öhm tabi , jüride çok fenha daşşak gecerler bak sakına öle bişiy deme yapıyosan bile yok judas pirest yok bilmenedn etkilendim falan deme, form follows the function dersen daha cok severler seni ,sakın ha öle ucma , fonkisyonda fonksiyon , plaistık sanatcıları ki sınırsız özgürlüğü vardır öle ürün cıkarmazlar , sakın ha!

Hoca aslında beğendi düşüncemi, müziği kullanmamı falan bi problem yok yani bu konuda. Üzerinde çok fazla çalışman gerek dedi ama iyi gidiyosun falan dedi, hatta judas priest dinlemek istediğini söyledi merak etmiş, sunum yaparken çalacağım :D.

: ) ne kadar guzel ya : ) ne kadar imrendim anlatamam.. birinci sinifta ben de boyle sesleri makete donusturuyor, yedigim simitten ilham alip tasarim falan yapiyordum. sonra nasi olduysa oldum kaldim boyle. judas priest ise judas priest, kimseyi dinleme, ondan ciktiysan aynen oyle devam et, ki sevmisler de soyledigine gore.
neyse, herkesin algisi farklidir tabii ama judas priest deyince bence huzursuz edici ve uyarici bi mekan olmali. cok net ve koseli keskin formlar canlaniyo kafamda. biraz labirent gibi, biraz da insanin ustune gelen, hic beklemedigi bi yerde cat diye kesilen mekanlar falan..
dekonstruktivist mimarlarin eserleri sana ilham verebilir. libeskind'in berlin'deki yahudi soykirim muzesine bakmani oneririm. orasi tam hardcore bi yer bence.

bi de sey geldi aklima
grubun bi sarkisinin 10 ya da ne biliym 20 saniyelik bi kismini kesip o bolumdeki ritmleri mekana donusturmeye calisabilirsin
yani mesela bi sergi koridorundan bahsediyorsun. atiyorum bu koridor 20 metre olacak, sen de 20 saniye ses kaydettin. koridorun 1 metresi sarkinin 1 saniyesine "denk gelecek" sekilde sarkiyi mekanla yorumlayabilirsin.
diyelim tak tak tak tak bateriyle basliyor, o ritmler senin mekaninda yavas yavas yukselen basamaklar olabilir, ya da duzenli acikliklar olabilir.
bi yerde sok edici bi gitar tonu giriyor, o alakasiz bi girinti cikinti bisey olur
falan filan.
yani gozlerini kapayip duydugun seyler seni nasil bir yolda yurutuyor, onu hayal etmen lazim
abi cok zevkli ya
ben yapim mi : ) sen de benim bitirme projemi al : )

Yorumlar için çok sağol öncelikle :). Aslında ben müzik için genel olarak akışkan bir mekan düşünmüştüm daha dairesel ne bileyim daha yumuşak falan ama sen de haklısın tabi biraz da sert, keskin olmalı. Ancak şöyle de düşünmeli heavy metal deyince akla protestlik geliyor yani kurallara karşı olan, bu yüzden geometriyi kullanmamak sanki daha doğru olmaz mı ki?

Valla sen yap yolla bana uyar ben değiştiririm biraz sadece :D
edit:ha bitirme projesi kısmını gözden kaçırmışım kalsın :D

tabii bu senin judas priest tanimina bagli, ki once bu konsepti tanimlaman gerek tasariminin anlasilmasi icin. ben heavy metali insanlari sarsip uyaran sasirtan ve harekete geciren bir muzik turu olarak tanimliyorum. bu yuzden sasirtici ve huzursuz edici bi mekan geldi aklima.
protestlikle kurallara uymamakla organik formlarin o kadar guclu bi bagi var mi sence? yani keskin duz cizgilerle de hic alisilmamis hic "kurallara uymayan" seyler yaratabilirsin. zaten onemli bi soru da su, sen o bahsettigin kurallarin ne oldugunu dusunuyorsun? : ) egrisel formlar tamamen bir dogadan oykunme ise asil kural onlar degil mi? asil kare bir dogaya karsi gelis bence. spiral degil. (tabii projenin formu icin bi kareden soz etmiyorum genel olarak konustum, cok daha duzensiz bisey olmali bana kalirsa)

bunlar tamamen benim fikirlerim tabii. yine de egriselligi kullanacaksan muzigin akiskanligi bunun altinda saglam bir temel oalrak durabilir, burdan yola cikilir. ama kurallara karsi gelis konusunu biraz dusunmen ya da biraz daha acman lazim. tasarima buradan baslamak istiyorsan once kurallarin ne oldugunu biraz dusun.

hoca gibi konusmuyorum di mi ya. bi an kil oldum kendime?

