Ekşi Duyuru

Çizgili olan var bende. Çok memnunum.

Air Basic çoğu zaman yeterli oluyor ama air comfort kesinlikle daha rahat

air basic var bende, bi zararini gormedim oldukca rahat. comfort daha pahali olduguna gore daha rahattir tabi

Air basic vardi bende, uzun kullanim sonrası o cukur seklindeki girintiler yukari dogru pörtledi ve yatakta 4 kucuk cikintinin birlesmesiyle kocaman bir yuvarlak cikinti olustu :D oralara denk gelmemeye calisarak uyumaya basladim, cunku cok rahatsiz ediciydi. Bundan bir miktar sonra da patladi.

İkisini de denedim, ikişer yıl kullandım, çizgili daha rahat.

letgo'ya ücretsiz koyabilirsiniz

İstanbul'da yaşıyorsanız Bakırköy ruh hastanesinde yakınlarının bakmadığı hastalar var. İhtiyaçları oluyor diye biliyorum.

kıyafet kumbarası yok mu oralarda?

hocam bişiler içemezsin çok hareket edemezsin. sabredicen

soğuk duş

Alternatif sunayım.
Getir üzerinden dondurulmuş simit alın.
Evde varsa pekmezli su hazırlayın. Önceden 200 derece olmuş fırına pekmezli suya batırılmış simitleri atın. İstediğiniz yaniklik kıvamına gelince de çıkarıp yiyin :)

Cagri Firin Misak-i Milli‘de. Cok guzeldir simidi. Benim de canim cekti.

getir ve banabi'de direk taze simitte getiriliyor. Eğer bölgenizde kaldıysa ordan siparis verebilirsiniz. Ama oruçluysan akşama kadar bayatlar sanırım :)

moda caddesi başlangıcında, migrosun orada ak fırın var. Taş fırın simidi satıyor ve çok lezzetli

masqarade clubun sokağında var.şok da var etrafta

tuvalete dök

Çok koyu kivamdaysa lavaboya dökme tabii. Ya 3 kat poşete koyup büyük container a at ya da tuvalete döküp 2 defa sifon çek.

Sulandırıp dök?

Musluğu açıp aynı anda dökün. Yoğun da olsa sıvı şeyler kolay kolay tıkamaz lavaboyu.

Tarhana pişmemişken dışarıda bekler. Neden dolapta olması gerektiğini düşündünüz ki? Ekkşiliği muhtemelen yapılırken içine koyulan malzemelerden. Hatta bazı yöreleri tarhanası ekşi olur, bazısının sütlü, kızılcık tarhanası bile vardır.

Döktüyseniz yazık olmuş güzelim çorbaya.

buyuk britanya hindistanı sömürüyordu. gandi hindistanda direnişi örgütleyip ayaklanmayı sağlayınca britanyanın en büyük gelir kaynağı olan hindistanı ve bugunki pakistan-bangladeş-keşmirdeki toprakları kurtardılar. ingilterenin tabutuna son çivi oldu.

bütün hastanelerde test yapılmıyor. özel devlet hepsi test yapılan merkezlere gönderiyor şu an.

özel hastaneler şu an ücretli. sigortası tedavinin bir kısmını karşılar sadece.

test yapılmasa bile tomografi ve diğer semptomlar pozitifse, covid tedavisi mi uygulanıyor herkese?

evet

kesinlikle "almayın"

sokaktan alabilirsiniz özel cinslerin bakımı hem zor olur hem de sokaktan aldığınız kedinin hayatı kurtulur. :) eğitilme konusunda çok bilgim yok.

oyuncak kedi

"ırk" olanların sessiz minnoş olmasının sebebi aslında aynı genin ve hastalıkların sürekli dönüp durmasından kaynaklanıyor. Sokakta önüne gelenle çiftleşen doğal seçilimle gelişen tekirler sarmanlar o yüzden kaplan gibi canlılar hareketliler ve büyük ihtimalle çok daha sağlıklılar. Tabii sokakta çoğuna yazık oluyor, 13-15 yıl ömrü olan hayvanlar soktakta 3 yıl ezilmeden yaşarsa iyi. O yüzden illa sokak olmasa da, birinden bir yavru bulmak daha iyi.

genelde (benim gördüğüm) dişi kediler daha munis, fakat kısırlaştırması adeti vs. o tür şeyleri daha sıkıntı sanırım. Ama erkekler de gelip kısır olsa bile kolunu şaapmaya çalışıyor mesela :D

Facebookta falan sayfalar var. Lütfen sahiplenin. Sokak hayvanlarına yem vermeniz koşulu ile sahiplendiriyorlar. Cins kediler de var.
İlgilenecekseniz yani evde sürekli birisi olacaksa scottishya da british olabilir az tüy döküyorlar.

