Ekşi Duyuru

istatistiklere göre en yüksek onay italya’da görünüyor. almanya da üst sıralarda idi.

o çok değişken, kolay bir ülke olduğunu zannetmiyorum, red başvurularının kategorilerine de bakmak lazım.
resmi bir rapora denk gelen varsa paylaşsın lütfen, saçma sapan haberler var.

daha önce schengen aldıysanız oradan tekrar başvurmanız daha iyi olabilir

Lüksemburg, net. Ama ilk girişi o ülkeye yapmalısınız tabii

Vize sorun değilse Yunanistan daha uygun

Arkidiş, 6 çocuklu aile misin, tek başına üniversite öğrencisi misin, 5 yıldızlı otel mi seversin, 12 kişilik hostel odasında mı kalırsın, asgari ücretli misin, gayrimenkul zengini misin? Edirne'de mi oturuyorsun, Mersin'de mi yaşıyorsun? Hiçbirini bilmeden nasıl tavsiye versinler?
Yunanistan tatil için daha uygun.

@kaptan memo, kapıda vize olayı ile gitmeyi düşünüyorum diğer türlü vizeyi almaya enerjim yok hiç.

yunan tabi ki. pasaporta kıbrıs damgası vurdurursan yunana gidemezsin.

www.flypgs.com

kapıda vize için de önceden başvurmak gerek diyorlar. bi araştırın derim.

@michael hocam tavsiye istemedim, hangisi daha uygun diye soruyorum. her türlü özellikteki birisi soruyor olabilir, tüm seçeneklerde bu iki ülkeden hangisi daha uygun. her ikisinde de aynı seçeneği istiyor olabilirim zaten. Size hostel mi 5 yıldızlı mı diye sormuyorum ki, 5 yıldızlı ise hangisinde daha uygun maliyet olarak bunu soruyorum.

michael_knight +1
elorelia +1

acentalar aracılığı ile başvuruluyor, sınırda parayı vereyim vize versinler durumu yok maalesef

eksisozluk.com bu başlıktaki son girdileri okuyun, ,

neredeyse schengen gibi uğraşacaksınız randevu vs işleri yok galiba bi tek

üstteki yanıtınıza edit: ama siz ne tarz bir tatil istediğinizi belirtirseniz ona göre daha net bilgi verilir, bu şekilde uzun uzun ikisinin her olasılık için artısını eksisini yazmak gerekecektir

Kapida vize o kadar yanlis anlasiliyor ki. Yine belge veriyosun, yine saglam para veriyosun ama evet daha az ugrasiyorsun. Ama evet 9 gun icin aliyorsun sadece.
9 gun icin 60 euro vermektense daha fazla zaman icin 100 euro vermek daha mantikli. Belgeler de artik isin olmazsa olmazi

Moral bozmaya gerek yok. Bi süre sonra göze batmamaya başlıcak. İsterseniz pasta cila yaptırırsınız

Geçmiş olsun, ben daha sürtebilirim bunu acemilik atana kadar diyorsanız bir süre böyle kalsın. Yok böyle gezemem diyorsanız sanki pasta cila ile geçmeyecek gibi, güvenilir bir boyacıya götürebilirsiniz. Sizi kazıklamayacağından emin olun, tanıdık vasıtası ile vs olabilir.

Göçük düzeltme ile obarılır gibi. İstanbulda iseniz usta tavsiyesi verebilirim. Geçmiş olsun

Geçmiş olsun pasta cila zor gibi bir autoking tarzı bir yere gösterip fiyat alın sonrasında ise olmaz derlerse boya mecburen.

pasta cila bi nebze iyileştirir. göçük için de göçük düzeltme gerekir. boyatmayın boya tamamen sökülmediyse. yine sürtersiniz falan

son kazanız olmasını temenni ederek geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. bu gibi durumlarda kontrol edin eğer çiziklerden tırnağınız içeri giriyorsa pasta cila attırsanız bile çizikler kalacaktır fakat nispeten görünümü azalabilir. haricen yeni bir rötuş işlemi olduğu konusunda geçen ikna edilerek benzer durumda aracımızı yaptırdık demir rötuş mu çelik rötuş mu ne demişti adına ustamız ama yine tam anlamıyla çiziklerden arınmadı. tek çaresi boyatmak.

acemiysen yaptırma ben hep öyle yaptım kendini rahat hissedince yaptırırsın.

Öncelikle geçmiş olsun. Pasta cila çözmez bu işi. Çizilen kısımlara tırnağınız takılıyorsa rütuş olacak. Sonra pasta cila olacak. 10 bin liralık işi var.

@limonlu eksi, hocam rötuş dediğiniz boya mı oluyor yani?

