Ekşi Duyuru

iPad Mini 6. nesil.

İpad 9/10

"Söyle buldun mu?" olabilir mi?

Haydi söyle kalben versiyonu belki?

Kalben - Haydi Söyle

www.youtube.com

Bunlar değil. Zannediyorum ki yeni çıkan bir parçaydı.

Melek Mosso - sarıla sarıla olabilir mi?

Ahmet Kaya'nın söyle isimli şarkısını bir kadın söylüyor olabilir mi?

@siflan ve @etna değil :(

Sıla Yoruldum olabilir.

ayşegül aldinç - al beni

"söyle ben sensiz nasıl yaşarım söyle"

aslen bir barış manço şarkısı.

Hiçbiri değil. Fakat @tabudeviren bu güzel şarkıyı tanımamı sağladınız, teşekkür ederim.

Ziynet Sali - bana da söyle

Leman Sam - sene bele noldu yar

Düz macbook verip m1 macbook air almışsınız sanırım. İnanılmaz iyi bir şey olmuş durum buysa. Bilgisayarın A**** diye bi kodu var oradan hangi nesil ne olduğu belli olur.

Evet çok iyi olmuş. Sanırım 2015 ya da 2016 model 12 inç macbook'unuz vardı. Neredeyse değeri ikiye katlanmış.

Kronik sorunu neydi ve süreç nasıl gelişti, ben de servise vermeyi düşünüyordum benimkini, klavye sıkıntısından gına geldi. 3 kere tamir gördü zaten. Garantisi bittiği halde mi değiştirdiler?

@ hedep, @roketadam: 2016 model 12 inç düz MacBook evet. 2017de aldım. Aldığım günden itibaren ekranla ilgili sorunlar oldu. Garanti kapsamında iki kez parça değişimi oldu. Garantisi bittikten sonra ekran probleminin üstüne, kamerada da sorun oldu. Kamerayı kullanamıyordum. Ücretsiz ekran değişimi ve anakart değişimi oldu. Tekrar aynı sorun olunca ücretli yapılabileceğini ifade eden bir danışmanla görüştüm. Dedim ki içimden sorun aynı sorun, yıllardan beri devam ediyor. Ki değişen parçaların da bir garantisi var sonuçta. Parçalar değişe değişe ilk aldığım bilgisayar değil toplama bir bilgisayar oldu elimde. Desteği tekrar aradım. Niyetim ücretsiz yapılmasını talep etmekti. Kıdemli departmandan bir görevli niçin bu zamana kadar cihaz değişimi teklif etmediniz dedi ve süreci başlattı. Sağ olsun çok da ilgilendi, iki günde bir arayıp dosyanın takibini yaptı. Bu akşam mail gelince kendisiyle görüşemeden buraya sormak istedim.

Birebir aynısı bende de, benim bilgisayar da tam dediğin gibi yamalı bohça durumunda. 1 kere pili ve anakartı, 2 kere klavyesi, 1 kere ekranı değişti. Ben de arayıp bir şansımı deneyeyim bakalım. Teşekkürler bilgi için.

Rica ederim. Umarım yolunda gider süreç :)

hocam başına talih kuşu konmuş. çocuk falan sevindir.

@onurrrrr, @alperz Alışık değilim işlerimin yolunda gitmesine. Maili beş kez daha okursam inanacağım doğruluğuna.

90 sayfalık bir cevap yazabilecek insanlar var bence bu sorulara :) Burası Türkiye çünkü.. İstanbulda yaşıyorsanız araba almayın derdim ama o bile önü arkası değişebielcek bir konu duruma göre. Yine de araba çoğu zaman gerekli bir araç. Sosyal hayatınız önemli bilemem ama maaşınızdan ne kadarını kısabileceğinizle paralel değişir konu.

Ne kadar kredi çekeceksin? Sedan mı ufak arabı mı? Almak saçma değil. Hemen al. Fiyatlar yükseliyor sürekli.

100k civarıysa 2012-2014 fluence otomatik bak. Geniş, az konforlu iş görür araç.
140k 2021 Egea var. Manuel. Otomatiği daha çıkmadı galiba.
230k 2021 Megan var. Sedan. Manuel. Otomatiği 300k falandı.
Gibi gibi.

