[]

klasik müzik dinlerken hissettikleriniz? neden seviyorsunuz?

merak ediyorum.
arada açıyorum,dinliyorum. ünlü bestecilerin hayatlarını okuyup etkileniyorum da.
ama herhangi bir "bilmediğim" eseri dinlediğimde etkilenmiyorum. bildiklerim de sanırım herkesin bildiği moonlight sonata vs'dir. yani yutuba klasik müzik dinle diye yazdığında çıkacak şeyler bunlar.
bu tarzı seven arkadaşlar aileden kaynaklı mı bir bağlılık hissediyorlar? ailede anne baba dinlemiştir, çocuk da etkilenmiştir gibi.
eğer öyle değilse; siz neden seviyorsunuz klasik müziği? hani rahatlatıyor filan diyoruz ya. o an hiçbir şey düşünmeyerek mi rahatlıyorsunuz?
kısacası neden seviyorsunuz arkadaşım.
anlatamadım derdimi de uyuz oldum zaten. ben bi gülşen açayım en iyisi :öeh

 
Kompleksliği hoşuma gidiyor. Her bestenin kendi matematiği var, onları anlamaya çalışmayı seviyorum. Sizin dediğinizi de yaşıyorum tabi ki, bir rock şarkısını ikinci dinleyişimde sevebilirken klasik müzikte defalarca dinledikten sonra ancak benimseyebildiğim de oluyor. Ama işte bazen de ilk dinleyişte sürüklenip gidiyorum, o da çok tatlı bir duygu.


  • fotrsapka  (28.10.14 22:07:16) 
sevmememiz mi lazımdı, ya da klasik müzik sevmek çok mu gerçeküstü, absürt bir durum sen böyle bir duyuru açtın?

bir de öyle sormuşsun ki kendi kendimize normal olarak sevmemize imkan yokmuş gibi. ya anne babamızdan ya da arkadaşlarımızdan etkilenip dinlememiz lazımmış sana göre.

ben sana soruyorum o zaman. tarih boyunca Mozart'ı beethoven'ı ve bir çok besteciyi seven milyonlarca insan var. bunların hepsi mi arkadaş etkisinde kalmış???

klasik müzik sevilmez mi? müziğin özü, esası bu. yüzyıllardır damıtıla damıtıla gelmiş. klasik müzik dururken senin pop dinlemen garip ve sorgulanması gereken şey işte.
  • mea maxima culpa  (28.10.14 22:09:59) 
Ailemden falan gelmiyor, annem babam dinlemez. Bestecilerin hayatlarindan falan etkilenmiyorum. Hayatlarini okumuyorum ki zaten. Besteci beni ilgilendirmiyor pek, benim isim muzikle. Su yasta piyano calmaya baslamis, su besteyi sunun icin yapmis falan da filan, bunlarla ilgilenmiyorum. Adi "klasik muzik" diye dinlemiyorum.

Cok da tarif edemiyorum neden sevdigimi, muzik beni etkiler zaten, sadece klasik muzik degil. Bir orkestrayi dinlerken kendimden gectigim oluyor, heyecananiyorum, kanim kayniyor, ates basiyor, tuylerim diken diken oluyor bazen. Klasik muzik ayri birsey. Onlarca muzik aletinin sesi birbirine girerek harika seyler hissettiriyor bana. "Ben klasik muzige bayilirim" diye birsey soyleyemem, bazisi da hic hosuma gitmiyor. Her klasik muzige de bayilmiyorum. Bazisi beni kendimden gecirirken bazisi da hicbirsey hissettirmiyor.

Dinlerken belli seyler dusunuyor ya da hicbirsey dusunmuyor degilim. Kendimi muzikten keyif almaya programliyor deglim ki.

Su parcayi sevmeyeni kesinlikle anlayamiyorum bana sorarsan:
www.youtube.com
Zevk meselesi deyip geciyorum mecburen ama aslinda anlayabildigim birsey degil bu ve daha birsuru parcadan herhangi birinin zevk almamasi. Zaten bunlar tartisipta birinin hakli cikacagi konular degil. Anlamam icin o insanlarin icine girmem lazim, beynine girmem lazim. Simdi neden sevdigimi nasil anlatayim?