Lütfen satın almayın, sahiplenin +1

Bir de, kedi almayı düşünen ama biraz fazla titiz olan bir arkadaşa söylediğimiz bir şey var, size de tekrar etmek istiyorum: O kedinin poposu evdeki her yere değecek, sizin suratınız dahil.

Kısa tüylü bile olsa zaman zaman tüy dökecek, özellikle yavruyken büyük ihtimalle çok enerjisi olacak. Belki sahiplendirilmeye ihtiyacı olan yetişkin kedi bulup onu evinize alabilirsiniz. Huyu çok değişmez yetişkin kedinin ve daha sakin olur.

Şunu sahiplenin işte. Hazır, masrafsız kedi: www.eksiduyuru.com

yatak odasına girerler, istediğiniz tarzda eğitilemezler o yüzden siz almayın bence. çünkü bana nedense fotoğraf çektirmek için alıyorsunuz gibi geldi. yormasın, tüy dökmesin, odalara girmesin vs. alsanız bile yüksek ihtimal bir sene bile geçmeden bir yere gönderme planı yaparsınız. yazık olur kediye.

neden kedi almak istiyorsunuz? once bunun cevabini iyi dusunun.

kedi almak eve vazo almak gibi bir sey degil.

evde canim sikiliyor diye kedi alinmaz. herkesin var benim de olsun diye alinmaz. beni eglendirir evde diye alinmaz. saga sola hava yaparim diye alinmaz. cocuguma kardes olsun, cocuk hayvan sevmeyi ogrensin diye de alinmaz. kedi bizim hizmetimize sunulmus bir canli degil. hicbir canli bizim hizmetimize sunulmus degil.

kediyi eve aliyoruz cunku normal sartlar altinda bir arada paylasarak yasamamiz gereken dunyayi istila etmisiz insanoglu olarak. sokakta oluyorlar, eziliyorlar, iskence goruyorlar diye eve aliyoruz. kor topal veya sagir bir kediyi eve alirsaniz kendiniz icin degil hayvan icin bir sey yapmis olursunuz. en manyak kedi bile eve alip iyi baktiginizda sakinlesiyor. deli deli oynarsaniz hayvanla, hirpalarsaniz o da oyle oluyor. cocuk gibi iste, ne verirsen o olur hayvan da. kurutucu alirsaniz kiyafete yapisan tuyleri cok guzel topluyor. yatak odasinin kapisini kaparsaniz giremez iceri.

kedi satin almayin. hayvan para ile alinip satilacak bir obje degildir.

arkadaşların da dediği gibi eve kedi almak 10-15 yıllık ömürlük bir olay ve sorumluluğu yüksek. tüm bunlar sonrası kedi alacaksanız kesinlikle sokaktan alın, bu konuda istanbul'da iseniz ben yardımcı olabilirim. aşağıda kartal-pendik sahilde baktığım ve sahiplendirdiğim canları görebilirsiniz.

www.instagram.com

son sahiplenilen pofuduk:
www.instagram.com

www.eksiduyuru.com

biz de böyle bi soru sormuştuk yakın zaman önce. sonra erkek kedi sahiplendik. hiç işeme, yaramazlık yapma gibi huyları yok şu an. evet biraz inat bir kedi ama aynı zamanda çok sakin ve iyi huylu. yani tamamen kısmet diyen arkadaşa katılıyorum. kedi kısmet işi.

geldiği ilk günden beri yatak odamızın kapısı kapalı. o yüzden giremiyor. kapı kapalı iken girmeye de çalışmıyor. açıkken fırlayıp girebiliyor tabi.

bizimkinin tüyleri uzun. günde iki kere taramamıza rağmen tüy döküyor. buna yapacak bişey yok. her yeri tüy ile kaplı bir canlı ne yaparsanız yapın tüy döker. kısa tüylü kediler daha az tüy dökebilir. tıraş seçeneği de var ama pek önermiyolar.

onun dışında üstteki arkadaşlara katılıyorum. ömürlük bir sorumluluk. bu kadar kesin çizgileriniz varsa biraz daha düşünün derim.