+ilk aracını 0 alma.
+otomatik araç alacaksan japon tercih et.
+100bin km üzeri dizel alma.
+otomatik şanzıman arızası pahalı olabilir ancak dünyanın en konforlu sürüşünü sağlar.
+yaris,jazz,i10,i20 bakabilirsin.

1 - istanbul içi için küçük bir araç alın
2 - madem siz anlamıyorsunuz, servis ağı geniş olan ve sadece yetkili servislere mahkum kalmayacağınız markalara, yani çok satan markalara bakın. örnek fiat, opel, hyundai, kia, renault.. hem yedek parça ucuz olur, hem de her yerde bakıma sokma, tamir ettirme şansınız olur.

hiç bilmeyen insan için 50 binlik araba dert kapısı olur.

50 üste kredi çekip fluence mantıklı. Masrafı üzmez.

Manuel baksaydınız 50 bine gayet iyi araç bulabilirdiniz. Otomatik olduğu için biraz kredi çekmeniz gerekecek sanıyorum.

Mika hakinen güzel yazmış ben de aynılarını ekleyecektim. İlk arabaysa ikinci el daha mantıklı olacaktır.

Maksadınız şehir içinde bir yerden bir yere ulaşmaksa, compact sınıf dedikleri otomobiller gayet işinizi görür.

Ben de uzak doğu otomobillerini öneririm size. Nedenini de söyleyeyim. Çünkü toyota ve honda gibi markaların üretim politikaları uzun süre kullanım üzerine. Şöyle kabaca anlatayım. Bir otomobilin maliyeti 100 lira olsun. bu 100 liranın içinde malzeme, mühendislik, donanım, tasarım gibi unsurlar var. Japon markaları 100'ün 60'ını mühendislik ve malzemeye ayırıyor.
Avrupa markalarını 60'ını donanım tasarım gibi unsurlara ayırıyor. Bu çok kaba bir hesap ama markaların üretim politikaları kabaca böyle.

Haliyle dünyanın birçok ülkesinde honda, toyota gibi markalar daha az sorun çıkaran, daha dayanıklı markalar olarak kabul görüyor.

honda jazz, toyota yaris, hyundai i20 gibi otomobiller düzenli bakımları yapıldığı sürece, düzgün bir kullanımla çok uzun süre idare edebilir sizi. 80-90bin liraya bu araçları bulabilirsiniz piyasada. Vergi ve bakım maliyetleri de oldukça düşüktür bu araçların. Küçük oldukları için park etmesi kolay vs.

Sadece doğru aracı seçmek önemli:) Kazasız temiz bir araç bulmaya çalışın. Bu her marka için geçerli

@anten 90 binliraya kaldı mı ya o araçlardan ? 2006 model ve aşağısını da almamak lazım sanki..

sözün türkçesi sanırım şu şekilde "Sabır nimeti ariflerin yemeğidir. Helva ise çocukların arzuladığı şey." bu şekilde aratınca mesnevi'nin bir kopyasının 88. sayfasında görünüyor google'da.

Yaprak bitlerinin en büyük düşmanı uğur böcekleri ben geçen sene çıldırdım bu bitler yüzünden denemediğim yol kalmadı bu sene tekrar olursa canlı uğur böceği alıp yetiştirmeyi düşünüyorum

bocekyetistiriyorum.com

Öncelikle geçmiş olsun. Hafta sonu ben de sardunyalarıma dadanmış tırtılların temizliğini yaptım. Nereden nasıl geliyorlar bilmiyorum. Ben köklerine kök güçlendirici toz ilave edip diktim birkaç tanesini. size de onu tavsiye ederim.

güllere ve biberlere iyi gelen karışımı paylaşayım. bitleri yok etmişti zamanında.

