Giriş
(28)

Bekaret

zZz
İnsan sevince karşı tarafın daha önceki geçmişi o kadar önemli değil mi? 22 yaşında birinin sekiz kişi ile ilişkiye girmiş olması normal mi? Seviyorum deyip geçmişini sorgulamadan devam etmek doğru mu? Ona baktığın zaman birlikteliklerini gözünde canlandırmamanın sırrı nedir? Nedir bu olayın denge n
İnsan sevince karşı tarafın daha önceki geçmişi o kadar önemli değil mi? 22 yaşında birinin sekiz kişi ile ilişkiye girmiş olması normal mi? Seviyorum deyip geçmişini sorgulamadan devam etmek doğru mu? Ona baktığın zaman birlikteliklerini gözünde canlandırmamanın sırrı nedir? Nedir bu olayın denge noktası?

Şunuda belirteyim, her sevgilim bi kez versin karım bakire olsun mantığı ile sorulan sorular değildir.
0
zZz
(07.08.09)
1- değil.
2- normal.
3- geçmişte yaşanılanların boyutuna göre değişir.
4- güven?
5- siz..
0
dambil
(07.08.09)
karşıdaki kişinin kim olduğu sorusu, kaç kişi ile beraber olduğu sorusundan daha önemlidir. sevdiğiniz kişinin geçmişini sorgulamak o istemedği sürece kimseye düşmez. nasıl ki o istediği zaman vermek üzere bir mastürbasyon ve eski sevgili çetelesi tutmuyorsak onun da eski sevgililerine karışamayız. sevdiceğe bakarken onun eski sevgilelerini gören onu sadece bir meta olarak görüyordur. ona baktığın zaman birlikteliklerini gözünde canlandırmamanın sırrı yoktur, bu zaten olması gerekendir.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(07.08.09)
sizi gerçekten sevdiğini düşünüyorsanız elbet geçmişini kabullenirsiniz. sonuçta sizi tanımıyordu o zamanlar. aynı durumda siz de olabilirdiniz. hatta ikinizin geçmişi de böyle olsaydı eminim siklemeyecektiniz. ama bir taraf böyle olunca problem oldu sanırım.
0
cro magnon
(07.08.09)
size kalmış bi durum. nasıl müslüman olmayan biri müslüman olduğunda geçmişte yaptığı günahlar siliniyorsa siz de sevdiğiniz insanın geçmişini kendinizce silebilirsiniz.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
gecenin bir yarısı, mutfağa su içmeye giderken bile düşer aklına.
denge noktası şu: orospu sıfatını koyamıyorsanız problem yoktur. - çok rahat diye bir kız tanımı olamaz. o ne la öyle?
meselese karakterin temiz olması, ama ona da kılıf buldular "ruhum bakir" diye töbe töbe.
0
radikalherif
(07.08.09)
dambil;
2 numarada doğru demişsin ama geçmişindeki ilişkileri hata olarak nitelendirme sebebi nedir o zaman? sevgi, hoşlanma diyelim diyeyim ama hata olarak nitelendirdiği bir şeyi neden 8 kez tekrarlar? 8 kez aynı hataya düşülür mü? Mesele buradaki sayı değil aslında hata olarak nitelendirdiği bir şeyin üzerinden tekrar tekrar geçmesi.
4 numarada güven demişsin, haklısın ilişki zaten güven ile gider ama bu gözde, zihinde canlanma olayı çok farklı bir şey. Ona dokunduğun zaman daha öncesinin bir anda zihne düşmesi gibi.
0
🌸zZz
(07.08.09)
cro magnon;
evet son cümlende haklısın.

sokak cocugu;
geçmişini kendinizce silersiniz demişsiniz ama ben silsem de geçmişi üçüncü dördüncü şahıslar tarafından karşıma çıkmakta bunlara ne kadar direnilebilir? Toplumun, ailenin çoğumuza öğrettiği kavramlar ortada iken.

radikalherif;
aklımdan bir çıkarabilsem zaten.
0
🌸zZz
(07.08.09)
basit bir hesap yapalım. karşı taraf 22 yaşında 8 kişi ile ilişkiye girmiş hayatı boyunca. 22'den 8'i çıkarıp her ilişkiye bir yıl aralığını bırakırsak 14 yaşı geliyor. Evet 14 küçük bir yaş biz bunu 16 ya da 17 yapalım, dilerseniz 18 olsun. 18 ile 22 yaş arası 4 yıl var. 4 yılda da 6 ayda bir ilişkisi olmuş olsa 8 ilişki eder. Birlikte olduğu sevgilileriyle ilişkiye girmesi karşı tarafa hiç bir sıfat yakıştırma hakkı vermez bize.

