hayır. yaşamak için bir şeylere bağlı hissetme zorunluluğunu sevmiyorum. tabii ki hayatımı daha güzel ve yaşamaya değer kıldığını düşündüğüm kişiler, durumlar vs. var ama bunlara odaklanmıyorum. hayatımın güzelliğini başka şeylerin belirlemesini istemiyorum, kontrol büyük ölçüde bende olmalı. yani atıyorum sevgilim vardır ve çok mutluyuzdur ama onu "hayatımın anlamı" saymam asla - o hatayı ergenken yaptım, sonrasında toparlanmam 3-4 yıl sürdü. bir tane hayatım var, bir kez yaşayacağım. o yüzden kendi kararlarımla, kendim için, bana bağlı şeylerle yaşamak istiyorum onu. "biri gider diğeri gelir" demiyorum, belki gelmez ama gelsin ya da gelmesin herhangi bir şeye anlam yüklemeyi doğru bulmuyorum. anlam verdiğim çok fazla şey var ama 1-2 tanesinin yok olması sarsmaz. o şekilde dengelemeye çalışıyorum.
hayatımdaki en büyük trajedi kardeşlerimden birini veya annemle babamı kaybetmem olur. o da zaten eğer ben onlardan önce olmazsam eninde sonunda gerçekleşecek. çok çok zor bir şey olduğunun farkındayım, tecrübe etmeden o acıyı tahayyül etmem de imkânsız ama sonuç olarak o günün geleceğini ve o acıyla karşılaşacağımı biliyorum. o açıdan ona da mental olarak hazırım.
bu şekliyle hayat daha güzel, yaşanabilir ve stabil benim açımdan. bugün tatil yapabilmeyi seviyorum. yarın yeni bir şey öğrenebilmeyi, belki akşam yemek yapmayı seveceğim. sonraki gün yürüyüş yapmayı, sonraki gün başka bir şeyi... hepsini bir araya toplamaya gerek yok; hayatı güzelleştiren belki milyonlarca şey var, biri yoksa diğeri olacak.
netice itibariyle buraya özel bir görev için gönderilmedik, hepimiz benzerinden milyarlarca olmuş ve olacak yaratıklarız. o yüzden çok şeyapmamak lazım. nasıl iyi hissedeceksem, nasıl mutlu olacaksam, ne bana huzur verecekse onu yaparak yaşamaya; onu yapamıyorsam da onu kovalamaya çalışıyorum. geberip gitcem zaten vakti gelince, anlam aramakla uğraşamam.
0