"5 yemek kaşığı arap sabununa 1 litre ılık su (40 °C) ilave edilir ve iyice karıştırılır. Soğduktan sonra, bitkilerin üzerine püskürtülür, uygulama sırasında yaprakların alt kısmını unutmamaya özen göstermelisiniz. Gerekirse, 1-2 kez tekrarlayın. İlaçlamalar, güpegündüz ya da yağmurun altında yapılmamalı, sabahın erken saatleri ya da akşam üstü yapılmalıdır."

not: esanslı sıvı arap sabunuyla değil, jöle gibi katı olan eski tip arap sabunuyla yapılmalı.

sinek olur, ev nemlidir vs. zarar vermez ama sinek. bitlere sabunlu fisfis + ugur bocegi +1

bir de manuel temizlik en garantisi. kulak cubugunu alip tek tek yapraklarin altini ustunu temizleyebilirsiniz. topragin da degismesi gerekir tabi. kokler ayiklanmali. curumus kokler kesilip atilmali.

bir de saksilara saplanan, sulandikca bitkiye besin veren cubuklar cikti. green zebra biostick, instagram sayfasi var.

benim biber bitkisinde de minik yapışkan böcekler vardı. şöyle i.hizliresim.com
@Improbable kişisinin tarifinden yapmıştım. ama o karışımın çok da iyi çalıştığı söylenemez. böcekler daha da yapışkan oldu. asla bitkiyi terketmediler. ilaçlanmadan ve yoğun güneşe maruz bırakılmadan sorun çözülmedi. güneş göremeyince böyle olduklarını söylemişlerdi.

sorun çözüldü böcekler gitti ama biber bitkim çiçek bile açmadan sezonu kapattı. sizinki kurtulur umarım.

anadolu aöf, öğrencilerine bedava veriyor ms office'i. 2 sene oldu mezun olalı hala da kullanıyorum macbook'ta. çevrende aöf okuyup da hakkını kullanmayan biri varsa ondan yararlanabilirsin bedavaya. edu uzantılı mailin varsa da office 365 kullanabilirsin.

Mac'in yeni ofis programları artık MS Office ile tam uyumlu. Eskisi gibi sorun çıkarmıyor. Gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz artık.

@sumuklurakun, size yazdım.
@nrmnm, pasif bir öğrenciliğim var aöf' te. Size de özelden yazacağım.
@microfiction, ben mi kullanmayı beceremiyorum bilmiyorum ama benimki uyumlu değil. tez yazıyorum, ms office olmayınca tablolar, yazı tipi vs hepsi değişiyor.

pegasus her ayın ilk perşembesi indirim yapıyor. ama bazen yurtdışı bazen de yurtiçi olabiliyor bu.

Donanımhaber sıcak fırsatlara bak bi, başlığı vardı bi ara

dilekçeye bayram tatili ve takibinde yıllık iznimi kullanmak üzere diye yazıyorsun, valilik onayın çıkıyor.

riske atmayın konsolosluklar en ufak şeylerden vizenizi iptal edebiliyorlar devlet memurusunuz gerçi çok sorun çıkacağını sanmıyorum ama bence dilekçenizi düzeltip tekrar yıllık izin yazısı almanızda fayda var.

@la noix, içimi rahatlattı sanki bu yorum. Ama kesin tatil olmayan bir tatil için onay çıkar mı valilikten sizce?

@dedim ben sana, ret yemek istemiyorum :(

valilik izni dilekçesiyle izin dilekçenin aynı olmasına gerek yok. konsolosluk ya da valilik zaten "hmm bu adamın 14 gün tatili varmış ama 16 gün yazmış" demiyor. sen şimdiden valilik için dilekçeyi yaz, vize çıktıktan sonra da iznini yazdırırsın

sorunu tam okumadım ama keywordlerden yola çıkarak şunu söyliyeyim: memur isen, resmi ve bayram tatillerinde çıksan dahi bağlı bakanlığına bildirip kağıdın kurumuna gelene dek çıkamazsın. çıkarsan ve olur da anlaşılırsa ceza alırsın.

bizim kurumda yeşil pasaportlu biri izin dilekçesini gitmesine bi hafta kala veriyo. bizim kurumda izinlerin bakanlığıa gidip gelmesi bi ayı buluyo genelde. bu kişi gidiyo geliyo, bakanlıktan olumsuz yazı gelmesin mi! müdür ve muavinleri azap dolu günler geçirilerdi, sonra nasıl çözdüler bilemiyorum.

daha hafta başı tekrar sordum personel işlerine bakan md. yrd.na, bayram tatilinde iki gün gidip gelicem, yine de izin yazıcam mı? diye. tabisi dedi.

sorunuzu iyice anlamadım. Yine de:
-izninizin yurtdışına gitmenizle çok ilgisi yok. Çok eskiden yurtdışına gitmek için de ayrıca izin alınırdı, şu anda öyle bir durum yok.