Yukarıdaki matematik hesabı çok gereksiz. Batı ile bizim yaşamlarımız farklı olduğu için bırakın 8 kişiyi 1 kişiyle bile yaşanan ilişkiler dahi ahlaksız/saçma/gereksiz/günah olarak algılanıyor bizim gözümüzde.

Bence seviyorsanız geçmişi sorgulamayın. Sevdiğiniz kişinin yapısını karkterini geçmişte birlikte olduğu insan sayısına endekslemeyin. Bu sayı bir bayan için "orospuluk" yaftasını yapıştırılmasına yetiyor bazıları için ama erkekler için az/yetersiz bir rakam olarak nitelendiriliyor.

gününüzü geleeğinizi yaşayın. size anlattığına göre dürüst biri. bence kafaya takılacak bir şey yok.
0
aliscan
(07.08.09)
8 farklı kişiyle demişsiniz=) kimse bir ilişkiye bitecek diye başlamaz ki bittiğinde ya da bitmesine sebep olan olaylar başına geldiğinde anlarsın hata yaptığını. daha önceki denemeleri onu üzdüyse bu bir daha denememesini gerektirmez ki. sadece biraz daha olgunlukla dener, yaptığının hata olacağını bilerek dener..

sanmıyorum ki ilişkiniz başlayalı çok bir zaman geçmiş olsun. zaman sarıp sarmalayacaktır bu durumu. birbirinizi daha iyi tanıdıkça, birbirinize daha çok alıştıkça, birbirinizi daha net olarak tamamladıkça bunların hepsi saçma gelecektir=)
0
dambil
(07.08.09)
üçüncü şahışlar hususunda haklısın. bu problem olup canınızı sıkabilir gerçekten. ya uzaklara gidip yeni bi sayfa açacasksınız ya da bunlara katlanmak zorunda kalacaksınız. zor bir durum. ilaveten aynı hatanın 7 kez tekrarlanması konusunda da haklısın.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
Eger ki bu yasa kadar sekiz kisiyle birlikte oldugunu acik acik soyleyebilmisse, o kizdan korkmayiniz!
0
msb
(07.08.09)
bence sorun değildir ama aklında bu tür bir soru(n) var ise üstesinden gelebileceğinizi sanmıyorum.
0
c non
(07.08.09)
İnsan partnerinin geçmişini sormak gibi bir aptallığa düştüyse, onu üzecek şey safi sevginin kirlenmişliği gibi romantik bahaneler değil, onun karşı taraflara yaşattığı hazzı, haliyle o hazzı yaşayan erkeği kıskanmasıdır. (kadın için bu tam olarak haz değil de, daha zihinsel seviyede dönen bağlılıklardır, ama aynı kıskançlık burada da geçerli pek tabii).
Kafada detaylara ilişkin soruların çıkması bundandır, adam o andaki sevgilisiyle ilgilenmiyor, o anın kendisi, alınan haz, yapılan iş ile daha çok ilgileniyor, arkadan mı önden mi, üstte mi altta mı, hoşuna gitti mi, benden iyi miydi, bu tür saçma sorularla kendini acıya iyice hapsediyor, çünkü dediğim gibi, sevgilinin kirlenmesi falan değil olay, senin alabildiğin birşeyi başkasına daha önce vermiş olması.
Çünkü bu kıskanma, insanın kendini özel hissedişine bir tehdittir, verdiği acı da bundandır.

Çözüm basit, birincisi kendini özel hissetme sanrısından çok beslenmemeli insan, aleladeliğini kabullenmeli, nedenini niçinini anlatmayacağım, tonla kitap, felsefe, bilgelik var üzerine yazılmış çizilmiş, araştırınız. İkincisi, yine de kendisini engelleyemeyecek ve özel hissetme sanrısının peşinden gidecek, bu da o aynı kitaplarda var elbet, o zaman sevgilisini bu özel hissedişin kaynağı olarak görmeyecek.
Eğer kaynak olarak görmez ise, tehdit olarak zarar alması da imkansızlaşır.