Siz kedi almayın, sahiplenmeyin de. Siz arkadaş değil de instagrama koyacak bir canlı arıyorsunuz. Herkes bas bas bağırıyor satın almayın sahiplenin diye, sokaklar kedi kaynıyor, paşam cins kedi arıyor. Sizin gibi insanlar hayvan sahibi olmamalı.

vazo almak gibi değil +1 siz kedi almayın +1500. sorduğunuz sorulardan iyi bir kedi arkadaşı olamayacağınız anlaşılıyor.
tüyle kaplı bir hayvanın tüy dökmemesi ne kadar mümkün geliyor size? illaki dökecek ama az ama çok, britishlerin tüy dökmemesi de ayrıca bir şehir efsanesi, bütün türdeşleri gibi o da bolca döküyor. taranmasından mamasına mevsim geçişinden başka faktörlere göre değişir tüy dökümü.
kedi doğası gereği bağımsız ve meraklı bir hayvan, her yere girmek her şeye kokusunu bırakmak ister. kısmen alıştırılabilir ama eğitilemez. canı isterse eğitilmiş gibi davranabilir sadece.
kedi sahiplenmenin olumlu taraflarını tölere edemeyecek gibi geldiniz bana. ki “tüy dökmesi” ve “yatak odalarına girmesi” bunların en önemsizleri. yeni aldığınız koltuklara deri sandalyelere tüllere tırnak takıp yırtabilir, çam ağacınızın süslerini birer birer kırabilir, vazoları bibloları devirebilir, çiçeklerinizi dişleyebilir, veterinere götürmek için kutuya koymaya çalıştığınızda her tarafınızı tırnaklayabilirler, sabaha karşı tüm evde depar atarak koşuşturup uykuları haram edebilir, kısırlaştırmadığınızda geceleri evin en yankı yapan yerlerinde bas bas miyavlayabilir, tatile giderken yalvar yakar birilerini bulmanız gerekir ki özellikle bayramlarda falan kimseyi bulamadığınızda belki tatilinizi ertelemeniz veya kısa kesmeniz gerekir.. hatta bunları düşününce insan kendi kendine ulan biz niye yaşıyoruz bunlarla bile diyor ama can işte, bir cana dokunduğunu bilmek, evini kalbini açmak, paylaşmak, sevmek.. dünya tatlısı yaratıklar bunlar, sevgi arsızı tipler, mırmırları, sıcaklıkları, yumuşacık tüyleri, türlü türlü şapşallıkları, hele boncuk boncuk bir bakışları var insan ısırmak istiyor, evde bir can bir nefesler. iyi huylusunu kötü huylusunu da bilemezsiniz, nasıl ki insanlar çeşit çeşit kediler de öyle, karpuz kavun mu ki bu hayvanlar. hepsinin değişik huyları var. tekirin de sarmanın da britishin de iyi huylusu var huysuzu da var. siz nasılsanız onlar da öyle olur. siz olumsuz taraflarını iyice bir düşünün ve teki bile size fazla gelirse bir ay sonra ay alerjimiz varmış ya da yurtdışına taşınıyoruz ya da evleniyorum nişanlım istemiyor ya da çocuğumuz olucak falan deyip çocuğu başınızdan atmaya çalışıp kimsenin hayatıyla oynamayın, sahiplendiğiniz an o da evladınız olucak, oyuncak değil o zavallılar.

Sokakta sürekli saldırıya uğrayan bir kedi sahiplendim. Başlarda iyidi eve geçici alırım dedim malum kış havalar soğuk. Soğuklar halen devam ediyor yaşadığım şehirde en azından soğuklar bitene kadar kalacak bende ama sonrasını bilmiyorum. Mutfakta tezgaha çıkıyor atlıyor, yatak odasında bez dolap var gece ona girmeye çalışıyor sürekli ordan ses geliyor onu geçtim üstüne devrilecek yıkılacak daha kötü. tüy dökümü son bir aydır bayağı fazla elbiselerim hep tüy oldu. Koltuk halı da öyle. Şu an ne yapacam bilmiyorum ama kedi sahiplenecek olsam sokaktan alırım. Cins kedilerin bakımı zor ve maması şunu bunu derken daha pahaliya gelir.

