Ekşi Duyuru

toplu taşımayı bilmiyorum ama mesafe olarak yıldızevler

ilgili sayfayı screenshot alarak paintte kesip fotoğraf şeklinde sunuma ekleyebilirsiniz.

lightshot indir, print screen'e basınca istediğin kısmı seçebilirsin, ctrl+c yapıp powerpoint'e ctrl+v yaparsın. çok pratik.

victoria

@grimavi teşekkürler ama değil maalesef.

Amélie? Alman denmiş gerçi pardon

Buldum, undine imiş.

Ara tabi. Durduğun kabahat.

Ösym'nin Yds'sinden bahsediyorsanız sadece reading. Test.

kızılay'dan bulvardan 154'e binip ahmed arif parkı'nda ineceksiniz. 2 dk yürüme mesafesi oradan.

eksisozluk1999.com

Onun kendi spesifik bi rutini var prospektüste yazar, yani ilk ay günaşırı 2. ay haftada 2 kez gibi, ne zaman sileceğini de ona göre belirleyeceksin ama genel anlamda törpü işinden önce silinip törpüleyip sonra tekrar sürüyorsun.

ilk ay günaşırı sürülür diyor. 1 gün mü duracak yani?

Günaşırı diyorsa bir gün ara vereceksin evet o esnada tırnağında kalacak.

Evet.

PTT şubesindeki teslimde sadece alıcı olan kişiye kargo verilir. Başkası kargoyu alamaz.

ptt'nin kargomatına sığacak bir şeyse oraya göndersin. akşamları da alabilirsin böylece.

diş fakülteleri bedava

@mtgs geçen sene onlardan birine gittim lakin temizliği yapan doktor gerekli ekipmanin olmadığından şikayet etti ve çok iyi bir temizlik yapamadığını söyledi.

ben hospitadent'te yaptırdım tunalı şubesinde. çok memnun kalmıştım.

the brand new testament

Ankaray ile Dikimevi'ne, oradan da 15 dakikalık yürümeyle ulaşılabilir.

belgesel netflixte iyiydi. amazonlar nasil bilmiyorum

nat geo belgeselleri disney'de var. eskileri de yenileri de.

Netflix belgeselleri bence iyi. İkarus,seaspricy çok iyi dahalarıda var.

İtalyanca. Sanayide iyiler. Konuşursan iş bulabilirsin. İspanyolca popüler ama bence kültür etkisi. Gerçekte çok işine yaramayabilir.

dili iş maksatlı öğrenmek sonu pek kestirilemeyen bir macera. yerine göre "ne alaka" diyeceğin, 3-5 milyonluk ülkede konuşulan dil sayesinde çok iyi iş bulabiliyorsun veya tam aksine çok yaygın kullanılan önemli bir dil sana "ooo akıllı/kültürlü biriymiş" algısı dışında maddi anlamda hiçbir şey katmayabiliyor.

kitap okuyacağım diyorsan bence yazarları, edebiyatı düşün. mesela eco'yu, pavese'yi italyanca okumak mı daha heyecan verici geliyor sana? yoksa marquez okuyup kafanda kolombiya'yı canlandırdığında mı daha mutlu olursun? bunlar önemli detaylar. dil öğrenme işi yaş ilerlese de aslında bebeklerinkine benziyor - yani sürekli maruz kalmak, hep duymak, hep konuşmaya çalışmak, her gün irili ufaklı bilgileri kapmak lazım. o açıdan ilgi duyduğun, ekstra efor sarf etmeden kendiliğinden yönelebileceğin dil hangisiyse bence onu öğren.

dissendium'un söylediğine hem katılıyorum hem katılmıyorum. katılıyorum çünkü italyancanın sanayi, moda gibi belli alanlarda geçerliliği olabiliyor. üniversitede italyan dili ve edebiyatı okuyup bu tarz işlere giren arkadaşlarım oldu. tabii diploma almak dışında dili kullanamayanlar da oldu. dediğim gibi risk.

katılmadığım kısmı ise ispanyolcanın işe yaramayacağı fikri. ispanyolca bütün güney amerika'da konuşuluyor birkaç ülke haricinde. onu geçtim artık abd ve kanada bile hispanik dolu. yarın bir gün atıyorum florida'ya, teksas'a gidecek olursun, bence ispanyolca biliyor olmak inanılmaz avantaj olur yabancı için. avrupa'da zaten ispanya'da konuşulmasına filan hiç girmiyorum bile (ha tamam arada aksan/kullanım farkları var tabii ki ama onlar da atla deve değil, dili bildikten sonra öğrenilir).

spesifik bir amaçla belli bir dili öğrenmek gerekmiyorsa bence insanın yakın hissettiği, sevdiği dile odaklanması daha mantıklı. çünkü terminatör ya da dahi değilsen bence uzun vadede rastgele bir dili çok iyi öğrenemezsin. kim uğraşacak?