Partnerinize çok anlam yüklemeyin. Ulvi kurtarıcı rolü vermeyin. Göz göre göre kendinizi kandırmak için çaba sarfetmeyin. Sonsuz mutluluk, mutlak bağlılık hatalarına düşmeyin. Doğanızı kabullenin, çünkü biliyorsunuz ki aynı fırsatlar sizin de karşınıza çıktığında siz de bir sonraki sevgilinizi düşünüp değerlendirmemezlik etmediniz.

ek:
8 defaya hata diyor çünkü ya seni pek üzmek istemiyor, ya da hemen her türk kadının ilk öğrendiği savunmalardan biri olan "eğer zevk almadıysam ve pişman olduysam bana orospu diyemezler" savunmasını uyguluyor. elbette zevk aldığı için yaptı, 9uncu seninle olursa onu da yapacak, 10uncuya da hataydı diyecek, ve bu orospuluk değil. Cinsellik üzerine çarpık sosyal bakışa savunma olarak kendisi de doğal bir çarpıklıkta bir taktik uyguluyor ve yalan söylüyor sadece.
ama kardeşim, kendini kanser edecek kadar üzeceksen, daha az "kilometrede" biri bulsan ya? kendine daha çok benzeyen? elbette bu da hemen uygulanabilir birşey değil ama, sonrası için aklında bulunsun.
0
lhun
(07.08.09)
Clerks'teki hatun 36 kişiye blowjob yapmıştı. Dante hariç hem de. O daha kötü. Nolcak hacı yahu, deneyimi vardır, sana da yeni şeyler öğretir. Bunu açık açık söyleyebiliyorsa baya iyi bişey bu. Hold onto her.
0
hophophoba
(07.08.09)
arkadaşım, peki ya sen? peki ya sen 8 kızla birlikte olsaydın. kız arkadaşına bunu söyleseydin, o da bakire olsaydı. hadi birde burdan bak, bakalım. bu durumda kendin olunca normal geliyorsa, o kız için de aynı şeyi düşün bence.

8 kişiyle olmadan önce sen nerdeydin. peki sen onun hayatında olsaydın zmanlar? ben de isterdim bir kız arkadaşım, olsun ben onun ilki olayım, o benim. ama olmuyor işte, saçma bir böcek ısırınca duvarlarda yürüyebiliyor musun?

eğer buna önem veren biriysen, annene söyle sana "helal süt emmiş" kız bulsun. hemen görücü usulu evlen, mutlu olabilirsin, imkansız değil. ah doğruya bekaret mutluluktan daha önemli.

neyse,

kızı seviyorsan geçmişini sorgulama, sorgulamaya başlarsan sonu gelmez. bundan sonra yaptıklarına dikkat et.

mutluluklar diliyorum sana, umarım bir sürü aşk çocuğunuz olur.
0
hollowlife
(07.08.09)
güzel kardeşim yaşının 22 olduğunu hesap ederek konuşuyorum ona göre oku.

sen kaç kişiyle birlikte oldun? o kız sana kaç kişiyle birlikte olduğunu söylediğinde sen de ona söyledin mi? şu dünyada geçmiş hesaba katılsaydı kimse evlenip çocuk yapamazdı emin ol. önce karşındakinin de insan olduğunu ve senin kadar haklara sahip olduğunu kabul edeceksin. senden önceki yaşamı sadece onu ilgilendirir seni de zerre ilgilendirmez. seninle birlikteyken 8 kişiyle yatarsa o zaman sorun et.

konu başlığını "bekaret" olarak açmışsın. görüyorum ki 8 değil 1 kişi de olsa aynı şekilde düşünecektin. bu şekilde düşünmenin yegane sebeplerinden birinin daha önce cinsellikle (sevdiğin, birlikte olduğun biriyle olandan bahsediyorum. para karşılığı olandan bahsetmiyorum) tanışmamış olmana veriyorum. ha değilsen de öyle davranma. karşındakinin de senin gibi bir insan olduğunu, hakları ve isteklerini dilediği gibi yerine getirebileceğini hatırla. o kızın ilk sahibi ben olmalıydım diye ilkçağ düşüncelerini de bir kenara bırak. bakir bir erkeksen de böyle şeylerin önemi olmadığını anla. ilk ve son arasında bir fark yok abicim.
0
atrin
(07.08.09)
sözlük ne kadar modernmiş. reelde "kadında bekaret önemli değil, önemli olan duygulardır" diyince godoş muamelesi görüyorum.
0
atmosphere
(07.08.09)
İnsanlar yaşanmışlıklarının birer basamak olduğunu ve o basamakların çıkılmadan olunan noktaya gelinemeyeceğini kavrayamadıklarında böyle abuk alakasız sorular geliyor.

Bu ülkede insanlar ilk tanıştıkları/tanışdırıldıkları kişilerle en geç bir sene içerisinde nikah olayına giriyorlar. Sonra şanslılarsa nişan aşamasdında bozuluyor değillerse evlendikten üç ay sonra...

