arkakose
4 5 yere başvurmak için diploma veya onaylı örneğini getirmem lazım.Üniversitem olan Anadolu üniversitesini aradığımda onların onaylı diplomayı veremeyeceğini bunun kanunen yasak olduğunu söyledilerŞimdi ben 5 diploma örneği için notere 100 lira mı bayılacağım bunun başka bir yolu yok mudur acaba?
4 5 yere başvurmak için diploma veya onaylı örneğini getirmem lazım.
Üniversitem olan Anadolu üniversitesini aradığımda onların onaylı diplomayı veremeyeceğini bunun kanunen yasak olduğunu söylediler
Şimdi ben 5 diploma örneği için notere 100 lira mı bayılacağım bunun başka bir yolu yok mudur acaba?
Üniversitem olan Anadolu üniversitesini aradığımda onların onaylı diplomayı veremeyeceğini bunun kanunen yasak olduğunu söylediler
Şimdi ben 5 diploma örneği için notere 100 lira mı bayılacağım bunun başka bir yolu yok mudur acaba?
0
öğrenci işleri nasıl öğrenci belgesi veriyorsa, resimli & onaylı mezuniyet belgesi verebiliyor mu peki?
0
diploma fotokopisini alıp aslı gibidir diye damga vurmaları lazım,ama olmuyormuş
0
arkakose
Show TV'nin ilk yılları ne kadar güzeldi değil mi?Siyah zemin üzerinde Düp dübü düp dü melodisi eşlğinde SHOW TV yazısı yanıp sönerken.Acaba ne çıkacak diye merak içersinde beklerdik.Gerek Simpsonları ilk kez verişi gerekse ruh durumuna göre gözlerinin rengi değişen adamın hikayesini anlatan filmle(
Show TV'nin ilk yılları ne kadar güzeldi değil mi?Siyah zemin üzerinde Düp dübü düp dü melodisi eşlğinde SHOW TV yazısı yanıp sönerken.Acaba ne çıkacak diye merak içersinde beklerdik.Gerek Simpsonları ilk kez verişi gerekse ruh durumuna göre gözlerinin rengi değişen adamın hikayesini anlatan filmle(onu da bilen varsa söyleyebilir.)yüreğimizi çalmıştı bu yeni kanal.
Benim sorum ise o yıllarda yayınlanan bir dizi ile ilgili.
Dizi kızlar yurdundaki bir odada geçiyor,yan tarafta da erkekler yurdu var ve erkekler pencereden geçerek kızların odasına geliyordu
Dizi de biraz çirkince bir kız vardı ve beraber olduğu çocuk da ondan pek hoşlanmıyordu.İğrenerek öpüyordu falan.(Nasıl bir ilişkiyse artık.)
Çocukluğumda beni derinden etkileyen bu dizinin ne olduğunu söyleyecek arkadaş veya arkadaşlara şimdiden teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Benim sorum ise o yıllarda yayınlanan bir dizi ile ilgili.
Dizi kızlar yurdundaki bir odada geçiyor,yan tarafta da erkekler yurdu var ve erkekler pencereden geçerek kızların odasına geliyordu
Dizi de biraz çirkince bir kız vardı ve beraber olduğu çocuk da ondan pek hoşlanmıyordu.İğrenerek öpüyordu falan.(Nasıl bir ilişkiyse artık.)
Çocukluğumda beni derinden etkileyen bu dizinin ne olduğunu söyleyecek arkadaş veya arkadaşlara şimdiden teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
0
helene et les garcons olabilir, bir de bunun kardeş dizisi varmıs premiers baisers diye.
