[]

Yardım Yapılacak Kurum Önerisi

Merhabalar,

Bir süredir özellikle kimsesiz çocuklar için düzenli yardım yapabilme isteğim vardı, yakın zamanda ekonomik gücüm biraz daha yerine geldi ve artık başlamak istiyorum. Aylık durumuma göre her ay 300-500 lira kadar vereceğim.

Sizce nereye bağış yapmalıyım? İdeal olarak bağış yaptığım yeri aralıklarla ziyaret ederek etkili olduğunu görmek isterim ama şart değil, önerilerinizi alabilir miyim?

Şimdiden çok teşekkürler.

 
Bölgenizdeki sevgi evleri bağış kabul ediyor mu araştırın derim. Nesin Vakfı + olarak.


  • atom karincanin torunu  (03.11.18 20:05:31) 
Lösev.


  • neymis  (03.11.18 20:14:47) 
koruyucu ailelik araştırabilirsiniz


  • cedex  (03.11.18 20:15:31) 
Darüşşafaka

Kardeşlik seferberliği (bunlar yardım yapıp yayınlıyorlar, siz de gönüllü kabul a bilirsiniz yardim etkinliklerine)
  • kullanıcı adı  (03.11.18 21:35:33) 
Ben bağışlarımı Haluk Levent'in başkanlık yaptığı AHBAP Derneği'ne yapıyorum. Son derece şeffaflar bence. Özellikle kimsesiz çocuklara odaklanma gibi bir durumları yok ama. Herkese yardımcı oluyorlar.


  • hitokiri kenshin  (03.11.18 22:46:53) 
sevgi evlerinde çocukların cep telefonu faturalarından internetlerine kadar devlet karşılıyor , onun yerine başka bir alternatif düşünebilirsiniz.
nedir ne değildir kim vardır kim yoktur araştırmadım sadece bir öneri sunuyorum, sunumları ve çalışmaları hoşuma gitti (www.ihtiyacharitasi.org) bir bakabilirsiniz.
ayrıca ekşiden de öğrencilere yardım edebilirsiniz burs arayanlar diye başlık olması gerekiyordu en iyi yardım öğrenciye yapılan yardımdır ;)
  • mariiiposa  (03.11.18 22:53:56) 
[]

Üsküdar/Kadıköy çevresinde motosiklet çalışılabilecek boş alan

Merhabalar,

Motosiklet aldım, ehliyetim var ama çok iyi değilim. Üsküdar, Kadıköy ve çevresinde motosiketle zaman geçirebileceğim boş bir alan (okul bahçesi vs.) önerisi olan varsa alabilir miyim?

Şimdiden teşekkürler.

 
hafta sonları kadıköy anadolu imam hatip lisesinin bahçesinde ehliyet kurslarının dersleri oluyor. onlara kaynayabilirsin bence.


  • gliderpilot  (30.10.18 22:10:15) 
salı pazarının kurulduğu alanda da o tip mevzular var.


  • kafadanbacakli  (30.10.18 22:15:07) 
boş bahçede sana yanlışlarını birisi söylemeden kendi başına dolaşman gaz-fren tepkilerine alışmanın ötesinde işine yaramaz. hondanın güvenli sürüş eğitimleri kesinlikle tavsiye ederim.

e5 göztepe köprüsü yanındaki salı pazarı boş bir alan ama orada da sürücü kursları aday çalıştırıyor o yüzden rahat bırakırlar mı emin değilim.
  • orpheus  (30.10.18 22:36:13) 
Dengeyi öğrenebilmek, aleti tanıyabilmek için okul bahçeleri (hafta sonları) ve pazar yerleri bu iş için uygun. Ama buna günlerce çalışmana gerek yok, günde bir iki saat iki gün böyle çalışsan yeter zaten.

Sana asıl lazım olan trafikte nasıl davranman gerektiği.

Nasıl fren yapmanı, nasıl viraj almanı birisi öğretmeli. Bütçe sıkıntısı yoksa profosyonel eğitim, bütçe sıkıntısı var ise bu işi gerçekten bilen biri ile çalışabilirsiniz.

Yıllardır motor kullanıyor olması gerçekten biliyor anlamına gelmez, piyasada sadece arka freni kullanan bir sürü sığır var mesela.

