Ekşi Duyuru

1-sahil yolu 50. yıl tahran lisesi bahçesinde okullar eğitim veriyor,onların vermediği gün sen verebilirsin.
2- salami çeşme parkı yan sokağı trafiğe kapalı değil ama çok nadir araç geçişi var orası da eğitim alanlarından biri.

Uzulerek soyluyorum, caddeyi unutun. Gecesi ayri, gunduzu ayri dert. Araba kullanmayi ogrenmek icin sececeginiz son yer olsun.
Kartalda anpa gross var, onun ust kati acik otopark ve baya buyuk. Orasi geliyor benim aklima

Selamiçeşmede ptesi günü pazar kurulan bir yer var ptesi hariç hep boştur zaten kurslar da orda eğitim veriyor

Beykoz - çavuşbaşı. Sokaklar ıssız. Trafik yok. Hatta insan yok.

Pendik sahilde cumartesi pazarının kuruldugu yer pazar günleri yada hafta içi boş

ehliyetimi 2001'de aldım, tc kimlik no bile yazmıyor, avrupada araç kiralayabiliyorum, cevirmelerde de sıkıntı çıkmadı.

Yok onu sormuyorum. Sınır kapısından araçla geçeceğin zaman kurallar başka oluyor. Ben de en eski ehliyetimle avrupa'da araç kiralayabildim. düzenlemeler nedense bu konuda abuk sanki.

yeni tip ehliyet ise evet gecerli
eski tip ise gecersiz.

yeni tip çipli ehliyetse geçerli eski tipler geçersiz fakat sınır kapısında "genellikle" ehliyet sormuyorlar. geçen ay eski tip ehliyetimle ipsala'dan yunanistan'a gidip geldim iki taraf da birşey sormadı. gitmeden önce sağda solda araştırırken eski ehliyetle geçmelerine izin verilmeyen kişilerin olduğunu okumuştum.

Kapıkule bulgaristan'a gider. İpsala ana sınır kapısıdır, Pazarkule'den sonraki yollar nasıl bilmiyorum.

geçenlerde ipsala çok yoğundu, beklemeyelim diye rotayı pazarkuleye çevirdik. pazarkuleden dedeağaç a geçtik yollar gayet güzeldi. sizin rotanız neresi, eğer sahil tarafına gidecekseniz ipsala uygun. mecbur kalmadıkça pazarkuleye gitmiyoruz

Thasos'a gideceğiz. Yani Kavalaya yolumuz.

Nereden gideceğini yazmamışsın.

Öncelikle geçmiş olsun, bu işi ertelemeyin spo2 değeriniz aşırı düşük. Oksijen eksikliğiniz felaket boyutta, böyle devam ederseniz bu işin sonu organ yetmezliğine kadar gidebilir. Test sonuçlarına göre doktor zaten evdeyken sürekli kullanım raporu çıkarmış.

1. Genelde sgkda bpap/cpap cihazı oluyor. Respirox marka cihazı kendisi veriyor. Eğer sgk'nın o an için elinde yoksa sen cihazı alıyorsun faturasını götürüyorsun.(oto cpap cihazı bilmiyorum fakat bpap için 3 bin üstünde geri ödeme veriyor) Doktorunuz maske raporu çıkarmamış. Maskeyi hortumu filan kendi cebinizden alacaksınız. Önerim maskede ucuza kaçmayın, oranazal (tam yüz maskesi) maskeyi sürekli kullanacağınız için ucuzlar hem yüzünüzde iz yapar hemde rahat edemezsiniz. Cihazı aldıktan sonra sadece bu tip cihazlar satan büyük medikallerden birine gidin deneyerek maske alın. Kaliteli bir oranazal maske 2bin liradan başlar.

2. İlinizde bulunan sgk tıbbi malzeme başvuru birimine, reçeteniz ve raporunuz ile gideceksiniz.

3. Devlet hastanesinin raporu elimde olduğu için e-nabız kısmını hiç kontrol etmemiştim.

4. Cihazın mantığı basit en kalitelisi de en dandiği de sesli çalışır. Ses dediğim olayda hava sesi. Önemli olan maskedir.


Tekrar geçmiş olsun, bu işi ertelemeyin biran önce halledin.

7'yi bilmiyorum ama geri kalan oluyor zaten. Acentaya giderseniz size daha ayrıntılı bilgi verirler.

1- evet
2- evet
3- poliçede yazan max tutara kadar
4- evet (sonradan üst kata rücu ettirir sigorta, onlardan alır hasarı)
5- evet
6- poliçede yazan max tutara kadar

7- evet, ama poliçede ne kadara kadar nakit ve takının sigorta altında olduğu yazar. Yani poliçede atıyorum maksimum x tutara kadar takı/mücevher/nakit limiti vardır, siz kalkıp da "ya benim 4 kilo altınım, 3 milyon dolarım vardı" deseniz de fayda etmez.

evde gerçekten değerli mücevherat ve nakit para varsa bunu poliçede belirtmeniz ve gerekli kasa ve güvenlik koşullarını sağlamanız lazım. yalnız risk arttığı için poliçe primi deli gibi artar.

1-2-3-4-5-6 John Bloor a katılıyorum.
7. madde için evde duran kasa, nakit ve ziynet konusunda sigorta şirketleri için iyi bir müşteri değilseniz karşılamaz. daha doğrusu 3-5bine kadar karşılar.
takibi ve kontrolü zor olan teminatlarda sigorta şirketleri istekli değildir. Banka kasası öneririm.

Bunca zamandır, BT anjiyografi çekilen hastalara böyle bir öneride bulunulduğunu görmedim, duymadım (bol sıvı alımı dışında).
Damar açıcı bir deniz ürünü de yok.
İyottan zengin deniz ürünlerine karşı allerji mi test edilecek (hiç akla uygun değil) yoksa aşırı iyot yüklenmesini önlemek için yememesi mi söylendi.
Merak ettim açıkçası. Ama benim çevremde rastlamadım.

Dask+özel ev sigortası.

birden fazla dask olmuyor, dask'in metrekare uzerinden isleyen bir yapi. evin 100 metrekare iken sen 250 metrekare icin odeme yapsan bile resmi olarak bunu kanitlayamadigin icin resmi kayittaki metrekare uzerinden odeme alirsin.

dask + konut sigortasi yapmak lazim. konut sigortasi deprem teminati yaninda esya teminati gibi diger giderler konusunda da yardimci oluyor.

Kentsel dönüşüm bedava mı?

İkisi de değil. Hatta şu devirde döviz bazlı zirvelerden yatırımlık ev alınmaz. %2 faizli krediyle hiç alınmaz. O kredi in size maliyeti yıllık %35 evinizin değeri her yıl %35 artmazsa zarardasınız. Kadıköy’de ekonomik ömrünü tamamlamış bir ev uzun vadede değer kazandırmaz.