Yok ya kıl değil :). Aslında yoruma bağlı olarak keskin hatlar ya da yumuşak hatlar kullanılabilir, sanırım ikna edici olmak gerek sadece. Aslında benim mantığım da keskin hatlar diyor ama biraz kişisel olarak yumuşak hatlar kullanmayı istiyorum, yanlış yoldayım biliyorum :). Basit geometrik formlar kural benim için, fazla düzgün şeyler epey parçalamam gerekecek kırıp, bükmek... Aslında şöyle yapabilirim duvarlar keskin hatlara sahipken rampalı, yükselip alçalan bir zemin akışkanlığı anlatabilir, şu an aklıma geldi :). Çok sağol ya düşünmeme de yardımcı oldun :).

yaani mesela. surekli bi rampada olma hali yani : ) olabilir.
illa da egrisel biseyler istiyorum diyosan, belki de heavy metal in karsi geldigi sey zaten oldugu gibi insanin yarattigi seylerdir, bu yuzden dogadaki formlari kullanmak istemissindir, heavy metal bir dogal dunya ozlemidir falan ehehe
mimarlik boyle yani bisey yapmak istiyorsun sonra altina bahane uyduruyosun, egrisel de egrisel diyosan onun da bahanesini buluruz : )

ama sen bi su yahudi soykirimi muzesine bak bence. o huzursuzlugu o keskin cizgilerin korkunc rahatsiz ediciligini bi gor. yani fikrini degistirmese de bi gor : )
zaha hadid e bak falan biraz.
fotograflarina bak yani. bi suru fikir gelir aklina.

Aynen ya insanların bozduğu doğal düzene olan özlem falan :P. Bakıyorum o müzeye, hoca da göstermişti zaten. Ancak çok da rahatsız edici olmamalı ya bir soykırım müzesi kadar yani :). Zaha Hadid'e özeniyorum zaten ya :D Ya bir de şeyi soracağım ben hiç anlamıyorum maket yapma olayından çok pis oluyo yaptıklarım. Nasıl geliştireceğim kendimi ya, yaptıkça mı düzelecek yani?

maket yapmayi ben gecen sene ogrendim ya.
maket oyle yapalim bitsin bi is degil o ayri bi olay bence. cok sabirli ve yavas olmak gerekiyo. cok dikkatli olcaksin falan hic sanmadigin kadar uzun surmeli iyi bi maketin yapimi yani. cok sakin olmak lazim.
ince uclu maket bicagi kullan. sik sik ucunu kir. bicagi dik tut ve yavas kes. tek harekette kesemeyecegin bir seyi kesmek icin cok zorlama, yine hafif ve yavas vi sekilde 2. kez uzerinden gec, olmadi 3. kez, kopana kadar.
peligomu cok abarti kullanma, bir maketin en pis tarafi uhu izleridir, minimumda tut.
iki parcayi yapistirdiktan sonra bi on saniye oyle tutup bekle, butun parcalarda 10 saniye beklesem ohooo diye dusunme, bekle, kartonu izle, kartonu izlemekten zevk al : )
yavas ol yani. maket sakinliktir : p

ahaha peki. Bu haftasonu uyumayacağım netleşti şu an. Yalnız hiç anlamıyorum herkes 1. sınıfta olmamıza rağmen ne güzel maketler yapıyor nasıl kıskanıyorum onları var ya :D. Çok yardımcı oldun cidden sağol ya.

bazilarinin onceden bi maket tutkusu falan oluyo, deneyimli olabilirler
ya da dogustan bi sabir bi mukemmeliyetcilik vardir bilemiyorum da baskalariyla karsilastirma kendini : ) herkes de judas priest tan ilham alip sergi mekani tasarlamak gibi biseyi dusunemez sonucta.
kolay gelsin, hic bikma : )