Bol bol oku ve okuduklarını pratiğe dökmeye çalış.
  • John Bloor  (31.10.18 09:22:54) 
[]

Kesişimsel Feminizm Hakkında

Merhaba,

Şu konuşmanın (www.ted.com ) başında kesişimsel feminizmin teorisyeni Kimberlé Crenshaw seyircilere ayağa kalkmalarını, sekiz tane isim sayacağını ve duyduğu ismi tanıyamayan seyircilerin yerlerine oturmasını söylüyor. İlk dörtlü olarak polis şiddeti mağduru dört erkeğin ismini sayıyor ve isimler bittiğinde salonun ancak yarısı oturuyor. Daha sonraki dörtlü olarak ise aile içi şiddet mağduru dört kadının ismini sayıyor ve salonda yalnızca dört kişi ayakta kalkıyor. Crenshaw bundan, şiddet mağduru kadınların şiddet mağduru erkeklerden daha az dikkat çektiği sonucunu çıkarıyor.

Sonuç doğru olabilir ama deneye katılmıyorum. Tehlike algısı boyutu gözardı edilerek yapılmış bir deney olduğunu düşünüyorum bunun, demek istediğim şu: Toplumda şu ya da bu nedenle hiçbir zaman aile içi şiddet mağduru olmayacağını düşünen pek çok insan veya insan grubundan (ilişki düşünmeyenler, aseksüeller, erkekler ve daha pek çok mümkün gruptan) bahsedilebilirken, akut ve nedensiz polis şiddeti tehlikesi toplumun tüm kesimleri tarafından her an deneyimlenebilir bir şey. Dolayısıyla örneğin ben bir erkek olarak aile içi şiddet mağduruyla kendimi daha az özdeşleştiriyorum ve duyduğumda aile içi şiddet bende, polis şiddetinin yarattığı bireysel tehlike ve korku duygularını yaratmıyor. Bu da mağdurları daha zor hatırlamamı kolaylaştırıyor ama bence bunun doğrudan kadın-erkek ayrımcılığıyla bir alakası yok. Bu nedenle bilmem katılır mısınız ama polis şiddeti mağduru erkeklerle aile içi şiddet mağduru kadınların kıyaslanması bence yanlış, sağlıklı bir sonuç için polis şiddeti mağduru erkekler-kadınlar veya aile içi şiddet mağduru erkekler-kadınlar bilinirliği kıyaslaması yapılması gerekir. Şimdi bu örneği verdikten sonra asıl sonucuma geçeyim:

Bana kesişimsel feminizm böyle pek çok komperatif hatalarla ve teorik eksikliklerle dolu geliyor. Örneğin sanki bu öğretinin -veganlık gibi- nedense ulaşılmayan pek çok doğal sonucu var. Toplumdaki deneyimlenebilir tüm baskı türleri ve eşitsizliklerle topyekûn savaşmanın gerekliliğini savunan bir öğretinin en temel eşitsizliklerden birini yok sayması (bireysel olarak kesişimsel veganlardan bahsetmiyorum, öğretinin kendisinin böyle bir çıkarıma ulaşmaması) bana her nedense eksik bırakılan bir doğal sonucun yok sayılmış olması (ve dolayısıyla teorik eksiklik) izlenimi veriyor.

Ne düşünüyorsunuz? Kesişimsel feministleri, feminizm düşmanlarını ve diğer herkesin fikirlerini merak ediyorum. Ben erkek olduğum için sen ne anlarsın aslanımcıları da beklerim. Kesişimsel feminizm tutarlı mı?

 
Bir de bir kadına sormak lazım aile içi şiddetle kendini özdeşleştirip özdeşleştirmediğini. Çocukluğu bir kenara bırakırsak, aile içi şiddet demek kadına şiddet demek. Bir erkek olarak karından dayak yeme olasılığın bir polisten dayak yeme olasılığından daha az. Ama bir kadının kocasından dayak yeme olasılığı bir polisten yeme ihtimalinden daha fazla. Haliyle senin için aile içi şiddet bir tehdit unsuru değilken kadın için öyle.