Bu fiyatlardan ev bir yatırım opsiyonu değildir.

İstanbul’dan ev alınmaz bence. İşi taşıma imkanı varsa diğer büyük şehirlere bakılmalı.

istanbuldan almayın +1 izmir veya ankara daha mantıklı uzun vadede

Yalova depreminden sonra pul parasına satılan hafif hasarlı konutların yıllar sonra milyonlar ile ifade edildiğini görmüş biri olarak milletce bu konularda balık hafızalı olduğumuzu düşünüyorum. Biz yakın gelecekte bu depremi de unutacağız.

İstanbul Türkiye'nin en arsa üretilemeyen şehri. Dolayısıyla arz daima kısıtlı kalıp nüfusu da daima artacak.

Bu yüzden, yatırım için diyorsanız, İstanbul'a devam derim.

Ancak kredi alacağız lafına takıldım ben. Önce konut ve kredi için görünmeyen maliyetleri bir hesaplayın. Emlakçı parası, alım, satım vergisi, hayat sigortası, dosya masrafı, eksper parası, konut sigortası, dask vs.

Sonra bir bankaya gidin, ben şu değerde bir ev alacağım, ama evin tapu değeri şu, gelirim de şu, bana en fazla ne kadar kredi verirsiniz diye bir sorun. Sonra o kadarcık kredi için o uğraşlara girmeye değer mi konusunu düşünün falan.

"İstanbul'da konut yatırımı yapılmaz" argümanına katılmıyorum. Son 3 ayda fiyatlar gözümün önünde öyle yükseliyor ki erken davranmadığıma hayıflanıyorum.

"Evin değeri her yıl %35 artmazsa zarardasın" ifadesi hatalı. Eksper değeri 1-2M arasında ise kredi maksimum %70 çekebiliyorsun o da bina A sınıfı ise. 1-2M eksper değerli dairelere çoğunlukla %60 kredi çıkıyor. 2M-5M arası ise ise oran %50-55'e düşüyor. Ataşehir bu sınıfa girecektir yani dairenin en fazla yarısına kredi çıkar. Eksperlerin genellikle satış fiyatının altında bedel biçtikleri bilinen bir durum. Yatırım amaçlı aldığından kira getirin de olacak faiz ödemeni belli ölçüde veya kredinin vadesine göre/çekeceğin tutarına göre belki de tamamını telafi edecektir.

Benim tercihim 2000 sonrasında yapılmış, bilinen inşaat şirketlerinin yaptığı markalı konut projelerinden yana olurdu. Kentsel dönüşümü kesinleşmiş daireler bulabiliyorsan Kadıköy'de mantıklı olabilir ama gireceğinin bir garantisi var mı? Ayrıca girse bile ek maliyet çıkacaktır bu ne kadar olacak? Şartlar uygunsa kentsel dönüşüm daha kazançlı olacaktır tabi ki ama iyi incelemek lazım.

kadikoy+kentsel donusum. bunun icin buldugunuz binadaki ev sahiplerini de tanimaniz lazim donusmesini istemeyip imza vermeyen 1 kisi engel olabilir. bizde bina yikildi yenisi icin 1 imza lazim ama o kisi alman vatandasi ve turkiyeyle hicbi alakasi kalmamis babasi vefat edince uzerine miras kalmis daire. bir kere gelmis soyadini degistirdigi icin angarya is cikmis bunla mi ugrasacagim diye gelmiyor :)

2021 yılında İstanbul'dan yaşam amaçlı bir ev aldım. Geçtiğimiz sene de sizin gibi yatırımlık bir ev arayışında idim.. Hikaye burada başladı.

1- Kira artış oranlarının %25'e sabitlenmesi durumu beni kiracıyla karşı karşıya getirecekti.
2- Sürekli değer kaybeden TL ve döviz üzerinden kira sözleşmesi düzenlenemiyor olması beni payback açısından biraz endişelendirdi. Yatırımın riskli olduğunu fark ettim.
3- İstanbul gibi deprem riski yüksek bir yerden konut alırken çok eski konutlarda arsa değeri üzerinden ilerlemem gerektiğini anladım. Ancak eski konutlara da yenileri kadar fiyat isteniyordu, hiç kimse mülkünü bir arsa parasına satmak istemiyordu.
4- DASK teminat bedelleri inşaat maliyetini 145k bandında tutuyordu. Geçtiğimiz sene bu paraya bir daireyi yeniden inşaa etmek imkansızdı. (Şimdi deprem bölgesinde de ciddi bir DASK krizi var. Sigortalılara 150-250k arası komik paralar ödeniyor. Değil inşaatını yapmak, sigortadan ödenen parayla içerisindeki kapı/pencere, zeminler ve mutfak dolaplarını vb. yaptırmak bile mümkün değil..)
5- Arsa tapulu olan kelepir konutlara ise bankalar kredi vermiyordu…
6- Tıpkı kira fiyatlarına yapılan saçma müdahale gibi konut fiyatlarına da saçma bir müdahale yapacaklarından çekindim.
7- Satın aldığım daire ertesi gün bir deprem nedeniyle yıkılsa ne sigortadan para alabilecektim ne de yenisini inşa edebilecek bir gücüm yoktu.

Daha sonra Kuzey Kıbrıs’ta daire satın alan bir arkadaşımın tavsiyesiyle orada bir konut arayışına girdim.

1- Hem satış hem de kiralama fiyatları İngiliz Sterlini ile belirleniyordu.
2- Kiralar 6 aylık peşin veya 12 aylık peşin olarak alınabiliyordu.
3- Yılın 250-300 gününü güneşli geçiren bir konumda olduğu için hem kısa süreli kiralamalara hem de üniversiteler nedeniyle yıllık kiralamalar oldukça yoğundu.
4- Evi eşyalandırarak daha iyi fiyatlara kiralamak mümkündü.
5- İncelediğim konutlarda Payback süresi genellikle 12-16 yıl arasında değişiyordu.
6- Buradaki maaş dökümlerimi ve mülklerimi Kuzey Kıbrıs’taki İşbankası’na sunarak TL geri ödemeli konut kredisi çektim. (Evet KKTC’deki bankadan :) GBP ile ev alıp TL geri ödemeli..)
7- KKTC gayrimenkul satın alanlara oturum izni veriyordu.


Satın evi bir yatırım danışmanın tavsiyesiyle buldum. Hatta bana uzun süreli kiralama yapacağım için destek oldu ve nokta atışı bir daire önerdi. Buradaki maaş dökümlerimi ve mülklerimi Kuzey Kıbrıs’taki İşbankası’na sunarak TL geri ödemeli konut kredisi başvurusu yaptım ve aynı hafta içerisinde onaylandı. GBP olarak daire satın aldım ve TL olarak geri ödüyorum..