Yaşanmışlıklar iyidir.
0
süpermaninkızı
(07.08.09)
Sanirim sen de zaten farkindasin gecmisini bekaretini iliskilerini vs cok takmamak gerektiginin, zaman icersinde bukonuda daha az sorun kalacaktir muhtemelen.
Tek tavsiyem kıza bu konuda cok fazla serzeniste bulunma ve bu mevzuyu ısıtıp ısıtıp getirme, kendini hem asagilanmis hem guvenilmemis hisedecektir ve bu bi sure sonra sogumasina uzaklasmasina falan yol acar, seviyorsan ve sirf sevdiginden bunu yapiyorsan yazik olur
0
tehanu
(07.08.09)
boyle dusunenleri manita adayı yapan kadınlara sasırıyorum.

arkadasım kafan mı guzel, sordugun seylerın farkında mısın ? yazdıktan sonra okudun mu tekrar.

22 yasında birinin 8 kisiyle birlikte oldugundan sanane ki arkadasım, bana sorarsan az bile hadi napcan sımdı ? hayatı bacakarasına ındırınce iyi mı oluyor ? gecmısınden sanane yahu, kitap mı yazacaksın. roccoyla manıtaymıs napcan ? senınkı de iyiymıs hem sor sonra da bakınca gozunde canlandır sonra da tribe gir. ya sorma ya da porno izler gibi gozunde canlandırma. oh oh mehmet nasıl da emmıstır su memelerı mı diyorsun bakınca nasıl bi mantık bu.
0
bryan fury
(07.08.09)
amotsphere nacizane önerim sana cevreni degistir
herşeyi nihayetinde ne idiüğü belirsiz bir kavram su modernizme bağlamasak
her sevgilim bir kere versin karım bakire olsun mantığı bu değildir de nedir ?
koyduğun tikleri görünce kız arkadaşının hata yaptığını düşünmek ve düşündürtmek seni rahatlatıyor diye düşünmekten geri alamadım kendimi
ama bir hatanın 8 kere yapılması da düşündürücü oluyor tabii
hata falan yok ortada en azından bunu sen niceleyemezsin
yaşadıkça aşarsın ilişkinin de seninde yaşanmaya ihtiyacın var
eğer senin de aşmaya niyetin varsa
denge noktası bu
0
gdduman
(07.08.09)
hacım burada neticeyi tamamen senin hayat görüşün belirler. bu soruların cevabını kimse senin adına veremez. biri yaşanmışlık işte süper dedi diye senin için olayı sindiremez. "ona bakınca birlikteliklerini gözünün önüne getirmemenin" öğrenilebilir bir yolu yok. ya kabullenemiyorsundur ya da rahatsındır bu konuda. başkalarının kelamlarını takma ve içinin sesini dinle.
0
arnold schwarzeneger
(07.08.09)
bunu sorun edip şimdiden başlık açmışsın bile. kızla birlikte olduğun sürece bunu her daim başına kakıcaksın ve ayrılık sebebi bu olucak.
0
neira
(07.08.09)
Olayın denge noktası nedir diye sormuşsunuz.

Olayın denge noktası kişinin kendisidir yani sizsiniz ve tabii ki sizi oluşturan etkenlerin tümü. Yani aile (yetişme tarzı), çevre (arkadaşlar, okuduklarınız, gördükleriniz, dinledikleriniz) ve belki de genler.

Takdir edersiniz ki bunların tamamının bir insan üzerindeki etkisini değiştirebilmek pek de kolay olabilecek bir iş değil...

Konuya dönersek; kız arkadaşınızla beraberken; geçmişiyle ilgili sıkıntılarınız yaşadığınız anlardan keyif almanızı engelliyorsa, ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeniz pek de kolay olmayacaktır.

Ancak, kız arkadaşınızlayken; siz kasıtlı olarak düşünmedikçe ilgili "geçmiş" kafanızı pek kurcalamıyorsa (aklınıza dahi gelmiyorsa) ve yaşadığınız anlardan da fazlasıyla keyif alabiliyorsanız; ilişkinizin önünde pek de büyük bir engel olmadığını söyleyebiliriz.

