bakırköy için konuşuyorum, sokak aralarında mabet şeklinde tek tük metal müzik dinleyebileceğimiz yerler vardı, böyle kulaktan kulağa şurda da şöyle bir yer varmış şeklinde dolaşırdı mekanlar, kahve bardaklarında bira verilirdi. theatre of tragedy ekletirdim playliste hep 2. şarkının ortasında değiştirilerdi hep :/
kaset döneminde ilkokuldaydım sanırım ama özellikle galleria alt geçidine gidip cd alırdık, megadeth'in karışık best off cd'leri vardı.
satanistlik mevzusu çıkmıştı bir ara, en son bir cinayeti satanizme bağlamışlardı, reha muhtardı sanırım.
blue jeande çağlan'ın yazılarını okurduk. eksendede program yapardı, almanyalı hasret diye bir grubu çalmıştı bir gün, çok beğenip dial up internetimle arayıp tarayıp bulmuştum grubu, mail atmıştım türkiyede yoksunuz şarkılarınıza ulaşamıyorum diye, adamlar çok şaşırmıştı nerden buldunuz bizi türkiyede satışa çıkmadık ki diye, çağlanın adını vermiştim, onlarda bana tüm şarkılarını maille yollamışmışlardı 2-3 haftada indirmiştim o şarkıları
akmar holy place'di bizler için giden milli olmuş sayılırdı, ne hikayeler anlatılırdı şöyle fantastik bir yer falan diye *anılar off*
ps: belgeselin 1. bölümünü seyrettimde zerre hatırlamıyorum, mükerrer olduysa bahsettiğim konular affola
0