiz olacak. Palamut depoları olarak bilinen eski metruk yapılardan bir tanesini istimlak ederek Çanakkale Belediyesi olarak aldık. Buraya herkesin kullanabileceği bir sosyal hizmet evi yapacağız. Fevzipaşa Mahallesi insanları bizimle birlikte kentsel dönüşümü yaşayacaklar” dedi. Gökhan,”Aynı zamanda daha önceki incelemelerimizde tespit ettiğimiz eksiklikler giderildi. Mahalle’nin içinde kalan birkaç sokağa da parke taş döşeyeceğiz” dedi.

bu metnin aslıydı. aşağıda da benim çeviri var. yalan yanlış varsa belirtiniz;

The Mayor in the Gypsy District 20/02/2009
Ülgür Gökhan, who is the mayor of Çanakkale, and municipality engineering officers and Ramazan Işıldak, who is the district headman, investigated Fevzipaşa District.

Technical investigation was started in the entrance of Sarıçay area and continued in Testicioğlu Street, Kuyu 1 Street, Kuyu 2 Street and Zafer Square.

Ülgür Gökhan said: “We work on a bridge project that will be applied between Sarıçay area in Fevzipaşa District and the area near Government Water Affairs in Barbaros District. In addition, we will implement an urban transformation project in Fevzipaşa District. Çanakkale Municipality has expropriated a ruined building known as tunny storage. This building will be transformed into a welfare service building by the municipality. People in Fevzipaşa District will live the urban transformation with us.” Furthermore Mr. Gökhan said: “Some problems that were determined in past investigations have been solved. Additionally, some roads will be floored with cobblestones.” while investigating.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(17.03.09)
en sondaki while investigation, metni biraz bozmuş gibi.
during the (technical) investigation (trip), ülgür gökhan said "........"
daha mı güzel?

we work on a bridge project yerine, we are working...
ruined building yerine deserted building...

bir de o palamut deposu, balık olan palamut mu yoksa ağaç olan palamut mu? ağaçsa, acorn olmalı.
0
marcelorios
(17.03.09)
"People in Fevzipaşa District will live the urban transformation with us"

yerine

"residents of Fevzipaşa District will experience the urban transformation with us" gibi bir şeyler olsa daha iyi olur gibi?
0
endless dream
(17.03.09)
işi gücü biraktim gecenin bu vakti elimden geldigince düzeltmeye calistim. yine de ufak tefek hatalar cikabilir. bilen arkadaslar önerilerini ve düzeltmelerini belirtirlerse sevinirim. fevzipasa güzel mekan, dönüsüm mönüsüm olmadan oldugu gibi kalsa keske.


The Mayor in the Gypsy District 20/02/2009

Ülgür Gökhan, the mayor of Çanakkale, a team of engineers from the municipality technical services department, and the district headman, Ramazan Işıldak, visited Fevzipaşa District for a technical investigation.

The visit started at the onset of Sarıçay area and continued in Testicioğlu Street, Kuyu 1 Street, Kuyu 2 Street and Zafer Square.