Bonus: youtu.be
  • delifaruk  (28.10.14 22:13:26 ~ 22:21:31) 
Sevdiğin bestecileri keşfediyorsun. "Klasik müzik" dedik diye hepsi aynı değil sonuçta. Genelde odaklanmam gerektiğinde dinlerim. Diğer sevdiğim müzikleri neden seviyorsam ondan seviyorum. Çünkü güzel?


  • ay nov kung fu  (28.10.14 22:15:55) 
neden seviyorsun ne demek ya. seviyorum, hoşuma gidiyor. müzik, beste, güzel işte. bu nasıl anlatılır ki. annem babam da klasik müzik dinlemez, kendim sevdim. piyano sesine aşığım. seviyoruz işte. acayip soru olmuş. gidip birine "lahmacunu neden seviyosun arkadaşım" diye sormak gibi olmuş. seviyor çünkü tadı hoşuna gidiyor yani. öyle.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (28.10.14 22:16:09) 
chopin'in neredeyse tüm eserlerini seviyorum. "güzelliğin" müzikteki karşılığı gibi geliyor bana onun kullandığı notaların uyumu...

coşkulu, inişleri çıkışları olan eserleri seviyorum. pictures at an exhibition gibi...

dance of the knights gibi heyecanlandıran, dance of the sugar plum fairy gibi eğlendiren eserleri seviyorum...

kısacası, dinlediğim müziğin sözlere ihtiyaç olmaksızın bir şeyler anlatabilmesini seviyorum. müziğin içine girmeyi seviyorum.
  • m e l t e m  (28.10.14 22:28:26) 
sanırım yanlış anlaşıldı. dediğim gibi tam anlatamadım aslında sorumu. kızmakta haklısınız..
ben de dinliyorum. uzun senelerdir dinliyorum hatta..
sorum size ne hissettirdiği ile ilgili. sizde yarattığı duyguları filan merak ettim. sırf piyano sesi. birden agresifleşmesi, birden yumuşaması mı?
ya da biraz dinginleşeyim kafamı rahatlatayım düşüncesi mi size bunu açtırıyor.
pekçok güzel linkler paylaşılmış. aslında linki paylaşan arkadaşlar az biraz sorumu anladı diye düşünüyorum.
vs vs
  • hede hodo  (28.10.14 22:32:53) 
klasik müzik dediğin şey pop gibi bir tür değil. müziğin özü, kendisi. bu yüzden seviyorum. klasik müzik dinlerken ne hissediyorsun demişsin, ama hepsi aynı değil. bir sürü dönem var, hepsinin karakterleri farklı. ha çok ilgileniyorsan, ben barok ve romantik dönem severim. mozart'ı hiç sevmem mesela.(requiem hariç)
sorun çok karmaşık, ne desem bilemedim. en iyisi bir eser göndermek.
www.youtube.com
Bunu dinlerken ne hissediyorsun sen düşün.
  • nocturness  (28.10.14 22:45:49) 
cennetin müzigi varsa, kesinlikle bu o müzik

www.youtube.com
  • atmaca.ged  (28.10.14 22:49:07) 
Sorunu anladim, tam anlamiyla cevaplamak isterdim ama olmuyor iste bilirsin:)


  • delifaruk  (28.10.14 22:50:55) 
@nocturness
gayet anlamışsınız:) mismiş, dinledim sevdim..

