Filmlerin telif haklarından oyunculara pay verilmesi yerine hukukta düzenlemeler yapılarak sanatçıların emekli olabilmeleri sağlanmalı aslında.
Mevcut yasada şöyle bir şey var;
‘Bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan tabloda sayılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar 5510 sayılı kanunun 4. maddesinin (a) bendine göre sigortalı sayılırlar.’
4a’lılar olarak adlandırılan bu grup yasa değişmeden önceki SSK’lılardır. (Yeni yasayla SSK,Bağkur ve Emekli Sandığı tek çatı altında toplandı biliyorsunuz ama hala şartlarda bir değişiklik söz konusu değil malesef. Bu apayrı bir konu-geçeyim.)
SSK’da işverenler, çalışanlarını gerekli yerlere tebliğ ederler. Peki örnek olarak sinema sektöründe bu yapılabiliyor mu? Genellikle hayır çünkü çalışma süreleri uzun sayılmaz ve bildirimlere gerek duymazlar. Denetlemeler malum.. Çalışanların ise kafalarına göre gidip prim ödeme hakları yoktur. Sonuçta ne olur? Prim ödenemez, emeklilik söz konusu olmaz, paralar uçar gider..
En basit çözümüyle yapılabilecek olan sanatçıları 4a’dan alıp 4b’ye (bağkura) geçirmektir. Böylelikle isteyen sanatçılar serbest çalışan kategorisinde, gelirlerine göre prim öder ve emekli olurlar. Tabi ki başka çözümler de bulunabilir..
Bunun dışında hükümetin ara ara sanatçılara özel afları söz konusudur. Gelecek bir af sonrasında sendikaların yardımıyla ‘şu an’ zor durumda olan yeşilçam emektarları minimum primlerini ödeyerek emekli olabilir. Düzensiz gelirler sağlamak yerine emeklilik çok daha faydalı olacaktır.
Sosyal güvenlik yasasını daha yeni düzenlediler ama sanatçıları unuttular. Sanatçılara kalıcı haklar sağlamak çok zor olmamalı.
Not : Hukuk uzmanı değilim, hatalarım vardır kesin. Mazur görünüz.
0