Daire okula 4-5 dakika yürüme mesafesinde olduğu için satın aldığım hafta içerisinde yabancı bir öğrenciye kiraladım ve 12 aylık kiramı peşin olarak aldım.

Yatırım danışmanın çalıştığı şirket ilk yıl ücretsiz bir kiralama yönetimi hizmeti veriyordu. Kiracıyla falan hiç uğraşmadım tüm süreçleri onlar sayesinde hızlı bir şekilde hallettim. Şimdi kiracının bir sorunu olduğunda da onlar ilgileniyor. Sonraki seneler için de oldukça cüzi rakamlarla kiralama tarafını onlarla ilerletmek istiyorum.

Çok fazla detay var ama hızlı bir şekilde özetlemek istedim. Benim aldığım daire geçen sene (Ağustos 2022) 40.000 Sterlindi. Masraflarıyla birlikte 44 ya da 45.000 GBP gibi bir rakam ödemişimdir. Aylık kira ödemesi 350 USD olarak belirledik. (Türkiye’deki atmler ve şubeler GBP cinsinden para ödeme konusunda çok sorunlu ben o yüzden USD tercih ettim) Geçen ay benim üzerimdeki daireyi (birebir aynı daire) 52.000 sterline sattılar.

Sorunuz olursa süreçler hakkında elimden geldiğince bilgi vermeye çalışırım veya beni aşan yerlerde çalıştığım kişiye yönlendirebilirim.

Edit: Kıbrıs'ta konut alırken pek çok yerle görüştüm. Ancak donanımlı ve güvenilir danışmanlarla karşılaştığım için Nexus Cyprus ile çalıştım. Sadece Kuzey Kıbrıs'a bilet aldım ve otel rezervasyonu yaptım. Havalimanına iner inmez karşılayarak 2-3 şehirde 7-8 konut göstererek karar sürecimde çok fazla destek oldular. Her şeyden önemlisi bütçeme ve beklentilerime yönelik hareket ettiler

@Lethe

Lafımı çarpıtmışsınız ben bu fiyatlardan yapılmaz diyorum 2019-2022 arasinda yapılırdı. Neyi nereden aldığınız kadar kaça aldığınızda önemli. Arz kısıtlı değil İstanbul’da evet arsa kısıtlı ama İstanbul dikey yerleşmenin teşvik edildiği yozlaşmış yönetimlere sahip bi şehir bi Avrupa şehri değil yani. Biraz geniş düşünün.

Ek olarak Elmalı Hamdi +1 KKTC’ye bakın. Kira gelirini geçtim potansiyeli yüksek bi yer fiyatlar suan güneye göre çok uygun tabi nedeni de var ama.

illa ev alacaksanız, kadıköy her zaman kadıköydür. bekleyecek uğraşacak sabrınız ve dönüşüme girince destekleyecek paranız varsa kadıköyde bir tapu her zaman kraldır yani şahsi kanaatimce.

istanbuldaki en kötü deprem senaryosunda bile en azından kadıköy'de arsanız olur, sıkıntı yok yine yani ihtiyacım yok diyorsunuz.

ilk şart 50 yaş üstü imiş.

Şahıs şirketi açıp home office çalışıyorum diyerek sağlık sigortasini ödeyebilirsiniz bildiğim kadarıyla. Tam olarak "dolandırıcılık" oluyor mu bilmiyorum ama çalışmayan ve çalışmayacak biri için bildiğim kadarıyla başka yol yok. Yapan kişiler de tanıyorum tam sizin eşinizin durumunda olup.

Hocam annenin büyükbabasının anneannesi zamanında daha kıtalar bile birbirinden ayrılmamıştır o kadar geriye dönük işlem olmaz en sondaki anneannenin çocuğu ve torunu alır vatandaşlığı senin anneye ve sana gelmez.

bildiğim kadarıyla nineden devam eden bir vatandaşlık olması gerekiyor size ulaşması için. yani üst soylarınız vatandaş olacak ki siz de başvurabilesiniz. dolayısıyla başvurabileceğinizi düşünmüyorum.

Benim dedem, ananem, dayım falan yunanistan vatandaşlığındaydı benim bile yok hocam. O işler öyle olmuyor. Eskiden zorlayınca oluyordu ama şu durumda hayır.

size net bir bilgi vereyim. ikinci dünya savaşı öncesi nüfus kayıtları yok veya çok az. bu yüzden 1945 öncesine bakmıyorlar bile.

hadi torpil, rüşvet falan kayıt çıktı diyelim anneanneniz bulgaristan vatandaşı ise ancak olabilirdi. o bulgaristan vatandaşıydı ve vefat etti diyelim, anneniz sağ ise gider başvurur, vatandaşlığa kabul edilir sonra siz başvurabilirseniz. ama anneniz allah göstermesin vefat etti diyelim zincir kırılıyor, siz vatandaş olamıyorsunuz.

ben 99'da frp'ye bulaştım. o zamanlar hiç hatırlamıyorum türkçe bir şeyler.

benim devrem ve üst devrelerimizin ingilizce kasma sebeplerinden en önemlisi de müzik, frp ve bilgisayar hakkında türkçe kaynak olmayışıdır muhtemelen.

fotokopi fanzinlerde falan bir iki sayfa kısa çeviriler gördüm sadece.

Ahaha müthiş bir soru bu benim için. 2008 yılıydı galiba, uzun arayış sonrasında Oyuncunun El Kitabı'nı, Kabile Kitabevi'nde (Konak/İzmir, hala faal mi bilmiyorum) bulabilmiştik. Bir günümüzü almıştı; ki bu amaçla günübirlik gelmiştik İzmir'e:D

Motorları ve şanzımanları aynı. Tiguan: Yüksek Golf.
A3: Kaliteli Golf.

Yüksek ve daha geniş bir araba isteniyorsa Tiguan mantıklı. Bunlar önemli değilse; kalite, yalıtım gibi kriterler bakımından A3 iyidir.

Cok seyahat etmiyorsaniz ben olsam A3'un tadini cikarirdim cocuk yokken.

Benzer kalitede araçlar bence zaten fiyatları da aynı.
Ben trafikte biraz yüksek bir sürüş konumunda olmayı seviyorum.
Ayrıca bagajı da önemsiyorum. Tiguanın bagaj hacmi audiye göre %50 daha fazla.

Audi bir tık daha performanslı ve spor olur. Üsttekilere ihtiyacınız yok da buna varsa auidiyi seçin.