Ülgür Gökhan stated: “We are currently working on a bridge project to be built between Sarıçay area in Fevzipaşa District and the area near Government Water Affairs in Barbaros District. Moreover, we are planning to implement an urban transformation project in Fevzipaşa District. Çanakkale Municipality has expropriated a deserted building formerly used as a tunny warehouse. It will be transformed into a welfare service building to be run by the municipality. People in Fevzipaşa District will enjoy the urban transformation with us.” Furthermore Mr. Gökhan added: “Problems of the district noted during the previous investigations have already been tackled. Additionally, some roads in the district will be paved with cobblestones which haven’t been done so up to now.”
0
atmacaged
(17.03.09)
Öncelikle tek tek düzeltmek yerine çeviri, özellikle de İng-Türkçe çeviri ile ilgili yapısal bir kaç şey daha çok işinize yaarayabilir idye düşünüyorum.
en temel leylerden biri yan cümlecikleri en aza indirgemek, who is- which is .....'den mümkün olduğunca kaçınmak. Yani doğrudan Mayor of Çanakkale, bilmemkim along with his technical team (of engineeers? istenirse)and district bilmem ne ramazan falanca çok daha sağlam bir çeviridir. İki kişi için peşpeşe aynı kalıpla who is diye tekrarlamak metni zayıflatır.
Sonra was started'lı falan edilgen fiilli cümleleri de en aza indirgemek fena olmaz. Türk bürokrasi dili İngilizce'de doğrudan çeviride aynı şeye tekabül etmiyor. Yani başlatıldı yerine direk started demek daha iyi olur. Ayrıca bu inceleme gezisi ise, daha teftişvari ve soruşturma anlamlı investigation yerine technical research, inquiry, observation falan daha iyi oturabilir. Yine edilgen çatılı will be applied ve sıkışık yan cümlecikler de metni boğuyor gibi. ruined yerine demolished hatta run down'ı öneririm. welfare service building ise tamamen sözlük ve çeviri kokuyor, onların terimsel karşılığı community center olarak geçer genelde, zaten building genelde pek o tarz binalar için kullanılmıyor.En sondaki ağır şekilde edilgen isim cümlesinin ise doğrudan etken fiilli isim cümlesine dönüşerek,
we have already solved certain problems detected in previous investigations çok daha verimli olabilir.
he also added that they would lay down cobblestones to some streets as well falan gibi bir şeyler daha net ve temiz gelebilir kulağa.
tespit için determine yerine detect
some yerine bağlamsal olarak yine certain, transform yerine convert, hatta to be renovated into a community center
gibi düzeltmeler de genel havayı toparlar gibi. genelde meselenin özü sözlük ve türkçe kavramsal tornistan kokmayan bir metin oluşturmaktır çünkü.
dar vakitte pat pat fazla kibar olamadan direk konuya planjonla bölük pörçük yazdım, işe yaramazsa çöpe atın, kusura da kalmayın, affedin e mi?
selametle.
0
serendipity
(17.03.09)
(1)

çeviri yardım

metabolic
arkadaşlar şu cümleyi çevirmeme yardım ederseniz sevinirim."As to whether the secretion of cytokines was intended to be active at a paracrine or a neurocrine level and that the appearence of these substances in the circulation was accident overshoot or abundant overshoot but was really never intende
arkadaşlar şu cümleyi çevirmeme yardım ederseniz sevinirim.

"As to whether the secretion of cytokines was intended to be active at a paracrine or a neurocrine level and that the appearence of these substances in the circulation was accident overshoot or abundant overshoot but was really never intended to act in this way or in fact these substances have and endocrine function as well."
0
metabolic
(16.03.09)
bu metin orijinal ingilizce değil gibi kokuyor?
sanki çevirinin çevirisi gibi, birisi başka bir yerden,halihazırda türkçe bir metni önce bir şekildeingilizceye çevirmiş, ama ucunu başını toparlayamamış, şimdi de bir daha türkçeye mi dönecek?
bu işte bir yalnızlık var, hem de epey kalabalık bir yalnızlık sanki.
ya da gece vakti benim ingilizce chip'i su kaynattı, marş basmıyor.
bilen eden çıkar inşallah.
biraz hasarlı bir metin bu.
0
serendipity
(17.03.09)
(15)

öldüren yutkunma acısı

deckard
sabah acı içinde uyandım. yutkunurken feci şekilde boğazım acıyor. her yutkunuşumda sanki azapların en büyüğünü çekiyorum. baktım şimdi hafif kırıklık da var. şimdi ben anca cumartesi doktora gidebilirim, ondan önce gitmem imkansız. evde yatıp dinlenemem de. şimdi ilaçla falan ateşi bir şekilde düşü
sabah acı içinde uyandım. yutkunurken feci şekilde boğazım acıyor. her yutkunuşumda sanki azapların en büyüğünü çekiyorum. baktım şimdi hafif kırıklık da var. şimdi ben anca cumartesi doktora gidebilirim, ondan önce gitmem imkansız. evde yatıp dinlenemem de. şimdi ilaçla falan ateşi bir şekilde düşürürüm de, şu yutkunmaya acil bir çözüm arıyorum. cumartesiye kadar yutkunma acımı hafifletsin yeter benim için. resmen bağırıcam yutkunurken o derece.
0
deckard
(10.07.08)
geçmiş olsun umarım faranjit değildir.
Ben bu durumlarda mütemadiyen su içiyorum nemli tutmak için, acıyı dindirmez şüphesiz ama hafifletiyor.
0
in vito veritas
(10.07.08)
sıcacık çayın içina bal koyunca yumuşatıyo biraz.
yutkunmak yerine bir yere de tükürebilirsin. sokağa tükürme ama...
0
redlinetheturk
(10.07.08)
@in vito veritas, bir bardak suyu acıdan bitiremedim :s

@want2die, oldu da bu kadar şiddetli olmamıştı. dediğim gibi su bile içemiyorum acıdan. üstelik şu iki gün dinlenme gibi bir lüksüm yok, illa dışarıda olmalıyım. hani acımı dinsin bir an önce istiyorum.