Yani mesele; sevdiğinize inandığınız kişinin geçmişiyle ilgili sorularınız/takıldığınız noktaların ne sıklıkta ve bilinçli ya da bilinçsiz olarak aklınıza gelip gelmediğini bulabilmek ve yaşanılan anların önüne geçip geçmediğine karar verebilmekte sanırım.
0
silhouette
(07.08.09)
soruyu 22 yaşında birinin 8 kişi ile birlikte olması normal DEĞİL di mi diye soruyosun aslında. şimdi böyle bir mantaliteye sahipsen böyle gördüysen çevren de böyle düşünen insanlardan oluşuyorsa eh normal değildir başkası ne derse desin. bug gözlükle bakınca bu çok anlaşılabilir bir şey. onun geçmişini sorgulamak onunla kurduğun geleceğin perspektifi açısından önemli ve bunu sorgulamak senin bu bağlamda tamamen hakkın diye düşünüyorum. böyle olmasaydı zaten bu konu hiç açılmaz ne o böyle birşeyden bahsederdi ne de senin böyle bir bilgin olurdu değil mi?

ikinci soru daha önemli. hata olarak nitelemesi. açık söyliyeyim ben burda bir samimiyetsizlik görüyorum. bence düşünmeniz gereken tam olarak bu. yarın öbür gün hata dedim ama hata falan olarak görmüyorum derse şaşırmayın.
0
manfool
(07.08.09)
Bu durumu ısıtıp ısıtıp tekrar önüne koymuşluğum felan yok hatta en ufak bir yorumda dahi bulunmadım, bazı arkadaşlar nasıl böyle bir mantığa sahip olursun demiş anlamadıkları nokta onların mantığı ile olaya bakmaya çalışma çabalarım.
Her cevaba tik atma sebebim de yazılanın ne kadar doğru olduğu manasında değil.
0
🌸zZz
(07.08.09)
bizzat bu duruma kendim düştüğümden söylüyorum:

22 yaşında birinin 8 kişiyle beraber olmuş olması anormal değildir, fakat diğer taraf aynı derecede "hareketli" bir aşk hayatı yaşamadıysa onu yıpratır. çünkü aynı sayfada değilsinizdir. birinin ilişkileri daha kısa soluklu, daha çok eğlenme-zaman geçirme (ve tabii sevişme) üzerine iken diğerinin daha çok hayatı paylaşma, beraber yaşama, çift olma üstünedir. ikisi de normal, hiçbiri yanlış değil. ama bir taraf 8 de iken, diğer taraf 2 de ise 6 ay sonra kimin terkedileceğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek.

ayrıca o yaşta karşı tarafın "eskilerini" kafaya hiç takmayan adam bilmiyorum tanımıyorum. o zamanla kazanılan bir beceridir ve olgunluk gerektirir. 21 yaşımda ben başaramadım. başarabilen über arkadaşlara saygılar.
0
ndg
(07.08.09)
Bekaret olayı değil aslında konu, 22 yaşında bir insan için 8 kişi ile birlikte olmuş olması. 1 kişi ile birlikte olmuş olsaydı da kabul edecek miydin ? Bundan önceki ilişkilerini bir "hata" olarak görüyorsa eğer aynı hata 8 kez nasıl yapılır ? Hata değildi, o zaman içinde öyle yaşanması gerekiyordu diyorsa da bunu kabullenebileceksen bu ilişkiye devam et, sonrasında bunu sindirmek her yiğidin harcı değil.

Şahsi fikrim : cinselliği tamamiyle bir "ihtiyaç" olarak gören kitle gözünden bile bakıyor olsak da 22 yaşında bir insan için de 8 farklı kişiyle birliktelik yaşamış olmak pek de "olabilir ne var yani?" gibi gelmiyor bana..

Saygılar.
0
Bigvocate
(07.08.09)
(6)

fps oyun tavsiyesi

osuruklu
konfigurasyon pek iyi degil, amd turion 64 x2 1.6 Ghz, ati radeon x1100 ve toplam 1 gb ram var. oynadiklarim/su anda indirdiklerim asagida yaziyor, daha baska hangi oyunlari tavsiye edersiniz? (half-life falan olmasin ama). opuyorum hepinizi.csfar crypainkillermedal of honor allied assultcall of dut
konfigurasyon pek iyi degil, amd turion 64 x2 1.6 Ghz, ati radeon x1100 ve toplam 1 gb ram var. oynadiklarim/su anda indirdiklerim asagida yaziyor, daha baska hangi oyunlari tavsiye edersiniz? (half-life falan olmasin ama). opuyorum hepinizi.