A3'ün içi daha kaliteli hissetirir. arka koltuk çok basık ama iki kişisiniz.

sizin durumunuzda A3 daha mantıklı bir seçenek.

çocuk olmadığı için net A3.

cocuk plani yoksa a3 al devam et.

2. soruya cevap vereyim, ehliyet yeni.

4-5 ay önce ben de eşime sponsor olarak başvurdum.herkes vize krizi yüzünden çıkmaz diyordu ama seyahatimiz kadar vize verildi.

Dediğiniz gibi eşime sponsor olacağım, harcamalar tarafımca karşılanacaktır diye bir basit dilekçe yeterli sizin adiniza. Benzer dilekçeyi eşinizin başvuru dosyası için de "harcamalar eşim tarafindan karşılanacaktır" diye yazabilirsiniz ek olarak, biz öyle yapmıştık.

sony wh-ch710n

soundcore life serisinden bütçenize uygun olanı.
kafa üstü.
mikrofonlu.
2 cihaza aynı anda bağlanabiliyor ve bağlı kalabiliyor.
3.5 mm jack ile pcye bağlanabiliyor.
koca kafalar için özel olarak tasarlanmış.

2.5 senelik sürekli kullanım sonrası pedleri yeni yeni açılmaya başladı. batarya ömrü hala çok iyi. (benim şansımdır belki bilemiyorum.)

www.apple.com

En ideali eğer indirimde yakalarsan WH-1000XM3. Genişlik ayarı var, tüm kafalara da uygun.

İçinde konut geçenler
Villa (böyle bir seçeneğin olması komik geldi bana, o da konut neticede)
Bir de hatırladığım kadarıyla tarla vasfındaki yerlere belli sınırlar içinde bir şey yapılabiliyor, diyelim yüzde 5ini geçmeyecek şekilde gibi, ama hatırlamıyorum neydi kanun.

Öte yandan genel kanunlar var da asıl önemli olan ilçe belediyesi plan notlarına ne yazmış, onlara bakmak lazım.

Konut ve villa imarı, ikisinden biri sizin için yeterli.

Şöyle anlatayım; 500 m2 bir arsa var ve sadece villa imarlı diyelim. Bu arsaya 6,5 metre yüksekliğini geçmeden müstakil bir ev yapabilirsiniz, taban büyüklüğü imar izni ile alakalı.

Ama konut imarlı bir arsa var diyelim; bunda da 4 kat yükseklik izni ve imarına göre taban kurulumu var diyelim.

4 kata kadar konut izni var diye 4 kat yapmak zorunda değilsiniz, buraya da 6,5 metre bir villa yapabilirsiniz.

Yani konut imarı olan arsa villa imarını da kapsıyor, ama villa imarı olan arsa konut imarını kapsamıyor.

Bir de @senolll'un dediği gibi, belirli bir büyüklükteki tarlalarda küçük bir ev apımına izin veriliyor. Büyüklüğü ben de hatırlamıyorum ama atıyorum 5 dönümden büyük olmak şartıyla en fazla 200 m2 gibi kurallar oluyor.

En doğrusu, doğrudan ilgili belediyeden imar durumu sorgulamaktır. İnternetten alınan E belediye bilgileri bile yanıltır.

insanlar hesap takası yapıyor zaten genelde. Feyk bir hesaba oyunu alıp bitirdikten sonra onu satıyorlar. mantıklı bir komüncülük bence.

@sparkle kiddle bu açıdan da mantıksız yani BR versiyonu

1. Trde 2. El disk piyasasi olu. Kimsede ps5 yok olsa da oyun alacak para yok. Hele hele sony turkiye cekiliyor artik iyice kotulesir.

2. Dijital magaza sony turkiyeye ragmen daha ucuz.

3. Ps plus sistemi varken artik kimse diskli oyun almaz.

Kesinlikle dijital daha mantikli. Ben tam 2 sene once 6bine dijital aldim bir gun bile disk olsaydi keske demedim.

Dijital bana daha pratik geliyor. Ps plus extra alsan zaten epey bir oyuna erişim sagliyorsun.

Dijitalin tercih edildigi bir gerçek fakat oyunu sildkten yillar sonra bile açip oynamak istesen oyunu dijital markette bulup indiremeyebilirsin.

Bir de ps4 disk külliyati genis olan insanlar için ps5'i normal almak bir zorunluluk. Aksi halde gelecekte oyunlar elinde patlayacaktir o kisinin.

türkiyede internet şans işi olduğu içi bulunduğun yere bağlı. 50+ mbit bir bağlantın varsa arkadaşların saydığı sebepler dışında sırf cdleri saklamamak için bile dijital +1

Diskli almanin turkiye’deki psn kardesligi varliginda pek mantigi yok diye dusunuyorum. Donanimhaberde oyunlarin bulundugu hesaplarin takasi yapiliyor, garantisi yok karsilikli guvene dayali tabi ama ben 6 yildir herhangi bir sorun yasamadim. 2 ay once aldigim elden ring’i 1 ay oynayip sattim, cebimden 5 kurus cikmadi (hatta piyasa fiyatina gore alip sattigim icin aldigimin 10 lira ustune sattim sjdjdf)

kucuklerinde gormedim hic

Dün büyük Migros'ta gördüm.

mmm'lerde vardır

değil. brütten swapları çıkararak oluşturmalısınız

1) tax free'ye özel fatura kestirin. her yer kesemiyor. yanınızda pasaportun olması gerekebilir. global blue kullanıyorsa mağaza internetten üyelik vs alıp çatır çatır otomatik doldurabiliyorsunuz hepsini öyle bir şeyleri vardı unuttum bayadır alışveriş yapmıyorum tax free.

2) havalimanına gidin. bagajı vermeden gümrüğe gideceksiniz. burada önceden checkin yapmanız (bagajı vermeden) gerekebiliyor bazı yerlerde. oradaki gümrük memurları bazen ürünü görmek istiyor bazen istemiyor duruma göre bagajınızı açtırıyorlar. sonra faturanıza gümrük çıkış damgasını vuruyorlar. bagaj ve ürünle işiniz bitiyor.

3) bundan sonra parayı almak var. iki şekilde alabiliyorsunuz havalimanındaki kiosklardan nakit veya karta iade. nakit alırsanız kesintisi vardı sanırım.

ben genelde verilen formu doldurup karta iade seçip kart numaramı yazıp kiosktaki sırayla vs uğraşmadan genelde kioskun önünde olan tax free posta kutusuna atıyorum. bir iki hafta içerisinde karta iade yapıyorlar.