@redlinetheturk, ben tükürürsem yer hariç her yer ıslanıyor abi, beceremiyorum tükürmeyi :)
0
🌸deckard
(10.07.08)
bi eczaneye uğrayıverin, pastil alın... bi nebze de olsa rahatlatır sanırım...geçmiş olsun...
0
databey
(10.07.08)
tuzlu suyla gargara acısını hemen azaltacaktır.
0
gaia
(10.07.08)
yapacağın tek şey en yakın eczaneye gidip bir kutu strepsils almak. sonra da "dalamar ne nefis bi adammış, ehe" demek.

şaka bi yana bu tarz şeylerde ilk sarıldığım strepsils olur.
0
dalamar
(10.07.08)
Strepsils. [Bal ve Limon]

Acil şifalar.
0
villeneuve
(10.07.08)
durumu bademcik vs. gibi tahminlerle geçiştirmemenizi, tam olarak aynı şekilde birdenbire başlayan ve çok hızlı yayılabilen enfeksiyoz monükleoz adlı hastalığa yakalanma ihtimaliniz olabileceğini hatırlatmak isterim. bir gecede başlayıp aylarca süründürebilir, virütik olduğundan çok hızlı vücuda yayılabilir.
Bu düşük de olsa önemli bir ihtimaldir, umarım kesinlikle de basit ve önemsiz bir şeydir sizinki, ancak şahsi acıklı tecrübem sonucu tavsiyem yine de bu belirtileri ciddiye almanızdır. ayrıca o durumda boğaza sıcak şeyler uygulamak içmek etmek de yayılımı artırmakta. antibiyotikle tedavi ediliyor ve zaman önemli iyileşme hızında.
sözlükte başlığına bakmanızı ve düzgün bir kulak burun boğaz uzmanına görünmenizi tavisye ediyorum ağzı, vücudu, boğazı bu işten çok yanmış biri olarak.
geçmişler olsun, çabucak iyileşiniz inşallah.
0
serendipity
(10.07.08)
boğazını birşeyle sar ve sıcak tut, boğazlı kazak gibi olsun. gecede onunla yat hatta. ve soğuk hiçbirşey içme.
0
etna
(10.07.08)
elmayi haslayip suyunu icin. bogazi yumusatmak icin birebir. oksurugu de kese o.
0
osuruklu
(10.07.08)
faranjit olabilir. küçüklüğümden hatırladığım kadarıyla doktor ilaç dışında bi de vicks vermişti. akşama kadar zorla bir sürü tüketmiştim, iyi gelmişti.
0
fuckocalyptica
(10.07.08)
whiskey öneririm, iyi gelir. (yanlız buzsuz olsun, sek)
0
pain
(10.07.08)
cevaplayanlara çok teşekkür ederim. strepsils vardı evde, gün boyunca üç tane aldım (daha fazlası zararlıymış sanırım). limon gargarası da yaptım. tüm bunlara rağmen acı ya sabahtan beri biraz azaldı ya da ben alıştım tam bilemiyorum. elmayı haşlayıp suyunu içmeyi denicem şimdi. umarım serendipity'nin dediği gibi enfeksiyoz mononükleoz değildir. sabahtan beri kahvaltıyla duruyorum a dostlar, yutkunurken azap çekiyorken bişeyler yutmaya çalışmak acıların en acısını yaşatıyor.

edit: bu mononükleoz ne rezil bişeymiş öyle. milleti öpme isteği hariç neredeyse tüm semptomlar uyuyor. want2die, evet haklısın doktor farklı bişey yapmıcak, doktor lafını sabah panikten atmışım :)
0
🌸deckard
(10.07.08)
bi kasik bali yavas yavas agzinda erite erite yut. boyle bogaz kisminda uzun uzun beklet. miden kaldirirsa ustune biraz karabiber de atabilirsin
0
chieko
(11.07.08)
direkt doktor ve ilaç tedavisi derim. yumuşatıcı şeyler bir nebze iyi gelse ve geçmiş hissi yaratsa bile ertesi gün biraz fazla sigara ya da benzeri bir durumda gene korkunç bir uyanış yaşamak durumunda kalabilirsin.
0
whoosie
(12.07.08)
(10)

