1)tahıl tüketimi sanıldığından uzun süredir var olsa bile, ne kadar uzun olabilir ki,insanlığın tarihine kıyasla. TAhılda problem, kan şekerinin fazla yükselmesidir. Hayvansal ürün kullanmayan bir kişi, gerekli aminoasitleri kombine etmek için tahıla yüklendiğinde, çok fazla karbonhidrat bağımlısı olmuş olacaktır. Bu da kişiyi, metabolik hastalıklara eğilimli, uyuşuk bir hâle getirebilir. Vegan değil de vejateryan olan bir kişi, bu sorunları pek de yaşamayacaktır, yumurta, süt ürnleri vs. tüketerek.
edit : böcek de yenebilir tabii, sağlıklıdır :)
2) İnsanoğlunun 700bin yıldır et yediğini düşünmek komiktir, insanın et-hayvansal ürünleri temel besin maddeleri hâline getirmeleriyle, beyin hcimlerinde pik yaşanma devirlerinin paralel olduğu artık neredeyse kesin oalrak bilinmektdir. Ateşin etle buluşması, sabun ve antibiyotikten önceki, mikroroganizmalarla savaşımız sürceindeki, ilk büyük silahımızdı; faydaları bir kez yerleşince, vazgeçilmezimiz oldu. Sindirim süresini kısaltması da çok büüykk bir avantajdı. Kaldı ki, 700bin sene de, evrimsel açıdan, anlamlı bir süredir.
3) Veganlık vicdani bir tercih olabilir, fakat doğanın gerçekleri, vicdani gerekçeleri umursamaz. Ki bana göre, ve birçok kişinin de böyle düşündüğünü sanıyorum, asıl vahşet, etinden-sütünden yararlanmak üzere mutualist ilişki getliştirdiğimiz hayvanları -bu anlamda varlıkları da bise bağımlı hale gelmiş olan- kullanmak değil; onları 'modern tesis' adı altındaki işkencehanelerde, eziyet içinde, hareket bile etmelerine fırsat vermeden, kelimenin tam anlamıyla 'meta' olarak işleyip kullanmaktır. Asıl sorgulanması gereken budur. Erdemli, geleneksel bir hayvancılıkta (Atlas dergisinin rengeyiği türkleri konu başlıığını okuyunuz, sütlerinden beslendikleri geyiklerine nasıl da can yoldaşları gibi davrandıklarını göreceksiniz), vicdanî rahatsızlıklardan sözetmek, 'snobluktur'.
0