Önce çokça fotosunu alın. Bir şekilde düzelttirip sonra da satarken alıcı muayene ettirdiğinde fazla işkillenmesin diye işe yarar.

arabayı satacağınız zaman maksimum ederinde satabilmek çok önemliyse sizin için bence boya moya işine girmeyin. maalesef bizim ülkede boya olunca alıcının güveni kırıldığı için fiyatlar fark edebiliyor. yok 10 lira aşağıya vereyim ama güzel güzel kullanayım diyorsanız tabi yapın burada sizin bakış açınıza kalmış iş.

bir de @huzurlarınızda huzursuzluk'un dediği de önemli daha o acemiliği atma özgüveni gelene kadar belki aynı yeri gene sürtersiniz diye hemen yaptırmaya uğraşmamak lazım bence de.

rütuş boya oluyor ama komple o kısıma gövdeye boya olmayacak. sadece derin çizigin oldugu yerlere boya ile dolgu yapılacak. sonra pasta cila ile geri kalan yerle eşitlenecek. fotograftan belli degil. içe dogru göçük olan kısımlar varsa düzeltme yapılacak tabi

Herkese teşekkürler yanıtlar için.

@limonlu eksi hocam bugün tanıdık bir ustaya götürdüm yanıma da bu işlerden anlayan eniştemi aldım zaten onların aile dostu. söylediğine göre 6k boya masrafı varmış. Yani sizin dediğiniz gibi dolgu vs demedi kapı komple boyanmazsa yama olduğu belli olur diyor. Çizik derin olduğu için de pasta cila ile olmuyor kapı komple, tampon da lokal boya olacakmış. Henüz yaptırmadım ama bir karar vermem gerekecek. Görüntüsü kötü olduğu için boyatmaktan yanayım.

semaforo de medianoche+

ben olsam 1-2 sene boyatmazdim, birak kalsin acemiligi atana kadar hepsini ilerde istersen bir anda yaptirirsin, palet indirimi alirsin ;)

bir de tr'de taklaci arac ve bunlari satmaya calisan cakal cok oldugundan boyasiz arac, cizikleri bile olsa boyasizdan daha fazla para edebilir, ona dikkat edin. benim peder de gecen on camurlugu hafif duvara surtmus, sanayide boyatma abi boyle bin daha karli cikarsin demisler bahah.. enteresan ulke..

ılgazda tek pist var ve daha küçük.
erciyes daha güzel. ve 2 pist var. daha pahalıdır ama.

nike mağazaları

(bkz: invisalign)
daha önce telle uğraşmamak için yaptırmamış ben ve çevremdeki birkaç kişi bunu takıyoruz. Ben son plaktayım Ocak'ta doktorla son kez(umarım) görüşeceğim.

Telden bir tık daha pahalı ama çok rahat, yemek yerken çıkarıp geri takıyorsun. Günde mümkünse 22+ saat takılı olması gerekiyor. Bence müthiş icat.

bırakınca aynı yere gelmeye çalışan bir diş durumu var herkeste. uygulama yapılıyor ücretler ödeniyor 2sene sonra eski-yeni arasında bir yere diş geliyor. bugün 60binlerde fiyatı. lamine ye bir bakın derim

hekim olarak söyleyeyim. ne yaptırırsanız yaptırın ucuza kaçmayın. ucuz lamine çok pişman eder,kaplamaya döner. iyi yapılan lamina ile 10-15 sene arkanıza bakmazsınız.

şeffaf plak ve tel için de tavsiye ederim fakat onda da şöyle bir durum var, hızlı yaparım diyenden kaçın.

şeffaf plak (invisalign ve türevleri, çok da farklı değiller) aşamasına göre ücretlendiriyor. hekimler de 3 paketten(atıyorum 8 ay,15ay,24 ay diyelim) genelde az maliyet olsun diye az plakla çözmeye çalışıyor. sonra hasta hemen anlamasa da uzun dönemde bozuluyor. bu mantıklı bir tık ucuza hastayı kazanıyor ve sürüm yapıyorlar.

hastanın işi zor, umarım vicdanlı insanlarla karşılaşırsınız.

Hamile biri de olsa bence hediyeyi bebekle ilgili değil de direkt kendisiyle ilgili alın. Birçok kadının en çok zorlandığı konulardan biri "anne olduktan sonra kimliğini kaybetmek" oluyor. Artık hep bebekle yapışık olarak görülüyor dışarıdan. O yüzden onun sevdiği, ilgi alanlarına göre bir şey alabilirsiniz.

fraise +1

Evlenen kişilere doğum günlerinde bile ev hediyesi alınıyor artık, hamileye bebekle ilgili bir hediye vs. Akla ilk bunlar geliyor ama bence direkt kişinin kullanacağı "onun için" alınan bir hediye çok daha kıymetli.

