Sabah namazı zaten vaktinden geç okunuyor, bir de 20-25 dakika bekleniyor. Diğer vakit namazlarında böyle bir şey yok. Ama zaten akşam ezanı dışında, özellikle yatsı vaktinde, ezan birkaç dakika sürüyor. Yani siz abdest alıp evden çıkınca bile mahallenizdeki camiye yetişebiliyorsunuz. Zaten akşam namazı haricinde farzlardan önce sünnetler var, insanlar namaza başlasa bile siz girip kılıyorsunuz. Farza geç kalsanız bile kaçıncı rekatta olursanız olun tekbir alıp cemaate uyup selam verildikten sonra da eksik rekatları da tamamlayabiliyorsunuz, kaçırdığınız ilk sünneti de birkaç vakit dışında farzdan sonra kaza edebiliyorsunuz.
Tek sıkıntı akşam ezanında oluyor, onun da vakti dar olduğu için ezanı hızlı okunuyor ve direkt farz kılındığı için biraz sıkıntı olabilir. Ama akşam vakti de gelişini en çok belli eden vakit. Yani öğle ya da ikindinin geldiğini havaya bakarak anlayamasanız da akşam vaktinin yaklaştığı çok barizdir.
Teravih namazları için yatsı ezanının 10-15 dakika geç okunduğu şehirler oluyor. Bu da insanlara biraz vakit tanımak için yapılan bir uygulama.
Cuma namazlarında keza yine ezandan mesai saatlerine uydurulmak için birkaç dakika geciktirilebiliyor. Ya da ezan okunsa da eğer vaaz varsa biraz, vaizin sözünü bitirmesi birkaç dakika namazı kaydırabiliyor.
Bayram namazlarında pek birşey yapmıyorlar, bayram namazı yılda iki defa sonuçta. Hem vakti de çok geniş değil.
Şöyle de bir hadis'i şerif var: ''Namaza giderken sekinet ve vekar üzere gidin, yetiştiğinizi kılarsınız, yetişemediğinizi de kaza edersiniz.''
Diğer bir ilgili hadis de şöyle: "Güçlükler de olsa abdesti güzelce almak, mescidlere doğru çok adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. İşte ribâtınız, işte bağlanmanız gereken budur"
0