-Dolayısıyla diyelim ki hükümet bir nedenle 10 gün tatil ilan etti. siz arada 5 gün yurtdışına gider gelirsiniz, kimse de bir şey demez. (kural olarak memurun çağrıldığı anda işe gelebilir durumda olması gerekir, bu nedenle yurt içinde bile şehir dışına çıkarken bilgi vermekte fayda vardır o ayrı, ama bu da pek uygulanmaz emniyet veya sağlık çalışanı değilseniz...)

-Buna göre: bir memur olarak iş yerinde bulunmanız gerekip de bulunmadğınız tarih için izin almalısınız. ama bu seyahatinizle ilgili, vize de dahil hiç bir mercii ilgilendirmez.

Sorununuzu tamamen yanlış anlamadıysam durum bu şekildedir.

Ek:
@manuel'in cevabı nedeniyle: Tabii ki işyerinizden izninizi yurtdışına çıkmadan önce alacak olduğunuzu varsayıyorum. yoksa esas sorununuz bu muydu?

firez yanlış biliyor, valilik izninin alınması şart.

Yurtiçinde izin gerekmiyor fakat yurtdışı için izin şart. Tek emin olduğum şey bu :)

@la noix'e ek; bizde ydışı izninde valilik de yetmiyor, dilekçe illa ki bi ankara seyahati yapıyor.

@La noix: dostum, anlamak için soruyorum: vizeyle Valiliğin ne ilgisi var veya memur Valilikte mi çalışıyor ?
not: soru anlaşılmadığı için hadi bir el atıp çözelim şu sorunu durumuna geldik.

@firez
konsolosluk senin kurumundan izinli olduğun tarihi istiyor (amir imzalı).
bunun dışında bir de kurumdan o tarihlerde yurtdışında olmak için izin alıyorsun.
bu valilik iznini de konsolosluğa verdin mi bir taşla iki kuş vurmuş oluyorsun. istersen yıllık iznini başka tarihte kullan, fark etmez

edit: fark etmez derken konsolosluk bakmaz ona yani. başka tarihte yurtdışına çıkacaksan yeniden valilik izni almak lazım

@dediysem dedim:
"değiştirip 6-19 temmuz yapabilirim" demişsiniz. 6-7'si ramazan bayramı. isteseniz de o tarihlerde izin alamazsınız, zaten tatil. 8'inin tatil olacağına da şüphe yok ama izin alacağınız tarihte bu ilan edilmemişse izninizi 8'inden başlatırsınız. Daha sonra tatil yapılırsa personel şubeniz oradaki 1 günü ve ilave kaynayan ct-pazar günlerini toplam 3 gün olarak izin hakkınıza ilave eder.

@dediysem dedim:
"Amir izni isterken yazdığım tarih haricinde bir tarih yazar mı vize başvurusunda kullanılacak dilekçeye? " demişsiniz.
Şu şekilde yazabilir, "filanca kişi, 4-7 temmuz tarihlerindeki resmi tatili mütekiben 8-24 (veya 11-24) temmuz tarihleri arasında izin kullanacaktır".

ek: denilenlere bakılırsa zaten bu göstermelik bir şey olacakmış, bir önemi yok tabii ki. önemli olan gerçek resmi izniniz, onda aman ha dikkat edin.

Türü neydi? Eski mi yeni mi şarkı?

Eski mi yeni mi inanın hatırlamıyorum ama hareketli bir şarkı değildi. Hatta belki türküydü.

merhaba, öncelikle geçmiş olsun.

tiroid konusunu bilmiyorum ama demir eksikliği var yoğun şekilde bunun sebebine bakılmasında fayda var diye düşünüyorum. bir de demir bağlama değeriniz normal mi acaba. bu da önemli.
ilaçlara başlamadan ileri tahlil yaptırmak iyi olur çok gecikmeyecekse.


diğer konuya gelirsek: demir en iyi asidik ortamda emilir. o yüzden sabah aç karna ve kahvaltıdan 1 saat kadar önce içmek ideal durumdur. bu süreyi yaratamayacaksanız o zaman kahvaltıda asitliği giderici bir şeyler yememeye, süt, kahve, çay tüketmemeye dikkat etmek gerekli. akşam yatmadan önce de yine aynı şekilde dikkat ederseniz ilaçtan maksimum fayda sağlamış olursunuz.
demir ilacı iştah açacak diye de kendinizi şartlandırmayın.