Şık bir şal, fular, atkı bere takımı gibi şeyler bence yılbaşı için ideal hediyeler.
Düzgün bir mağazadan ortalama kalitede bir şeyler bakılabilir bütçenize göre bence.

kadınlar için güzel broşlar var, şöyle gümüş telkari, mesela bu hem kar kristali formunu hatırlatıyor, hem de yılbaşı dışında düz bir gömleğe, düz bir kazağa, cekete, şala tutturularak giyimi hareketlendirir

ty.gl

giyim tarzını biliyorsanız daha renkli daha taşlı modeller de olur

philips 2231/40 var bende. gayet memnunum. diğer modellerin kahvelerinden de içtiğim oldu. philips makineleri hep başarılı hangisini alırsanız alın pişman olmazsınız.

bu tip makineler ev kullanımı amacıyla yapılmıştır, düzenli bakımlarının yapılması gerekir ( demleme ünitesi yıkanması, yağlanması ve tablet temizliği gibi)
eğer ortaya alacaksanız ve bir kişi bunla ilgilenmeyecekse kısa sürede kahve kalitesi düşer ve perte çıkar makine.

gaggia.

tabii ki göz doktoru. ama iyi bir yere gidin damla verirler genelde.

magnezyum eksikliği nedeniyle olabilir. bende de bi dönem olmuştu magnezyum takviyesi yapınca geçti.

@rahmi valla çok olası. Bir kontrol ettireyim hemen

magnezyum eksikliği, stres, kahve ve sigara en çok sebepleri. yüksek olasılıkla bunlar dışında ciddi bir rahatsızlığın belirtisi olmaz. öncelikle bunları ekarte etmek, devam ettiğinde hekime başvurmak gerekir.

Ben seviyorum, çocukluk hayalimdi. Sevmekle kalmıyorum aynı zamanda fazlasıyla ilgi de duyuyorum. Hatta başka meslekte yapamazdım büyük ihtimalle.

Gel gelelim öyle zamanlar oluyor ki hiç mutlu hissetmeyebiliyorum. Ekonomi, şu bu detayların önemi yok... Bence her allahın günü hayatınızdan 8 ve belki daha fazlasını feda edip yapmak zorunda bırakıldığınız şeyi bir noktaya kadar sevebilirsiniz.

Sanırım benim yaptığım işi sevdiğime inanmam bu durumu daha kolay kabullenmeme sebep oluyor. Eğer şimdiki işimi yapmasaydım, bunun yerine bu isteğimi bir kenara bırakıp daha farklı bir şeye yönelseydim belki de hayatımı "keşke öbür mesleği seçseydim" diye üzülerek ve kafayı buna yorarak, iş yükünün ağırlığını bu meseleye yansıtarak geçirirdim bilemiyorum.

Demem o ki, çok kafayı takmayın.

Tabi gerçekten çok uygunsuz bir alan seçmiş de olabilirsiniz, bu da mümkün neticede ancak mutluluk işle olacak şey değil gibi geliyor bana. Eğer hayatınızı düzgünce geçirecek şekilde para kazandığınız bir işiniz varsa eksik olan şey iş dışında bir şey olabilir.

Maalesef hayır. New York'ta bulaşıkçı bile olmak istiyorum bir yandan

pek sevmiyorum. Bakalım sektör değiştirmeye çalışıyorum bu saatten sonra

Mesleğime aşığım

İşi sevmek diye bir şey yok, kendini kandırma var. İşi sevmeye de gerek zaten, o işi yapmak için gerekenler kendinden, karakterinden, seni sen yapan şeylerden ödün vermeni gerektirmiyorsa ve başarıyla yapabiliyorsan yeterli. Kalanı verdiğin emeğin karşılığını alıp almamaya bakıyor.

Hayır. Ama 40 küsurumdan sonra da beni başka kimse almaz artık diye kaderime razı oldum.

mesleğimi seviyorum. neyi sevdiğimden emin olup mesleği hakkını vererek yapmam, mevcut şartlarıma kavuşmam yıllarımı aldı.
iş tatmini ve finansal olarak iyi ve bunlar pek çok insanın sahip olmadığı şeyler.
ancak asosyal bir şekilde remote çalışmak berbat.
mesleği sevsem de bu yönden hiç mutlu değilim.

