19.00'da istiklal'de olduğunu düşünerek yavaş adımlarla 1 tur at ve 19.58 yatsı ezanını müteakip cemaatle namaz kıl. bu sana 40 dk'ye yakın zaman kazandırır saat 20.45 gibi camiden çık ve ardından bu sefer yavaş adımlar ile tekrar bir tur at. böylelikle saati 21.50 yapmış olursun. yorgunluğunu atmak için özsüt'de çay iç garsonların hareket kabiliyeti vs 25-30 dk otur. çıktığında saat 22.25 olacak. gideceğin yerin uzaklığına göre yürüyerek ya da araçla yola çık saat 23.00'da gideceğin yere varırsın.

Fazla seçenek bırakmamışsınız ama Ramiz'de bir köfte yiyin bol salata ile. Sonra şuralara gidilebilir:

www.istanbul.net.tr
www.istanbul.net.tr
www.istanbul.net.tr

kızılkayalarda patlayana kadar ıslak hamburger ye sonra kalk istiklali boydan boya yürü.sigaranı da yak,dumanına da bak,göt kes sonra d&r a dal emrah ablakın aman ne komik kitabını al nevizadeye otur hem oku hem iç hem gül zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksın.

tavsiyem hazırlama tekniklerinden ziyade bir sunum hazırla veya hazır olan bir sunumu konuyu anlatırken kendini video ya çek. sonra izle
neleri eksik yaptığını çok iyi göreceksin

Sunum yapmayı stand-up show olarak düşün. Sen böyle bir sunuma gitsen ne dinlemek isterdin, ne öğrenmek isterdin? Yani ben powerpointten ziyade daha genel bir şeyden bahsediyorum. Bazen sen, senin için önemli görünen herşeyi anlatmak istersin, ama izleyici zaten bunun çoğunu kaçıracaktır. O yüzden onların asıl akıllarında kalması gerekenleri anlat. Bunları anlatırken araya gerçek hayattan, gerekirse komik, örnekler sok.

Etkili sunum teknikleri dersi veren kurslar ve bu konuda kitaplar var bunlardan yararlanabilirsiniz.

Herkesin bir tarzı var ve zamanla oturuyor bu iş. Ben ilgili ilgisiz bulduğum her seminer, konuşmayı dinlemeye çalışıyorum, sunuş teknikleri açısından kendini geliştirmek için en iyi yollardan biri. sunumu yapanın hatalarını görmeye ve bu hataları yapmamaya, beğendiğim yanlarını ise sunumlarda kullanmaya çalışıyorum.
sunumdan kastınız powerpointler ise size bazı ipuçları verebilirim:
- her sayfada 5ten fazla satır olmasın.
- cümlelerinizi asla . ile bitirmeyin hatta fiil bile yazmayın. metnin tamamını yazasanız dinleyiciler hem metni okumaya çalışacak hem sizi dinlemeye çalışacaktır. bu hem yorucu oluyor hem de okuyan bir sunucu orda olsa da olmasa da bir bence...
- konuyu olabildiğince maddeler halinde anlatmaya çalışın bu takibi kolaylaştırıyor
- eğer sunumu yaptığınız kişiler sizin mevki olarak üstünüz değilse aralarda espri yapmak, sorular sormak ilgiyi arttırmaya yardımcı olabilir
- çok renkli fonlar kullanmak bence hata. sunum salonlarının çoğu yeterince karanlık olmadığından açık renk fon üzerine koyu renk harflerle yazmak iyi oluyor. Astigmat olduğum için iyi biliyorum bu şekilde okunması çok daha kolay oluyor.
- seçeceğiniz yazı karakteri times new roman olmasın asla ve asla :) Trebuchet MS, Verdana hatta Arial bile kullanılabilir. Puntonuz ise en az 18 olsun.
- resim eklemekten çekinmeyin google ve wikipedia saolsun çizim, fotoğraf, bilimselden karikatüre kadar herşey internette var.
- animasyon ve efekt eklemek olabilir ama fazlası göz yoruyor, sunumun ciddiyetini öldürüyor.
- sona komik veya renkli bir resim eklemek ve teşekkür etmek sizin izleyici üzerinde + bir etki bırakmanızı sağlar. son cümlenizle karşıdakilerin aklında kalabilirsiniz :)
- sunuma başlarken asla sıkıcı bir konuşma olacak ama kusura bakmayın, beni dinlemeye katlanacağınız için teşekkürler tarzında şeyler söylemeyin. bunu söylemek baştan karşı tarafı - şartlandırmaktır.
- ben çok geveze biriyim :) bu konuda sormak istedikleriniz olursa sözlükten mesaj atabilirsiniz.
kolay gelsin...

benim bir tane öğretmenim dersin ortasında mesela bir anda durup çantasını karıştırmaya başlardı. bir süre böyle aranırdı. ilk başta anlamadık. ama sonra fark ettim ki özellikle yapıyor. birkaç dakikalık bu boşluklarda öğrenciler soluklanıyor, dikkatlerini tekrar yoğunlaştırabiliyor. kendisi de bir sonraki konu için dinleniyor. çok tuhaf bir teknik, tavsiye ederim.

bende işe yaramamıştı ama ilişkiler sonuçta genellenebilecek birşey değil, sadece yeniden ilgi görmek, duymadıklarını duymak için de terkedenler var tabi ki.

%71 gbi bi oranda evet boyle. tasvip etmiyoruz tabi.

%80 Gerçek.
Bir tarafın sevgisiyle ilişki yürümez. insan sevdiğine güzel sözler söylerken karşı taraftan da aynı güzel sözleri duymak ister.
ilk kavgada beraber olmayacağını anlıyorsa insan ayrılmak en güzeli aksi halde sevgi alışkanlığa dönüşüyor. sigaradan bile zararlı hale geliyor

çoğunlukla gerçek, yani kız sevildiğini, istendiğini duymak istiyor, bunun altı çizilsin istiyor.
hep olur ki bu, yani; beni seviyor musun? diye sorar, sen beni hiç sevmiyorsun der, daha da duyamazsa şekildeki gibi terkeder, gider başkasından dinler, ama bir şekilde duymak ister kadın kısmısı.

benim gibi gamsız insanlar olduğu sürece pek gerçek olamayacak bir sahne. cevabım "s.g sanki seninki altından" şeklinde olurdu.

kız çok güzelse ve erkek ömründe böyle bir hatunla tekrar karşılaşma ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyorsa bu sahneler yaşanabiliyor yalnız.

O duruma düşersen de ilişki devam ediyor ama boynuzları arada cilalamak gerekiyor. hatun kısmına gözden çıkarılabilir olduklarını hissettirmek gerekiyor.

ben ne zaman böyle bir durumda kalsam geri aradım, eve işe alındım..

siz mutlaka arayın. sizin için cok onemli olan bu görüşme ve pozisyon onların bayram sonrası gündemine bile girmemiş olabilir.

ağlamayan çocuğa meme vermez:) aramassan amacına ulaşamassın. işinin takipçisi ol derim

soruyu sorsan daha hızlı cevap alırsın. birisinin var demesini bekliyorsan ve ardından sorunu soracaksan geçmiş ola