[]

karpuzu cekirdekleriyle beraber yemek

sizce iğrenç mi?
yapan var mı benden başka?



 
ben hep öyle yapıyorum, bunun normali çekirdeklerini falan mı ayıklamak? alla alla :D


  • doxanikee  (25.06.17 01:08:57) 
İnsanların %90ı falan. Ben sevmediğim için tek tek çekirdekle uğraşıyorum. Pek karpuz yemiyorum o yüzden


  • glamdr1ng  (25.06.17 01:09:37) 
iğrenç değil de o histen hoşlanmıyorum. öyle yiyenlere de şaşırıyorum.


ben tek tek ayıklıyorum.
  • m e b  (25.06.17 01:21:28) 
karpuz sevmeyerek olaya farklı bir boyut kazandırmak için geldim, bence karpuz yemenin kendisi iğrenç ama. böyle sulu ve yapış yapış olmasından dolayı küçükken yediğimde kendimden tiksiniyodum, şimdi de yiyenleri görünce anlık tiksinmeler yaşıyorum(sanırım 15 yıldır falan karpuz yemiyorum)


  • nundu  (25.06.17 01:29:06) 
Yapıyorum


  • fasulyek  (25.06.17 02:15:11) 
ben ayıklanabildiği kadarını çatalla ayıklayıp karpuzu ağzıma atıyorum. sonra kalanları ağzımdan ptuh ptuh şeklinde tükürüyorum


  • klar  (25.06.17 10:31:14) 
Öha ne kadar çok varmış çekirdekli yiyen! :O Arkadaşlar dokunmuyor mu? Zararlı değil mi? Apandistte falan birikmesin?


  • i m cool with that  (25.06.17 13:02:54) 
çekirdeklerini ayıklamakla mı uğraşacaktım bir de? :)


  • burya  (25.06.17 13:03:55) 
[]

en iyi hosting firması

sizce hangisi?

godaddy demeyin feci öpüyor.


 
  • gozu acik sevisen yahudi  (24.06.17 20:32:23) 
digitalocean
guzel hosting

  • pgup  (24.06.17 22:34:08) 
[]

en iyi domain uzantısı (com-net-org-biz)

Domain alacağım bir kaç tane, sizce en iyi uzantı hangisi? (bütün uzantıların uygun oldugunu varsayıyoruz)

standart dışı uzantı ziyaretçi kaçırır-kaybettirir mi?


 
en iyisi: com
ondan sonrası için bana sempatik gelen: org (belki google için de sempatik geliyordur, keşke gelse çünkü)
net samimiyetsiz ama olsun.
biz'den uzak dur.
  • pgup  (24.06.17 20:10:21) 
ben site adı ile uyumuna bakıyorum ama com güven verir tabi.

yakala.co mesela bence çok uyumlu.
  • gozu acik sevisen yahudi  (24.06.17 20:24:38) 
[]

forum sitesi

bir forum sitesi yapmayı planlıyorum

myBB kullanacağım, teknik olarak sıkıntı yok, vefakat ziyaretci nasıl kasılır? forum bomboş olacak haliyle.


 
Ne forumu olacak? Anladığınız bir konu ile ilgili açın.
Özgün ve zengin içerik + reklam + zaman.

  • veritaslibertas  (24.06.17 20:10:01) 
forum kaldı mı hala ya, ben donanıma bakıyorum sadece mesela.

reklam vermeniz lazım sanırım bir de kişi çekecek kampanyalar yapılabilir. Nitelikli insanları toplamak lazım çoluk çocuk dolarsa pek büyümez gibi geliyor. Çok genel fikirler tabi bunlar.
  • gozu acik sevisen yahudi  (24.06.17 20:17:35) 
Özellikle bir konuda uzmanlaşmış bir forumsa (anime, balıkçılık, fotoğraf gibi) açın ancak genel amaçlı forum açmak için 10 yıl kadar geç kaldınız. Forum devri bitti kitleyi tutabilen birkaç büyük site dışında yürümez. Onların yerini Facebook grupları Onedio gibi içerik siteleri falan aldı. Ziyaretçi içinse editörler bulup içerik üretip reklam verip insanları çekmeye çalışacaksınız başka yolu yok.


