aynı şeyleri bende düşünürüm ve aynı şey bende de var. kimseye üzülmem gibi geliyor. kaybettiğim akrabalarım vardı. ancak yaşlı ve uzun zamandır hasta olan insanlardı. yaşamlarını yitirdiler cenazelerine katıldığım, şehir dışında olduğumdan katılamadığım da oldu. telefonla haber aldığımda ise o kadar üzülmedim. çok yakın olmasa da bir arkadaşımı trafik kazasında kaybettim. ailesine taziyeye gittiğimde boğazımın düğümlendiği, bir şey diyemediğimi hatırlıyorum. üzülmüştüm çünkü çok gençti, evlenme arifesindeydi ve askerden geleli bir yıl bile olmamıştı.
sonuçta doğarsın, büyürsün, ölürsün. bunu kabullenen bir insan isen ölüm çok normal gelir. hele müslüman yahut gerçek yaşamın bu dünya'da değil ruh aleminde olduğuna, bu yaşamın sadece sınanma amaçlı bir oluşum olduğunu düşünenlerden (ahiret inancı dedikleri olay) isen yaşamını kaybeden kişi için mutlu bile olabilir insan.
beni üzecek olanın çok bağlandığım bir insanın zamansız kaybı olabilir diye düşünüyorum. bu kazadır, ani hastalıktan kısa zamanda vefatıdır. bir de kendinden daha gençlerin daha uzun yaşayacağını düşünür insan. bir ananın, babanın evladını kaybetmesi, bir adamın, kadının genç denebilecek yaşta eşini kaybetmesi, kişinin kendinden yaşça küçük kardeşini kaybetmesi vb..
0