okul bölüm ne ?

Bu arada master yapmak akademik kariyer yapmak anlamına gelebilir.Yüksek lisans dediğimiz olaya yurt dışında master diyorlar.Yüksek lisans ı İstediğin anabilim dalına göre yapabiliyorsun diye biliyorum okudğun fakülteye göre.Ama temeli olmayan bir bölümde ne kadar uzmanlaşacağın şüpheli bir durum.Yüksek lisansı Lisans yaptığın bölümlerle alakalı bir alanda yaparsan daha faydalı ve doğru bir karar olur bence.

Bu arada yüksek lisans ülkemizde moda haline geldi nerdeyse.Herkes Bi başlangıç yapıyor ama doktora tezi vs. gibi devamını getiren kişi sayısı çok az.Akademisyen olmayacaksan paran varsa sende yüksek lisans yap orda bırak.Gerisine gerek yok.

1. akademik kariyer yapmak istemeyen biri master yapmalı mı
c. İşi gerektiriyorsa, alanında daha da derinleşmek istiyorsa yapabilir.

2. bi bölüm okuduk, başka bi bölümü master yapmak için seçebilirmiyiz
alakasız bi bölüm olabilir mi
c. Master için seçeceğiniz bölüm, bitirdiğiniz bölümün mezunlarını sınava alıyorsa olabilir. (Çok ilgisiz bölümler de olabilir bunlar. Mühendislik üzerine sanat tarihi var mesela İTÜ'de.)

yükseklisans 2 yıl galiba
peki devamını getirmek nasıl olur, yani doktorluk için tez hazırlanır başka ?

Yüksek lisans iki, uzatırsanız üç yıldır. Bu iki-üç yıl içinde eğer tezsiz yüksek lisans yapmıyorsanız bir de tez yazacaksınız.

Lisanstan sonra bazı yerlerde yüksek lisans yapmadan doğrudan doktoraya başlayabiliyorsunuz.

Doktora için ders alacaksınız (yüksek lisanstan üstün başarıyla direkt doktora tezine atlanabiliyor bazı yerlerde ama hem zor hem de pek tavsiye etmem, doktora dersleri önemlidir), doktora yeterlik sınavını geçeceksiniz ve tez yazacaksınız.

tüm bunlar kaç yıl sürer
okunulan üniversitede mi başlanır öğretim üyeliğine
ve öğretim üyesi olmak için hangi dereceye gelmek gerekir

- Yüksek lisans 2-3 yıl
- Doktora size ve konuya bağlı ama en az 4-5 yıl verin.
- Öğretim üyesi (en az yard. doç.) olmak için doktorayı bitirmeniz ve başvurduğunuz bölümün şartlarını (yayın, yurtdışı deneyimi vb.) sağlamış olmanız gerekir. Okunan üniversitede başlamak zorunda değilsiniz, istediğiniz yere başvurabilirsiniz.
- Yüksek lisans ve doktora süresinde (öğrenciyken) açılan kadrolara başvurup sınavları kazanırsanız araştırma görevlisi olabilirsiniz. Akademisyenliğin en alt basamağı budur ama araş. gör. olmadan da doktorayı bitirince yard. doç.luğa başvurabilirsiniz.
- Lisansı bitirdikten sonra herhangi bir zamanda okutman kadrolarına da başvurabilirsiniz. Bu kadrolarda olanlar sadece lise öğretmeni gibi ders verir, araştırma yapmak zorunda değildir. Bazı bölümler okutmanlarının yüksek lisans bitirmiş olmasını isteyebilirler.

Siz daha üniversiteye girmemiştiniz yanılmıyorsam. Akademisyen olurum düşünecesine bel bağlamayın, sırf bu düşünceyle bölüm seçmeyin. Bir şey olamazsam akademisyen olurum devri geçti artık.

