[]

tezer özlü hakkında ne düşünüyorsunuz?

benim resmen alerjim var bu kadına. türk edebiyatının lirik prensesi falan demiyorlar mı bir de düşüp ölesim geliyor. bizim 12 yaşında msn iletimize yazdığımız şeyleri yazmış resmen. olay örgüsü yok bi şey yok, karman çorman aklına ne geliyorsa anlatmış. evliliğe karşı ama defalarca evlenmiş falan mesela böyle komik komik icraatları olan bi abla.

siz ne düşünüyorsunuz? ben okumadan önce, bana çok önermişlerdi. sen çok seversin falan dediler. pavese'yi seven bunu da sever dediler. okuduktan sonra bunu söyleyen herkesle iletişimi kestim. pavese'yle tezer özlü'yü aynı cümlede kullanmak bile pavese'ye hakaret olur diye düşünüyorum.

allah aşkına bu kezo abla ne yazmış türk edebiyatının lirik prensesi olacak kadar?

 
senin kadar ağır olmasa da benzer şeyler düşünüyorum, biraz abartılmış bence de.


  • 111111  (07.09.14 22:35:08) 
bir bu iki oruç aruoba. felsefe bölümünde satılıyo bi de kitapları sfjdhjkvb. senden daha bile ağır düşünüyorum.

edit: 3. de bilge karasu. güzel cümleleri yok demiyorum ama tam bir overrated.
  • mula  (07.09.14 22:38:30 ~ 22:39:12) 
@111111, ağır tepki göstermemin sebebi abartılmış olması. öyle bir huyum var, yüksek beklentiyle giriştiğim işlerde beklediğimi bulamazsam manyak gibi saldırıyorum. yani sıradan bir yazar olarak okusaydım böyle tepki vermezdim, "güzel değilmiş" deyip geçerdim. ama yani insanlar pavese'nin ruh eşi falan dediler buna ya. ben de sanıyorum ki pavese gibi bi şey okuycam mk. uzaktan yakından alakası yok. melankolik, depresif, herkesin aklına gelen şeyleri yazmış bi kadın alt tarafı.


  • pescador  (07.09.14 22:39:14 ~ 22:39:35) 
bunun uk modeli woolf, usa modeli de plath'dir. woolf elbette en kalitelileridir.


  • mula  (07.09.14 22:45:03) 
hahahahhaha bilge karasuya overrated denmiş hahahahah hohohoho hihihihi

tezer özlü konusunda haklı sayılırsın. sandığın kadar haklı sayılmazsın ama. ona gelene kadar kimleri topa tutmak lazım... bazen güzel şeyler yakaladığını düşünüyorum tezer özlünün. kalanlar kitabı çok ince ve köksüzlüğü çok naif anlatan bir kitaptı mesela. uzatmadan yazsa hoş yani. paveseyi ise abartmışsın bence. ben de onda ne var anlayamıyorum. iki yazarda da aynı yapmacıklığı gözlemledim.

okumadıysan fernando pessoa'dan huzursuzlugun kitabı'nı öneririm. ben bu zamana kadar okumuş muyum diyeceksin.
  • denne  (07.09.14 22:56:25) 
@denne, yok yok pavese'nin müthiş bir yazar olduğunu düşündüğüm sanılmasın. ama ben o amcayı intihar etmeye niyetlendiğim bir dönemde okumuştum ve biraz da onun etkisiyle seçtim şu anki bölümümü, italyan dili edebiyatını. o yüzden kendisi benim için abi gibidir, yani objektif olarak değerlendiremeyebilirim evet. ama buzzati'yi veya levi'yi çok daha rahat ve daha çok keyif alarak okuyorum, o da bir gerçek.

pavese amca gerçek geliyordu bana. adam her şeyden önce roman yazabiliyordu. yazdığı şeyde o melankolisinin tadını alabiliyordun. hoşuma gidiyordu. yapmacık, basit, dandik görünmüyordu. o depresif havayı, hüznü çok iyi yediriyordu yazdığı hikayeye.

bu tezer özlü, sözlükteki bir yazarın deyişiyle, tam anlamıyla duygu intihalcisi. üslubu falan acayip yapmacık geliyor bana. bir de hangi kitabının başındaydı ya, kafka'nın güncelliğiyle yaşamak acınası bilmem neyimizin bilmem nesi... o tarz bi söz vardı. dönüşüm'ün önsözünde çevirmen notu olarak yer alıyordu.

