cinsiyet ayırt etmeksizin şişmanlık derim. son iki senede 25 kilo almış birisi olarak söylüyorum bunu. şişmanlık insanların nedense ciddiye bile almadığı, sadece estetik kaygıyla gündemine koyduğu berbat bir hastalık. daha doğrusu, problem. şişmanlığın kendisi hastalık olmasa da, şişman birinin yaşam kalitesi ve sağlığı diğerlerine göre çok daha berbat durumda oluyor. benim sigara kadar tehlikeli bulduğum bir şey, hatta belki daha fazla.
kısa boy dünyanın sonu değil. bi' de haklısınız kilo verilebiliyor tamam da "birinin çaresi yok" yaklaşımını sağlıklı bulmuyorum açıkçası. çünkü bu, kısa boyluluğun kötü ya da ayıplanacak bir şey olduğu düşüncesi uyandırıyor insanda ister istemez. kısa boyluluk kötü, utanılası değil. en başta bunda anlaşalım. ikincisi, kilo ha deyince verilemiyor. şişman birinin ideal kiloda ve sağlıklı yaşayabilmesi için (kilo vermesi için demiyorum) hayat düzenini değiştirmesi gerekiyor. genelde yeme bozuklukları psikolojik kökenlidir. bu ne demek? psikolojisi sallantıda olan birinin hayatını komple değiştirmesi demek. en güçlü, iradeli insanlar bile bunda zorlanırken ekstra 30 kilo çeken kodumun şüşkolarını düşünün.
o yüzden bence kesinlikle şişmanlık. ben zamanında çok dalga geçerdim şüşkolarla, "az yiyin amk" dedim ama sonunda kendim gördüm ebeminkini. ömür boyu fit ve sağlıklı olacaksın deseler ben 10 santim kısalırdım seve seve. 1,90 falan da değilim yani 1,78'im. önemli olan boyum değil işlevim. taşsam 1,68'ken de taşım ben, seven öyle sevsin amk bana ne.
güzel kızlar için not: şüşkoyum dediysem tombik tombik, sarkık değilim. göbek var sadece geri kalanım hala seksi. iyi akşamlar.
0