Aradığınız özellikler kedi özellikleri değil. Belki tam ifade edemediniz, bilemiyorum. Dilim döndüğünce anlatmaya çalışayım, belki aradığınız özelliklere denk gelen cevapları bulursunuz.
* Sizi çok yormayan sakin kedi yaşlı kedidir. Bazen kedilerini taşınma ya da riskli hamilelik, hastalık veya tamamen başka (bencil) sebeplerle vermesi gereken insanlar ilan veriyorlar. Bunları takip edin. Benim içimi sokak kedilerinden bile fazla acıtıyor bu kediler. Allah kimseyi gördüğünden ayrı koymasın.
* Kediler illa tüy döker, strese girdiklerinde daha fazla tüy dökerler. Pofuduk kediler elbette daha fazla tüy döker, kısa tüylü kediler daha az. Açık renk kedilerin tüyleri etrafta daha fazla görünür.
* İyi huylu kedi tanımı nedir? Benim kedim müthiş iyi huylu, ama yaşlandı artık. Bazen ıkınırken zorlanıyor ve ayağını yere sağlam basmak istiyor. Bunun için tuvaletin bir uç noktasını belledi, oraya yere yapıyor. Huyunda değişiklik yok, gençken yapmazdı ama şimdi böyle. Kediler (cins kediler de) gayet uzun yaşayabilir, benimki 16 yaşında. Allah uzun ömür versin. Ama hayatınızı artık kedinizi de düşünerek programlamaya hazırsanız kedi alın.
* Kediler sizin söylediklerinizi anlarlar, ama bunu işlerine gelirse yaparlar. Açıkçası sizin tercihleriniz pek umurlarında değildir. Bizim kedimiz arkadaşımızın kedisinin yavrusuydu. Benim hayatımda hep kediler oldu ama eşimin ilk kedi deneyimi olacaktı. Eşimin benden tek isteği kedinin yatağa çıkmamasıydı. Dedim "ben bunu sana garanti edemem". Nitekim odaya girmemesiyle ilgili türlü tuzaklar / caydırıcılar kurduk, sonuçta bugün hava soğuksa yorganın içinde ortamızda yatıyor. Benim kedim Mutfak tezgahına ve masaya çıkmıyor, ama sanırım bizde ona hitap edecek bir şey olmadığı için. Geçen tatile gittiğimizde ablamda kalmıştı, ablam kendi masasının üzerindeyken fotosunu çekip göndermiş. Eğitim buraya kadar kedilerde.
* 3 Adet cins kedim oldu bu zamana kadar. Bir tanesini satın almıştık (himalayan). Tecrübeli bir kedi ailesi olduğumuz için kedi hayata tutundu diyeyim. Satın alınan kedilere ne veriyorlarsa eve çıktıklarının ilk iki haftasında hastalanıp ölüyorlar. Bir diğeri siyam, bahsettiğim, süper iyi huylu bir kedi. Irkına has çok yüksek volümlü sesi var ve ısrarcı olabiliyor ;) Ama açık ara en akıllı ve sevecen kedi diyebilirim. Diğer kedi de ablamın british shorthair'i. Hastalandığı için kedisine bakamayacak durumda olan arkadaşımın kedisi (arkadaşım rahmetli oldu, nur içinde yatsın). Oyuncak ayı gibi bir şey. Sağlama tüy döküyor. O da munis bir kedisadece eve başka kedi misafir geldi mi etrafı (kokuyla) işaretliyor.
Benim size tavsiyem kedisi olan arkadaşlarınızın kedilerine onlar tatildeyken bakın. Kediyle yaşamak hoşunuza gidecek mi? Çoğunluk samimi olarak kedi isteyip sonra zor geldiği için hayvanı salıveriyor. Bu sebeple deneyiminizi sonrasında evi olan birkaç kediyle yapmanızı tavsiye edeceğim.