çoğunlukla hayır ama başa dönsem yüksek ihtimalle yine aynı seçimleri yapardım, hatta başka mesleğim olsa şu anki mesleğimin içimde ukte kalacağından eminim. bunlara rağmen zaman zaman iş değiştirmeyi düşünüyorum ama cesaret edemiyorum. keşke yaşım biraz daha gençken duygusal değil biraz daha rasyonel davransaymışım, ve başka alanlara yönelseymişim.

aynı şey yaşandı, mesleği veya ortamı sevmiyorsanız bir süre sonra bir şey patlak veriyor ve dayanamayıp bırakıyorsunuz. sonra hayat bambaşka bir yöne eviriliyor, asıl olmanız gereken yere gidiyorsunuz. asla geç değil bir şeyleri değiştirmek için. mutlu olduğunuz şeyi de bulmak için gerekirse defalarca denemek gerek. ben buraya yazmayacağım kendiminkini roman olur. evet sizin sevmediğiniz yerde başkası mutlu olabilir veya tam tersi. bu sizi şükürsüz gibi yapmaz. her iş herkese göre iyi olmayabilir imkanlar iyi olsa da. bu durumdan muzdarip olan bir insan olduğum için umarım istediğinizi bulursunuz.

ben de hayalim olan bölümü okudum ama senin gibi hissediyorum. bu his her tarafımı sarıyor gibi hissediyorum. sektör değiştirmeye korkuyorum, zaten becerebildiğim başka bir iş de yok.

Ben mesleğimde gerçekten çoğu kişiye göre çok yetenekli ve iyiyim ama beni bıktırdılar. Şöyle ki ilk başladığımda param yoktu ve gerçekten inanılmaz çok ve ağır şartlarda fazla mesailerle çalıştım; çok büyük cirolar yaptım tecrübe kazandım ve noldu kimse madalya takmadı. Hatta hemen hemen çoğu kişiyle aynı maaşı aldığımı öğrendim çünkü herkesin hakkaniyetli ve adaletli davranmasına güvendim ve hiçbir zaman para için müzakere etmemiştim ama hata yapmışım. Şimdi sadece parama bakıyorum, işim bitince de dakika durmuyorum ve umursamıyorum. İyiler kaybetmez kaybedilir bizde çalışana değer veren yok maalesef

Mesleğimi seviyorum çünkü dünyada çok az insanın sahip olabileceği uzaktan çalışma imkanına sahibim. Tahmin edeceğin üzere Bilgisayar Mühendisliği, IT sektörü.

Haftada en fazla 1 gün ofise gidiyorum, sabah erken kalkma-trafik gibi dertlerim yok veya minimumda. İş çıkışı sporumu yapıyorum veya sevdiklerimle vakit geçiriyorum. Birlikte çalıştığım insanlar belli bir seviyenin üzerinde, aklı başında kişiler.

Olumsuz yanları da illa ki oluyor ama genel anlamda mutluyum. Seçme şansım olsa mevcut işim dışında bir ihtimal Pilot olmayı isterdim, bilgisayarlarla beraber uçakları da çok severim :) 3. bir meslek/iş kendim için düşünemiyorum.

Sevmiyorum hocam ama başka yapabileceğim bir iş bilmiyorum.

Alan adı 77 gün önce Atak Domain’den kayıt edilmiş. Gizlilik Sözleşmesi ELLE’den kopyala yapıştırla alınmış. Bana güven vermedi.

+1 namandigurai

Web sitesi yazım yanlışlarıyla dolu. Zaten 170 dolarlık şeyi o fiyata satamazlar. Vasque’nin Türkiye distribütörü de yok. Ben bulaşmazdım.

gecen de buna benzer bir site gorup cevaplamistim. sanirim boyle bir dolandiricilik trendi var.

eger internet dunyasina hakim degilseniz, sadece suna dikkat edin: iletisim bilgileri olmayan bir yerden alisveris yapmayin. cunku herkes dunyanin heryerinden site acabilir. misal bu adam, siteyi izlanda riyjkavik'den acmis gibi gostermis.

Hepiniz harikasınız <3 Bana da güven vermemişti ama domain vs sorgulama bilmediğim için buraya sordum. çok teşekkür ediyorum.

Hayatımda bu kadar sahte bir site görmedim:D

Değiştirme kartı olan her şeyi değiştiriyorum.

Değişim kartı bunun için var. Ayıp olacak bir durum yok. Ben beğenmezsem değiştiririm. Ama bugüne kadar çok fazla kıyafet hediyesi almadığım için değiştirme durumu da olmadı. Yine de değiştirmekte bir beis görmüyorum. Birine aldığım hediyeyi değiştirirse de en ufak bir alınganlık göstermem. Herkes her şeyi beğenecek diye bir şey yok. Zevkler tartışılmaz.

Alan kişinin fark etmeme ihtimali varsa değiştiririm.

ayıp değil ki. ben kendimi bildim bileli ve etraftan göreli değişim fişiyle falan beraber hediye ediliyor. daha geçen hafta bir hediye kazağı götürüp iade edip yerine çok daha güzel sweat aldım. benim hediyemi biri böyle yapsa üzülmem.

neden ayıp olsun? değiştirin gitsin. ben beğenmemişsem ve üşenmezsem kesin değiştiririm.

beğenmediğim her şeyi değiştiririm. zaten değişim kartının amacı bu.