  • Ufuk  (24.06.17 20:23:11) 
Forum kaldı mı demişsiniz ama ekşisözlük de forum, burası da forum. Hem de genel forum, belirli bir konuya yönelik bile değil. Ekşisözlükte üretilen içerik çok az mesela, genelde olmuş olan bir konu hakkında konuşuluyor. Bu konuşulan konuların bir kısmı zaten olmuş olaylar, birisi link veriyor, millet yorum yapıyor. Bence epey başarılı siteler.

Belirli bir kitleye yönelik olacaksa myBB kurma derim, kendi geliştirme imkanın varsa (varmış) kendin geliştir, myBB ya da vBulletin gibi değil de kendine haz özellikleri olan bir yer yaratmaya çalış. Öyle olursa başarılı olma şansın artar. Diğer türlü zor.

Reddit de forum.

Quora'yı örnek vereyim, ben orada yazıyorum. Orası da forum sitesi mesela (daha beteri, soru cevap sitesi olarak başladı, sonradan foruma döndü gibi), aldığı son yatırımla değeri 1 milyar dolara yaklaştı.

Küçümsemek için söylemiyorum, niyetimi anlamışsındır. Bu sitelerin hepsi forum esasında ama hepsinin kendine has özelliği, albenisi var.
  • hayirsiz  (24.06.17 21:23:07 ~ 21:26:02) 
Valla bende özledim forum ortamını kurunca bana ses et ben içerik üretirim.


  • ugrcn  (25.06.17 00:35:02) 
[]

Sarma sigara

Tekel tütünü (toros 2005) kullanıyorum watsons makaronla, makaronların kağıt kalitesi oldukça düşük- temiz duman veren hangi makaronu önerirsiniz?


Ayrıca eğer sarma kullanıyorsanız hangi tütünü kullanıyor ve hangi yolu izliyorsunuz?( rollbox-makine-makaron etc?)

Merak edenler için paketi 1.5 - 2 liraya geliyor sarma sigara kullanırken.

 
makineyle sarıyoruz. golden virginia, gizeh kağıt ve filtre.


  • who cares wins  (23.06.17 13:48:19) 
bir süre önce bıraktım tütün sarmayı ama kullandığım dönemde
old holborn içip, elimle sarıyordum.

  • cay koy geliyorum  (23.06.17 14:13:24) 
tütün george karelias. filtre ve kağıt ocb ya da gızeh. hangisi denk gelirse.
tabii ki elde.

  • sir gawain  (23.06.17 15:42:07 ~ 15:43:40) 
old holborn, elimle sarıyorum.
kağıt ve filtre ocb.

  • bir bucuk adana  (23.06.17 16:17:25) 
Elde sariyorum, elde sarinca miktari filan ayarlamak daha kolay oluyo. Tutuncuden kuba ve adiyaman aliyorum, karistirip kalin ocb filtreyle sariyorum daha cok kesiyo o zaman.


  • aferin cok iyi dusunmussun  (23.06.17 18:34:59) 
karelias ya da cutter choice.. filtre smoking. kagit unbleached zigzag ya da smoking.. kalin kagittan yerli filtreden uzak dur.


  • pradamax  (23.06.17 20:10:39) 
[]

Şeytanla anlaşma imzalamak

Bugün gelse ve size :

-Bu anlaşmadan sonra çok rahat yaşayacaksın, sıkıntı çekmeyeceksin ama asla bir aileye sahip olamayacaksın, ya da çocuğun olmayacak. Yalnız öleceksin.

dese,

Tepkiniz ne olurdu?

 
ustune holoskoyu da veririm


  • partizan  (22.06.17 20:05:43) 
canıma minnet derim. aile ve çocuk gibi şeylerin sıkıntıdan, dert tasadan başka getirdiği ne var ki? yalnız yaşamak gibisi yok.