cs
far cry
painkiller
medal of honor allied assult
call of duty 1
F.E.A.R.
Hitman 2&3
Metal Gear Solid
Sniper Elite
Swat 4
operation flashpoint cold war crisis
0
osuruklu
(06.08.09)
eskidir ama rainbow six: raven shield
soldier of fortune 2
xviii (bunu oynayamadım içimde kaldı o yüzden yazıyorum)
0
argent dawn
(06.08.09)
eski bunlar o yuzden konfigurasyon takılmasın kafana

punisher
alien vs predator 2
undying

oynadıklarından biraz farklıdır ama guzeldir hepsi...
0
espandon
(07.08.09)
oynamissindir kesin ama;
max payne 1 - 2

bunun disinda;
no one lives forever 1-2 (bunlar biraz daha eski)
medal of honor (hangileri kaldirirsa artik, muhtemelen pacific assault oynanir)
brothers in arms: earned in blood (muhtemelen kaldirir)
company of heroes
0
entrapmen
(07.08.09)
1950'ler, transistörsüz radyolu ortamlar, Fallout havasından hoşlanıyorsan kesinlikle Bioshock.
0
vecna
(07.08.09)
left 4 dead
0
whatthefuckisgoingon
(07.08.09)
squad fps ve 2. dünya savaşı sevenler için : brothers in arms ilk iki oyun kaldırır.
bunun dışında unreal 2 var ama pek iyi değil.
unreal tournament 2004 de epey eğlenceli bir oyun.
0
ndg
(07.08.09)
(2)

istanbulda pikap alınabilicek yer

voice of the mysterons
evet soru bu. eminönü beyoğlu gibi yerlerde uygun pikap nerden alabilirim ?
evet soru bu. eminönü beyoğlu gibi yerlerde uygun pikap nerden alabilirim ?
0
voice of the mysterons
(28.03.09)
eminönü beyoğluyu bilmiyorum amma,

tünelden karaköy e inen yokuşta bazı dükkanlar var. bunlardan biri nezih bi yerdi, adı radyo bişey (unuttum nedir), kapısında logosu vesairesi var, illa ki görürsün. onun dışında bi kaç yer daha var oralarda.

kadıköy'de antikacıların olduğu yerlerde bi tane eski pikap ve amfici dükkan var, epey kapsamlı. onun dışında moda sinemasının olduğu pasajda vintage diye bir dükkan daha var. ben ordan aldım hatta.
0
ndg
(28.03.09)
robinbook'a da bir sorunuz sozluk'ten, elinde vardir ya da bulabilir. plak satan sahaflarda da bulabilirsin.

ndg'nin dedigi yer de, galipdede caddesi uzerinde sol kolda venita del toro var, ispanyol yemekleri yaparlar. onun hemen yani ( galata kulesi'ne sapan sokagin karsisi)
0
pyro clustic flow
(29.03.09)
(4)

Mouse Alıcam Bir Kaç Yardım Lazım

calimdor
şöyle sıralayayım hemen: -kablosuz mouse alırsam piller falan oldkça ağırlık yapıyor. acaba bu kablosuz mouse'ların direk şarjlı versionu yok mu? yani ağır olmayan daha pratik versionu? - eğer varsa bana böyle bir tür mouse söylerseniz sevinirim, ayrıca programlanabilir birkaç tuşu olması da gerekiy
şöyle sıralayayım hemen:

-kablosuz mouse alırsam piller falan oldkça ağırlık yapıyor. acaba bu kablosuz mouse'ların direk şarjlı versionu yok mu? yani ağır olmayan daha pratik versionu?

- eğer varsa bana böyle bir tür mouse söylerseniz sevinirim, ayrıca programlanabilir birkaç tuşu olması da gerekiyor. (3-4 tane programlanabilir tuş lazım)

- eğer çok hafif kablosuz mouselar yoksa bana programlanabilir 3-4 tuşu olan mouse gerekli yine tavsiye ettiğiniz modelleri yazarsanız sevinirim.


fiyat aralığına da şöyle diyelim. kablolu mouse için 50-60 tl yi geçmemesini istiyorum. (tabi bu illa ki 50-60 tl olacak demek değil. 30-40tl'ye istediğim özelliklerde kaliteli şeyler söylerseniz daha makbule geçer tabi.)

kablosuz için bir fiyat aralığım yok.
0
calimdor
(19.02.09)
a4'un pilsiz, kablosuz fareleri var ama tabi belli bir alanda calisabiliyorsun haliyle.
orn: www.a4tech.com

kullanmistim bir ara bir modelini, hem cok rahat hem de cok hafif.
0
sourlemonade
(19.02.09)
illa kablosuz olsun demiyorsan boşver kablolu al.

pil bitti derdi yok, her halükarda daha hafif.
unutmadan tekrar, pil bitti derdi yok.
pil azaldı sapıttı derdi de yok. hergün aynı mouse.
fiyatları da daha makul.

bilindik bir markadan kablolu bir mouse'u yıllarca kullanabilirsin. benim basit microsoft'um nazar değmesin 3,5 senedir ilk günkü gibi.
kablosuz alırsan pillerle uğraşacaksın, şarjlı alırsan da cep telefonu pilleri gibi bir süre sonra çok daha az dayanmaya başlıyor piller.