Zaman zaman bana da oluyor aynı his, aklıma daha kötü şartlarda yaşayanlar geliyor ve şükretmeye çalışıyorum.

Bir de Avrupa'da Amerika'da herkes toz pembe bir hayat yaşamıyor. Bunla da teselli olmaya çalışıyorum

bana tuhaf gelen şey bunun dizi izlediğinde olması :) ben bunu sokağa çıktığımda, alışveriş yapmam gerektiğinde falan hissediyorum. diziler tam aksine mental olarak o dünyanın içine girmemi sağladığı için biraz rahatlatıyor. şu ara bron/broen izliyorum mesela. evet o dünyayı görmek yaralıyor ama diziyi izledikten hemen sonra şöyle deri ceketimle sokağa çıktığım zaman sanki ben de isveç'te yaşıyormuşum gibi düşünebiliyorum kısa süreliğine de olsa. yani bir nevi algımı değiştirmiş oluyor tükettiğim içerik, içinde bulunduğum durumu daha çekilebilir hale getiriyor. boktan hayat yaşıyorum hissi izlemediğim, okumadığım, gerçeklerle baş başa kaldığımda vuruyor beni.

sorularının cevabı da "evet" maalesef. şanslıysan iyi yaşarsın. yoksa dünyada 8 milyara yakın insan var. her gün ne dramlar, ne korkunç şeyler yaşanıyor. yiyecek ekmeği, içecek suyu olmadığı için ölüyorlar. taciz, tecavüz, şiddet... her türlü pislik dünyanın her yanında her saniye yaşanıyor.

biz biraz rahat büyüdük, elimizin altında internet vardı, avrupa'da ve abd'de neler olduğunu gördük. medya etkisiyle gördüğümüz için doğal olarak olduğundan da güzel geldi tabii bize. o yüzden nedense bunu hak ettiğimizi, buna layık olduğumuzu, o "harika" şartların bizim de hakkımız olduğunu düşünmeye başladık. bunları elde edememek bizi yaraladı.

halbuki kimsenin bir şey borçlu olmadığı, belki bir avuç insan (eş dost vs) haricinde kimsenin umursamadığı canlılarız. bugün sarhoş bir şoför ezip geçse toprağın altına koyacaklar, anamız babamız üç gün ağlayacak, sonra yok işte.

dünya adil, iyi, dengeli bir yer filan değil. bazı insanlar ve toplumlar şanslıymış veya zamanında çok çalışıp elde etmişler bunu, bir şeyler olmuş işte. bizim şu an yaptığımız belki 2-3 nesil sonrasını etkiler, bize yine bir halt olmaz.

hiç mücadele etmeyelim, isyan etmeyelim, bırakalım sığır gibi yaşayalım demiyorum kesinlikle. tam aksine yenilmiş zihniyetin çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. demek istediğim kimse bize bir şey borçlu değil ve "onlar rahat yaşıyor ben niye yaşamıyorum?" sorusunu sormak manasız. kimse bize öyle yaşayacağımızın sözünü vermedi, kimse bunu vadetmedi.

Lisede gossip girl izlerkenki hislerim aklıma geldi duyuruyu görünce. Diziyi izledikten sonra resmen moralim bozuluyordu durduk yere, ne hayatlar var diye. bölüm bitince küçük dünyama dönüyormuş gibi hissediyordum. sonra baktım gerçeklik algımı bozuyor, "dizi lan bu" dedim ve bıraktım. böyle şeyler üzerinden kendini mutsuz etmenin kimseye bir faydası yok. Moral bozmak için türkiye gündemine dalmak yetiyor zaten. bir de keyiflenmek için bakılan şey moral bozuyorsa işe yaramaz.

bana olmuyor açıkçası. çok o kadar gezmeyi, yeni yerler görmeyi seven bir yapım yok, belki ondandır. 5 sene fransa'da yaşadım, amerika'da da bir 3 ay kadar kaldım; chicago, milwaukee gezer dururduk. geçen hafta da amsterdam'a bir gittim geldim ama öyle çok da bir numarasını göremedim. sıradan bir avrupa şehri işte :D

şu anda da paris'e 30 km uzaklıkta bir yerde oturuyorum mesela. istesem her gün gider gelirim trenle, sabah giderim akşam dönerim. gidip geliyorum da, ama o da sıkıyor bir süre sonra. louvre'u mu gezmek istiyorsun mesela, orası da kalabalık. mona lisa'ya 50 kişinin ardından bakmak, saatlerce kapıda beklemek için sabrınız varsa yer değiştirebiliriz yani. catacombes de paris'ye gitmezsem üzülürüm ama hehe.

dağ başında tek başıma sessiz sakin yaşamayı tercih ederim. o yüzden gelecek planlarım arasında türkiye'ye kesin dönüş yapmak büyük bir yer tutuyor. hatta şurada (www.eksiduyuru.com
) sormuştum, zamanınız varsa bir okuyun, öneri alınır :D edit: linki bir türlü verememişim, düzelttim.

yaklaşık 2 senedir türkiye'ye gelemedim, belki o zamandan beri çok şey değişmiştir, bilemiyorum.