  • rotten head  (22.06.17 20:05:54) 
çok farazî olmuş. ben kabul ederim. istersen daha zorlu seçenekler vereyim sana.


  • i drive the hearse  (22.06.17 20:06:25) 
Hepimiz yalnız ölüyoruz gibi klişelere hiç bulaşmadan ben kabul etmem diyorum. İstediğim hayat öyle bir hayat değil.


  • devilred  (22.06.17 20:09:07) 
Havada karada güle oynaya kabul ederim. Aile kurmak gibi bir planım yok zira.


  • i m cool with that  (22.06.17 20:25:53) 
Şeytana güvenmiyorum.


  • megalomaniac  (22.06.17 20:28:55) 
aile olmaktan kasit nedir? aile olmadan sevgilim, iliskilerim falan olacaksa kabul ederim. komple yapayalniz bir hayat vaat ediliyorsa kabul etmem


  • duru arsnova  (22.06.17 20:29:11) 
Seytan varsa cehennem de var demektir, surda siksan 50-60 yil, hadi 100 yasarsin, onu iyi yasayip ebedi ceza iskenceye razi olmak sacma degil mi? Seytanla anlasma yapana kim bilir naparlar orda. Direk imana gelir oruca baslardim, on vakit namaz kilardim.


  • beriberi  (22.06.17 20:29:46) 
Bunu fantazi boyutunda düşünmeye gerek yok, zaten hergün olan sıradan birşey. Her birimiz işimize geleni tercih ettiğimiz için irili ufaklı, yüzlerce, binlerce yanlış iş yaptığımızda farklı birşey mi oluyor? Nereden baktığımıza göre adını farklı koyabiliriz sadece.


  • mikro patlama  (22.06.17 20:50:12) 
çok ucu açık bir anlaşma. çok rahat yaşayacaksın, sıkıntı çekmeyeceksin derken orta direk memur yapacaksa kalsın. bir buffet, bir gates, bir zuckerberg, bir rockefeller kadar zengin ama bir instagram gezgini gibi işten uzak yatarak yaşayacaksam ve de "yalnız ölmek"ten kasıt evlenmemek ve çocuk sahibi olmamak ise kendi kanımla imzalarım garanti olsun diye.


  • nawar  (22.06.17 20:58:31) 
Kabul etmem. Alınırım da. Şeytanın benim ailemle ne işi var? ruhu istemiyor muydu o? neden ruhumu istemedin, sen benim ruhumı beğenmiyor musun derim.


  • whysoweird  (22.06.17 21:22:18) 
Şeytan benimle anlaşma yapmaya çalıştığına göre doğru yoldayım derim.


  • elikası  (22.06.17 22:07:24) 
Bsg derim.


  • [GODDARD]  (22.06.17 22:26:34) 
Bunun için anlaşmaya gerek yok, çoğu insanı bekleyebilecek bir şey. Ben aileyi daha önemsiyorum .3 günlük dünya bari sevdiğimiz insanlarla aile olabilelim .


  • cabiday  (22.06.17 22:31:07) 
Kabul. Net.

Ancak üstte şeytana güvenmiyorum denmiş. Haklı! :D
  • tuzumkuru  (22.06.17 22:52:45) 
jileti alayım derim. koca anlaşma kalemle mi yapılırmış.


  • rhan  (22.06.17 23:24:55) 
Allah versin canım der devam ederim


  • klar  (22.06.17 23:36:46) 
İmzalamam ama aileden feragat edemeyeceğim ya da onu bunu rahat yaşamanın önünde tuttuğum için değil. Hayat benim hayatım ve elde ettiğim şeyler benim için çok değerli. Herhangi bir şey için kendimi parçalamak ya da zorla güzellik oldurmak istemiyorum ama hayat benim hayatım. Birinin anlaşmasıyla değil, istediğim gibi şekillendirmek istiyorum sonucu ne olursa olsun. Ham bir başarının içini doldurmamam, bir şeyi aldıysam arkasında temelim olmalı. Yanlış bir şey yaptıysam da sonuçlarına kaylanayım. Sonuçta hem rahat yaşamayıp hem yalnız da ölebilirim, neden olmasın da; geriye döndüğümde 'Bu benim hayatımdı' diyeyim, 'I did it my way' diyeyim. Destek ve yardım güzel şeyler ama torpil, büyü, vb. istemem. Benim canım cennet, cehennem istemiyor; benim canım dünyayı keşfetmek istiyor.