İspanyolca; çok daha geniş bir coğrafyada konuşuluyor, haliyle amaç edebiyse çok daha fazla eseri anadilinden okuma şansına sahipsiniz, amaç ticariyse de yüz milyonlarca insanla iletişim kurabilir hale geliyorsunuz.

Mantıklı olan İspanyolca. Hem ticari, hem edebi, hem daha fazla insanla iletişim kurabilmek, hem daha fazla film, dizi izleyebilmek vs.

Ama bütün bu avantajlarına rağmen belki de İtalyanca öğrenmek hoşunuza gidecek. Fonetik olarak keyif alacaksınız, opera izlemekten keyif alacaksınız, pizza tariflerine bakacaksınız vs.
Kendim için düşününce İtalyanca öğrenmek bana çok daha keyifli gelir diye düşünüyorum.

Her ikisi için de derslere bir göz atın Youtube'dan. Hatta her ikisine de birer gün çalışın ve seçiminizi yapın. Keyif almadığınız dil her ne kadar daha mantıklı olsa da mecbur da olmadığınız için bir yerde takılıp kalırsınız.

Edebi zevk öznel bir konu, siz hangi dildeki edebi ürünlerden zevk alıyorsanız onu öğrenmelisiniz o halde. Neden kafanız karıştı ki?

Yani İspanyolca güncel eser sayısı elbette daha fazladır ama sadece okuyabileceğiniz eser sayısının fazla olması tek başına ne kadar mantıklı bir neden sayılabilir bilemedim. Neticede iki dilde de ömrünüz boyunca okuyarak bitiremeyeceğiniz kadar yazılmış şey vardır.

Ne seviyorsanız onu öğrenin.

Spesifik alanlar için İtalyanca, genel geçerlilik olarak İspanyolca. Lakin yurtdışında öğrenciyken İtalyan ve İspanyol öğrencilerin birbirleriyle baya baya kendi dillerinde konuşarak anlaştıklarına şahit olmuştum. Biri öğrenilince diğeri de kapılıyor.

İngilizce varsa önceden, iyice kafayı kırıp ikisini de öğrenmek isteyen var ise şöyle bir kitap var: "Comparative Grammar of Spanish, Portuguese, Italian and French." PDF'si de var bu arada ama korsana karşıyız.... ;)

life's a beach

alan carr'in podcasti

Stuff you should know.

the happiness lab

no such thing as a fish
the timur podcast
a history of the word 100 objects
dust (scifi öyküler)

Maalesef bir yolu yok. Ben storytele mail de atmıştım keşke yapsanız da dinlsesek pcden diye. Cevap bile vermediler.

eskiden windows 10 uygulaması vardı, kaldırdılar. niyetleri de yokmuş geri dönmeye.

Birkaç gün katı şeyler yememeye çalış. Çok sıcak çok soguk şeyler de yeme. Hepsi bu.

bir süre çok fazla insanlar muhattap olma. neden dersen, korona riskinden dolayı. eşim geçen yılbaşında yirmilik dişini çektirdikten sonra covid oldu. hayatımın en kötü 3 günüydü diyor halen.

kaçıncı gün? dikiş var mı? ona göre öneride bulunayım.

ilk 24 saat soğuk kompress yapın. 5 dk tut 5 dk çek şeklinde. sigara içmeyin kesin.

Dün çektirdim, dikiş yok. Şimdilik sorun yok. Sadece dişsiz mi kaldım diye dertlenmiştim ama öyle değil galiba.

Yaşanmaz kardeşim gecenlerde kuzenim 20lik dişi yok diye intihar etti. Biz normal insanların vardır hep 20lik dişi.

Şaka bir yana çoğumuz çektirmişizdir. Süreç biraz sıkıntılı ama atlatınca rahatlıyorsun eğer öncesinde ağrı, apse falan yapıyorduysa ve diğer dişleri ittiriyorduysa ondan kurtulmuş oluyorsun işte.