1- nerdeyse tüm kediler tüy döker. iyi bakarsanız, sağlıklı besler kaliteli mama alırsaniz sadece daha az tüy döker. mevsim geçişlerinde bu artabilir. stres yaparsa artabilir. insan bile tüy döküyor, her tarafı tüylü bir hayvanın tüy dökmemesini beklemeyin.
2- ben mutfak konusunda eğittim, ben evdeyken mutfaktan içeri adımını atmaz mesela. ama şundan da eminim, ben evde yokken o mutfak kapısı açık olursa girip tüm mutfağı talan eder.

sağlıklı bakılırsa en az 10 yıl sizinle olacak bir hayvan bu. bakamayacaksanız, sıkılacaksanız, niye yatak odasına girdin diye kızacaksanız almayın.

size tavsiyem siz hayvan beslemeyin. oyuncak alın. hem tüy dökmez hem sizi yormaz.

kedi sahiplenmeye uygun bir aile gibi görünmüyorsunuz.

bu tarz 1-2 günden fazla süren şikayetleri ihmal etmemek lazım. bir dahiliye uzmanına görünmenizi öneririm. çok önemsiz olabileceği gibi ciddi bir şeyin de ön belirtileri olabilir. panik yapmayın tabi.

Siz görmediğiniz zaman ağlıyor olabilir, bazı insanlar böyledir başkası varken ağlayamazlar

ben de 8 yıldır ağlayamıyorum. nedeni ne bilmiyorum ama. çok çok üzülsem de olmuyor.

feymann`in kitabinda aklima geldi. pek etkilenememis ilk baslarda sonra bir kadin elbissi goruyor o zaman agliyordu.

cok zaman oldu okuyali ama asagi yukari boyle.

Basiniz sagolsun. Biz de uc hafta once abimi kaybettik. Annem ve ben aglayabiliyorken babam dediginiz durumda. Ancak babami zaman zaman balkonda/bizden uzakta/kimsenin duymayacagi yerde "oglum oglum" diye kisik sesle kendi kendine bagirirken duyuyorum. Bir keresinde yanina gittim. Sustu ve iceriye gecti.
Sanirim babalar kendi iclerinde yasiyorlar bu durumu.
Bu surecte vitaminsiz kalmamasina, yemesine, icmesine dikkat edin mutlaka. Bunye zayif dustugu icin cesit cesit hastalik cikiyor... tansiyonunu da duzenli olcun, not edin mutlaka.

Başınız sağolsun. Herkes kendi acısını kendine göre kendi içinde yaşıyor. Kendi kendine kaldığında ağlamayı tercih ettiği gibi, sizi üzmemek için de ağlamamaya çalışıyor olabilir. Ya da bilinçli olarak böyle davranmıyor olabilir. Kardeşimi kaybettikten sonra bana "ağla açılırsın" denilene dek ağlayıp ağlamadığımı bile farketmemiştim.

öncelikle başınız sağolsun.

herkesin duygularını ifade etme şekli farklı oluyor. belki kendisine biraz daha fazla özel alan yaratarak yalnız kalmasını sağlamanız daha iyi olacak. bırakın odasında veya başka bir yerde tek başına ağlasın. içindekileri bir şekilde boşaltması lazım. kendisinden de devamlı ağlamasını beklemek ya da çok fazla bu konunun üzerine gitmek bir müddet sonra gerginliğe de yol açabilir.

zamanla içinde bulunduğunuz bu durum tamamen olmasa da dağılacak.

başınız sağolsun demek için yazıyorum. @nax sizinde başınız sağolsun. çok üzücü.

başınız sağolsun, mekanı cennet olsun.

herkes aciyi farkli sekilde yasiyor, ben annemi kaybettikten sonraki neredeyse alti ayi tam anlamlandiramiyorum mesela, biraz boyle ruya kabus hayal gibi gecip gitmis, ozellikle icedonuk bir insansaniz bir anda en kendi icine cekilmek istediginiz zmanda sahne isiklari ustune cevrilmis gibi oluyor, herkesin unutmasini, bu konuyu konusmayi birakmasini bekledim galiba gonul rahatligiyla acimi cekebilmek icin, cok cok zor bir surec kendini yerlere atamayanlar icin, knedi haline birakin, tam yalniz birakmayin ama eger ihtiyac duydugu mesafe ise biraz mesafe iyi gelebilir. sevmedigi akrabalarla muhatap olmasini engellemek, gelecege dair pratik kaygilara dair guven vermek, saygili bir sekilde sefkat gostermek cok onemli. tabii ben bunlari soyluyorum ama siz de su anda acilisiniz, ideal bir aci cekme sekli yok, siz de kendinizi heder etmeyin, kendi haline birakin. anneniz nurlar icinde yatsin.

bir taşı bir taşın üzerine koymak, dikili bir ağacı olmak, bir çivi çakmak... bunlar hep eyleme geçmek, bir şey inşa etmek, boş boş oturmaktansa bir şey yapmak anlatımları.

anadoluda insanlar arazilerinin sınırlarını belirginleştirmek için tarlalarının köeşelerine büyükten küçüğe doğru üst üste duracak taşlar koyarlar.
www.google.com
ben bu laftan "kendine ait yerin olsun" imasını alıyorum.