yani şimdi soruyorum, allah aşkına tezer özlü kafka'nın yazdığı şeyin önsözünde sözüne yer verilecek bir yazar mı?
  • pescador  (07.09.14 23:02:47 ~ 23:07:39) 
asıl tezer özlü'yü beğenmemek bir sivrilme biçimi oldu son zamanlarda.
sırayla
nietzsche okuduğunu varsayarak, 'beni öldürmeyen şey güçlendirir' demiş adam bu ve binlerce ergen sözü gibi. ama adamın felsefe biliminde tanrıyı yendiği iddia ediliyor.bir söz ergenlerde karşılık buluyor ve kulağa hoş geliyorsa sözün kötü olduğu anlamına gelmez.
evliliğe karşı olduğu kısmı hayatının bir dönemi olabilir mi sence? bu kadın yurt dışında da yıllarca yaşamış türkiye'de akıl hastanesinde uzun süre kalmış ve ruhu buhranlı yalnızlıkla ölesiye problemli bir kadın.fikirleri elbette değişebilir. ki bu onun özel hayatıdır ve yargılayamazsın
pavese seven bunu da sevdi kısmı ise tam facia.sen ne kattın türk edebiyata bu kadını yargılayacak. sen pavese ile tezer özlü'yü aynı cümlede kullanmanın pavese'ye hakaret olacağı kanaatine nasıl vardın?
arkadaş çıldırtıyorsunuz insanı, bir yazarı yargılayabilirsin kendi içinde, kesinlikle sevmeyebilirsin. ama ahkam kesmek ne kadar rahat. ona kaydım tezer'i siktir ettim. pavese'ye verdim.sonra gittim evde anam legende başımı yıkadı.
kezo abla demiş bide yahu. arkadaş ben hep diyorum interneti mülakatla dağıtacan. her isteyen evine bağlayıp internet cafeden girince böyle oluyor
  • devcileyin,  (07.09.14 23:13:33 ~ 23:15:13) 
@devcileyin, benim kendi görüşüm bu, bu kadar basit. edebi anlamda hiçbir şey üretmeyen, yalnız ve melankolik olmasıyla ün yapmış bir kadının "evliliğe karşıyım yea" tribi yapıp evlenmesi özel hayatının dışında eleştirilebilir bir şeydir bana göre, kimse kusura bakmasın.

nietzsche'nin söylediği tek bir sözle adamı ergen gibi göstermeye çalışmak da şahaneymiş. nietzsche'nin yazdıklarına, yaptıklarına bak bir de tezer özlü'nünkilere.
  • pescador  (07.09.14 23:16:26) 
@bob's rotten head, sen zamanında da böyle mal mal cevaplar veriyordun. o yüzden mallar listesindesin zaten. söyleyeceğin bir şey varsa buyur yaz. triplere bak lan, internet herkese verilmemeliymiş de bilmem ne jsafhsjk


  • pescador  (07.09.14 23:19:03 ~ 23:19:42) 
doğru diyosun. türk edebiyatında genel bir kusur olabilir bu. nedense eskilerde yerini yapan herhangi birilerini çok yüceltmiş okurlar ve edebiyat çevreleri. örneğin cemal süreya şimdi yaşasa twitter şairi olurdu gibime geliyor. tezer özlüde de o var, şimdinin sözlükçüsü blogcusu gibi yazmış o zamanlar. birini kendine çok yakın hissedebilirsin ama onunla özdeşleşmek ve dilini sanki onunla oluşturmuş olmak bana tuhaf geliyor. çok fazla çöp var maalesef ve ayıklaması zor.


  • denne  (07.09.14 23:19:55) 
@pescador kardeş italyan edebiyatına ver kendini. svevo öneriyorum, allah orijinal dilinden okumayı da nasip etsin inş.


  • mula  (07.09.14 23:20:55) 
Tezer özlü/oruç aruoba konusunda kesinlikle +111 mula.
Ek: okurun edebiyata katkıda bulunması gerekmez.istediği gibi yorumlar,ahkam keser. Müziğe katkısı olmayan Türk popçularını yerebilir. Tüketici biziz.

  • me gusta  (07.09.14 23:21:05) 
evet me gusta söylemese unutacaktım, ben eleştirmek için edebiyata bir şey katmak zorunda değilim. anneliği eleştirmek için çocuk yapmama gerek yok. bu saçmasapan fikirleri kim sokuyor aklınıza bilmiyorum ama her yerde var sizin gibilerden. eleştirdiğin an başlıyorlar "SEN YAP ÖYLEYSE" diye ahah.