-doktor vs. değilim-

@icemint, teşekkür ederim. hekim arkadaşlar da yardımcı olurlarsa sevinirim.

tiroit beziniz biraz az çalışıyor. o yüzden tsh birazcık yükselmiş, doktor da doğru bir tercihle euthyrox vermiş. 1 ay sonra aile hekiminize gidin, bir kontrol etsinler. zayıf olman çok da garip değil bence. yaşınızı bilmiyorum ama belki bir boyun ultrasonu için dahiliyeye gidebilirsiniz o kadar.

demir serum neden bakılır çözebilmiş değilim, ferritin de demir deposunu gösterir sadece. kansızlık var mı yok mu bilmiyorum yani. ama depo boş olduğunu düşünürsek ferrosanolu da kullanmanızda fayda var tabi ki.

guatr ilacını sabah alın ama demir çok farketmez akşam da olur sabah da. aç karnına olması önemli ama. eğer kansızlık yoksa sabah akşam almanızın gereksiz olduğunu düşünüyorum günde 1 yeterli. ama yoksa. var mı yok mu bilemem. bir iki değeri daha görmem gerekir.

@fayfim, çok teşekkür ediyorum. ben size rapor sonucunu tarayayım, olur mu?

olur, elimden geldiğince değerlendirmeye çalışırım.

@fayfim, tahlil sonucumun tamamı ekte.

kansızlığınız yok :) sadece demir depoları boşalmış. günde 1 kez, 2 kutu için ferrosanol yeterli olacaktır.

Levent > Topkapı Alt Geçit Durağı (41AT)

İndiğiniz yerden Bayrampaşa yoluna doğru 100m ilerideki durağa yürüyün.

36, 36ES, 88 hat numaralarından birisine binip Tuna Lisesi durağında inin.

Tuna Lisesi - Nikah Salonu arası yaklaşık 100m.

ya da

Levent > Mecidiyeköy

Mecidiyeköy metrobüs durağının yanındaki ana duraktan 32M Cevatpaşa-Mecidiyeköy otobüsüne binin.

İsmetpaşa Durağı-Nikah Salonu arası yaklaşık 400m.

ben direkt ortodontiste gitmen gerektiğini düşünüyorum. sanırım uzman değil hekimimiz.

bir ileti paylastim +1

ortodonti uzmanına git kardeş

ortodonti uzmanı değil belli ki. ilkokulda bunu çok andıran bir herif çenemin içine etmişti. tezini ortodonti alanında yazmış, ortodontiye ilgisi var ama unvanı ortodontist olmadıkça güvenip gitmeyin.

öncelikle gittiğiniz hekimin ortodonti uzmanlığının olduğuna emin olun.
bazen uzmanlığı olmadığı halde tel takanlar oluyor.

eğer ortodonti uzmanlığının olduğuna eminseniz tedavini masrafı gerçekten 2500 lira olabilir; zaten ortodontik tedaviler ortalama bu miktarlara mal oluyor.

içinizi ferahlatmak için bir de diş hekimliği fakültesinde bir hocaya görünebilirsiniz.

Bence özel diş hastenesinde tedavin olmayın, sağlık kartellerini daha fazla zengin etmeyin. gereksiz yere aynı tedavilere ederinden fazla para ödemeyin.

aynı durum benim de başıma gelmişti (6 sene önce), görüştüğüm iki ortodontistten biri
-diş çekelim (2750 tl)
-diş çekmeyelim (1500 tl) demişti,
diş çekmeyene tedavi oldum ve tedavi sonrasında dişlerim yeniden bozuldu. tedaviden sonrada görüştüğüm bazı dişhekimleri çektirseydin keşke dediler.
dişhekimlerinin farklı tedavi görüşleri olabiliyor, bence bir üçüncüye de muayene ol öyle kararını ver.

dişler daha düzgün olsun diye ortodontiste gidilmez. dişler yamukluktan ölüp gebermekteyse gidilir. hayatının pişmanlığı olur uyarayım

yıllar önce tel kullanmıştım. sonradan bozulmalar oldu. bunların giderilmesi için ihtiyaç haline geldi. uyarınız için teşekkürler @blossom.