Birebir karşılaştırmanın kadın-erkek ekseninde denkliği yok ama duruma güçlüden, otoriteden dayak yemek olarak bakarsan var. Aile içinde güçlü olan erkek, döven de erkek. Toplumda güçlü olan devlet, döven de devlet. Yani iki tarafta da gücü yeten diğerine şiddet uyguluyor, bu açıdan bakınca bana o kadar da farklı şeylermiş gibi gelmiyor.
Aile içi şiddet daha meşru geliyor kulağa, sürekli birbirini gören insan elbet bi sefer kızıp tokat atabilir diyoruz. Bu da normalleştirmenin sonucu aslında, paralel açıdan bakınca polis şiddetini de normalleştirenler var. Birinde "arada olur öyle sistematik olmadıktan sonra" dersin, öbürüne "bireysel bişey bu, cahil polisin teki vurmuş" dersin. Sistematik olursa "erkek bu, kadına yerini göstericek arada" dersin, diğerinde "bunlar ülkeyi bölmeyi çalışan anarşist komünist, fırsat verirsen hepimizi öldürürler" dersin. Normalleştirmeye başladıktan sonra bunun sınırı yok.
  • Bruce  (21.10.18 10:09:20 ~ 10:15:26) 
@Bruce cevap için teşekkürler.

Beni yanlış anlamışsın. Aile içi şiddet kadınlar için bir tehdit unsuru değil ya da bir şiddet türü diğerinden daha meşru demeye çalışmadım.

Yalnızca, sayısal olarak polis şiddetine uğrama tehlikesini hisseden insan sayısı (ve dolayısıyla bu tehlikenin hitap ettiği kitle) daha fazla, dolayısıyla söz konusu deneyde bu şekilde mağdur edilmiş insanları hatırlayan insan sayısının daha fazla olması gayet anlaşılabilir bir durum diyorum. Yani ikisi arasında niteliksel değil, niceliksel bir vehamet farkından söz ediyorum.

Sanırım anlaşılması güç oldu, başka bir deyişle tekrar etmek gerekirse, Crenshaw'ın deneyinde mağdur kadınların isimlerini daha az hatırlayan insan olmasının nedeni, kendini o kadınlarla benzer şekilde (aile içi şiddet sonucu) ölme tehlikesi altında hisseden (ve dolayısıyla bu tarz cinayetlere karşı algısı daha açık olan) insan sayısının, o erkeklerle benzer şekilde (polis şiddetinden) ölme tehlikesi altında hisseden insan sayısından daha az olması olabilir demek istiyorum yani.
  • cepeuc  (21.10.18 10:40:11 ~ 10:40:55) 
Haa anladım, tamamdır. Evet, teknik olarak bakınca doğru diyorsun, mantıksal safsata aslında. Ya da istatistiği kötüye kullanma diyebiliriz sanırım.

Ancak bunu genel feminizm eleştirisi haline getirmek de bi çeşit safsata, birisi bunu kullandı diye genel olarak feminizmin teorik eksikliğinin kanıtı göstermek de pek mantıklı değil. Başka da var gösteririm diyor olabilirsin ama o genel feminizm eleştirisine girer, bir kişinin kullandığı mantıksal safsata üzerinden tatmin edici şekilde çıkarım yapılamaz diye düşünüyorum.
  • Bruce  (21.10.18 11:54:45) 
Daha fazla cevap gelmediği için sana cevap vereyim, biraz bekledim ama kimse yazmadı.

Bu kadın üzerinden genel feminizm eleştirisi yapmıyorum, kesişimsel feminizm hakkında konuşuyorum. Bu kadının dedikleri üzerinden çıkarım yapmamın sebebi de bu kadın bizzat kesişimsel feminizmin teorisyeni. Tüm kavramı geçmişiyle geleceğiyle ortaya atan kişi bu yani.

Ama demek istediğini anlıyorum, bu tür tümevarım çıkarımların tehlikeli olduğuna katılıyorum.
  • cepeuc  (21.10.18 21:01:11) 
Erkek magdurlari bilmeyenleri eledikten sonra kadin magdurlari soruyor. Her bir erkek ismi soylendikten sonra bir kisim eleniyor, sonra kadinlara geciyor. EN son kalan 4 kisi tum kadin ve erkek magdurlarin tamaminin ismini taniyanlar. Karsilastirma kafadan hatali.