  • hede hodo  (28.10.14 22:54:43) 
@delifaruk
sanırım anlatmaya çalıştığımız şeyi anlatamamızdan da anladığımız gibi, büyülü bi dünya. merakımı az da olsa gidermiş oldum ben.
gezi direnişi sırasında bir arkadas da, otelin içinde yann tiersen'in bi eserini çalmıştı.
günlerce dnleyip durmuştum. feci kıskançlık da cabası olmuştu..
  • hede hodo  (28.10.14 22:58:31) 
temizlik gibi geliyor beynime, felsefe hocam vardı zamanında, siz sevmeseniz bile beyniniz sever klasik müziği derdi, onun söylediği bu cümle de geliyor her dinlediğimde, temizleniyormuşum gibi geliyor, hep de dinlemem zaten


  • elyafiyaffellaffelebelyafelyaf  (28.10.14 23:24:07) 
Öyle ne dinlediğimi bilmem. Müziğim adı, kime ait olduğu bilgisine vakıf olmadan dinlerim. Zamanında boxset tarzı torrentten çekip rastgele atmıştım mp3'e. Isimleri de yazmıyor zaten 01 02 mp3 adları.

Gözümü.kapattığımda herbirinde farklı şeyler geliyor aklıma. Birinde ortaçag Avrupasında fötr şapkamla geziyorum, diğerinde bişeylere sinirleniyorum ama neye belli değil. Direk insanın duygularıyla oynuyo ne menem bişeyse.
  • materyalist imam  (29.10.14 00:35:42) 
hayal kurduruyor evet. soyutluyor..


  • hede hodo  (29.10.14 00:42:24) 
Klasik müziğin her tarafını herkesin sevmesi beklenemez. Bu yüzden, ilk başta akımlardan gireyim. (Arada atladıklarım olacak)
-Ortaçağ
-Barok
-Rokoko
-Klasisizm
-Romantizm
-Realizm
-Empresyonizm
-Ekspresyonizm
-….. (milyon tane akım var, bunlar bazı en temelleri)

Klasik müzik, aslen klasisizmin müziği iken zamanla anlam kaymasına kaymış ve bir şekilde tüm bu akımların hepsinin birden adı olmuş. Yoksa, örneğin, Bach ve Beethoven klasik müzikçi değildirler. Bach, Barok müzik akımındandır; Beethoven, Romantik dönemdendir. Ayrıca, klasik müzik dediğimiz dönem; o dönemin saray müziği. Bir nevi Divan Edebiyatı’nın Avrupa’daki müzik versiyonu.

Müziği de resim, heykel ve edebiyattan ayrı düşünmek zor. O yüzden neden zevk alıp almadığımı, bunun üzerinden açıklayacağım.

Romantik dönem çok zor, romantik dönemi bir iki istisna dışında sevmek de çok zor. Bakmayın, Ayışığı Sonatı’na, Für Elise’ye. Romantizmin asıl konusu aşk falan değil; savaşlar ve felaketler, karanlık doğa fenomeni, doğal afetler, böyle felaketlere karşı insanların çaresizliği, vb. konularını işliyor. Örneğin, birkaç romantik resim örneği göstereyim:

www.artchive.com
Bu resim Francisco de Goya’nın 3 Mayıs 1808’de İspanya’nın bir köyünde yapılan infazları resmediyor. Romantik resmin tipik örneği.

Ya da şu. 3.bp.blogspot.com
Bu da Caspar Friedrich’in karanlık doğa temalı bir romantik resmi.

Ya da Edgar Allan Poe tipik bir romantik edebiyatçıdır.

Romantik müzik de yine benzer oluyor bu temaya. Doğal afetleri anlatmaya çalışan bir parça, önce fırtına öncesi sessizliği ile bir şeyler çalar mırıl mırıl. Sonra fırtına başlar, orkestradaki ziller bol bol birbirine geçirilip durur; sanki yıldırımmış, şimşekmiş gibi sesler çıkarır. Ya da müzik savaş gibi şangır şungur ilerler. En iyi ihtimalle marş gibi olur. Piano sonatı ise yavaş yavaş sakin sakin giderken birden coşar, “Ne oluyoruz” dedirtir. İyi ki kralların bazıları neşeli müzik istemiş de, bazı parçaları neşeli neşeli yapmışlar. Parçaların arasına neşeli ve akışkan bölümler koymayı akıl etmişler. Şu anda çoğumuzun sevdikleri onlar genelde. Gerçek müzik severler, romantik müziğin o karanlık özünü seviyorlar bir şekilde. Hele ki Alman romantizmi; uzun bir piyano sonatı dinleyeceğime, Yüzyıllık Yalnızlık’ı okuyup tüm isimleri ve akrabalık ilişkilerini ezbere saymak daha kolay geliyor bana. (yapamam, o ayrı)
www.youtube.com
www.youtube.com