  • aychovsky  (22.06.17 23:54:25 ~ 23:56:16) 
WP

odanin icerisindeki sicak hava cami olmayan bir pencereden esen rüzgarla dagildi, methuselah ilk doganlardandi, kendisi gibi dogan gruptaki diger cocuklarla beraber bir adada yasiyorlardi artik. bir kac sene önce bazi anlasma sahipleri yenidoganlari öldürmeye baslamisti ve bundan dolayi artik beraber yasiyorlardi.

bu karari vermelerine yardim eden methuselah'in babasi ise bu grubu bir arada tutmaya calisiyordu, kendilerine yeni nesil adini vermislerdi. onlara yardim eden anlasma sahipleri insanligin soyunun tükenmemesi icin ellerinden geleni yapiyorlardi. bir süredir adaya disaridan ziyaretci kabul edip hem onlarin sinirsiz imkanlari ile ihtiyaclarini temin ediyorlardi hem de siginakla ile beraber bir ambar insa ediyorlardi. bu ambar ise gelecklerine acilan bir kapi olacakti.

kabul edilen ziyaretciler anakarada büyük bir loto ile seciliyordu, insanlik tarihinin en büyük lotosu olan adaya ziyaret bileti cekilisine her sene 3 milyardan fazla kisi katiliyordu. toplamda ise sadece 200 kisilik bir grup adaya gitmeye hak kazaniyordu.

ada disinda kac yenidogan oldugunu bilmeselerde adanin nüfusunun bir kac kati oldugunu düsünüyordu methuselah'in babasi. fakat her grup kendileri kadar birlesmeye yanasmiyordu. hatta ilk yillarda aralarindan birinin ölümüne bile neden olmustu bu yakinlasmalar.
  • kurnaz  (23.06.17 00:34:20) 
Ahiret hayatında sıkıntı çıkarabilir gibi geliyor böyle bi anlaşma. O yüzden kabul etmem.:p


  • ahada nick  (23.06.17 04:29:15) 
Yok kardeş derim


  • mutlusismankedi2015  (23.06.17 19:22:16) 
Ben buna yakın bir anlaşma imzalamış olabilirim...


  • burka  (23.06.17 20:09:50) 
pazarlık yapardım, çocuğum olsun ama gay olsun gibisinden bir teklifi kabul ettirmeye çalışırdım


  • docrivers  (23.06.17 20:29:12) 
[]

Ruhsal-psikiyatrik sorunu olanlara bakış açınız nedir?

Stigma denen bir olay var, işaretleme- damga anlamına geliyor. ABD de bunun araştırmaları yapılmış ve Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip olan insanların dehumanize (insanlıktan uzaklastırma) edildiği görülmüş, sosyal denege unsurlarını kaybeden bu insanlar içinse bu olay oldukça yıkıcı olmuş-oluyor.

Türkiye'de de aynı sekilde ruhsal-psikiyatrik rahatsızlıklara sahip insanlar oldukça fazla küçümseniyor- istediği kadar eğitim gormus olsun adı ''deli doktor'' a vs çıkıyor (birinci elden tanıklık edilmiş hikayedir)

Sizin Ruhsal-psikiyatrik rahatsızlığa sahip insanlara bakış açınız nedir?

 
tek cümleden fazla kullanmıyorsunuz sanırım, çöp yorum yapacağınıza hiç yazmasanız daha fazla enerji saklayabilirsiniz.