Biraz algi manipulasyonu yapmis izleyiciye farkindalik icin. Yoksa karsilastirma tamamen mantiksiz zaten. Dikkat cekmek amaciyla yapildigi icin hata aramaya gerek yok pek. Videonun gerisini izlemedim. Kesisimsel feminizm ne demek bilmiyorum.
  • stavro  (21.10.18 21:36:08 ~ 21:37:09) 
@stavro Cevabınızın ilk kısmı için teşekkürler. İkinci paragraf hakkında bir iki bir şey söyleyeceğim.

Öncelikle dikkat çekmek amacıyla yapılan bir şeyde neden hata aramamam gerektiğini anlamadım. Kaldı ki videonun devamını izlerseniz konuşmacı bu deneydeki ulaştığı farkındalık farkına vurguyla pek çok farklı sonuç çıkarıyor, bu sonuçları da, kümülatif olarak, oluşturduğu teorinin kanıtları olarak kullanıyor. Azami 2.5 dakikasını izlediğiniz video üzerinden tanımadığınız bir insanın neleri eleştirmesinin gerekli, neleri eleştirmesinin "pek gerekli olmadığını" belirlemeye kendini yetkili görmeniz garip. Eğer sorumun veya eleştiri yöneltmemin pek gerekli olmadığını düşünüyorsanız, cevaplamayabilirsiniz, sokaklar insanların her şeyi hakkında kendini fikir beyan etmekle yetkili gören hadsizlerle dolu zaten, kolaylıkla kapımın önüne çıkarak da böylesi hadsiz bir cevap alabilirdim.
  • cepeuc  (24.10.18 19:07:03) 
Sanırım sizin şöyle bir kafa karışıklığınız oluşmuş; Michelle Cousseaux, Tanisha Anderson, AurA Rosser ve bahsedilen diğer kadınlar da polis şiddeti mağduru. Aile içi şiddet demiyor. "People of colour" da şiddet görüyor, "kadın" da şiddet görüyor, haliye "people of colour bir kadın"ın şiddet görme ihtimali çok daha fazla oluyor, intersectionality de bu noktada devreye giriyor.

Kısaca sizin ilk paragrafınızdaki "Daha sonraki dörtlü olarak ise aile içi şiddet mağduru dört kadının ismini sayıyor ve salonda yalnızca dört kişi ayakta kalkıyor." cümleniz ve ona bağlı olarak söyledikleriniz doğru değil. Netleştirmek istedim.
  • sopiro  (24.10.18 20:08:16 ~ 20:08:51) 
"Kaldı ki videonun devamını izlerseniz konuşmacı bu deneydeki ulaştığı farkındalık farkına vurguyla pek çok farklı sonuç çıkarıyor, bu sonuçları da, kümülatif olarak, oluşturduğu teorinin kanıtları olarak kullanıyor."
Iste bunun icin ozellikle soyledim devamini izlemedigimi zaten. Yani devaminda boyle bir sey varsa o zaman bir sey diyemem anlamina geliyor bu.
Bana soracak olursaniz kadinin yaptigi kiyaslama zaten hepten hatali bir sefer.