ben ankarada fahri levent meteye gitmiştim. 1,5 2 yıl kaldı diş tellerim kendisi çok ilgili, bilgili. 5-6 yıl öncenin parasıyla diş çekimi dahil 3000 küsur ödemiştik.
tr.linkedin.com

Çocuk depresyonundaki fark erişkin depresyonda daha içine kapanırken çocukta daha fazla aksilik yaramazlık öfkelilik olur. Yerinde duramaz hareketlidir. Erişkin ise tükenmiş halsiz görünür. Yine erişkinde kilo verme görülebilir çocukta ise devamlı büyüyüp kilo aldığı için sadece kilo almada azalma olur.

Çocuk ve ergenler özellikle yedi yaştan on yedi yaşa kadar depresif duygudurum, yorgunluk, zevk alamama, konsantrasyon problemleri ve intihar düşünceleri açısından yetişkinlere benzerler. Bazı farklılaşan belirtiler de vardır. Yetişkinlerden farklı olarak ergenlerde yüksek oranda intihar denemesi ve suçluluk duyguları mevcuttur. Erişkinler de ise sık olarak sabahları erken uyanma, iştah kaybı, kilo kaybı ve sabahları erken yaşanan depresyondur. Depresif çocuklarla yapılan bilişsel çalışmalar, bu çocukların şemalarının depresif olmayan çocuklara göre daha olumsuz olduğunu ve depresif erişkinlerin şemalarına benzediğini göstermektedir.

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklardaki depresyonda tekrarlayıcıdır. Çocuklardaki depresyon tanısını zorlaştıran faktörlerin biri de depresyonun diğer bozukluklarla sıklıkla birlikte görülmesidir. Depresif çocukların p inin kaygı bozukluğu ya da anlamlı kaygı belirtileri vardır. Depresyon, davranım bozukluğu ve dikkat eksikliği olan çocuklarda da yaygındır. Hem depresyon hem de başka bir psikiyatrik bozukluğu olan çocukların daha ağır depresyon yaşadıkları ve iyileşmek için uzun zaman gerektiği bulunmuştur.

Daha çok anneden ayrı kalma ve ihmal durumlarında ortaya çıkar. Annenin yokluğunda, vefatında, hastalık sebebiyle hastanede çok uzun süre kalma halinde ya da annenin ağır hastalıklarında görülebilir. Düzenli bağlanacağı anne ilişkisi kurulduğunda bebek, sevgi ve ilgi aldığında yavaşça düzelir. Bebeklik dönemi depresyonunda aşağıdaki belirtiler görülebilir:
Bebekte uzun süren ağlama nöbetleri
Küskünlük
İştahsızlık
Kendi kendine sallanma, vurma
İçe kapanma, çevreye karşı ilgisizlik
Uyku bozuklukları
Sindirim problemleri

Okul Öncesi Çocuklarda Depresyonun Belirtileri Nelerdir?
Okul öncesi dönemde çocuk iç dünyadan çok dış dünyanın etkisi altındadır. Özellikle anne, baba ve aileye bağımlıdır. Çabuk unutan ve algılayamaz zannedilse de sünger gibi bir zihni vardır ve bütün olup biteni emer. Konuşma yeni başladığından daha çok beden dilini kullanır. Fantastik bir zihne sahiptir. Dolayısıyla depresyonda aşağıdaki belirtilerin bir kısmı görülebilir:
Aşırı hareketlilik ve hırçınlık
Çevreye ve kendine zarar verme
İçe kapanma ve aşırı sessizlik
Kompulsif( tekrarlayıcı niteliği olan ve durdurulamayan) masturbasyon
Duygusal tutarsızlık ve anlık değişiklikler
Uyku ve yeme bozukluğu
Parmak emme, altını ıslatma ve kakasını kaçırma gibi daha küçük yaşlara gerileme