(git:ucuzaucak.net )

Haftalık kart alabilirsiniz yukardaki arkadaşın verdiği linkte bulabilirsiniz. çevredeki başka şehirlere gitmek dağ göl görmek isterseniz Bayern ticket seçeneklerine bakabilirsiniz. Bir hafta kalmışken Münih çevresinde de bir iki günlük gezi planlamak keyifli olabilir

Bir de arkadaşlar gitmek istediğim yere hangi aktarmalarla gidebileceğimi gösteren bir app önerebilirseniz çok sevinirim.

@bitanisanseversin Münih çevresinde bir gezi için nereyi tavsiye edersiniz?

Google maps toplu taşıma seçeneği, size güncel kalkış saatleri ve yürüyüş bağlantıları dahil gösterecektir. Dilerseniz hareket başlangıç saatinizi değiştirerek ona göre de bir rota alabilirsiniz.

Bağlantıları kendiniz planlamak için network map'i istiyorsanız yine @edmond'un ilettiği sitede haritalar da mevcut.

Geçmiş olsun. Buradaki "hekim arkadaşlar" maalesef hasta soruları söz konusu olunca, nedense hiç ortaya çıkmazlar. Ancak bir polemik olunca, "açılın ben doktorum" edasıyla cevap verirler.

Ben doktor değilim, ancak beklemek yerine, kontrastlı MR çektirseniz, içiniz rahat olur.

Lenf büyümesi : kanser gibi bi algı var bizde ama her zaman çalışan bir denklem değil sanırım bu. Yakın zamanda başımıza geleni anlatayım. Yeğenimin bağırsaktaki lenflerinde büyüme tespit edildi. Biz de hemen kanser diye korktuk ama sizdeki gibi doktor da lenf büyümesine odaklanmadı. Başka bir hastalığın/enfeksiyonun sonucu gibi yorumladılar ve ona göre tedavi uyguladılar.

Yani hekime güveniyorsanız devam.

Yorumun yorumu doğru olmaz ama yorumlayalım. lenflerle ilgili bişey görülmemiş. Bir durum yok.
önceden zatürre geçirdiyse sekeller onlarla alakalı olabilir. sekelleri görmek lazım.

kontrastlı MR'ın konuyla hiç alakası yok. cahilden fikir almayın.

Google Translate doldurulan formlar ve açılan menülerde işe yaramayabiliyor evet. Ama site Almanca olsa da aradığını bulmak zor olmasa gerek.

Mieten = Kiralık
Haus = Ev
Zimmer = en az Oda sayısı
Fläche ab = en az alan metre kare
Preis Bis = Kaç paraya kadar arıyorsak
Umkreis = Yazdığınız bölgeye en fazla uzaklık

En baştaki en uzun form boşluğu zaten ev bakmak istediğiniz şehri ya da mahali vs yazacaksınız.

Almanca bildiğimden değil ha, merak edip öğrendim şimdi :)

Mesela Berlin-Kreuzberg ve 10 km çevresinde, 2 oda en az 50 m2 ve en fazla 2000€ seçeneklerinde sadece 8 ev çıkıyor (yuh, çok az)

www.immobilienscout24.de

ingilizce sayfa zor, bu sitelerde de bakabilirsiniz

www.ebay-kleinanzeigen.de

www.wg-gesucht.de --> bunun adi aldatmasin, ev arkadasi olarak oda bulabileceginiz bir site ama tek basina yasayabileceginiz daireler de var.

@John Bloor. Haus sanırım müstakil ev için kullanılıyor. Filtreyi mietwohnungen olarak güncelleyebilirsiniz.

Ebk secenegini acin. WBS varsa bu evleri tutamazsiniz. Ayrica exchange ev filtresini de kapatin.

immobilienscout24.de translate ile kullandım bana yeterli geldi

Bebek reflü yatağı eğimi 12 dereceymiş. Ona göre hesaplayın bence.

12 derece için 40 santim yükseltmen gerekiyor :) bebeklerde işe yarıyor oluşu yetişkinlerde yarayacağı anlamına pek geleceğiniz sanmıyorum :)

5 cm yukseklik 1.5 dereceye karsilik geliyor ancak!

Bir sure yaptigi duvara dayayip sirtinizi duvara dayar gibi uyumaya calisin.

Ya da 2-3 yastik ile biraz daha yukseltebilirsiniz basinizin yuksekligini.

Amac yemek borusunun yatay yerine biraz yukari egimli olmasin saglamak

mehmediye.blogspot.com

Sana whatsapp grup linki atayım bu istesiğini grupda yaz yardımcı birileri çıkar sth tip malzeme işini görür bence

www.sassaren.com
denedim, yüklü miktarda da baskı yaptırdım. memnun kaldım.

FTR

Ama zaten birkaç güne geçecektir. Gerek kalmayacak yani.
Sıcak tut.

matkap uçları, bit uç ve vidalar için ayrıca bir organizer kullanmalısınız. örnek: www.robolinkmarket.com matkap kutusunda saklamak isterseniz içeride boş kalan alana göre küçük bir organizer belki bulabilirsiniz.

Çok boş duruyor L-Boxx kutusu, sağına soluna yerleştir, pilin teki matkapta, diğeri de yerinde olsun. Bits uçları da kutunun kıyı köşesine doğru koyarsan sağlam olur.

Hatta, benim kutu içi bu şekilde.

ibb.co
ibb.co
ibb.co

Aynı matkap bende de var, yedek pil kutu içinde, diğeri matkaba monte, şarj istasyonu tezgahta sabit.

Küçük su terazisi, gözlük, uzatma kolu, 5mt metre, maket bıçağı, işaretleme kalemleri, yonga, havsa uçları, Freze ve zımpara ucu, değil genişletme uçları, 1" ve 3" uzunlukta çeşitli bits uçları, ahşap ağırlıklı çalıştığım için ahşap Delme uçları, bilmem kaç parça bits takımı, mıknatıs havuzu vs... Hepsi tek kutuda.

Laboratuvar değil hasta tedavi edilir. D-dimer üst sınırı yaşa bağlı değişir. Pozitifliği değil negatifliği anlamlıdır. Covid’i nezle gibi geçiren birinde bakmak bile mantıksız.

covidin belirgin semptomlarından bir tanesi d dimerin artışı.

pıhtı riski için bebek asprini alınması öneriliyor. içiniz rahat edecekse hekime başvurabilirsiniz tabii.

İkisi de değil. İkisini de satarken çok zorlanırsınız.