@chezidek, sen zaten Avrupa’da olmazsa da döneceğin alternatif olarak şanslısın. Hayalimde yer tutan bir diğer şeydir toprakla hatta ve hatta üzümle ilgilenip şarap yapmak. Eğer döner ve işe başlarsan lütfen bana haber ver. Mali müşavirliği bırakır bağcılık yaparım :D ( evet sıkıldım işimden)
Fakat duyuruna yazılan bir cevap çok mantıklı geldi, sen Avrupa’da kalıp işe orayla bağlantı kurarak devam edebilirsin.
Peki tam da istediğim yerde Fransadasın, merak ettiğim şu; orada bir çevren olmadı mı? Bırakıp gelmek istemeyeceğin dostluklar kurmadın mı?

mesaj attım hocam.

www.hepsiburada.com

330tlye almıştım da baya zamlanmış. belki daha ucuza bulabilirseniz tavsiye ederim pil süresi gayet iyi.

youtu.be

Taotronics liberty 53 pro burada incelemesi var

Kim yapti bilmiyorum, ben gelmeden 1 sene once yapilmis ama ceza benim donemde gelmisti. Onaylanmamis bir ürünü onayli diye gorup uretimde uzun sure kullandiklari bir kaza sonrasi ogrenilince müşteri bütün bu hammadde kullanilan bitmis urunlerintamiri +30 milyon euro gibi ceza kesmişti. Yuvarlarsak 40 milyon euro diyebiliriz.

Onun disinda yeni calistigim yerde Asya'da fabrika kurumunda proje müdürü hammadde deposunu unutuyor, fabrika 6 ay falan otelendi, kendisi kovuldu. Maddiyat gene benzerdir bana gore (firsat maliyeti dersek).

Ben yaptırmadım ama benden önce gangnam style en meşhur donemindeyken programda kullanılmıştı. 10.000 TL ya da 10.000 usd ceza ödenmişti.

Excel'de minik bir hata yaptım diye fazladan milyona yakın ödeme yaptı şirket. Zaten yapılacak bir ödemeydi gerçi ama kredi çekmek zorunda kaldıkları için faiz ödediler. Normal şartlarda cezası işten çıkarılmak olurdu.

@üğpoıuy yok o kadar tezat değilim :) hammadde alımı sırasında kullanılan konteynerlar içindi ;)

@logisticsmanager benimki de cezamı dedim şu an. Onlar nasıl rakamlar ya öyle :((

ceza değil de ben formülü yazarken bir hata yapmışım, toplam 10 ton ürünü türkiye'nin her yerinden iade aldık. yine benim sorumluluğumdaki teknisyenin gözünden kaçan bir şey yüzünden 6-7 ton ürünü her yerden iade aldık.
onun dışında ötv, gtip gibi şeyler yüzünden şirketin ceza yemişliği de var ama onu teknik birimin sorumluluğuna verenler utansın.

Ceza değil ama ihaleye verdiğimiz teklifte bir şeyi yanlış anlayıp ona göre fiyat aldığım için 60.000 tl kadar zarar yazmıştık o kalemde. Yıl 2014 bir de. Fakat diğer kalemlerde kazandırdığım için patron çok kafaya takmamıştı.

Satılmayacak ıvır zıvır ürünleri stoğa aldırmıştım, 2-3 sene boyunca satılmadı, sonra da yok pahasına verdiler. Ama toplasan 100 bin lira falandır max.

bundan 15 yıl kadar önce tur otomasyon yazılımında uçak iniş, kalkış, otelden turisti alma gibi işlemleri yazılım üzerinden operasyona bildiriliyordu. benim hatamda ispanya'ya bağlı olan kanarya adalarını ispanya ile aynı saat dilimine koymaktı. değillermiş. kanarya adalarında tatil yapan turistler yazılım hatası yüzünden geç çıktı otelden. 50bin euroya kiralanan uçak boş kalktı gitti. sorumluluğu kabul edip istifa ettim. 3 ay sonra geri çağırdılar.

4 milyon dolar, calistigim sirket yedi. danismanlik sirketi, ustunde calistigimiz bir binanin 2. kat dosemesinin icine ettik, mahkemede bina sahibi kazaninca ceki yazip verdiler hhehe.