Okul Çağı Çocuklarında Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Bu dönemde çocuğun dile hakimiyeti daha çok artmıştır. Kuralları anlar ve değerlendirir. Okul ve dış çevre daha fazla önem kazanmıştır. Aile dışı etkilere daha açıktır. Öğretmenin söylediklerine, arkadaşlarının hareketlerine duygusal tepkiler gösterir. Depresyonda şunlar görülebilir:
Baş ağrısı, kas ağrısı, mide ağrısı ya da yorgunluk gibi nedeni bulunmayan fiziksel şikayetlerin artması
Sıklıkla okula gitmeme ya da okul başarısının beklenenin altına düşmesi
Evden kaçmaktan söz etme ya da evden kaçma girişimleri
Ani öfke gösterileri, şikayetleri açıklanamayan sinirlilik ya da ağlama
Sıklıkla canının sıkıldığından söz etme
Arkadaşlarla oyun oynamaya karşı ilgi kaybı
Reddedilmeye ya da başarısızlığa aşırı duyarlılık
Sosyal izolasyon, zayıf iletişim
Alkol ya da madde kullanımı
Ölüm korkusu, sıklıkla ölümden söz etme
Artan sinirlilik, kızgınlık ya da düşmanlık duyguları
Pervasız davranışlar

Ergenlerde Depresyonun Belirtileri Nelerdir?
İç sıkıntısı ve huzursuzluk
Dikkat toplamada güçlük çekme
Eyleme vuruk davranışlar
İnsanlara sığınma veya onlardan kaçış
Okul başarısında düşme
Enerji azlığı
Uykusuzluk
İştahsızlık
İlgi azlığı
Ümitsizlik
İntihar düşünceleri

kaynak:www.madalyonklinik.com

sadece ifadeyi sorduğun için ilişkili yerleri kopyalayıp yapıştırdım. alın teri değil

sevgili fallopian, ben tüm bunları biliyorum. fakat sanırım tam ifade edemedim kendimi. aradığım şey şunun gibi, "ceren (10) hayattan sıkıldığını, yapılacak tek güzel şeyin uyumak olduğunu ifade etmiş 'aynı dedem gibi ölebilirim, uyku da ölüm gibi' demiştir."

kendiminkini yazabilirim, yani o zamandan kalan parçalar. ölmeden yok olmak isterdim, yani hiç olmamış gibi olmak ve kimsenin bunu farketmemesi. sanki kimse senin farkında değilmiş de sessizce çıkıp gitmişsin, hiçbişy değişmeden her şey olduğu gibi sürsün istemek gibi. ya da bilinçsizlik, boşukta süzülmek. görmek, duymak ama algılamamak.

@dediysem, olgu da aradım aslında ama bulamadım. dedim burada yazanlardan tutarlı bir derleme yapabilir hiç olmadı

Kendisi yüksek lisans yapıyor. Karikatüre şundan dolayı odaklandım. Arkadaşının imzalı bir kitabı var, ona kitabı bana mı vereceksin yoksa falan demişti.

bende senelerdir okuyan alan biriyim. eger sadece karıkaturse ve onun elinde yok ise umut sarıkayanın işimdeyim gücümdeyim kitaplarını alabılırsın.1-2 tane hikaye tarzında kitabı var onu alabılırsın, uykusuzun takvim serisi cıktı o iyi.1-2 tanede bardak cıkartma aldınmı guzel olur.

uykusuzun ciltli halinden (okumadığından emin olduğun sayılarını) ve aslında umut sarıkayanın işimdeyim gücümdeyim kitaplarından (kısa hikayeler) alabilirsin.

ist.daysan halep pasajın içinde uykusuz dükkan var; güzel fikir verebilir.

Karikatür sever ve ilgili biriyse zaten elinde kitapları vardır diye düşünüyorum.. Bu yüzden imzalatma imkanınız yoksa kitap almaya da lüzum yok.. Uykusuz dükkanda belki umut sarıkaya temalı ürünler vardır bilemiyorum bir bakın..
Ya da en iyi karikatürlerinden birini siz bir kupa üzerine bastırabilirsiniz..

Ben mesela yiğit özgür hastası olan bir arkadaşım için yiğit özgür ün karikatürlerinden oluşan bir poster hazırlamıştım.. Her sayıdan tek tek kesmiştim karikatürleri mukavva üzerine monte edip çerçeveletmiştim vs. çok hoşuna gitmişti ama yaşlar küçüktü.. Yüksek lisans yapan ve erkek olan birine gitmez bu..