İlkokuldaki iki öğretmenim üzerinden gideceğim.
1-3 arası : Kadın öğretmenimiz vardı, psikopatın vücut bulmuş haliydi, sürekli bizi döverdi, sınıfı 3 sıra şeklinde ayırır, çalışkan, orta, tembel şeklinde sınıflandırırdı. Kekeme arkadaşıma okuma sırası gelince, "bırak sen okuma tamam" der, geçiştirirdi. Fakir ve zengin ayrımı yaptığını da çok gördüm.
4-5 arası : Erkek öğretmenimiz; alemin kralıydı. Kendi zamanından feragat eder, öğleden sonraları bize ders verirdi, biz isyan ederdik o ayrı (anadolu liselerine hazırlık). Kekeme olan arkadaşım için özel alıştırmalar getirirdi. (ki 90'lar, internet falan hak getire). Yine aynı kekeme arkadaşım bir parça okuduğunda sonuna kadar beklerdik. Sporu (güreş) ve müziği(saz) bize sevdirmek için çok çaba sarf etmişti. Üzerimizde emeği çoktur. Sayesinde daha iyi eğitim alma şansına eriştim. Bu arada kendisinin tokat attığı tek kişi de benim, onu da hak etmiştim.
Hülasa iyi ve kötü her zaman var, olacaktır da, ama bu oran çağımızda maalesef, kötüden yana gibi.
0