Resmi kıyafet ney (kadın)

ophelia
Şimdi beni mülakata çağıran bayan "resmi kıyafet zorunluluğumuz var" diyerek beni alenen uyardı. Annemle tartışmalarımızda annem temmuzun ortasında olacak bu görüşmeye etek/pantolon+gömlek VE ceket ile gidilmesi gerektiği yönünde. Arkadaşlar, ceket hakkaten gerekli mi ya? bu sıcakta?
Şimdi beni mülakata çağıran bayan "resmi kıyafet zorunluluğumuz var" diyerek beni alenen uyardı. Annemle tartışmalarımızda annem temmuzun ortasında olacak bu görüşmeye etek/pantolon+gömlek VE ceket ile gidilmesi gerektiği yönünde.
Arkadaşlar, ceket hakkaten gerekli mi ya? bu sıcakta?
0
ophelia
(03.07.08)
ben böyle mülakatlara darth vader tişörtümle gidiyorum :)
tavsiye ederim.

İşin geyiği bir yana, bence ceket bu sıcakta illa şart değil, güzel bir pantolon gömlek kombinasyonu yeterli olur diye bir argüman getireceğim ama bazı yerle bu konularda çok tanıktılı oluyor, özellikle telefonda söylemişlerse bunu bence ceket de giyin derim. İşi çok istiyorsanız, bir gün sıcakta pişmeye değebilir. Çalışmaya başladığınızda atarsınız zaten ceketi.
0
lord seithel
(03.07.08)
giy bence fazla resmiiyet göz çıkarmaz altı üstü 1-2 saat giyceksin zaten
0
kokomichu
(03.07.08)
Uyarildiysan kesin giyeceksin. Resmi kiyafet sicak soguk dinlemez. Erkekler de her yere ceket+kravat ile gidiyor.
0
wpi
(03.07.08)
ek bir dert olarak da ayakkabı var. ühühü fak yu mülakat.
0
leylak sarabi
(03.07.08)
genelde yaz aylarının başında valilikten gelen yazılar ile ceket giyme zorunluluğu en azından yaz sonuna kadar kaldırılır. burada üstün odasına girerken ceket giyilmesi gereklidir denir ama genelde bu kural da çok fazla uygulanmaz.
0
nickim neyim yok benim
(03.07.08)
giyiyim mi giymiyim mi şimdi kafam karıştı
0
🌸ophelia
(03.07.08)
illa çok karmaşadaysan iş çıkış saatinde bi göz at diğerleri nası giyinmişler diye. onlardan "azcık" daha resmi olsan yeter herhalde o da görüşmenin hatrına. sanırım telefonda sana bu uyarıyı yapan da bir kadın olsa gerek.
0
babatema
(03.07.08)
Neresiyle görüşeceğini söylersen belki fikir yürütecekler olur ama bence kasma giy gitsin.
0
mikelarteta
(03.07.08)
giy. işe kabul edilirsen "alın size resmiyet" diye şortla falan gidersin sonra. lkasjklajslkj.
0
lepidodendron
(03.07.08)
Resmi kıyafet, yaz ya da kıştan bağımsız olarak, iş dünyasında, maalesef, ve de muhakkak, iki parçalı bir takım anlamına gelmektedir. İster etek-ceket, ister pantalon-ceket olsun, içinde bir gömlek ya da bluzla giyilecek bir takımdır burada sözkonusu olan. Esnek durumlarda yine elbise-ceket kombinasyonu da kullanılabilir.
İnce yazlık kumaştan bir takım, ya da elbise ceketten şaşmayınız derim ben. Tabii eğer bu iş görüşmesi ve potansiyel iş sizin için önem taşıyorsa.
Sıcakla başetmek için etek ve kolsuz bir bluzla yola çıkıp, ceketi bina girişinde giymek yoluna gidebilirsiniz. Ayrıca uygun renkte ve hafif topuklu bir ayakkabıyla da kıyafeti tamamlamak dış görünüşle adam seçen bu sistemde size puan kazandırabilecektir. Saçınız uzunsa tamamen açık bırakmamanızı, sadece inci küpe vs. gibi basit ve sade aksesuar seçmenizi, hafif ve sade bir makyaj ve parfümle mevzuyu tamamlamanızı da öneriyor bir takım gurular murular ya, bilmem size uyan şeyler midir bunlar?
Başarılar, kolay gelsin.
0
serendipity
(03.07.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.