İkisini de almazdım

duyuru sahibi bu iki seçenekten hangisi demiş hemen ikisini de almazcımlar gelmiş. siz villa alın kardeşlerim :)

daire fiyatı diğerinden 250 bin düşük olup da kira fiyatı da 3 bin düşük olması 1. seçeneği mantıksız hale getiriyor. 250 bin fazla verip 3 bin daha fazla kira alacaksanız tabi ki 2. seçenek daha mantıklı. yatırımlık alıyorsanız evin hangi katta olduğu muhiti falan pek önem taşımıyor. siz oturmayacaksınız çünkü. getiri olarak bakın sadece. ama ev masraf çıkaracaksa ilerde onu da göz önüne almalısınız.

bizim daha pahali mahalledeki evin getiri daha yuksek oldu digerlerine gore. -1 katta. kot farki var pencereler amerikan bahceye bakiyor ama yol hizasinin altinda yani. yatirim icin memnun oldugum bu oldu. tek kotusu oturmak istesem oturamam(ki dusunuyordum bi ara)

evin guzelliginden ziyade arsa degeri de artisi. atasehir+1

İçerenköy’de -1de bulduğun ev büyük ihtimalle fındıklıda orası harita üzerinde İçerenköy diye geçse de kimse İçerenköy demez haberin olsun. Asil İçerenköy temiz bir semt evet ama oralar değil

A daha iyi gozukuyor ama baska bi alternatif bakin derim

Sizin müteahhitinize özel bir durum değil, ülkedeki bu tür küçük binaların neredeyse tamamı bu tarz yapılıyor zaten.

Yani bu müteahhitin sabah uyanıp da "lan ben bu binayı kirişli yapmayayım da asmolen yapayım" diyeceği bir şey değil.

Mimari poje çizilip statik için gönderildiğinde asmolen tavan olacaksa mühendis buna göre hesaplar ve statiği çizer.

Bu proje ile belediyeye başvurup ruhsat alacaklar ya da almışlardır. Belediyenin mimar ve mühendisleri de ruhsatı vermeden önce projeyi ve statiği inceleyip bir eksik varsa düzeltilmesini isterler.

Yani sizin ekstra yapmanız gereken bir durum yok şu anda, içiniz rahat etsin istiyorsanız beton dökülmeden önce demirin bağlantısını gözle kontrol edebilirsiniz anlayan biriyle.

Ki ona da gerek yok aslında, yapı denetimin mühendisleri saha yerinde gelip görüp fotoğraflarını çekip dosyalıyorlar. İsterseniz yapı denetimin mühendisleri ile iletişime geçersiniz.

Mantar doseme bir doseme cesitidir. Diger her doseme cesiti gibi binalarda kullanilmasinda bir problem yoktur, tabii ki gerekli onlemler alinarak,hesaplamalar yapilarak.

Yapinin proje muellifi ayni zamanda muteahhitse ve daha design asamasinda ya biz burada mantar doseme kullanalim temiz duz tavanlarimiz olsun dediyse ve ona gore hesap yapiyorsa su an bunda hic bir problem yok. Muellif baskasiysa, yine projenin baslangic asamasinda ona gore hesap yapildiysa yine bir problem yok.

Adi mantar diye tribe giriyorsaniz girmeyin kirissiz doseme demek, kullanimi yogun olarak var.Kolon, perde yerlesimi, zimbalama vs. gibi detaylara dikkat edildiginde cok bir ekstrasi yok.

Hic ihtimal vermiyorum amaa, Yok proje tamamlanmis butun onay suresinden gecmis insaata baslamissin ondan sonra muteahhit ben ya kirisli dosemeyi mantar doseme yapicam diye kafasindan bir ise kalkistiysa orasi suc adamin hapse girmesi gerekir. Bunun Yapi denetimi var, fenni meshulu falan var yani olmaz oyle sey. Bu araba uretirken ya ben dizel motor taktim ama benzinli olsun araba demek gibi. Ha doner projede tadilat yaptirir yine hala oluru var mantar dosemeye doner izinler alinir yine problem yok.


Disaridan ayrica bir statikci bulmanizin ayrica bir faydasi olacagini dusunmuyorum karsi cikacak cok olacaktir da problem genelde isin design kisminda degil imalat asamasinda oluyor ancak designlar paket halindedir zaten statik paketi alir adama teslim edersiniz bakar.

bu kararı müteahhit kafasına göre veremez, mühendisin işi bu. hangi binada hangi tür döşeme kullanılacağıyla ilgili tonla parametre var. sokak arası standart apartmanlarda asmolen döşeme kullanımı çok yaygın, sebebi mimarların ve müteahhitlerin sarkık kiriş görmek istememesi. sağlıklı bir durum değil bu ama maalesef piyasada kabul görmüş artık. yeni deprem yönetmeliğinde asmolen döşeme yapılabilmesi için gereken koşullar ağırlaştırıldı (daha fazla perde duvar zorunluluğu vs.) ama o yönetmeliği hazırlayan hocalara kalsa tamamen yasaklanırdı bizzat ilk ağızdan duydum. ama "çok demir çıkarıyor" diye müteahhitler tarafından adı çıkarıldığı için iş alamayan projeci arkadaşlar var.

tabi mantar döşeme ile asmolen döşeme farklı şeyler. wallcan'ın söylediği gibi mühendis tarafından çözülmüş ve sorunsuz çalışan bir sistemse döşemenin ne olduğunun bir önemi yok. büyük projelerde sıklıkla kullanılan bir döşeme türü, ama uygulamada dikkat edilmesi gereken önemli detayları var. bunlara dikkat edilmesi gerekiyor.

projenin üçüncü bir göz tarafından kontrol edilmesi özellikle yurtdışında çok yaygın bir olay ama burda çok özel projeler dışında tercih edilmiyor.

Eski evinuze tasinan kisi sizi adresten sildirmis. O yizden sms almissiniz bence.

dava açıp ben oturacağım diye boşaltmasını isteyebilir ama kiracı inat ederse 1-2 yıl sürer o iş. arkadaşımın başına geldi. 2 yılı geçti hala kiracı çıkacak diye bekliyor. evi boşatmadan almayın derim.

yeni ev sahibinin o şehirde oturacak başka evi yoksa dava açıp çıkmasını talep edebilir. 2-3 sene sürer. bende aynısı olmuştu
1.5 kira taşınma parası verip orta yolda buluşmuştuk genelde böyle çözülüyor.

eğer oturacak başka evi varsa işi çok zor.

Bir insan nasil oluyor da kendi aldigi evde oturmak icin bin takla atar anlamiyorum.


Adam kendine ev aliyor ama oturmasi imkansiza yakin neredeyse yukaridaki cevaplara gore.

Soruna cevap: ev aldim ben oturacagim evden cik diyeceksin. Bu kadar basit.

İçinde kiracı olan evi almayacaksınız, bu kadar basit.

Kendisi-altsoyu-üstsoyu yahut bakmakla yükümlü olduğu bir kişinin oturması için kullanacaksa; satın aldıktan sonraki 1 ay içerisinde bu durumu belirten ve tahliyesini isteyen bir ihtar çeker. Bu ihtardan itibaren 6 ay sonra halen kiracı gitmemişse tahliye davası açılır, bu davanın karara çıkması birkaç ay kadar kısa bir sürede gerçekleşir.