Ben 4 tane gömülü 20lik çektirdim. Cici bebe yedim baya çok severim, bahane oldu. O dişlerimin olmayışının da hiç eksikliğini hissetmedim.

www.youtube.com

lüzumsuz bilgi vereyim. bir teori. insan ateşi bulduktan sonra daha yumuşak beslenmeye başlıyor. ve böylece öğütücü dişlere olan ihtiyaç azalıp çene kemiği ve kasları gittikçe ufalıyor. modern insanda evrimsel süreçle beraber 20 yaş dişi oluşmamaya başlıyor.

benim 20 yaş dişim çıktı bu arada. size ilkel imasında bulunmuyorum. özetle hayatınızda eksikliğini muhtemelen hiç hissetmezsiniz. ya da şu olabilir, kendi dişinizden greft(kemik tozu) veya kök hücre elde edilebiliyor. bunlar daha çok deneysel ama 30 yıl sonra ne olacağını bilemeyiz. ama buna da dertlenmenin anlamı yok bence.

Cevaplar için teşekkürler arkadaşlar. Doktor, dişi çektikten sonra çürümüş dedi. Ağzımı uyuşturduğu için cevap veremedim ama ben düzenli olarak dişlerini fırçalayan bir tipim. Ne yapmak lazım? Diş doktoru varsa, diş macunu markası önersin lütfen.

diş macunu hikaye. güzel bir fırça ve doğru uygulama yeterli.

muhtemelen çok arkada ya da yanağa doğru olduğu için fırçalayamadınız.

şarjlı fırçalara şans verebilirsiniz.

30 yaşıma geldim bırak çektirmeyi bende hiç çıkmadı :) gayet rahat yaşadım bu yaşıma kadar merak etme bir şey olmaz

Uzaktan eğitimle bildiğim kadarıyla sadece tezsiz yüksek lisans yapılabiliyor. İlgili enstitülerin sayfalarındaki duyuruları takip etmek gerekiyor. Her üniversitenin takvimi farklı.

basit karbonhidrat tuket, tutar.

tuzlu şeyler ye, yine tutar.

Kan sekerini ölçtürdün mü ?

10 yildir diyabet hastasiyim ve maalesef ben de artik her sivi aldigimda tuvalete gidiyorum.

ev interneti mi yoksa yurt/otel interneti mi kullanıyorsunuz? çünkü bir illegal siteleri engelleyen bir yasaklayıcı var gibi.

Antivirus olarak ne kullaniyorsunuz?

yurtdışında mı yaşıyorsunuz peki? eğer yurtdışında yaşıyorsanız bu sitelerin engellenmesi normal çünkü telif hakkı içeren sitelerden indirme yapmak yasak ve ağır cezası var.

windows 10 kullanıyorsanız windowsun kendi "virus ve tehdit koruması" yeterli oluyor fakat ek olarak program istiyorsanız benim seçimim ESET nod32 olurdu.

türkiye'deyim. hali hazırda bi antivirüs programım yok.

şirket bilgisayarı mı? muhtemelen engelleyici bir yazılım kurulmuştur.

şirket bilgisayarı değil.

Film program vs indirmek için de Reddit'teki subları kullanın.

*dns sıfırlamayı nasıl yapacağım? yoksa internette mi arayayım?

halloldu, hepinize teşekkür ederim.

antivirüs engelleyebilir, bir tarayıcı eklentisi engelleyebilir, internet ağı engelleyebilir. ekran görüntüsü lazım. güvenlik nedeniyle bloklanan bir site ise bir sıkıntı vardır girmemek gerekir.

(bkz: erkek arkadaşın fazla yemek yemesi temalı soru)

bu olabilir mi?

henüz okumadım ama : Akış-Mutluluk Bilimi Yazar: Mihaly Csikszentmihalyi

www.dr.com.tr

Albert Camus, Yabancı

çalıkuşu( r.nuri güntekin) bu benim kişisel favorim aslında, beni çok etkiliyor, her okuyuşumda kitabın içindeymişim gibi hissediyorum.
atatürk'ün de en sevdiği kitaplardan biridir derler.

kırmızı pazartesi.(g.g. marquez) çünkü kitap toplumun(en azından bazılarının) nasıl bir şey olduğunu gerçekçi bir şekilde ortaya koyuyor.

koleksiyoncu. (john fowles) okuduğumda beni çok etkilemişti. aslında aynı olay anlatılıyor ama bakış açıları...

puslu kıtalar atlası (i.oktay anar) görsel şölen, muhteşem bir anlatım (başka bir şey söylemem)

Madde 22
Vakıf serisi
Kaplan! Kaplan!

yüzyıllık yalnızlık. çok fazla kitap okuyan biri değilim ama okuduklarım arasında beni bu denli etkiliyeni olmadı. daha sonra marquez'in kolera günlerinde aşk'ını ve kırmızı pazartesi'sini okudum. kolera günlerinde aşk'ı okumak çok sıkıcıydı ama bitirdiğimde hikayeden aşırı etkilenmiştim, kırmızı pazartesi de o kadar etkileyici gelmedi ama ana fikri çok güzel gelmişti onun da. yine de yüzyıllık yalnızlık'ın tadı ayrı.