Bu arada dekonstrüktivizmle distortionı bağdaştırdım çok mutluyum şu anda :D:D İkisi de yapıda bozulmayla alakalı o yüzden dekontrüstivist bir şeyler yapmaya kasacağım; gerçi çok yüzeysel olacak sanırım 2 günde yapılan araştırmayla ne kadar olursa artık :).

sevindim aklina yattigina : )
fikri olusturma seklini gelistirmek onemli simdi, eglenebilmeyi ogrenmen lazim, ki bence gayet iyi gidiyosun : )
ki iki gun cok kisa bi sure degil bahsettigin sey icin, yapabilirsinn
ama sonunda ne yaparsan yap, tasarimin altindaki bu metni, judas priest i, metal muzigi, heavy metal ile dekonstruktivizmin bagdasmasini vs, tum bu fikirleri guzel guzel anlasilir sekilde yaz, yapabiliyosan kucuk katalogumsu bi kitapcik haline getir, olmadi sadece yaz iste
sunumda da anlat, ustunde dur
insanlara bu fikir oyle ilginc gelsin ki sonunda zaman darligindan tam istedigin gibi bisey yapamamis olsan bile sonucun cok buyuk bi onemi kalmasin, coktan etkilenmis olsunlar

--
bazi hocalarin bu tip seylr umrunda olmaz, laf kalabaligi yapma ne yaptigini goster bize gibi umut kirici seyler soyleyebilirler, hevesin sonmesin
mimarlik bir urun oldugu gibi bir fikirdir de ayni zamanda, ama herkes boyle yorumlamiyor

Şu an zaten bir sürü siteden heavy metal, Judas Priest, dekonstrüktivizm hakkında şeyler okuyup notlar alıyorum, dediğin gibi bunları düzenleyip hocaya da gösterebilirim araştırdığıma, boş konuşmadığıma inanır en azından. Makette çok iddaalı olamayacağım zaten büyük ihtimalle; ama önemli olan benim için hocaların söyleyeceğinden çok benim bu işi yapmayı sevmem oldu. Hocalar zaten sürekli eleştirirler genelde de beğenmezler önemli değil yani :P.Çok da gaza geldim yalnız :D

mimarrlıkla vs hiç alakam yok ama okuyunca inanılmaz etkilendim ve zihnimde şöyle bir fikir canlandı.

bir oda var, içinde değişik değişik bir sürü kapı var. ama kapıları açtığında duvarla karşılaşıyorsun.

belki çok klişedir, belki ilgisizdir ama öyle geldi aklıma.

Biraz daha açarsan daha anlaşılır olacak, tam olarak anlamadım yani. Sebebi nedir o duvarın, senin için neyi simgeliyor?

kurs önerisi değil ama, baktınız kurs iyi gidiyor. güzel sanatlar lisesini de düşünebilir belki; ilköğretim bu sene bitiyorsa :)

endüstriyel tasarimci
güzel sanatlar lisesine de hazırlanabilir

güzel sanatlar lisesi güzel öneri gibi ama işte bizimkinin dersler o kadar kötü ki, her yıl öğretmenleri annemi çağırıp soruyo, sizin oğlan gene kaldı, nağalım bunu sınıfta bırakalım mı, geçirelim mi diye, annem de sene kaybetmesin geçirin diyor :)
öyle işte
bir de güzel sanatların yetenek sınavını falan da geçebileceğini zannetmiyorum, çünkü araba dışında bir şey çizmiyor, hani önüne bi elma koy çiz deseler, ne bileyim araba olmayan bir şey çiz deseler ortaya pek bir şey çıkmayacak.
ama evet evdeki çizimleri toplayıp götürebiliriz aslında.

güzel sanatlar liselerinin yetenek sınavları çok zor olmuyor diye hatırlıyorum. hemen bir resim kursuna gönderirseniz sınava göre hazırlarlar çocuğu. liseye girdikten sonra da aklını başına toplar zamanla zaten.