:))))
Ciddiye alınmaz. Canın sıkılıyorsa takıl sonra yolla

Kendinize bağlayıp, ardından kıçına tekmeyi basabilirsiniz. Bol bol süründürebilirsiniz. Bu sırada da kendi keyfinize bakın.

evinizinkedisi +1 derdim aslinda ama boyle bir insanla neden vakit harcayasin? 100 kalbim olsa birinin ceyregini bile vermezdim oyle birine, ne gerek var? benden daha iyisini bulsa aklina bile gelmeyecektim sonucta degil mi? bulamiyorsa da onun sorunu olur bana ne :) (bulamayacagini bilmesi gerekirdi ayrica, bunu algilayamayacak birine verdigim ilk sans bile hata olmus der kendime bile kizardim sahsen :) ) evet kendimi cok seviyorum :) canim kendim :)

www.instagram.com

Barışıp fuckbuddy şeklinde devam ederim ben

Mental olarak güçlü değilseniz o ilişki birkaç buluşmadan/seksten sonra yeniden başlar. ben olsam uzak dururdum.

uzak durmak en iyisi. filmde yaşamıyoruz. öyle intikam, süründürme falan komik.

şu an

Yoo robotuz biz.

aklını kullan hayvandan tek farkın o çünkü.

Olmadı. Mantık forever.

Oldu. Önce kalbi dinledim hevesimi aldım sonra aklımı dinledim.
Tabi bu riskli her zaman böyle kolay kurtulamayabilirim.
Dikkatli olmak gereken bir konu.

Mantığımı dinledim. Boşandım.

Mantık

Oldu, kalbimi dinledim. İyi de olsa kötü de olsa bir deneyim kazanıyorsun. Verdiği karar çok uçlarda olmadıkça anca bu şekilde yaşadım diyebilir insan diye düşünüyorum.

Olmaz mı. Hep mantığımı dinlerim. Bir kere kalbimi dinledim pişman oldum. Gerçi mantığımı dinleyince de üzülüyorum. Gerçekler acı.

Evet

Çok.

oldu.aklımı dinledim.hayatımda yaptığım en doğru şeylerden biri olduğunu daha yeni farkettim.

Oldu, hep kalbimi dinleyip aşırı pişman oldum

oldu. genelde kalbimi dinlerim.

kediyi üzdün hevesini aldıktan sonra mantığını dinlemek nedir yahu ?

Çok oldu.suan da da o durumdayım.bir türlü mantığım ön plana çıkmıyor.

bence pek etkilemez ya.

bende yok sanırım. etkilenmiyorum.

Etkilemez. Kendine tat alacak seyler bulur insan oyle de boyle de. Eksikligini hissetmez.

sanat duygusuna sahip olmamak, beraberinde sanat hakkında bilgisiz olmayı da getiriyorsa; hayata çok statik bir açıdan bakar. herhangi bir olay, eser, olgu üzerine okuma yapma kabiliyeti kısıtlı kalır. üst ve ara duygular besleyemeyebilir, beslese de tanımlayamayabilir. kavramlardan ve akımlardan, kültürün gidişatından bihaber olacağı için var olana tutunup tutucu kalabilir. göz zevki, kulak zevki gibi haz duyguları gelişmez. ilelebet bir keko olarak kalmaya mahkum olur.

soruyu editledim; sanat duygusundan yoksun olmak insanın "karakterini" nasıl etkiler demek isterim

Sanattan ne anladığınıza bağlı olarak değişir bu sorunun cevabı. Bence çok etkiler. Zannedildiğinden çok fazla somut ve pratik karşılığı oluyor hayatta, insan ilişkilerinde ve daha birçok şeyde.