bir arkadaşımın kablosuz bir mouse'u vardı şarj edilen. masa üstünde standı vardı, hem alıcısı hem de üstüne oturtunca mouse'u şarj aleti görevini görüyordu. kısa bir süre sonra şarjı çok az gitmeye başlamıştı.
bir de masa üstünde stand durduktan sonra ne anladım ben onun kablosuzluğundan.
0
burfak
(19.02.09)
logitech gamer mouseları var. ben bir ara mx518a kullandım. mükemmele yakındı.
ama dediğiniz fiyatların iki katı neredeyse.
0
Gulyadkin
(19.02.09)
yakın zamanda mouse umu değiştirdim. gigabyte m6800 diye birşey. ileri geri thumb tuşları ile beraber toplam 5 tuşu var (sağ, sol, orta wheel diperleri). tuşların ayarını x-mouse button control diye bir programla yaptım. bir de tek basımda dpi ı değiştiren bir tuş var üstte, onu nasıl farklı programlanır bilemedim. şeklen logitech in mouseman lerini taklit etmişler. sağda solda kauçuk kaplaması var elde rahat dursun diye. kablolu ve çok hafif (aslında ben ağır arıyordum ama, sırf bunun için fazla para vermek istemedim.) hediyesi 30 tl. kesinlikle tavsiye ederim.
0
ndg
(19.02.09)
(6)

winxp de silinemeyen klasör fenomeni

ndg
hep duyardım, başkalarına olur sanırdım gün geldi devran döndü, şimdi benim de silinemeyen bir klasörüm var.olay şu ki, irfanview ile jpg batch conversion yaparken geçici olarak belirttiğim desktop ta jpg diye bir klasör, " cannot delete file. cannot read from source file or disk" nedeniyle silinemi
hep duyardım, başkalarına olur sanırdım gün geldi devran döndü, şimdi benim de silinemeyen bir klasörüm var.

olay şu ki, irfanview ile jpg batch conversion yaparken geçici olarak belirttiğim desktop ta jpg diye bir klasör, " cannot delete file. cannot read from source file or disk" nedeniyle silinemiyor. işin garip tarafı klasörün içine dosya koyup silmek mümkün. sadece klasör silinemiyor. (rename de olmuyor).

nedendir?

winxp 64 bit bu arada.
0
ndg
(18.04.07)
bir reset atip daha sonra herhangi bir resmi irfanview ile herhangi bir resim acin, daha sonra klasoru silmeyi deneyin. sayet olmazsa bu, o zaman guvenli kipten veya dos uzerinden silmeyi deneyin.
0
entrapmen
(18.04.07)
evet restart+güvenli kip hep işe yarar
0
ezeriko
(18.04.07)
bu gibi durumlarda bilgisayarınızı restart edin (reset değil).
0
answer the questions
(18.04.07)
www.purgeie.com
Bu program işini görecektir. (Freeware, temiz...)
0
sheba and the albino girls
(18.04.07)
purge ie ile hallettim, çok sağolun
0
🌸ndg
(18.04.07)
ayrıca notepad ile açıp karakterleri silip bomboş olduktan sonra kaydedip de silinebilir.
0
sudjohnsen
(18.04.07)
(1)

Fractal Design Painter 5.0 veya 6.0

kimlanbu
Fractal Design Painter 5.0 veya 6.0 arıyorum. Alev yapmak için özel bir toolu vardı çok işe yarıyor. Demosunda kayıt yapılamadığı için yüksek çözünürlüklü dosyalar üzerinde oynama yapılamıyor.Bu warez isteği değil reca ;)
Fractal Design Painter 5.0 veya 6.0 arıyorum. Alev yapmak için özel bir toolu vardı çok işe yarıyor. Demosunda kayıt yapılamadığı için yüksek çözünürlüklü dosyalar üzerinde oynama yapılamıyor.

Bu warez isteği değil reca ;)
0
kimlanbu
(17.04.07)
o programı bilmiyorum ama fractal alev olayları için bir free open source program var, baya güzel şeyler çıkıyor. Adı "apophysis", www.apophysis.org dan çekip deneyebilirsin.
0
ndg
(18.04.07)
(5)

mimar misiniz? o zaman buraya bakin

spinapubica
Mimarlar mezun olduktan sonra nasıl bir süreç dahilinde meslek hayatına dahil oluyorlar?Staj veya halihazırda şirket sahibi bir mimar yanında çalışma gibi bir durum var mı? Bu şekilde önce birilerinin yanında işe başlıyorsanız kaç para alıyorsunuz? Ne zaman çuvalla para kazanmaya başlanabiliyor? Ömü
Mimarlar mezun olduktan sonra nasıl bir süreç dahilinde meslek hayatına dahil oluyorlar?