ders notlarının pek önemi yok sadece yetenek sınavi ve biraz genel kültür
ama sinavlar hazirlanmayi gerektirir nitelikte,
yollayin bir güzel sanatlar lisesine hazirlik kursuna hem sosyallessin hem de yeni bir ufuk kazansin
mesleği biraz tanitin biraz motivasyonla neden olmasin

yahu siz bu tarz işşleri çok kolay sanıyorsunuz galiba, madem dersleri kötü çizim falan yapsın endüstriyel tasarım okusun ,nasılsa öğretmen mühendis olamayacak öylemi,walla kardeşiniz tembelse ondan hiç birşey olmaz hele umduğunuz gibi tasarımcı sanatçı hiç olamaz çünkü bu işler zannetdiğinizden daha çok emek ve çalışma gerektiriyor. disiplin işi yani dershaneye gitsin üniye girme şansı emni olun daha çok olur

1) trenle geldiğiniz için ana istasyonda ineceksiniz zaten başka yerde durmaz.

2) adalar, doktorlar, kızılcıklı vs.

3) öğrencinin çok olması nasıl bir tekinsizlik yaratıyor cidden ilginç. etliye sütlüye karışmayan kesim öğrencilerdir, asıl mesele yerli halkıdır ki onlarda kendi hallerindedir.

yeni eklenen 3. soruya :)
tramvay kullanmanıza gerek yok, istasyondan çıktığınız zaman zaten şehir merkezindesiniz sayılır. saydığım caddeler de istasyona yakın yerler ve bu caddeler birbirine paralel sayılır, sizi yoracak kadar uzak mesafelere sahip bir şehir değil.

2,3) adalar mevkii (nehir kıyısı), kızılcıklı, doktorlar caddesi ve doktorlar caddesinin arkasındaki ara sokak cafe ve bar açısından yoğundur. kendi zevkinize göre bir yer bulabilirsiniz, trenden indikten sonra 5 dakika içinde kızılcıklı'da olabilirsiniz. doktorlar, adalar ve kızılcıklı birbiriyle bağlantılı zaten.

bir de yürüyüş mesafesinde gezecek yer arıyorsanız haller'e de bakın, zaman geçer.

1) Ana istasyon. Arkadaşalrın dediği gibi başka seçenek yok zaten.
2) İstasyondan sola yürüyün. İsmet İnönü caddesine çıkarsınız. burası merkezin başlangıcı sayılır. buradan cafelerin yoğun olduğu adalar a geçip güzel vakit geçirebilirsiniz ya da Haller e geçip burada bir mola verebilrsiniz. Buranın tarihi ve hoş bir havası vardır. Ayrıca alışveriş için espark iyi bir seçenek.
3) Bu anlattığım yerler yürüme mesafesinde.
4) İstanbul da yaşamış biri olarak Eskişehir in bu konuda çok iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Herkes kendi havasında hiç kimse başkasına karışmaz neredeyse...

2- bence boşa gelmeyin 4. cü sorunuzada cvp veremiş olayım madem öğrenciydi bardı sevmiyosunuz hiç gelmeyin,zaten tee ankaradan esparkı gezemeye geliyosanız gene gelmeyin bissürü var onlardan ankarada, onuda yıkcaz en yakın zamanda ahlaksız öğrenciler olarak

bas gitar metodu kitapları var, onlar yardımcı olabilir.

öncelikle ne amaçla çalmak istiyorsun? 3. sınıf stüdyolarda cranberries, red hot chilli peppers vs. çalmak mı yoksa funk çalmak mı, progressive, jazz vs. nedir amacın yani?

henüz kararsızsan kur guitar pro'yu, gir www.911tabs.com'a, istediğin şarkının gp'sini indir çalış. bu esnada akorları öğren. bunun için yine google en iyi öğretmendir. "bass guitar notes chart", "bass guitar chords", "bass notes" vs. gibi keyword'leri arat.

kesinlikle youtube'daki videoları izle. hem milletin neler yaptığını izle hem de hayrına yüklenen lesson'lara bak. lakin başta da dediğim gibi, ne tür çalmak istiyorsan önce ona karar ver ki sonradan ona göre ilerleyebilesin.