  • pescador  (07.09.14 23:22:09) 
ama senin şu dediğine takıldım, "olay örgüsü yok bi şey yok, karman çorman aklına ne geliyorsa anlatmış"
neden bir biçimi olmak zorunda ki? çok fazla kurallara tabi kılmamak lazım edebiyatı. ve devcileyin deyince hatırladım hakikaten zor bi yaşamı olmuş ve az önce bahsettiğim köksüzlük hissinden hareketle zaten evliliğe karşı olması ama defalarca evlenmesi normal. sıcaklık aramak bulacağına inanmak bulamamak ve bırakmak şeklinde ilerleyen bir zincir bu. sonra yeniden umut evresi.
bir de sylvia plath'a da sallanmış. çok merak ediyorum üzgün yalnız içli ve yazabilen kadınlardan sevdiğiniz kimse var mı yoksa genel olarak kadınsı buhranları buhrandan saymıyor musunuz?
  • denne  (07.09.14 23:29:46) 
arkadaşım istediğiniz gibi ahkam kesemezsiniz edebiyatta. soyuttur çünkü. ben sevmedim diyebilirsiniz, nesini sevdin diye sorabilirsiniz ama edebiyata bir şey katmadığını iddia edemezsiniz. çünkü katmadığı edebiyat sizin edebiyatınızdır. ki düşünsel olarak bir kadının başkaldırısıdır bir yerde tezer özlü. kadın olduğu için bile biricik bir katkıdır.
sadece evet maalesef tüketici olduğunuz için yorum yapma hakkına sahipsiniz ve hakkınız olandan çok kullanıyorsunuz

benim bu kadar canhıraş savunmamın sebebi son zamanlarda okuyucunun karar merci gibi davranması.sanki anasını satayım tezer özlü hiç gelmemiş olsa dünya daha iyi bir yer olacakmış gibi davranılması.
  • devcileyin,  (07.09.14 23:31:13) 
tezer özlü'nün sevdiğim yanları geçicilik, yolculuk temalarını kullanması. ama küçük burjuva durumu can sıkıcı. bir yenilik yok, katkı yok. o yüzden sevemiyorum.

virginia woolf karşılaştırmasını asla kabul etmem yalnız. woolf bunalım hatun evet ama bunalım onu tanımlayan tek şey değil asla. woolf içinde bulunduğu dönemin bunalımını tanımlamıştır hatta.
savaş, iletişimsizlik, cinsiyetçilik, bir sanatçı olarak kadın gibi temaların yanında mekan kullanımı, sembolizmi, sonracığıma yazım tekniklerini kullanışı, mesela bilinç akışı, zaman atlamaları... yabancılaşmayı, içe kapanmayı, uzaklaşmayı mükemmel anlatır.
woolf çok başkadır, yetenektir. biraz modernist edebiyat neymiş öğrenelim öyle konuşalım lütfen. entry-nick uyumu oldu, burada kesiyorum.

oruç aruoba meselesine ise katılıyorum.
  • lily briscoe  (07.09.14 23:31:45 ~ 23:32:50) 
bu tarz yazan başka kadın yazar okumadım sanırım. okuduysam da böyle sinir olacak kadar dikkatimi çekmedi. sorun kesinlikle kadın olması değil. çok abartılması ve bana göre yapmacık olması.

evet, elbette ki olay örgüsü olmak zorunda değil ama aklına geleni yazan biri diğer yazarlardan niye ayrılır, ya da neden "yazar" olarak kabul edilir onu da kendime sormadan edemiyorum. yani ben kendini rahat ifade edebilen, kendi çapında iyi yazabilen bir insanım. ve inanın, tezer özlü'nün yazdıklarını ben yazsaydım, kimse bana "yazar" demezdi.

bence edebiyatçı olmak, edebiyata bir şeyler katmak bundan daha fazlası olmalı. biraz da bu yüzden sevmiyorum tezer özlü'yü. yani yaptığında herhangi bir özellik, farklılık göremiyorum. onun kadar iyi yazabilen pek çok sözlükçü, blogger olduğundan eminim.
  • pescador  (07.09.14 23:32:43) 
Tezer ozlu ruhsal bunalimlarla dolu bi yasam gecirmis bi kadin ve yazdigi hicbi seyi okurken edebi kaygi guttugu veya begenilesi bi roman yazmaya calistigi algisina kapilmadim. Kafasinda donup duran seyleri oylece kagida dokmus bence, oyle olunca da, aslinda dedigin gibi, herkesin dusunebilcegi seyleri okuyoruz ondan. Ama guzelligi de burdadir belki, ortada kurmaca veya satis kaygisiyla yazilmis bi seyler yok (onlar da cok degerli olabiliyo, ama daha farkli sadece), samimi ic dokmeler var. Beklentiyi dogru yerde ve olcude tutarak okuyunca iyi eserler oldugunu dusunuyorum tezer ozlunun kitaplarinin. Ama sarsici bi olay orgusu, roman, vs beklentisiyle okusaydim az cok senin gibi dusunurdum heralde.