0
bence de büyük ihtimalle gençlik rüzgarları.
edit: yardımcı olması açısından 2 dizinin de fotoları:
gençlik rüzgarları: chassim.free.fr
ilk öpücük: images.google.com
edit: yardımcı olması açısından 2 dizinin de fotoları:
gençlik rüzgarları: chassim.free.fr
ilk öpücük: images.google.com
0
onyetele
Şimdi geçen bu yeşilçamda oynamış, yıllarını vermiş insanların bu son zamanlardaki hallerini görünce çok üzülüyorum ya. Neden böyle bu duruma düşüyorlar bir anlam veremiyorum.Şöyle bişey olabilirmi;Mesela Yeşilçam gerçekten bir Kuruluş olsun ama resmi anlamda. Nasıl Mesam veya diğer yayın hakkına sa
Şimdi geçen bu yeşilçamda oynamış, yıllarını vermiş insanların bu son zamanlardaki hallerini görünce çok üzülüyorum ya. Neden böyle bu duruma düşüyorlar bir anlam veremiyorum.
Şöyle bişey olabilirmi;
Mesela Yeşilçam gerçekten bir Kuruluş olsun ama resmi anlamda. Nasıl Mesam veya diğer yayın hakkına sahip olan kuruluşlar gibi, aynı o statüde olsa.
Ve bu statüde şu madde olsa;
*Mesela bir özel kanal bir yeşilçam filmi yayınlamak istedi bir gün veya saatte. O film için yeşilçam' a telif hakkı gibi birşey ödese o tv kanalı. Ve bu telif hakkıyla o yayınlanan filmde oynayan karakterlere ( jön olur veya fügüran, ((aslında benim maksadım yıllarını emeklerini yeşilçama vermiş olan yan roldeki babacan abiler ablalar yani şuan durumu gerçekten kötü durumda olan insanlar)) işte anladınız demek istediğimi onlara bir gelir getirilmesi) belli miktarda Yeşilçamdan yayın hakkı gibi bir pay verilse. Aksi takdirde telif hakkını ödemeden yayınlanırsa o tv kanalına ceza fln kesilse.
Böylelikle o eski emektar oyuncularında bir nebze olsun ufakta olsa bi gelir kapısı olsa diye düşünüyorum. Gerçekten onları o halde görünce üzülüyorum ya. Gerçi memlekette o kadar sorun var, tamam kabul ediyorum ama Sanata ve Sanatçıya birazcık olsun değer vermiş oluruz diye düşündüm. Kişisel düşüncemdir. Olumlu veya olumsuz tepki olabilir. Saygı duyuyorum düşüncelere.
Şöyle bişey olabilirmi;
Mesela Yeşilçam gerçekten bir Kuruluş olsun ama resmi anlamda. Nasıl Mesam veya diğer yayın hakkına sahip olan kuruluşlar gibi, aynı o statüde olsa.
Ve bu statüde şu madde olsa;
*Mesela bir özel kanal bir yeşilçam filmi yayınlamak istedi bir gün veya saatte. O film için yeşilçam' a telif hakkı gibi birşey ödese o tv kanalı. Ve bu telif hakkıyla o yayınlanan filmde oynayan karakterlere ( jön olur veya fügüran, ((aslında benim maksadım yıllarını emeklerini yeşilçama vermiş olan yan roldeki babacan abiler ablalar yani şuan durumu gerçekten kötü durumda olan insanlar)) işte anladınız demek istediğimi onlara bir gelir getirilmesi) belli miktarda Yeşilçamdan yayın hakkı gibi bir pay verilse. Aksi takdirde telif hakkını ödemeden yayınlanırsa o tv kanalına ceza fln kesilse.
Böylelikle o eski emektar oyuncularında bir nebze olsun ufakta olsa bi gelir kapısı olsa diye düşünüyorum. Gerçekten onları o halde görünce üzülüyorum ya. Gerçi memlekette o kadar sorun var, tamam kabul ediyorum ama Sanata ve Sanatçıya birazcık olsun değer vermiş oluruz diye düşündüm. Kişisel düşüncemdir. Olumlu veya olumsuz tepki olabilir. Saygı duyuyorum düşüncelere.
0
evet yaa o filmlerin telif hakları kimlere veriliyor bilen var mı ? bir de saçma sapan ve reyting almayan yabancı filmlere bile tonla para ödenirken, reytingin dibine vuran güzide yapımlarımıza pek de değerinin verilmediğini sanıyorum. umarım yanılıyorum.