  • binder dandet  (22.06.17 20:06:30) 
onlar da insan.
bu konuda yazılacak anlatılacak çok şey var da bu ülkede özellikle değmez açıklamaya.
cevaplara göre çemkireceğim insanlara.
  • passion rules the game  (22.06.17 20:08:02) 
Delilik ve psikiyatri üstüne, çalışma alanım sebebiyle, araştırma yapma ve literatür tarama fırsatım az çok oldu. İki konuda ilgimi çekiyorlar. Birincisi rasyonel ve çıkarları doğrultusunda karar veren modern özneyi meşrulaştırmak için 'ikinci sınıf' insan (öteki) statüsüne düşürülüyorlar. İkincisi patolojikleştirme üzerinden bireyin özneleştirilmesi, denetimi ve disiplini için kullanılan mekanizmaların deneği haline getiriliyorlar. Bu sebeplerden dolayı, bu kişilere bakış açım, görece daha olumlu.


  • protector  (22.06.17 20:08:07 ~ 20:09:09) 
Hasta olduğunu bilen insana canım feda. Bir köşede sessiz sakin takılsın, kimseye sataşmasın, ağzımı açıp "deli la bu" demem. Ama nerede millete saran, sorunlu olduğunu kabul etmeyen manyaklar var, onların toplumdan uzaklaştırılmasını doğru buluyorum. Hele ki Amerika gibi bir ülkede bu çok normal çünkü insanlar sapıtmaya meyilli. Ben mesela hayatımda hiç psikoloğa gitmedim. Antidepresan kullanmadım. Ciddi durumlarda akıl hastalığı olup da ilaç kullanan her insana saygı duyarım ama ota boka antidepresan kullanıp 50 tane ilacın ismini ezbere bilecek kadar ilaç kullanmış insanlar gözümde direkt düşüyor. Aklımda zayıf olarak kalıyorlar.


  • dissendium  (22.06.17 20:11:04) 
başlarına gelen herhangi bir hastalıktan farksız. talihsiz kimseler işte.


  • shotgunwoman  (22.06.17 20:14:32) 
daha kompleks olduklarını kabul etmekle birlikte sıradan bir vatandaş olarak ruhsal sorunların da fiziksel hastalıklardan farksız olduğunu düşünüyorum, dolayısıyla ciddi bir problemi olmadığı müddetçe hastaymış değilmiş, ilaç kullanıyormuş kullanmıyormuş vs. hiç ayırmam, sonuçta bacağı kırılan birine "geçmiş olsun" diyoruz, "yürüyemiyo da kodumun kertenkelesi" değil. üstelik psikolojik rahatsızlıklarda sınırlar o kadar belirgin değil. fazlasıyla sıradan ve normal görünen biri hasta olabilirken, "deli lan bu" dediğimiz birisi ruhsal olarak son derece sağlıklı olabiliyor. bu açıdan, ruhsal sağlığı olsun veya olmasın, insanları "hasta" veya "sağlıklı" olarak değerlendirmek doğru değil bence. hadi antidepresan kullanan arkadaşımız hasta olsun. biz kendimiz ne kadar sağlıklıyız peki? bizim antidepresan kullanmamamız gerektiğini, bu şekilde iyi olduğumuzu kim söylüyor? yanlış anlaşılmasın, "hepimiz hastayız abi aslında" ergenliği yapıyor değilim. sadece, demek istediğim, mental hastalıklarda fizikseldekilerdeki kadar keskin ve belirli ayrımlar yok. o yüzden ağır bir problem olmadığı ve kişi hastalığının bilincinde olup da bununla mücadele ettiği müddetçe ben hiçbir şekilde olumsuz değerlendirmem.


  • der meister  (22.06.17 20:23:28 ~ 20:45:27) 
bir de bu hastalıkları ciddiye almayan, küçümseyen yaklaşımlar var.
"çok abartıyorsun herkes böyle şeyler yaşıyor" ya da "ben de depresyona girdim geçen ay şimdi iyiyim çok düşünme geçer" gibi.

  • hesabım silindi kırgınım modlar  (22.06.17 20:29:27) 
açıkçası psikiyatrik bir sorunu olup bunun üzerine tedavi gören ya da ilaç kullanan herkese bakış açım, diğer insanlara olandan daha pozitif olabilir.