bana kalırsa bas gitar = funk. en çok funk dinlerken/çalarken bas gitar çaldığımı anlıyorum. thrash, heavy, hard'n heavy vs. çalmak en kolayı bence. progressive veya fusion, funk, jazz türevlerine kaymak istiyorsan notaları, akorları, gamları, dizilimleri, modları yalayıp yutman şart. ben yalıyorum şu an, 1-2 seneye yutacağım umarım.

kendine bir bas gitar virtüözü seç. benim için bu enstrümanın peygamberi jaco pastorius. victor wooten, marcus miller, richard bona, alain caron gibi halifeler de bas olayını yarmıştır. stu hamm'e de bir bak. daha tonlarca var işte.

son olarak, şunlara bir göz at;

(bkz: yeni baslayanlar icin bas gitar)
(bkz: bas gitar alirken dikkat edilecek hususlar)
(bkz: bas gitar olayini bitirmis gruplar)

teknikler için;

(bkz: slap)
(bkz: fingering)
(bkz: picking)
(bkz: tapping)

ve ne olursa olsun şunu aklından çıkarma, hayatının her anında senin peşini bırakmayacak bir lanettir şu;

(bkz: elektro gitar solosunda ekrana bas gitar gelmesi)

kolay gelsin.

acıkcası eğlence amaçlı kurduk grubu ama neden olmasın eskişehirde ikamet etmekdeyiz .böle kurulup şehrin gözde yerlerinde çıkan arkadaşlar var, ben punk rock yapmak istiyorum, şu power chord olayı felan

en az iki farkli metod kitabin olsun,
bir de stiller iceren metod kitabin olsun.(funk, jazz, reggie filan)

gunde kararli bir sekilde uc saat calisarak saniyorum bir ayda nota bilgisini kavrayabilirsin. parmaklarini hizlandirdiktan uc ay sonra kendi teknigini gelistirmeye baslayabilirsin.

tablar en buyuk yardimcin olacaktir, ama nota bilmen iyi birsey. tabi olmayan sarkilari, kimi muzik terimlerini anlaman ve davulcunla anlasabilmen icin yararli olur.

unutmadan muzik aleti calmayi bir formata sokmak bazen sikici olabilir. o yuzden yatagin uzerinde ayakta, yerde yatarken ya da gitari toptan ters calip kendinizi eglendirin biraz. hem aleti daha iyi kontrol etme sansi yakalarsiniz, hem de pek sikilmazsiniz.

uc ila alti ayda bir de tellerini degistirin aletin bitti gitti.

herkes eğlenmek için girer bu işe zaten :)

punk rock muhtemelen senin için bir adım olur. ha ileride ünlü bi punk rock grubu kurarsın, şarkılarınız çok tutulur falan onlay ayrı, ama sen arkaplanda yine kendini geliştirmeye devam edersin. böyle olur genelde. birçok alakasız alternative rock grubunun basistleri aslında bu konuda ufkunu geniş tutar. yani punk rock ile başlarsın ama sonra o kesmez seni, köküne kadar inmek istersin olayın. o esnada punk rock ile para kazanıyorsan, onu da devam ettirirsin. karışık oldu sanırım biraz, ama bas gitar senin için geçici bir zevk değilse zamanla anlarsın, "aa deckard dediydi" dersin.

madem grubunuz var, baterist arkadaş ile uyumunuzun en üst düzeyde olmasını sağla. hatta grup olarak değil de haftada bir sadece ikiniz girin stüdyoya, baştan sona ritm çalın. başta basit ritmler gider, sonraki zamanlarda 6/8'lik ölçülerde karışık ritmlerde gidip gelmeye başlarsınız.

eööv ne diyebilirim başka, sertaç ekiz vardır sağlam basisttir o da. onun www.basgitarist.com diye bi sitesi var. forumlarında dolan. sağlam elemanlar takılır forumlarına.

gitarın var mı? varsa nedir? ekipman ne düşünüyorsun? bunlar var bi de.

bence hiç tab olayına girme. kulağından notaları çıkarmaya bak. olmadı guitar pro'dan bak. ama tab'lara bakma. nota bilgini kısıtlar senin.

bora uslusoy un bas metodu isimli kitabı var. o'nu önerebilirim. hatta satabilirim :)
ben bas çalmayı bıraktığım için gitarımı sattım. kitap elimde kaldı. şu an piyasada bulunan kitaptır. ikinci baskı yani. şayet düşünürsen makul bir fiyata anlaşabiliriz.
ainfos @ hotmail com ekle görüşelim.