Vaktim olmadığı için şunu iliştireyim: eksisozluk.com

Sanat duygusu dediğiniz şeyi estetik kaygı olarak algılıyorum ve bence önemli.
Empati yeteneğini geliştirir öncelikle.
Ayrıca vizyon kazandırır insana.
Doğrudan şu etkisi vardır diyemem ama dünyada çok iyi noktalara gelmiş insanlara bakarsanız mutlakagöreceğiniz ortak payda sanat zevkidir.

Sonradan görme zenginlerin prestij için aldığı tablolardan bahsetmiyorum. Ama vizyoner adamların steve jobs gibi, çok ciddi bir sanat ilgisi mevcut.

şunu sormamın sebebi, giderek sanat duygusundan yoksun insanları ilk etapta olmasa da zaman geçtikçe farkedebiliyor olmam. sanat duygusundan yoksun olan kişi empatiden, espiri anlayışından uzak, duygulanımlardan aşırı derecede yoksun (ki bunun eksikliği kişiyi çok acımasız yapıyor) hayata, dünyaya ve insanlara adeta bir robotun gözlerinden bakan kişiler gibi oluyorlar. ruhsuz oluyorlar yani.

bu arada sanat duygusu eğitimle gelen birşey değil kesinlikle. son zamanlarda bunu da çok farkettim. eğitimsiz olan nice kişiler var ki, bu duyguya sahip. belki biz olayı sistematize edip, adına sanat demişiz. ama esas olan şey ruha sahip olup onu beslemek ya da öldürmek. işte bütün mesele bu sanırım.

bir itiraf olarak sözlüğü sık takip ettiğim için, anadolu ve köylere ilişkin belki münferit olayların ele alınışları, şu tür başlıklar: eksisozluk.com vb. bende anadolu'ya olan inancı ve default anadolu bilincini sarsmış durumda.
anadoluyu nasıl ele almalı, bilemiyorum, bu hikayeye inanmalı mı, "o zamanlar doğruydu ama şimdi öyle değil" mi demeli, bilmiyorum.
inanmak istiyorum aslında.

bu olayi duymadim, Resat Nuri milli egitim mufettisi idi, cok yer gezmistir. Erzincan'a gitmis olabilir. Ama "halk ne durumda" diye teftise cikmalari pek inandirici degil, fikra gibi olmus. Koydeki sahsin oynamasi da abartili.

Bu kadar yoksul olmasalar da, yoksul insanlarin misafirperverligini bizzat Urfa'nin bir koyunde gormustum.

ömür o kadar uzun bir şey değil.

Kurtlar Vadisi:99 saat
Kurtlar Vadisi Terör: 2.5 saat
Kurtlar Vadisi Pusu: 450 saat

Yaklaşık = 550 saat :(

(bkz: kurtlar vadisi ilk 97 bölüm)

Ezel izlemiş miydin?

ilk 97 bölümü belki 20 kere baştan sona izlemişimdir. benim için yerli diziler içinde birinci sıradadır.

bence izle.

ilk 97 bölümü seyret yeter. izlemezsen de birşey kaybetmezsin.

Ben her gün yarım saat sahne sahne izliyorum. Böyle dizi bir daha gelmez.

Başla, Türkiye'nin en güzel dizisi

Genelde 97. bölüme kadar övülüyor, ilk kurtlar vadisi orada bitiyor ama 57. ya da 59. bölümde mi ne osman sınav diziyi bırakıyor ve şaşmaz kardeşlerine eline düşüyor bence dizi orada bozuyor. Polat çok kasılıyor, dizinin o 59. bölümden önceki sahnelerindeki yer yer eğlenceli sahneler kaybolup gidiyor. Dizinin o samimi havası yerini polat'ın kasıntılıklarına bırakıyor.

ilk kurtlar vadisi cast ve oyunculuk harikası. Her türlü izletiyor kendini. muhabbetler, sahneler, müzikler, karakterler, necati şaşmaz bile ilk bölümlerde göze batmayan oyunculuk sergiliyor. Ben her sene mutlaka bir başlar 59 a kadar izlerim. Geçen ay yine izledim :D

57. bölüme kadar efsane, 97. bölüme kadar güzel bir dizi. barzolar izliyor diye kötü dizi algısı var insanlarda ama öyle değil. Pusu saçmalığını izlemeye gerek yok. İlk kurtlar vadisi fanı olarak, bir kere açıp bile izlemedim.

ayrıca:
www.youtube.com :DD

ilk 99 bolumu tavsiye ederim...