1) Akademisyen olmak öyle kolay değil, o söylediğim yüksek lisans, doktora yılları yatmakla geçmiyor, çok ama çok çalışıyorsunuz. Öyle kitabı açıp çalışmak gibi değil, tamamen yeni şeyler üreteceksiniz. Mesela altı ay bir şey yapacaksınız (hesap, deney, vb.), çıkmayacak, yine yapacaksınız, yine çıkmayacak. Buna katlanabilecek misiniz?
2) Akademisyen kadroları aslanın ağzında. Öyle herkese gel, biz de seni bekliyorduk demiyorlar. Yeri geliyor kadro açılması için senelerce bekliyorsunuz.
3) Akademisyenliği seveceğinizi nereden biliyorsunuz?

sanırım okutmanlığı öğretim görevliliği ile karıştıranlar var. işler karışık yani...

önce ne yapılacağına, hatta bence ne yapılmayacağına karar verilmeli. yaş 20 mi, 30 mu mesela? Çok farkeder çünkü...

seçicem demedim ki bilgi almaya çalışıyorum ki yapabilip yapamayacağımı anlayayım diye

hem bi şey olamazsam diye değil ben düşünüyodum zaten sadece bölüm istediğim gibi olmayacak. kolay demedim zor olacağını kestirebiliyorum .

okutmanlık nedir ?

İstemediğiniz bölümde okumayın, sakın ama sakın okumayın. Şimdi siz "ne olacak, çalışır, kasar, bitiririm" deseniz de öyle olmuyor. Canınızdan bezersiniz, hayata küsersiniz.

Okutmanlığın ve diğerlerinin tanımları:

Yükseköğretim Kanunu, madde 3'ten:

l) Öğretim Elemanları: Yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, okutmanlar ile öğretim yardımcılarıdır.
m) Öğretim Üyeleri: Yükseköğretim kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçentlerdir.
(1) Profesör: En yüksek düzeydeki akademik unvana sahip kişidir.
(2) Doçent: Doçentlik sınavını başarmış akademik unvana sahip kişidir.
(3) Yardımcı Doçent: Doktora çalışmalarını başarı ile tamamlamış, tıpta uzmanlık veya belli sanat dallarında yeterlik belge ve yetkisini kazanmış, ilk kademedeki akademik unvana sahip kişidir.
n) Öğretim Görevlisi: Ders vermek ve uygulama yaptırmakla yükümlü bir öğretim elemanıdır.
o) Okutman: Eğitim - öğretim süresince çeşitli öğretim programlarında ortak zorunlu ders olarak belirlenen dersleri okutan veya uygulayan öğretim elemanıdır.
p) Öğretim Yardımcıları: Yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim - öğretim planlamacılarıdır.

istemediğim bölümde okumaya mecburum çünkü istediğim bölüm medya
hatta ikinci istediğim, tenisçiyim , sporyüksekokulu .

sayısalı sırf herkes sayısal seçiyo diye seçtim

ne olursa olsun istemediğim bölümü okuyacam zaten

çok teşekkürler yardımlarınız için

Okurken sizin durumunuzda olan çok arkadaşım vardı, şimdi sizin durumunuzda olan birçok öğrencim var. Hepsi mutsuz! Başkaları onların yerine tercih yapmış, başkalarının izinden gitmişler. Ya bölüm değiştirdiler ya da okulu 8-10 yılda bitirdiler. Okula geldikleri her güne lanet ediyorlar, tek lafları "ben zaten bu işi yapmayacağım ki!". Yine de ilgileri olmayan ve seven insanlara bile zor gelebilen derslere girmek ve geçmek zorundalar. Hayat sizin, ya yol yakınken istediğiniz yolda direnirsiniz ya da o mutsuzlar kervanına katılırsınız.

olay şu duruma geldi artık
bir yıl boyunca depresyonlara girerek ders çalıştık
sayısal hemde
haliyle onca emekten sonra sil baştan yapmak çok zor geliyor

bende hep ne kadar zor olabilir çalışır geçerim sonra istediğim tarafa yönelirim mantığındayım ama galiba üniversite başladığında büyük darbe yiyecem , öyle gözüküyo, herkes aynı şeyi söylüyor

(bkz: bir musibet bin nasihatten evladır)