0
Eşref Kolçak şu anki yasayı "beyin özürlülerin" hazırladığını söylemişti.Demek ki "süpersonik beyne sahip" birilerinin çıkıp yeni bir yasa hazırlaması gerekiyor.Bu kişi neden sen olmayasın?
0
Filmlerin telif hakları Türk hukukunda yalnızca filmin yönetmenine aittir. O da genellikle telif sözleşmesi yoluyla bu hakkı prodüktör ve/veya dağıtımcı şirkete aktarır. Filmdeki oyuncuların yalnızca Türkiye'de değil, bütün dünyada tek hakları prodüksiyon şirketi ile yaptıkları sözleşmeler karşılığında aldıkları paradır. Bu para filmin çekimi sırasında veya belirlenen vade ile ödenir ve oyuncuların, aynı filmin yapımında emeği geçen diğer çalışanlar gibi, hiçbir mali hakkı kalmaz.
Bütün fikir ve sanat eserleri hukuku anlayışı değişmediği sürece sizin uygun gördüğünüz sistemin uygulanması imkansızdır yani. Yasanın hangi beyin özürlüler tarafından hazırlandığının da bununla hiçbir ilgisi yoktur. Oyuncuların haklarını koruması ve onlara yaşlılıklarında yardım etmesi gereken kuruluşa biz "sendika" diyoruz. Yurtdışında sendikalar güçlü olduğu için oyuncular ve diğer çalışanlar haklarını söke söke almakta ve yaşlanınca üzülünecek hale düşmemektedirler. Hollywood'daki senaryo yazarı grevini düşünün. Türkiye'de ise sendika deyince akla "fabrikanın önünde nöbet tutan grev gözcüsü" imajı geliyorsa bunun sorumlusunu da varın siz araştırın...
Bütün fikir ve sanat eserleri hukuku anlayışı değişmediği sürece sizin uygun gördüğünüz sistemin uygulanması imkansızdır yani. Yasanın hangi beyin özürlüler tarafından hazırlandığının da bununla hiçbir ilgisi yoktur. Oyuncuların haklarını koruması ve onlara yaşlılıklarında yardım etmesi gereken kuruluşa biz "sendika" diyoruz. Yurtdışında sendikalar güçlü olduğu için oyuncular ve diğer çalışanlar haklarını söke söke almakta ve yaşlanınca üzülünecek hale düşmemektedirler. Hollywood'daki senaryo yazarı grevini düşünün. Türkiye'de ise sendika deyince akla "fabrikanın önünde nöbet tutan grev gözcüsü" imajı geliyorsa bunun sorumlusunu da varın siz araştırın...
0
Filmlerin telif haklarından oyunculara pay verilmesi yerine hukukta düzenlemeler yapılarak sanatçıların emekli olabilmeleri sağlanmalı aslında.
Mevcut yasada şöyle bir şey var;
‘Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan tabloda sayılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar 5510 sayılı kanunun 4. maddesinin (a) bendine göre sigortalı sayılırlar.’
4a’lılar olarak adlandırılan bu grup yasa değişmeden önceki SSK’lılardır. (Yeni yasayla SSK,Bağkur ve Emekli Sandığı tek çatı altında toplandı biliyorsunuz ama hala şartlarda bir değişiklik söz konusu değil malesef. Bu apayrı bir konu-geçeyim.)
SSK’da işverenler, çalışanlarını gerekli yerlere tebliğ ederler. Peki örnek olarak sinema sektöründe bu yapılabiliyor mu? Genellikle hayır çünkü çalışma süreleri uzun sayılmaz ve bildirimlere gerek duymazlar. Denetlemeler malum.. Çalışanların ise kafalarına göre gidip prim ödeme hakları yoktur. Sonuçta ne olur? Prim ödenemez, emeklilik söz konusu olmaz, paralar uçar gider..
En basit çözümüyle yapılabilecek olan sanatçıları 4a’dan alıp 4b’ye (bağkura) geçirmektir. Böylelikle isteyen sanatçılar serbest çalışan kategorisinde, gelirlerine göre prim öder ve emekli olurlar. Tabi ki başka çözümler de bulunabilir..