Okumadan ölme diyemem tabii, fakat vedat türkali ve orhan pamuk kitaplarını okurken aşırı keyif alıyorum.

Karamazov kardeşler, Suç ve ceza, Budala, Ölüler evinden anılar - Dostoyevski
Gazap Üzümleri - Steinbeck (yeni bitirdim, harikulade bir tat bıraktı)
Germinal - Emile Zola

Aklıma gelenler bunlar şimdilik.

* Kıyamet sonrası istersen Dmitry Glukhovsky' nin Metro Serisi,

*Fantazi istersen Lovecraft' tan Deliliğin Dağlarında ( O kadar kitap okudum da beni içine hapseden ve keşke devamı olsaydı dedirten sadece bu kitap oldu. Yazarın diğer kitapları bunun yanına bile yaklaşamaz gözümde)

*Suç, polisiye istersen Heinrich Böll' den Katharina Blum' un Çiğnenen Onuru

* Bilimkurgu istersen Stanislaw Lem' den Solaris, John Scalzi' den Yaşlı Adamın Savaşı, Hayalet Tugay, Son Koloni üçlemesi

* Distopya istersen George Orwell' dan 1984

Dino Buzzati - Tatar Çölü.

Vakıf serisi
Ender oyunları 1. Kitap.
Dune serisi
Sandman serisi
Y son erkek
Hakkaride bir mevsim

Martin Eden
Huzur

cengiz aytmatov kitapları

irvin yalom nietzsche ağladığında

zamunda.net sitesini tek geçerim. her zaman üyelik almıyor sanırım.

torrentz2.eu da gayet başarılıdır.
4k ve HDR filmler bile mevcut.

Rarbg

"etiketlendiklerimden kaldır" diye bir şey var, arkadaşınız onu yapmış olduğu için çıkmıyor kendi profilinde, yani etiketi duruyor ama profilinde göremiyorsun.

öncelikle geçmiş olsun, büyük badire atlatmışsın.
annem de araba kazası geçirip kafasına 17 dikiş atılınca hemen hemen 1 yıl süre okuduğunu anlayamadı falan. gayet normal yani bence.

çözüm de mini egzersizlerle başlayıp boyutu arttırmaktır diye tahmin ediyorum. örneğin önce tek sayfa okuyup onu özetlerken bir hafta sonra sayfa sayısını 3-5 neyse ona arttırmak gibi.

geçmiş olsun.
uzman değilim ama bildiğim; öğrenmenin ve hatırlamanın tekrarla ilgisi büyük. sabırlı olup tekrar tekrar oku ama değiştirerek oku. mesela bi kitabı oku sonra diğerine geç ondan sonra ilk kitabı tekrar oku veya iki üç bölüm oku sonra ilk bölüme tekrar dön. pekiştirmeli gitmek diyorum ben buna.

beynin darbe almış ve 3 ay fazla bi iş yapmamış. snapslar zayıflamıştır muhtemelen. sen okudukça bağlar yeniden kurulur zayıflayanlar sağlamlaşır.
hatta yapabiliyorsan aynı konu hakkında değişik mataryellerden de yararlan. ezberden kaçınarak ve farklı bağlantılar da oluşturarak gitmene katkısı olur.

takviye olarak balık yağı hapı gibi şeyler de alabilirsin. almadan önce doktorunla konuş ama.
emin değilim ama galiba zerdeçalın da bü tür bi faydası varmış.

Geçmiş olsun. Kafama darbe almadım şahsen ama okuduğumu hatırlamam gün geçtikçe zorlaşıyor. Yaş, stres, yorgunluk gibi şeyler bunda etken. Biraz evhamlı biriysen, tez gibi çalışmalarda insanın beyni bazen iyice kapatıyor kendini kaygıdan. Bunlar da aklında olsun.

biraz zor öyle almanca ögrenmek sanki. dil cok feci

biraz alkol al, gevşe.

ilac ya da alkol yerine psikologa gitmen cok daha iyi.

psikiyatriste git bir bir görüş, durumunu anlattığın zaman doğru teşhisin konulur zaten ona göre yönlendirilirsin ihmal etme psikolojik rahatsızlıklar fiziksel rahatsızlıklar kadar önemli hatta bazen daha önemli. yardım alırsan daha hızlı kurtulursun bu durumdan ama biraz rahat olmaya da çalışman lazım.