  • saçdemeti  (07.09.14 23:58:58) 
yanıtları ve duyurunuzu okumadan sadece sorunuza cevap veriyorum, yazıldıysa affola:

yaşamın ucuna yolculuk kitabını okumuştum. bir daha da hiçbir kitabını elime almam arkadaş. kitap resmen "ben yurtdışı gördüm." kafasıyla yazılmıştı. bir kurgu, olay örgüsü filan da yoktu yani.
  • yns  (08.09.14 00:08:58) 
bir kurgu olay örgüsü falan beklenmemesi gereken kadın yazar.

öncelikle türk edebiyatına bakın ve kadın yazarları seçin. kaç tane var ki zaten.

ayşe o sabah kalktığında çok mutluydu çünkü babasını görecekti gibi salak salak basit cümleler yazmıyor diye kadını çöpe atamazsınız.

insanın çaresizliğini ve ölen bir varlık olduğunu gayet iyi bir dille anlatmış yazardır. tarzın değilse git ayşe kulin oku.
  • hayir anlatamadim ki sana  (08.09.14 00:23:31) 
@hayir anlatamadim ki sana, "ayşe sabah uyandı" kadar salak geliyor bana yazdıkları ve bu tamamen benim fikrim. ben size benimle aynı fikirde misiniz diye sordum. otorite olduğumu, kuralları benim koyduğumu nereden çıkardınız onu anlamıyorum.

konumuz tezer özlü. tezer özlü'yü beğenmedim diye ayşe kulin'e ya da bana niye laf çakıyorsun?
  • pescador  (08.09.14 00:27:50) 
once elestırdıgım sonra savundugum soylendı. hayır, edebıyatın sekılsızlıgını savunmusum ve sylviayı neden harcadınız demısım.
Tezer ozlunun hayatı zordur sancıları olmustur baskaldırıdır oralara tamam. Ama yasamın ucuna yolculuk pavese sayıklamasından baska nedır tam olarak bılemıyorum. Sureklı alıntılar yapmıs, yazarla ve kahramanlarla kurdugu bagları anlatmıs mezarına gıtmıs bır nevı hacı olmus vs. Ya bu kadının kendısı nerde? Kendı dılı anlatısı nerde. Ha bu anlatı degıl mı anlatı ama baskaları uzerınden 'baska' sevgısıyle, ozdeslıgıyle dıle getırılmıs bı anlatı. Kendı olamamıslıgı gosterıyor sankı. Benı sınır eden bu yoksa sozlukte pavese baslıgında anlatsa hos olabılırdı. Ya da kıtap eklerınde fılan yazsa. Sureklı baskalarının, kendımızce yucelttıklerımızın bahsı bana hos gelmıyor. Epıgraf kullanımını da mumkun oldugunca az gormek ıstıyorum benzer sebepten. Benım ıcın bu dava kendı olmak davasıdır yanı yoldaslar.
kendısı oyle bır kaygı gutmemıs olabılır pekı yazmak ıhtıyacını neden duymus oyleyse? Kendısı olmayan bı seyle kendı olmak cabası bu. Okur sımarıklıgı fılan da degıl, elestırılemez damganız cok gereksız.
  • denne  (08.09.14 00:41:33) 
Üslubunu sevmemenizi, yazılarının sizi sıktığını saçma bulmanızı vs anlayabilirim gayet doğal ancak kriteriniz "olay örgüsü yok bir şey yok, karman çorman" olmamalı.

Sorunuza gelince, zaman zaman fazla karanlık bulsam da genel olarak 'sevmedim' diyemem, yayımlanmış tüm eserlerini okudum. 'Lirik prenses' gibi damgalardan ise genel olarak hoşlanmam.
  • mutlusismankedi2015  (08.09.14 08:37:54) 
Aynen katılıyorum.Kitabını okumadım, alıntılarını okudum arkadaş sayesinde bol bol. Ben bir yazarlık ışıltısı göremedim yazdıklarında. Türkçe eğitimi almış kronik depresif birinin eline kalem verip içinden ne geçiyosa yaz desen Tezer Özlü'den kötü yazmaz bence. Tamam depresifler kendini buluyor olabilir ama edebiyat bu deyil be kardeşim.


  • yarmasimo  (08.09.14 14:44:43) 
Siz güzel giyinenleri seversiniz içi boş olsa da. O yüzden güzel giyiniyorum tarzı bir meydan okuması (!) var görmüşsündür. Ne kadar marcinal değil mi? "Madem öyle istediğiniz gibi olayım" duruşu ne kadar da asice. Anarşi ateşime benzin döktü adeta.


  • yarmasimo  (08.09.14 14:47:44) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.