hocam elimde ibanez gitar ile anfi var (hefes edip sonbradan bırakmıi bir arkadaşın), ya 23 yaşındayım çok iyi müzik dinlerim çokda severim,amam hiç ne düz gitara nede ensturman çaldım müzik kulagımda varmı bilmiyorum 1 haftadır çalıyorum ,grupdaki elamanlar 1 hafta için iyi falan diyolar zaten grbda ben kurdum, diğer elemanlar bana göre baya iyi,uzman tv deki videolardan çalışıyorum, ama günde en az bi 30 dakika çalısabiliyorm oklumdan dolayı

uzmantv'de materyal kısıtlıdır. youtube'a, metacafe'ye vs. bak. ibanez'in orta sınıfı bence iyi değil. cort daha iyi. zaten bu işlerde ilerledikçe elinde bi tane sağlam gitar olur (lakland olur, epiphone olur, olur da olur), onun yanında da bi sürü gitar gidip gelir. arkadaştan alırsın, satarsın, başkasına verirsin. benim de çözemediğim garip bir döngü var. geçen aylarda elime washburn xb-200 geçti*. sap ayarı yaptıktan sonra müthiş olacak.

bol bol eğitim videosu izle kısacası.

öncelikle 1 haftadır çalıyorsan stüdyoya girme.
stüdyo insanı belli bir seviyeden sonra geliştirir... şimdi çok işe uyaramaz, diğer elemanlara baktıkça şevkinde kırılır. diğer elemanlara da yazık ayrıca, ben olsam 1 haftalık basçının olduğu stüdyonun semtine uğramam..

bası sadece anfiyle çalışmak zorunda değilsin. ben bas gitar çalışırken tv karşısında parmak çalışıyordum. keza davul çalışırken de stick kontrol çalışıyordum tv karşında vs..
vücudunun bir parçası oldurtman lazım enstrumanı, olmazsa olmaz...

ayrıca bol sabır tabi...

oncelikle zombie calmayarak baslayabilirsin.

funk dinle;

parliament
funkadelic
defunkt
sly & the family stones
chic

70'ler disko muzigi dinle.

boylece zombie gibi sarkilari calarak vakit kaybetmez ve olaya icinden dalarsin.

her zaman metronom ile calis.

gamlari bilmek zorunda degilsin, fretboard'u iyi ogren, hangi ses nerden cikiyor ve boylece bir sarkiya eslik edebil.

red hot chili peppers'in 80'lerdeki albumlerinden bir seyler ogren. basitlik/havalilik orani tavana vurmustur. boylece bas gitaristlere yakistirilan odun kavramindan kurtulmus olursun.

son olarak oyle baslangic icin washburn'le falan baslama. adam gibi gitar al. adam gibi gitardan (ve amfiden) adam gibi ses cikar, zevkini tavana vurdurur. daha da gaz verir.

edit: ohoe biz funk dan girmisiz de sen punk demissin. neyse zombie caldigina gore daha alinacak yolun cok. takribi 3 sene sonra funk dinlemeye baslayacaksin. aa bi herif boyle demisti be dersin, selam edersin.

the cure - friday I'm in love

the cure- friday i am in love yamulmuyorsam

bence de o şarkı.
www.paradise-engineering.com

değil güzel bir melodisi vardı ,biraz eğlenceli gibi geliyor kulağa.

eğer dediğin ray-ban wayfarer ise ismine göre ara ve sor istersen aha da linki :

urun.gittigidiyor.com

bence sakına alma dediklerin warferer , yakında eminin işportaya düşcek , poşi gibi ,hipster fashion

by retro,
suriye pasajı,
istiklal caddesi.

aradıgınızı bulacaksınızdır.

atlas pasajında vardır ben alıyordum yaza dogru oluyor gerçi.
ayrıca wayfarer diosan ebay'de 1 dolara renk renk var.2-3 haftada eline geçer.
onun dısında suriye pasajında retro'da da bi sürü değişik gözlük bulabilrsin.suranın da reklamını yaparak zengin ettim adamları,komisyon istiyiciimm.
tsk pls