Neyi nasil algiladiniz bilmiyorum ama "yetkili gormek" derken, burada siz de fikir belirtmisniz ben de sizin gibi fikir belirtiyorum. Kendimizi fikir belirtmeye yetkili gormeyeceksek neye cevap verecegiz ki bu baslik altinda?
Bakin siz de bu videodaki kadini elestrimissiniz, kendiniz buna "yetkili" goruyorsunuz. Naasil yetkili goruyorsunuz kendinizi ki? Sizin argumaninizdan gidersek bu soru cikiyor.
He bana sorarsaniz gayet de yetkiniz var elestirmeye, ben de elestirdim zaten. Cevabimda bir hadsizlik yok, sadece kadinin ypatigi "mantiksiz" karsilastirmayi elestirilecek kadar onemsemedim. Sadece karsilastirma uzerinden konusarak yani.
Bu karsilastirma uzerinden gidip nereye variyor bilmedigim icin boyle soyledim, sonrasini izlemedigimi o yuzden belirttim. Yani ilk bakista sadece dikkat cekip farkindalik yaratip dinleyiciyi cezbetme amacli bir sey gibi gozukuyordu. Eger boyle degil ise hakli olabirsiniz gayet de. Konusmanin ilerisinde bu karsilastirma uzerinden gidiyorsa o zaman elestiriye degecek oldugunu dusndugum mesajini vermistim zaten.
Ki ben de elestirirdim.
Fikir beyan "hadsizlik" olmuyor yalniz. Eger oyleyse siz de hadsizlik yapmis olursunuz zaten. "Ben erkek olduğum için sen ne anlarsın aslanımcıları da beklerim" demissiniz ama cok daha hafifine bile tahammulunuz yok.
  • stavro  (24.10.18 22:23:21) 
@sopiro teşekkürler, ben nedense ilk izlediğimde durduk yere aile içi şiddet mağduru olduklarını çıkarmışım videodan. Siz söyleyince tekrar baktım ve öyle olmadığını gördüm, haklısınız. Burada da, stavro'nun belirttiği, karşılaştırmanın sayı yönden adil olmaması kısmı geriye kalıyor ama bu haliyle artık o kadar da adaletsiz gelmedi bana. Teşekkürler.

@stavro Bana sorarsanız bir fikri eleştirmek ile o fikre gerek görmemek arasında önemli derecede fark var. Fikrinizin "eleştiri yanlış" kısmıyla hiçbir problemim yok teşekkür ettiğim nokta da orası zaten; ama "bu eleştiriye gerek yok" kısmının hadsizlik olduğunu düşünüyorum.
  • cepeuc  (24.10.18 22:47:55) 
Sopironun söylediğini söylemeye geldim.

Gelmişken söyleyeyim sorunun sahibine katılıyorum, bir görüşü eleştirmekle gereksiz bulmak arasında fark var. Stavro herhangi bir otoriter topluma bakarak hangisinin sık sık kullanıldığını rahatlıkla görebilirsin. Hadsizlik lafı belki ağır ama türkiyede yaşadığımız için bu tavırdan kolaylıkla bıkılabiliyor.
  • gonulsever  (24.10.18 23:07:15) 
[]

İstanbul'da Güncel En Ucuz Fotokopici

Merhabalar, en az 4.000-5.000 sayfalık yüklü bir fotokopi işim var, bu nedenle olabildiğince ucuza getirmeye çalışıyorum. Cağaloğlu ve Göztepe taraflarında ucuz olduğunu biliyorum ama en ucuzları hangileri acaba? Şimdiden teşekkürler.




 
gençlik copy center var iü beyazıt ve marmara göztepe kampüslerinde yerleri var. en ucuz oralarda bastırırsın


  • hosein  (01.10.18 15:34:54) 
[]

Türkiye Tarihi Hakkında Belgesel Önerisi

Merhabalar, az önce Can Dündar'ın Ergenekon belgeselini izledim, öneririm. Youtube'da var.

Bu tarz Türkiye/Osmanlı tarihi hakkında belgesel önerilerinizi alabilir miyin?

Demirkırat ve 12 Eylül serilerini izledim.

Şimdiden teşekkürler.

 
bunu mutlaka izle
www.youtube.com

  • n62  (08.09.18 21:17:10) 
oradaydım, 40 dakika, o gün, yüzyılın aşkları, keşke olmasaydı serileri güzel.


  • ben demistim zaten  (08.09.18 21:50:43) 
Türkiye'nin Hatıra Defteri, Sarı Zeybek, İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek var aklıma gelen.


  • ceyhan prensi adana  (09.09.18 00:19:22) 
[]

Geçmiş Cnn Turk Programını İzlemek

Merhabalar, belki izlemişsinizdir, az önce Cnn Türk'te "Ne Oluyor" programında Ergi Deniz Özsoy yaradılışçılara efsane bir ayar verdi. Bir fosili bilip bilmediklerini sordu, biliyoruz dediklerinde de ismi kafasından uydurduğunu, böyle bir fosilin olmadığını söyledi. Hemen saate baktım, 01.20 civarlarıydı.