Bakmakla yükümlü olduğu birileri veya kendisi için kullanmıyorsa, zorla evden attığı kiracısı ona tazminat davası açabilir.

Ek: yeni malik acil bir durumu, haklı bir sebebi olduğunu ispat edebilecekse makul bir süre vererek kiracının bu makul süre bitiminde evden gitmesini isteyebilir.

Eğer yanlış anlamadıysam düzenlemelerin kendisinden çok pratikte izlemeniz gereken yolu soruyorsunuz onun için şuraya;

www.izmir.pol.tr

Eğer mevzuatı soruyorsanız buradan

www.mevzuat.gov.tr

1. Devlet hastanesinden alınacak heyet raporu, silah alabilir ibareli. (En meşaketli işlem bu)

2. Vergi dairesinden vergi borcu yoktur kaydı, ıslak imzalı (belki artık elektronik imzalı da kabul ediliyor olabilir)

3. Biometrik fotoğraf

4. Bulundurma ruhsat harcını ve ruhsat kart ücretini ziraat bankasına yatırılacak (diğer devlet bankalarından emin değilim)

5. Yarım kapak kırmızı karton dosya, toplanan evrakı içine koyup silah ruhsat şubeye gideceksiniz.

Başvuru için kaymakamlığa hitaben yazılmış bir dilekçe de lazım ama ruhsat büroda hazır basılı dilekçeler var, boşlukları size göre doldurup dosyaya koyabilirsiniz.

Daha önce hiç parmak izi vermediyseniz, emniyette parmak iziniz alınacak. Ama ehliyettir, pasaporttur daha önce verdiyseniz tekrara gerek yok.

Tabanca almadan önce de fikir alışverişi yapalım, kronik sorunlu bir tabanca almayın gidip de.

Hayırlı olsun.

müzmin bel fıtığı hastası olarak yorumlayabilirim. neticede doktor teşhisinin yerini elbette tutmaz.

www.ozcanaslan.com protrude ve bulging aşamalarında ameliyat istemezler. benimki extrude ona rağmen belli bir dönem sıkıntı çekmeme rağmen şu an ağrı sızı olmadan ama çok dikkat ederek hareket ediyorum. diğer yandan yaşa bağlı bazı deformasyonlardan da bahsedilmiş sanırım.

tekrar edeyim benimki müzmin tecrübeli hasta yorumları. son söz doktorun.

ben de müzmin, hatta ameliyat geçirmiş bel fıtığı hastası olarak 1-2 şey söylemek isterim.

öncelikle sayın radyolog raporu epey kıvırttırmış. böyle rapor mu olur? protrüzyon izlendi, bulging izlendi. yani kanalı daraltmış mı, sinire az veya çok basıyor mu bunları da yazması lazım. herniasyon (patlamış fıtık) izlendi yazmış, kanalda daralma mı yapıyor, sinire bası mı yapıyor bir şey yazmamış. yani affedersin, zaten bu mr'ı yorumlayacak olan beyin cerrahı görüntüden anlar, bu raporu, görüntü okumayı çok da bilmeyen kişilere yazıyorsun, azıcık detay versene.

velhasıl, sırf bu rapora bakarak sadece bulging (hafif tümsekleşme), protrüzyon (biraz daha fazla tümsekleşme) ve herniasyon (bir tane patlak fıtık) olduğunu söyleyebiliriz. hiçbir şey yazmamış zira. belki kopup bir parçası kanala düşmüş bile olabilir ama doktor sırf patlak olduğunu yazıp, kopmuş olup olmadığına değinmemiş olabilir.

doktorunuz bu rapora bakarak hiçbir şey söyleyemez, belki fizik muayene sonucunda bir çıkarım, bir tahmin yapabilir. illa ki görüntüye bakıp kendi yorumlayacak.

kaç tane mr çektirdim, böyle dandirik rapor görmedim.

bana da değişik bir rapor gibi geldi..
ama özünde bel düzleşmesi var egzersizlere başlamalı plates yapsın mutlaka.tabiki kilo vermesi şart.

Fiber apartmana giriyor sonra kutudan dairelere dagiliyor.
Dairenin girisinde kutuda fiber kablo ucu bos olarak duruyor.
Bu fiberin ucuna ufak bir modem takiyorlar, onun ucuna da router takiliyor.
Router'i istersen odalara ethernet ile dagitirsin.

Daire icinde odalara kimse fiber dosemez boyle bir yontem yok.

Priz sanki bos gibi duruyor, tv anten prizi olabilir.

1- hayır. Sizdeki anten çıkışı.
2- hayır.
3- fiber > kablo tv
4- hayır, eve direkt fiber geliyorsa bir çevirici ile Ethernete çevirilir ve router’a girer, router’dan ip tv kutusuna ethernet kablosu ile ya da kutu destekliyorsa Wi-Fi ile veri aktarılır.

Bir de salonda bu var. Bu mu yoksa fiber internet? Bu sanırım router'a bağlanıyor fiber için değil mi?

i.ibb.co

Son attığın resim fiber çıkışı. Ha attığın resimden superonline mi ttnet mi o da anlaşılmaz. Ayrıca o kablo direkt router'a da bağlanmaz.

Bu son foto fiber kablo, bunun diger ucu bostadir genelde.
Gelince baglarlar eger apartmanina hizmet veriliyorsa tabi.

Router dedigimiz aletin fiber girisi yok.
Fiberi ethernete ceviren 5cmlik ufak bir kutu var ondan takiyorlar.
Ondan cikani da kendilerinin verdikleri routera takiyorlar.

Son attığınız foto Fiber kablosu +1

Kablodan hangi firmaya ait olduğu anlaşılmaz +1

Binaya kadar fiber hizmet varsa bu kabloya servis verilir, kablonun ucuna GPON denen küçük bir alet takılır, bu alet de fiber uyumlu modeme bağlanır ve siz interneti böylece ister kablolu ister wi-fi olarak alırsınız.

İnternetten TT Net ve superonline sitelerinden adresinizi sorgulayın, alt yapı hangisinde var öğrenin. Hiç birinde de olmayabilir tabi ki.

TT Net alt yapısı varsa Turknet de alabilirsiniz, taahhütsüz.

Link login istedi, açamadım. Bunyon mu dediğiniz şey?

Hallux valgus da olabilir.

Hallux valgus Evet

shoopati.com

Çok pahalı. Işe yarar mı bilmiyorum ama çok daha ucuza bulabilirsiniz.

www.hepsiburada.com

www.hepsiburada.com

Yazan sözcüklerin dilimizde bir karşılığı yok çünkü günlük hayatta kafatasımızız içini görmediğimiz için bunları tarif etmek için kullandığımız sözcükler de yok.

