kedidir o kedi ve icemint -
fıskolocideki regresyon gibi düşünün. 10 senedir amerika'dayım. iş dışında ingilizce konuşmadığım, seyretmediğim, okumadığım ve dinlemediğim için ingilzce konuşurken hâlâ gak guk ediyorum. hâlâ gak guk ediyor olmak içimi şişiriyo. gene fıskolocideki tabirnen frustrated oluyorum. duyuru maallesine yani bizim maalleye geri gelince, ipinden kopmuşa dönüyor ve şımarmak istiyorum. Dilimde de olsa, ülkeme, köyüme hatta ana rahmine geri dönme isteği, kendi dilimi değil doğru düzgün yazabilmek, onu eğip bükerek, kesip biçerek onunla oyunlar bile oynayabildiğimi kendime ispatlama isteği, kendime 'bak! sen o kadar da mal değilsin, ingilizcen gak guk ama, Türkçe'de oyunlar bile oynayabiliyosun' diye tesellide bulunma isteği hâsıl oluyor.
Brooklyn'de doğmuş büyümüş bi mesai arkadaşım bana geçenlerde, You are the king of emails dedi. Yazdığım emailleri çok beğeniyo ve o benim gibi yazamıyo. Ama bu bana yetmiyo tabii. Konuşurken de, ishal sıçar gibi konuşmak istiyorum. Ama yok! Onlar 3 Amerikalı. Kendi aralarında geyik çevirdikleri zaman, hergün en az iki kere, geyiklerini bozup, wait a sec! what does that mean? diye geyiklerine limon sıkıyorum. Sağolsunlar öğretiyolar onlar da...
Bi de dertliyim ve böyle yazınca, dertlerimi biraz unutuyorum.
der meister - lütfen benim gibi ziyan olma. lütfen bi baltaya sap ol. lütfen sana verilmiş bu şansı iyi kullan. sen henüz teenagersın. Türkçe hocalarına taş çıkarttıracak derecede Türkçeye hâkimsin. Muhakeme yeteneğine ve analiz becerilerine hayrânım. Konuşma ve şarkı söyleme, beynin gerçekleştirebildiği en karmaşık faaliyetler. Simultane tercümeye hiç girmiyorum zaten. onlar bu gezegenden değilmiş gibi geliyo bana. Zaten onların beyinlerinde yapısal bozukluklar meydana geliyo bir zaman sonra. Ama bu dediklerimin hâricinde, gâvurun reasoning olarak adlandırdığı muhakeme yeteneği, beynin son derece üstün bir yeteneği. olanı biteni iyi ve doğru 'okuyabilmeyi' ve olandan bitenden doğru sonuçlar çıkarıp, doğru kararlar almayı sağlayan bir yetenek bu. Senin fabrika ayarlarında da bu yetenekten kepçeyle koymuşlar. Yazı yazdığın elinin ters tarafında, yani sağ elle yazıyosan, beyninin sol yarıküresinde, sol kaşının hemen arkasında kalan beyin bölümünün kabuğunda gerçekleşiyo bütün hadise. Dolayısıyla, eğer sağ elinle yazıyosan, seni sol kaşının üzerinden, sol elinle yazıyosan da sağ kaşının üzerinden öpüyorum!
Haa, iş için Barcelona'ya gitmiştim. Orda bi Danimarkalı yöneticiyle temastaydık. Adam eskiden diplomatmış. Bana gelip, sen gizli servis hesabına mı çalışıyosun, istihbaratçı mısın? diye sormuştu. Yok mok dedim ama pek inanmış görünmedi. Şimdi onu hatırladım, sen böyle yazınca!
Dursun, Temel'e 'Aaa bak, uçak geçiyur!' demiş,
Temel de Dursun'a, 'Elleme, geçsun!' demiş.
0