Hah, işte o dakikaları arıyorum. tvarsivi.com'dan baktım bulamadım, yildiz.tv'de de Cnn Türk yok sanırım.

Buldurabilseniz ne güzel olur, şimdiden teşekkürler.

 
yarın öbür gün cnn'in internet sitesinden seyredebilirsin


  • yol  (04.05.13 02:38:46) 
  • ucan spagetticanavari  (05.05.13 01:32:55) 
[]

Tartışmalı konuları duyuru olarak açanlara ayar oluyor musunuz?

Ben aşırı ayar oluyorum ya, adam saçma sapan şeyler yazıyor, bir de fetva verir gibi duyuru olarak açıyor onu. cevap da veremiyosun. Sorsalar öyle internette yaşanan şeyleri kafama takan bir insan değilim derim ama öyle miyim lan acaba?

Sanırım benim burada sinirlendiğim şey bu insanların kendilerinden aşırı emin ve bildiğin tehditkar havalarda insanlara ne yapacaklarını söyleme hakkını kendilerinde görüyor olması. öyle yapmıyorsunuz ama sizi kandırıyorlar siz aptalsınız ileride başınıza bu gelecek falan. bu ne anasını satayım? sen kimsin? bu bir fikirse aç tartışalım. hangi duyuruya atıf yaptığım anlaşılmıştır sanırım. dün de vardı bundan bir tane.

heheh ulan gene sinirlendim.

 
ayar oluyor muyum: evet, "bu ne anasını satayım? sen kimsin? bu bir fikirse aç tartışalım" aynen öyle
ama sinirlenme boş ver ya he de geç. Burası birşey tartışılacak yer olmaktan çıkalı çok oldu zaten.

  • niye ama  (12.03.13 18:22:00) 
oluyorum ama kışkırtma amaçlı açanlara uyuz oluyorum. karşısındakinin görüşünü anlamaya yönelik sorular oluyo nadir de olsa, bu tür soruları da normal karşılıyorum.


  • trajikomix  (12.03.13 18:38:24) 
[]

21 yaş sivilce istilası.

Yahu arama yaptım biraz sitede ama hep bi sivilcem çıktı nasıl geçiricez falan demişler. Benim durum biraz ilginç. 21 yaşındayım, öyle ergenlikte falan bile sivilceli bi çocuk değildim, yani ille çıkardı da hiç 3 tane aynı anda çıktığını hatırlamıyorum mesela.

2 gündür kuşkulanıyodum zaten, oynayıp duruyodum suratımla, sabah bi kalktım abicim, 4 tane kıppkırmızı sivilce var suratımda. Bildiğin iz gibi, neden oldu ki bunlar? Olm çok kötü görünüyo ya ayar oldum.


 
e strestendir?


  • bxgx  (04.03.13 18:30:15) 
alerji olmuşundur. doktora görün 21 yaşındaki kardeşim. =)


  • lejant  (04.03.13 18:36:03) 
yahu cidden stresten olabilir ha. aslında öyle aman aman stres yapmadım ama gene de galiba hayatımın en stresli iki haftasını geçirdim, düşününce fark ettim şimdi. eyvallah hacılar.


  • cepeuc  (04.03.13 18:55:45) 
[]

Hukuk sorusu. Ama herkes cevaplayabilir sanırım.

Merhabalar,

Bu twitter'dan açılan davaların son dönemde çok arttığını duymuşsunuzdur. Yeni moda. Şöyle bir şey merak ettim ben de. Ben yurtdışında yaşıyorum. Atıyorum Melih Gökçek bana kendisine "edepsiz" dedim diye dava açtı. Bana nolur?

Sonuçta sırf birine edepsiz dedim diye taa avrupada apar topar tutuklanıp türkiye'ye iade edilecek değilim heralde. Bir dahaki Türkiye'ye gelişimde mi savcılığa alırlar?

Bahsettiğim şey cinayet,hırsızlık tarzı şeyler değil tabi ki. Bu hakaret vs. gibi suçlardan bahsediyorum.

Bir olay olduğundan değil de çok merak ettim yahu. Teşekkürler.

