@denizaya arkadaş; hakikaten hiç akletmiyor musun anlamadım ben seni. binlerce yıl önce yaşamış bazı insanlar için 'bilimsel' kanıt aramak da nedir?! sana kafa kemiği bulup 'işte bu olsa olsa ibrahim peygamberin kafatasıdır" mı demeliyiz? sen sokrates'in ya da şekspir'in gerçekten yaşadığını isbat edebiliyor musun da bu türden bir kanıt istiyorsun. işte bu yaklaşımından ötürü, hiçbirzaman aslını bilemeyeceğiniz hususlarda Allah'a karşı bir kanıtınız olduğunu zannediyorsunuz, diyorum. kimse eski peygamberlere birtakım bilimsel kanıtlar sebebiyle iman etmez, biraz aklını kullan, doğru yerden eleştir
bak güzel kardeşim, insanların yanlış yollarından Allah ve elçileri sorumlu değildir. Allah sonucunu alamayacağı bir işi neden yapmış, diye cahilce soruyorsun. Allah insanları uyarmak için elçiler gönderdiğinde zaten sonucunu almış oluyor, uyarısını yapmış oluyor; ve artık o toplum ister inanır ister inanmaz; peygamberler yeryüzünü cennete çevirsinler diye gönderilmez. Allah dileseydi zaten herkes iman ederdi, ama Allah doğru yola yöneleni doğru yola iletir; yalancıları ve körleri ve yoldan çıkmışları ise sapkınlıkları üzere bırakır. her peygamber elbette cihad ile emrolunmuştur, cihad büyük gayret göstermek demektir, ve bu gerektiğinde savaşmak olur gerektiğinde Allah'ın mesajını ulaştırmak olur, gerektiğinde uyarmak olur. fakat hiçbir peygamber, islamı kabul ettirmek için kılıç çekmez, çünkü kılıç kalplere hidayet vermez, her peygamber bunu bilir. haksız yere insanlara ya da inananlara zulmedenlerden başkasıyla savaşılmaz. peygamberler kendilerine emredilen yoldan giderler. o yüzden Allah ve elçileri ve inananlar; sapkınların sapkınlığından sorumlu değildir; bize düşen uyarmaktır. bugün de rabblerini inkar edenlerden, ya da Allah'ın yanında başka ilahlar edinenlerden biz sorumlu değiliz.
şunu iyi bil; Allah niyetlendiği için sonucunu herzaman alır; o engellenemez ve yapacağı işi zorla yapar. ve biz yalnızca Allah'a secde ederiz, onun peygamberlerine asla secde etmeyiz ve onun yarattığı diğer varlıklara asla secde etmeyiz. bir inek ile Allah'ı aynı kefeye koyduğun için mutlaka sorumlu tutulacaksın; aklında bir takım karışıklıklar varsa eleştirini doğru ve temiz bir kalple Allah'a yönelt, belki cevabını bulursun
rahman ve rahim olan allah'ın adıyla
ve biz ona şiir öğretmedik, zaten ona yakışmaz da. bu sadece bir hatırlatma, ve apaçık bir okumadır. dirileri uyarsın ve de inkarcılar için o söz hak olsun diye. görmediler mi ki, onlar için ellerimizle çiftlik hayvanları yarattık da onlar bunlara sahip oluyorlar. onlara kendileri için boyun eğdirdik; bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yiyorlar. onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır, yine de şükretmeyecekler mi? ve Allah'tan başka ilahlar edindiler, belki kendilerine yardım edilir diye. oysa onlara yardım edemezler; hatta asıl kendileri onları korumak için hazır bulunan ordulardır. o halde onların sözleri seni üzmesin; gizledikleri ve açıkladıkları her şeyi biz çok iyi biliriz. insan kendisini bir damlacıktan yarattığımızı görmedi mi; ki apaçık bir düşman kesiliyor. ve yaradılışını unutarak bize bir misal veriyor: 'çürüdükten sonra kemikleri kim diriltecek?' de ki onları ilk defa inşa eden diriltir ve o her yaratımı bilir. o ki size yeşil ağaçtan bir ateş çıkarıyor, ve onu yakıyorsunuz. gökleri ve yeri yaratan onların bir benzerini yaratmaya da kadirdir değil mi? elbette; ve odur herşeyi yaratan ve en iyi bilen. bir şeyi dilediği zaman, ona sadece 'ol' der ve olur. ve çok yücedir o bütün herşeyin hükümranlığı elinde olan ve O'na döndürülüyorsunuz.
0