çünkü bu ülkede yaşayan insanların çok büyük bir kısmında, (henüz tanısı konmamış olsa da) halihazırda psikolojik rahatsızlığı bulunduğuna inanıyorum.

bunu fark edip kendisini olumlu bir yola sokmuş insanlara ise sırf bu sebeple daha çok saygı duyuyorum.

bunu yapmayan gidip bir çorba yüzünden adam vuruyor, ya da çoluk çocuğa musallat oluyor da ne oluyor? deli değil de katil ya da sapık diye anıyoruz kendilerini. ya da en hafif ihtimalde ise psikolojisi bozuk olup arkadaşlarına, ailesine çektiriyor; geçimsiz, huysuz diyip geçiyoruz. neden? çünkü henüz tanısı konmamış.

hepimiz deliyiz, ya da olabiliriz. bunu kabul edip hayatını ona göre idame ettirmeye çalışan ise candır bana göre.
  • treamorg  (22.06.17 20:37:50) 
Burada mı yoksa Sözlük'te mi okumuştum geçen gün bilmiyorum. 'İstanbulluların üçte biri acilen hastaneye kapatmalık, üçte biri ilaçla tedavilik, kalan üçte biri de uzun süreli terapiden sonra ancak travmalarını atlatır' diyordu. O yüzden, açıkçası nevrotik olanlara 'Normaaal, herhalde bozuk olacak. Kimin ruhu doğru ki' gözüyle bakıyorum. Hatta, doktora gidecek kadar bilinçli oldukları için ve çaba harcadıkları için de takdir ediyorum. Bunu kınayanları kınıyorum. Kınana kınana hem toplumsal hem bireysel travmalara karşı yardım almayarak manyağa bağladık; dışarıda yüzü gülen insan kalmadı, herkes canavar gibi davranıyor. Nevrotik davranmak delirmek ya da anormal olmak anlamına gelmiyor, stres kaynağı karşısında her insanın gireceği hal bu.

Psikozlara gelince, birkaçını bir anda içeren bir insanın yıllardır yakınıyım. Minör durumda olanları yukarıdaki gibi değerlendiriyorum ama majör olanlarının çok ama çok zor olduğunu biliyorum. Bazen kişinin kendisine de zor, bazen sadece bakana çok zor. Asla çekinmek veya konuşmamak gibi bir durumum olmadı ve olamaz da, o koşullarda birini gördüğümde zorluğunu ve yükünü hissediyorum hemen. Karşıdakinin nasıl yıprandığını düşünebiliyorum sadece.

Amerikalıların bizim gibi stres kaynakları yok çok fazla. İş en büyük stres kaynağı ama iş dışında da streslenecek çok bir şeyleri yok. Bu yüzden psikoloji bozacak çok büyük bir etmen de yok. 11 Eylül travması halen her yerde. Bizim gibi yılda 10 bomba patlamıyor. Trafikte zaman geçirmiyorlar. Kibar kibar davranıyorlar. E haliyle, ortada çok anksiyete yaratıcı şey de yok sıradan vatandaş için. Ama örneğin, bir göçmenin işi için kendini ispatlaması gerekiyor, bir zencinin bir beyaz polis karşısında kendini kollaması gerekiyor, bir Latinin herhangi bir yere girdiğinde alacağı tepkilere hazırlıklı olması gerekiyor. Azınlıklar için anksiyete kaynağı görece daha fazla ama sıradan vatandaş daha rahat.