Bir psikoloğa danışın, ihtiyaç halinde o sizi psikiyatriste yönlendirecektir. Genel olarak anlattıklarınız terapi ile halledebilinecek sıkıntılar.

Terapiyle falan çözülüyor galiba böyle durumlar. Psikolog +1

Canı sıkılana psikolog öneriyonuz anasını satayım. Üniversiteye gittiğimde bende de vardı bu işin tek çözümü drama dersleri almak, tiyatro izlemek, sahneye çıkmak... Üniversitenin tiyatro kulübüne yazıl, şehrinde varsa Devlet Tiyatrosu oyunlarını takip et. Canavar gibi olursun. Sus pus adamdım one night standların adamı oldum :P

Hangi bölüme başvuracaksınız? ales ve not ortalaması haricinde hocalarla mülakata giriyorsunuz. Bunun da etkisi var. Bunların dışında İngilizce yeterliliği sağlamanız da isteniyor. ÜDS, KPDS 87 - 90 gibi bir baraj vardı sanırım. Tabii TOEFL, IELTS ve kendi İngilizce sınav sonucu (COPE) da kabul ediliyor.

Bölüme göre daha ayrıntılı bilgi verebilirim.

sosyolojik-ekonomik ögeler içeren her türlü roman incelenebilir. şu anda aklıma gelen yok ama gelirse editlerim.

grapes of wrath ve great gatsby geldi aklıma ilk olarak.

germinal olabilir sanki. ya da orwell'in kitapları da olabilir. marksist bakış açısıyla eleştiriden neyi kastetdiğinize göre değişir.

ayn rand'ın kitaplara marksist bakış açısıyla yazılmış incelemeyi okurdum.

direnmenin estetiği - peter weis. Asıl dili almanca ama illa ki ingilizce'ye de çevrilmiştir.

www.idefix.com

kalp ritminizi düzeltmenizi öneririm. haftada iki gün kardiyo 1 ayda coşturur.

bende de var aynı durum kan değerlerime baktırdım bi problem yok ben de bahara bağladım. doktora gideceksen dahiliyeye gidiceksin onun haricinde enerji veren yiyecekler yiyebilirsin kuruyemiş gibi ya da kahve falan

bahardan önce de vardı. sürekli kahve ve kuruyemiş de tüketiyorum.

Tiroidlere bir baktirabilirsin. Tiroidlerde az calisma vuctta yorkunluk ve surekli uyku hali yapabilir.
Dahiliyeye gidin kan degerlerine gore eger detayli tiroidlere bakilmasi gerekiyorsa sizi endokrinologa yonlendirirler zaten.

Psikiyatri, depresyon belirtileri bunlar.

hımm eğer aşırı uyku veya uykusuzluk,iştahta artma ya da azalma,hayattan zevk almama ve bunlar iki haftadan uzun süredir var ise arkadaş haklı depresyon olabilir ama önce dahiliye :)

spor yap ondan sonra aynı şeyleri düşünecek misin merak ediyorum.

pilates yapıyorum ama. :/

pilates her ne kadar spor olsa da kalbin yeterince kan pompalamasını sağlamıyor. terlemen gerekli, koşu gibi.

mantıken hukuk fakültesinin içerisinde olması gerekiyor.
sitelerindeki adres ve bilgilendirme doğru.
googlemaps hatalı konumlandırmış.

postmodern derken donem mi kastediyorsun yoksa postmodern sanat baglaminda ele alinabilecek bir roman mi?

II. dünya savaşından sonra yazılmış romanları kastediyorum.

J.G Ballard The Atrocity Exhibition ya da Crash belki.
Bu işlerde Amerikalılar daha iyi.
Ha modern roman olsa o ayrı.

Postmodern edebiyatin babasi sayilir.
Tristram shandy.
Orham pamuk onsozuyle efsane bi kitaptir. Üstüne 20bin makale bulabilirsiniz

cher oynuyyordu galiba filmde.

ölüm kadına yakışır

ölüm kadına yakışır +1

bende küçükken izlemiştim şaka maka.