Bunun dışında hükümetin ara ara sanatçılara özel afları söz konusudur. Gelecek bir af sonrasında sendikaların yardımıyla ‘şu an’ zor durumda olan yeşilçam emektarları minimum primlerini ödeyerek emekli olabilir. Düzensiz gelirler sağlamak yerine emeklilik çok daha faydalı olacaktır.
Sosyal güvenlik yasasını daha yeni düzenlediler ama sanatçıları unuttular. Sanatçılara kalıcı haklar sağlamak çok zor olmamalı.
Not : Hukuk uzmanı değilim, hatalarım vardır kesin. Mazur görünüz.
Mevcut yasada şöyle bir şey var;
‘Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan tabloda sayılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar 5510 sayılı kanunun 4. maddesinin (a) bendine göre sigortalı sayılırlar.’
4a’lılar olarak adlandırılan bu grup yasa değişmeden önceki SSK’lılardır. (Yeni yasayla SSK,Bağkur ve Emekli Sandığı tek çatı altında toplandı biliyorsunuz ama hala şartlarda bir değişiklik söz konusu değil malesef. Bu apayrı bir konu-geçeyim.)
SSK’da işverenler, çalışanlarını gerekli yerlere tebliğ ederler. Peki örnek olarak sinema sektöründe bu yapılabiliyor mu? Genellikle hayır çünkü çalışma süreleri uzun sayılmaz ve bildirimlere gerek duymazlar. Denetlemeler malum.. Çalışanların ise kafalarına göre gidip prim ödeme hakları yoktur. Sonuçta ne olur? Prim ödenemez, emeklilik söz konusu olmaz, paralar uçar gider..
En basit çözümüyle yapılabilecek olan sanatçıları 4a’dan alıp 4b’ye (bağkura) geçirmektir. Böylelikle isteyen sanatçılar serbest çalışan kategorisinde, gelirlerine göre prim öder ve emekli olurlar. Tabi ki başka çözümler de bulunabilir..
Bunun dışında hükümetin ara ara sanatçılara özel afları söz konusudur. Gelecek bir af sonrasında sendikaların yardımıyla ‘şu an’ zor durumda olan yeşilçam emektarları minimum primlerini ödeyerek emekli olabilir. Düzensiz gelirler sağlamak yerine emeklilik çok daha faydalı olacaktır.
Sosyal güvenlik yasasını daha yeni düzenlediler ama sanatçıları unuttular. Sanatçılara kalıcı haklar sağlamak çok zor olmamalı.
Not : Hukuk uzmanı değilim, hatalarım vardır kesin. Mazur görünüz.
0
luin 41
MTV'de gösterdilerdi sanırım. Bi tane çirkin, siyah küt saçlı, kahkülleri gözüne gözüne giren, gözlüklü, suratsız, ona buna laf sokan bir kız vardı. adı nedense aklımda miranda diye kalmış ama internette pek bişi bulamadım. bunu hatırlayan, bilen var mı?
MTV'de gösterdilerdi sanırım. Bi tane çirkin, siyah küt saçlı, kahkülleri gözüne gözüne giren, gözlüklü, suratsız, ona buna laf sokan bir kız vardı. adı nedense aklımda miranda diye kalmış ama internette pek bişi bulamadım. bunu hatırlayan, bilen var mı?
0
Bu söylediklerin Ghost World(en.wikipedia.org)'ün Enid'ine çok uyuyor.Çizgifilmi var mıdı bilemiyeceğim...
0
arkakose
Arkadaşlar çocukluğumda(90ların başları falan) TRT'de izlediğim 2 filmi soracağım1.Uzayda mahsur kalan bir uçak vardı.Adam altınlarına bir şey olmasın diye bi şey yapıp sonra kalıyorlar.Bunları kurtarmak için tünel benzeri bi şey getiriyorlardı.2.Hastanede virüs salgınından kaçanlar(Trier'inki değil
Arkadaşlar çocukluğumda(90ların başları falan) TRT'de izlediğim 2 filmi soracağım
1.Uzayda mahsur kalan bir uçak vardı.Adam altınlarına bir şey olmasın diye bi şey yapıp sonra kalıyorlar.Bunları kurtarmak için tünel benzeri bi şey getiriyorlardı.
