aslında birçok şey yazmak isterdim; ama aklıma gelen ilk şeylerden biri içimizdeki tutku(lar)dan ötürü yaşıyor olmamızdır. modern hayatın parçası olduğumuz şu zamanda teknoloji, ekonomi, bilim, sanat gibi makro alanlarda açığa çıkan ve toplumsal hayatı değiştiren manifestolara, içimizdeki tutkuların yönelmesi ve bu coşkumuzun nedeni olan içgüdülerimizin, ihtirasa dönüşecek kadar güçlü olmasıdır.
kısacası kendimizi ''hayattan zevk alma'' konusunda sınırlandıramayacağımız için insanlar, yaşamın sonsuz olmadığını düşünerek varoluş süreci boyunca hazza yönelirler. ellerinden geldiğinhce hayatta iyi vakit geçirmek isterler. işte yaşamları boyunca da dünyaya yön veren ve toplumların yaşamını değiştiren bu bildirilerden olabildiğince yararlanmaya çalışırlar.
0