Her notanın frekansı belli örneğin 440 hertz'e la'dan başka bir şey diyemeyiz.
Yani saniyede 440 defa titreyen her şey spesifik oktavdaki la sesini verir gitar teli de olur, ağaç dalı da olur.
Do'yu mi'ye çektiğimizde artık do mi olmuş olmuyor mi de do olmuş olmuyor.
Do tonundaki şarkıyı mi'den çalmış oluyoruz.
Scale'leri bir ana lokasyon (ton) ve gidilmesi muhtemel yollar (aralıklar) olarak bakarsak daha basit anlayabiliriz mevzuyu. Çizgi ile çizebileceğimiz yollar ve duraklar belli (basit seviyede düşünecek olursak) fakat bu yola nereden çıkacağımız değişebiliyor.
12 tane yarım aralık var oktavda ve oktavlar birbirlerini tekrar ediyor (batı müziğinden bahsediyorum)
bir ezgi çalarken aslında notaları değil o aralıkları çalıyoruz yani
i.imgur.com 
Do Mi Sol Si dediğimizde Do (kök varsayacağımız yer) ve kökün büyük üçlüsü 4 yarım ses yukarısına gidiyoruz Mi'den Sol'e de 3 yarım ses yukarı çıkuyoruz ya da Do'nun beşlisi Do'dan yedi yarım ses yukarıya gitmiş olduk.
Fa La Do Mi dediğimizde yukarıdaki yazdığımız aralıklarla aynı yalnızca kök varsaydığımız yeri çıkış noktamızı Fa'ya taşıdık transpoze ettik yarım sesler ile saydığımız aralıklar birebir aynı.
Notaların ismi bütün frekans bandında sabit vaziyette ama biz ezgileri aralıkları sabit kalma kaydıyla tüm notalarda çalabiliyoruz.
Notaları 8 oktav yazın yukarıya doğru bir kağıda, çaldığımız akor ve ezgileri de şeffaf asetat kağıdına yazın ve aşağıdan yukarıya doğru kaydırın transpoze/modulasyon bu. Aralıklar aynı nota isimleri değişti.