50 bin liralik bir ihale hesap hatasi yuzunden kacmisti:) ihaleyi biz alirdik bu hata olmasaydi ama teminatta mi ne hata yapmistik hatirlamiyorum:)

şaka herhalde. uzak durun.

ya da macera arıyorsanız neden olmasın?

ben kesinlikle gitmem
kirişleri çatlak bir binadan ev alır mısınız?

valla bi arkadaşım iflas sürecinde bi firmada çalışıyordu. firma sürekli iş ilanı verip duruyordu. girdi 6 ay çalıştı parasını alamadı çıktı =)

bence her ay sıkıntısız yatan az maaş, yatıp, yatmayacağı belli olmayan maaştan iyidir.
ben olsam macera aramazdım.

www.jack-wolfskin.com müşteri hizmetlerine yaz, belki üzerindeki koddan falan anlarlar.
amazon'dan aldım ben bu arada, fiyatı burasıyla aynıydı, keşke öyle yapsaydın

doktorun hatrı için hastaneye katlanmaya değer.
www.medicalpark.com.tr

3 aydır çözülmeyen sorunumu 1 haftaya çözdü.

Türkiye Hastanesi'nde Refik Okçu, hem teyzemin hem eşimin yıllarca süren mide problemlerine deva oldu. iyi doktordur kesinlikle.

acikta kalmis meyve veya cop varsa ona gelirler genelde. ama yoksa da gelebilirler. soguktan kacip eve siginmis olabilirler :)

Bakalım tüm ihtimalleri ortadan kaldırdım yine de geliyorlarsa soğuktan kaçıp eve sığınma fikri olabilir :(

Benim de başım bunlarla belada. Sadece mutfakta var. İlaçlama, ortada yemek ve bulaşık bırakmama, her gün mutfak dolaplarını çamaşır suyu ile silme gibi bir sürü şey yaptık. Bina girişinde de bu sineklerden olduğundan dolayı mutfaklara çıkıyormuş aynı yönde oldukları için. Çevreden de geliyor olabilir her şeye dikkat ediyorsanız. Bunları avlamak için büyük kola şişelerinden yapılan tuzaklar var youtube da. O tarz şeyler de yapabilirsiniz.

bol likralı olacak,
pamuk oranı düşük olacak.

diesel dene bi de.
(Stradivarius, pull and bear, colins zaten çöp)
Lewis'da da klasik skinny olmayan modeller genelde dizlenmez.

Ruck and Maul

Hep maviden aliyorum. Skinny de aliyorum bol da. Hic sekil degistiren olmadi. Bi de zarayi bilmiyorum hic almadim ama mango kot konusunda sasirtici sekilde basarili. Memnun kaldigim bi kotun gecen ay baska rengini de aldim mangodan.

Mango da almıştım arkadaki (popodan geçen) dikişi yamuktu. Ayrıca onun ki de giydikçe bollaştı :/

Ben flared almistim gerci skinny degildi. Fiyati da ortalamaya gore yuksekti. Kalite kalite de olabilir. Belki de flare daha kolay yapiliyordur kalip olarak, ondan becermislerdir :)
Herkese mng kot oneriyorum ben de o kadar memnun kaldim.
Maviye diesele bak madem bi de umarim bulursun

iyi de bilmen gereken ne? malzeme karsilastirma mi? idman tavsiyesi mi? isin felsefi kismi mi? tirmanisin tarihi mi?

Başlamak istiyorum. Nereden başlayayım? Mesela her isteyen yapabilir mi vs vs

yaş kaç? neredensin?

namümkün
âlâ

velhasılkelam. mmm bayılırım

bilakis, ez cümle

iskembe-i kübradan sallamak

çok az kullanılan sözcükler gündelik konuşma dilinde itici bir etki yaratabiliyor. ben daha çok herkesçe bilinen, basit ama kullanılmayan kelimeleri veya kalıpları tercih ediyorum. az bilinenlerden "konşimento" kelimesini çok seviyorum ama kullanma fırsatım hiç olmadı.

muhtelif, bilmukabele, bilakis, bilahare, nitekim.

icimde bir dede uyuyor resmen -_-

Velev ki diyorum bazen.

Gerçi bunu deyince aklıma malum kişi geliyor ama olsun. Sevdiğim bir sözcük.

münferit..

kendi başına, ayrı, tek demek.. bankacılardan bulaştı sanırım :)

nitekim

Tahayyul

Niș

az bilinmese de, sanırım az kullanılıyor, "teşne"

Mütemadiyen. Çok severim.