Ama barok müzik, felsefesi gereği daha ilkel ama daha duygu karmaşalarını konu alan cinsten. O da karanlık ama biraz daha dalgalanmalı bir karanlığı var. Resimlerde ilk defa gölge ciddi ciddi kullanılmaya başlanmış, gölge kullanımı, perspektif bir tema haline gelmiş. Binalar süslenmiş, mimarlıkta öyle göstermiş kendini.
artgaga.com
www.yuobserver.org

Karanlık ama bir yandan da şekere benzetilen bir yapısı var Barok dönem eserlerinin. Işık oyunları ilk kez sahneye çıkmış resimde; fırçayı biraz daha özgürce atmaya başlamışlar. Bu da müzikte kendini dalgalanmalar ile, özgür fırlamalıklar ile göstermiş. Şunun nakaratını sevmeyen insan azdır örneğin.
www.youtube.com
En sevdiğim www.youtube.com
Şunu tanımayan yoktur www.youtube.com
Kanımca Kış daha güzel, ona geçmek istedim o yüzden.
www.youtube.com

Barok müziğin tüm bu akımlar içindeki yeri ve önemini şöyle anlatayım. Caz için smooth jazz, metal için hair metal ne ise, barok da klasik müzik için odur. Nasıl ki smooth jazz, o kadar caz değildir ve oldukça sulandırılmış bir caz türüdür; konsantre ve öz değildir. Barok da klasik müzik için öyle, klasik müzik için asansör müziği gibi. Dolayısıyla başlangıç için en iyi nokta baroktan girip dönemlerle devam etmektir.

Sonuç, öyle her dönemi dinleyemiyorum. Sevdiklerimi dinlerken normal bir müzik dinler gibi dinliyorum ama müzikle gerçekten ilgilenenler onları dinlemiyor, çalışıyor. Her notanın üstünde çalışıyorlar ve dinlemek bir süre sonra yoruluyor bile.
  • aychovsky  (29.10.14 00:46:06) 
@mea maxima culpa
neden pop dinleyenlere laf attın onu anlamadım. neden herhangi bir müzik türünü dinlemek garip olsun?

  • sckxyss  (29.10.14 00:46:50 ~ 00:47:08) 
@aychovsky
aydınlattınız, ufkumu actınız. müteşekkirim.

  • hede hodo  (29.10.14 01:15:39) 
schubert, vivaldi, çaykovski, beethoven, bach vs. dinliyorum. fakat sadece bunlarla sınırlı kalmıyor dinlediklerim. youtube'ye girip "classical music" yazınca uzun, saatlik videolar çıkıyor. açıyorum, arkada çalıyor.

ne için dinliyorum?
huzur veriyor, dinlendiriyor beni. özellikle bir şeyleri düşünmek istiyorsam, o konuyu çözümlemek istiyorsam salt klasik müzik açıyorum. ruhumu besliyor da diyebilirim. tınıları, geçişleri vs. harika oluyor. bir de piyanonun harikulade bir enstrüman olduğu gerçeği var tabii ki. ha, eser sahiplerinin hayatlarına hiç girmiyorum bile.

aileden mi geliyor?
hayır. babam müzik dinlemez, diğer fertlerin de klasik müzikle işi olmaz. daha çok "piyasa müzikleri" dinliyorlar sağ olsunlar.
  • papillon7  (29.10.14 08:34:46) 
@aychovsky
romantik dönemi bir iki istisna dışında sevmek çok zor demişsin ama amatör klasik müzik dinleyicilerinin çoğu özellikle romantik dönemi severler.

  • nocturness  (29.10.14 20:20:26) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.