Staj veya halihazırda şirket sahibi bir mimar yanında çalışma gibi bir durum var mı? Bu şekilde önce birilerinin yanında işe başlıyorsanız kaç para alıyorsunuz? Ne zaman çuvalla para kazanmaya başlanabiliyor? Ömür boyu üç kuruş maaşa talim etme ihtimali var mı? Mimar olup mesleğinden tissssskinen var mı? Doktorluğu tepip mimar olmaya kafayı takmış birini ne ile öldürmek istersiniz? (kör bıçak/testere/dikenli tel/tavşan/keçiboynuzu)
0
spinapubica
(31.03.07)
valla metalurji mühendisliği okuyorum bir mimar tanıdığım iş teklif etti ve 1 ayda gerekeni öğrenirsin dedi. bilemiyorum :P
0
darknum
(31.03.07)
Okuldan mezun olduktan sonra mesleğini yapmak isteyen her mimar, hem işin okulda gösterilmeyen, piyasaya yönelik yanlarını öğrenmek, hem de çevre edinmek için birilerinin yanında çalışıyorlar.

Ömür boyu uç kuruşa talim olmak size bağlı olur. İşinizi iyi yapar, kendinizi kanıtlar ve iyi bir çevre edinirseniz iyi maaş alırsınız. Bu her meslek grubu için de aynıdır zannediyorum. Yoksa özellikle mimarlara üç kuruş maaş vermek gibi gıcıklıklar yapmıyorlar. Onun dışında maaşları, örneğin inşaat mühendislerinden fazladır ve ileride proje yöneticiliği gibi yerlere gelirseniz çok daha iyi maaş alırsınız.

Çuvalla para ne zaman kazanılır derseniz, ya kendi mimari büronuz, ya da hem tasarım, hem de uygulama yapan müteahhit firma gibi bir iş yeriniz olursa kazanırsınız.

Mimarlığın bir güzel yanı temelinde tasarım olduğu için sadece yapı tasarlamak zorunda olmamanız. O formasyonu aldıktan sonra iç mimari, mobilya tasarımı, moda tasarımı vs. gibi içinde yaratıcılık olan her iş alanında çalışabilirsiniz.

Doktorluğu tepip mimar olmaya kafayı takmış birine ne yapardım bilmiyorum; ama kararını vermiş ve ne yapmak istediğini bilen birine saygı duyardım.
0
sheba and the albino girls
(01.04.07)
bi mekatronik muhendisligi vardi n'oldu ona?
0
moralite
(01.04.07)
mekatronik top of the jobs listesinde 2 sıra kaybetti, bu hafta liste başı mimarlık... : )
0
🌸spinapubica
(01.04.07)
diplomaları değiş tokuş yapalım o zaman biz.

mimarlık öğrencileri mezun olduklarında mimarlık pratiği ile ilgili gerçekten çok çok az şey biliyor. tasarım konusunda hadi neyse de, uygulama kısmında sıfıra çok yakın oluyorlar. Bu nedenle ailede mimar falan yoksa yeni mezun bir mimarın kendi işini kurup para kazanması seneleri bulur. (2-3 sene içinde küçük ölçekli yapıları hakkıyla uygulayabilecek seviyeye gelir eğer kafası çalışıyorsa)

Mimarlar epey az para alıyorlar. Şu sıralar sektörün çok büyümesi ve piyasada işe yarar adam kalmaması nedeniyle maaşlar epey yükseldi ama yine de bir bilgisayar mühendisinin yanında osuruk gibi kalıyor o rakamlar. Yine de o rakamlara en azından 2-3 sene talim etmek zorunda herkes.

Sıfırdan direkt büro kurup iş alabilmek çevre yoksa imkansız gibi birşeydir. Yapılan tasarımları yeni mezun bir mimarın şantiyede uygulatabilmesi ise çok çok zor bir hadisedir. Mezun olmadan önce 2 senedir şantiyelerde çalıştıysa o ayrı.

Ağzı laf yapan, çevresi geniş bir adam olmadan iş bağlamak zordur.

Bunun dışında kendi işini bile yapsa mimarın, gerçekten çok kaymak bir tabakaya hizmet vermediği sürece çuvalla para kazanması pek olası değildir.

Bundan daha önemlisi mimarlık öğrenciliğidir. Sıkıntılıdır bu süreç.

(bkz: mimarlık okurken göze alınacaklar)
0
ndg
(02.04.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.