emeklilik deyince benim aklıma sabah 6'da uyanıp o tatlı serinlikte ŞORTLA mahallede dolaşmak, çiçek sulamak, kedi sevmek gibi şeyler geliyor. emekliliğe dair kafamda kurabildiğim tek şey bu: güneşin parıltısı, hafif bir esinti, yeni günün başlangıcı, "negzel lan emekliyim" düşüncesi eşliğinde hiçbir sorumluluk olmaksızın öylece bahçeyle, heyvanlarla falan uğraşmak.
***
"sen ne istiyorsun?" dersen ben 70 yaşına geldiğimde alanında tanınan bir akademisyen olmanın yanı sıra çok sayıda torunum olsun isterdim sjfsfjssj. eşimle sakin sakin yaşamaya devam edeyim, okuyup yazayım, yapabiliyorsam ders vermeye/çalışmaya devam edeyim kendime fazla yüklenmeden. torunlarım akıllı, güzel çocuklar olsun; "10 sene önce gofret diye ağlıyodu, şimdi bize ders veriyo, şerefsiz" diyeyim içimden. tabii bunun için en başta yüksek lisans, doktora, 70 yaşına kadar yaşama, evlenme, çocuk sahibi olma, çocuğunun çocuk sahibi olması gibi çok sayıda aşamadan geçmek lazım. o yüzden sanmıyorum olacağını. bu şekilde devam edersem 40-45 gibi kalpten gideceğim muhtemelen, o kadar yaşarsam iyi hatta.
0