Hepinize teşekkürler <3
O halde ben de benimkileri yazayım:

Primitif
Tahakküm
Mutabakat
Alt metin
Tıynet
Hasılı
Nihayetinde
Serzeniş



Teşne'yi ve niş'i ilk kez duyuyorum. Gerçekten değişikmiş :)
Tahayyül söylemeyi en sevdiklerimden biri:)

arapça ya da kürtçe sözcük kullanmıyorum elimden geldiğince. kimi kimi dediğiniz gibi sözcükler çıkıyor ortaya.

örneğin yel demiyor kimse, rüzgar diyorlar. ben yel derim.

konvansiyonel derim, kişioğlu derim, düş gördüm derim..

muhtemelen.

muhteviyat.

İngilizce olmayan bir dildeki diziyi, İngilizce alt yazılı mı izliyorsunuz?
sansür değildir, çevirideki teknik detaylar (karakter sayısı, okuma hızı sınırı vb) nedeniyle bazen kesme biçme yapılır alt yazı hazırlanırken, her şey kelime kelime yazılmayabiliyor.

Loafer? Cesit cesit, klasik gorunumlusunden, renklisine her cesidi var.

Mini topuklular? Jean altina giyilebilen, kumas detayiyla daha günlük duranlardan mesela? www.stellamccartney.com

bağcıklı/bağcıksız keten ayakkabılar da spor sınıfına giriyor mu bilmiyorum ama en çok giydiklerim bunlar. bir de converse tarzı ayakkabılar. ayrıca oxford ve loafer tarzındaki düz ayakkabıları de giyiyorum. renkli/desenli soket çoraplarla ve ona göre kıyafetlerle kombinleyince de klasik durmuyorlar öyle. çok nadiren babet benzeri ayakkabılar giydiğim de oluyor. spor ayakkabı ise en az giydiklerimden.

@büf-e kür
Bu çok iddialı geliyor bana o topuklar incecik o burunlar sipsivri. Zaten bir dönem düz sivri bot giydim diye ayağımda bunion oluştu, silikon bunion koruyucu takıyorum bazen.

Loafer'a almaya gidiyorum :)

Bilffil şunu giyiyorum yazları: www.amazon.com.tr

Keyman Design'ın düz ayakkabılarına da bakabilirsiniz. Tarzlarını beğeniyorum.

yazın sandalet veya yemeni giyiyorum.

Babet ya da sandalet. Kimse babet giymiyor mu ya? Ben de buf'un yazdiklarina benzer de giyiyorum bu arada cok sivri olmayanlari da var

superga giyiyorum sadece. tatilde de sandalet. butun yaz bu ikisiyle geciyor cok mutlu oluyorum. bin cesit renkli supergam var.

espadriller.

bu yazı şu ve benzerleriyle geçirdim;

www.deriden.com.tr

Yazın sandaletler, espadriller, keten ayakkabılar vs giyiyorum. Bu yaz hafif topuklu, ince bantlı ayakkabılardan çok giydim mesela.

Kışın da bot, çizme, postal vs giyiyorum zaten.

şundan aldım geçen gün: www.beymen.com

bu model her kıyafeti güzel gösteriyor, pantolonu da elbiseyi de

Buraya tam iki kere mesaj yazdım, ikisinde de duyuru beni "log-off" yaptı.

traveling heros - bbc (mitoloji)

genelde bu tarz filmler büyük bütçe istediği için hepsi oldukça bilinir filmler oluyor ama söyleyeyim yine de atladığınız vardır belki. apocalypto, 300, troy, kingdom of heaven. izlemedim ama 10000 bc vardı bi de.

Sistem geri yükleme ile geri almayı deneyin

Yasadigin sorunun donanimsal olmama ihtimali cok yuksek bu yuzden laptop gidici demek asiriya kacmak olur. Sen bir format at bak bakayim hala mavi ekran veriyor mu?

Bana da oluyordu şu kopyaladığım şeyi yaptım düzeldi gibi.

1- Yönetici haklarına sahip bir komut istemcisi açın.
2- "chkdsk C:" temel komuttur.Buna eklenecek ilave komutlarla değişik işlemler yapılabilir.
Chkdsk aracını salt okunur modda çalıştırmak için, komut isteminde chkdsk yazın ve ENTER tuşuna basın.
Eğer C: dışında bir diskte hata denetimi yapmak istiyorsanız o diskin harfini yazın Örn:chkdsk E:chkdsk
C: /f : Birimdeki bozuk bölümleri taramadan hataları onarmak için, komut isteminde chkdsk birim:/f yazın ve ENTER tuşuna basın.
chkdsk C: /r : Hataları onarmak, bozuk bölümleri bulmak ve okunabilen bilgileri kurtarmak için, komut isteminde chkdsk birim:/r yazın veENTER tuşuna basın.

harddisk'in bozuluyor olabilir.

@tezek çalışıyorum şu an bayram tatilinde ilk iş o olacak :/