 
Türk Ceza Kanunu

MADDE 11. - (1) Bir Türk vatandaşı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, "Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği" ve kendisi Türkiye'de bulunduğu "takdirde", bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye'de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile "Türk kanunlarına göre cezalandırılır."

MADDE 125. - (1) "Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis" veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.

merakınızı gidermek adına kanun maddesi verdim direk. tırnak içine aldığım yerleri okusanız da olur.
  • trajikomix  (01.03.13 00:00:00) 
bazı istisnai durumlar hariç vatandaş iade edilmez diye bir ilke vardı hatırladığım kadarıyla. eğer o ülke vatandaşıysanız. gelip de sizi yargılanmanız için türkiye'ye iade etmezler.


  • isiz ajun  (01.03.13 00:14:30) 
yok yahu, türkiye vatandaşıyım.


  • cepeuc  (01.03.13 00:28:35) 
@isiz ajun, söylemek istediğin şu sanırım.

Yabancı tarafından işlenen suç

MADDE 12. - (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye'nin zararına işlediği ve kendisi Türkiye'de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılır. Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.

(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen suçun bir Türk vatandaşının veya Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin zararına işlenmesi ve failin Türkiye'de bulunması hâlinde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması koşulu ile suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine fail, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.

(3) Mağdur yabancı ise, aşağıdaki koşulların varlığı hâlinde fail, Adalet Bakanının istemi ile yargılanır:

a) Suçun, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını gerektirmesi.

b) Suçluların geri verilmesi anlaşmasının bulunmaması veya geri verilme isteminin suçun işlendiği ülkenin veya failin uyruğunda bulunduğu devletin hükûmeti tarafından kabul edilmemiş olması.

(4) Birinci fıkra kapsamına giren suçtan dolayı yabancı mahkemece mahkûm edilen veya herhangi bir nedenle davası veya cezası düşen veya beraat eden yahut suçu kovuşturulabilir olmaktan çıkan yabancı hakkında Adalet Bakanının istemi üzerine Türkiye'de yeniden yargılama yapılır.

ayrıca önceki cevaba ek olarak,
madde 11/2
(2) Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması zarar görenin veya yabancı hükûmetin şikâyetine bağlıdır. Bu durumda şikâyet, vatandaşın Türkiye'ye girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılmalıdır.

aradığınız sorunun cevabı tam bu sanırım.

ayrıca, arada açın tck okuyun hacılar valla çok zevkli. diğer kanunlara nazaran öyle ağır ibareler yok.
  • trajikomix  (01.03.13 01:06:42) 
@trajikomix

yahu ben yabancı değilim. senin paylaştığın yabancı suçlarına ilişkin kanun.
  • cepeuc  (01.03.13 01:12:12) 
interpol'den kırmızı bültenle aranmadıkça iade edilmezsin. kimse de uğraşmaz seni bulmak için.


  • cekilmis gayfe  (01.03.13 02:03:26) 
[]

Melih Gökçek. Böyle suç mu olur lan?

Twitter'da biri Melih Gökçek'in rakı içerkenki fotoğrafını paylaşmış, Melih Gökçek bu fotoğraf fotomontajdır, kaldırmazsan seni savcıya şikayet ederim diyor.

Neyle şikayet edicek ki? Özel hayatın ifşası falan değil bu, fotoğraf kamuya çoktan düşmüş her yerde bulunabilir çok göz önünde bir fotoğraf. E kişiyi zan altında bırakma falan desen alakası yok gibi, birinin rakı içtiğini söylemek onu zan altında bırakmak mıdır? Böyle iş mi olur lan?

twitter.com

Bunlardan profilinde 15-20 tane var. Her paylaşana aynı şeyi kopyala-yapıştır yapıyor şu an.

 
aslında göz önünde olan birinin böyle şeylerle gaza gelip zıplamaması lazım fakat bu tür şeyler için yasal işlemler yapabilir gayet.'öyle değil ki' 'alakası yok' da diyemezsin hukuk karşısında.cezası az olur ama mutlaka olur gibime geliyor.sildirmeyle falan başlar tahminimce.tabi fotomontajsa.