2.Hastanede virüs salgınından kaçanlar(Trier'inki değil.)Özellikle aklımda kalan sahne kapanan kapı arkasında kalıp virüse yakalanan adam.
Bi de aklıma geldi şimdi bitkilere yanlışlıkla bir sıvı dökülüyor sonra da seyreyle gümbürtüyü cinsinden bir film...
Şimdiden teşekkür ederim efendim...
1.Uzayda mahsur kalan bir uçak vardı.Adam altınlarına bir şey olmasın diye bi şey yapıp sonra kalıyorlar.Bunları kurtarmak için tünel benzeri bi şey getiriyorlardı.
2.Hastanede virüs salgınından kaçanlar(Trier'inki değil.)Özellikle aklımda kalan sahne kapanan kapı arkasında kalıp virüse yakalanan adam.
Bi de aklıma geldi şimdi bitkilere yanlışlıkla bir sıvı dökülüyor sonra da seyreyle gümbürtüyü cinsinden bir film...
Şimdiden teşekkür ederim efendim...
0
2. filmi birlikte izlemişiz, hakkaten ya ne filmdi ama malesef hatırlamıyorum ben de ismini :)
0
2. filmi buldum herhalde adı Warning Sign www.imdb.com bu adreste fragmanı da var.
Kalkı 2 hadi bakalım
Kalkı 2 hadi bakalım
0
1. film bu mu?
hani umacılar vardı, uçak vardı, uzay da mahsur kalıyorlardı sonra delik açılıyor eski zamana dönüyorlardı falan filan...
stephen king in öyküsünden uyarlama "The Langoliers / Umacılar"
for more---> www.imdb.com
hani umacılar vardı, uçak vardı, uzay da mahsur kalıyorlardı sonra delik açılıyor eski zamana dönüyorlardı falan filan...
stephen king in öyküsünden uyarlama "The Langoliers / Umacılar"
for more---> www.imdb.com
0
1- turkce adi "yildizlarla ucmak"'ti sanirim. ama ben show tv'de izlemistim. ayni filmden bahsediyorsak bir ayrintiyi daha soyleyeyim. o tunel bazi yolculari tasirken patliyordu. ama geri kalanlar bi sekilde kurtuluyordu.
0
arkakose
Bu biraz zor gibi çünkü melodi veya sözü tam olarak hatırlayamıyorumSarışın bi ablamız Jay Leno'nun şovunda canlı olarak şarkıyı icra ediyorduBu da MediaMarkt'ın tv bölümlerinde çalıyor idi2000 2005 yıllarında olabilceğini tahmin ettiğim bu hareketli şarkının solistinin de ön dişleri hafif eğrimsi g
Bu biraz zor gibi çünkü melodi veya sözü tam olarak hatırlayamıyorum
Sarışın bi ablamız Jay Leno'nun şovunda canlı olarak şarkıyı icra ediyordu
Bu da MediaMarkt'ın tv bölümlerinde çalıyor idi
2000 2005 yıllarında olabilceğini tahmin ettiğim bu hareketli şarkının solistinin de ön dişleri hafif eğrimsi gibi bi şeydi
İşte bu kadar
O gün orada onu gören biri var mı acaba veya bilen??
Sarışın bi ablamız Jay Leno'nun şovunda canlı olarak şarkıyı icra ediyordu
Bu da MediaMarkt'ın tv bölümlerinde çalıyor idi
2000 2005 yıllarında olabilceğini tahmin ettiğim bu hareketli şarkının solistinin de ön dişleri hafif eğrimsi gibi bi şeydi
İşte bu kadar
O gün orada onu gören biri var mı acaba veya bilen??
0
hangi mediamarkt bu? bizim burdakinde bir ara sürekli faithless-insomnia çalıyordu.
0