İlk 97 bölüm+1
İlk 57 bölüm+111

ilk 55 bölümü izle.

97 bölümü izle. Her bir anı bambaşka. Tr nin en iyi, dünyanın en iyi dizilerinden biri.

Aynen mafya dizisi. Izleme bosa.

parkura bagli, duz yolda bir gunde yurunur de o da her babayigidin harci segil, dagda o isi yapmaniz cok zor. sanmiyorum yuremezsiniz. imkansiz.

eksiup.com
eksiup.com
eger siz de buralara gidecekseniz gunde maksimum 25 km gidebilirsiniz.

aracım yok, uçak ya da otobüs düşünmüştüm

Geçen bayramda kısa bir Artvin turu yaptık. Aracımız yoktu. Şavşat, Borçka, Arhavi gezdik. Karagölleri tavsiye ederim. Şavşat'ta balık gölü var manzarası çok güzel ve sakin. Konaklama için yayla pansiyonları mevcut. Biz taksilerle anlaşıp, taksimetre açtırmadan karagöllere ulaşmıştık. Tek başına biraz maliyetli olabilir ama 3 kişi ideal. 4 kişide otostop zor olacaktır :) Ayrıca yerel tur firmaları var. Onlarla da anlaşıp günübirlik turlar yapabilirsiniz. Aracınız yok diye vazgeçmeyin. Artvin'de otostop çekilebilir, insanları gayet yardımsever ve anlayışlı. Rize için yorum yapamayacağım gitmedim.

Şunu indir telefonuna

www.youtube.com

Ben olsam mikros ya da karfurdan alırdım hem indirimli hem de bir ay içinde bir şeyler olursa iade-değişim garantisi olur.

a-101 bim ve geçen onur markette gördüm. ayrıca bauhaus'da da satılıyor.

Mutluluklar fazla endüstriyel ondandır.

Çok haklısın, aynı düşünüyorum :)

kullanmayanlara kim değdiriyor

peki ne yapalım?önerin,tavsiyen nedir?

yav he.

Tüketim çılgınlığı.

oncelikle vip basvurunun konsolosluk nezdinde bi farki yok.

hangi ulke?

fransa

aksi bi durum olmazsa bu hafta gonderirler pasaportu.

INTERNAL FLOOR AREA 4.4m2

iç taban alanı 4.4 m2 diyo ama aradığınız veri bu mu bilemedim

ic alani 4.4m2 ama dersen ki baska ne alani var; cadiri kurdun, bir de onun dis tentesi var ya, o dis tenteyi gererek zemine sabitledigimizde dis ve ic tente arasinda da alan oluyor. hani bagaj olarak kullaniyoruz.

3 kişilik diyor, 120x200 değildir o. tek kişilik çadır boyutu o. ağırlıktan belli zaten 4,5 kg. bendeki 3 kişilik 185x200. üst kısım su geçirmezlik 5000, taban 10000 (oldukça yüksek değer). yırtılma dirençli kumaş ayrıca. kurulu yüksekliği de 140 cm. içinde oturabilirsin yani rahatça çadırın.

casio marka saatleri en son orta 1 de kullanıyordum. (25 sene önce)
bi de bu asker saatinin altın renklisi?
emin misiniz bilemedim.

selam.
30 yaşındayım hala casio kullanıyorum. ortaokul ve asker geyiğine de karşıyım, bence her dönemin saati ve sarılar kadınlara cidden yakışıyor.

aşağıdaki şekilde kontrast yarattığı için bence ilk link en güzeli:
sarı (ana renk)
siyah (ilk iç renk)
sarı (kadran zemin rengi)
siyah (rakamların)

1. güzel

sakın bu saatlere bu kadar para verme.

bu tarz saatler kadınlara yakışmıyor.

Çok demode bir ara retro die satiloyordu artık baya demedo

bir tane takip ediyorum. adı açık bilim. hem eğlenceliler, hem de bir sürü şey öğreniyorsun

ilk sayfası, conan o'brien needs a friend

bir isletme ogrencisi olarak girisimci muhabbeti kanalini takip ediyorum

Ben bu yayınları takip ediyorum

open.spotify.com

genelde önerilerle ilerliyorum open.spotify.com