"death becomes her" dür orjinal ismi.

(bkz: death becomes her); zengin bir kadın dediğiniz de meryl streep, arkadaşı ise goldie hawn. meryl streep2in kocası rolünde bruce willis var. bir de ölümsüzlüğü değil, sonsuz gençliği satın alıyorlardı ama yan etki ölümsüzlük oluyordu. bu satışları yapan da güzeller güzeli isabella roseellini idi.

artık baydı ama (bkz: ormancı)

telgrafçı akif. 2-3 tane hikayesi var.hepsi de güzel.

tiridine bandım

tiridine bandım'ı bende tavsiye ederim. çok ilginç ve güzel bir hikayesi var.

Kırmızı gül demet demet

tiridine bandım derste konuşuldu ve galiba hoca onu birine ödev olarak vermişti. olsa güzel olabilirdi.

çökertme

deveyi deveye çattım isimli bir ninni-ağıt karışımı bi türkü var onun hikayesi de iyidir.

bir ataş ver

(bkz: hastane önünde incir ağacı)
(bkz: zahidem)

Muayene ücretini bilemiyorum ama özel hastaneye gidebilecekseniz Ankara'da Kudret Göz Hastanesi iyidir.

hastane değil ama benim her zaman lensimi aldığım yeri tavsiye edebilirm doktor önce muayene ediyor sonra ona göre lens alıyorsun muayene ücreti ödemiyorsun 3 aylık bir lensin ortalama fiyatı 70 tl kocatepede optimed diye bir yer

Numaranı öğren sonra internetten al lensi bence , o kocatepedeki yeri biliyorum ağız göz eyerek nakit 50 olsun bari dedikleri lensi 30'a alıyorum internetten. Kargo ücretide yok , benim aldığım yer lensci.com. Birkaç site daha var araştır bulursun.

daha önce hiç kullanmadığım için biraz tedirginim, gözüm uygun mu onu da bilmiyorum. teşekkür ederim tavsiyeleriniz için. :)

neden hastaneye falan gitmek istiyorsunuz? özkaya tıp merkezi var kızılayda YKM'nin orada, ben yıllardır oradaki göz doktoruna gidiyorum. 10 lira mı ne fark alıyorlar sigortalılardan. gayet de memnunum.

not: gözlük numaranızla lens numaranız aynı olmaz, o yüzden gözlük numaranıza göre kendi kendinize lens almaya çalışmayın.

bende yakin zamanda lens aldim. lens icin oyle aman aman cok teknik muayene yapmiyorlar zaten. hatta ordaki hemsireler cihazdan gozcapini egimini falan alip doktora yonlendiriyor. doktor da kendi el cihazlariyla biseye bakiyor olcum falan yapiyor. he birde astigmatsiz bi gozun varsa lens konusunda hic sıkıntı olmaz.

alabildiklerinden almaya çalışıyolar itiraz etmezsen cukka yani. kime denk gelirse. müşteri hizmetleriyle görüş, benim de go kartım vardı ve aidatı yoktu.

ara konuş, ilk sene karttan ücret almıyorlar. Finansbank çalışmaman gereken bir banka.

Telefonda ara anlaşmaya yanaş, muhtemelen olmayacaktır

arayıp ne demeliyim onu da kestiremiyorum. kestirip atarlarsa cevap da veremem ki. nasıl konuşmalıyım bari onu da sorayım. ne dersiniz?

bi subeye git ogrenci kimliginin fotokopisini ceksinler . bi sonraki ekstrede hesabina geri yatirirlar. baktin o da olmuyor ama sen azimlisin diyelim. o zaman internette ornegimi bulabilecegin ya da kendin yazabilecegin bir dilekce ile ekstreyi de ekleyek bankaya iadeli olarak postala hatta posta masraflarini da iste bunu yapmak durumunda kalirsan.

H&M

mangodakiler biraz dediginiz gibi, kalca ve ust baldır kısımları biraz bol olabiliyor.

bershka'da cok guzel bir seri var şimdi, hatırlayamıyorum modelin ismini ama gayet güzel renkleri var, üstelik de tayt kumaşı gibi degil, bildigimiz kot gibi. tavsiye ederim.

demek ki skinny pantolon almıyorsun. skinny pantolonun özelliği zaten tayt gibi vücuda yapışan cinsten olması. yani vücuduna göre şekil alması gerekiyor. herhangi bir avm'den gençlere yönelik kıyafet satan yerlerden edinebilirsin, bulunmayacak bir şey değil.