Yalova depreminden sonra pul parasına satılan hafif hasarlı konutların yıllar sonra milyonlar ile ifade edildiğini görmüş biri olarak milletce bu konularda balık hafızalı olduğumuzu düşünüyorum. Biz yakın gelecekte bu depremi de unutacağız.
İstanbul Türkiye'nin en arsa üretilemeyen şehri. Dolayısıyla arz daima kısıtlı kalıp nüfusu da daima artacak.
Bu yüzden, yatırım için diyorsanız, İstanbul'a devam derim.
Ancak kredi alacağız lafına takıldım ben. Önce konut ve kredi için görünmeyen maliyetleri bir hesaplayın. Emlakçı parası, alım, satım vergisi, hayat sigortası, dosya masrafı, eksper parası, konut sigortası, dask vs.
Sonra bir bankaya gidin, ben şu değerde bir ev alacağım, ama evin tapu değeri şu, gelirim de şu, bana en fazla ne kadar kredi verirsiniz diye bir sorun. Sonra o kadarcık kredi için o uğraşlara girmeye değer mi konusunu düşünün falan.
0