Örneğin hipofizer fossa temelde hipofiz bezinizin içerisine yerleştiği yuvanın adı. Burada bir kitle tespit edilmiş suprasellar sisterna da yine kafatasınızın merkezindeki başka bir bölgenin adı kitle buraya doğru uzanıyormuş. Daha sonra bu kitlenin tanımını yapmış, neye benzediğini söylemiş. Aynı zamanda görme ile ilişkili başka bir sisteme (optik kiazma) baskı yapıyormuş bu kitle.

Yani raporda sadece tespit edilen kitlenin yerleşim yeri ve kitlenin ölçileriyle birlikte tanımı yapılıyor. Gerisi doktorunuzun yorumuna kalıyor.

Türkçe meali en kısa zamanda endokrinoloji ve olası cerrahi için hipofiz cerrahisi konusunda tecrübeli beyin cerrahi uzmanına görünmeniz gerek. Geçmiş olsun.

elektrikli ocak doğalgazlı ocağa göre çok yakar. ben tercih etmezdim.

Çok yakması ve her tip tencere ile kullanamıyorsun diye biliyorum.
Karma olan ocaklarda olsun isterdim.
tüp bittiğinde elektrik, elektrik yoksa tüp.

Pleyt biraz geç ısınıp, geç soğuduğu içn, istediğin anda ısı elde edip istediğin anda soğuğa alamıyorsun.
'Dur çorba taşmak üzere, biraz kısayım şunu deme lüksün yok. Sen kıssan bile o 5 dakika sonra soğuyacağı için çorban yaşmış oluyor.
Geç soğuduğu için de sen yemeği aldıktan ve ocağı kapadıktan sonra da en azından bir kahve pişirecek sıcaklık devam ettiği için boşuna enerji israfı oluyor.
Yemek yaparken bir türlü istediğin ısıyı ayarlayamıyorsun.
Bunlar olumsuzlukları. Artı yönü var mı dersen. Görsel güzelliği ve temizleme kolaylığı derim.

yemek yaparken direkt ateş bence kontrol açısından her zaman daha kullanışlı.
ama mesela 1-2 tanesi elektrikli olanlardan kullanılabilir, pratik olan yanları da var.

Biz yaklaşık 10 aydır indüksiyonlu kullanıyoruz ve çok memnunuz. Çok az elektrik harcıyor ve kullanması, temizlemesi aşırı pratik. Tüm çelik ve döküm tencereler uyumlu, yapışmaz olanlarda da indüksiyon ile uyumlu olanları tercih etmeniz gerekiyor (biz Tefal'den (titanyum) ve Ikea'dan (teflon) aldık). Asla gazlı ocağa geçmek istemem artık öyle söyleyeyim.

Edit: Arkadaşların bahsettiği geç ısınma ve geç soğuma meselesi de indüksiyonda yok bu arada, tam tersi. Süt filan taştı diyelim elinizi yakmadan anında temizleyebiliyorsunuz. Çünkü indüksiyon üzerindeki tencere - tavayı ısıtarak çalışıyor, kendisini ısıtarak üzerindekini ısıtmıyor. Sadece tencerenin sıcaklığı biraz geçiyor ama o da el yakacak kadar olmuyor.

Edit 2: İndüksiyonlu ocağın çalışma mantığı elektrikli ocaktan çok farklı. Özellikle belirtmemişim ama önemli. Dolayısıyla elektrik kullanma, pratiklik gibi konularda apayrı yerlerdeler.

Enerjisa'yi kalkindirmak icin guzel aletler.
Cok acayip elektrik yakar bunlar , ne diye moda ettiler anlamiyorum.
Normalde kanada amerika gibi elektirigin beles oldugu yerlerde kullaniliyordu.

Bir bunu, bir de oda termostatsiz kombi satani vatana ihanetten yargilamak lazim.

Temizliği zor ve közleme yapamıyorsunuz.

elektrik harcayan bir şeyin çok az harcaması imkansız

çok güzel. bizde var, hemen ısınıyor, ama geç soğuyor. temizliği oldukça basit, her tencere ile çalışıyor, evin içinde alev yakmaktan da çok daha güvenli. çocuklu evler için de daha uygun o yüzden. bi de çok şık duruyor, alevli ocaklar biraz eski kafa gibi geliyor artık.

bizim gördüğümüz tek dezavantajı közleme diyebilirim.

10 yıldan eski olanları çok verimsizdi, çok geç ısınıp çok geç soğuyordu ama sonra çıkan indiksyonlu denilen teknelojide bu sorunlar ortadan kalktı. gaz da ucuz değil elektrikde o konuda pek farkları olacağını sanmıyorum ama ilk alış maliyeti yüksek olsa gerek.

ne için çekilmişti?

hipofizde şüpheli bi lezyon görülmüş hipofiz mr çekilmesini önermişler. ileri tetkik olarak.

Aslında genel bir tarama yaptırıyoruz. Prostat tansiyon, seker baslangıcı gibi sıkıntılar var. MR'a girme nedeni kafamda dızırtı var demesi idi. Ne olduğunu da tam anlayamıyoruz dızırtı derken kastettiğinin. Yaslica anadolulu adam. Kayınbabam. Bu çıkınca sıkıldım.

İstenen ileri tetkik hipofiz MR'ı mı? MRG denilen şey. Tam olarak nedir? MR sonuclarını mı kullanıcaklar yoksa tekrar makinaya mı girecek?

Teşekkürler bu arada...

Ayakkabıları ve yüzükleri dar geliyor mu? Kabızlık var mı?

Hayır ayakkabı ve yüzüklerde darlık yok. Kabızlık var 1 ay kadardır.

Yeniden MRG çekilecek.
Adenom iyi huylu bir tümör. Boyutu fazla değilse ameliyatsız, MRG ile izlenebilir.
Adenom çıkarsa başka muayeneler ile de karar verilir operasyona.

fenerbahçe marina veya kalamış.
gerçi kalamışta çay-kahve değil, yemek olur ama deniz açısından istediğin gibi.

bigchefs anadolu hisarı

Moda Kayıkhane
Küçüksu Kasrı
Sabancı Öğretmenevi
Beykoz Su Ürünleri Kooperatifi
Çengelköy Çınaraltı
Fenerbahçe'den Kartal'a kadar pek çok çay bahçesi ve çok sayıda Beltur var.

tuzla yat kulübü

atalar beltur

midpoint fenerbahçe.

Kandilli Kız lisesinin hemen altındaki kafeler, hem ucuz, hem de dibinin dibi

Kanlıca İskelesi'nin hemen yanı.