3-4 yaşımda kahramanmaraş'ta babamla bir yaz günü meydanda yürüyoruz. elimizde dondurma var. sonra babam sarı bir sakız alıyor büfeden. bana vermiyor çocuklar çiğnemez diyor. bi bu var.
bir de benden 3 yaş küçük kardeşim kundakta, ikimiz birlikte sünnet olduk. sünnet düğününün neredeyse tüm günü, sonraki 1-2 haftadan bir çok an çok net aklımda. sünnet elbisesinin önünü tutarak merdivenden çıkışım, bahçede kumların arasında karınca ve kum yemem, teyze kızının bir avuç dolusu sakızı ağzında çiğneyip kafama yapıştırması, halamın sakız kuruyunca makasla saçımı ve sakızı kesmesi, hep aklımda. sünnet anı, kırmızı leğen, leğene düşen et parçası, metal makas, sünnetçinin beyaz önlüğü vs. zaten asla silinmez. ilki mi, ikincisi mi daha eski bilemiyorum. büyük ihtimal sünnet daha eski.
0