Bir de Amerikalılar çok korkak. Büyük şehirlerden ve eğitimli insanlardan çok söz etmiyorum ama senin, benim gibi halk her şeyden ürküyor. Hatta bununla ilgili çekilmiş bir belgesel de var. Adını unuttum ama 'Kanadalılar neden cesur, Amerikalılar neden korkak' diye. New York ve bir iki büyük şehir dışında marjinalin m'sine dayanamayan, başkanlarını veya senatörlerini 'Aile hayatı var, mutlu ailesi var' diye seçen insanlar. Geçen sene en büyük korkuları palyaço görmekti. Çünkü geçen yaz kampüslerden birinde palyaço kılığındaki bir kişi kampüste iki kıza saldırmış. Ondan beri kışın bir kısmını 'Palyaço göreceğiz' diye geçirdiler. Troller de insanları korkutmak için palyaço kılığına girip milleti korkuttu. Mesleği palyaçoluk olan birinin arabasını parçaladılar, yolda saldırdılar. Kuzenimin kızı Amerika'da doğdu ve gece evinin kapısının önüne çöp atmaya korkuyordu 'Palyaço saldırırsa' diye. Geçen gün bir şey öğrendim, eğer evde biri intihar etmişse evin fiyatı bayağı düşüyor, çünkü hayaletinin evde olduğuna inanıyorlar ve ev zor satılıyor. O eve gelen insana da anında 'garip bir insan' damgasını yapıştırmaya meyilliler. Aynı şekilde, eski mahkumlardan ve psikoloji rahatsızlığı çekenlerden de rahatsız oluyorlar. Bunun yanında, bir de zaten bireyselliğin had safhada ve çoğu kişinin izole yaşadığı bir memleket. Normal olmayan her şey korkutuyor, aşağılanıyor. Dediğim gibi NY ve büyük şehirler dışında. Zaten dehümanizasyon için bahane arıyorlar, ruh hastalıkları da onlardan biri. En ufak şeyde dehümanizasyon standart zaten. Kahve içmeyince bile minik çapta 'Nasıl yani, sen insan olamazsın o zaman' tribine giren insanların ruh hastalığına tahammül etmesini bekleyemiyorum.
  • aychovsky  (22.06.17 20:55:36 ~ 21:05:48) 
[]

Engelli biriyle evlenir miydiniz?

Oldukça ayrımcı bir soru olacak, sonuçta engelliler de insan evet vefakat ayıran bir engel var ortada.

Engelli biriyle evlenir-sevgili olur muydunuz?


 
hayır olmam.


  • doxanikee  (21.06.17 20:53:01) 
Zihinsel engelliyse hayir ama fizikselse sorun yok. Bir de cesit cesit engel var. Daha spesifik olabilirsin.


  • Traveller  (21.06.17 20:58:35) 
Eşim fiziksel engelli olsaydı yine de onunla evlenirdim.


  • physcos physcos  (21.06.17 20:59:56) 
Evliyim ama eşim fiziksel engelli olsaydı da yine de onunla evlenirdim.


  • duyond  (21.06.17 21:03:06) 
ben kendim bizzat engelliyim. bu yüzden benden uzak olacak kişiye önce ben uzak olurum. benim içinse zihinsel engel olmadığı sürece bir sorun olmaz.


  • fleur du mal  (21.06.17 21:03:58 ~ 21:28:03) 
Bir tane çok güzel ama engelli bir kız vardı lisede. Bir kere düşünmüştüm bunu. O zaman yaşam zorluğu daha baskın gelmişti bana. O yüzden sevgili olmam ya da evlenmem.


  • dissendium  (21.06.17 21:06:00) 
Soru çok saygısızca. Ama evet Sevgili olur, severdim. Engel senin kafanda sanki


  • hasmetizm 2046  (21.06.17 21:17:34) 
Sanmıyorum. Kesinlikle hayır da demiyorum büyük konuşmak doğru değil.
Şimdi bi durup düşününce fark ettim ki engelsiz biriyle de evlenmek istediğimi sanmıyorum.

  • norek  (21.06.17 21:19:57) 
sevgilim eğer engelli olsaydı yine sevgilim olurdu. böyle muhteşem bir kişiliğe ufak bir engel gölge düşüremez.