  • aşksız prens  (28.02.13 18:13:21 ~ 18:16:21) 
O.ç

Neyse konumuz bu değil. Yalnız şöyle bir durum var. Bu adam kızı kendi içki içerken verdiği fotoğrafı internette paylaştı diye şikayet etti. Ama sonra kendisi de aynı şeyi yaptı. Tek fark, o fotoğrafın fotomontaj olduğunu iddia etmesi.
  • otonom  (28.02.13 18:14:57 ~ 18:15:46) 
@aşksız prens

hangi suçla? suçu anlayamadım ben aslında.
  • cepeuc  (28.02.13 18:23:02) 
hocam yanlış yazmışsın İ.melih gökçek' tir doğrusu.
uyarmak istedim.
kızı kendisine hakaret etmekle suçluyormuş.
  • seyduna6687  (28.02.13 18:35:21) 
kızı sormuyorum yahu. kızın olayında da kızın ettiği laf "edepsiz". o çok çok başka bir küfürün konusu.

ben bu fotoğrafı paylaşmanın neresi suç onu soruyorum. fotomontajsa bile. ne hakaret var, ne özel hayatın ifşası var, ne zan altında bırakma var, hiçbir şey yok yahu.
  • cepeuc  (28.02.13 18:39:03 ~ 18:39:49) 
kendi savunduğu politik düşünceye ters düştüğü için ''siyasi kimliğini zedeleme'' gibi bir sebeple verebilir gibi gözüküyor bence.

suçsa da montajı yapana dayanır iş paylaşanın suçu olmaz gibime geliyor.
  • pofudus  (28.02.13 18:50:16 ~ 18:54:31) 
[]

Hukuk sorusu.

Merhabalar, aynı kişinin tarihleri çakışan iki tane kira sözleşmesinin tarafı olması mümkün müdür? Şu anda haziran sonuna kadar süren bir kira sözleşmem var ama bu evden çıkıp başka bir ev için şubat-temmuz arası kontrat yapacağım. Bu kontratı iptal etmekle hiç uğraşmak istemiyorum açıkçası(bu ev sahibi açısından sorun yok). Yapabilir miyim?




 
mümkündür pek ala.


  • ileridemokrasi  (14.02.13 23:23:22) 
[]

Bağış yapacak vakıf arıyorum.

Merhabalar,

Refiye Yılmaz olayını hepiniz duymuşsunuzdur. Şimdi ben bu kıza bağış yapmak için bir miktar parayı gözden çıkarmıştım ve bir süredir parayı toparlamaya çalışıyordum. En sonunda topladım fakat şu an ciddi bir kamuoyu oluştu ve artık bu paranın bulunacağına eminim. Bu yüzden başka bir yere bağışlamak istiyorum. Mümkünse ihtiyacı olan hastalara ilaç vb. desteği sağlayan bir vakıf olsun istiyorum. Nereler var bildiğiniz?

Not: Miktar çok cüzi bir miktar.

 
öyle yardım kuruluşu, dernekler bilmem neyler çok kurumsal ve güven olmuyor. en güzeli bi yoksulun kapısını çalıp elden vermek. ve varsa çayını, çorbasını içmek. yüzündeki gülümsemeyi ve minnet duygusunu görmek yeter.


  • dokunmakalbime  (14.01.13 14:18:30) 
ben de refiyeye gönderecektim.
aynı sizin gibi düşünüp vazgeçtim.
umarım bulunacaktır para..
temaya gönderdim. ağaç iyidir.
  • vadidekikaktus  (14.01.13 14:30:06) 
losev olabilir.


  • o degil dee  (14.01.13 14:54:13) 
muhtariniza sorun etrafta bildigi yoksul kimse var mi diye. kis vakti yakacak almakta, cocugunu okutmakta zorlananlar vardir. ya da okul cagindaki ihtiyaci olan bir cocuga ayakkabi filan alabilirsiniz belki o parayla.


  • 65 derece  (14.01.13 15:14:01) 
İtalya'da yaşıyorum. Aslında elden vermek gerçekten de en güzeli ama mümkün değil. Lösev en mantıklısı gibi.


  • cepeuc  (14.01.13 15:25:55) 
sizin durumunuzda losev en mantiklisi gibi.


  • 65 derece  (14.01.13 15:55:09) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.