  • bohr atom modeli  (21.06.17 21:24:58) 
ben evlenmezdim ya


  • asuturias  (21.06.17 21:26:21) 
playing star +1

tekerlekli sandalyede 2 engelli tanıyorum, şeker gibi insanlar. bunun haricinde çalıştığım yerde engelliler entegre okulu olduğu için bolca işitme engelli ve başka fiziksel engelleri olan kişi tanıdım. bunlar arasında da son derece tatlı insanlar olduğu gibi sevimsiz olanı da vardi.

bir ayagi diğerinden daha kısa olduğu için yurumesi aksayan, engeli spor yapmasina engel olmadigi icin karate ile ugrasan ama her yerde "ben engelliyim" bu sebepten huysuz, huzursuz olmak hakkım, "kimse beni istemez zaten..." vb diyerek son derece itici bir şekilde dolaşan bir is arkadaşım da vardi.

kısacası karakter önemli.
ikinci olarak da engelin hayatınıza, evliliğinize katacağı sıkıntıları göğüsleme ve kabullenme becerisi önemli.

görme engelli yalnız taşıyan bir arkadaşım vardı. her işini kendisi yapabiliyordu.
ama tekerlekli sandalyede olan arkadaşım bakıma muhtaç.

kısacası engel bizim içimizde, ben evlenirdim.
  • balik kraker  (21.06.17 21:39:16) 
eşim engelli olsaydı hiç tereddüt etmeden gene onunla evlenirdim.


  • basond  (21.06.17 21:47:30) 
evlenirdim.


  • anonymice  (21.06.17 22:04:59) 
Evlenirdim. Seviyorsam eğer evlenirim.


  • westblack  (21.06.17 22:31:47) 
flört süresinde oluşan bir engelse tabi ki yarı yolda bırakmam. fakat engelli biriyle birlikteliğe başlamazdım.


  • soft  (21.06.17 23:12:30) 
Halihazırdaki sevgilim/eşim sonradan engelli hale gelirse tabi ki tereddüt etmem. Ama yeni tanistigim birinin hayatini idame ettirmesini zorlastiran bir fiziksel engeli varsa hem kendim, hem onun icin ileride yasanabilecek zorluklari dusunup tereddüt edebilirdim. Ayni sekilde kendim de engelli olsam, engelli olmayan birinin benimleyken yasayabilecegi zorluklari dusunup onunla olmak istemeyebilirdim. Tabi bu tür konularda, yaşamadan fikir beyan etmek çok kolay. Aşık olduysam bu düşündüklerimi dusunemezdim muhtemelen.


  • aquarium  (21.06.17 23:15:14) 
kafamın uyuştuğu dış görünüşü bana hitap eden kız kör bile olsa evlenirim


  • docrivers  (21.06.17 23:32:26) 
ilişkiye başlamazdım. ilişki sırasında ortaya çıkan bir durumda ise bu sebepten dolayı ayrılmazdım. yani büyük ihtimalle. engelli biri ile herhangi bir ilişki (sevgili, kardeş, anne/baba/evlat) içerisinde olmak kolay bir şey değil. engelin türüne büyüklüğüne göre sorumluluk artıyor. böyle bir sorumluluk alamayacağını düşünen, kaldıramayacak kişiye politik doğruculuk kasmak için saldırmamak lazım.


  • nawar  (21.06.17 23:32:56 ~ 23:33:06) 
Engelli kelimesi çok büyük bir alanı kapsıyor, hayatını bensiz de idame ettirecek kadar engeli olan biriyle eğlenirdim. Dahası yorucu olurdu. Ama günler ne gösterecek bilmek imkansız.


  • Apocalypse  (22.06.17 04:05:13) 
daha önce oldum, lisedeydim ve aşkın ayaklarımı yerden kestiği zamanlardı, umrumda olmamıştı engeli, onu öyle tanıyıp sevmiştim sonuçta.
vefat etmemiş olsaydı, evlenirdim onunla muhtemelen.
o zamanlar evliliğe bu kadar öcü gözüyle bakmıyordum.

şimdi evlilik düşünmediğim için, engelli veya engelsiz kimse ile evlenmek gibi bir planım yok. bir gün evlenecek olursam da engeli onu sevmeme engel olmadıysa evlenmeme de engel olmaz.
  • bir nick var benden iceri  (22.06.17 16:05:18) 
1 ... •89101112   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.